Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
24 KASJM 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOM /ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
Derviş, ABie
ifekileri göHiştii
• FRANKFUKT(AA)-
Ekonomiden sorumlu
Devlet Bakaru Kemal
Derviş, dün Frankfurt'ta
.Avrupa Birliği'nin (AB)
genişlemesinden sorumhı
Kcmisyon Üyesi Günter
Verheugen üe görüştü.
Derviş, görüşmeden sonra
açıklama yapmazken
Verheugen, Türkiye'nin
A B ile olan ilişkılerini
değerlendırdiklenni
bildırâı.
kacayüzde15
zamyafNMı
• KAYSERt(AA)-Ûaç
fryatlanna yüzde 15
oranındazam
yapılmasından sonra yeni
ilaç fıyatlan belirlenerek
yürürlüğe girdi. Daha
önce 816 bin liraya satılan
1 kutu Aspirin 938 bin
400 lira olurken
antibiyoölderden Alfasilin
500 kapsül 6 milyon 468
bin liradan 7 milyon 439
bin liraya, tansiyon
düşüriicü olarak
kulianılan Flumamid
tablet ise 5 milyon 391 bin
liradan 6 milyon 200 bin
liraya yükseldi.
hracattaKDV
sonnuçözüMu
• ANKARA (ANKA)-
MaJiye'nin, ihracatta
KDV iadesinde yaşanan
ökanıkJıklann aşılmasına
katkı sağTayacak tebliği
yürürlüğe girdi. îhracat
isrisnasından doğan KDV
alacaklannın iadesine
ilişkin tebliğiyle normaJ
ihracat, yolcu beraberi
ihracat, bavul ticareti ve
ihraç kaydıyla
teslimlerden doğan KDV
alacakJannın nakden ve
mahsuben iadesinde
uygulama birliği sağlandı.
Danfoss, İstanbuf
ofisfm'açü
• İSTANBUL (AA) -
Danimarka'nın en büyük
endüstri grubu olan
Danfoss A/S, Türkiye'de
ofıs açtı. Gayrettepe'de
bulunan ofisin açılışında
konuşan Büyükelçi Birger
Riis-Jorgensen,
Türkiye'nin ekonomik
açıdan zor koşullardan
geçtiğine işaret ederek
"Biz de bu zor
zamanlannda
Türkiye'deki dostlanmızın
yanında olmak ve onlarla
birlikte bu koşullan
aşmak istiyoruz" dedi.
Rusya'dan OPECe
sembolik tfestefc
• MOSKOVA(AA)-
Dünyanın en büyük petrol
ihracatçılanndan Rusya,
günlük petrol üretiminde
2001 yılının kalan dönemi
için ancak 50 bin varillik
birkısıntı yapabileceğinı,
OPEC'ingelecekyıJ
başlayacak üretım
kısıntısı karannı
destekleyip
desteklemeyeceğine karar
vermesi içinse daha fazla
müzakereye gerek
gördüğünü büdirdi.
OYAK'ta emip
komuta znciri
• İSTANBUL(AA)-
Ordu Yarduniaşma
Kurumu (OYAK) Genel
Müdürü Dr. Şerif Coşkun
Ulusoy, Yönetim
Kurulu'nda yer alan asker
kökenli ve halen askeri
görevlerde bulunan 7
üyeyle birlikte çok rahat
çalıştıklannı belirtti.
HSBfde
•• •« ••
projesi
• ÎSTANBUL(AA)-
HSBC Grubu, Türkiye'de
sahibi olduğu iki bankayı
HSBC adı altında
birleşrirme çahşmalan
kapsamında, tüm
Demirbank şubelerinin
HSBC şubelerine
dönüşüm sürecinin
başlatıldığını bildirdi. 15
Aralık2001tarihine
kadar tamamlanması
planlanan bu dönüşüm
süreciyle birlikte
demirbank müşterilerinin
jer türlü bankacılık
şlemlerini HSBC'den
rapacaklan ifade edildi.
Endüstri Bölgeleri Yasa Tasansı, alt komisyona havale edildi
EşitiıkilkesineaykınANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Endüstri Bölgeleri Yasa Tasansı,
TBMM Sanayi ve Ticaret Komisyo-
nu'nda alt komisyona sevk edildi.
DSP'li milletvekilleri, tasarının anaya-
sanın eşitlik ilkesine ve AB normlan-
na aykın olduğunu belirttiler. Kocaeli
Milletvekili Ahmet Arkan, "Bu tasa-
nyla bir tek yatuimcının gelecegine
inanmryonım*' derken Balıkesir Mil-
letvekili İlhan Aytekin, tasannın geri
çekilmesini istedi. Sanayi ve Ticaret
Bakanı Ahmet Kenan Tannkulu, tasa-
nnın Başbakanlık tarafından hazırlan-
dığına dikkat çekti.
TBMM Sanayi ve Ticaret Komisyo-
nu'nda, dün Endüstri Bölgeleri Yasa
Tasansı alt komisyona sevk edildi. Sa-
nayi ve Ticaret Bakanı Tannkulu, dün-
yada birçok ülkenin yatınmlar için uy-
gun ortam yaratarak sermayeyi çeke-
bildiklerini kaydederek "Yaünmlar
• TBMM Sanayi ve Ticaret Komisyonu'nda tartışılarak alt
komisyona sevk ediJen Endüstri Bölgeleri Yasa Tasansı'nın,
zaten bir fabrika mezarlığına döndürülen Türkiye'ye yeni
hiçbir yatınmcı çekemeyeceği iddia edildi.
k ^ uygun ortamyaratamayan veya or-
tjunıbozulanülkeİerdeoiseyabanaser-
maye ik birlikte yeıfi sennayede yab-
nmlanm, kendfleri için uygun ortam
sağlayan ülkdere kavdmnaktadu-" de-
di. Tannkulu, yabancı sermayenin ül-
keye sağhklı biçimde girmesi, üretime
ve ekonomik yannmlara yöneltilmesi
için gerekli ortamm sağlanmasuun zo-
runlu olduğunu bildirdi.
DSP'li Ahmet Arkan, tasanyla yer-
li fınnalann yabancılarla rekabet ede-
mez hale getirileceğini belirterek or-
ganize sanayi bölgeleriyle ilgili yasa-
nın bulunduğunu, gerekirse burada kü-
çük değişiklikler yapılabileceğini be-
lirtti. Arkan, "Bu yasa çıkarsa bir tek
yaanmcının geleceğini samnıyonım"
dedi.
DSP'li Eyüp Doğanlar, tasannın
anayasamn eşitlik ilkesine aykın oldu-
ğunu, bunun yabancı yatınmcılarla
hiçbir ilgisinin olmadığını söyledi.
DSP'li İlhan Aytekin ise tasanyı "fan-
taa" olarak nitelendirdı. Türkiye'de
mevcut tesislerin çahştınlamadığını
kaydeden Aytekin, "Türkiye, fabrika
mezarbğı haline gehniştir. Eğer bu ta-
san Mecfisten geçerse ölu ve hayata' bir
yasaçıkanmşolursumız. Buyasa çıkar-
sa da kaç Idşîyaönm yapar diye merak
edByonım'' dedi. Aytekin, bir alt ko-
misyon oluşturulmasını ya da tasannın
geri çekilmesini önerdi.
Eleştiriler üzerine yenıden söz alan
Tannkulu, tasannın Başbakanlık tara-
findan hazırlandığını, kendilerinin ça-
lışmalara sonradan katıldıklannı belirt-
ti. Tannkulu, "Sayın Başbakan, bu ya-
sayla bir kampanya açıiarak yabancı
sermayeyi ülkeyeçağu-mayı düşünüyor.
Burada hükümetin temsfldsi olarakbu-
lunuvorum" dedi. Tasannın alt komis-
yona sevk edilmesine karar verildi.
Tasan, "Endüstri Bölgeleri Koor-
dinasvon Kurulu" oluşrurulması ve ku-
nılca belirlenen yerlerde Bakanlar Ku-
nılu'nca endüstri bölgeleri oluşturul-
masmı öngörüyor. Bu bölgelerde yaft-
run yapacaklara çeşitli teşviklerin ge-
tirildiği tasan, kamu kunım ve kuruluş-
lannca yatınm izninin 3 ay içinde ve-
rilmemesi durumunda komisyonun re-
sen izin vermesini hükme bağlıyor.
Lufthansa Türkiye Genel Müdürü Kisch, durumun 6 ay içinde düzeleceğinden umutlu
Kriz yönetimî uygııluyoruz
• 11 Eylül'den sonra başlayan
uçuş korkusunu yenmek için
terörle mücadele etmeyi
sürdürmek gerektiğini
söyleyen Kisch, havacılık
seictörünün 6 ay içinde
normale döneceğini savundu.
ÖZLEMYUZAK
"Türkiye'de pryasayı tahmin
etmek gerçekten zor. Yatauzca
getişmeleri beklemek zorunda-
yız" diyen Lufthansa Türki-
ye'nin Genel Müdürü Ofer
Kisch, yurtdışına çıkışlarda
alman yüzde 50 harcın dolay-
lı olarak Türk turizmini zara-
ra uğratacağını savundu.
Kisch, "Şimdiük zararunız
yüzde 15-20 düzeyinde. Perso-
nd çıkartmadaa çabşma saat-
lerini indirerek beidryoruz. An-
cak kriz ortamında 50 dolar
harç bfleyurtdışına çıkmak is-
teyenleri zorluyor. Bu da Türk
turizminezararverir. Biz, Tür-
kiye'deki Havayohı ŞirkeÖeri
Derneği (BART)olarak bu ko-
nu ile flgtti raporu hükümete
flettik" diye konuştu.
Terör krizini hafif atlatan
havayollan arasında Alman
Lufthansa ile Fransız Air Fran-
ce ilk sıralarda yer alıyor. İki
şirket de personel çıkarmak
yerine sefer sayısını azalttı.
Lufthansa Türkiye'nin Ge-
nel Müdürü Ofer Kisch ile
yapüğımız soyleşide, sektörün
Türkiye'de ve dünyadaki du-
rumunu konuştuk.
- 'Güven', özeflUdede 11 Ey-
lül sonnsında en önemli söz-
cük haline gekti. Insanlann ye-
niden uçmaya başlamalannı
sağtamak için ne yapıhnab?
- Uçuşlarda yüzde 100 gü-
venhği sağlamak imkânsız. 0
zaman yolcunun uçuştan en
aşağı 5 saat önce gelmesi ge-
rek. Bu yapılamayacağına gö-
re, tek yol terörle mücadeleyi
bıkmadan sürdürmek. Ben
önümüzdeki 6 ay içinde sektö-
rün normale döneceğini umu-
yorum.
- Ne tür öniemler akfanız?
- Lutlhansa'nın toplam geli-
ri yüzde 30 azaldı. Krizi küçü-
lerek atlatmaya çalışıyor. Or-
neğin uçak sayılan azaltıldı,
43 uçak sefere çıkmadan bek-
liyor. Çalışma saatlerinin haf-
tada 3 güne inmesi ve ücretle-
rin yüzde 20 azalması planla-
myor. Henüz sendika ile gö-
rüşmeler sürüyor.
- Türkrve'de yaşadığımz ge-
tir kaybmda ekonomik krizin
miyoksa 11 Eylülsakiırılannın
nuetkisi büyük okhı?
- Şüphesiz ekonomik krizin.
Dolar bir anda öyle yükseldi
avayolu şirketlerine destekHaziııe Müsteşarfaği, sivil bavaatak şirketlerine,
Eurocontrol'e(Hav«Seyrûsefer EmnryetiİçinAv-
rupa Teşkilatı) olan birikmiş borçbnm ödeyebil-
mderi için 10trifyoo lirahk destek «ermeye karar
verdLHarine,Alman SKilHavacriıkOtoritesi'nm,
Eurocontrrf'e borcu olan Türk sKfl havavBİu şir-
ketlerine "yer hiameti vermeyecegmi" bOdirnıesi
üzerine kaynak sıkınOa nedeniyie 1 yıb aşkm bir
süredir bekleyeo kredi talebini, yenideu gözden
geçirerek sonoçlandntk "Yeşfl sermaye" ile bağ-
lannsı oMuğu gerekçesiyle,geçen yılolduğu giribu
>TJ da sağlanacak krediden Air Alfa'nın yararla-
namavacağı belirtili\or. Eski l'laştırma Bakanı
EnisÖksüztaranndân Hazine'yebildirikn ve top-
lam 106 milyon dolar olan takbin, izfcyen aşama-
da 50 milyon dolannın daha karşüanmasuun be-
nimsendiği belirtjlivor. Kalan 50 mifyon doüıtk
takbin ise nasıl karşılanacağının henüz tam oto-
raknedeşmediği,ancak *y>lcubaşma''teş\Tkyön-
temiyle şirkederinfonlanahflecegikaydedifiyor.
ki, insanlann uçmaya parası
yok. Şu anda Türkiye'de yüz-
de 15-20 zarardayız. Bir yan-
dan nasıl müşteri çekebilece-
ğimizin yollannı anyoruz. An-
cak para olmadığı için pro-
mosyon da fazla işe yaramı-
yor. Dolayısı ile bekliyoruz.
- Ayakta kahnayı başarabj-
len şirketfer için kriz dönemi-
nin firsata dönüşme oiasıhğı da
daima mevcut Lufthansa bu
konuya nasıl bakrvor?
- Ticari açıdan bakacak olur-
sak Sabena'nm uçmaması ger-
çekten bizim için bir fırsat.
Müşteri çekebilmemiz açısın-
dan. Bu yalnız bizim için de-
ğil hâlâ yaşayabilenler için bü-
yük firsatlar da içeriyor. Hâlâ
yaşayanlar ise krizden önce
gerekli önlemleri alabilen, ma-
liyetleri düşürebilen şirketler.
Biz Lufthansa olarak "D-
check" diye adlandırdığımız
bir kriz yönetimi sisteminin
içindeyiz.
Cumhurbaşkanı Sezer'in daha önce veto ettiği yasa komisyonda aynen kabul edildi
Hüküınetnı Tütün Yasası inadıANKARA (Comhu-
riyet Bürosu) - Hükü-
met, yıllık en az 10 mil-
yar dolar dolayındaki si-
gara pazannı çokuluslu
sigara tekeüne devTeden
yasayı, Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer'in
iade gerekçelerine kar-
şm yeniden çıkarmakta
direniyor.
Plan Bütçe Komisyo-
nu'ndaki görüşmelerde,
muhalefet üyelerinin
yanı sua iktidar millet-
vekillerinin de Sezer'in
gerekçelerini destekle-
mesine karşın, yasa de-
ğiştirihneden komis-
yondan geçti. TMF'nin
yardun koşullan arasın-
da yer alması nedeniyie
haziran ayında çıkanlan
yasa, Sezer'in iade et-
mesinin ardnıdan önce-
ki gün yeniden komis-
yona getirildi. Yasa, ilk
aşamada Türkiye'de
marka bazında yıllık en
az 2 milyar adet sigara
veya en az 15 ton tütün
ürünü üretenlerin dışa-
lun yapmasmı serbest
bu^kıyor. Cumhurbaş-
kam Sezer, yasayı iade
yazısında şu gerekçele-
re dikkat çekmişti:
•^ Yasa, tütün dışalı-
mının serbestleştirilme-
si sonrasında yerli üreti-
cilerin sorunlaruıı çö-
zümleyecek herhangi
bir düzenlemeye yer
vermiyor.
^ Tütün arazisinin
toprak yapısmm elveriş-
siz olması ve iklim özel-
likleri nedeniyie, dü-
zenlemenin büyük sos-
yal sorunlara yoi açma-
sı kaçmılmazdır.
• Yasa, üreticinin, sı-
nırlı sayıdaki kişi ve ku-
nıluşlann tek yanlı sap-
tadığı koşullara mah-
kûm edilmesi sonucunu
doğuracaktu-.
• Yasadaki 9 temel
eksik şunlar: Tütün üre-
timinin düzenlenmesi,
tütün kaütesinin iyileşti-
rilmesi, Türk tütününün
niteliğinin ve türünün
korunması, tütün ekimi
yapıüna yöntemleri, tü-
tün satış sözleşmelerin-
den doğacak uyuşmaz-
lıklann çözüm yollan,
tütün satış merkezleri-
nin kurulacağı yerler,
sanlamayan tütünün ko-
runma yöntemleri, yap-
rak tütün ticareti yapa-
caklarda aranacak ko-
şullar, yaprak tütünlerin
işlenmesi yöntemleri.
Tütün üreticisi endişeliCumhurbaşkan] Ahmet Necdet
Sezer (antfindan veto edilen Tütün
Yasaa'nm Pbn ve Bütçe
Komisyonu'ndan olduğu gflbi
geçirihııesi tütün bölgeterinde
huzursuzhıkyarata. Yasayla
bûiüdeTürktütüncüliitüniin
iarihe kansacağmı savunan tütün
eksperleri,yabancı tekellerin
baslası yüzünden yasanoı alelacek
gündeme almdıgıru savundu.
Eksperkr, Türkiye Büyük Mflfc*
Medisi'ndengeçmeanekesin
gözöyle baküan yasanaı Sezer
tarafindan Anayîısa
Mahkemesi'ne götürühnesini
istiyor. Tekel'in rütünle ilgffî kritik
görevfcrini üsttenen tütün
eksperleri, komisyoada kabul
edflenyasayb,Türk
tütüncülüğünün biteceği
görüşünde. Tütün Eksperleri
Derneği Başkanı Faruk GiUpmar,
Sanayi ve Hcaret Komisyonu
tarafindan geçen hafta Ankara'da
toptan&ya çağnkhklannı söyledi
TEKGLDA-tŞ
Alternatif
taslak
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu) - Tek Gıda-tş
Sendikası, alternatif bir
taslak hazırladı. Miffi Tü-
tün Kunıhı'nun daha et-
kin hale getirilmesi ön-
görülen taslakta, yerli ve
yabancı sigara üreticile-
rinin Türkiye pazannda
sattıklan sıgaralar için
tütün gereksinimini Tür-
kiye'den karşılamalan
zorunlu kıluııyor.
Taslakta, TEKEL'in
özelleştirihTiesiyle mo-
nopolleşme yaşanacağı-
na dikkat çekilerek
"ÖzeOeştirme ile serbest
prvasa kuruhnayacak
yok olacakor" denildi.
Taslakta, yerli ve yaban-
cı sigara üreticileri, ye-
terli tütün bulunmasına
karşm, Türkiye pazann-
da sattıklan sigara mikta-
n kadar tütünü Türki-
ye'den almamalan duru-
munda üretım, satış veya
ithal izinleri iptal edüme-
si öneriliyor.
İŞÇMNEVREMNDEıV
ŞÜKRAN SONER
Açıkveöz
Yılın 1954 veya 55 olmasına bağlı 8-9 yaşında bir
çocuktum. Kıbns adının geçtiğini bile anımsamıyo-
rum. Ancak savaş yıllannda kendi kendine birkaç
dil okur yazar olmuş (yeni Türkçeyı1
Türkiye'de dil
devrimi ile birlikte akrabalanndan mektupla öğren-
miş) bilge insan dedem, çok sevdiği kömür man-
galının etrafında çevrelenmiş arkadaşlanna bir ha-
rita üzerinden göstererek anlatıyordu:
"Türkiye'ye çok yakın. Yunanistan'a çok uzak.
Türkiye zaten diğer adalarla kuşatılmış. Tek çıkış
yolunu kapatırsa nefes alamaz."
47-48 yıl önce Kosova Priştine'den dedemin gör-
düğü, altını çizerek dostlanna anlattığı gerçekler
çok açık ve öz olmalı ki Kıbns sorunu ne zaman
gündeme gelse hemen aklıma geliyor. Ya da hiç ak-
lımdan çıkmıyor. Dahası, Türkiye vatandaşı olma-
mış, Kosovalılık kimliği agırbasmış bir insanın, Kıb-
ns olaylan patlak vermeden çok önce görebildik-
lerini herkese aktarmak gereksinimini duyuyorum.
Avrupa Parlamentosu Başkanı Nicole Fonta-
ine'nin, Kıbns Rum kesimini ziyareti sırasında, ön-
ceki gün yaptığı, zamanlaması anlamında apolitik
bulunan açıklamasını da AB açısından aynı ölçü-
lerde açık ve öz buldum. Nicole Fontaine çok an-
laşılabilir bir dille, "Avrupa Parlamentosu'nun Kıb-
ns 'ın dahil olmadığı bir genişlemeye onay verece-
ğini düşünemiyorum".
Görüşülme kapısını bir türiü geçemeyen Türki-
ye'yi bir kenara atın, AB'y© aday ülkeler listesine
bir bakın. Hepsi de Avrupa haritasının içinde,
AB'nin burnunun dibinde. AB, Kıbns olmadan on-
lann üyeliğini düşünmek istemiyor. Neden acaba?
Nüfuslannın toplamı bir milyonu bulmayan Kıb-
nslı Rumlar ve Türkler, AB için karadan komşu kül-
türel bağlan çok daha yoğun diğer aday ülkelerin
milyonlanndan çok daha mı önemli? Kim kimi kan-
dınyor? Buna kim inanır?
Kıbns AB için Doğu Akdeniz ve Ortadoğu petrol
ülkelerine ulaşmada en yakın sınır noktası. Once-
likle askeri, sonrasında ekonomik, siyasal, strate-
jik üssü olacağı için çok ama çok önemli. Güney
Kıbns'ın demokratik, ekonomik, siyasal, sosyal,
kültürel AB standartlannı yakalamış olması gerçe-
ği sadece gerekçe, bir anlamda fasa fiso. Güney
Kıbns'ın toplam nüfusu AB büyüklüğü içinde hiç-
bir anlam taşımıyor elbette.
Tabii ki gerek nüfus gerekse toprak büyüklüğü ile
AB'nin tüm dengelerini altüst edebilecek Türki-
ye'nin adaylığı gündeme geldiğinde, söz konusu
veriler çok büyük önem ve anlam taşır. "Avrupa
Türkiye'yiistemiyor" gibi birönyargı, şablon sevim-
siz gelebilir elbette. Yine de Türkiye'nin AB üyeli-
ğinden uzak tutulmasının başlıca nedenini, "Der-
sini iyi yapmamış, AB kriterlehne uyamamış..." ile
sınırlı görmek de aynı ölçüde önyargı ve gerçekle-
ri görmemezlikten gelme olabilir.
AB'nin gelişmiş ekonomi ve kültürier çıkar ittifa-
kı olduğu gerçeğini görerek olup bitenleri iki uçtan
"siyah ya da beyaz" renklerle açıklamamaya kal-
kışmak çok daha gerçekçi olabilir. AB'yi, Zengin
Kuzey'de ABD süper gücü, fenomeni karşısında
tek tek ayakta kalamayan Zengin Kuzey'in ikinci
halkasındaki ülkelerin güçlerini birleştirerek ayak-
ta kalmaları olarak algılarsak.. Avrupalılıkta, ortak
degerlerde buluşarak oluşturmayı seçtikleri birlik,
bir yanı ile giderek federatif birdevlet yapısı He ben-
zeşiyor olsa da diğer yanı ile ABD'nin Nafta ittifakı
ile yanşma zorunluluğuna bağlı örgütlenme ve ge-
lişme modeli arayışlan içinde olacaktır.
Avrupa'nın gelişme, yapılanma arayışlannda bu
ikili etkinin çatışan sonuçlan da elbette yaşana-
caktır. Ve elbette AB çıkarian, ittifakın içinde olan-
lann öncelikle standartlannın korunması, geliştiril-
mesi her şeyin üstünde geçerli olacaktır.
Dünkü Meclis'in kapalı oturumunda pariamen-
terierimiz Kıbns ve kaçınılmaz Türkiye-AB ilişkile-
rine hangi pencerelerden ne ölçülerde gerçekçi
yaklaştılar? Yada "Vatan, millet, Sakarya"diyerek
ama aslında ülke çıkarlannın tam tersi, ucuz siya-
setyaptılar? Bugüne kadarki yaklaşımlanna baka-
rak varsaymak çok da zor değil.
AB'de, Kıbrıs'ta taraflar görüşme aşamasında
iken Avrupa Partamento Başkanı'nın, AB'nin Kıb-
ns'ı her koşulda kendine katma karariılığını, sabır-
sızlığını açık ve öz ortaya koyan konuşması, za-
manlama olarak apolitik, yanlış bulunmuş. Or\\ar
açısından doğru bir uyan, yanlış bir zamanlama
evet, ama sorunlan Türkiye penceresinden, sağlık-
lı tartışabilmek için aslında çok uyancı, açık ve öz
değil mi?
Ciftciye ilaç desteğine son
Sıkı tasarruf
üreticiyi vuracak
ANKARA (ANKA)-
Ekonomik krizin ardın-
dan ön plana çıkan ve
uluslararası kredi kuru-
luşlannın kullandıra-
caklan kaynaklar için
şart koştuİdan "devle-
tin kûçültühnesi" ön-
lemlerinden tüm top-
lum kesimleri nasibini
alıyor. Hükümet, ka-
muda 7.1 katrilyon lira-
hk tasarrufpaketini uy-
gulamaya hazırlarürken
çiftçilerel987yıluıdan
bu yana yapılan destek-
leme ödemeleri de kal-
dınhyor.
Hazine tarafindan
çiftçilere zirai mücade-
lede kulianılan ilaçlar,
parazit ilaçlan, preda-
tör ve biopreparatlar ile
hayvan sağlığuıda kul-
lamlan ilaçlar için fatu-
ra bedeli üzerinden ya-
pılan destekleme öde-
meleri 2002'den itiba-
ren kaldınlacak.
Devlet Bakanı Ke-
mal Derviş'in, kaynak
yetersizlıği ve kamu
harcamalannın kısıl-
ması politikası dogrul-
rusunda, çiftçilere yö-
nelik ilaç destekleme
ödemelerinin kaldml-
masını istediği, 2002
yılından itibaren söz
konusu ödemelere son
verilmesinin benimsen-
diği ögrenildi.
Başlangıçta Destek-
leme ve Fiyat îstikrar
Fonu'ndan karşılanan
destekleme ödemeleri,
1994 yılında çıkanlan
yeni kararname ile Ha-
zine Müsteşarlığı büt-
çesine konulan ödenek-
ten karşılanmaya baş-
lanmıştı. Destekleme
ödemeleri şubat, nisan,
haziran, ağustos, ekim,
aralık aylannda olmak
üzere iki ayda bir yapı-
lıyordu. Çiftçilere, zirai
mücadele, hayvan sağ-
lığı, parazit önleme gi-
bi amaçlarla kullandık-
lan ilaçlann bedeli üze-
rinden yapılan destek-
leme ödemelerinin baş-
ladığı 1987 yılından bu
yana gerçekleştirilen
toplam ödeme tutannın
53.7 trilyon lira olduğu
belirlendi.