23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 KASIM 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Akşener, MHP'ye kaülacak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin MHP kanadı, milletvekili transferini bugün başlatıyor. Kocaeli bağımsız Milletvekili Meral Akşener'in bugün MHP'ye katılması bekleniyor. MHP kurmaylannın bazı milletvekilleri ile temaslanıu sürdürdüğü, ilerleyen günlerde öncekı gün ANAP'tan istifa eden Agah Oktay Güner, eski AKP'li Hüseyın An ve eski SP'li Avni Doğan'ın MHP'ye geçebileceğı ileri sürüldü. operasyonu • ANKARA (Cumburiyet Bürosu) - Hayali ihracat yapan şirketlere yönelik olarak başlatılan "'Örümcek Ağı" operasyonu kapsamında gözaltına alınan Alaattin Gazioğlu ile Erol Kohen'in eski ortağı Nilüfer Özbay dün DGM'ye sevk edıldı. Gazioğlu ile Özbay'ın ifadeleri, cumhuriyet savcısı Hamza Keleş tarafindan alındı. Keleş, Özbay ı serbest bırakırken Gazioğlu'nu tutuklanması istemiyle yedek hâkimliğe sevk etti. Ankara 1 No'lu DGM'de sorgulanan Gazioğlu serbest bırakıldı. PSAKD'den lltica' tepkisi • Haber Merkezi - Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı AJi Balkız tarafindan yapılan açıklamada Sıvas katlianu nedeniyle hapis cezasına çarptınlan sanıklann yurtdışına iltica ettiği anımsatılarak "Bu katillerin yurtdışına çıkmalanna göz yuman yetkililerin derhal cezalandınlmalannı talep ediyoruz" denildi. Açıklamada, "Bir anJamda sanıklann ıkı yıl Türkiye ıçinde dolaşmalanna sonra da kaçmalanna olanak tanınmıştır" denildi. YoksuHuk için zirve • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet ortağı partılerin Merlerinin hafta başında bır araya gelerek, ekonomik önlemleri görüşmesi bekleniyor. Zırvede, kamuda çalışan sayısının zorunlu ve işten arnayla da olsa azaltılması, ikramiye ve nesailerin ödenmemesi, devletin bazı birimlerinin kiçültülmesi gibi 2J02'de yoksullugu dsrinleştirecek yjntemlerin ele alınması tekleniyor. Çfller: 31 milyar (jolar nerede? 1;EL (Cumhuriyet) - DYP lieri Tansu Çiller, hikümete geldiklerinde ük oarak mali af çkaracaklannı söyledi. I.el'de DYP Tarsus İlçe (rgütü önünde cızenlenen mitingde kınuşan Çiller, hemen s-;im yapılmasını istedi. IYP hükûmetteyken aınan dış borçlarla baraj, yl, okul, hastane ypıldığını savunan Çiller, "3unlar üç yılda aldıklan 2 milyar dolarla ne yaptı? ItF'nin kapısını sık sık ^Imaktan başka ne yptılar?" diye konuştu. L#[ TlRMIK IAYPIN ENGİN Milletvekillerinden Cumhurbaşkanı Sezer, Derviş ve medyaya sert eleştiriler Meclis kendini savunduAıNKARA (CıımhuriyetBü- rosu)- Anayasa değişikliğı pa- keti içine maaş zammının sıkış- tınlmasıyla başlayan süreçte kamuoyunun sert tepkilerine hedef olan TBMM'nin kürsü- leri sık sık "savunma" amaçh kullanılmaya başlandı. TBMM Genel Kurul açılışlarında son iki haftadır Cumhurbaşkanı AhmetNecdet Sezer ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'ı hedef alan konuşmalar yapılması ve alışılmadık biçimde çok sayı- da milletvekiline söz verilme- si dikkat çekici bulundu. Anayasa değişikliğı paketi- ne bir son dakika önergesiyle "maaş zammj" ekleyen mil- letvekılleri, dokunulmazlıkla ilgili sınırlı bir değişiklık ön- gören maddeye "hayır" deyin- ce sert eleştirilerin hedefı oldu. TBMM'nin gerçekleştirdiği • Anayasa paketine son dakika önergesiyle "maaş zammı"nı ekleyen milletvekiUeri, dokunulmazlık değişikliğine "hayır" deyince sert son derece önemli 34 madde- lik anayasa değişikliğini ''ma- aş zammı"yla gölgeleyen ve sonra da referandum yolu gö- rününcegeri adım atmak zorun- da kalan milletvekiUeri süan- tılı günler yaşıyor. Gerek genel kurul gerek komisyon kürsüle- rinden sık sık "TBMM Mba- nnm korunması" içerikli ko- nuşmalar yapılıyor ve başta medya olmak üzere çeşitli ki- şi ve kurumlan hedef alan eleş- tirilerde bulunuluyor. TBMM'de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in 29 Ekım kutlamalannı kabul töre- nine çok az sayıda milletveki- linin katılması ve Çankaya'da- ki resepsiyonu milletvekılleri- eleştirilerin hedefi oldu. nin "boykot ettiği" haberleri geçen hafta kürsüye taşındı. Cumhurbaşkanı Sezer'in "MI- letveldli sayısı 450 olsun dedim ama, gönJümden geçen 300" açıklaması milletvekillerinin tepkisine yol açn. TBMM Baş- kanvekili Murat Sökmenoğlu geçen hafta genel kurulu açar- ken yaptığı konuşmada Sezer'i eleştirirken "330 oyla seçfldi, 300 takmösı oradan kahnış ola- bfljr" dedı Derviş'in sözterine tepki Devlet Bakanı Kemal Der- viş *in "VeldDerusuküzkrediis- tiyor" sözlen de önceki gün TBMM'yi kanşurdı. Genel ku- rul açılırken bu kez DSP'Ii TBMM Başkanvekili Ali Ihk- soy "Isimleri açıklasın, yoksa kendisini müfteri ilan ediyo- rum" diyerek Derviş'i hedefal- dı. Kulıslerde, DSP'li bir baş- kanvekilinin "kendüiğınden'' böyle bir konuşma yapması- nın olanaksızlığına dikkat çe- kilirken bu sert konuşmanın arkasında Başbakan Yardım- cısı HüsamettinOzkan'ınyön- lendirmesi olduğu görüşü dile getirildi. Ilıksoy'un, kendisi konuştuktan sonra çok sayıda milletvekiline de söz vermesi dikkat çekti. Derviş'in önü- müzdeld dönemde TBMM'ye göndereceği yasalan çıkarmak- ta zorlanacağı tehdidinde bu- lunuldu. TBMM'de önceki gün Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri- ne dağıtılan kitap, broşür ve ti- şört gibi armağanlarla ilgili ba- sında yer alan haberlere de tep- ki gösterildi. Komisyon Başka- nı Metin Şahin gazetecilere "Bizi başka tedbirier almaya zorlamayuT dedi. Istanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı MehmetYıkhnmhak- kında,u Mecfc1eyalakalarvar'' sözü nedeniyle açılan davada ifade veren TBMM Başkanı OmerizgL adliye çıkışında ga- zetecilerin Derviş'in sözlerini anımsatmalan üzerine, "TBMM'ninmanevişahsiyeti- ne karşı böyle suçlamalarda buhınanlar, o suçlamayı yapa- bflmek »çin TBMM'nin varh- ğuia ihtiyaç olduğunu da bfl- melidirter. Sayın Derviş'in o beyanaünı kmıyonım" dedi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART BEJO BÜVÜV4JMCH ^ ULUSLJRARASi \$L£TMB 8 S4M4Ç OKUMCAA1.. \ BABAM "BU IŞTB ÇOK 4 V A " P V L m.kart@superonline.com.trm.Kanıa superonııne.com.ır Sezer: Milletvekili sayısının fazla oldugunu kendileri de söylüyor Saygınhğa gölge düşürnıedim • Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Metin Yalman, dünkü bilgilendirme toplantısında Cumhurbaşkanı Sezer'in düşüncelerini basm mensuplanna aktardı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milletvekili sayısının düşürülmesine ilişkin açıklaması nedeniyle parlamento üyelerinin hedefi haline gelen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, sözlennde "TBMM'nin saygınlığma gölge düşürecek bir yön" buiunmadığım bildirdi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Metin Yalman, dün düzenlediğı bilgilendirme toplantısında, milletvekillerinin Cumhurbaşkanı' na yönelik tepkisi hakkında Sezer'in görüşünün sorulması üzerine şunlan söyledi: "Sayın Cumhurbaşkanı, Cumhurrvet Bayranu resepsiyonunda kendisine devletin küçültülmesiyle ilgili yöneltilen soru üzerine bu konudaki düşüncelerini söyledi Sayın Cumhurbaşkanı'nın sözlerinin iddia edildiği gibi TBMM'nin sa> gınhğna gö^e düşürecek bir yönü bulunmamaktadır. Ülkemizde milletvekili sayısının azahıbnasma yönelik görüşler, yüce MecMmi/in küni üyekrince de çeşitli platformlarda ifade edibniştir. MiUetvekili savisı ile ilgili düzenleme \-apilmasi. tamamen TBMM'nin takdirinde olan bir şevdir." Yalman'ın verdiği bilgiye göre, 16 Mayıs 2000 ile 31 Ekim 2001 tarihleri arasında Çankaya Köşkü'ne 46 bin 22 adet kişisel istekler, 50 bin 239 adet de kurumsal işlemlere ilgili toplam 96 bin 261 adet başvuru geldi. Kişisel baş\Tirularda ilk sırayı iş ve yardım istekleri aldı. Cumhurbaşkam Ahmet Necdet Sezer. SP'den Derviş için gensoru ELAZIĞ/ANKARA (Cumhuriyet) - Saadet Partısi(SP) Genel Başkanı Recai Kutan, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş hakkında pazartesi günü gensoru önergesı vereceklerini belirterek "Sesimizi duyurmak icin önerge vtrKoruz, böyleükle hiç değuse 40 dakika konuşabUhvruz" dedi. Kutan, Elazığ'da partisinin il binasının açılış törenine kahldıktan sonra Elazığ Sanayi ve Ticaret Odası (ETSO) Başkanı Suat Öztörk'le görüştü. Kutan, görüşmede Kemal Derviş'in ekonomiye bütünüyle hâkim olamadığını savundu Kutan. "Ekonominin sahibi yok. Bir bakr-orsunuz malhe bir partinin, dış ticaret başka bir partinin, Hazine başka bir partinin eunde ve bunlar arasında bir koordinasyon mevcut degfl. Bu koordinasyonu yapmaktan sorumlu olan İdşiiseBaşbakan'dır'' djye konuştu. Seslerini duyurmak için hükümet hakkında gensoru önergesi verdiklerini belırten Kutan, "Hiç degflse 40 dakika konuşarak sesimizi duyurma imkânı buhıyonız. ÖzeDikle Savın Derviş'in bu sıralarda yaptiğı bazı u> gulamalan da göz önünde tutarak pazartesi günü arkadaşlannuz ve gnıp yöneticiİerimiz, Sa\m Derviş hakkında da bir gensoru önergesi v^recek" dedı. aengin(g doruk.net.tr Eski kuşaktan olanlar fark etmiştir. Başlık, bir Osmanlı deyiminin tersyüz edilmişi. Öz- gunü şöyle: Maksat bir, lakin rivayet muhtelif! Şimdi bir de gençler için de- yimi "tercüme" edelim: Os- manlı bu deyimi, nıyetlen, ulaş- mak istedikleri amaçlar aynı olduğu halde. söyledikleri fark- lıymış gibi görünenleri ığnele- mek için üretrniş. Bugünkü Tırmık'\n başlığı ise "aynı sözleri" ediyormuş gibi görünüp de "maksatları, ni- yetleri"farklı olanlaradokunu- yor. Nasıl dokunmasın, ucu ba- na, bize dokunuyor. ABD, teröristleri cezalandı- racağım diye yola çıkıp, Afgan bebeklerin üstüne bomba yağ- dırarak "adalet"\ yerine getir- meye kalkıştığından beri bu köşede hep aynı görıliş yine- lendi: Adaleti terorizme baş- vurarak aramak ne kadar insan- lık suçuysa, teröristleri cezalan- dırmayı bir halka karşı savaşa dönüştürmenin de aynı karar- lılıkla karşı çıkılması gereken RivayetBir, LakinMaksatMuhtelif bir insanlık suçu olduğu savu- nuldu. Bir terör çetesi ya da terö- rist grupları ile bir terörist dev- letin ya da devlet terörünün arasında fark olmadığı vurgu- lanmaya çalışıldı. Terör çetele- rinin cezasız kalması kadar, ABD'nin terörist eylemlerinin de (Sudan'daki ilaç fabrikası- nın bombalanması, Şili'de AJ- lende'yi öldürüp faşizmi ku- rumsallaştıran darbe, Vietnam Savaşı vb.) cezasız kalması- nın insanlığın adalet duygusu- nu aynı şiddette yaraladığının altı çizilmeye çabalandı. Pek de iyi edildi. Bundan sonra da böyle edilecek. Doğ- ru bilinen sürekli yinelenecek. Yanı yazıp savunduklarımı- zın doğruluğundan, bir aydın sorumluluğunun gereği oldu- ğundan en küçük kuşkumuz yok. Yok da bizim "söyledikleri- mizisöylüyor" gibi görünenler- den yana ufak tefek sıkıntıla- rımız var. Baksanıza, bu köşede, IMF, Dünya Bankası, G-7 kaynaklı borçlara ölümüne muhtaç ha- le gelmış Türkiye'nın, ABD'nin askertaleplenne ve başka "ola- ğandışı talepleh"ne direnme şansı olmadığı yazıldı. DYP'nin başındaki "someti- mes" ekonomi profesörü Tan- su Çiller de ağzını açtı ve "Üç beş kuruş gelecek diye Türk askerinin Afganistan'a gön- derilmesi..." diye başlayan cümleler kurdu. Durun daha brtmedi. AK Par- ti'nin "a/c"lığı son günlerde tar- tışmalı hale gelen başkanı Re- cep Tayyip Erdoğan da ağ- zını açtı ve "Süresi ve sınırı belli olmayan bir yetkiyle ha- reket eden hükümetin yol aça- cağı, milletimiz ve ülkemizaley- hindeki hiçbir riski kabul ede- meyiz" buyurdu. Ardından Saadet Partisi'nın mollaları da koroya katıldılar. Onlar da TBMM'nin Afganis- tan'a asker gönderme karan- nın iptali için yeterli sayıda mil- letvekili imzası peşındeler. Eee, bu durumda ben ya da kapı yoldaşım, masa komşum Oral Çalışlar. sayfa komşum Hikmet Çetinkaya. yeni kapı yoldaşım Yalçın Doğan... Yok, olmayacak; hepsinı saymama yerim engel. Yanı, Cumhuri- yet'te terorizme de, savaşa da aynı duruluk ve açıklıkla karşı duran arkadaşlarım, öteki ga- zetelerde aynı paralelde ka- lem oynatan meslektaşlarım, bu durumda Tansu Çiller'lerle, AK Parti ya da Saadet Partisi mollalanyla ağız birliğı mi etmiş oluyoruz. 16 Ekim günü bir araya ge- lip bir bildirge yayımlayan "te- rörün gücüne ve gücün terö- rüne teslim olmayı" reddeden "haçlı ya da cihat orduları" arasında bırtercihte bulunma- ya itiraz eden aydınlarla mol- lalar ve "şak-takçı "lar aynı çiz- gide mi buluşmuş oluyorlar? At izinın it izine kanştığı gün- lerdeyiz. Mollalar, 11 Eylül terörist sal- dırısına kararlılıkla karşı çık- mayı bir türlü içlerine sindire- mediler. Mollalar, "Müslüman- lannyaptığı terör iyidir, gâvur- larınki kötüdür" ikıyüzlülüğünü örtbas etmek için, laf ebelıği- ne kuvvet, habıre konuşuyor- lar. Siyasal manevra yapmak hesabındakı siyasal mevta Tan- su Çiller ise "Üç beş kuruş için asker yollamayalım. Peki, ka- bul. Kaç kuruş için yollaya- lım" sorusunu hak eden bir bezirgân ilkesizliği ile konuşu- yor. Siyaset bezirgânlığı ortak paydasında buluşanlar, "ben- zer" tepkıler gösteriyor diye görüşlerinden kuşku duyan- lar, tavırlannı ilkeler üstüne de- ğil, çıkarlar ve esen rüzgârlar üstüne kuranlardır. O yüzden Osmanlı'nın deyi- mini tersyüz edip yazının tepe- sine oturttuk: Rivayet bir, lakin maksat muhtelif... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ••Çocuklar Üşüyor! Gökyüzü kapandı. Denizın üzerinden bir bulut yükseldı. Sabahın sisi Boğaz'ın mavi sulannda yürüdü... Gözleri fotoğraf makinesının objektifinetakılmış bir kız çocuğu Sankamış'tan kalkıp odanın içine gelip oturmuş!.. Bir kez daha baktım on iki yaşındaki ilkokul öğ- rencisi Nilüfer Polat'ın resmine... Bakışları ürkek ve korku dolu!.. Tam bu sırada yağmur başlamıştı... Karşı evin çatısından kuşlar havalandı o anda!.. Belki o saatlerde Nilüfer, Sarıkamış'ın çamurlu sokaklanndan okula gıdiyordu!.. İlk kar kasımda yağar Sarıkamış'a!.. Acaba kar yağıyor muydu oralara? Nilüfer siyah saçlı, siyah gözlüydü!.. Onun öyküsü gazetelenn ıç sayfalarında yer al- mıştı... Afganistan'a Türk askerinin gönderileceği haber- leri birinci sayfaları kuşattığından olacak, Nilü- fer'in başına gelenlerpek önemsenmemişti!.. Aslında öykü bizlere hiç yabancı değildi!.. Dünya Bankası, yoksul öğrencilere dağrblmak üze- re para göndermişti... Yoksul öğrencilere 50 milyon lıra verilecekti!.. On iki yaşındaki Nilüfer Polat, Kaymakam Şem- settin Erkaya ya "Paralan zenginlere dağıtıyor- sunuz" demiştı okul müdürü Münir Keskin'in ya- nında. Müdür Keskin o anda kaşlarını çatmış, Kay- makam Erkaya'ya "Hayır, yok öyle bir şey" diye yanıt vermişti... Esmeçayır llköğretim Okulu beşinci sınıf öğren- dsi Nilüfer dıretiyordu: "Bana da 50 miryon lira vermek istediniz. Oy- sa benim ailemin buna ihtıyacı yok!" Sen misin bunları söyleyen; okul müdürü Nilü- fer'i falakaya çektı!.. • • • Yağmur hızlandıL Dışandatoprak veyasemin çiçeği kokusu var- dı!.. Bir Sankamış akşamını düşündüm... Yirmi bir yıl önce kasım ayında oralardaydım... Yılgınlığın, suskunluğun örtüsünü kaldırmak için, sevdanın doğacak yıldız taşıyıcısının gızli söz- cüsünü anyorduk o akşam... Edip Cansever'in fosfor ışıl çıçekleriyle avu- nup, gün batımının son soluklanyla ferahlanıyor- duk dostlarla konuşurken... Taş duvarlarla örülmüş, savaş yıllanndan kalmış bir yapının alev alev yanan sıcaklığında karasev- danın yedi kılıncını sanki kınlanndan çekmiştik... Gençler ve yaşlılar vardı çevremizde... Yağan karda, kopan fırtınada yalnızlığın. hüz- nün resmini çiziyorduk... Tam yoksulluğun orta yerindeydik!.. Rrfat llgaz'ın dızelerinde yirmi bir yıl önce Nilü- fer'in öyküsünü yakalıyorduk: "Tüketme nefesimi maviş kızım I Bildiğin Türk- çe kıt gelirmasallanma I Sözden sazdan anlamaz- sın I Kuştan yapraktan haberin yok Biz yaşlılarnelerde bilmeyiz I Hele sen belle di- limizi I Biliriz de güzel güzel lafetmesini I Çekini- riz konuşmaktan I Yazmasını bilir yazamayız Üzme beniyum gözlerini I Uyutacak ninnilerim yok I Türküler mi istersin benden I Yanık memle- ket türküleri I Ne arasın bende o ses I Islıkla söy- lenir marşlar mı istersin I Bunlarsize gelmez I Uy- kusunu kaçırır çocukların Sana hazır ninniler söylesem I Bahçeye kur- dum desem salıncak I Inanırmısın I Ne bahçe var, ne beşik I Bir arabacık da mı ıstemezdi şu asfalt I Yorganm yatağın iğretı I Doğdun doğalı ne oyun gördün I Ne oyuncak Uyu benim maviş kızım I Dem geçecek devran geçecek I Keloğlan murada erecek I Sökülecek Hasbahçe 'nin çitleri I Ağlayan nar gülecek." • • • Sis denizin üzerinde çoğaldı... Bir kez daha baktım on iki yaşındaki Nilüfer'in fotoğrafına... Nilüfer Polat, "50 milyon lirayı yoksullara vehn" deyince okul müdüründen sopayla dayak yiyip hastanelikolmuştu... Sağ ayağı mosmordu Nilüfer'in! Okul müdürü Münir Keskin, Kaymakam Şem- settin Erkaya tarafindan açığa alınmıştı... Nilüfer ise konuşuyordu: "Benim ailemin paraya ihtiyacı yok. Okulda öy- le arkadaşlanm varki yakacağı, yiyeceği, giyece- ğiyok..." Yağmur yağıyor!.. Sarıkamış'ta, Şırnak'ta, Tekirdağda. Mani- sa'da, Istanbul'da, Kars'ta, Ankara'da, Hakkâri'de, Erzurum'da, Denizli'de, Kayseri'de, Sıvas'ta. Di- yarbakır'da çocuklar üşüyor, çocuklarımız aç oku- la gidiyor!.. Karşı evin çatısına kuşlar kondu yine... hikmet.cetinkayaCacumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 T CumhuriYC< I kitap kulübü | IMZA GUNU TUVAP 20. ISMNBUL KİTAP FUARI'NDA 4 Kasım Pazar (Yarın) İHErÇHİIHffl 17.00-19.00 MUSDIHtBALBAY I7.00-)9.00 A Katı 6. Sokak (Alt kat) Tüyap Sergi Salonu Tepebaşı / istanbul
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear