Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23 HAZİRAN 1998 SALI CUMHURİYET
HABERLER
'Kıvnkoglu
eylemci değil'
• Dış Haberler Servisi -
Interraational Herald,
Genelkurmay Başkam
Ismail Hakkı Karadayf nın
görev süresinin ağustos
ayın<da sona ermesinin
ardmdan. görevi alacak
olan General Hüseyin
Kjvrıkoğlu'nun orduyu
siyasetin içinden çekeceği
ileri sürüldü. Stephen
Kinzer imzasıyla
yayımlanan haberde, adı
belirtilmeyen bir Türk
gazetecinin. "Kjvnkoğlu
diğer üst düzey
komutanlar gibi laik ve
Islamcı politikalara karşı.
Ancak bir eylemci değil.
Ordunun siyasi ve
toplumsal yaşamda daha
kısıtlı birrolü olması
gerektiğini düşünüyor"
şeklindeki sözlerine yer
verildi.
İHD'ye kapatma
davası
• İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - tnsan
Haklan Derneği (tHD)
Izmir Şubesi hakkında
açılan kapatma davası
başladı. tzinsiz imza
kampanyası düzenlendiği
savıyla açılan kapatma
davasında. tHD Başkam
avukat Ercan Demir ve
yönetim kurulu üyeieri
hakkında 5'eryıla kadar
hapis cezası istendi.
Necdet Mutiş
hastaneye yattı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Görevini kötüye
kullandığı gerekçesiyle ön
soruşfurma sonucu
hakkında soruşturma
açılmasına karar verilen
Yargıtay 6. Ceza Dairesi
Başkam Necdet Mutiş,
ülser nedeniyle 45 gün
rapor alıp tbni Sina
Hastanesi'nde tedaviye
alındı.
Otistflk
özürlülen okıdu
• Istanbul Haber Servisi -
Kadıköy'deki Hamit
Jbrahimiye Otistik.
Özürlüler Okulu'nun
yeniden düzenlenerek
yaptınlmasını içeren
protokol, dün tstanbul
Valisi Kutlu Aktaş,
hayırsever işadamı
Mahmut tbrahimiye ve
Jstanbul Milli Eğitim
Müdürü Ömer Balıbey
tarafından imzalandı.
Büro Emekçileri
Sendikası
• İstanbul Haber Servisi -
KESK'e üye Tüm Maliye-
Sen, Emek-Sen, Turizm-
Sen ile Dışişleri
Bakanhğı. lçişleri
Bakanhğı ve Devlet
Istatistik Enstitüsü
çalışanlannın temsilcileri
bir araya gelerek Büro
Emekçileri Sendikası'nı
(BES) kurdular.
AkiTe hakaret
davası
• ANKARA (A\) -
Geçen aralık ayında
yayımladıklan bazı
yazılarda, Refah
Partisi'nin kapatılması
yönünde görüs, bildiren
Anayasa Mahkemesi
Raportörü Hâkim Yusuf
Öztürk'ün kişilik
haklanna hakaret ettikleri
gerekçesiyle. Akit
Gazetesi Sorumlu
Yazıişleri Müdürü Hasan
Karakaya ile muhabir Veli
Küçük'ün, 6'şar aydan
2'şer yıla kadar hapis
cezalan istemiyle
yargılanmalanna devam
edildı.
'Gençler iyi
günde birlikte'
• tZMİR(AA)- Devlet
Bakanı Işılay Saygın,
boşanmanın enflasyonla
ilgisi olmadığını belirterek
Türkiye'de gençlerin
birbirlerini tanımadan
evlendiklerini. bu yüzden
son yıllarda boşanmalarda
bir artış görüldügünü
belirtti. Evlilik
müessesesinin, karşılıkJı
sevgi ve sadakate
dayandığını anlatan
Saygın, "Bizim analanmız
babalanmız da yokJuk
içinde yaşadılar, ancak bir
gün büe olsun boşanmayı
akıllanndan geçirmediler.
Şimdiki gençler iyi günde
fcıriikteler, kötü günde
"mahkeme" diyorlar.
Moşgörüsüz kurulan,
anlayıştan yoksun aile
ayakta zor duruyor" dedi.
Yılmaz, Danıştay'ın gerekçesini ve yasaya aykırı uygulamayı seçim meydanında malzeme yaptı
'Kııraıı kursunda yaş sınırı yok'
EMİNE KAPLAN
AĞRI - Başbakan Mesut V ü-
maz, Kuran kursuna gınşte vaş sı-
nın getirmeyen ancak. Danjştay'ın
yürütmeyi durdurma karan ile 8
yıllık kesintisiz eğitim \e Öğreti-
min Birliği Yasası'na (Tevhid-i
Tedrisat Kanunu) aykın düşen uy-
gulamayı sa\imdu. Yılmaz. bütün
çocuklann yaz tatilinde Kuran
kurslanna gidebileceğıni belirtir-
ken. " A > ^ olarak mû'tedeyyinva-
tandaşlann teminat biriz. Aliah' ın
dinini kullanarak milleti bölmeye
çalışanlann en büyük düşmanı da
biziz. 8 yıllık eğitimden dolayı bizi
dinsizilanedenlervar. Ağn \leyda-
nı'nda tüm Türkiye'ye sesleniyo-
nım: Bunu söyleyen yalaneıdır,
müfteridir" dedi.
Başbakan Yılmaz, dün bazı ba-
kanlarla birlikte Ağn'ya gitti. Ilk
önce halka hıtap eden Yılmaz, Ya-
zıcı Barajı sulama kanallan. Ağn-
Kağızman karayolu, Tartan pisti ve
Jbrahım Çeçen llköğretim Oku-
lu'nun temel atraa törenlerine ka-
tıldı. Yılmaz, önümüzdekı harta bir
yıhnı dolduracak olan hükümeti-
nin. bu süre içinde sadece Ağn'nın
değil. tüm ülkenin sorunlanna çö-
züm bulmak için canla başla çalış-
tığını söyledi.
Eğitim hamlesi
1 yıl önce Türkiye'de büyük bir
siyasi bunalımın milleti ikiye böl-
meye çalıştığını söyleyen Yılmaz,
sözlerini şöyle sürdürdü: "O za-
man bazılan milletin bir kısmına
patatesdinindensin, birkısmına da
lslam dinindensin,drvordu. Ogün-
ler geride kakİL Bugün yalana, ta-
lana. çeteye dur diven bir hükümet
işbaşındadır. 8 yıJdan beri hiçbir
enerji yannmı yapılmazken, şimdi
ülkenin dört bir tarafı şantiyeye
cevrilmiştir. Cumhuriyet tarihinin
en bü> ük eğitim hamlesi vapılmış-
nr. IVIera ve Hal Kanunu çıkanl-
mışOr." Okullann tatile girdığini
anımsatan Yılmaz, yaş sınınna ba-
kılmaksızın yurttaşlann çocukla-
nnı Diyanet tşleri Başkanlığı'nın
açtığı Kuran kurslanna gönderebi-
leceklerini belirtti. Yılmaz, "Mü-
tedeyyin vatandaşlann teminaO bi-
ziz, Allah'ın dinini kullanarak mil-
leti bölmeye çahşanlann en büyük
düşmanı da biâz* diye konuştu.
Diyanet lşleri Başİcanlığı. 5 yıl-
lık zorunlu eğitim yasasmdan bile
daha geri düzenlemeyı öngörüyor.
8 yıllık kesintisiz eğitim yasasıçık-
madan önce Kuran eöitiminin *'û-
köğretim sonunda" yapılmasını
dikkate alan Danıştay, zorunlu eği-
tim i kesintiye uğratan Diyanet Tş-
leri Başkanlığı Kuran Kurslan Yö-
netmeliği'yle ilgili olarak yürüt-
meyi durdurma karan vermişti.
Hayali pakeder
Danıştay. 8 \ıllık eğitimden ön-
ce Kuran kursuna gidilmesinin ya-
salara ve çocuklann psikolojik ge-
lişimine aykın olduğunu bildirmiş-
ti. Başbakan Yılmaz, yöredeki
beklentilere yanıt verirken de, Ağ-
n'nın yoksu! olmasmda yurttaşla-
nn suçu olmadığını. bunun suçlu-
sunun hayali paket açanlar ve pa-
keti unutanlar olduğunu kaydetti.
Yılmaz, şunlan söyledi: "Ben on-
lardan degitim. Ben sizeeb'mi uzat-
mak için geldim. Eğer elimi tutar-
sanız bu hizmetiere devam ederiz.
Türkiye'nin önü açıknr. Ufku ay-
dınlıktır. Bu aydınbğı karartmak is-
teyen siyasetçilere izin vermeyiz.
Desteğiniz devam ederse Türki-
ye'nin afnndan kaikamayacağı hiç-
bir vük. çözemeyeceği hiçbir sorun
yoktur. Hizmet voiunda bizedestek
vermeye devam edin.Bizevereceği-
nizdesteği ve her biroyu helalettir-
nıek için eümizden geleni \apaca-
ğız." Kentin ulaşım sorununun çö-
zümü için karayollan yapılacağını,
uçak seferlerinin de ikiden üçe çı-
kanlacağıru bildiren Yılmaz, İstan-
bul ve Ankara'da verilen eğitimin
aynısınm Ağn'da da verileceğini
söyledi. Ağn'ya üniversite sözö
veren Yılmaz, bu hizmetleri yürü-
tebilmesi için devletin daha güçlü
olması gerektiğini, bunun için ver-
gi reformunun büyük önem taşıdı-
ğını söyledi.
TBMM Anayasa Komisyonu
îrtica yasalanna
direniş kınlamıyor
//al
ANKAR4 (Cumhuriyet
Bürosu) - Hükümetin irtica
ile mücadele amacıyla ha-
zırladığı yasa tasanlarına
karşı TBMM'deki direniş
kınlamıyor. Haklannda
"devletin bölünmez biitün-
lüğüne, cumhuriyetin nite-
liklerinden herhangi birini
değiştirmeye*
1
yönelik ey-
lemlerde bulun-
duklan yönünde
rapor bulunan
dahiliye memur-
lannın meslek-
tençıkanlmalan-
nı öngören tasarı
TBMM Anayasa
Komisyonu'nda
görüşüldü; an-
cak, kabul ve ret
oylan 12-12 eşit
çıkınca karar
oluşmadı. Ana-
yasa Komisyonu
Başkam AtÛla Sav, üyele-
rin "tekrir-i müzakere" is-
teminde bulunmalan duru-
munda konunun yeniden
görüşüleceğini söyledi.
TBMM Anayasa Komis-
yonu'nda ilgili bakan katıl-
madığı için üç hafta boyun-
ca ele alınamayan tasannın
lçişleri Bakanfnın katılı-
mıyla geçen hafta başlayan
görüşmelerine dün devam
edildı.
Komisyonun dünkü top-
lantısına hükümeti temsilen
Devlet Bakanı Hikmet Sa-
miTürkkatıldı. Toplantıda
önceiikle dahiliye memur-
lanyla ilgili düzenleme
gündeme geldi. De\ let Ba-
kanı Türk. disiplin soruş-
turmalan ile ceza soruştur-
malannın birbirinden aynl-
ması gerektiğini belirterek,
disiplin kararlanyla ilgili
olarak yargı yolunun açık
bulunduğuna dikkat çekti.
FP ve DYP'Iilerle birlikte
DTP'li Mahmut Yılbaş da
tasanya karşı çıkarken, za-
man zaman tarhşmalar ya-
şandı.
DYP'li Nevzat Ercan ta-
sannın "parlamento dışı
güçlerin davarmasn la gün-
deme getirildiğini. amacın
dindar insanlan takibe al-
mak olduğunu" savundu.
DTP'li Yılbaş da tasannın
objektif kriterlerden uzak
hükümler içerdiğini öne sü-
rerek. "Ydlarca kayma-
kamlık, valilik yaptım. Na-
maza makam arabamla gi-
derdim. Demek ki bu tasa-
rı o dönemlerde yürürlükte
olsaydı, benim görevden
alınmam da sözkonusu ola-
akiannda
meslekten
çıkanlmalannı
öngören rapor
tasansı bulunan
kaymakam ve
valiler için yapılan
görûşmede, TBMM
Anayasa
Komisyonu'nda 12
kabul, 12 ret oyu
verildi.
biHrdT diye konuştu.
CHPli Seyü Oktay ise
Türkiye'nin 60 yıldır sağ
iktidarlarla yönetildigine
dikkat çekerek. u
Geçmişik-
tidarlann cumhuriyetin te-
mel nitelikleri konusunda
gerekü özeni göstermeme-
leri sonucu bu noktaya ge-
linmiştir. Oevleti kendi yan-
daşlamla beze-
meyimarifetsa-
yanlarmaalesef
bugünleri ha-
zırlamışlardır"
dedi. ANAP'h
Avni Akvol,
"Ortaçağda gi-
biyiz. Hâlâ dev-
let-kilise müca-
delesi > apan bir
topluluğun üye-
si gibivi/. Bu
mücadele bizde
mabet-hükü-
met mücadelesi gibi gidi-
yor" diye konuştu. Akyol.
u
De\ let dindaıia ugraşma-
sın, ama sen de devletle uğ-
raşma. Devleti ele gecinne-
ye kalkma" dedi.
Toplantıda daha sonra
maddeyle ilgili önergeler
görüşüldü.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
Türkiye'de ruhsatli silah sayısı ordudaki asker savisım geçti. 1997 yılı itibanyla 661 bin 722
kişide ruhsaüı silah var. Türk Silahlı Ku»etleri'nin asker sayısı ise 600 bin.
Dışişleri, Israil'le yakınlaşmanm 'Filistin pahasına olmadığı' mesajmı verdi
Aııkara Filistiıı^üı gönlünü ahyorAVKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Dışişleri Bakanhğı, Ankara'da te-
maslarda bulunan Filistin Yükse-
köğretim Bakanı Hannan Asra-
wi'ye. Israil'le yakınlaşmanm "Filis-
tinpahasına"'oimadığı mesajmı ilet-
ti. Türkiye, Filistin'le ilişkileri geliş-
tirmeye verdiği önemi vurguladı.
Dışişleri Bakanı ismailCem'in 6-9
Temmuz gunleri arasında
Israil ve Filistin'i zıyaret
edeceği öğrenildi.
Resmi temaslarda bu-
lunmak üzere Ankara'ya
gelen Filistin Yükseköğre-
tım Bakanı Asrawi. dün
ODTÜ ve Ankara Cniver-
sitesi'nı ziyaret etti. Üni-
versite yöneticileriyle gö-
rüşen Asrawi, gazetecile-
rin Israil hükümetinin ye-
nı Kudüs planına ilişkin
sorulan üzerine şunlan
söyledi: "Yapılan. ulusla-
rarası anlasmalara aykın
bir iştir. Önemli olan Isra-
il hükümetinin gerçek
emcllerinin anlaşılmasıdu*.
İsrail'in banşa hizmet et-
mek gibi bir emeli \x>k. Bu
yaptıklan karşı tarafı loş-
kırtmak için atümış bir
adımdır. ÖzeUikle konu Kudüsolun-
ca Arap halkian ve Filistin göz ardı
ediliwr. Bu böyle dnam ettiği süre-
ce banş olamaz. Israil hükümetinin
asıl amao, banş sürecini >ok etmek
\c >eni çatışmaiara /emin ha/ıria-
maktır. Ama bu da\ ranışlan maale-
sef bölgeyi büvük bir çatısmanın esi-
ğine getirmektedir."
Asrawi, tsrail'in girişimine karşı
aldıkları önlemlere ilişkin sorular
üzerine. "BMnezdindegirişimlerde
buhınduk. Aynca. Arap zirvesi plan-
üyoruz. Banş süreci Netanyahu'nun
ırkçı politikasına esir edilemez" de-
di. Konuk bakan daha sonra Dışiş-
leri Bakanı lsmail Cem'le görüştü.
Israil-Filistin görüşmeleri sırasında
MGK'ningündemidiplomasi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli
Güvenlik Kurulu (MGK) haziran ayı olağan
toplantısının ağtrhklı gündem maddelerini
bu ay yaşanan önemli dış gelişmeler oluş-
turacak. Devlet Bakanı ŞükrüSlnaGürei'in
de davet edildiği toplantıda, Fransa'ntn söz-
de Ermeni soykınmı yasasıyla ilgili karan,
Kıbns'ta yaşanan son bunalım ve Yunanis-
tan'la ilişkiler ele ahnacak. İrtica, toplantı-
nın yazılı gündeminde yer almıyor. Ancak
kurulun askeri kanadının, Ba^bakan'a ve
YAŞ üyelerine verilen brifmgi ana hatlany-
la kurula aktarması bekleniyor.
MGK'nin aylık olağan toplanösı 29 Ha-
ziran günü saat 09.30'da Çankaya Köş-
kü'nde yapılacak. Kurulun gündeminde bu
ay ağniığı. diplomaside yaşanan son geliş-
meler ohışturdu. Toplantının ana gündem
maddesini Fransız Ulusal Meclisi tarafindan
kabul edilen sözde Ermeni soykınm yasa ta-
sansı oluşturuyor. Fransız senatosunun gûn-
demine almması Türkiye'de büyük rahat-
sızlık yaratan yasa tasansıyla ilgili olarak
Dışişleri Bakanlığı kurul üyelerine bn*gi su-
nacak. Toplantının diğer birönemli gündem
maddesini de Kıbns'ta yaşanan son buna-
iım ve Yunanistan'la ilişkiler oluşturuyor,
Yunanistan'm Güsey Kıbns'taki Baf üssü-
ne 4 F-16savaş uçağı indirmesinin ardından
başlayan bunalımda yaşanan gelişmeler
MGK'de masaya yatınlacak. Toplantının
Kıbns ve Yunanistan konusunun tartışılaca-
ğı bölümüneDevlet Bakanı ŞükrüSinaGü-
rel de davet edildi.
resmi heyette yer alan hükümet söz-
cüsü Asrawi'ye. Dışişleri'nin, "Isra-
il'le .vakınlaşmamız, Filistin va da
Arap ülkeleri pahasına degildir. Fi-
listin'le ilişkilerimizi geliştirmeye
önem veriyoruz" mesajını ılettiği
öğrenildi. Arafat'ın daha önce An-
kara 'yı ziyaret etmek istediği, ancak
çıkan bazı aksaklıklar nedeniyle bu
ziyaretin gerçekleşmedi-
ği bildirildi. Alınan bilgi-
ve göre, Dışişleri Bakanı
lsmail Cem, 6-9 Temmuz
günleri arasında tsrail ve
Filistin'i ziyaret edecek.
Türkiye ile ısrail arasında
askeri alanda üst düzeyde
gerçekleştirilen ziyaretler
ile gelişen tlişkilerin siya-
si ayağının eksik kaldığı
görüşü diplomatik çevre-
lerde dile getiriliyordu.
Türkiye'nin, bir süre
önce katıldığı bir radyo
programmda yaptığı söz-
de Ermeni soykınmı ile
ilgili açıkiamaları nede-
niyle agreman vermediği
Ehud Toledanonun yeri-
ne atanan Uri Barner, bir
süre önce Ankara'ya ge-
lerek görevine başlamıştı.
UZYAZIl ORHAN BİRGİT
Haziran'ın üçüncü pazarı, "Babalar
Günü "ydü.
Cumhurbaşkanı Demirel, kendisine
"baba" diye seslenilmesinden bildiğim
kadarı ile çok mutlu. Tann'nın ondan esir-
gediği bir, ya da üç evlat yerine; bütün bir
ulusun babası olarak takdim edilmek az
şey mi?
Süleyman Bey, bu "baba" takısını 12
Eylül'den sonra aldı. 1980 öncesınde,
Bülent Ecevit'e "Karaoğlan" kimliğini
verenler nasıl bilinmiyorsa, Demirel'e
"baba" diye seslenenler de öyle. 12 Ey-
lül'den sonra yeniden demokrasi için
alanlara çıkan sağ yığınlar, askeri rejimin
başbakanlıktan ındirip önce Hamza-
köy'e, daha sonra da Zincirbozan'a tık-
tığı bu siyah gözlüklü, fötr şapkalı polrti-
ka kurduna "Kurtar bizi baba" diye ses-
leniyordu.
Sanırım, bugünkü babalık, o günler-
den kaldı.
Demirel, gerçekçı bir siyaset ustasıdır.
Askerlerin kapattıgı partilerin er geç ye-
niden açılacağı kadar, bu partilerin eski
kimliklerini taşımayacağını da biliyordu.
Bu nedenle de, yasaklı günlerinde, ye-
ni dönem için ilk adımlar atılırken, sahne-
ye "Büyük Türkiye Partisi"r\\ çıkarttı. Par-
tinin ismi onun politikada amacının öze-
Babasmı Tanımayan Çocuk...
ti ve adeta sloganıydı. Evren ve arkadaş-
lan, bir emekli orgeneralin kamuflajında
kurdurulan partiye bir hafta bile yaşama
hakkı tanımadılar. Kapattılar. Demirel de
Zincirbozan'a zoraki konuk edildi.
Yakın çevresi bu konukluk için yapılan
yolculuk sırasında liderlerinin bundan
sonraki politikasının "doğru yol" olaca-
ğını oğrendiler.
O günlerde kurulan "Doğru Yol Parti-
si" bugün ön dört yaşını deviriyor.
DYR Demirel'i yeniden başbakan yap-
makla kalmadı; Çankaya'ya 980 rakımlı
tepeye de çıkarttı.
Ve Türkiye'nin dokuzuncu cumhurbaş-
kanına "babalık takısını da taktı.
Ama baba, özellikle 23 Haziran 1998
günü sanınm mutlu degildir.
Çünkü, siyasi partilerin "nüfus kütü-
gfü"nde babası olarak göründüğü halde
çocuk onu tanımıyor. Resimlerini indir-
mış, en kötüsü kendisine dogduğu gün
verlmiş bütün kimliklerin altmdan girip
üstünden çıkmış.
"Baba"su çocuğun liberal, demokrat
bir kişilik almasını istiyordu. Geçirdiği
bunca bunalımdan, atlattığı bir o kadar
tehlikenin kendisine verdiği dersleri ço-
cuk da iyice bellesin, radikal sağa karşı
bir sınır olsun diye düşünüyordu.
Ama çocuk aldı başını gitti.
Doğru Yol, bugün sadece Demirel'i de-
ğil; kuruculannın hemen bütününü de ka-
pı dışında bırakmıştır. Bunlardan önemli
bir kesim, Demokratik Türkiye Partisi'ni
kurmuştur.
Kısacası, bugünkü DYP eski ülkücüler-
le iç içe, bir eli Büyük Birlik Partisi'nde,
ötekı Milliyetçi Hareket Partisi ile oynaşır-
ken, sağ gözünü de eski Refah'ın kimi
yandaşlanna kırpan bir siyaset fettanı ha-
line gelmiştir.
On dört yaşına basan Doğru Yol'un bu-
günkü kimliğinde ne 46 demokratlarını,
ne de 1961 'de onlardan nöbeti devralan
Adalet Partisi'nin izdüşümünü bilirsiniz.
• • •
Doğru Yol'cular, on dördüncü yıllannı
elbette kutlayacaklar.
Dün istanbul caddelerinde gözüme ta-
kılan bir bez afişte. Kadıköylü DYP'liler,
"Doğru Yol Partisi olmasaydı, demokra-
siyi kim savunurdu" diye yazmışlar.
1997 Haziranı'nda Refahyol iktidannın
ortağı olan partinin yanm yamalak de-
mokrasimizi ne hale getirdiğini ve en kö-
tüsü nasıl birçıkmazadüşürdüğünü, ken-
di yurttaşlannın böylesine çabuk unuttu-
ğunu sanmak kadar gaflet içinde olmak-
tır, o bez afişlerdeki sorunun yanıtı.
Demokrasi ama, siyasi tarih bu sihirti
sözcüğe o kadar çok anlam verilerek kul-
lanıldığını yazıyor ki.
Refahyol, mesela bu sözcüğü ülkeyi
şeriata götürmek olarak anlayıp uygula-
mak istedi.
Savunulduğu söylenilen demokrasi
acaba hangisidir?
Şaibeli demokrasi mi? Örtülü ödenek
demokrasisi mi? Amerika'da mal mülk
düzmeyi amaçlayan bir demokrasi türü
mü?
Babasının bile tanımadığı bir çocuk bu-
gün yaş gününü kutluyor ve "evladım se-
nin baban kim" diye soranlara omuzlan-
nı kaldırıp, "ben babasızım" diyebiliyor-
sa, söyler misiniz, 23 Haziran 1998'de
980 rakımlı tepede oturan kişi, nasıl mut-
lu olsun.
Doğduğu gün kulağına "adın Doğru Y-
ol olsun" dediği o son mürüveti, bambaş-
ka bir yol tutmuş kendisine.
Süleyman Demirel'in son çocuğu yol-
dan çıkmış..