23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 KASIM 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'İMüm orucu katfiama dönüştü' • ANKARA (Cumhuriyet)-TBMM İnsan Haklanru İnceleme Komisyonu üyesi Mehmet Bekaroğlu, Başbakan Bülent Ecevit'in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde. ölüm orucu eylemlennin katliama dönüştüğünü belirterek bu alanda dünya rekorunun kınlmasına neden olduğu gerekçesiyle Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk"ügörevden ahp almayacağını sordu. Belediye Başkanı Altınok'a dava • ANKARA (AA)- Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok ve 6 belediye encümen üyesi hakkında, belediyeye ait bir arsayı, Imam Hatip Lisesi Yaptırma Derneği'ne düşük bedelle sataıak "görevlennı kötüye kullandıklan ' iddiasıyla 3 *er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne açılan davanın 2 sayfalık iddianamesinde, Emrah Mahallesi'ndeki 2 bın 743 metrekare arsanın 1996 yılında Imam Hatip Lisesi Yaptırma Demeğı'ne satışında düşük bedel belirlendiği kaydedildi. Polise saldın: 1 ölü, 3 yarab • GAZİANTEP (CıunhurKet) - Gaziantep'in İslahiye llçesi'nde. uyuşturucu kaçakçılığı olayını araştıran polislerin bulunduğu otoya, önceld akşam saat 22.00 sıralannda Fevzi Çakmak Mahallesı'nde açılan ateş sonucu, otoda bulunan Hasan Yılmaz adlı sıvil öldü, komıser Cebrail Göçer ile polis memurlan Şevket Çam ve Metin Barak yaralandı. Saldmdan sonra başlatılan operasyonlar sonucu, Mustafa Topal gözaltına alındı. Posta yoluyla uyuşturucu • ANKARA (AA)- Ankara Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Narkotık Büro ekıpleri, bir istihbarah değerlendirerek, yurtdışından Türkiye'ye posta yolu ile uyuşturucu gönderildiğini belirlediler. Posta İşletmesi Genel Müdürlüğü ile irtibata geçen polis, Almanya'dan gönderildıği saptanan bir zarf, postacı tarafından Yenimahalle'de oturan Ferhat K'ye verildikten sonra suçüsfü yaptı. Emniyet yetkılileri, zarfi açarak içindekı esrar maddesine el koydular. Çolak kefaleüe serbest • İstanbul Haber Servisi - "Borsada manipülasyon yaparak yaklaşîk 800 miryar lira haksız kazanç sağladığı ve bazı kişileri yüksek kazanç vaadiyle para toplamak suretiyle dolandırdığı" iddiasıyla gözaltına alınan Fenerbahçeli eski futbolcu Mecnur Çolak'ın, 300 milyar lira kefaletle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına karar verildi. Kefalet bedelini ödeyeceğini belirten Çolak. kefalet yatınlıncaya kadar tutulmak üzere emniyete geri götürüldü. Özmen yakalandı • İstanbul Haber Servisi - Görevden uzaklaştınlan Güngören Emniyet Amiri Hamza Turan Ayberk'i silahla yaraladığı iddiasıyla aranan Mehmet Sait Özmen. yakalandı. "Uyuşturucu kullanmak ve satmak" suçlanndan da aranan Özmen'in, kendisini yakalayan polislere "serbest bırakılması karşıhğında 160 bin mark rüşvet teklif ettiği" bildirildi. Çek Yasası'nda yapılan değişiklikle karşılıksız çek verme suçuna ağırpara cezası geliyor Ekonomik suçahapis yokANKARA(CumburrvetBü- rosu) - Anayasada yapılan de- ğişiklik doğralfusunda. karşı- lıksız çek verme suçuna, ha- pis cezası yerine "çek bedefi ka- dar ağır para cezası" getirilı- yor. Çek hesabı açılması yasak- lanmış birıne hesap açılırsa hem bankaya hem de hesap sahibine 1 milyar liraya kadar ağır para cezası verilecek. Adalet Bakanlığı'nca oluş- tumlan komisyon, Çek Yasa- sı'nda değişiklik yapılmasına • Adalet Bakaniığı'nca oluşturulan komisyon, Çek Yasası'nın "karşılıksız çek verme suçlanna 5 yıla kadar hapis cezası verileceğine" ilişkin hükmünü kaldırdı. ilişkin çalışmanın ilk aşama- sını tamamladı. Komisyon, anayasanın 38. maddesine eklenen "Hiç kim- se yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine geti- rememesinden dolayı Özgür- lüğünden alıkonulamaz" hük- mü dogrultusunda, Çek Yasa- sı'nda yapılacak değışikliğe ilişkin taslağı oluşturdu. Ord. Prof. Dr. SuDıiDönmezer ın in- celemesinin ardından komis- yon, yeniden bir araya gelerek taslağa son şekJini verecek. Komisyon, Çek Yasası'nın "karşılıksızçek verme suçlan- na 5 yıla kadar hapis cezası ve- rileceğine" ilişkin hükmünü kaldırdı. Çeklerin, "doğrudan karşılıksız çıkması halinde" çek bedeli kadar ağır para ce- zası verilecek. Bu para ceza- sı, Amme Alacaklanrun Tah- sili Hakkındaki Yasa hüküm- lerine göre tahsil edilecek. Eğer karşılıksız çek "hile, sah- tedtik" ve "dolandıncdık''kas- tıyla verilmişse bu kışiler Türk Ceza Yasası nın genel hüküm- lerine tabi olacaklar. Komis- yon, çek hesabı açılmasmda bankalann sorumluluğunu art- tıncı yönde değişiklikleryap- tı.Buna göre banka, bir kişiye çek hesabı açmadan önce Mer- kez Bankası'nda kaydının olup ohnadığını araştıracak. Eğer banka, çek hesabı açıl- ması yasaklanmış birine he- sap açarsa hem bankaya hem de hesap sahibine 1 milyar li- raya kadar ağır para cezası verilecek. Yasa TBMM'den geçti Çete suçlan artık ağır cezada ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Çete ta- nımını daraltip Türk Ce- za Yasası kapsamında- ki çete suçlannı DGM kapsamından çıkaran yasa tasansı. TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Cumhuriyet sav- cılannın, Susurluk gibi çok boyutlu davalar ko- nusunda "takdiryetld- s " ıstemi parlamento- da karşıJık bulamadı. DGM Kuruluş Yasa- sı ile ÇıkarAmaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Yasası'nda değişiklik yapılmasını öngören ta- san TBMM Genel Ku- rulu'nda dün kabul edil- dı. Görüşmeler sırasın- da muhalefet sözcüleri DGM 'lerin kaldınlma- sı gereği üzerinde durur- ken, pankart açan ünı- versite öğrencileri ve kitaplan nedeniyle yar- gılanan düşünce suçlu- lan için özel yargılama usullerirun korunması- nı eleştirdi. SP'li Yasin Hatipoğlu. "Çete ku- ranlar üzerinde hukuk müe>yidesi baskısını azalüyoruz. Nerede311 madde? Omrii size hiz- medegeçmiş insanlann bir yazısı var elimde. Sözkrinidnüemiyorsu- nuz. tsrnet Demirdöğen, Yavuz Önen, Murat Bel- ge'nin imzalannı taşı- yan Düşünceye Ozgûr- lük Plarförmu, en az 144 yazar,çizer,tşadamı hak- kında dava açıldığını söyiüyor" dedi. Yasa, Cumhurbaşka- nı Aluaet Necdet Sezer tarafından onaylanırsa Türk Ceza Yasası'nın 313. ve 314. maddesin- den soruşturması, yar- gılaması süren veya temyiz edilen dosyalar DGM'lerden alınarak suç yerindeki ağır ceza mahkemelenne devre- dilecek. Böylece, çete oluşturmak veya bun- lara yardrm ve yataklık etmekle suçlananlar, DGM'lerin özel yargı- lama usullerinden kur- tularak CMUK'tan ya- rarlanabilecek. Yasa, çete tanımını da değiştiriyor. Çıkar Amaçlı Suç Orgütleriy- le Mücadele Yasa- sı 'ndald tanımda geçen "zorveyatehdit'' ibare- si "tehdit,tasla,cebirve- ya şiddet" olarak da- raltıldı. Ölüm orucu eylemcileri ayafcta duramayacak haide ulduklan için sırtlarda taşındL (Fotograf: ECEVİT KILIÇ) A ilelerin sırtında DGM'ye geldiler İstanbul Haber Servisi - Küçükarmutlu ve Alibey- köydeki operasyonlarda gözaltına alınarak tstanbul DGM'ye sevk edilen 18 kişıden 8'i rutuklandı. F tipi cezaevlerindeld tecride karşı sürdürülen ölüm orucu eylemini sonlandırmak amacıyla önceki gün Küçükarmutlu ve Alibeyköy'e düzenlenen operas- yonlarda gözaltına alınanlar dün sabah saat 11.00 sı- ralannda İstanbul DGM'ye getirildi. Yürümektezor- luk çeken eylemcilerden Tekin Yıknz ve Hüseyin Yü- dız'ı yakınlan ve polisler sırtlannda taşıdı. Nöbetçi 6 No'lu DGM Yedek Hakimliği'ne çıkanlan 8 kişi- den GamzeTuran, SehnaKubat ve VedatÇeKk, "ya- sadısı örgüt üyesi ounak" suçundan tutukJandı. Alibeyköy'deki operasyonda gözaltına alınan 10 ki- şiyi serbest bırakan istanbul 6 No'lu DGM Yedek Hâkımliği, Savcı Nazmi Okumuş'un itirazı üzerine, Cemal Keser, Murat Şahin, Aydnı Hanbayat, Orhan Gül ve Yeter Güzel'in tutuklanmasına karar verdı. REKLAM YASAĞI YÖNETMELÎĞÎ YAYIMLANDI Avııkariara etik kıırallar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avukatlar, süren veya eskiden ilgilendiği dava hakkında, davayla özdeşleşip taraflann "sözcüsü" gibi demeç ve bilgi veremeyecekler. Bu kapsamda avukatlar, radyo ve televizyonlarda konuşamayacaklar ve açıklama yapamayacak, görüntü veremeyecek ve internet ortamında bilgi aktaramayacaklar. Türkiye Barolar Birliğı Reklam Yasağı Yönetmeliğı, Resmı Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik a\iıkatlan, avukathk ortaklarını, bürolannı, avukat stajyerlerini, dava vekillerini ve a\aıkatlann sorumluluğu altındaki büro çalışanlannı kapsıyor. Yönetmelik kapsamında olanlann, iş elde etmek için reklam sayılabilecek her türlü girişimde bulunmalarınrn önlenmesınin amaçlandığı belirtildi. Avukatlann mesleklerini özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmelerini, avukatlık sıfatının gerektirdiği saygı ve güvene yakışır şekilde hareket etmelerini. yargılama faaliyetindeki yerlerinı ve ışlevlerini olumsuzlaşhracak veya yargının görünümünü bozacak da\Tanışlardan kaçınılmasını sağlamanın hedeflendiğı vurgulandı. Yönetmelik kapsamında olanJar yaşamlan, kazançlan, mesleki çalışmalan hakkında "reklam nitetiğiııde'' yayuılar yapamayacaklar. Avukatlann başlıklı kağıtlan. kartvizitleri ve diğer basılı belgelen, "reklam nitetiği taşryacak aşınhkta" olamayacak. Özel ve kamu kurum ile kuruluşlanndaki siyasi partilerdeki görevler belirtilemeyecek. ±ARASI OLMAYANAVUKAT TUTABİLECEK Acüi yardım güvencesi ANKARA (ANKA) - Bireylenn hak arama özgürlüklerinin önündekı engellenn aşıhnası amacıyla, aviıkatlık ücretini ve mahkeme masraflannı ödeyemeyenlerin başvurabilmeieri için bir ay içerisinde Baro Başkanlıklannda Adli Yardım Bürolan oluşturulacak. Değişen Avukatlık Yasası uyannca kunılması gereken Adli Yardım Bürolan \e Temsilcıliklerinin oluşum ükelennin belırlenmesi için gereken yönetmelik Türkiye Barolar Birliği'nce (TBB) yayimlandi. Yönetmelik uyannca. her baro merkezinde, baro yönetim kurulunca belirlenecek yeterli sayıda avaıkattan oluşacak Adli Yardım Bürosu oluşturulacak. Baro yönetim kurulu aynca. baro merkezi dışuıda, a\-ukat sayısı beşten fazla olan her yargı çe\Tesinde bir avukatı. Adli Yardım Bürosu Temsilcisi olarak görev lendirebılecek. Gerektiğınde yeteri kadar temsilci yarduncısı da görevlendirilecek. Barolar, stajyer avoıkatlara, Adli Yardrm Bürosu ve Temsilciliklerinde eğitim amacıyla geçici süreli görevler de verebilecek. Adli yardım isteyenler, hizmenn görüleceği yerdeki Adli Yardun Bürosu veya Temsilciliğine baş\aıracak. Bu başvurular Adli Yardım Esas Defterine kaydedilecek. Adli Yardım Büro veya Temsilciliği, başvuran kişiden gerekJi bilgi ve belgelen isteyerek ıstemın haklıhğı konusunda gerekli araştırmayı yapacak. Adli yardım istemi reddedilen kişinin. 10 gün içinde ilgıli Baro Başkanına baş\aırma hakkı bulunuvor. IRMIKIAYDIN ENGİN aengin(o doruk.net.tr Avrupa Birliği'nden söz ede- ceğim. Hani dün yeni bir gelişme(me) dahayaşadık, aday ülkelerle il- gili "llerleme Raporu" açıklan- dı ya. işte bu "gelişme(me) "yi di- diklemek niyetindeyim. Raporun açıklanmasıyla bir- likte hem siyasetçilerden, hem ilgili yüksek bürokrasiden, hem medyanın anlı şanlı köşe yazar- lanndan dizi dizi açıklama, de- ğerlendirme, yoaım geldi. Hemen hepsini ben de oku- dum. Nasıl Avrupa Birliği 'Türkiye şu olumlu adımı attı. Amaaaa... Bu olumlu adımı da attı. Ama- aaa. .. Aynca şunları da gerçek- leştirdl. Amaaaaaa" diye özet- lenebilecek bir raporyayımladıy- sa, Türkıye'deki değeriendirme- lerde "AB, şu eleştihyiyapıyor. Amaaaa... AB, şu noktada kay- gılannı ifade ediyor. Amaaaaa... AB, şu ve şu noktalan yetersiz buluyor. Amaaaaa.." diye özet- lenebilir. Büyük ölçüde bir iyimserlik havası yayılıyor. Oysa AB raporunu ben de okudum ve iyimser olmak için nedenler aradım. Satır aralarını Eloğlu Yutmamış kurcaladım. Bazı vurguları bir kez daha irdeledim. Nafile. Ben iyimseriiğe temel oluşturabilecek pek bir yan bu- lamadım. Ama tabii yüksek siyasetçile- rimiz, yüksek bürokratlarımız ve hepsinden daha yüksek medya yorumcufarımız benden daha iyi bilirler. Nltekimgazetelerde "haber'in kendisi ile haberi yorumlayan- ların yazdıkları arasında belirgin bir fark, hatta çelişki var. Ha- berciler, olup biteni bal gibi doğ- ru değerlendiriyorlar: Avrupa Birliği, Türkiye'nin ulu- sal programına da, anayasa de- ğişikliklerine de, ekonomide al- dığı önlemlere de "ı-ıh, yetmez" dedi. • • • Yaygın bir kanı var: - Yav, Türkiye ağzıyla kuş tut- sa, Avrupa Birliği onu üyeliğeal- mayacak... Herhalde sizin de yakın çev- renizde bu kanıyı bölüşen, sa- vunanlar vardır. Benim çevrem- de çok var. Eğer böyle düşünenler yanıl- mıyorsa sorun da yok demek- tir. Türkiye ağzıyla kuş tutamaz. Zaten tutmaya kalkıştığı filan da yok. Sadece "kuş tutuyor" gibi yapıyor. Bunu da ne kuş yutuyor, ne Avrupa Birliği, Ancak "AB, Türkiye'yi üyeli- ğe almaz" diyenlerin söyledik- leri çok büyük anlam taşımıyor. Çünkü bu yargının ardının gel- mesi gerek. Türkiye, AB üyesi olamayacaksa, boş yere oya- lanmasın ve ne yapacağına bir an önce karar versin. Yalnız, sözünü ettiğim "neya- pacağına "nın ne olduğunu ben bilemiyorum. Bilenler söylerse öğreniriz... • • • Gelelim Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğinin, 200 yıllık yakın tarihimizin doğal ve kaçınılmaz adımı olduğunu savunanlara... Gelelim. Mustafa Kemal'in "Türkiye'yi muasır medeniyet- ler seviyesine (-çağdaş uygar- lık düzeyine) yükseltmek" diye özetlediği hedefin günümüzde- ki somutlanmasının AB üyeliği olduğu kanısını savunanlara... Gelelim, resmi söylemde bu konuda tersini düşünseler bile asla ve asla dife getirmeyen, her ağızlarını açtıklarında AB üyeli- ğinin, Türkiye'nin hakkı ve he- defi olduğunu sürekli yineleyen siyaset erbabına... Elin oğlu yutmadı beyler!.. Raporu, mezarlıktan geçer- ken korkusunu bastırmak için türkü söyleyenlerin kendi ken- dini aldatmasına kapılmadan, kof iyimsediklerden uzak bir nes- nellikle okuyun. Raporda, didişe didişe hazır- lanıp "Biz işte bunlan yapaca- ğız. Bunlan yapacağımıza göre siz de bizi aday üye yapın ve adaylık sürecinin tam üyeliğe evrileceğiaşamalara geçin" de- nen "Ulusal Program" ele alını- yor ve bırakınız adaylık göruşme- lerinin başlamasına, "tarama sü- reci" denen bir önceki aşama- ya bile uygun bulunmuyor. Raporda, anayasa değişikli- ği paketi irdelenıyor ve "Hele bir uygulamayı görelim" dene- rek açık bir güvensizlik sergile- niyor. Raporda, insan hakları, yargı- nın bağımsızlığı ele alınıyor ve açık seçik terimlerle "herhangi olumlu bir gelişme yok" deni- yor. Yani... Yani, eloğlu yutmadı. Hükümetin de, Meclis'in de "Aslında bunlan yapmaya ni- yetimizyok, ama n 'eylersin Av- rupa Birliği'nin gözünü boyu- mak için bir şeyleryapıyor gibi görünmek zorundayız"dan öte anlamı olmayan manevraları bir kez daha duvara çarptı. Duvara çarpan salt hükümet ya da bu Meclis olsa derdim de- ğil. Ama bu ülkenin geleceği be- lirleniyor. Yani duvara çarpan Türkiye. AB üyelik sürecinde ve so- nunda tam üyeliğe geçmiş bir Türkiye ile AB dışmda kalmış bir Türkiye arasında dağlar var. Bu dağın hangi yamacında olacağımız bizi pek yakından il- gilendiriyor ve bu kararı biz de- ğil, "yuüurursam" manevraları ile gün geçirenler veriyor. BizeyazıkL POLİTİKA GUM.UGU HİKMET ÇETİNKAYA Taşamak Çok GüzeL.' Televizyon ekranlarına yansıyan görüntüler bili- yorum sizleri de derinden etkiledi... Yalınayak çocuklann çığlıkları sanki çok eski zamanlarda çalınan acılar gibi tüm Kâbil sokakla- nnda bulutlann asık suratlı gölgesinde büyüyordu... Kucağında çocuğuyla kameralar karşısında ko- nuşan burkalı kadın İlk kez kendimi özgür hisse- diyorum" deyip ekliyordu: "Yaşamak çok güzel!" Gözlerimi televizyon ekranından ayırmıyordum... Kâbil sokaklarında gözlerim kız çocuklannı ara- dı... Amayoktular!.. Ertuğrul Özkök'ün dün yazdığı 'Kâbil'de bir kuş kafesi' yazısı bir insan olarak beni derinden vur- muştu... Acaba Anne Frank gibi evinin bir köşesinde ka- festekuşbesleyen, baskıyavezulmedirenen, ko- yu kahverengi saçlı, siyah gözlü kız çocuğu, Ta- leban sürüsünün kenti terk ettiği gün, Kâbil sokak- larında dolaşabilir miydi? Bir ölgün ışık çepeçevre kuşatmıştı çevremi... Televizyon ekranından bir şarkı duyuldu... Erkek çocuklan tozlu Kâbil sokaklanndan kara günlerin ölgün tortusunu unutmuş halay çekiyor- lardı... Ben hâlâ ekranlarda kız çocuklannı arıyordum... Erdemli düşlerde yok olan bir ulusun, yalın yü- reklerle ayağa kalkışını, yasaklaraltında ezi\en ka- dınların Kâbil sokaklanndan yürüyüşünü bekliyor- dum... • • • Biliyordum bekleyişim boşunaydı!.. Her dakikanın, her saniyenin beklemekle geçti- ği bir evrenin altüst olduğu. akreple yelkovanın gözlerden kayıp gittiği zamanaşımında aydınlığı yakalamak özgürlüğü solumak o denli kolay de- ğildi... İşte tam o sırada Roday Ralin'in dizeleri geldi aklıma: "özgürlük ekmek gibidir/ Günü gününe yoğru- lurj Pişirilir, I Ve yenir... özgürlük/ Taze olmayı gerektirir;/ Sıcak/Lezzet- li/Ve başkalanyla paylaştırılmaya yeterli..." Kâbil sokaklannda bayram var!.. Eli silahlı sakallı bir asker, yine sakallı bir ada- mı tekmeliyor!.. Sanki uzun bir yolculuğa çıkmış gibiyim... Eski birfotoğrafı anımsıyorum... Kâbil'in o çamurlu sokaklarının kerpiç evlerinin birinde, bir kadın saçlarını tararken acı acı gü- lümsüyor!.. Gözlerini bir acı kuşatmış!.. Gülmeyi çoktan unutmuş!.. Kadın gökyüzünün tohumlarının büyüyeceği günleri bekliyor; düşlerle, boşa harcanmış çaba- laria zulmün yaşamında derin izler bıraktığını an- latıyor... Diyor ki: "Bu baskı bitecek bir gün!" Kâbil sokaklannda erkek çocuklan koşturuyor... Kâbil sokaklannda müzik çalıyor, genç erkekler sakal tıraşı oluyor!.. Ama tek tük görûlen kadınlar burkalı yine!.. Televizyon muhabiri ışıklı bir Kâbil akşamında can- lı yayında konuşuyor: "İlk kez bu gece elektrikler bu saatte kesilme- di!" Sonra Kuzey Ittifakı askerlerinin Kâbil'e girişini gösteriyor televizyon kanalları... Yine sakallı bir Taleban askeri konuşuyor: "Benim adım Muhammet, Suudi Arabistanlı- yım, buraya savaşmaya geldim..." Bense Kâbil sokaklannda kız çocuklan, genç kızlar görmek istiyorum!.. • • • Yazıyı yazdığım saatlerde Kâbil'de insanlar çok- tan uyanmışolrnalı!.. Yoksulluğun fotoğrafında Kâbil halkı ne düşünü- yor acaba? Kâbil'de hüznün ve acının çiçekleri açtı yıllar- dıryoksulluk örtüsü içinde... Belki de o çiçekler Paul Valery'nin 'karanlık çi- çekleri'ydı ve kimse bunun farkında değildi... "Ve öldük yosunlar üzerinde/ Uzakta, yalnız o mınltılı,/ O dost ormanın gölgelennde..." Bir gün mutlaka Afganıstan'da ve tüm yoksul ül- kelerde güz çiçekleri kadınların kırpiklerinde uya- nacaktır... Anne Frank'ın evinin bir köşesinde kafeste bes- lediği kuş kadınlann yüreğinde çoğalıp haykıracak- tır: "Gel elimin içiniiç/ Iç elimin kanım bahannkine benzeyen/ Tut elimi tut beyaz kolumul Al dur omuzlanmdan taşan isteğimi." hikmet.cetinkaya(« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Hikmet ÇETİNKAYA TROYA'dan İYONYA'ya Mitolojik Aşklar Cografyası Bir ayda 2. Basım ve G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k Tel: 0212-512 42 19 FakS: 512 11 72
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear