25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9HAZİRAN 1998SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 ŞtRKETLERDEN • BMS+l mitingi, Yıldız Hasbahçe'de düzenlendi. Türkiye'de ilk defa toplantüı satış. yöntemini uygulayan Batı Makina Kalıp SanayTnin 15 >ıldır yapnğı etkinüğe 1 lOÖ'ün üzerinde temsiki kanldı. • MICROSOFT-SONY işbirliğiyle Türkiye'nin ilk web tarayıcılı müzik CD'si piyasaya sunuldu. Sibel Alaş'ın 'Çocuk' adlı yeni CD'si Microsoft'un web tarayıcısı İnternet Explorer4.01 ilebirlikte piyasaya sunuldu. • VESTEL geliştirdiği yeni model Wlıite DYV 2007 model bulaşık makinesi ile kalite ve konforu mutfaklara taşuna iddiasında. Yeni modelin 7 ayn yıkama programu sessiz çalışma özelliği. ekonomi programı. su taşma emımet sistemi gibi özellikleri de bulunuvor. • ARÇELtK'in aldığı ödüllerin ardından şirketin genel müdürü Mehmet Ali Berkman da, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Senatosu'ndan "üstün hizmet ödülü' aldı. Berkman, Arçelik'in üniversite-sanayi işbirliği kapsamını geliştirici çalışmalanndan dolayı ödüle layık görüldü. • TUBORG.yaz sıcaklan nedeniyle sanşlann artmasıvla birlikte yeni bir hediye çekilişi kampanyası başlattı. 50 cl'lik Tuborg Gold yeşil kapaklanndan 5 tanesini gönderenler arasında yapüacak çekilişte 3 adet Suzuld VltarJLXotomobil verilecek. • BOEING. Türk HavayollarTnın sipariş ettiği 26 Boeing 737-800 uçağını teslim edecek. Boeing tarafından 21. yüzyılın teknolojisiyle üretilen 737-800'lerin ilki, geçen günlerde Almanya'nın Hapag- Lloyd Havayollan'nm filosuna katıldı. • LASSA. Almanya'nın Essen kentinde 19-22 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen ve dünyanın en büyiik lastik ihtisas fuan Reifen'98'de diinya lastik profesyonellerinden oluşan 15 bini aşkın fuar ayaretçisinin ilgi odağı oidu. • MtGROS, Mrgros Club kartı sahibi müşterilerine, ilk ay toplam 50 milyar liralık bedava ahşveriş olanağı sunarken. yıldızlı alışverişlerde 5 milyon lira üzerinde harcama yapanlara bu harcamanın yüzde 10'udeğerinde ahşveriş çeki veriyor. • TURKCELL, ABD'deki roaming partneri Omnipoint şebekesinin kapsama alanını güneye doğru genişletti. Boston ve Florida'nın güneyi de Omnipoint'in ve dolayısıyla Turkcell'in kapsama alanına girdi. • REKLAMCILAR DerneğTnin Ankara, İzmir. Antalya ve Bursa Reklamcılar dernekleri ile açıkladığı güç birliği deklarasyonu. meyvelerini vermeye başladı. Dernek ve bürokratlar, devletin reklam politikasını "Kamu ve Reklam" konulu panelde masaya yatıracaklar. • KOMİLİ. Türkiye'de sabunlannın tümünde yüzde 100 bitkisel > ağ kullanan ilk fırma olarak, yeni üriinfcrini önce Etiler Akmerkez 1. katta kumlacak Komili Bahçesi standında, sonra Bakırköy Carousel'de. daha sonra da Ahunizade Capitol'de sergileyecek. Son iki yılda ticaret hacmi daralan 'gizli kurtancı' giderek kan kaybediyor 'BayuPım nefesi darahyorFATMA KOŞAR Türkiye içın önemi. başladığı yıllardan çok sonra anlaşılan bavul ticaretinde daralma ya- şanıyor. Son iki yıldır ticaret hacmi 15-20 milyar dolarlardan, 5-6 milyar dolar seviye- sine düşen "bavui", kurtanlmayi bekliyor. 1970"li yıllarda Balkanlar'dan gelereİc. ba- vullarla aldıkJanm ülkelerinde pazarlayan tu- ristlerin başlattığı bavul ticareti. son yıllarda ekonominin "gizli kurtancısı" oldu. Kronik- leşen enflasyona karşın biiyüme hızında yük- selme olmasmı ve dış ticaret açığının artı ver- mesini sağlayan bavul ticaretinin önemi, özel- likle 1994 yılı 5 Nisan Kararları'nın krize dönüşmeden atlatılmasında vurgulandı. Yaklaşık 8 yıl önce Rusya Federasyonu başta olmak üzere. Beyaz Rusya, Ukrayna. Estonya, Letonya, Makedonya. Moldova ve Türk cumhuriyetlerinin de katılmasıyla yıl- lık 15 milyar dolarlık döviz girdisi sağlaya- cak düzeye "kimseye fark ettirmeden" ula- şan ba\-ul ticareti, bugünlerde yüksek sesle *im- dat" diyor. Bavul ticaretinin daralması. bin- lerce işyerinin kapanması ve yüzbinlerce in- sanın işsiz kalması anlamına geliyor. Sade- ce. Laleli piyasasında toplam onbinlerce ya- tak kapasiteli, 400"ün üzerinde otel bulunur- ken, ba\iıl ticareti 600 milyonluk bir pazara hitap ediyor. Bugüne kadar 150-200 milyar dolarlık dö- v iz girdisi sağlayan bavul ticaretinin gelece- ğini kurtarmak ve Laleli'nin sonınlannı çöz- Bavul ticaretinin hacmi son iki yüda 15 milyar dolardan 5-6 milyar dolara geriledi. mek üzere Laleli Sanayici ve Işadamlan Der- neği (LAStAD) tarafından koordinasyon ku- rulu oluşturulması öneriliyor. LASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Karahan. kurulda, Maliye Bakanlığı, Ûlaş- tırma Bakanlığı, Turizm ve Sağlık Bakanlık- lan, Dış Ticaret Müsteşarlığı ilgili birimleri. lstanbul Valiliği, Emniyet Müdürlüğü, Büyük- şehir ve Eminönü Belediye Başkanlıklan ile Defterdarlık yetkilileri ve LASİAD'ın yer al- masının öngörüldüğünü belirtti. Yetkililerin öneriye olumlu baktığını belir- ten Karahan, kurulun, bakanlık düzeyinde karar alma yetkisine sahip ve merkezinin Is- tanbul'da olmasınm amaçlandığmı ifade et- ti. Karahan."Laleli'yebölgeyeözelveyaban- cı dil bilen turizm polisi verUmelL Gelen miiş- teriyi potansiyel sdçlu gibi görmemiz en bü- yük yannş" diye konuştu. Rakiplerin mallan ucuz Bavul ticaretinde Türkiye'ye rakip olan Uzakdoğu ülkeleri, Çin, Dubai, Suriye gibi ülkeler düşük fiyat ve çeşitli avantajlar sunar- ken. Laleli esnafinın maliyeti enflasyonla bir- likte sürekli artıyor. Türkiye"de fiyatlann sürekli yükselmesi- nin de turisti kaçırdığını ifade eden LASİAD Başkanı Karahan, şu anda müşteriden tahsil edilemeyen Katma Değer Vergisi 'nin de tah- sili konusunda bir çözüm getirilmesi gerek- tiğini vurguladı. Rusya gplecek vaat ediyor Ba\ ul ticaretinde gelecek vaat eden ülke- lerin başında Rusya geliyor. Türkiye-Rusya arasında dış ticaret hacmi artarken, bavul ti- caretiyie yapılan ihracat tam olarak bilinmi- yor. Rusya Türk Işadamlan Birliği'nin, Rusya Federasyonu Devlet lstatistik Komitesi'nden edindiği bilgilere göre. Rusya, 1996 yılında bavul ticareti yoluyla toplam 16 milyar dolar ithalat gerçekleştirdi. Rusya, bu ürünleri ağır- hklı olarak Çin, Türkiye, ttalya, Dubaı ve Kore'den ithal etti. Resmi veriler, son üç yılda Rusya'nın Tür- kiye'den yaklaşık 476 milyon dolarlık teks- til ve konfeksiyon ürünleri. 343 milyon do- larlık da tanm ve gıda ürünleri ithal ettiğini gösteriyor. Rusya başta olmak üzere Türk cumhuriyet- leri ve Balkan ülkeleriyle yapılan "ticaretin bavuldan taştığını" belirten LASİAD Genel Sekreteri VedatTurgut. iki taraflı ticaret an- laşmalannın yapılması gerektiğini kaydetti. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Üniversitemiz. Sosyal Bilimler Enstitüsü ile Atatürk llkeleri ve tnkılap Tarihi Enstitülerinin muhtelif Lisansüstü Program- lanna 1998-1999 Güz Yanvılı için öğrenci A- KONTENJANLAR' SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSL EDEBİYAT FAKÜLTESİ Antropolojı Anabılım Dalı Arkeolojı Anabılım Dalı Sanat Tarıhı Anabılım Dalı Alman Dili \e Edebivatı Anabilim Dalı Alman Dılbılımı Alman Edebıyatı Amerıkan Kült. ve Edb. Anabilim Dalı Fransız Dilı ve Edebiyatı Anabılım Dalı Ingıliz Dili ve Edebıyatı Anabılım Dalı Ingiliz Dılı ve Edebıyatı Ingıliz Kültür Araştınnalan Ingiliz Dil Bılimı Anabılım Dalı Felsefe Anabılım Dalı Kütüphanecılık Anabilim Dalı Sosyolojı Anabılim Dalı Psıkoloji Anabılım Dalı* Deneysel Psıkoloji Sosyal Psıkoloji L'ygulamalı Psikoloji • Tarih Anabılim Dalı Türk Dilı ve Edebiyatı Anabilim Dalı Eski Türk Edebiyatı Yeni Türk Edebıvatı Türk HalkBılımi (Folklor) Mütercim Tercümanhk Anabilim Dalı lngilizce Mütercim Tercümanhk EGİTİM FAKÜLTESt Eğıtım Bıhmlen Anabılım Dalı* Eğitım Yön. Tef. Plan ve Eko. Okul Yöneticiliğı ve Eğı. Deneticiliği Eğitimde Ölç. Ve Değerlendırme Psikolojık Danışma ve Rehberlık Fransız Dil Eğitimı Ingıliz Dilı Eğitimı Alman Dılı Eğitimı SınıfÖgretmenlıği Ilkogretımde Sosval Bilaıler almacaktır. T.C. Uvnıkln Y.Lisans Tezli 5 10 ıs 8 8 10 S 10 10 »0 . 10 12 10 5 5 5 (End.) 15 : s •5» , - • - 5jD- 5 . 15 - 15 10 8 10 7 10 IKTISADİ VE I'DARİ BİLtMLER FAKÜLTESİ Iktisat Anabilim Dalı* tktisat Işletme Anabilim Dalı* Işletme Tunzm lşletmecılığı Kamu Yönetimı Anabilim Dalı* Sıyaset ve Sosyal Bilimler Yönetim Bılimleri Malive Anabilim Dalı Uluslararası llışkiler Anabılim Dalı** Hıdropolıtik SOSYAL HtZMETLER YİKSEKOKULU Sosval Hızmetler Anabılım Dalı* GL'ZEL SANATLAR FAKÛLTESI Resim Anasanat Dalı Heykel Anasanat Dalı Grâfık Anasanat Dalı Seramık ve Cam Anasanat Dalı lç Mıman \ e Çe\Te Tasanmı Anasanat Dalı lç Mımarlık Çevre Tasanmı ANKARA DEVLET KONSERVATUVARI Üfleme ve Vurma Çaigılar Anasanat Dalı Fliîî rıuı Obua s Klarnet Fagot Komo Trompet • • Trombon Vunna Çaigılar Piyano-Arp Anasanat Dalı Yaylı Çaigılar Anasanat Dalı Keman Viyola . ' Viyolonsel Kontrabas Kompozısyon ve Orkestra Şeflıği Kompozısvon Orkestra Şeflıği Bale • • Koreoloji Etnomüzikolojı ve Folklor Anasanat Dalı 20 10 10 15 6 25 10 15 ıs Y.Lisans Tezli 15 10 15 5 5 5 Y.Lis»ns Tezli • • 1 1 1 1j 6 4 5 2 3 3 1 3 6 Yabancı l vruklu Doktora Tezsiz 2 5 5 5 5 5 8 5 5 * 5 4 5 5 - 8(KJİ.) 8 < '.' )9fJ ';•: j 8 30 10 5 - - - 5 25 8 - 8 6 5 4 - - 5 San. Yet Tezsiz 6 10 5 5 2 2 San. Yet. Tezsiz - - - - - . - 2 3 2 3 • 2 - - - * Bu anabılım dallanna yafnızca yabancı dili lngilizce olan başvurabilir. ** Bu anabilim dalında eğıtim Ingihzce'dir. ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ * Atatürk tlkeleri ve Inkilap Tarihi Enstitüsü T.C. Uvruklu Y.Lisans Tezü 10 B- BAŞVIRU KOŞLLLARI, ŞEKLİ VE GİRİŞ SINAVLARI Y.Lisans Tezli 2 l 1 1 | 2 2 1 2 2 1 - - 3 3 - 3 - 2 2 1 _ 2 - - - - 2 1 • 2 - Y.Lisans Tezli 2 5 2 2 ' 1 1 Y.Lisans Tezli 1 1 1 1 - - ' Yabancı Uvruklu Doktora Tezsiz 8 Y.Lisans Tezli 2 ' Doktora Tezsiz _ 1 1 _ _ _ - - - 3 1 1 - 2 5 - - - - _ 1 - - - - - - San. Yet Tezsiz - 5 1 2 - San. Yet. Tezsiz - - - - - - - - - - - - - Doktora Tezsiz 2 Adaylann: a) ladet fotoğraf. b) Diploma veya mezunıyet belgesmin onaylı sureti. c) Mezuniyet derecesmi gösterir onaylı not dökümü (Transkript) ve d) LEŞ sonuç belgesi ile (Sosya sü'nde; şahsen basvurmalan gerekir: bir başkası Bilimler Enstitüsü ve Atatürk llkeleri ve lnkılap Tanhı Enstıtulen vasıtasıvla. fax vb. yollarla başvuru kabul edilmez. Beytepe Kampu- 2) Yüksek lisans programılan adaylannm lisans veya dengı öğrenimi başan düzeyleri not ortalamalannın en az 60 100; Doktora/Sa- natta Yeterlik programlan adavlannın lisans veya dengi öğrenimi başan düzeyleri not ortalamalannm en az 60/100, mi başan düzevlen not ortalamalannm ıse az 70/100 olması gerekir. 3) Yüksek lisans ve Doktora Sanatta Yeterlik programlan adaylannın etnomüzikolojı ve folklor. piyano-arp. yaylı çal • 40 puan almış olmaları ve sınav sonuç belgesi i! 4) Başvuru ve Sınavlar Sosyal Bilimler Enstitüsü Atatürk llkeleri ve tnkılap Tanhı Enstitüsü yuksek lisans ogrenı- LES'den Eşit Ağırlıkh Puan olarak; üfleme ve vurma çaigılar, jılar ve bale anasanat dallan için en az 35, öteki anabilım/anasanat dallan ıçm ıse en az ci vıldan eski olmaması gerekir. Başvurular 15-26 Hazıran 1998 15-26 Hazıran 1998 Giriş Sınavlan 1-3 Temmuz 1998 l-3Temmuz 1998 Bu sınavlar ilgili Anabılım. Anasanat Dallannda yapılacak ve sınavlann gün, yer ve saatleri ilgili Enstitülerde veAnabilim / Anasanat uaııannaa ııan euiıev.eKiır. 5) Yabancı dil ve bilim sanat sınavlannda başanlı sayılmak ıçin; tam notun yüksek lisans adaylan için en az 65/ 100'ünü, Doktora/Sa- natta Yeterlik adaylan ıçin en az 75 100'ünü almak gerekir. Giriş Sınavlannı kazanan adaylann hsteleri ilgili enstitülerde ilan edilecek- tir. 6) lngilizce, Fransızca ve Almanca dillerinden birinde yapılmış uluslararası standartta bir yabanc bancı Dil Edebıvatı Kültürü alanında öğretim yapan birimler ıçin 550). IELTS-5.5 (Bir Yabancı Di ı dil sınavında TOEFL-500 (Bir Ya- ve Edebiyatı/Kültürü alanında öğre- tım yapan birimler ıçin 6). CPE-C ve KPDS-60 veya yukan puan/not alan ve sınav sonuç belgesi beş yıldan eski olmayan adaylar Ya- bancı Dil Giriş Sınavlanndan muaf tutulur. Basın: 25933 K.USYA KRİZLER ÜÇGENÎNDE Gangster kapitaliztni NİLÜFERŞENSÖZ Rusya'da Asya krizınin, petrol fiyatlanndaki düşüşün ve " gangster kapitalizmi'nin etkin rol oynaması nedeniy- le ülkenin ekonomik dar bo- ğaza girdiğine dikkat çekili- yor. Asya krizinden sonra do- mino etkisiyle tüm dünya ma- li piyasalannda yaşanan istik- rarsızlığın son halkasu geçen hafta Rnsya'daydt. C'lkede yaşanan krizin, serbest piya- sa ekonomisi reformlannın sanıldığı gibi mucizeler ya- ratnıadığını gösterdiği ifade ediliyor. Marmara Üniversitesi ln- gilizce tktisat Bölümü öğre- tim üyesi Doç. Dr. Hayri Ko- zanoğlu, Asya'da yaşanan kri- zin dünyanın diğer bölgele- rini iyice hassas bir konuma getirdiğine işaret ederek "Kü- reselleşme sürecinde serma- yc akışlannın ülkeler üzerin- de çok belirleyici oiması bü- tün dünyada ekonomik çal- kanülann daha şiddetii geç- mesi olasılıgını zaten artnn- yor" diye konuşuyor. Kozanoğlu, Rusya ekono- misinin altyapısının çok so- runlu bir durumda bulundu- ğunu söyleyerek " Rusya'da tam serbest piyasaya dayalı birkapitattzme gecmenin san- alanyaşanıyor" diyor. Bütçedeki büyük yetersiz- liğin ülkeyi krize soktuğunu ifade eden Kozanoğlu, duru- mu şöyle açıklıyon "Serma- ye mülkiyeti yeni bir kapita- list sınıfa de\redildi.Bu sınıf kapitalizmin kurallanna uy- muyor. Bir anlamda buna mafya kapitalizmi denilebi- lir. Böyleotuncayeterincever- gj almak mümkün ounuyor" Kozanoğlu. De\ let Başka- nı Boris Yeltsin'in bu sınıfa büyük tavizler vererek yük- seldiğıne ve kamunun gücü- nü uygulamanm zorolduğu- nu dikkat çekiyor. Kozanoğ- lu. mali kriz sürecinde özel- leştirilecek kamu kuruluşla- rını yarı fiyatına almanın mümkün olduğunu vurgulu- yor. IMF'nin kendi kurallannı dayatabilmek için gerek Rus- ya gerekse sorun yaşanan di- ğer ülkeleTde sorunun baş- langıç aşamalannda kenarda kalmayı tercih ettiğini belir- ten Kozanoğlu. "Clkenin iyi- cezordunıma düşmesi ve bu noktada taviz kopanlabikce- ği düşünülüyor. Ekonominin tamamen çöküntüye uğra- masını da istemiyorlar, ama tehlikegördükleri zamanlar- da burunlan sürtsün diyor- lar" diye konuşuyor. Toplumsal muhalefet' Toplumsal muhalefeti Yeh- sin'in ezecek gücünün olma- dığını dile getiren Kozanoğ- lu. bu muhalefet karşısında ta- viz vermenin zorlaştığını be- lirtiyor. "Sosyal dışlanma" sürecinin en yoğun yaşandı- ğı ülke olduğunu vurgulayan Kozanoğlu, bu süreci şöyle anlatıyor. " Küreselleşmede emekgücüne sahip olmayan, odûıamizmi taşunadığı düşü- niilen kesimler tamamen ha- yatm dışına itiliyDiiar. Yaşlı- lar nüfusun önemli bir kesi- mini oluşturuvor. Başka ülke- lerin tersine gençlerin kapita- lizmi, serbest piyasayı talep ettiği. yaşlılann da daha ka- musakı bir düzeni talep etti- ği bazen daha açık bir şekfl- desos>alizmu komünizmi ta- lep ettiği enteresan bir yapısı var." De\xdiiasyona dikkat G-7 ülkeleri maliye ba- kanlan bugün Paris'tebir araya geierek Rusya'nm durumu ve Asya krizinin bundan sonradünya eko- nomisine etkileri üzerine tarttşacaklar. Asya kri- zinden sonra dünya eko- nomisini sallayan Rus- ya'da yaşananlar, başta ABD ve Almanya ohnak üzere dünya ülkelermi te- dİTgin ediyor. Analistler, ülkede bir haftalık vadeli hazine bo- nosu çıkanlmasına rağ- men önümüzdeki altı ay içinde devalüasyon yapı- labileceğine dikkat çeki- yorlar. Piyasada likidite- nin fazla olması nedeniy- le 60'lara çekilen faizle- rin Rusya için düşük ol- duğunu ifade eden analist- ler, eğer Çin devalüasyon yaparsa Rusya'nın da de- valüasyon yapma ihtima- linin güçleneceğini söy- lüyorlar. Böyle bir du- rumdaTürkiye'nin dış ti- caret derigesinin olum- suz etkileneceğini belir- ten ânabstler, Türkiye'nin döviz rezervlerinin eri- mesine yol açacağtna işa- ret ediyorlar. GlobalMenkulDeğer- ler'den analist Gülden Atabay, Rusya'nın Tür- kiye için ciddi birrakip ol- duğunu söyleyerek "Hem yakm hem dışyabam fbo- İar bir oraya bir bize ba- kıyorlar. Orada devalü- asyon olduğunda fonla- rm ilketaptakaçması bek- lcnir. ama daha sonra de- valüasyonun ardından birtakım önlemler alınır- safunlar daha uzunvade- li düşünülerek oraya ka- yar ki bu Türkiye için onımsuz" divor. TEKFENHolding Ge- nel Müdürü NihatGökyt- ğit de Rusya'nın büyük bir transformasyondan geçtiğini belirterek Rus- ya'daki krizi 94'te Türki- ye'ninyaşadıği krizeben- zetiyor. Rusya'da döviz cinsinden borçlann 140 milyar dolar, ruble cin- sinden borçlann 60 mil- yar dolar olduğu tahmin ediliyor. İŞÇİNtN EVREMNDEN ŞÜKRAN SONER İstikrar Nedir? Cumhuriyet okurlan orgütlülükten vazgeçmiyor. CU- MOK'lann lstanbul grubu önceki gün başka ıllerden temsilcilerin de katılımı ile genişletilmiş bir toplantısı- nı daha yaptı. Cumhuriyet gazetesı ile birlikte Cum- huriyet düşüncesini Cumhuriyetçi bakış açısını yay- gınlaştrmak yolunda, yapılabilecek çalışmalar üzerin- de önerilergetirildi. CUMOK'lar, seçim yolunun gözükmesı karşısında, çok önemli bu konuda sessiz kalmama konusunda birieştiler, "Seçim yasBİ^nnda değişiklik yapılmadan gidilecek birseçimin çözüm olamayacağından" ha- reketle, seçim yasalannda yapılması gereklı değışık- likler için çalışma yapılmasını, öneriler gelıştirilmesinı benimsediler. Dünkü haberlere bakılırsa, Cumhurbaşkanı da ay- nı kanıda, seçimin tek başına çare olamayacağını söy- lüyor, seçim yasasının değiştirilmesini öneriyor. Yollar işte tam da bu noktada galiba ayrılıyor. CUMOK'lar seçim yasalan değişikliklerinde "demokratikleşme", Baba ise "istikrar" istiyor. İlk bakışta bu iki arayışm çatışmadığı, olumlu an- lamda birbirini tamamlayabileceği düşünülse de bek- lentiler, kavramlardan ne anlaşılacağı dile gelınce yol- lar ters yönlere çıkıyor. CUMOK'lar 12 Eylül hukuku ile siyasal partiler ve seçim yasalannda kökleşen ya- saklı düzenin değişmesini, gerek seçilen, gerekse se- çen açısından gerçek bir demokratik düzenin getiril- mesini, halkın oylarını değertendirecek, liderdiktator- yasını silecek, parlamentoya kimlik kazandıracak bir seçim sistemini öngörüyor. Baba ise "dağınık birpar- lamentoyla istikrarı sağlayamazsınız" diyerek çözüm olarak "darbölge sistemı" ve "partilerittifakını" yeni öneriler olarak getiriyor. Söylemiyor ama başkanlık sisteminin gündem dışmda kalmasına sinirli, Yılmaz- Baykal anlaşmasına, seçim kararına tepkisini koyu- yor. Işleri yokuşa sürebileceğini de ima ediyor. Demirel'in en azından seçim hükümeti kurulması aşamasındaki cumhurbaşkanlığı yetkileri. gücü göz önü- ne alındığında, söyledikleri önem kazanıyor. Yeri gel- mişken sadece onun değıl. siyasi liderierin ve özellik- le de sermaye cephesinin, dahası küreselleşme ide- ologlannın, IMF, Dünya Bankası uzmanlannın, borsa yupilerinin ağızlanndan hiç düşmeyen "istikrar" söz- cüğü, "/sf*rar/7ütomef/"arayışlan, anlamı üzerinde biraz dursak. Sahi neden herkes, hep, güçlü, uzun süre tek ba- şına iktidarda kalacak hükümet istiyor? Halkın ço- ğunluğunun güvenini, oyunu almış lider ve partinin, uzun süreli iktidarda olması, parlamento çoğunluğu- nu elinde bulundurması, iktidar uygulamalannda bu güveni sarsacak, demokrasiye zarar verecek eğilim- ler geliştirmezse elbette iyi bir şey olabilir. Ama biz- deki gibi lider diktatörlüğünün geçerli olduğu. partı içi demokrasinin işlemediği, lider ve partilerin halkın gü- venini yitirdiği düzenlerde, halkın gerçek güvenine, oyuna kalsa, yüzde 10'u aşamayacak partilere. seçim sistemi ile güçlü iktidar kapısını açmak ne anlama ge- liyor? "Abarttığınız kımı partiler seçimlerde yüzde 20 'nin üzerinde oy alabilir" diyen çıkışlara önce, bir partiye oy vermeye hazır olanlann bile önemli bir çoğunluğu- nun daha iyisini bulamadıkları, bağlılıklan, inançları nedeniyle oy vermek zorunda kaldıklarını anımsat- malıyım. Kaldı ki zoraki yüzde 20'lerin üstünde oy toplamış parti ve liderlere de güçlü iktidar kapısını aç- mak çok sakıncaiı. Gerçek demokrasiden uzaklaşma, sandık demokrasisi ile düzenin istediği güçlü iktidar- lan yaratma anlamına geliyor. Türkiye'ye, halkın çıkarianna, demokrasiye yapıla- bilecek en büyük kötülük, seçim sistemi yöntemleri ile halkın güvenini kazanmamış partilere iktidar ver- mek olabilir. Bugüne kadar da aslında hep bu yapıl- dı. Barajlarla halkın oyunu almış partiler, parlamento dışında kalırken az oyla çok parlamenter çıkarmanın yollan bulundu. Yaşanan acılardan dersalınmadı. Da- ha da zoriayıcı yol ve yöntemler arayışı sürmekte. Halkın güvenini, çoğunluğun oyunu kazanamamış siyasi partiler gerçeği dururken "istikrar, istikrar" diye diretmek "halka rağmen, sandık demokrasisi" anla- mına gelmez,"parlamenterdiktatöriüğe" kadar uzan- mazmı? Hiçbir parti ve lider halk güveni ve gerçek oyu ile istikrar hükümeti oluşturacak kadar oy alamıyorsa, en iyi istikrar koalisyonlardan gelmez mi? Partilerin ye- terii oy almamasına neden olan olumsuzluklar, koalis- yonlarla bir ölçüde dengelenemez, koalisyonlar asıl böyle durumlarda istikrar ve güvence olmaz mı? Kaldı ki bildiğimiz kadan ile demokrasilerde, zorla, azınlık oyun seçim sistemleri ile çoğunluk diktatorya- sı söz konusu olamaz. tstikrar da zaten parlamento çoğunluöu itetek parti ve liderin iktidan anlamında hiç değildir. Tstikrar, yerleşmiş demokrasi geleneğinden. bürokrasinin sağlamlıgmdan, ülke çıkarlarına yönelik dış ve iç önemli politikalann iktidarlara bağlı değişme- mesinden gelir. Türkçesi, istikrar arayışlan ile Türkiye bir kez daha bir tuzağa düşürülüyor, bir cendereden çıkarken bir başka cenderenin içinesokuluyor. Bundan kurtuluşun gerçek demokratik seçim sistemi arayışlanndan baş- ka çözümü yoktur. Hiçbir parti ve lider toplumun gü- venini kazanamıyorsa, güven kazanacak parti prog- ramlan ve kadroları ortaya çıkana kadar, tek demok- ratik güvence oy alan partilerin oy dağıhmına uygun bir parlamento dağılırnı ve içinden üretilecek koalis- yonlardır. Partilerin gönüllü birlikteliğinde seçim ittifak- lannda da demokrasi ile çelişen bir durum yoktur Bunlann dışında kalan demoratik olmayan her zor- lamaya şiddetle karşı çıkmak gerekir. Cumhurbaşkanı Demirel 'Globaüeşme, rekabet getirdi' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, devle- tin ve siyasal iktidarlann elinin hem siyasette hem de ekonomide olmasınm çatı- şırhale geldiğini belirterek, "Bu durumda, de\letten menfaat sağlama, yolsuzluk gibi ithanılardan kurtulma- nız mümkün değildir'" de- di. Siyasi istikrann sağlan- ması için özelleştirmelerin çabuklaşhnlmasını isteyetı Demirel, bunun sonunda el- de edilecek rahatlıktan ge- lir dağıhmında yararlaml- ması gerektiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Demirel dün kabul ettiği Özelleştir me ldaresi Başkanı Uğu» Bayar'dan özelleştirilen l- Bankası'nın 2.5 milyon li ralık sembolik hissesini al dı. Yeni kurulan dünyad; globalleşmenin rekabet ge- tirdiğini, evrenselleşmenin de demokrasi ve insan hak- larını içerdiğini söyleyen Demirel, "Özelleştirmeyi, karma ekonomiden serbest pazar ekonomisine geçişi ne kadarçabuk yaparsak.siya- si istikrarao kadar eabukka- vuşuruz" görüşünü savun- du. Demirel, bankalar da için- de olmak üzere özelleştir- menin kısa sürede tamam- lanmasını istedi. Ostim Sanayici ve Işadamlan Derneğı'ni de kabul eden Demirel, Tür- kiye'nin hünerli işçiye gereksinimi olduğunu vur- gularken, Ostimli sanayi- cilerin sağlam birproje getir- meleri durumunda ken- dilerine yardımeı olacağını bildirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear