28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16 MAYIS 1998 CUMARTESİ HABERLER Bilgi istendi ABD'ye Kıbns tepkisi ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-Türkiye, ABD Dı- şişleri Bakanlığı'nın Kıbns görüşmelerindeki başan- sızlıktan Türk tarafını so- rumlu tutmasına tepki gös- terdi. ABD'nin Türkiye Büyü- kelçiliği Maslahatgüzan FrankRicciardone. dün Dı- şişleri Bakanlığı"na çağn- larak bilgi istendi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü James Rubin'in önceki gün yaptığı **Ric- hard Holbrookeun Kıbns temaslanndakj başansızhk- tan Türk tarafını sonımlu tutuyoruz" içenkli açıkla- ması Türkiye'de tepki ya- rattı. Ricciardone. "Holbro- oke'un yaptığı açıklamaya fazla bir şe> eklevecek du- rumda degilim. Holbrooke, adada "Olası bir çözüm için iki tarafın da çaba göster- mesi gerekiyor. Ancak gö- ıyşmeler için imkânsız ön- koşul koyan taraf Türk tara- fı oldu' dedi. Holbrooke'un açıklamalan gayet açık. Bu açıklamalann dikkatli oku- narak değerlendirilmesini istiyoruz" yanıtını verdı. Dışişleri Bakanlığı Müs- teşan Büyükelçi Korkmaz Haktamr'ın. Kıbns soru- nunda gelinen yeni aşama- yı görüşmek üzere dün KK- TC'ye gittigı kaydedildi. Haktanır"ın. bu ay sonunda Türkiye ve Yunanistan'a gelmesi beklenen ABD Dı- şişleri Bakanı Madeleine Albright'ın gezisi öncesin- de K.K.TC Cumhurbaşkanı RaufDenktaş ilcdcğerlen- dirme toplantısında buluna- cağı öğrenildi. ABMen itiraza ret Öte yandan A\ rupa Birlı- ği (AB) Komisyonu. bazı Ege adalarının Yunanis- tan'ın isteği üzerine çevre programlanna dahil edil- i jtoşkin, Türkiye'nin Sanayi ve Ticaret Bakanı Erez, bugünkü partileri birleştirmenin istikran sağlamayacağını söyledi 'Once değîşiın sonra seçim' BANU SALMAN ÖZCAN ÖZGÜR FETHİYE - Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez. bugünkü par- tilerin birleştirilmesiyle siyasi is- tikrann sağlanamayacağını söyle- di. Gerekli değişıklikler yapılma- dan seçime gidilmesini "ihanet" olarak nitelendiren Erez. "Mktisadi iktidann" siyasette belirleyici ol- masını istedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birligi (TOBB) Başkanı Fuat Miras da erken seçim tartış- malannın iş dünyasının sabnnı ta- şırdığını vurgulayarak, siyasetçi- lerin sıyası gelecek ve ihtıraslan- nı aşamadıklannı söyledi. TOBB'nin Fethiye'de düzenle- diği bölge toplantısında konuşan Erez. siyasi yağmanın kangren ha- line dönüşrüğünü, sıyasetçilerin halkın güvenini kaybettiğini. de- mokrasinin üderler sultasına dö- nüştüğünü. bu nedenle rejimin tı- kandığmı anlatırken "Savrulan bürokrasi manzaralan ülkemizde yeıieşik bir karaktere dönüşmüş- tür. Bazı siyasetçiler devletin en yûksekmakamlannı kişisel hesap- laşmalar ve siyasi yandaşlanna iş yaratma aracı olarak kullanmak- tadırlar" dedi Siyaset anlayışında değişim ol- madan, Siyasi Partiler ve Seçim kanunlannda gerekli değişiklikler yapılmadan gidilecek bir erken se- çimin. bugünkü sorunlara çözüm olacağı düşüncesini safdillik ve ihanet olarak nitelendiren Erez. "Siyasette gerekli değişim yaptlma- dan gidilecek seçime hep beraber karşı çıkmahyız. Sorun, çürümüş olan bugünkü sistemdir" diye ko- nuştu. Erez. bugünkü partileri bir- leştirmenin sayısal çoğunluk ve si- yasi istikran sağlamayacağını vur- gulayarak şunlan söyledi: "Mevcut partiierin zoriama \e dayatmayla bütünleşmeleri ola- naklıdır. Ancak kişisel ve partisel çıkaıia sınırlı görüşlerin halkın ço- ğunluğunu yanına alması olanak- sızdır. Türkiye ancak merkez sağ- da ve merkez solda güçlü bir taba- nı örgütievebilirse. başarı yolunu açabilir." "Artık suflürlükle değişimi sağ- lamak mümkün değildir'" diyen Erez, Trabzon'daki konuşmasına yönelik. "Bir bakan kendi hükü- metini tenkit eder mi?" eleştirile- rine. "Bakan olmakdoğrulan söy- lemeyeengelmkfir?" yanıtını \er- di. Hükümeti yaşaması için des- tekleyeceğini kaydeden Erez. "Kimse, Erez konuşmaya başladı, bu hükümet yıkılacak. anlayışı rçinde olmasın. Borsa spekülatör- lerine söylüvorum. Başbakan'la ilişkilerim sıcak. Hükümetten isti- fa etmem söz konusu değü" dedi. Hükümetle Meclıs'ın paralel ça- lışmadığını söyleyen Erez. "Ben şimdi sormorum, Meclis'ten kaç- mak muhalefetin görevi midir?" di\e konuştu. TOBB Başkanı Miras, bırliğın doğru bildiklennı söylemesınin si- yaset yapmak değil. görevi oldu- ğunu vurguladı. Miras.u Birim si- yasi partilerle ve siyasetçilerle uğ- raşmak gibi bir derdimiz yokrur. Ama bugün ba/ı art niyetlilerin, her günkünden daha fazla birbiri- mize kenetleneceğinıize, gücümü- zü bölnıeye çalışmalannı bütün ca- miaya şikâyetediyorum" dedi. Si- yasetçılerin siyasi gelecek ihtiras- lan uğruna fürkiye'yi deneme tahtasına çevirme planına TOBB'nin karşı geldiğini kayde- den Miras. "Buyapnklanmı/ siya- set vapmak ise. e\et biz siyaset ya- pıyoruz. Biz kanary a sevenler der- neğjdeğiliz"dedı. "Arök yolun sonuna geldik" di- yen Miras. siyasetçılerin kendıle- rinin de dev letin çöktüğünü söyle- diklenni anımsatarak "Amayapa- mıyorlar. Çünkü siyasi ikballerini ve ihüraslannı aşamıyorlar" dı>e konuştu. Miras. Yiiksek Planlama Kurulu'nda Halk Bankası ile ku- rulacak olan KOBİ Yatırım Ortak- lığı AŞ için izin alındığını belirtir- ken. Avrupa Bırliği Komisyo- nu'ndan da "Avrupa İşGeliş,tirme Merkezleri Projesi" için MEDA fonlarından 2ü milyon dolarlık kaynak geleceğinı bildirdi. . Maliye Bakanı Zekeriya Temi- zel ise harcama kanunlarının dev- letin sınırlı kaynaklannı çarçuret- meye yönelik olduğunu belirtti. itirazHiupddepi,l^,omisyon ; dün aldığı bir kararla. Tür- kiye'nin konuya ilişkin iti; razlannı reddederken Ege'deki adacıklar üzerin- de egemenlik ıddıalan bu- lunanlann sorunlannı çöz- mek için Adalet Dıvanı'na basvurmalannı tavsiye etti. Türkiye'nin itiraz ettiğı söz konusu dört Ege adası üze- rinde, AB çev re programla- n çerçevesinde doğa göz- lem istasyonlannın kurul- ması ve AB sübvansiyonu- nun sağlanması öngörülü- yor. Türkiye 'ye davet edilmişti Atina Devlet Orkestrası gelmiyor MLRAT İLEM ATİNA-Atina Devlet Orkestrası"nın Türki- ye'ye gitmemesi konu- sunda basm ayağa kalk- tı. Başbakan'a mektup yağdı, parlamentoya so- ru önergesi verildi ve konseriptal edildi. Türkiye ile Yunanis- tan arasında siyasi alan- da hüküm süren soğuk savaş sonunda sanata da yansıdı. 19MayısGenç- lık v e Spor Bayramı çer- çevesinde Türkiye'ye davet edılen Atina Dev- let Orkestrası'nın bu da- v eti kabul edip daha son- ra baskılar karşısmda ıp- tal etmesi şaşkmlık ya- rattı. Türkiye'nin yaptığı davet Yunanistan Kültür Bakanlığı tarafından uy- gun bulunmuş ve 17-18 Mayıs tarihlerinde gru- bun Türkiye'de konser verecegi açıldanmıştı. Olayın duyulması üzeri- ne harekete geçen Yunan medyası. 19 Mayıs tari- hinın Türkler taraftndan gerçekleştirildiği iddia edilen Pontus soykınm\- nı anma günü olduğunu ileri sürerek büyük bir kampanyabaşlaftı. Med- yanın aşın Türk düş- manlığı ile dolu satırlan- na, Yunanistan ana mu- halefet partisı Yeni De- mokrasi ve lktidar Parti- sı PASOK/lu milletve- kıllerinden destek geldi. Ana muhalefet Yeni De- Biz de, İnsan haklannı savunuyoruz! Biz de, Birer Akm Birdal'ız! Akın Birdal'a yapılan saldınyı kınıyoruz. Erdal Tiryakioğlu. Mehnıet Baranaydın, Ş ^ Ahcı. Turaıı Ahrı. Gönül \a\nz. Ali Yavuz. Hanefi Ayhan Okan. Tülay Gürsoy. Şeref \ ıldırını. Nunıaıı Dönmez. Lale Erdemli. Mevlüt Yıldınnı. Hasan Kırtay. Ozdemir Göçener, Sema Göçener, Aysel Türkkaıı. Faik Günaltay. Meftıaret Tuncay, tsmet Gönül, \ıldız Gönül, Serdar Aysev, Ayten Dönmez. Enlal Aslan. Nurgül Akbulut, Ayşegül Özen, Aynur Mutlu. Fatma Erdoğan. Naıruk Erdoğan, Oya Avkan, Benen Çetindağ, Niyazi Yaşar, ^lurat Aydın, Oktay Ozdil, Fatma Güresin. Meral Bakıryol. Şükran Erdinç. tsınet Öknıen, DUeknur Ke^kiıı. Refik Sinaııoğlu. Onıer Kepekçi. Aylıaıı Sağlam, Şenol Aslantürk. Feridun İeeeüioğlu, Müyesser Yüeel, İbrahim Onder, Bayram Ali L'ner, Cenıil Topal. Meral Ozgümüş, Sebna Kızütav, Elif Pekel. Rasinı Yeniad. İHD Genel Başkanı, Partimizin kurucu PM üyesi, Barış, Demokrasi ve insan Hakları Savunucusu AKIN Geçmiş olsun! Genel Başkanımız Ufuk Uras, Türkiye'nin her yerinden gelen ÖDP'liler ve dostlarımız ellerindeki kır çiçekleriyle AKIN BİRDAL'ı M Mayıs Pazar günü ziyaret edeceklerdir. DAYANIŞMA PARTİSİI Not Buluşma yeri ÖDP Ankara il Örgütü önü. saat: 10.00 mokrası Partili milletve- kiİleri parlamentoya so- ru önergesi vererek Ati- na Devlet Orkestrasf nın yapılan daveti kabul et- mesi konusunun araştı- nlmasını istediler. lkti- dar Partisi PASOK'un 13 milletvekili iseyazılı bir açıklama yaparak Kültür Bakanı Elefteros Venizeilos'un olumlu ka- rarına karşı çıktıklarını açıkladılar. Bazı PA- SOK'lu milletvekilleri ise başbakana mektup yazarak Atina Devlet Orkestrası'nın Türki- ye'ye gitme kararını eleştirip bu karann geri alınmasını istediler. Tüm Yunanistan'daki Pontus dernekleri de birer açık- lama yaparak 19 Mayıs tarihinın Yunanistan par- lamentosu tarafından ka- bul edilmiş Türk soykın- mının anma günü oldu- ğunu iddia ettiler ve or- kestranın Türkiye'ye git- mesi halinde ülke gene- linde protesto gösterile- ri düzenleyeceklerini be- lırttiler. Davet ve konser- lerie ilgili olarak Kültür Bakanı Elefteros Veni- zeilos'un açıklamalan ise basında gerektiği şe- kilde değerlendirilmedi. Yerel seçimler öncesi zor durumda kalmak iste- meyen bakandan önce orkestra elemanlan Tür- kiye'deki konserlere git- meyecekleri yönünde yazılı bir açıklama yap- tılar. I r ı ı t i ü r t i î i l n t n K n s l î i r l ı Cumhuriyetin 75. Vılı Gençlik Haftası (15- K U l i a n i a i a n D a Ş i a C U 2lMayıS)kutlamalandünbaşladı.Kutjama etkinlikleri kapsamında Başbakanlık Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü İstanbul İl Başkanlığı tarafından dün İs- riklal Caddesi'nde ''Gençlik \ ürüyiişü" düzenlendi. Galatasaray Lisesi önünden başlayan yürüyüşe katılanlar da- ha sonra Taksim'deki Cumhuriyet Anıtı'na çelenk koydu. N'ürüyüşe katılan Gençlik\e İl Spor Müdürü V'edat Bay- ram, kutlamaların Gençlik Haftası bo\ unca süreceğini sövledi. Kutlarııalar. I ürkiye. Azerbaycan, Kosova, Bulga- ristan, Romanya, Estonya ve Rusya halkoyunları ekiplerinin gösterilerivle sonaerdi. (Fotoğraf: tPEK YEZDANl) Tamhag yürüyü^eri sürüyor ANKARA/tSTANBL L (Cumhuriy«t) - Atatürkçü Düşünce Derneği (ÂDD) ve İşçi Partisi (İP) Öncü Gençlik tarafından. 19 Mayıs kutlamalan kapsamında Samsun'dan Ankara'ya iki ayn yürüyüş düzenleniyor. Öncü Gençlik'in "Tam Bağımsız Türkiye'" yürûyüşü bugün. ADD'nin "Ulusal Bağunsızlık ve Cumhuriyet Yürüyüşü" de yann başlayacak. Yürüyüşler. 19 Mayıs günü Ankara'da son bulacak. Öncü Gençlik'in bu yıl üçüncüsünü gerçekleştireceği yürüyüş. Samsun Cumhuriyet Meydanı'nda yapılacak mıtingin ardından başlayacak. Eylem; Havza. Amasya, Çorum. Kınkkale'den geçildikten sonra 19 Mayıs Salı günü Ankara'da Anıtkabir zıyareti ile sona erecek. İşçi Partisi Öncü Gençlik İstanbul İl Başkanı Gökçe Fırat Çulhaoglu, "Olkemi/ ü/erinde pa/atiıklar sürer. tüm kuruluşlanmız haraç mezat satılırken ulusal değeıierimiz ayaklar altına ahnmaya çalışılırken bu vatanın sahipsiz ulmadığını göstereceğiz" dıye konuştu. ADD'nin yürüyüşünü başlatmak üzere Genel Başkan Suphi Gürsoytrak başkanlığında. Genel Merkez Yönetim K.urulu üyeleri ile yaklaşık 100 üyenin katılımıyla bugün saat 14.00'te genel merkez önünden Samsun'a hareketedilecek. 1 7 Mayıs Pazar günü saat 09.00'da Samsun Atatürk Anıtı'na çelenk konulmasının ardından Amasya'ya geçilecek ve pazartesi günü Amasya'dan başlanarak Merzifon, Çorum. Sungurlu. Kınkkale, Elmadağ, Mamak üzerinden Ankara 19 Mayıs Stadyumu'ndaki tören kortejine katılınacak. HOTEL MERI ** ÖLÜDENÎZ "Tatildeki eviniz" * Doğa ile iç içe çağdaş yaşam koşullarında süper dinlence yeriniz. * Özel tefriş odalarda klima, TV, mini bar. * Açık-kapalı restaurantlar. özel kahvaltı salonu, havuz bar, sauna. * Açık büfe kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri, sair ikramlar, limitsiz yerli içki ve içecelder. * Her türlü kara ve deniz sporları. * Herkese uygun "her şey dahil" fiyatlarla hizmetinizdedir. Rezervasyon ve bilgi: Tel.: 0.252 617 00 01 (8 hat) Faks: 0.252 617 00 10 MSM OYUN YARIŞMASI 1- Oyunun adı: "Aziz Nesin'in Yaşamı" olacaktır. 2- Gerçeklerden yola çıkarak yazılacak olan oyun iki bölüm olacaktır. 3- Birincilik ödülü bir milyar lira olup yazar oynanma hakkını MSM'ye verecektir. (Diğer konularda yazar özgürdür. Dizi, film ve v.b.) 4, Oyun sahnelenmese de yazar ödülünü alacaktır. 5- Üç mansiyona plaket verilecektir. 6- birer daktilo sayfası ve altı kopya olarak teslım edı- lecek olan eserter ya elden ya postayla, MSM Ziverbey No: 48 Kadıköy adresine iletilmelidir. 7- Son katılma tarihı 1 Aralık 1998'dir. 8- Gönderilen eserler iade edilmez. 9- Yazanlar rumuz yazmayacak adlannı açıkça belir- teceklerdir. 10- Aziz Nesin'in öykülerinden yararlanmak söz ko- nusu değildir. 11 - Jüri kayda değer oyun bulamazsa birinci seçmek zorunda değildir. 12- Detaylı bilgi için 348 80 73 numaralardan bilgi alı- nabilir. MSM VAKFI TAV ŞANLI ASLİ\ E HLKUK \UHKEMESİ HÂKJMLİĞİNDEN DosyaNo: 1995 485 F.sas. Da\acı Türk Telekom A.Ş. Tavşanlı Temsilcısi Tavşanlı PTT Müdürü Selahattin Baştopcu tara- fından da\alı Ernka Ma- dencilik Ticaret Sanayi A.Ş. aleyhıne mahkeme- mızde açılan alaeak da\ a- sında \erilen ara karar gereğince: Davalı Emka Maden- cilik Şırketi temsilcıleri olan Abdurrahman Şeker ve Fatma Pusat'ın açık adresleri zabıta manfetiy- le yapılan tüm arama ve yazışmalara rağmen tes- bit edilememış olup. ad- resleri tesbit edilemedi- ğinden dolayı ısbu şırket temsilcılerine dava dilek- çesi \e duruşma günü kendılerine tebliğ edile- medığınden ılanen teblı- gat yapılmasına karar ve- rilmiştir. Dosyamıza en son ıka- met adresleri olarak bildi- rılen Antalva Kaleiçi Cç- pınarlar Koçhan Karşısı veya yanı Seramik Atöl- yeİerinde çalıştığı bıldıri- len davalı Emka Maden- cilik Şirketi Temsilcileri Abdurrahman Seker ve Fatma Pusat'ın dosyanın yargılamasınm atılı bu- İunduğu 02.06 1998 günü saat: 10.45'de Tavşanh Aslıye Hukuk Mahkeme- si duruşma salonunda bızzat hazır bulunması veya kendısını bir vekille temsil ettirmesi. aksi tak- dirde HL'MK. 213.. 337. maddesi uyarınea yargı- lamaya yokluğunda de- \am edilecegı ve karar venlebileceğının ıhtanna. Yukanda yazılı ilan 7201 Sayıh Tabligat Ka- nunu'nun 29. ve devamı maddeleri uyannca tebli- gat yerine geçmek üzere ilanolunur. 20.04.1998 Basın: 18056 CUMARTESİ Y4ZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Hodri Meydan Akın Birdal'ın TV ekranında acı içindeki yüzüne ba- karken gözlerimden üzüntü ve öfke yaşlan akıyor, bir yandan da "Ne onurlu bir insan yüzü. ne güzel biryüz bu"dıyedüşünüyordum... insanın kimltği, asıl kişiliği en güç zamanlarda ortaya çıkar... Hiç kimse ölüm öncesınde neler hissedeceğini, na- sıl davranacağını bılemez... Akın Birdal vücudundaki kurşun yaralarıyla acı içinde kıvranırken, gittikçe bu- lanıklaşan zıhninden "öluyorum" düşüncesi geçer- ken ve bu sözcüğü mınldanırtcen, ölçülü, onurlu ve çok güzeldi... Acılanna birazcık daha egemen olabilse ne- ler yapılması gerektiğinı çevresindekilere sanki o söy- leyecektı... Foça'da, Ankara'da. bir başka kentte ra- kılanmızı yudumlayarak şiırden ya da politikadan ko- nuştuğumuzdaki gibı aynı zarif, duygulu, ölçülü. yiğit ve güzel insandı... Biryerleri acıyor. nefes alması git- tikçe güçleşiyor. fakat kendisine ve çevresine karşı her zamanki saygıyı. inceliği. aynı insanca duruşu koru- yordu... Türkiye İnsan Hakları Dernegfnın Akın Birdal yöne- timindekı etkinlikleri çeşıtlı çevrelerde, bu arada sol çevrelerde eleştiri konusu oldu. Bu eleştirilerde hak- lılık payı nedir? Dernek başkanının yaşamına tos\e- den alçakça saldınnın duygusallığına kapılmaksızın bunu tartışmak istıyorum. Bir ulkenın en yüksek sıyasal, hukuksal ve asken er- kı devlettir... O ülkede insan haklarının güvencesini sağlamakla yükümlü en yüksek erk yine devlettir... Bütün ülkelerde ve bu arada Türkiye'de insan hakla- rıyla ilgili kuruluşların var oluş nedenı, devletin ışledi- ği insanlık suçlarını ortaya çıkarmak, bunlara karşı koymaktır... Hunharca cinayetler işlemiş, toplumda nefret uyandırmış bir katıl düşünelim. insan haklany- la ilgili kuruluşların görevi bu katili lanetlemek değil, toplumda antipatı uyandırmayı da göze alarak, dev- letin böyle birine karşı bile keyfi ve acımasızca değil, hukuk kuralları içinde davranmasını sağlamaya çalış- maktır... Devlete hoş görünerek insan haklan savunu- culuğu yapar görünmek kolaydır. insan haklanyla il- gili kurumlar, devlet dediğımız ve yasal olması gere- ken bu en yüksek siyasal erkin, onun organlarının iş- ledikleri suçlan izlemek, bu suçlara karşı toplumu bil- gilendirmekle görevlidır... Beğenelim beğenmeyelim, Akın Birdal yönetimındekı Türkiye İnsan Hakları Der- neği'nin sadece devlet erkıne değil, toplumsal önyar- gılara {ve son dönemdeki yalan ve kışktrtmalara) kar- şı da mücadele ederek yapmaya çalıştığı ve büyük öl- çüde başardığı. esas olarak bu güç iştir... Eğer bugün Türkiye'de insan haklan ıhlalleri konusunda bir bilinç ve duyarlık oluşmuşsa, bunda Türkiye insan Haklan Demegı'nin özverili. cesurçalışmalarının payı sanıyo- rum kı yadsınamaz... • •• Akın Birdal'ı kimlerin vurduğu. vurdurttuğu konu- sunda çeşitli varsayımlar ileri sürülüyor... "Tetikçi"di- ye adlandtnlan canıler ortaya çıkarılsa bile, bugünkü siyasal yönetim onların arkasındaki asıl canileri orta- ya çıkarabılecek mıdır? Bu siyasal yönetim, bugünkü parlamento. devletin ıçmdekı ve dışmdaki karanhk güçlere karşı kararlı bıçimde mücadele edebilecek yetkinliğe ve ısteğe sahip midir? Milli Güvenlik Kuru- lu'nun "ulkücüler konusundaki "siyaset belgesi'oe savaş açtıklannı açıkça belirtmekte çekince görme- yen cınayet örgütlerıne ve onların kışkırtıcılanna kar- şı ne yapılmakta. ne yapılması düşünülmektedir? Ya- nıtlanması gereken asıl sorularsanıyorum ki bunlarol- malıdır... • • • Akın Birdal geçen hafta cumartesi günü bu sütun- da yayımlanan "Olebılmek Ahlâkı" başlıklı yazryı oku- du mu. bılmıyorum... Okuduysa. sıcak gülümseyişiy- le içinden bir selam göndermiş olmalıdır.. Bu yürekli, duygulu, bükülmez arkadaşımın bir an önce sağlığı- na kavuşmasını dilıyor canilere ve kışkırtıcılarına kar- şı ise "hodri meydan" diyorum... Bizleri ölüm tehdit- lerıyle yıldıramaz, öldürmekle tüketemezsıniz... Çün- kü kendinıze hangı sıfatlan yakıştırırsanız yakıştırın, Türkiye toplumu Türkiye'nin asıl dostlannın savaş ve düşmanlık kışkırtıcılan. sömürü düzeninin "tetıkçile- ri değil, barışı ve kardeşliğı canlan pahasına savunan- lar olduğunu gittikçe daha iyi görüp anlamaktadır... ŞIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR 'Kuşkular Yersiz' mi? Başbakan Mesut Yılmaz'ın dün gazetecilere söylediği aya- küstü sözler, Birdal suikastına yaklaşımın ciddiyetsizliğıni göz- ler önüne seriyor. Başbakan, bir terör uzmanı gi- bi, saldınntn gerçekleşme biçi- minden sonuçlar çıkarıyor, hü- kümler veriyor. Ne diyor Başbakan; "Saldır- ganlar, eşkâlleri belli olacak şe- kilde geliyorlar, kapıdan çıktıktan sonra ateş ediyorlar, parmak izi bırakıyorlar. Bunlar acemi ve amatör." Yılmaz sanki bu sözleri başka ülkede söylüyor. Türkiye'deki bir- çok önemli suikast, herkesin gö- zü önünde gerçekleştirildi. Fail- leri teşhis edildi, ama buna rağ- men onlar bir şekilde yakalarını sıyırdılar ve ellerini kollarını salla- yarak dolaşmaolanağınıelde et- tiler. Siyasi suikast dosyalannı ince- leyin, bunları görürsünüz. Size hemen aklıma gelen bir örneği vereyim: Savcı Doğan Öz evinin önünde öldürüldü. Görgü tanıkları İbrahim Çift- çi'yi katil olarak tereddütsüz teş- his ettiler. Mahkeme de elindeki bulgulara ve tanık ifadelerine da- yanarak Çiftçi'yi idama mahkûm etti. Sonra ne olduysa, araya kim- ler girdiyse. Çiftçi'nin dosyası ' Yargıtay Genel Kurulu'na yönlen- dirildi, 7ye karşı 8 oyla Çiftçi be- raat ettirildi. Büyük siyasi suikastların nere- deyse hepsinin katilleri tanıklar tarafından teşhis edildi, ama ço- ğunluğu bir yerlerden gelen des- teklerle paçayı kurtardılar. Bu- nunlada yetinmediler, ülkemizin etkili ve yetkili yerlerinde makam- lar kaptılar. Birdal'a saldıranların acemi olup olmadığını, henüz onları ya- kalayamamış bir hükümetin baş- bakanının söylemesi abestir. Ön- ce yakalayacaksın, azmettiricile- ri varsa ortaya çıkaracaksın, ya- ni saldırtyı bütün yönleriyle ay- dınlatacaksın, ondan sonra böy- le bir konuşmayı yapmaya hak- kın olabilir. Ayrıca Akın Birdal'ı ve İHD'yi adım adım izleyeceksin, ev tele- fonlan dahil, "nefes alışını" bile dinleyeceksin, buna rağmen iki saldırgan rahatça ellerinde silah- larla Akın Birdal'ı makam odasın- da vuracaklar ve sonra da elleri- ni kollannı sallayarak, şehrin en kalabalık caddesinde sırra ka- dem basacaklar. Bu ülkenin baş- bakanı da kendilerinin değil, sal- dırganların "acemi" olduğunu söyleyecek. Mesut Yılmaz, saldırıyla ilgili kdrkulannın da yersiz olduğunu soylemiş. Çünkü onun saptama- larına göre bu saldırı devlet için- deki güçlertarafından gerçekleş- tirilmemiş. Binlerce faili meçhul cinayeti aydınlatamamış, devlet içindeki suç örgütlerinin üzerine gideme- miş, kendi burnunu kıran çete elemanlarıyla ilgili şikâyetlerin- den vazgeçmiş bir başbakan, böyle bir iddiada bulunurken acaba hangi bilgi ve bulgulara dayanıyor? Eğer birtakım sözde "istihba- raf'lara dayanıyorsa, bu türden istihbaratları her önemli cinayet- ten sonra çokça dinlemiş olanla- rın bunu ciddiye alması mümkün mü? Mesut Yılmaz, sıradan bir va- tandaş değil; bir konuda açıkla- ma yapacağı zaman, düşünüp taşınması ve bilgilere dayanma- sı gerekmez mi?Akın Birdal'ın ifadesinden yola çıkarak "Bu iç çatışma" diyor. Saldırganlan saptarsın, yakalarsın, yargı karşı- sına çıkarırsın, ondan sonra öy- le bir saptamayı yapabilirsin. Or- tada daha fol yok yumurta yok- ken. kendini ve toplumu "rahat- latacak" açıklamalar yaparsan ağır bir sorumluluk altına girer- sin. Ortada rahatlayacak bir du- rum var mı ki? Türkiye, kritik bir dönemden geçiyor. Tüm dünya, bu ülkede- ki gelişmeleri endişeyle izliyor ve parlamenter rejimin ciddi bir sar- sıntı geçirdiğinden söz ediyor. Akın Birdal suikastı da bu konu- daki önemli örneklerden birisi olarak ele alınıyor. Şimdi yapılması gereken, bu suikastın faillerini yakalamak, ay- rıca bu suikast öncesi kaynatılan cadı kazanlarının ateşleyicilerinin niyetlerini ortaya çıkarmak. Su- ikast öncesi alınmamış olan ön- lemlerin sorumlulannı saptamak. Bütün bunları yapmak durur- ken. birtakım afaki tezlerie kamu- oyu önüne çıkmak, olsa olsa hü- kümetin hâlâ aymazlık içinde ol- duğunu gösterir. Mesut Yılmaz'ın, çok ciddi du- rumlarla yüz yüze olduğunu an- laması için, daha başka ne olma- sı gerekiyor? Omer Lütfü Topal'ın katilleri olarak mahkemeye çıkarılanlar bile ellerini kollarını sallayarak dolaşıyoriar. Üstelik bu cinayet- teki parmak izlerinin sahibi de bulundu. Bulundu da ne oldu? Devlet içindeki katillerden hesap mı soruldu? Devlet bu pislikler- den mi temizlendi? Ortada ciddi bir durum olduğu- nu anlamayan, ciddiyetsiz biryö- netimle karşı karşıyayız.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear