23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 KASJM 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOM /ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 Derviş, ABie ifekileri göHiştii • FRANKFUKT(AA)- Ekonomiden sorumlu Devlet Bakaru Kemal Derviş, dün Frankfurt'ta .Avrupa Birliği'nin (AB) genişlemesinden sorumhı Kcmisyon Üyesi Günter Verheugen üe görüştü. Derviş, görüşmeden sonra açıklama yapmazken Verheugen, Türkiye'nin A B ile olan ilişkılerini değerlendırdiklenni bildırâı. kacayüzde15 zamyafNMı • KAYSERt(AA)-Ûaç fryatlanna yüzde 15 oranındazam yapılmasından sonra yeni ilaç fıyatlan belirlenerek yürürlüğe girdi. Daha önce 816 bin liraya satılan 1 kutu Aspirin 938 bin 400 lira olurken antibiyoölderden Alfasilin 500 kapsül 6 milyon 468 bin liradan 7 milyon 439 bin liraya, tansiyon düşüriicü olarak kulianılan Flumamid tablet ise 5 milyon 391 bin liradan 6 milyon 200 bin liraya yükseldi. hracattaKDV sonnuçözüMu • ANKARA (ANKA)- MaJiye'nin, ihracatta KDV iadesinde yaşanan ökanıkJıklann aşılmasına katkı sağTayacak tebliği yürürlüğe girdi. îhracat isrisnasından doğan KDV alacaklannın iadesine ilişkin tebliğiyle normaJ ihracat, yolcu beraberi ihracat, bavul ticareti ve ihraç kaydıyla teslimlerden doğan KDV alacakJannın nakden ve mahsuben iadesinde uygulama birliği sağlandı. Danfoss, İstanbuf ofisfm'açü • İSTANBUL (AA) - Danimarka'nın en büyük endüstri grubu olan Danfoss A/S, Türkiye'de ofıs açtı. Gayrettepe'de bulunan ofisin açılışında konuşan Büyükelçi Birger Riis-Jorgensen, Türkiye'nin ekonomik açıdan zor koşullardan geçtiğine işaret ederek "Biz de bu zor zamanlannda Türkiye'deki dostlanmızın yanında olmak ve onlarla birlikte bu koşullan aşmak istiyoruz" dedi. Rusya'dan OPECe sembolik tfestefc • MOSKOVA(AA)- Dünyanın en büyük petrol ihracatçılanndan Rusya, günlük petrol üretiminde 2001 yılının kalan dönemi için ancak 50 bin varillik birkısıntı yapabileceğinı, OPEC'ingelecekyıJ başlayacak üretım kısıntısı karannı destekleyip desteklemeyeceğine karar vermesi içinse daha fazla müzakereye gerek gördüğünü büdirdi. OYAK'ta emip komuta znciri • İSTANBUL(AA)- Ordu Yarduniaşma Kurumu (OYAK) Genel Müdürü Dr. Şerif Coşkun Ulusoy, Yönetim Kurulu'nda yer alan asker kökenli ve halen askeri görevlerde bulunan 7 üyeyle birlikte çok rahat çalıştıklannı belirtti. HSBfde •• •« •• projesi • ÎSTANBUL(AA)- HSBC Grubu, Türkiye'de sahibi olduğu iki bankayı HSBC adı altında birleşrirme çahşmalan kapsamında, tüm Demirbank şubelerinin HSBC şubelerine dönüşüm sürecinin başlatıldığını bildirdi. 15 Aralık2001tarihine kadar tamamlanması planlanan bu dönüşüm süreciyle birlikte demirbank müşterilerinin jer türlü bankacılık şlemlerini HSBC'den rapacaklan ifade edildi. Endüstri Bölgeleri Yasa Tasansı, alt komisyona havale edildi EşitiıkilkesineaykınANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Endüstri Bölgeleri Yasa Tasansı, TBMM Sanayi ve Ticaret Komisyo- nu'nda alt komisyona sevk edildi. DSP'li milletvekilleri, tasarının anaya- sanın eşitlik ilkesine ve AB normlan- na aykın olduğunu belirttiler. Kocaeli Milletvekili Ahmet Arkan, "Bu tasa- nyla bir tek yatuimcının gelecegine inanmryonım*' derken Balıkesir Mil- letvekili İlhan Aytekin, tasannın geri çekilmesini istedi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tannkulu, tasa- nnın Başbakanlık tarafından hazırlan- dığına dikkat çekti. TBMM Sanayi ve Ticaret Komisyo- nu'nda, dün Endüstri Bölgeleri Yasa Tasansı alt komisyona sevk edildi. Sa- nayi ve Ticaret Bakanı Tannkulu, dün- yada birçok ülkenin yatınmlar için uy- gun ortam yaratarak sermayeyi çeke- bildiklerini kaydederek "Yaünmlar • TBMM Sanayi ve Ticaret Komisyonu'nda tartışılarak alt komisyona sevk ediJen Endüstri Bölgeleri Yasa Tasansı'nın, zaten bir fabrika mezarlığına döndürülen Türkiye'ye yeni hiçbir yatınmcı çekemeyeceği iddia edildi. k ^ uygun ortamyaratamayan veya or- tjunıbozulanülkeİerdeoiseyabanaser- maye ik birlikte yeıfi sennayede yab- nmlanm, kendfleri için uygun ortam sağlayan ülkdere kavdmnaktadu-" de- di. Tannkulu, yabancı sermayenin ül- keye sağhklı biçimde girmesi, üretime ve ekonomik yannmlara yöneltilmesi için gerekli ortamm sağlanmasuun zo- runlu olduğunu bildirdi. DSP'li Ahmet Arkan, tasanyla yer- li fınnalann yabancılarla rekabet ede- mez hale getirileceğini belirterek or- ganize sanayi bölgeleriyle ilgili yasa- nın bulunduğunu, gerekirse burada kü- çük değişiklikler yapılabileceğini be- lirtti. Arkan, "Bu yasa çıkarsa bir tek yaanmcının geleceğini samnıyonım" dedi. DSP'li Eyüp Doğanlar, tasannın anayasamn eşitlik ilkesine aykın oldu- ğunu, bunun yabancı yatınmcılarla hiçbir ilgisinin olmadığını söyledi. DSP'li İlhan Aytekin ise tasanyı "fan- taa" olarak nitelendirdı. Türkiye'de mevcut tesislerin çahştınlamadığını kaydeden Aytekin, "Türkiye, fabrika mezarbğı haline gehniştir. Eğer bu ta- san Mecfisten geçerse ölu ve hayata' bir yasaçıkanmşolursumız. Buyasa çıkar- sa da kaç Idşîyaönm yapar diye merak edByonım'' dedi. Aytekin, bir alt ko- misyon oluşturulmasını ya da tasannın geri çekilmesini önerdi. Eleştiriler üzerine yenıden söz alan Tannkulu, tasannın Başbakanlık tara- findan hazırlandığını, kendilerinin ça- lışmalara sonradan katıldıklannı belirt- ti. Tannkulu, "Sayın Başbakan, bu ya- sayla bir kampanya açıiarak yabancı sermayeyi ülkeyeçağu-mayı düşünüyor. Burada hükümetin temsfldsi olarakbu- lunuvorum" dedi. Tasannın alt komis- yona sevk edilmesine karar verildi. Tasan, "Endüstri Bölgeleri Koor- dinasvon Kurulu" oluşrurulması ve ku- nılca belirlenen yerlerde Bakanlar Ku- nılu'nca endüstri bölgeleri oluşturul- masmı öngörüyor. Bu bölgelerde yaft- run yapacaklara çeşitli teşviklerin ge- tirildiği tasan, kamu kunım ve kuruluş- lannca yatınm izninin 3 ay içinde ve- rilmemesi durumunda komisyonun re- sen izin vermesini hükme bağlıyor. Lufthansa Türkiye Genel Müdürü Kisch, durumun 6 ay içinde düzeleceğinden umutlu Kriz yönetimî uygııluyoruz • 11 Eylül'den sonra başlayan uçuş korkusunu yenmek için terörle mücadele etmeyi sürdürmek gerektiğini söyleyen Kisch, havacılık seictörünün 6 ay içinde normale döneceğini savundu. ÖZLEMYUZAK "Türkiye'de pryasayı tahmin etmek gerçekten zor. Yatauzca getişmeleri beklemek zorunda- yız" diyen Lufthansa Türki- ye'nin Genel Müdürü Ofer Kisch, yurtdışına çıkışlarda alman yüzde 50 harcın dolay- lı olarak Türk turizmini zara- ra uğratacağını savundu. Kisch, "Şimdiük zararunız yüzde 15-20 düzeyinde. Perso- nd çıkartmadaa çabşma saat- lerini indirerek beidryoruz. An- cak kriz ortamında 50 dolar harç bfleyurtdışına çıkmak is- teyenleri zorluyor. Bu da Türk turizminezararverir. Biz, Tür- kiye'deki Havayohı ŞirkeÖeri Derneği (BART)olarak bu ko- nu ile flgtti raporu hükümete flettik" diye konuştu. Terör krizini hafif atlatan havayollan arasında Alman Lufthansa ile Fransız Air Fran- ce ilk sıralarda yer alıyor. İki şirket de personel çıkarmak yerine sefer sayısını azalttı. Lufthansa Türkiye'nin Ge- nel Müdürü Ofer Kisch ile yapüğımız soyleşide, sektörün Türkiye'de ve dünyadaki du- rumunu konuştuk. - 'Güven', özeflUdede 11 Ey- lül sonnsında en önemli söz- cük haline gekti. Insanlann ye- niden uçmaya başlamalannı sağtamak için ne yapıhnab? - Uçuşlarda yüzde 100 gü- venhği sağlamak imkânsız. 0 zaman yolcunun uçuştan en aşağı 5 saat önce gelmesi ge- rek. Bu yapılamayacağına gö- re, tek yol terörle mücadeleyi bıkmadan sürdürmek. Ben önümüzdeki 6 ay içinde sektö- rün normale döneceğini umu- yorum. - Ne tür öniemler akfanız? - Lutlhansa'nın toplam geli- ri yüzde 30 azaldı. Krizi küçü- lerek atlatmaya çalışıyor. Or- neğin uçak sayılan azaltıldı, 43 uçak sefere çıkmadan bek- liyor. Çalışma saatlerinin haf- tada 3 güne inmesi ve ücretle- rin yüzde 20 azalması planla- myor. Henüz sendika ile gö- rüşmeler sürüyor. - Türkrve'de yaşadığımz ge- tir kaybmda ekonomik krizin miyoksa 11 Eylülsakiırılannın nuetkisi büyük okhı? - Şüphesiz ekonomik krizin. Dolar bir anda öyle yükseldi avayolu şirketlerine destekHaziııe Müsteşarfaği, sivil bavaatak şirketlerine, Eurocontrol'e(Hav«Seyrûsefer EmnryetiİçinAv- rupa Teşkilatı) olan birikmiş borçbnm ödeyebil- mderi için 10trifyoo lirahk destek «ermeye karar verdLHarine,Alman SKilHavacriıkOtoritesi'nm, Eurocontrrf'e borcu olan Türk sKfl havavBİu şir- ketlerine "yer hiameti vermeyecegmi" bOdirnıesi üzerine kaynak sıkınOa nedeniyie 1 yıb aşkm bir süredir bekleyeo kredi talebini, yenideu gözden geçirerek sonoçlandntk "Yeşfl sermaye" ile bağ- lannsı oMuğu gerekçesiyle,geçen yılolduğu giribu >TJ da sağlanacak krediden Air Alfa'nın yararla- namavacağı belirtili\or. Eski l'laştırma Bakanı EnisÖksüztaranndân Hazine'yebildirikn ve top- lam 106 milyon dolar olan takbin, izfcyen aşama- da 50 milyon dolannın daha karşüanmasuun be- nimsendiği belirtjlivor. Kalan 50 mifyon doüıtk takbin ise nasıl karşılanacağının henüz tam oto- raknedeşmediği,ancak *y>lcubaşma''teş\Tkyön- temiyle şirkederinfonlanahflecegikaydedifiyor. ki, insanlann uçmaya parası yok. Şu anda Türkiye'de yüz- de 15-20 zarardayız. Bir yan- dan nasıl müşteri çekebilece- ğimizin yollannı anyoruz. An- cak para olmadığı için pro- mosyon da fazla işe yaramı- yor. Dolayısı ile bekliyoruz. - Ayakta kahnayı başarabj- len şirketfer için kriz dönemi- nin firsata dönüşme oiasıhğı da daima mevcut Lufthansa bu konuya nasıl bakrvor? - Ticari açıdan bakacak olur- sak Sabena'nm uçmaması ger- çekten bizim için bir fırsat. Müşteri çekebilmemiz açısın- dan. Bu yalnız bizim için de- ğil hâlâ yaşayabilenler için bü- yük firsatlar da içeriyor. Hâlâ yaşayanlar ise krizden önce gerekli önlemleri alabilen, ma- liyetleri düşürebilen şirketler. Biz Lufthansa olarak "D- check" diye adlandırdığımız bir kriz yönetimi sisteminin içindeyiz. Cumhurbaşkanı Sezer'in daha önce veto ettiği yasa komisyonda aynen kabul edildi Hüküınetnı Tütün Yasası inadıANKARA (Comhu- riyet Bürosu) - Hükü- met, yıllık en az 10 mil- yar dolar dolayındaki si- gara pazannı çokuluslu sigara tekeüne devTeden yasayı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in iade gerekçelerine kar- şm yeniden çıkarmakta direniyor. Plan Bütçe Komisyo- nu'ndaki görüşmelerde, muhalefet üyelerinin yanı sua iktidar millet- vekillerinin de Sezer'in gerekçelerini destekle- mesine karşın, yasa de- ğiştirihneden komis- yondan geçti. TMF'nin yardun koşullan arasın- da yer alması nedeniyie haziran ayında çıkanlan yasa, Sezer'in iade et- mesinin ardnıdan önce- ki gün yeniden komis- yona getirildi. Yasa, ilk aşamada Türkiye'de marka bazında yıllık en az 2 milyar adet sigara veya en az 15 ton tütün ürünü üretenlerin dışa- lun yapmasmı serbest bu^kıyor. Cumhurbaş- kam Sezer, yasayı iade yazısında şu gerekçele- re dikkat çekmişti: •^ Yasa, tütün dışalı- mının serbestleştirilme- si sonrasında yerli üreti- cilerin sorunlaruıı çö- zümleyecek herhangi bir düzenlemeye yer vermiyor. ^ Tütün arazisinin toprak yapısmm elveriş- siz olması ve iklim özel- likleri nedeniyie, dü- zenlemenin büyük sos- yal sorunlara yoi açma- sı kaçmılmazdır. • Yasa, üreticinin, sı- nırlı sayıdaki kişi ve ku- nıluşlann tek yanlı sap- tadığı koşullara mah- kûm edilmesi sonucunu doğuracaktu-. • Yasadaki 9 temel eksik şunlar: Tütün üre- timinin düzenlenmesi, tütün kaütesinin iyileşti- rilmesi, Türk tütününün niteliğinin ve türünün korunması, tütün ekimi yapıüna yöntemleri, tü- tün satış sözleşmelerin- den doğacak uyuşmaz- lıklann çözüm yollan, tütün satış merkezleri- nin kurulacağı yerler, sanlamayan tütünün ko- runma yöntemleri, yap- rak tütün ticareti yapa- caklarda aranacak ko- şullar, yaprak tütünlerin işlenmesi yöntemleri. Tütün üreticisi endişeliCumhurbaşkan] Ahmet Necdet Sezer (antfindan veto edilen Tütün Yasaa'nm Pbn ve Bütçe Komisyonu'ndan olduğu gflbi geçirihııesi tütün bölgeterinde huzursuzhıkyarata. Yasayla bûiüdeTürktütüncüliitüniin iarihe kansacağmı savunan tütün eksperleri,yabancı tekellerin baslası yüzünden yasanoı alelacek gündeme almdıgıru savundu. Eksperkr, Türkiye Büyük Mflfc* Medisi'ndengeçmeanekesin gözöyle baküan yasanaı Sezer tarafindan Anayîısa Mahkemesi'ne götürühnesini istiyor. Tekel'in rütünle ilgffî kritik görevfcrini üsttenen tütün eksperleri, komisyoada kabul edflenyasayb,Türk tütüncülüğünün biteceği görüşünde. Tütün Eksperleri Derneği Başkanı Faruk GiUpmar, Sanayi ve Hcaret Komisyonu tarafindan geçen hafta Ankara'da toptan&ya çağnkhklannı söyledi TEKGLDA-tŞ Alternatif taslak ANKARA (Cumhuri- yetBürosu) - Tek Gıda-tş Sendikası, alternatif bir taslak hazırladı. Miffi Tü- tün Kunıhı'nun daha et- kin hale getirilmesi ön- görülen taslakta, yerli ve yabancı sigara üreticile- rinin Türkiye pazannda sattıklan sıgaralar için tütün gereksinimini Tür- kiye'den karşılamalan zorunlu kıluııyor. Taslakta, TEKEL'in özelleştirihTiesiyle mo- nopolleşme yaşanacağı- na dikkat çekilerek "ÖzeOeştirme ile serbest prvasa kuruhnayacak yok olacakor" denildi. Taslakta, yerli ve yaban- cı sigara üreticileri, ye- terli tütün bulunmasına karşm, Türkiye pazann- da sattıklan sigara mikta- n kadar tütünü Türki- ye'den almamalan duru- munda üretım, satış veya ithal izinleri iptal edüme- si öneriliyor. İŞÇMNEVREMNDEıV ŞÜKRAN SONER Açıkveöz Yılın 1954 veya 55 olmasına bağlı 8-9 yaşında bir çocuktum. Kıbns adının geçtiğini bile anımsamıyo- rum. Ancak savaş yıllannda kendi kendine birkaç dil okur yazar olmuş (yeni Türkçeyı1 Türkiye'de dil devrimi ile birlikte akrabalanndan mektupla öğren- miş) bilge insan dedem, çok sevdiği kömür man- galının etrafında çevrelenmiş arkadaşlanna bir ha- rita üzerinden göstererek anlatıyordu: "Türkiye'ye çok yakın. Yunanistan'a çok uzak. Türkiye zaten diğer adalarla kuşatılmış. Tek çıkış yolunu kapatırsa nefes alamaz." 47-48 yıl önce Kosova Priştine'den dedemin gör- düğü, altını çizerek dostlanna anlattığı gerçekler çok açık ve öz olmalı ki Kıbns sorunu ne zaman gündeme gelse hemen aklıma geliyor. Ya da hiç ak- lımdan çıkmıyor. Dahası, Türkiye vatandaşı olma- mış, Kosovalılık kimliği agırbasmış bir insanın, Kıb- ns olaylan patlak vermeden çok önce görebildik- lerini herkese aktarmak gereksinimini duyuyorum. Avrupa Parlamentosu Başkanı Nicole Fonta- ine'nin, Kıbns Rum kesimini ziyareti sırasında, ön- ceki gün yaptığı, zamanlaması anlamında apolitik bulunan açıklamasını da AB açısından aynı ölçü- lerde açık ve öz buldum. Nicole Fontaine çok an- laşılabilir bir dille, "Avrupa Parlamentosu'nun Kıb- ns 'ın dahil olmadığı bir genişlemeye onay verece- ğini düşünemiyorum". Görüşülme kapısını bir türiü geçemeyen Türki- ye'yi bir kenara atın, AB'y© aday ülkeler listesine bir bakın. Hepsi de Avrupa haritasının içinde, AB'nin burnunun dibinde. AB, Kıbns olmadan on- lann üyeliğini düşünmek istemiyor. Neden acaba? Nüfuslannın toplamı bir milyonu bulmayan Kıb- nslı Rumlar ve Türkler, AB için karadan komşu kül- türel bağlan çok daha yoğun diğer aday ülkelerin milyonlanndan çok daha mı önemli? Kim kimi kan- dınyor? Buna kim inanır? Kıbns AB için Doğu Akdeniz ve Ortadoğu petrol ülkelerine ulaşmada en yakın sınır noktası. Once- likle askeri, sonrasında ekonomik, siyasal, strate- jik üssü olacağı için çok ama çok önemli. Güney Kıbns'ın demokratik, ekonomik, siyasal, sosyal, kültürel AB standartlannı yakalamış olması gerçe- ği sadece gerekçe, bir anlamda fasa fiso. Güney Kıbns'ın toplam nüfusu AB büyüklüğü içinde hiç- bir anlam taşımıyor elbette. Tabii ki gerek nüfus gerekse toprak büyüklüğü ile AB'nin tüm dengelerini altüst edebilecek Türki- ye'nin adaylığı gündeme geldiğinde, söz konusu veriler çok büyük önem ve anlam taşır. "Avrupa Türkiye'yiistemiyor" gibi birönyargı, şablon sevim- siz gelebilir elbette. Yine de Türkiye'nin AB üyeli- ğinden uzak tutulmasının başlıca nedenini, "Der- sini iyi yapmamış, AB kriterlehne uyamamış..." ile sınırlı görmek de aynı ölçüde önyargı ve gerçekle- ri görmemezlikten gelme olabilir. AB'nin gelişmiş ekonomi ve kültürier çıkar ittifa- kı olduğu gerçeğini görerek olup bitenleri iki uçtan "siyah ya da beyaz" renklerle açıklamamaya kal- kışmak çok daha gerçekçi olabilir. AB'yi, Zengin Kuzey'de ABD süper gücü, fenomeni karşısında tek tek ayakta kalamayan Zengin Kuzey'in ikinci halkasındaki ülkelerin güçlerini birleştirerek ayak- ta kalmaları olarak algılarsak.. Avrupalılıkta, ortak degerlerde buluşarak oluşturmayı seçtikleri birlik, bir yanı ile giderek federatif birdevlet yapısı He ben- zeşiyor olsa da diğer yanı ile ABD'nin Nafta ittifakı ile yanşma zorunluluğuna bağlı örgütlenme ve ge- lişme modeli arayışlan içinde olacaktır. Avrupa'nın gelişme, yapılanma arayışlannda bu ikili etkinin çatışan sonuçlan da elbette yaşana- caktır. Ve elbette AB çıkarian, ittifakın içinde olan- lann öncelikle standartlannın korunması, geliştiril- mesi her şeyin üstünde geçerli olacaktır. Dünkü Meclis'in kapalı oturumunda pariamen- terierimiz Kıbns ve kaçınılmaz Türkiye-AB ilişkile- rine hangi pencerelerden ne ölçülerde gerçekçi yaklaştılar? Yada "Vatan, millet, Sakarya"diyerek ama aslında ülke çıkarlannın tam tersi, ucuz siya- setyaptılar? Bugüne kadarki yaklaşımlanna baka- rak varsaymak çok da zor değil. AB'de, Kıbrıs'ta taraflar görüşme aşamasında iken Avrupa Partamento Başkanı'nın, AB'nin Kıb- ns'ı her koşulda kendine katma karariılığını, sabır- sızlığını açık ve öz ortaya koyan konuşması, za- manlama olarak apolitik, yanlış bulunmuş. Or\\ar açısından doğru bir uyan, yanlış bir zamanlama evet, ama sorunlan Türkiye penceresinden, sağlık- lı tartışabilmek için aslında çok uyancı, açık ve öz değil mi? Ciftciye ilaç desteğine son Sıkı tasarruf üreticiyi vuracak ANKARA (ANKA)- Ekonomik krizin ardın- dan ön plana çıkan ve uluslararası kredi kuru- luşlannın kullandıra- caklan kaynaklar için şart koştuİdan "devle- tin kûçültühnesi" ön- lemlerinden tüm top- lum kesimleri nasibini alıyor. Hükümet, ka- muda 7.1 katrilyon lira- hk tasarrufpaketini uy- gulamaya hazırlarürken çiftçilerel987yıluıdan bu yana yapılan destek- leme ödemeleri de kal- dınhyor. Hazine tarafindan çiftçilere zirai mücade- lede kulianılan ilaçlar, parazit ilaçlan, preda- tör ve biopreparatlar ile hayvan sağlığuıda kul- lamlan ilaçlar için fatu- ra bedeli üzerinden ya- pılan destekleme öde- meleri 2002'den itiba- ren kaldınlacak. Devlet Bakanı Ke- mal Derviş'in, kaynak yetersizlıği ve kamu harcamalannın kısıl- ması politikası dogrul- rusunda, çiftçilere yö- nelik ilaç destekleme ödemelerinin kaldml- masını istediği, 2002 yılından itibaren söz konusu ödemelere son verilmesinin benimsen- diği ögrenildi. Başlangıçta Destek- leme ve Fiyat îstikrar Fonu'ndan karşılanan destekleme ödemeleri, 1994 yılında çıkanlan yeni kararname ile Ha- zine Müsteşarlığı büt- çesine konulan ödenek- ten karşılanmaya baş- lanmıştı. Destekleme ödemeleri şubat, nisan, haziran, ağustos, ekim, aralık aylannda olmak üzere iki ayda bir yapı- lıyordu. Çiftçilere, zirai mücadele, hayvan sağ- lığı, parazit önleme gi- bi amaçlarla kullandık- lan ilaçlann bedeli üze- rinden yapılan destek- leme ödemelerinin baş- ladığı 1987 yılından bu yana gerçekleştirilen toplam ödeme tutannın 53.7 trilyon lira olduğu belirlendi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear