23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Curnhuriyet İmtivaz Saraibi: Berin Nadi Genel Yavuı Yönetmenı İbrahim V'ıldız • Yazıişlen Müdürii Safim AJpaslan # Sorumlu \(üdür: Fikret İlkiz • Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara İstıhbarat Cengiz V ıldırım 0 Ekonomi: Özlem V ü- zak 0 Kultür Egemen Berköz 0 Spor Abdülka- dir Viicelman 0 Makaleler Sami Karaöreo 0 Duzeltme Abdullah Vazıcı 0 Bılgı-Belee' Edibe Buğra 0 Vurt Haberleri Mehmet Faraç 0 Avrupa Temsjlcıs!; Gürav Öz Ya\in Kuruiu: llhan Selçuk (Baş- kan). Emrc Kongar I Damşman t. Orhan Erinç, Hikmet Çetin- kaya, Şükran Soner, fbrahim Yıldı/. Orhan Bursalı. Musta- fa Balba\. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı .Mustafa Balbay AıarurkBulvanNo 125, Kaf4, Bakanhklar-Ankara Tel 4195020 C hat). Faks 4195027 0 tzmır Temsdcısı: Serdar Kıak. H Zıya Blv 1352 S.2 3Tel.4411220, Faks 44191170Adana Temsilcısr Çetin ViğenoğJu. inönüCd 119 S No 1 Kat 1. Tel 363 12 11. Faks. 363 12 15 Muessese Müdurii Ero! Erkut 0 Koordınator Ahmet Korulsan 0 Mu- hasebe Bûlent Yener0 Idare Hüsevin Gürer 0 Salış Fazilet Kuza REKL4M: P.M. Ltd. Şti. • Genel MûdürGülbin Erduran#Kocrdmatör Reha Işılman # Genel MüdürYrd Sfida Çoban • Fınansman Müdurir ÇetinErduranTel 0212 5140753-513 S460-61,Faks 02125138463 1 auralman: 1 enı Ciun Haber A,an>ı Ba-ın ve yawncılık <\ Ş Basan: Sabah Ya\ıncıhk A Ş TûrkA-ajı Cad 39 4 .1 CaSalo^lu 34334 Isıanbul PK 246 - Suiecı 34435 Istanbul Te! (0 212) 51205 05 I2ühaıl Faks 10 212)513 85 95 \v\vw.cumh unvet.com.tr 9 KASIM 2001 Imsak:5.07 Güneş:6.37 Öğle: 11.55 Ikindi: 14.34 Akşam: 17.00 Yatsı: 18.23 Pissarro tablosu lOtrflyonasatıMı • NEWYORK(AA) - İzlenimci Fraoısız ressamı Camllle Pıssarro'nun tablosu, Neu York'takd açık arttumada 6.6 milyon dolara (yaklaşık 10 trilyon TL; satıldı. Sanatçının 18 93 yılında Paris'te yaptıgı Saint- Lazare Sokağı adlı tablosu, Sotheby s müzayede evinde yapılan açık arttırmaya telefonla katılan bir kişi tarafından satın alındı. Yunan milyonerin şartı I ATİNA (AA) - Yunanistan'da bir milyoner, metnleketi olan kasabaya bıraktığı mirasın kullanılmasını şarta bağladı. Yannis Katsanıs, Yunanistan"ın Afitos kasabasına hastane inşa edilmesi için 2 milyon drahmi (5.28 milyon dolar) miras bıraktı. Ancak Katsanis, akrabalannın yasak ilişkilerini açıkça anlatan mektupian da miras olarak bıraktı ve bu mekruplann kasaba meydanında okunmasuu istedi. Gözetlenen genç hastalandı • YARŞOVA (AA) - Birçok ülke televizyonu tarafından düzenlenen Biri Bizi Gözetliyor(Big Brother) programına katılan Polonyah gençlerden bin ruhsal bunahma girdi. Yayıncı Andrzej Soltysick, renkli kişiliğiyle TV seyircilerinin gözdesi olan Irek Grzegorczyk adlı delikanlırun aşın stresten sinir bunalımına girdiğüıi ve hastaneye kaldınldığını bildirdi. 14 binden fazla çocuk terk edildî • İSTANBUL(AA)- Türkiye'de son 5 yılda 14 bin 498 çocuk, çeşitli nedenlerle Sosyal Hizmetlerve Çocuk Esırgeme Kurumu'nca (SHÇEK) koruma altına alındı. Çocuklann aileleri tarafından SHÇEK'e verilmesinde en büyük etkenlerden birini ekonomik sıkınfı oluşturdu. 14 bin 498 çocuktan 6 bin 425 'i bu nedenle de\ letin korumasına venldi. îkinci evlilik nedenıyle istenmeyen 2 bin 594, anne-babasının ölümü nedeniyle de 1074 çocuk, SHÇEKe bırakıldı. Dünyaya göktaşı çarpma riskiaz • V\ASHINGTON (AA) - Gökbilimcilere göre, dünyaya büyük bir göktaşı çarpma ihtimali daha önceki tahminlerin aksine daha az. ABD"deki Princeton Üniversitesi'nden gökbilimcilerin yaptığı araştırmada, uygarlığımızı yok edecek bir göktaşının gelecek 100 yıl içinde dünyaya çarpma olasıhğınuı yakJaşık 5 binde 1 olduğu ortaya çıkh. Daha önce bu olasılık 1500'de 1 olarak hesaplanmıştı. 8. Yepel Medya Semînepi • MARDİN(AA)- Başbakanlüc Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ile Mardın Valiliği'nce düzenlenen 8. Yerel Medya Semıneri Mardin'de başladı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç ve çok sayıda gazeteci ile akademjsyenin katıldığı seminerde 'Yerel Medyanın Sorunlan', 'Gazetecilikte Teknolojik Gelışmeler' ve 'Gazetecilik Etigi' konulan ele alınacak. Anadolu'nun biyolojik çeşitliliğini tanıtacak belgesel 12 Kasım'dan itibaren TRT 2'de yayımlanacak Türidye'ninhazineleri• 'Türkiye'nin Çiçekleri' fotoğraf sergisiyle tanıtılan belgesel 5 yılda tamamlandı Biyolojik çeşitliliğe ışık tutan belgeselin çekimleri sırasında Anadolu'nun çeşitli yerlerine dört mevsim gidilerek farklı bitki türleri doğal ortamlannda görüntülendi. Kûltür Servisi - TEMA Vakfı ve TRT'nin işbirliğiyle Farüı Orbay'ın yönetmenliğinde hazırlanan ve 12 Kasım'dan itibaren TRT 2'de 26 dalakalık 12 bölüm halinde yayımlanacak olan 'Yaşayan Hazine' adlı belgesel. Yapı Kredi "nin katkılanyla hazu"landı. Dün akşam Yapı Kredi Plaza'da 'Türkiye'nin Çiçekleri' fotoğraf sergısi eşliğinde tanıtılan belgesel, Türkiye'nin biyolojik çeşitliliğine ışık tutarak toplumu bilgilendirmek amacıyla 5 yılda tamamlandı. Çekimler sırasında Anadolu'nun çeşitli yerlerine dört mevsim gidilerek farklı bitki türleri doğal ortamlannda görüntülendi. Belgesel, Türkiye'nin biyolojik çeşitliliğini ele alırken özellikle bitkisel zenginliğine ağırlık verdi. Dört mevsim, ûç kıta Türkiye, üç kıtanın ortasuıdaki konumuyla canlı türleri açısından dünyaki en zengin ve dört mevsimin yaşandığı bir ülke. Topografyası, jeolojisi, ikJim çeşitliliği, bitki coğrafyası ile Türkiye'nin AĞLIK Fotoğraf sergisi, TEMA Vakfi'nın 'Türkiye Çöl Olmasın' sloganıyla bütünlük oluşrurmayı amaçbyor. doğal zenginlikJerini tanıtan belgesel, TEMA Vakfi'nın 'Türkiye Çöl Olmasın' sloganına da eşlik eden bir bütünlük sunuyor. Çevreciliği başanlı bir organizasyon ve profesyonel kadrosuyla Anadolu'ya yayan ve Hayrettin Karaca önderliğinde, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal VarüJklan Koruma Vakfı adı altında 12 Ekım 1992'de kurulan vakıf. erozyonla mücadelesine devam ediyor. Erozyonu önleyerek yeşil örtünün ve canlı yaşamın birlikte oluşturduğu ekolojik dengenin kaybolmasını engellemeye çalışan TEMA, toplumsal bir bilinç oluşturmak için pek çok kampanya düzenledi. Bu amaçla birçok panel. toplantı düzenleyen vakıf; koru, kırsal kalkınma, rehabilitasyon, ağaç tanmı projeleri, TBMM tarafından kabul edilen 'Mera YasasT, geçen yıl açılan TEMA-Vehbi Koç Doğa Kültür Merkezi ve sergilerle birçok girişime imza attı. Sigarayı yürürken içmeyin ANKARA (ANKA) - Uzman- lar kalp, damar ve sindirim sis- temine zararlı olan sigararun yü- rürken içilmesinin kalp krizi ris- kini arttırdığını bildirdi. Türkiye Yüksek Ihtisas Has- tanesı Başhekimi Doç. Dr. Oğuz Taşdemir. sigaranm kişinin, kalp ve damar sistemini tahrip ettiği- ni ve kalbi besleyen koroner da- marlannı daralttığını kaydetti. Taşdemir, şu bilgileri verdi: "Bo'yle bir durumda kalbin ok- sijen ihthacı maksimumdur.An- cak bu esnada sigara içimi kalp- te oluşao oksijen nıiktannı azal- tır. Bu da kalpte isfemi adı veri- len, kalbin yetersiz beslenme tab- losunu ortaya çıkanr. Bu tablo- nun ilerlemiş haü ise kalp krizi- dir. Sigara bağunniarmda daral- mış ve bozuimuş kalp daman varken bir de bövJe bir tabJo söz konusu olursa, bu kişilerin kalp krizi geçirmeriski çokyüksektiıf Alzheimer'a ağrı kesici CHICAGO (AA) - Amerikalı araştırmacılar, antisteroit ağn kesicılerin, Alzhemier hastalıgı riskini azalttığını belirledi. Araş- tumada, Ibuprofen gibi iltihap- lanmayı önleyen antisteroit ilaç- lan kullanan insanlarda, Alzhe- imer riskinin daha az bulundu- ğusaptandı. California Üniver- sitesi ve Mayo KJinik uzmanla- n, antisteroit ilaçlann Alzhe- imer'a karşı etkili olmasmı bir mekanizma olarak yorumladı. Araştırmacılar, ilaçlann nasıl et- kili olabildiğini henüz saptaya- madı. DOĞUMUNUN 100. YILINDA VATANIYLA BULUŞUYOR Vâznn Hikmet'e anıth anmaANKARA (AA)- Türk şiirinin ünlü ustası \âznn Hüanet, doğu- munun 100. yıldönümünde Kül- tür Bakanlığı 'nca yaptınlan anıt- la bir kez daha ölümsüzleştirile- cek. Kültür Bakanlığı, Nâzım Hik- met 'indoğumunun 100. yıldönümü dolayısıyla şair için bir anıt yaptıra- cak. Cnlü heykeltıraş TankutÖktem'ın imza- suıı taşıyan bronz anıt, şairin doğumunun 100. yıldönümü olan 15 Ocak 2002 tarihinde düzenle- — — ~ necek törenle, îstanbul'da Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı"nin yakınındald park- ta açılacak. Öte yandan Kültür BakanJığı, 2002 yılınuı Nâzım Hikmet'in doğumunun 100. yıldönümü ol- ması nedeniyle, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü ve Nâzım Hik- met Vakfi'nın işbirüğı ile "Fotoğ- raflaria Nâzun Hikmet" konulu sergi açacak. Kültür Bakanlığı Telif Haklan ve Sinema Genel Müdürlüğü de Nâzım Hikmet 'in • Kültür Bakanlığı, Türk şiirinin ünlü ustası için bir dizi etkinlik düzenliyor. Ünlü heykeltraş Tankut Öktern'e yaptınlan Nazım Hikmet anıtı, şairin doğum günü olan 15 Ocak 2002'de törenle açılacak 100. doğum yıldönümü etkınlik- lerine Nâzım Hikmet*i konu alan uzun metrajh film senaryo ya- nşması ile katılacak. Senaryo ya- nşmasında birinciye 5, ikinciye 3, üçüncüye 2 milyar lira ödül verilecek. Aynca, senaryonun fil- me aktarılması için çahşmalar sürdürülecek. Sempozyum düzenienecek Öte yandan Kütüphaneler Ge- nel Müdürlüğü. Nâzım Hikmet Vakfi'nın işbirliğinde "Ulusla- ____ rarası Nâzım Hikmet Sempozyumu " düzenle- yecek. Nâzım Hikmet 'in 100. doğum yıldönümü etkinlikleri çerçevesin- de, YayımlarDairesi Baş- kanlığı da Nâzım Hik- mefin şiirlerinden olu- şan bir kitabın Ingilizce çevinsini yayunlarken Milli Kü- tüphane Başkanlığı, Nâzun Hik- met bibliyografyası hazırlayacak. Aynca, Milli Kütüphane'nin girişimleri ile Mosko\a Milli Kü- tüphanesi'nde "Nâzım Hikmet Kitaplan Scrgisi" açılacak. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN '...Tarihte Kanıt Çok!, e-posta:tan(âprizma.net.tr Pabuç kadar ditf^ nisidahaeklendL Almanva'run Hamburg kcnri yakınlanndaki Tangstedt kasabasında yaşavan Annika IrmJer'in 7 santimerre uzunluğundaki diliyle dünyaıun en uzun diüne sahip ol- duğu ortaya çıkn. 12 yaşındaki Irmler 7 santimetreük di- fa'yie, Guinness Rekorlar kitabına girme>i başanü. i O osyalist Sol'da, standart' komünist aydın; O ulkesınin, ulusal koşullarını değeriendırme- yi, küçümser; Moskova'ya bakıp, 'hizaya gelir'di; nasıi bugün, 'standart' liberal aydın. 'ulusallığına' dudak büküyor, Washington a bakıp, 'hizaya ge- liyor'sa!.. llkbakışta, heriki tip 'küresel' gibigö- rünürse de, gerçekte 'devşiriimiş'; bir bakıma ülkesine ve kültürüne 'yabancılaştırılmış'; bir bakıma, 'komprador' bir çıkmaza girmiş, ay- dın tipidir. Bunu da, sınek pislemedik bir yere yazınız! Câzi'nln solculuğu'... ( O olşevik Ihtilâli' (1917) Rusya'da çiçek aç- D mıştr ya, onun heyecanlı günleri; Anadolu Ihtilali'nin (1919) en zor günlerine, denk gelmiş- tir. TBMM'nin ilk 'gizli celselen', boydan boya, 'Bolşevikler'le temas' ya da 'Bolşevik olmak veya olmamak!' tartışmalanyla geçiyor. Çok yaman bir visionnaire, çetın bir gerçekçi olan Mustafa Ke- mal, bıldığıniz gibi 'tavnnı' daha ılk gün koymuş- tur: 'Emperyalizm'e karşı Bolşevikler'le 'müş- terek mücâhedat' yapılacaktır, lâkin Anado- lu'da henüz Bolşevikliğin şartları tahakkuk et- memiş'tir. Hâlide Edib Hanım, 'hatıralan' arasın- da zikretmiştı: Gâzi dermiş kı, "...bolşeviklik, ame- le sınıfına istinat ettiriliyor, halbuki biz 'mağdur ve mazlum' bir milletiz, sanayiimiz filân yok ki ame- le sınıfı olsun; amele sınıfı olmayınca, Bolşeviklik neye istinat edecek?" Sizce haksız mıydı? Rus- ya'daki 'deney'in başansızlığı bile, onun haklı ol- duğunu göstermiştir. Şevket Süreyya Bey, (Ankara) Komünist Fır- kası'nın -kurucusu Gâzi ve etrafı idı- kuruluşu sı- rasında, onun gerçekte ne düşündüğünü - biliyor- sunuz birisi açık, öteki şifreli iki telgrafa dayana- rakaçıklamıştı: Tek Adam, Citt 1, s.353/389. Göz atmakta yarar var, çünkü -sağda olsun, sotda ol- sun- 'beynelmileP (küresel) geçinmenin, 'Müs- lüman mahallesinde salyangoz satmak oldu- ğunu', 'standart' Türk aydını, hâlâ anlamış de- ğil: baksanıza, 'tokmak ecnebi'nin elinde, da- vul onların boynunda, dolanıyorlar. Câzl'nln tercihl, tam bağımsızlık ... Gâzi'nin (Ankara) Komünist Fırkası'yla ilgilı, o iki telgrafının, can alıcı noktası neresidir? 26 TeşrinievveJ (Ekim) 1336 (1920) tarihli ilk telgraf, o tarihte fokur fokur kaynayan, Anadolu kaza- nındaki hertürlü BolşevikJiği, Cihet-i Askenye'nin yardımıyla, Meclis'te kurulmuş TSF'na yönlen- dirmek arzusundadır; ne yapmak istediği açık, düpedüz Kuva-yı Milliye denetiminde, hareke- ti 'ulusallaştırmaya' çalışıyor. 31 Teşrinievvel (Ekim) 1336 (1920) tarihli ikinci telgraf, kuşkusuz dahaönemlı; bir kere'gizli'yani 'şifreli'olduğu için; ikincisı, -Rusya'dakı ihtilâl dahil- Bolşevikliğin ge- leceğini sorguluyor, onun için! Bu sorgulama, daha başlangıçtaki 'tereddütle' ifade edilmıştir; bu 'tereddüt', hem Gâzi'deki o müthiş 'ufkun arkasını görebılmek' kabiliyetinin, hem de inanılmaz gerçekçiliği'nin kanıtı; çünkü Ali Fuat Paşa'ya diyor ki: "...Komünizm'in, memle- ketımizde değil; Rusya 'da bile henüz tatbik kabi- liyeti hakkında, sarih bir kanaat olmadığı anlaşıl- maktadır..." Seksen yû açık kalan 'Sovyet Paran- tezi'nin, yürekler acısı sonu; o ülkedeki tatbik ka- biliyetinin hiç de yüksek olrnadığını, göstermiş mı- dir, göstermemış midir? Önce bu tartışılmalı! Çün- kü kötü sonuç, 1920'lerde Anadolu Ihtilâli'ni, Sov- yet Ihtilâli'ne 'bağımlı kılmayı' savunan; buna rıza göstermediği için, Mustafa kemal'i eleşti- ren hatta suçlayanlann ciddi yamlgısını açıklı- yor... Bilindiği üzere, Türkiye Cumhuriyeti, 'Tam Ba- ğımsızlığı' tercih etmişti; bunun tartışmasız ka- nıtı ise, Gâzi'nin 23 Haziran 1335 (1919) tarihin- de Karabekir Kâzım Paşa'ya yazdığı uzun mek- tuptakı, o ılginç cumlesidir: Paşa, Emperyalizm'e karşı 'müşterek mücâhedat'ta, Bolşevikler'le 'teş- rik-i mesai'nin zorunlu olduğunu belirtir; arkasın- dan açık açık diyor ki: "...bu suretle anlaştıktan son- ra, kendilerini hudutta tutmak ve Itilâf Kuvvetle- ri'nin (Ingiltere ve müttefikleri) memieketi terket- meleri için, birsilâh makamında kullanmak, tasav- vur-u âlileri veçhiyle pek münâsip olur!.." (a.g.e. Cilt 1. S. 406) Başkatüriü söylersek, Mustafa Kemal'in 'cum- huriyet' anlayışında Sosyalizm yok değildir, vardır; vardır ama, ancak 'ulusal koşullar çer- çevesinde' var olabilir; işin içine, ister Rus ol- sun, ister Amerikalı, 'ecnebi'yi karıştırmaz: onu 'sınırda tutmak' zorunludur. Nasıl haksız olabilir kl? Buna nereden mı hukmetmiş? Devlet-i Aliyye'nin, Avrupa ile geliştirdiği ilişkilerin sonunda, artı yüz yıllık bir cihan im- paratoriuğunu, içine düşürdüğü 'çıkmaz'dan! Batı istiyor diye, Tanzimat, Meşrutiyet vs. der- ken, devlet çökmüş, yönetim dağılmış, ülke paylaşılmıştır. Bütün 'enternasyonal'lik iddi- alarına rağmen, Bolşevikler'in de, başka türiü hareket etmeyeceklerine dair, işaret ve ipuç- ları az değildir; bunun için, sadece Sultan Ga- liyef'in söylediklerine kulak vermek yeterdi. Gâzi'de bu hassas kulak mevcuttu. Bence ağırlığı çok daha fazla, öteki kanıt, yakın tarıhtedir: Asya türk cumhuriyetleri. 'Sovyet pa- rantezi'ne 'bağımlı' ıdiler, yaşadıkları acılar, uğra- dıklan kayıplar, parantez açılınca içinde bulunduk- lan müşkul durum; Moskova Bolşevikliği'nin, 'Komünist küreselleşmeye' filân, pek kulak as- madığını; giderek, lotaliter' bir merkeziyetçi bü- rokrasi diktasına dönüşüp, çariann 'büyük Rus- ya'cılığını uygulamaya koyduğunu gösterecek- ti: Türkler, itilip kakılmışlar, ihmaleuğramışlar, hatta sömürülmüşlerdi; yoksul ve çaresizdileri O zaman gözlenne, 'tam bağımsız' ve 'özgür* An- kara, 'kurtuluş kapısı' gibi görünmüştü. lyi de, An- kara, hâlâ o Ankara mıydı? Ayıp ve garip ama, ar- tık o ülkelere, Londra'nın Hindistan a. Paris'ın KuzeyAfrika'ya baktığı gibi, bakıyordu. Galiba, iki taraf da yanılmıştı: Ankara, Müdafaa-i Hukuk Doktrini'nı unuttuğu için: Asya Cumhuriyetleri, bu 'nisyân'ın tam farkında olmadıkları için! Türkmenbaşı, yeni farkına varmışların, kahn ve öfkesiyle, o sözleri söylüyor. Nasıl haksız olabilir ki? e-mail:tilahanfö isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear