Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 2ŞUBAT2001CUM
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Meclis Görüntüleri -•<•
TBMM'de Fevzi Şıhanlıoğlu'nun ölümüyle
sonuçlanan kavga üzerinde derinlemesine
düşünmek zorundayız.
Hemen belirtelim.. bu, TBMM'deki ölümle
sonuçlanan ilk olaydeğil; dün Oktay Ekşi de
köşesinde yaz/yordu, iki ölüm olayı daha var.
Kavgalann ve dayaklann çetelesini tutmak
ise zabıtlar üzerinde çok uzun bir çalışmayı
gerektiriyor.
Her şeyden önce, kavganın unutturduğu,
tartışma konusunu anımsamakta yarar var.
Iç tüzükle ilgili tartışma; yasa tasan ve öne-
rilerinin görüşülmesi sırasında, metnin tümü
hakkında, parti sözcülerinin görüşleriyle ye-
tinilmesi ve milletvekillerinin kişisel görüşle-
rini aktarmalannın kısıtlanmasını öngören hü-
kümet teklifinden çıkıyor.
Gerçi bu teklifi öne sürenler, "Kardeşim,
öyleyapmazsan engelleme oluyorveyasa çı~
karmakgüçleşiyor" mazereti ardına sığınabi-
lirier, ama burada demokrasimize özgü bir
çarpıklık olduğunu yadsıyamayız.
Evet, bizim uygulamalanmızda, demokra-
sinin kurumlannı çalıştırmak, kurallannı pekiş-
tirmek için nedense hep yasak ve kısıtlama
yolu tutuluyor. Her olayın ve tedbîrin kendi
içinde makul mazeretleri olsa bile, genel yö-
neliş hiç de özgürlük ve katılımcılık yönünde
olmuyor. '
•••
Bu birinci gözlemi biryana koyarak devam
edebiliriz.
Parlamentolar, her ne kadar demokrasile-
rin yüce kurumlarıysalar da, toplumun gene-
linden soyutlanamazlar. TBMM'de sıkça gö-
rülen kavgalar, seçenlerin davranışlannın se-
çilenlere yansımasından başka bir şey değil.
Başka bir deyişle, toplumsal yaşamımızda
kavga, tartışmadan ve uzlaşmadan daha
egemen.
Dayağı atanların MHP'liler olmas/ da, dik-
kat çekici bir başka nokta.
Unutmayalım ki MHP'liler, kendi içlerinden,
merkezden izin almadan Çankaya'ya aday
olan bir arkadaşlannı da töreye dayanarak
kaba kuvvetle caydırmışlar, Meclis'e dahi
sokmamışlardı.
Bugün iktidar ortağı olan parti, parlamen-
toda bunu yaparsa, yann tek başına iktidar
olduğunda, sokaktaki adama, arkasında aşi-
ret desteği olmayan vatandaşa neleryapmaz
ki?
MHP'nin değişmekte olduğunu söyleyen-
ler, olaylan dikkatle izlemeli ve değişim konu-
sunda karara varmakta acele etmemelidirler.
öte yandan maktulün de, yasak olmasına
rağmen Meclis'e sık sık silahla girdiği bilinen
bir gerçek.
Gerçi son olayda silah kullanılmamıştır a-
ma, 1989 yılında Abdürrezzak Ceyfan, Id-
ris Arıkan'ın silahından çıkan bir kurşunla
can vermiştı Meclis koridorlarında.
Silaha tapan birtoplumun Meclis'ine silah-
la girme yasağını, seçilenler hiçe saymakta-
dırlar.
•••
Aralarında "Susurluk Kahramanı!" Meh-
met Ağar'ın da bulunduğu kimi milletvekil-
lerinin, olayın bir kan davasına dönüşmeme-
si için gösterdikleri çabalar şimdilik olumlu
sonuç verecek gibi görünüyor.
Ama, acaba arabulucuk edenler arasında,
aynı aşiretten olan Necmettin Cevheri ve
Salim Ensari gibi yine aşiret kökenli kişiler
olmasaydı, kan davası gütmek isteyenler bu
kadar çabuk ikna oluriar mıydı?
Ya da öfkenin hedefi olanların ardında MHP
gibi bir örgüt bulunmasaydı, "Kana kan inti-
kam" diyenler bu kör saplantılanndan böyle-
sine kolay vazgeçebilirier miydi?
Olay, silah ve şiddet tutkunu, hâlâ töre ci-
nayetlerini mubah gören bir toplumun, aşiret
temeline dayalı siyasi yapısının bütün aksa-
yan yönlerini ortaya koyuyor dikkatle izlenir-
se...
Ve bu arada takvimler 2001 'i yani 21. yüz-
yılın ilk aylarını gösteriyor.
Ve bizler, AB'nin bize karşı tavırlannın ba-
zılarını haklı olarak eleştirirken, "Bizi istemi-
yortar" avazeleri arasında, kendi çarpıkhkla-
nmızı görmemekte direniyoruz.
Söyler misiniz lütfen.. bu tür ilişkileri ve dav-
ranışları yüzlerce yıl geride bırakmış bir top-
luluk, hâlâ oralarda kalrr s bir toplumu kendi
içine neden istesin?
Diyarbakır
Binlerce yurttaş
Okkan için yürüdü
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Diyarbakır Emnıyet
Müdürö Gaffar Okkan
ve 5 arkadaşı için Ulu-
cami 'de okunan mevlü-
dün ardından binlerce
yurttaş "Katilleri bize
verin" sloganlanyla yü-
rüdü.
Okkan ve 5 arkadaşı-
nın suikast sonucu öl-
dürülmesiyle ilgili ola-
rak soruşturma derin-
leştirilerek devam edi-
yor. Diyarbakır ve çev-
resinde dün yine çok
sayıda eve baskın yapı-
lırken bırçok kişi de gö-
zaltına alındı. Öncekı
gün emniyetteki sorgu-
fanrun tamamlanması-
nın ardından Diyarba-
kır DGM Savcılığı'na
çıkanlan 16Hizbullah-
çıdan 7 si tutuklandı.
Bu kişilerin örgütün
hücre evlerinde ele ge-
çirilen belgelerde adla-
nnın geçtiği belirlendi.
Merkeze bağlı Cumhu-
riyet Köyü'nde kaynak-
çılık yaptığı tespit edi-
Ien ve polis memuru A-
dem Bayrakçı'nın şehit
edildiği evden son anda
kaçan Haydar Sol-
maz'ın yakalanması
için de köyde operas-
yon başlatıîdı.
Şıhanlıoğlu için TBMM'de yapılan törende polisle DYP'liler arasında gerginlik çıktı
.MHP törenekatdamadıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM
Genel Kurulu'nda çıkan kavgada kalp krizi
geçirerek yaşamını yitiren DYP Şanhurfa
Mılletvekili Mehmet Fevzi Şıhanhoğlu için
dün TBMM'de yapılan törene MHP lıderi ve
Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ile
MHP'li milletvekilleri katılmadı. Törene,
Başbakan Bülent Ecevit, Başbakan Yardım-
cısı Mesut Yılmaz, TBMM Başkanı Omer
lzgi,eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel
katıldı. MHP'nin başkanlık divanında "pro-
vokasyon olabiür" gerekçesiyJe aidığı karar
uyannca törene MHP'den sadece 5 milletve-
kilinin katılması dikkat çekti. TBMM Idare
Amiri Ahmet Çakar, törene katılmama ge-
rekçelennı. "Orada çıksa birisi, ağu* hakaret
içeren sözJer söylese o zaman sonunu alama-
yız" diye açıkladı.
Şıhanlıoğlu'nun cenazesi dün saat 09.30'da
Güven Hastanesi 'nden alındı. TBMM'ye gi-
nşte polisin partilileri aramak istemesi arbe-
deye neden oldu. DYP'liler aramaya tepki
göstenrken Istanbul II Başkanı Süleyman Soy-
hı,polislere, "SizeMHP nu'tahmatverdi?'' di-
ye bağırdı. Cenazeyi TBMM girişinde karşı-
layan eski DYP'li Elazığ Bağımsız Milletve-
kili MehmetAğar, polisler ile DYP'lilerin ara-
sına ginp polıslere "Ben buraya gelenlere ke-
filim" diyerek tarbşmayı yatıştırdı. Törene
katılanlann yakasına, üzerinde "Demokrasi
ŞehidP yazıh Şıhanlıoğlu'nun fotoğrafi iğ-
nelerle tutuşturuldu.
Törene TBMM Başkanı îzgi, Başbakan
Ecevit, Başbakan Yardımcısı Yılmaz'ın yanı
sıra, Demirel, FP lideri Recai Kutan, CHP li-
deri Deniz Baykai, DTP lıderi tsmet Sezgin,
BBP lıden Muhsin Yazıcıoğhj ile bazı bakan-
lar ve çok sayıda ANAP'lı ve DSP'li millet-
vekili katıldı. HADEP Genel Başkan Vekili
Ahmet Türk de törene katılanJar arasında y-
er aldı. Tören alanına daha sonra geien Çiller,
sağında yer alan Ecevit ve Yılmaz'la tokalaş-
madan ailenın yanına geçti. Bunun üzerine
önce Yılmaz, arkasından da Ecevit Çiller'ir
yanına giderek başsağlığı diledi.
'Sonunu alamayız' gerekçesi
Törene katılmayan tek lider, MHP Gene]
Başkanı Devlet Bahçeli oldu. MHP'nin Önce-
ki gün yapılan Başkanlık Divanı'nda provo-
kasyon olabileceği gerekçesiyle törene katıl-
mama karan almdığı belirtildı.
MHP'den yalnızca Sadık Yakut, Bozkurt
Yaşar Oztürk, Abdurrahman Küçük, Sadi
Somuacuoğhı ve Ahmet Çakar'ın katıiması
dikkat çekti.
FORMULARAYIŞI
Içtiizük
yuMuşayacak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-Hükümet, DYP Şanlıurfa Millet-
vekili Fevzi Şıhanboğlu'nun yaşa-
mını yitirmesine yol açan Meclis
içtüzüğü değışikliğinde 'yumuşat-
ma' formülü aranmasını kararlaş-
ürdı.
Hükümetkanadı, muhalefetınen
fazla itiraz ettiği yasa tasan ve öne-
rilerinin görüşme usulünü duzenle-
yen içtüzük değişiklığinın 3. mad-
desinde önergelerle değişiklik ya-
pılması konusunda görüşbırliğine
vardı. öneride, maddeler üzerinde
söz hakkı kaldınlırken sadece öner-
ge üzerinde siyasi partilere söz hak-
kı tanınıyordu. Öctidargrup başkan-
vekilleri, maddeler üzennde yine
söz hakkı verilmesi, ancak mevcut
ıçtüzükte 10 dakika olarak öngörü-
len bu sürenin kısaltılması ya da ta-
san ve önerilerin tümünün genel
kurulda geçmesinden sonra siyasi
partilere 'son söz' verihnesi seçe-
nekJeri üzerinde durdular.
Başbakan Büient Ecevit, değişik-
likte ısrariı olduidannı vurgulaya-
rak "Umanrn şiddete başvuruhnaz.
Ortam biraz soğusun, yeniden gö-
rüfürüz" dedi. Onümüzdekı hafta
îktidar ve muhalefet grup yönenci-
lerinin bir araya getirerek ortak uz-
laşma arayacakJan bildirildi.
IĞNELl FTRÇA ZAFER TEMOÇfiV
Kan davasını reddeden aşiretin yeni lideri, hesabı devletin soracağını söyledi
Çiller'i Mehmet Ağar korudu
BÜLENT SARIOĞLU
ÖZCANGÜNEŞ
'KATtL MHP' SLOGANLAR1 Mehmet Ağar, geçmişte ağpr eteş-
tiriler yöneittiği Tansu Çiller'in yanı başuıdan ayrümadı. Yiranşe-
hir'de gergin geçen törende zafer işareüeri yapan halk, "Katil
MHP", "Kahrolsun faşisrJer", "Karüler Mechs'ten dışan", "Fev-
zi'ye uzanan eller kırılsın** sloganlan arû, (FotoğYaf: AA)
VİRANŞEHİR - TBMM'deki kavga-
nın ardından kalp krizi sonucu yaşamını
yitiren DYP Şanlıurfa Milletvekılı Fevzi
Şıhanboğtu'nun cenazesi, memleketi Vi-
ranşehir'de on binlerce aşiret üyesinin ka-
tıldığı törenle toprağa verildi. Meydanda
ve dar sokaklarda ezilme tehhkesi atlatan
DYP liden Tansu ÇiDer'i bağımsız mil-
letvekili Mehmet Ağar korudu
Fevzi Şıhanlıoğlu'nun ölümünün ar-
dından aşiretin liderliğıni devTalan yege-
ni Yalçm Şıhanboghı, amcasını yumruk-
layan MHP mılletvekillerine karşı "kan
davaa" güdülmemesi için kesin talimat
\ erdi. Şıhanlıoğlu. "Şiddete kesin olarak
karşıyız. Tüm aşiretim ve akrabaianm
adına söylüvorum. Yüce adalete, yargrva
güvenr>oruz, Kesinükle ve kesinlikJe kan
da\asdi}ebjrşevolmayacakör~dedı Şı-
hanlıoğlu, görüştüğü mıllet\ekıllen ve
yakın akrabalanna da "Hesabını Tûrkiye
Cumhurryeti soracak; biz a>dm insanJa-
nz" değerlendırmesinı yaptı. Kın güden
demeçlere tepkı gösteren DYP ŞanJıurfa
Milletvekili Necmettin Cevheri de "Da-
ha cenaze kaldınlmadan kan davasuun
falan konuşuunası doğrn değil" dedi.
100 bine yakın nüfusuyla bölgenın en
büyük Kürt aşıretlen arasuıda yer alan
Şıhanlılar, cenaze töreni için dün Viran-
şehır'e akın etü. Viranşehır'den dün sabah
saatlerinden iribaren Şanlıurfa yönüne
binlerce araç giderken Ceylanpınar'uı 13,
Siverek'in 25 köyünden, Hilvan, Suruç il-
çeleri ile çevre illerden gelenJerin katılı-
mıyla bini aşkın araçhkkonvoy oluştu. ll-
çe esnafi kepenk kapatn.
Uçe merkezi-Şıhanlılar'ın evi-cami-
mezarlık arasına biriken büyük kalabalık
disiplinlı hareket etmesıne karşm izdi-
ham önJenemedı. Çiller, topluluk içinde-
ki kürsüye ulaşamaması nedenıyle ko-
nuşma yapamadı. Meydanda ve dar so-
kakJarda ezilme tehlıkesi atlatan DYP li-
deri Çiller'ı korumalanyla omuz omuza
veren Mehmet Ağar da korudu. Mehmet
Ağar, geçmişte ağır eleşhriler yönelttiğı
Tansu Çiller'in yanı başuıdan ayrümadı.
Cenazeye katılan Şanlıurfalı ses sanat-
çısı Ibrahim Tathses halkın yoğun ilgi-
sıyle karşılandı. Törende FP lideri Recai
Kutan m yanı sıra hükümet adına Devlet
Bakanı Edip Safder Ga>dab vardı.
DYP bildirisi
'Siyasi
tarüıteki
utanç belgesi'
• DYP'nin Şıhanlıoğlu'nun
ölümüyle ilgili yayımladığı
bildiride, "demokrasi ve
hukuka karşı yürütülen ağır
saldınnın vahim olaylan
doğurduğu" savunuldu.
ANKARA (CumhuriyetBürosu) -
DYP Genei Idare Kurulu, Şanlıurfa
Milletvekili Fevzi Şıhanboğlu'nun
kalpkrizi geçirerek ölümüyle sonuç-
lanan TBMM Genel Kurulu'ndaki
kavgalı oturumla ilgili bir bildiri ya-
yımladı. Bildinde. "OlaylannsaJdn-
teştiribnesi gereken noktada Meclis
Başkanvekfli'ne veriten yazıh devam
taomaü, bir arkadaşınuzın aa kav-
hn/tasuuriıkaunanuş,insanhknamı-
na da bir utanç belgesi olarak siyasi
tarfldmizdeld karanuk yerini almış-
tir" denildi.
Bildiride, Türkiye'de demokrasi ve
hukuka karşı yürütülen 'ağır satdın-
mn' beklenen 'vahim olaylan doğur-
- dağu
?
savunularak şunlar kaydedti-
rti•"Bp hakspjtğalihvnen partimmn
değerii bir mensubu, sebebiyet veril-
mekie kahnayıptesknı edihnesi gere-
kirken, iktidarca sürdühüerek tah-
rik edilen bu olaytarda maalesef ha-
yatmı kaybetmistir. TBMM'nindo-
layısrvia temsil ettiği bütün bir miDe-
ti devletin dışına annaktan başka an-
faun taşunav'an bu demokrasi ve hu-
kuk dışı tasarruf. Meclis'in varoJuş
gerekçesini, hatta milletvekillerinin
burada oturma hakkmıdahi ortadan
kakürnıaktadır.Ola>1arınsakinJeşti-
ribnea gereken noktada Mecüs Baş-
kanvekffî'ne veriien yazılı devam ta-
imıatı, bir arkadasunmn aa kaytm-
b smuiı kalmamış. valnız hukuk ve
demokrasi adınadeğil,insanlık nann-
m da bir utanç beigesi olarak sh-asi
tarihimizdeki karanhk yerini almıs-
tff. DYP,birdeğerh vekahramanmu-
cadelee\1admıkaybetmistir. Ülkemi-
zm ise asti büyük kaybı, derin bir hu-
kuk ve insanhk yarası almak ounuş-
tur. Ancak, bir ülkenin ve bir milletin
özeflikle demokrasfvi bir ha>at tara
oiarak kabul etmiş olan yüce milleti-
mizin hakiaruıı efinden abnaya yel-
tenmek, bu karanhk emeilerin hüs-
ran 3e sonuçianmasaıdan öteye gide-
mevecektir."
DYP'li Ahmet tyimaya da dün bir
açüdama yaparak TBMM Genel Ku-
rulu'ndaki kavgalı oturum öncesin-
de, Meclis Başkanvekili AB Ihksoy'a,
"Kürsüjü isgal edeceğiz'' dediği yö-
nündeki iddialan yalanladı.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Selaniklı Maryo, kıvırcık saçlan,
balık eti teniyle bir şarkıcıdan çok bir
öğretmeni andırıyordu. Maryo, gür
ve etkili sesiyle Anadolu ve Izmir tür-
küleri söyledi. "Gökyüzunün Bahçe-
st" adlı tavernada halay cekenlerin
hangisinin Türk, hangisinin Yunanlı
olduğunu anlamak mümkün değildi.
Semra, Eleni, Aydın, Maria, Dilek,
AJeko, Asrye, Sofia, Sultan, Şük-
ran aynı müzik eşJiğinde, aynı kıvrak-
lıkla oynadılar.
"Gökyüzünün Bahçesi"nin adı bir
Yunan mitolojisinden mi geliyor; sor-
madım. Yunanistan Dışişleri Bakanı
Yorgo Papandreu, birakşam Isma-
il Cem'i burada ağırlamış. 25 kişilîk
bir Türk grubunu gören tavernanın
sahibi Yorgo Papadakis çok sevin-
di. Papadakis, Ismail Cem'le karşı-
laşmasını şöyleanlattı: "Cem'eşöy-
lesöyledim. 'Bizim Yunanistan'da bir
deyim vardır. Biz eşterimizi komşu-
dan daha çabuk boşanz. Çünkü,
komşumuzu daha çok sevmek zo-
rundayız. Eşten aynlabilirsiniz ama
komşudan ayrılamazsınız. Biz sizi
Gökyüzünün Bahçesinde
çok seviyoruz. Sizin de sevmenizi is-
tiyoruz.' Cem benım bu sözlerimden
çok duygulandı. Birbirimize sanlıp
öpüştük."
Maryo, Anadolu türkülerini söyler-
ken onlar Yunanca bizler Türkçe eş-
lik ettik. İki dilli bir kültürün parçası gi-
biydik. Maryo, Türkçe "Hoş geldi-
niz" diyerek konserine başladı. Iz-
mir'in Kavaklan" türküsüne başla-
madan önce şunlan söyledi: "Ben
daha önce Ismail Cem 'e söylediğim
bu türküyü, şimdi de burada bulu-
nan Türk gazetecisi için ve komşu
Tûrkleriçin söyleyeceğim" dedi. Ağ-
zına kadar dolu salondan mutluluk
alkışlan yükseldi.
Çarşamba gecesi, gece saat
23.00te tavernaya gittik. Gittiğımiz-
de 300 kişilik salon bomboştu. Saat
24.00'e doğru çoğunluğunu genç
Yunanlılann oluşturduğu topluluk
gelmeye başladı. Saat 01 .OO'de sa-
lon tamamen dolmuştu. Yunan halk
müziğinin yeni seslerinden olduğu
söylenen AJrfandis'in şarkılarıyla
başlayan gece saat 03.30'u buldu-
ğunda biz aynldık. Onlar sirtakiye de-
vam ediyorlardı. Almanya'dan gelen
ve düzenli çalışmaya alışık, erken ya-
tıp erken kalkan Türk kadınlan, on-
lara bakıp söylendiler. "Hafta orta-
sında bu Yunanlılar gece yanlanna
kadar oynayıp yann nasıl işe gide-
cekler? Herhalde bunlar Atina'nın
zenginleri."
Yunanlılann, iki saatlik öğle uyku-
su ve öğle tatili bu işin sımydı. Gün-
düz belli bir süre uyuyup gece eğlen-
mek de sanınm eski Yunan'dan kal-
ma bir gelenek. Ya da Türkıye hariç
Akdeniz halk/annın bir geleneği. Ati-
na kapı komşumuz. Birçok konuda i-
ki yıldır, ilişkilergelişse de Yunanistan
hâlâ Türkiye'ye çok uzak bir ülke gi-
bi. Türkçe gazeteler, bir gün gecik-
meli olarakAlmanya'dan geliyor. Ga-
zetelerin AJmanya baskısı -ki bunla-
nn önemli sayfalan AJmanya'daki iş-
çilerin taleplerine yönelik oluyor- bu-
rada yasayan Türkçe konuşan insan-
lann ihtiyaçlanna cevap vermiyor.
Son dönemde uydu sistemi yoluyla
TV'leraracılığıyla Türkiye daha iztenir
hale gelmişti. Birçok bakımdan Atina,
Türkiye hem çok yakın hem de çok
uzaktı.
Yunanistan'da da cinslerin eşrtliği-
ni sağlamak amacıyla "Eşitlikten So-
rumlu" bir örgütlenme gerçekleştiril-
mişti. Içişleri Bakanlığı'na bağlı bu ku-
ruluşun amacı hayatın her alanında
kadınlara uygulanan cins aynmcılığı-
nı ortadan kaldırmak için mücadele
etmekti. Kadınlar, Türkiye ile karşı-
laştınldığında çok mesafe almışlardı,
ama yine de Yunanistan bir erkek
egemen ülkeydi. Özellikle yönetim
kademelerinde erkeklerin güçlü bir
ağırlığı söz konusuydu.
Yunanistan'ın tek işçi sendikası,
Genel Işçiler Sendikası Konfederas-
yonu. Bızdeki gibi, her ideolojiye ay-
n bir işçi sendikası yok. Bütün görüş-
lerden işçiler, ortak bir çatı altında
mücadele ediyorlar. örneğin bu sen-
dikanın genel başkanı iktidardaki Pa-
sok'un merkez komitesi üyesi. Birin-
ci yardımcısı Yeni Demokrasi Parti-
si'nin yönetıcisi, ikinci yardımcısı ise
Komünist Partisi'nin yönetıcisi. Diğer
yöneticileri içindeiseBirteşik Sol Par-
ti Sinapismos'un temsilcıJeri de var.
1974'te Albayiar Cuntası'nın yıkılı-
şı Yunanistan'ın yakın tarihinin en
önemli adımı. Yunanistan'da demok-
rasinin önünu açan ayaklanmanın
başlangıcı 17 Kasım günü, milli bay-
ram olarak kutlanıyor. Ayaklanmanın
önderieri şu anda Yunanıstan'ı yöne-
tiyorlar. Birçoğu cunta dönemini ha-
pishanelerde geçiren Yunan siyaset-
çileri, zengin bir demokrasi geleneği-
nin kuruculan oldular. Cuntanın yasa-
yan liderleri aradan 25 sene geçme-
sine rağmen hâlâ hapisteler.
Bizde ise cunta lıden hâlâ ıtibargö-
rüyor, devlet kademelerinde ağırlanı-
yor. Ne acı değil mi!