23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 MART 2001 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 • • G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada zeye geleceğini inatla yineliyor. Ne var ki; asıl sağlanması gereken, hükümetin di- le getirdiği bu eskiden kaima yeni vaatlerin arkasın- da toplumsal desteği sağlamak. Toplumda siyasetçilerte bu hükümetin kredisi yüz- de 10'lara ulaşmıyor. Toplumsal desteği verecek olan kuruluşlardan da Derviş'in programa tam destek -eskı deyimle- haya- liham! Geriye; kala kala hükümetin zorunlu desteği kalı- yor. Derviş halktan kopuk hükümetin desteğini tepe tepe kullansın! Toplumsal desteğin başaktörieri biriikler ve oda- lar.. ömeğin dün ülkedeki bütün oda başkanlannı bir araya getirerek son krizle Derviş programını büyüteç altına alan TOBB. Başkan Fuat Miras. toplantıyı açarken "Bundan sonra içinde olmadığımız, istemlerimizin yer alma- dığı hiçNr programa destek vermeyeceğiz" diye sö- ze başiıyor. Arkasından "Acil önlemler paketinden tatmin ol- madık" diyor. Deviet Bakanı Derviş'in işçi konfederasyonlanndan toplumsal destek çıkmadığını duyuran açıklamalan- nı medyamız şeffaf görüşmeler diye yere göğe sığ- dıramadı. Ne ki, şeffaflık şunu sağladi: Üç konfede- rasyonun söylemleriyleTOBB Başkanı Miras'ın söy- lemleri arasında tımak ucu kadar fark otmadığı orta- ya çıktı. TÜSlAD'ın da bu kez havası başka. Göçen prog- ramla "önlerini gördûkferini" ifade eden işadamlan; bu kez Derviş reçetesini bir reçete ile karşıladılar... TÜSİAD, daha başlangıçtakı, piyasalara işleriik ka- zandırma planına fazla hevesle sanlmadı. Karşıreçetelenndeödemeler sistemindeki kilrUen- menin çözülmesinden, piyasalann işler hale getiril- mesinden, bankaalık sisteminin rehabilite edilmesin- den, güven ortamının hızla yeniden tesis edilmesin- den söz açması, Derviş'in acil önlemlerindeki eksik yanlan anımsatma anlamına gelmiyor mu? Haklı çıkışlar Biriik ve odalar zemininde; Derviş programıntn "za- ten önceki programın içeriğini yansıttığı, açıklanan hedeflere nasıl inanılacağı" yargısı egemen. Bu nedenle Derviş'in, önlemler paketinin başına "acil" sözcüğünü niçin koyduğunu anlamakta da zoriuk çekiyor insan. öncelikle parasal çarpıklığın düzenlenmesi için Derviş'in TBMM'den "acilen (ivedilikle) çıkmasını is- tediği" yasalar tam 13 adet. Yasama organındaki işleyişi biienler bir ay içinde 13 yasanın çıkmasına olasılık tanımıyor. Siyasal destek tamam, ama toplumsal destek ha- yıri Ya dışardan beklenen desteğin bütün koşullan ta- mam mı acaba? Bu soruyu şu anda evet diye yanrtlamak olanak- sız. Bir habere göre; ulusal diye ilan edilen programın "acil önlemler bölCımü", açıklanmadan bir gece ön- ce IMF'nin "incelemesine ve.. tabii onayına" sunul- du. Derviş'in 20-21 Marftaki VVashington gezisi, kuş- kusuz emeklilik maaşını almak için düzenlenmiyor. ABD Büyükelçisi Pearson'un çat kapı Başbakan- lık'a gelişlerinde herhalde basit nedenler bulunmu- yor Orneğin Büyükelçi'nin, "Türkiye'nin şu anda en büyûk gereksinimi uluslararası finans çevreleri ve örgütterinin gereksindiği 'istikrar' imajı'na değindi- ği öne sürülüyor. Bu, ABD yönetiminin uluslararası finans kuruluş- lan nezdinde Türkiye'ye destek arayışlannda gerek- sindiği önemli bir öğe. Ayaklanmızı sağlam bastığımızı gösterecek hiçbir belirti yok mu ortada? Hayır, hayir! Hakkını yemeyelim. Hükümetin tek sağlam yanı, arka arkaya geien zamlar değil mi? Oyle zamlar ki, erkek mi erkek. Teşriflerini önce- den açıfdayarak geliyoriar. İddianome: Orgüt sjyasüerlebüyüdü ANKARA(Cumhuri- yet Bûrosu) - Ankara DGM Cumhuriyet Baş- savcıhğı, Türiaye'ye ka- çak et ve süt ürünleri so- kulmasıyla ilgili olarak yürüttüğü "Buffiüo" so- ruşturmasını tamamla- dı. Başsavcı CevdetVW- kan, 9'u tutuklu 71 sa- nık hakkında çete kur- mak, yönetmek ve örgü- te üye olmak suçlann- dan dava açıldığını bil- dirdi. Volkan, 25 sanık hakkında takıpsizlik ka- ran, Kaçakçılık Yasa- sı'na göre de sanıklann kaçakçılık yapıp yap- madıklannın görev alanlanna girmemesi nedeniyle görevsizlik karan verilerek dosya- nın Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönde- rildiğini kaydetti. Savcı Hakan Kızılarslan iddi- anamede, örgütün bü- rokratlar ve siyasilerden destek almadan ve onla- nn katılımı ohnadan suç işlemesinin mûmkün ol- madığına işaret ederken yargı bağımsızhğının öneminin altını çizdi. Operasyonun başladı- ğı günden dava açılana kadar geçen sûreç hak- kında bilgi veren Vol- kan, sanıklar hakkında Çıkar Amaçh Suç Ör- gütleriyle Mücadele Ya- sası'na muhalefet ve Türk Ceza Yasası'nın "resmi evrakta sahtect- hğT düzenleyen 342. maddesi çerçevesinde dava açıldığını bildirdi. Savcı Kızılarslan, örgü- tûn bûrokrat ve siyasi- lerden destek almadan büyûk oranda suç işle- melerinin mûmkün ol- madığını vurguladı. Kızılarslan, suçun ay- dınlatılması ve değer- lendirilmesındeki diğer bir zorluğun ise suç ör- gûtûnûn işbirliği yapü- ğı resmi görevüler oldu- ğunu anlattı. Acfl önlemler paketi göstermelîk ERGtNYILDIZOĞLU LONDRA - ABD'nin Ankara Büyükelçisi Pearson, "Derviş'Bi ar- kasmdayeterli siyasidestekvar mT diye soradursun, ABD mali çevre- lerine, muhafazakâr sıyasi çevrele- re ve Hazine'ye yakınlığıyla bilı- nen Wall Street Joumal, elçinin ıs- rarla destek aradığı programın ye- tersiz ve hatalı olduğunu ileri sür- dü. Wall Street Joumal, cuma günü yayımladığı "VVhiriing Derviş* (ga- zete burada semahın mıstik yanına değil, dervişlenn dönmesine gön- derme yapıyor) başhklı makalesin- de, refonn girişiminin göstermelik Cspin") olduğunu ilen sürdü. 15 Mart Perşembe günü yayımlanan bir başka yorumda "acü önlemler'' paketini IMF programının daha "sakbrgan" bir versiyonu olarak ni- teleyen Joumal, cuma günü Der- viş'in açnğı paketteki hızlandınl- mış özelleştirme çabalanyla elde edilecek gelirin büyük bir olasılık- la bankalann 20 miryar dolan bu- lan zararlannm kapatılmasında kul- lanılacağını, ancak paketın gen ka- lanıyla ılgılı olarak da ıçlerine da- ha şımdiden bir karamsarhk çöktü- ğünüyazdı. WSJ, Derviş'in açtığı önlemler paketini esas olarak iki açıdan eleş- tirdı. Binncısi.. Joumal'a göre Der- vış kamu bankalannı pıyasa kural- lanna göre çahştırmayı amaçlar- ken, devletin bank bankalan kamu- laşnrmasınm bir tutarsızlık olduğu- na işaret etti ve bu kadar büyük so- runlara yol açan mevduat üzerin- deki devlet garannsı sorununa ilış- kin hâlâ bir çözümün getinlmeme- sini eleştirdi. WSJ'ye göre garan- tiler kısa dönemde bir rahatlama getirir, ama uzun dönemde başka knzlerin çıkmasına yol açar. WSJ ikinci olarak, "acil önlemler pake- tinin" rekabetı, gırişimcılığı, tasar- ruflan ve yatınmı özendirici hiçbir özellik taşımadığına dıkkat çektı. Joumal, hem enflasyon hem de devalûasyon tarafindan adeta soyu- lan ücreth kesimın üzenndekı ver- gi yükünün azaltılmasına ılışkın hiçbir adım atılmamış olmasım da eleştirdi. WSJ'ye göre bu duyarsız- hk, Derviş'in Dünya Bankası'nda öğrendıklerinden kaynaklanan bir "ınakroekonomikstabifite'' saplan- nsıyla açıklanabihr. WSJ'ye göre işçi ve işveren arasında bir işbirliği aramak da yanlış. Bu tür, "Alman nsulü korporasyoncu yaldaşımlar getişmekte obn ülketer için uygun degü". WSJ, koalisyon hükümetı içinde programın desteklenmesıne yönelik bir buiiğin sağlanması üze- rinde ısrar etmenin, bu birlik ancak devlet parasıyla sağlanabileceğı için, reformlann aksamasına yol açan arka planı güçlendirmekten başka bir işe yaramayacağını düşü- nüyor. Ozetle, uluslararası mali serma- yenin "amiral gemilerinden" bıri sayılabılecek WSJ, perşembe ve cu- ma günü yayımladığı iki yorumda Demş'in programını, aslında JMF programının hızlandınlmış bir ver- siyonu olarak gördüğünü ve bun- dan da endışe duyduğunu vurgula- dı. Dığer taraftan Wall Street Jo-, umal'ın, birkrizyönetim paketi söz konusu olduğunda, büyük önem verilmesi beklenen "siyasi istikrar" sorununa yönelik, koalisyon hükü- metının bir arada tutulmasına, ışçı ve işverenler arasında bir toplum- sal uzlaşma arayışına değer verme- yen tutumu da çok düşündürücü. Derviş siyasflere îlk çıkışuu yaptı • Baştarafi 1. Sayfada ladığı belirtildi. Bankalar Birliği'yle sa- bah saatlennde görüşen Ba- kan Derviş, TOBB'nin ekonomıyle ilgili sorunlan değerlendirdiğı toplanhya katıldı Derviş, "Şöyle bir sorunumuzvar, hem siyasal hem toplumsal desteği içer- meyen programın başan şansıhiçyokturdiyebüiriz" dedi. TOBB, ışçı temsılcıle- riyle, yahıızca kendisinin değil hükûmet olarak prog- ramı oluşturmalan gerekti- ğini, bunun biraz zaman alacağını belırten Derviş, "Bu program hakikaten tophım tarafindan destek görmeti, hükümet progra- mı ohnah. Sadece Merkez Bankası ve Hazine'nin programı ohnamah" dedi. Derviş, "Ciddi bir kflit- lenme var. Piyasalar çahs- mıyor. Dövizkotasyonu oht- yn; ama ba gerçek fiyat de- ğB. Faizde de durum aym. Bir böyük kazaya uğradık. Tophım yapısı sağlamken, ekoDomide ckkü flerlerken, böyk bir siyasal, psikolojik bir kazaya uğradık" diye konuştu. Derviş, kapılan kapatıp sorunun çözülemeyeceğini, sermayenin istediği yere gitmesinin normal olduğu- nu, bundan dönüş olmadı- ğmı belırterek tıkanmanın çözümünün 2-3 haftaya kalmaması gereküğinı be- lirtti. Derviş, bunun da dış destek ohnadan çok güç ol- duğunu belırtti. Derviş, kamu bankalan- nın hem bankacılık hem sosyal hedeflen olduğunu, ancak birtakım kısa vadelı siyasal hedeflerden aynl- ması gerektiğıni belirtırken hükümeti şöyle eleştirdi: "Bir kamu bankası bir par- tiye bağh, öbûr kamu ban- kası başka partiye bağh, böyie bir düzen içinde arnk gidemeyiz. Ziraat Banka- sı'nm bir yıl içinde ödediği faiz,bütün yıl ödediği ücret- lere eşh. Bugün sıkışnk, bu- nalını oldu, 3 a> idare ede- lim,sonra eski düzene döne- Um değiL Kökunden hallet- memiz laznn. Türkiye'yi ü- ieyen uluslararası finans çevreleri btınu r>i büiyoriaıf Özelleştırmeyle ılgılı çok önemli konularda destek al- Ecevit ABD, C-7 ve AB'den yardım istedi. Türkiye'yi ihmal edemezler ANKARA(CumhuriyetBürosu)-Bas- bakan Boleat Ecevit, Türkiye'de yaşanan ekonomik bunahm için ABD, AB ve G- 7 ülkelerinden yardnn istedi. Ecevit, ABD ve AB'nin Türkiye için harekete geçmek içinbirbirini gözlediklerini belir- terek, "Türkive'yi ihmal edemezler" di- ye konuştu. Ecevit, ABD Büyükelçisi Ro- bert Pearson'un Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Kemal Dervişe hüküme- tin siyasi desteğini sordugu haberlerini de yalanladı MHP Grup Başkanvekili Oktıy Varal ve bazı MHP'lı yöneticiler- le görüşen ABD Büyükelçılığı Müste^ar Yardımcısı Robert Sflverman, "Derviş'e destekverihnesigerektiği'' yönündeki me- sajı iletti. Derviş ve Dışışlen Bakanı ts- matl Cem'in 24 Mart'tan sonra yapacak- lan ABD zıyaretlerinde gündemde eko- nomik bunalım ağırlıklı yer alacak. dıklannı belirten Derviş, MHP ve Ulaşnrma Bakam EnkÖksüz'ü de hedef aldı: "THY,çokgüzelçaDşan bir kuruluş. TH>""vi iç piyasa- daki büetiere tavan koyup büyük zarara sokmanm hiçbir gayesi,hiçbir savunu- hır tarafi yok. Çok yoksul bir vatandaş THY'yie uç- muyor. Bu, varhkh bir kesi- me veriüyor veTHY zarara sokuhryor. Buna son verdik mesda." Deppler Ankara'da IMF Avrupa Bölüm Baş- kanı Deppler, temaslarda bulunmak üzere dün Anka- ra'ya geldi. Deppler yaptı- ğı açıklamada, hafta sonun- da ekonomik programuı ön anlaşması üzennde çalış- mak için Türkiye'ye geldi- ğını söyledi. Bu arada IMF Ankara Temsilcisi Odd Per Brekk'in ekonomideki ön- lemlen ıçeren kalın bir dos- yayı Deppler'e verdiği dik- kat çektı. Bıuıaiııııııı sorumlusiı hükümet ve özel bankalar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birii- ği (TOBB), hükümete kendi istek- lerini içermeyen, üretıme ve yatın- ma yönelik olmayan hıçbır progra- ma destek vermeyeceklen uyansın- da bulundu. TOBB Başkanı Fuat Miras, Başbakan Bülent EcevH'ten yeni programın oluştunılmasına katkısı olan bûrokrat ve siyasilerin başansız olmalan durumunda göre- vi bırakacaklanna ılışkın halka ta- ahhümame vermelerini istedi. Acil önlem paketinin mali sektöre yöne- lik olduğu ve üreticı sektörlerin so- nmlanna çözüm getirmekten uzak olduğu eleştirisini de getiren Miras, bunalımın sorumlusunun kamu bankalannı sömüren özel bankalar olduğunu söyledi. Hükümette re- vızyon yapıhnası istemini yinele- yen ve bürokratlan, Türkiye'yi enf- lasyon lobısıne kurban etmekle suç- layan Miras, dün sabah saatlennde 350 oda ve borsa başkanına hıtaben yaptığı konuşmada, yaşanan knzin sorumlusunun hükümet ve özel bankalar olduğunu vurguladı. Miras ve beraberindekıler toplan- tnun ardından Başbakanlık'a gıde- rek Ecevit ile görüştüler Görüşme sonrası gazetecilerin sorulannı ya- nıtlayan Miras, Ecevıt'e kendi ıs- temlerinı ıçermeyen, üretıme ve ya- nnma yönelik ohnayan bir progra- ma destek vermeyecekleriru ılettık- lerini söyledi. Miras, son ödeme ta- rihi 31 Mart olan devre sonu faız- lennde bır kereye mahsus olmak ûzere yeni bir düzenleme >apılma- sını da istedi. Program uygulanır- ken yüzde 20 oramnda devalûasyon yapılsaydı bunalımın yaşanmaya- cağını savunan Miras, krizin so- rumlulannın günlük repolarla dev- letteki bankalan sömüren, bır ge- cede faızlen yüzde 7 buılere çıka- ran bankalar olduğunu söyledi. Halkbank'a, TESK'le beraber talip olduklannı da açıklayan Miras, di- ğer ülkelerde bakanlar kurulunun 22-24 bakandan oluştuğunu belırte- rek hükümette revızyon istemini de yıneledı. Heyet, bu görüş ve ıstem- len ıçeren Başkanlar Kurulu Sonuç Bıldırgesi'nı de Ecevit'e sundu. TSK'de önceBği olmayan projeler iptal eclîlcli ANKARA (Cumharivet Bfiroso) - Genelkurmay, Türk Silahh Kuvvetleri'nin özellikle son 3 yıldu- her alanda tasarruf ve sıkı bır kaynak yönetim politikası uyguladığını vurgularken, ekonomik kriz nedeniyle Milli Savunma Bakanlığı bütçesinın revıze edıldiğı- ni ve önceliksız projelere üişkın iptal karan alındığı- nı açıkladı. Güneydogu'da- ki askeri harcamalann son 16 yıllık toplammın 10 miryar dolar olduğunu bil- diren Genelkurmay, yıUık ortalaması 625 mıfyon do- lar olan bu tutarm OHAL Yasası uyannca ödenmesi gerektiğıni, ancak bunun yapılmadığını ve harcama- lann TSK bütçesınden ya- pılan tasarruflarla karşılan- dığını bildirdi. Genelkur- may Başkanlıgı Genel Sek- reterlığı'nden dün yapüan açıklamada, son günlerde bazı basm yayın organla- nnda ülkenm içinde bulun- duğu ekonomik sıkıntıda, TSK'nin de üzerine düşeni yapması yolunda haber ve yorumlar yer aldığına işa- ret edildı. Açıklamada, ka- muoyunun aydmlatıhnası amacıyla şu bılgılerin pay- laşılmasının uygun görül- düğü kaydedildi: • TSK tarafindan özel- likle son 3 yıldır her alan- da tasarruf ve sıkı bır kay- nak yönetim politikası uy- gulanmaktadır. • TSK, 2000 yüındaper- sonel hariç bütçe ödenekle- rinin yüzde 10'unu, 2001 yıünda ıse yüzde 12'sini ta- sarruf ederek Savunma Sa- nayiı Müsteşarhğı'nca yur- tiçi ortak üretim yoluyla gerçekleşnrihnekte olan savunma projelerine tahsis etmiştir. • Bazı köşe yazarlan ta- rafindan yapılan devlet bütçesinin yüzde 20'sme yakuumn ordu tarafindan kullamldığı değerlendır- mesi gerçeğı yansıtma- makta olup, Millı Savun- ma Bakanlığı bütçesinin konsolıde devlet bütçesı içindeki payı son 16 yıllık dönemde yüzde 18'den, 2001 yıhnda yüzde 10.6 seviyesıne ınmış ve kaynak bazında artış oranı da ge- çen yıla göre yüzde 39 azahmştır. • Yine bazı basın-yayın organlannda ıfade edıldiği gibi TSK, dünyanın en çok harcama yapan 3. büyük ordusu olmayıp, savunma harcamalannın yükseklığı bakımından Avrupa'da Rusya, lngiltere, Fransa, Ahnanya ve ttah/a'dan son- ra 6, dünyada ise 17. sıra- da yer almaktadır. • Türkıye 16NATOÜİ- kesi arasında fert başına sa- vunma harcaması yönün- den 110 dolarlık harcama ile son sırada gelmektedır. Mukayese açısından bırkaç ömek verildiğınde, Ispan- ya'nın 206, Ahnanya'nm 358, Yunanistan'ın 456, In- giltere'nin 473, Fransa'nın 654 ve ABD'nin 829 dolar "fert başına savunma har- camasma" sahıp olduğu görûlecektir. G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafi 1. Sayfada ne ilişkin çalışmalar beklenirken, yaşam koşullan- nı daha da kötüleştiren, enflasyonu aylık iki hane- li rakamlara ulaştıracak piyasa zamlan ile karşılaş- tık. Böylesi durumlann üç "fefes/" olur Zamlar listesi, çıkanlması gereken yasalar listesi, sa- tılması gereken mallar listesi... Hafta boyunca uçuyle de tanıştık. Muazzam bir program bekleniyordu, ekJe var son hece! 2- Gelişmeler, kamuoyuna kısa sürede ciddi bir programın açtklanamayacağını göstenyor. Dalgalı kur benzeri bir dalgalı program uygulamasryla karşı kar- şryayız. Bundan böyte alınması gereken önlemler, ön- ceden yapılacak duyurularla değil de ani açıkiamalar- la gündeme gelebilir. ^ 3- Siyasi yaşamımızda eşıne az rastlanır bir durum var Hükümet bir bakan atryor. Içerde-dışarda herkes, hükümetin bu bakanın arkasında olup olmadığını araştınyor. Onde bir bakan, arkada ona Bakanlar Kurulu... 4- Derviş'in toplumsal kuruluşlaıia temasına baktı- ğımızda şunu görüyoruz: Sendikalarta temas kurdu, olumlu karşılandı. Ne- den? Diyaloğa açık diye... Türkiye Siyaset Odalan ve Hükümet Borsalan Bir- liği'nin toplantısında konuştu, alkışlandı. Neden? Yalan söylemiyor diye... İki tabloyu birieştırip soralım: Ey siyasiler, ilk dersiniz nedir dersiniz? 5- Yukandaki şıkka bir ek daha yapalım. Son dö- nemde kamuoyunda guven duyulan kışilere baktığı- mızda, ortak özelliklennden bırinin de şu okjuğunu gö- rüyoruz: Partisel yönleri yok! Program çıplak 6- Hafta boyunca yapılan tartışmalarda medya ta- rafindan öne çıkanlmasa da şu seslerin yükselmeye başladığını görüyoruz: - öncelikle uretime dayalı bir program. Bu sesi daha da yükseltmek, hükümeti *para piya- salan düzelirse her şey yoluna girmiş demektir" sap- lantısından çıkaımak gerekıyor. 7- Gerek Kemal Derviş'in temaslanndan, gerekse kamuoyuna yapılan açıklamalardan çıkan sonuçlar- dan biri de şu: Toplumun pek çok kesimi, bugünkü durumu çok kötü görürken, daha da kötüleşmesi endişesi için- • de... Bu endişeye dayalı olarak, "Aman bır de istikrar bozulmasın. Bütün bu bunalımın üzerine hükümet bunalımı binerse halimiz nice ohjr* yorumlan içten içe haykınlryor. Bu endişeterde haklılık payı olsa bile, çözüm "aman hükümete bir şey olmasın "dan geçmıyor. Çünkü bu durum, hükümeti sorumsuzluğa itiyor. Hem Türki- ye'nin hem hükümetintehineolan, yönetimdeki olum- suzluklann yüksek sesle korkmadan dile getirilmesi. 8- K/imser olmaya çalışanlann bakışında iki şabton var "Durumumuz kötü ama, geleceğimiz partak. * "Büyükkrizlerbüyûk olanaklan da beraberinde ge- tirir." Dirseği topluma değen bir program olmazsa bu iki iyimseriik de havada kalacaktır. Bütün rakamlan birta- rafa koyalım; genel durumu şöyle özetleyebiliriz: Iç-dış borcumuz 200 miryar dolar, gayrisafi milli ha- sılamız (GSMH) 150-170 milyar dolar. Bu iki rakamı birteştirip yorumlarsak şunu soyleye- biliriz: Iç-dış borcumuz bir yıllık bütün üretim olanaklan- mızın üzerinde! O zaman içinden üretim geçmeyen her paket için yapılacak en gerçekçi yorum şu: Program çıplak! ankcum@ttnet.net.tr Topçu'don 'hodrimeydon' ANKARA(Cumnuri- yet Bürosu) - Kızılay'da muhalıf grup, büyük tar- öşmalara yol açan ve hü- kümet komiserinın "ço- ğunhlk «agfanamariıgı" uyansma karşm gerçek- leştirilen olağanüstü kongreyi bugün yemden yapacak. Tartışmalı kongrede genel başkan seçilen Yusuf Topçu, meşru olmalanna karşm kamuoyunda "şüphelî hale düsmemek" için il- kinin devamı olarak bir kongre daha dûzenledik- lerini söyledi. Kızılay Genel Başkanlıgı göre- vıni halen sürdüren Er- tan Göoen ise bugün ya- pılacak kongreye genel merkez üyelerimn de ka- tılacağım bildirdi. Kızılay'm geçen hafta yapılan kongresinde ge- nel başkanlığa seçilen Topçu hodri meydan di- yerek şöyle konuştu, "Şimdhe kadar gend merkezve eskigenel bas- kan sürekfi şekflde btmn yapmak Ktediğimiz ola- ğanûstü kongreyi ertek- mek amacı göstermiştir. Delegelere gelmemeİeri için para gönderen gend başkan şimdi buynın olağanüstü kongreye_ Biz meşru ounamıza rağmen yeniden defcge, tophım karşısına çdap bizbuyuz,KÛüay'ısıkm- tryasokmamaktçingidip genel merkeze oturma- dık diyeceğiz.'' Onlar yasaların koruması altındal A Vlecoa«wrtif LJLJ PEUCEOT JAGUAR LACOSTE PUfflr ElVaillanf 'mudurnu chickcn Onlar ve daha birçokları günlük yaşamımızın birer parçası Onlarsız yapamıyoruz Onları hepimız tanıyoruz, bılıyoruz Oalann hakları n haklarım koruyan yasalar var.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear