29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2ŞUBAT2001CUM HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN Meclis Görüntüleri -•<• TBMM'de Fevzi Şıhanlıoğlu'nun ölümüyle sonuçlanan kavga üzerinde derinlemesine düşünmek zorundayız. Hemen belirtelim.. bu, TBMM'deki ölümle sonuçlanan ilk olaydeğil; dün Oktay Ekşi de köşesinde yaz/yordu, iki ölüm olayı daha var. Kavgalann ve dayaklann çetelesini tutmak ise zabıtlar üzerinde çok uzun bir çalışmayı gerektiriyor. Her şeyden önce, kavganın unutturduğu, tartışma konusunu anımsamakta yarar var. Iç tüzükle ilgili tartışma; yasa tasan ve öne- rilerinin görüşülmesi sırasında, metnin tümü hakkında, parti sözcülerinin görüşleriyle ye- tinilmesi ve milletvekillerinin kişisel görüşle- rini aktarmalannın kısıtlanmasını öngören hü- kümet teklifinden çıkıyor. Gerçi bu teklifi öne sürenler, "Kardeşim, öyleyapmazsan engelleme oluyorveyasa çı~ karmakgüçleşiyor" mazereti ardına sığınabi- lirier, ama burada demokrasimize özgü bir çarpıklık olduğunu yadsıyamayız. Evet, bizim uygulamalanmızda, demokra- sinin kurumlannı çalıştırmak, kurallannı pekiş- tirmek için nedense hep yasak ve kısıtlama yolu tutuluyor. Her olayın ve tedbîrin kendi içinde makul mazeretleri olsa bile, genel yö- neliş hiç de özgürlük ve katılımcılık yönünde olmuyor. ' ••• Bu birinci gözlemi biryana koyarak devam edebiliriz. Parlamentolar, her ne kadar demokrasile- rin yüce kurumlarıysalar da, toplumun gene- linden soyutlanamazlar. TBMM'de sıkça gö- rülen kavgalar, seçenlerin davranışlannın se- çilenlere yansımasından başka bir şey değil. Başka bir deyişle, toplumsal yaşamımızda kavga, tartışmadan ve uzlaşmadan daha egemen. Dayağı atanların MHP'liler olmas/ da, dik- kat çekici bir başka nokta. Unutmayalım ki MHP'liler, kendi içlerinden, merkezden izin almadan Çankaya'ya aday olan bir arkadaşlannı da töreye dayanarak kaba kuvvetle caydırmışlar, Meclis'e dahi sokmamışlardı. Bugün iktidar ortağı olan parti, parlamen- toda bunu yaparsa, yann tek başına iktidar olduğunda, sokaktaki adama, arkasında aşi- ret desteği olmayan vatandaşa neleryapmaz ki? MHP'nin değişmekte olduğunu söyleyen- ler, olaylan dikkatle izlemeli ve değişim konu- sunda karara varmakta acele etmemelidirler. öte yandan maktulün de, yasak olmasına rağmen Meclis'e sık sık silahla girdiği bilinen bir gerçek. Gerçi son olayda silah kullanılmamıştır a- ma, 1989 yılında Abdürrezzak Ceyfan, Id- ris Arıkan'ın silahından çıkan bir kurşunla can vermiştı Meclis koridorlarında. Silaha tapan birtoplumun Meclis'ine silah- la girme yasağını, seçilenler hiçe saymakta- dırlar. ••• Aralarında "Susurluk Kahramanı!" Meh- met Ağar'ın da bulunduğu kimi milletvekil- lerinin, olayın bir kan davasına dönüşmeme- si için gösterdikleri çabalar şimdilik olumlu sonuç verecek gibi görünüyor. Ama, acaba arabulucuk edenler arasında, aynı aşiretten olan Necmettin Cevheri ve Salim Ensari gibi yine aşiret kökenli kişiler olmasaydı, kan davası gütmek isteyenler bu kadar çabuk ikna oluriar mıydı? Ya da öfkenin hedefi olanların ardında MHP gibi bir örgüt bulunmasaydı, "Kana kan inti- kam" diyenler bu kör saplantılanndan böyle- sine kolay vazgeçebilirier miydi? Olay, silah ve şiddet tutkunu, hâlâ töre ci- nayetlerini mubah gören bir toplumun, aşiret temeline dayalı siyasi yapısının bütün aksa- yan yönlerini ortaya koyuyor dikkatle izlenir- se... Ve bu arada takvimler 2001 'i yani 21. yüz- yılın ilk aylarını gösteriyor. Ve bizler, AB'nin bize karşı tavırlannın ba- zılarını haklı olarak eleştirirken, "Bizi istemi- yortar" avazeleri arasında, kendi çarpıkhkla- nmızı görmemekte direniyoruz. Söyler misiniz lütfen.. bu tür ilişkileri ve dav- ranışları yüzlerce yıl geride bırakmış bir top- luluk, hâlâ oralarda kalrr s bir toplumu kendi içine neden istesin? Diyarbakır Binlerce yurttaş Okkan için yürüdü DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır Emnıyet Müdürö Gaffar Okkan ve 5 arkadaşı için Ulu- cami 'de okunan mevlü- dün ardından binlerce yurttaş "Katilleri bize verin" sloganlanyla yü- rüdü. Okkan ve 5 arkadaşı- nın suikast sonucu öl- dürülmesiyle ilgili ola- rak soruşturma derin- leştirilerek devam edi- yor. Diyarbakır ve çev- resinde dün yine çok sayıda eve baskın yapı- lırken bırçok kişi de gö- zaltına alındı. Öncekı gün emniyetteki sorgu- fanrun tamamlanması- nın ardından Diyarba- kır DGM Savcılığı'na çıkanlan 16Hizbullah- çıdan 7 si tutuklandı. Bu kişilerin örgütün hücre evlerinde ele ge- çirilen belgelerde adla- nnın geçtiği belirlendi. Merkeze bağlı Cumhu- riyet Köyü'nde kaynak- çılık yaptığı tespit edi- Ien ve polis memuru A- dem Bayrakçı'nın şehit edildiği evden son anda kaçan Haydar Sol- maz'ın yakalanması için de köyde operas- yon başlatıîdı. Şıhanlıoğlu için TBMM'de yapılan törende polisle DYP'liler arasında gerginlik çıktı .MHP törenekatdamadıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu'nda çıkan kavgada kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren DYP Şanhurfa Mılletvekili Mehmet Fevzi Şıhanhoğlu için dün TBMM'de yapılan törene MHP lıderi ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ile MHP'li milletvekilleri katılmadı. Törene, Başbakan Bülent Ecevit, Başbakan Yardım- cısı Mesut Yılmaz, TBMM Başkanı Omer lzgi,eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel katıldı. MHP'nin başkanlık divanında "pro- vokasyon olabiür" gerekçesiyJe aidığı karar uyannca törene MHP'den sadece 5 milletve- kilinin katılması dikkat çekti. TBMM Idare Amiri Ahmet Çakar, törene katılmama ge- rekçelennı. "Orada çıksa birisi, ağu* hakaret içeren sözJer söylese o zaman sonunu alama- yız" diye açıkladı. Şıhanlıoğlu'nun cenazesi dün saat 09.30'da Güven Hastanesi 'nden alındı. TBMM'ye gi- nşte polisin partilileri aramak istemesi arbe- deye neden oldu. DYP'liler aramaya tepki göstenrken Istanbul II Başkanı Süleyman Soy- hı,polislere, "SizeMHP nu'tahmatverdi?'' di- ye bağırdı. Cenazeyi TBMM girişinde karşı- layan eski DYP'li Elazığ Bağımsız Milletve- kili MehmetAğar, polisler ile DYP'lilerin ara- sına ginp polıslere "Ben buraya gelenlere ke- filim" diyerek tarbşmayı yatıştırdı. Törene katılanlann yakasına, üzerinde "Demokrasi ŞehidP yazıh Şıhanlıoğlu'nun fotoğrafi iğ- nelerle tutuşturuldu. Törene TBMM Başkanı îzgi, Başbakan Ecevit, Başbakan Yardımcısı Yılmaz'ın yanı sıra, Demirel, FP lideri Recai Kutan, CHP li- deri Deniz Baykai, DTP lıderi tsmet Sezgin, BBP lıden Muhsin Yazıcıoğhj ile bazı bakan- lar ve çok sayıda ANAP'lı ve DSP'li millet- vekili katıldı. HADEP Genel Başkan Vekili Ahmet Türk de törene katılanJar arasında y- er aldı. Tören alanına daha sonra geien Çiller, sağında yer alan Ecevit ve Yılmaz'la tokalaş- madan ailenın yanına geçti. Bunun üzerine önce Yılmaz, arkasından da Ecevit Çiller'ir yanına giderek başsağlığı diledi. 'Sonunu alamayız' gerekçesi Törene katılmayan tek lider, MHP Gene] Başkanı Devlet Bahçeli oldu. MHP'nin Önce- ki gün yapılan Başkanlık Divanı'nda provo- kasyon olabileceği gerekçesiyle törene katıl- mama karan almdığı belirtildı. MHP'den yalnızca Sadık Yakut, Bozkurt Yaşar Oztürk, Abdurrahman Küçük, Sadi Somuacuoğhı ve Ahmet Çakar'ın katıiması dikkat çekti. FORMULARAYIŞI Içtiizük yuMuşayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Hükümet, DYP Şanlıurfa Millet- vekili Fevzi Şıhanboğlu'nun yaşa- mını yitirmesine yol açan Meclis içtüzüğü değışikliğinde 'yumuşat- ma' formülü aranmasını kararlaş- ürdı. Hükümetkanadı, muhalefetınen fazla itiraz ettiği yasa tasan ve öne- rilerinin görüşme usulünü duzenle- yen içtüzük değişiklığinın 3. mad- desinde önergelerle değişiklik ya- pılması konusunda görüşbırliğine vardı. öneride, maddeler üzerinde söz hakkı kaldınlırken sadece öner- ge üzerinde siyasi partilere söz hak- kı tanınıyordu. Öctidargrup başkan- vekilleri, maddeler üzennde yine söz hakkı verilmesi, ancak mevcut ıçtüzükte 10 dakika olarak öngörü- len bu sürenin kısaltılması ya da ta- san ve önerilerin tümünün genel kurulda geçmesinden sonra siyasi partilere 'son söz' verihnesi seçe- nekJeri üzerinde durdular. Başbakan Büient Ecevit, değişik- likte ısrariı olduidannı vurgulaya- rak "Umanrn şiddete başvuruhnaz. Ortam biraz soğusun, yeniden gö- rüfürüz" dedi. Onümüzdekı hafta îktidar ve muhalefet grup yönenci- lerinin bir araya getirerek ortak uz- laşma arayacakJan bildirildi. IĞNELl FTRÇA ZAFER TEMOÇfiV Kan davasını reddeden aşiretin yeni lideri, hesabı devletin soracağını söyledi Çiller'i Mehmet Ağar korudu BÜLENT SARIOĞLU ÖZCANGÜNEŞ 'KATtL MHP' SLOGANLAR1 Mehmet Ağar, geçmişte ağpr eteş- tiriler yöneittiği Tansu Çiller'in yanı başuıdan ayrümadı. Yiranşe- hir'de gergin geçen törende zafer işareüeri yapan halk, "Katil MHP", "Kahrolsun faşisrJer", "Karüler Mechs'ten dışan", "Fev- zi'ye uzanan eller kırılsın** sloganlan arû, (FotoğYaf: AA) VİRANŞEHİR - TBMM'deki kavga- nın ardından kalp krizi sonucu yaşamını yitiren DYP Şanlıurfa Milletvekılı Fevzi Şıhanboğtu'nun cenazesi, memleketi Vi- ranşehir'de on binlerce aşiret üyesinin ka- tıldığı törenle toprağa verildi. Meydanda ve dar sokaklarda ezilme tehhkesi atlatan DYP liden Tansu ÇiDer'i bağımsız mil- letvekili Mehmet Ağar korudu Fevzi Şıhanlıoğlu'nun ölümünün ar- dından aşiretin liderliğıni devTalan yege- ni Yalçm Şıhanboghı, amcasını yumruk- layan MHP mılletvekillerine karşı "kan davaa" güdülmemesi için kesin talimat \ erdi. Şıhanlıoğlu. "Şiddete kesin olarak karşıyız. Tüm aşiretim ve akrabaianm adına söylüvorum. Yüce adalete, yargrva güvenr>oruz, Kesinükle ve kesinlikJe kan da\asdi}ebjrşevolmayacakör~dedı Şı- hanlıoğlu, görüştüğü mıllet\ekıllen ve yakın akrabalanna da "Hesabını Tûrkiye Cumhurryeti soracak; biz a>dm insanJa- nz" değerlendırmesinı yaptı. Kın güden demeçlere tepkı gösteren DYP ŞanJıurfa Milletvekili Necmettin Cevheri de "Da- ha cenaze kaldınlmadan kan davasuun falan konuşuunası doğrn değil" dedi. 100 bine yakın nüfusuyla bölgenın en büyük Kürt aşıretlen arasuıda yer alan Şıhanlılar, cenaze töreni için dün Viran- şehır'e akın etü. Viranşehır'den dün sabah saatlerinden iribaren Şanlıurfa yönüne binlerce araç giderken Ceylanpınar'uı 13, Siverek'in 25 köyünden, Hilvan, Suruç il- çeleri ile çevre illerden gelenJerin katılı- mıyla bini aşkın araçhkkonvoy oluştu. ll- çe esnafi kepenk kapatn. Uçe merkezi-Şıhanlılar'ın evi-cami- mezarlık arasına biriken büyük kalabalık disiplinlı hareket etmesıne karşm izdi- ham önJenemedı. Çiller, topluluk içinde- ki kürsüye ulaşamaması nedenıyle ko- nuşma yapamadı. Meydanda ve dar so- kakJarda ezilme tehlıkesi atlatan DYP li- deri Çiller'ı korumalanyla omuz omuza veren Mehmet Ağar da korudu. Mehmet Ağar, geçmişte ağır eleşhriler yönelttiğı Tansu Çiller'in yanı başuıdan ayrümadı. Cenazeye katılan Şanlıurfalı ses sanat- çısı Ibrahim Tathses halkın yoğun ilgi- sıyle karşılandı. Törende FP lideri Recai Kutan m yanı sıra hükümet adına Devlet Bakanı Edip Safder Ga>dab vardı. DYP bildirisi 'Siyasi tarüıteki utanç belgesi' • DYP'nin Şıhanlıoğlu'nun ölümüyle ilgili yayımladığı bildiride, "demokrasi ve hukuka karşı yürütülen ağır saldınnın vahim olaylan doğurduğu" savunuldu. ANKARA (CumhuriyetBürosu) - DYP Genei Idare Kurulu, Şanlıurfa Milletvekili Fevzi Şıhanboğlu'nun kalpkrizi geçirerek ölümüyle sonuç- lanan TBMM Genel Kurulu'ndaki kavgalı oturumla ilgili bir bildiri ya- yımladı. Bildinde. "OlaylannsaJdn- teştiribnesi gereken noktada Meclis Başkanvekfli'ne veriten yazıh devam taomaü, bir arkadaşınuzın aa kav- hn/tasuuriıkaunanuş,insanhknamı- na da bir utanç belgesi olarak siyasi tarfldmizdeld karanuk yerini almış- tir" denildi. Bildiride, Türkiye'de demokrasi ve hukuka karşı yürütülen 'ağır satdın- mn' beklenen 'vahim olaylan doğur- - dağu ? savunularak şunlar kaydedti- rti•"Bp hakspjtğalihvnen partimmn değerii bir mensubu, sebebiyet veril- mekie kahnayıptesknı edihnesi gere- kirken, iktidarca sürdühüerek tah- rik edilen bu olaytarda maalesef ha- yatmı kaybetmistir. TBMM'nindo- layısrvia temsil ettiği bütün bir miDe- ti devletin dışına annaktan başka an- faun taşunav'an bu demokrasi ve hu- kuk dışı tasarruf. Meclis'in varoJuş gerekçesini, hatta milletvekillerinin burada oturma hakkmıdahi ortadan kakürnıaktadır.Ola>1arınsakinJeşti- ribnea gereken noktada Mecüs Baş- kanvekffî'ne veriien yazılı devam ta- imıatı, bir arkadasunmn aa kaytm- b smuiı kalmamış. valnız hukuk ve demokrasi adınadeğil,insanlık nann- m da bir utanç beigesi olarak sh-asi tarihimizdeki karanhk yerini almıs- tff. DYP,birdeğerh vekahramanmu- cadelee\1admıkaybetmistir. Ülkemi- zm ise asti büyük kaybı, derin bir hu- kuk ve insanhk yarası almak ounuş- tur. Ancak, bir ülkenin ve bir milletin özeflikle demokrasfvi bir ha>at tara oiarak kabul etmiş olan yüce milleti- mizin hakiaruıı efinden abnaya yel- tenmek, bu karanhk emeilerin hüs- ran 3e sonuçianmasaıdan öteye gide- mevecektir." DYP'li Ahmet tyimaya da dün bir açüdama yaparak TBMM Genel Ku- rulu'ndaki kavgalı oturum öncesin- de, Meclis Başkanvekili AB Ihksoy'a, "Kürsüjü isgal edeceğiz'' dediği yö- nündeki iddialan yalanladı. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Selaniklı Maryo, kıvırcık saçlan, balık eti teniyle bir şarkıcıdan çok bir öğretmeni andırıyordu. Maryo, gür ve etkili sesiyle Anadolu ve Izmir tür- küleri söyledi. "Gökyüzunün Bahçe- st" adlı tavernada halay cekenlerin hangisinin Türk, hangisinin Yunanlı olduğunu anlamak mümkün değildi. Semra, Eleni, Aydın, Maria, Dilek, AJeko, Asrye, Sofia, Sultan, Şük- ran aynı müzik eşJiğinde, aynı kıvrak- lıkla oynadılar. "Gökyüzünün Bahçesi"nin adı bir Yunan mitolojisinden mi geliyor; sor- madım. Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu, birakşam Isma- il Cem'i burada ağırlamış. 25 kişilîk bir Türk grubunu gören tavernanın sahibi Yorgo Papadakis çok sevin- di. Papadakis, Ismail Cem'le karşı- laşmasını şöyleanlattı: "Cem'eşöy- lesöyledim. 'Bizim Yunanistan'da bir deyim vardır. Biz eşterimizi komşu- dan daha çabuk boşanz. Çünkü, komşumuzu daha çok sevmek zo- rundayız. Eşten aynlabilirsiniz ama komşudan ayrılamazsınız. Biz sizi Gökyüzünün Bahçesinde çok seviyoruz. Sizin de sevmenizi is- tiyoruz.' Cem benım bu sözlerimden çok duygulandı. Birbirimize sanlıp öpüştük." Maryo, Anadolu türkülerini söyler- ken onlar Yunanca bizler Türkçe eş- lik ettik. İki dilli bir kültürün parçası gi- biydik. Maryo, Türkçe "Hoş geldi- niz" diyerek konserine başladı. Iz- mir'in Kavaklan" türküsüne başla- madan önce şunlan söyledi: "Ben daha önce Ismail Cem 'e söylediğim bu türküyü, şimdi de burada bulu- nan Türk gazetecisi için ve komşu Tûrkleriçin söyleyeceğim" dedi. Ağ- zına kadar dolu salondan mutluluk alkışlan yükseldi. Çarşamba gecesi, gece saat 23.00te tavernaya gittik. Gittiğımiz- de 300 kişilik salon bomboştu. Saat 24.00'e doğru çoğunluğunu genç Yunanlılann oluşturduğu topluluk gelmeye başladı. Saat 01 .OO'de sa- lon tamamen dolmuştu. Yunan halk müziğinin yeni seslerinden olduğu söylenen AJrfandis'in şarkılarıyla başlayan gece saat 03.30'u buldu- ğunda biz aynldık. Onlar sirtakiye de- vam ediyorlardı. Almanya'dan gelen ve düzenli çalışmaya alışık, erken ya- tıp erken kalkan Türk kadınlan, on- lara bakıp söylendiler. "Hafta orta- sında bu Yunanlılar gece yanlanna kadar oynayıp yann nasıl işe gide- cekler? Herhalde bunlar Atina'nın zenginleri." Yunanlılann, iki saatlik öğle uyku- su ve öğle tatili bu işin sımydı. Gün- düz belli bir süre uyuyup gece eğlen- mek de sanınm eski Yunan'dan kal- ma bir gelenek. Ya da Türkıye hariç Akdeniz halk/annın bir geleneği. Ati- na kapı komşumuz. Birçok konuda i- ki yıldır, ilişkilergelişse de Yunanistan hâlâ Türkiye'ye çok uzak bir ülke gi- bi. Türkçe gazeteler, bir gün gecik- meli olarakAlmanya'dan geliyor. Ga- zetelerin AJmanya baskısı -ki bunla- nn önemli sayfalan AJmanya'daki iş- çilerin taleplerine yönelik oluyor- bu- rada yasayan Türkçe konuşan insan- lann ihtiyaçlanna cevap vermiyor. Son dönemde uydu sistemi yoluyla TV'leraracılığıyla Türkiye daha iztenir hale gelmişti. Birçok bakımdan Atina, Türkiye hem çok yakın hem de çok uzaktı. Yunanistan'da da cinslerin eşrtliği- ni sağlamak amacıyla "Eşitlikten So- rumlu" bir örgütlenme gerçekleştiril- mişti. Içişleri Bakanlığı'na bağlı bu ku- ruluşun amacı hayatın her alanında kadınlara uygulanan cins aynmcılığı- nı ortadan kaldırmak için mücadele etmekti. Kadınlar, Türkiye ile karşı- laştınldığında çok mesafe almışlardı, ama yine de Yunanistan bir erkek egemen ülkeydi. Özellikle yönetim kademelerinde erkeklerin güçlü bir ağırlığı söz konusuydu. Yunanistan'ın tek işçi sendikası, Genel Işçiler Sendikası Konfederas- yonu. Bızdeki gibi, her ideolojiye ay- n bir işçi sendikası yok. Bütün görüş- lerden işçiler, ortak bir çatı altında mücadele ediyorlar. örneğin bu sen- dikanın genel başkanı iktidardaki Pa- sok'un merkez komitesi üyesi. Birin- ci yardımcısı Yeni Demokrasi Parti- si'nin yönetıcisi, ikinci yardımcısı ise Komünist Partisi'nin yönetıcisi. Diğer yöneticileri içindeiseBirteşik Sol Par- ti Sinapismos'un temsilcıJeri de var. 1974'te Albayiar Cuntası'nın yıkılı- şı Yunanistan'ın yakın tarihinin en önemli adımı. Yunanistan'da demok- rasinin önünu açan ayaklanmanın başlangıcı 17 Kasım günü, milli bay- ram olarak kutlanıyor. Ayaklanmanın önderieri şu anda Yunanıstan'ı yöne- tiyorlar. Birçoğu cunta dönemini ha- pishanelerde geçiren Yunan siyaset- çileri, zengin bir demokrasi geleneği- nin kuruculan oldular. Cuntanın yasa- yan liderleri aradan 25 sene geçme- sine rağmen hâlâ hapisteler. Bizde ise cunta lıden hâlâ ıtibargö- rüyor, devlet kademelerinde ağırlanı- yor. Ne acı değil mi!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear