23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 MART 1998 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER Cumhuriyet Nereye Götürülüyor? M. İSKENDER ÖZTURANLI T ürkıye Cumhuri) etı bir hukuk devletıdır. Ana- yasa yargısı bu doğ- rultudadır: "Türkiye Cumhurheti.. insan haklanna savgılı. Ata- türk milliyetçiliğine bağlı.. demok- ratik, laik \e sosval bir hukuk de\ le- ridir."(m. 2) Görünüm böyledir. Ama ne \ ar kı uygulama başka yöndedir. Dev- letımizin en üst katında oturan Cum- hurbaşkanımız, cemaat şeyhlerinin bağışladığı ödüllen törenlerle kabul etmekte v e bu suretle tarikat özlem- cilerine ödünler vermektedir. Bu davranış, Anayasa'nın sözüne. özü- ne ve laik de\ let dizgesine (sistemi- ne) aykındır. De\ letin başı olduğunu söyleyen Sayın DemireL yıllar \ ıh 'Adaletin kestiği parmak acımaz" diyeceğıne Hukukçu "Şeriatın kestiği parmak acımaz" deyıminı kullanmakta, bu yaklaşı- mıyla da şeriat devleti yandaşlannı özendirmektedir. Şeriat hukukunun, 1926 yılında Türk Yurttaşlar Yasa- sı ile sınırdışına çıkanldığını bilmez- likten, görmezlikten gelmeye kim- senin hakkı yoktur. Aynca şeriat hu- kukunda yalnız parmaklann değil, ellerin ve kollann kesilmesi de var- dır. "Dinden döneni vurun" buyruğu \ ardır. Sı\ as soykınmı, "Şeriatiste- riz" çığlıklan arasında gerçekleş- miş değil midir? Bu nedenle 'şeri- atın kestiği parmak 1 deyimini bir devlet adamının kullanması kesin- likle doğru değildir. XXI. yüzyıla iki kala devletimizın Başbakanı, "Şeriata karşı yüriin- mez, ona ancak saygı duyulur" diye- rek 'Şeriata Karşı Kadın Yürüyü- şü'nü eleştirmiştir. Üniversite rektör- lerinden 'türban yasağının yumuşa- tümasını'isteyebilmiş, 'imam-hatip liselerinde kız öğrencilerin başlannı açmaya ya da örtmeye zorianamaya- cağını" çekınmeden ortaya atabil- miştir. Bu istem ve eyleminin ana- yasaya ve yürürlükteki yasalara ay- kın olduğunu hiç mi hiç düşünme- miştir. Aynca son günlerde, özgür- lüğün ve insan haklarının ne oldu- ğunu bilmeyen odaklara, demokra- sinin o güzelim çiçeklerini bağışla- maktadır. Bir başbakan yardımcısı, ülkemiz- de 1yi tarikatlar'ın bulunduğunu söyleyebilmektedir. Türban sorunu- nun 'üımh biçimde çözümleneceği- ni' vurgulamakta, 'kızlanmızın za- manla ikna editebileceğinr ummak- ta. bu nedenle de anayasa Mahkeme- si'nin, Danışta>'ın, Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nin kararlannı gözardı edebilmektedir. Bu tutumuy- la hoşgörü nedir bilmeyen bağnaz- lara ödün \ ermektedir. Politikacılann ve devlet adamla- nnın bu davranışlan karşısında Türk insanı ne yapacağını şaşırmıştır. Ana- yasa kurallan ve mahkeme kararla- n doğrultusunda mı, yoksa devlet adamlarının gösterdiği ödüncü yol- da mı yürüyecektir? Bunlann han- gisi doğrudur? Milli Eğitim Bakanf nın imam- hatip okullannda türbanı yasakla- yan yönergesi mi, başbakan ve yar- dımcısının yaklaşımlan mı doğru sayılacaktır. Rektörlerin uygulamalan mı, yok- sa devlet yöneticilerinin görüşleri mi doğrudur? Bu sorulann yanıtı, Türkiye'nin bir hukuk devleti olup olmadığına bağlıdır. Başta devlet adamlanmız olmak üzere hepimiz bilmeliyiz ki, hukuk devleti demek, Mdarenin tüm işlem ve eylemlerinin yargı denetimine bağ- lıolması' demektir. Yöneticilerin ba- şınabuynık davranışlan ve mahke- me kararlannı uygulama alanından kaldırmalan değildir. Bir hukuk devletinde 'anayasa hü- kümleri; yasatna, yürütme ve yargı organlaruu, idare makamlanıu, öbür kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır' (m. 11). Aynca bir hukuk devletinde 'Anayasa Mah- kemesi kararları, yasama, yürütme ve yargı organlannı, idare makam- lanıu, gerçek ve tüzelkişileri bağla- yan kararlardır' (m. 153 son). Bu kurallara ve kararlara uymak. tüm devlet adamlannın ve vatandaş- lann görevidir. Türk ulusunun mutluluğu bu gö- revin eksiksiz yerine getirilmesine bağlıdır. Aksi takdirde Atatürk'ün büyük emeklerle kurduğu o güzelim cum- huriyet, aymazlığın ve bağnazlığın burgaçlannda bocalar durur. Bir giinde yediğimiz herşeyin listesini yapmayı hiç denediniz mi? Biz yaptık. Beslenme aIışkan11klarımızı inceledik. Bütün bu çalışmalardan sonra, ortaya ne çıktı biliyor musunuz? Söyleyelim: Yeni Sana. Şimdi, lütfen okumaya devam edin. Yeni Sana'yı. herşeyiyle yakından tanımanızı istiyoruz. Başlıyoruz: Yeni Sana (her zaman olduğu gibi) saf bitkisel yağlardan üretiliyor. Içeriğinde bulunan süt bile, yağı tamamen alınmış olarak kullanılıyor. Sonuç: Yeni Sana'da hayvansal kökenli hiçbir yağ ve dolayısıyla da kolesterol yok! Size bu ilandav leziz bir yemek Devam edelim... Burası en önemli bölüm: Yeni Sana şimdi A, B6, D ve E vitaminleriyle zenginleştirildi. Evet... 25 gram Yeni Sana, günlük A, B6. D ve E v i t a m i n i i h t i y a c ı m ı z ı n yüzde 1 5'ini karşılayacak bir besin kaynağı. fotoğrafı gösterebilirdik. Ama söyleyecek çok daha önemli B6 vitamini: Deri ve vücudun hastalıklara karşı direncini arttırır ve sağlıklı bir gelişim sağlar. D vitamini: Kemik ve dişlerin gelişmesi için vazgeçilmezdir. E vitamini ise, erken yaşlanma, dolaşım bozuklukları, kanser, katarakt gibi hastalıkları azaltırya da önler. Yeni Sana, işte bu yaşamsal önemdeki vitaminlerin eksikliğini önlemeye yardımcı olur. Bütün bu çalışmalara uzmanlığıyla katkıda bulunan Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Yeni Sana'yı bu temel vitaminlerin zengin kaynağı olarak önermekte. Saf bitkisel yağların mükemmel bileşimi... A, B6, D, E vitaminleri... Ve nesiller boyu vazgeçilmeyen o eşsiz Sana lezzeti... Hepsi, şimdi Yeni Sana'da buluştu! Türk beslenme alışkan11ktarına bakıldığında, bu vitaminlerin sofralarımızda yeterince yer almadığı görülüyor. Oysa bu vitaminler, sağlıklı bir yaşam için vazgeçilmez önemde. Çünkü... A vitamini: Bağışıklıksisteminin güçlenmesinde ve gözün, değişik ışık durumlarında daha iyi görmesinde önemli rol oynar. şeylerimiz var. Üstelik Yeni Sana kaseler, şimdi özel koruyucu folyoları ile daha da güvenli ve taze. İşte... Yeni Sana, mükemmelin daha da mükemmel olabileceğini kanıtlıyor! Yepyeni özellikleri ve yine o eşsiz Sana lezzetiyle... ana Yeni Sana. En mükemmeli... PENCERE Eşşekten Düşen Karpuz!.. Karpuz parça parça oldu. Sordum: - Karpuz bu ne hal?.. - Sorma eşekten düştümL - Hangı eşekten?.. - Nasrettin Hoca'nın eşeğınden... • Hoca'yı buldum. - Merhaba Hoca!.. - Merhaba!.. - Senin eşekten ne haber?.. - Kendini bir halt sandı.. - Nasıl?.. - Bana "dünyanın merkezi nerede" diye sor- duklannda "eşeğimin sol ayağının altmdadır" di- ye yanıtlamıştım. O günden sonra bizim merkep kendisini bir şey sandı, burnundan kıl aldırmıyor- du... - Karpuzu düşürmüş... - Odüşürmedi?.. - Peki, ne oldu?.. • Hoca anlattı. Çok sıcak bir günde Hoca eşeğiyle yola çık- mış; yorulunca yol kıyısında bir karpuz tarlasına girmiş; seçtiği karpuzu kesip yemeye başlamış; karnı doyunca geri kalan dilimlerin üstüne bir gü- zel işeyip uykuya dalmış... Uyandığında yenıden susadığını anlamış, üs- tüne işediği karpuz dılımleri de yerde duruyor. Hoca dayanamamış, "buna değmemişti" di- ye bir dilim karpuzu afiyetle yemiş... Sonra "buna değmişti, buna değmemişti" di- yerek tüm karpuzu mideye indirmiş, içine sindir- miş... • Eşekler ülkesmde şeddeli eşşekler yönetime geçmişler, içlerinden bir eşşoğlu eşşek kürsüye çıkmış: - Arkadaşlar düşmanımız çok!.. - Neyapalım?.. - Kendimizi koruyalım!.. - Nasıl?.. - Geyiklerden boynuz alalım!.. Ülkede bir etkinlik başlamış, bütün şeddeli eş- şekler geyiklerden boynuz alıp başlarına takmış- lar, ama, kafaları yıne eşek kafasıymış... Bir şeddeli eşek bu durumu görünce ne yapa- cağını şaşırmış, arkadaşlarını uyarmış: - Arkadaşlar kendinize gelin!.. - Ne var?.. - Elinize bir ayna alıp kendinize baksanıza!.. He- pimiz boynuzlu olduk... Şeddeli eşşekler ellerine birer ayna almışlar, bakmışlar ki söylenen gerçektir. - Eyvah!.. - Neyapmalı?.. Şeddeliler çok sevip saydıklan ata başvurup ken- dilerine bir akıl ögretmesinı ıstemışler. At: - Ulan eşekler, demiş, kendi çiftesine güven- meyip de geyığin boynuzuna özenen eşek, ge- yik olmaz, olsa olsa boynuzlu merkep olur. • Peki, karpuz hangı eşekten düştü? Nasrettin Hoca'nın merkebinden mı, geyik boy- nuzuyla donanmış eşekten mi, yoksa eşşoğlu eşekten mi?.. Hangisinden düşerse düşsün... Düştü ya... Sorun karpuzu eşekten düşürmemektir; çün- kü karpuz bir kez eşekten düştü mü, parçalanır; artık onu yemekten başka çare yoktur. Emre Konear Tekstıl Malzemelen Ithalat-Mumessıllık firması Fransızca \e ve>a lngılizce bılen. buro makınelerı kullanabılecek SEKRETER aramaktadır lş>erı Topkapı Maltepe - dedır. Tel 567 57 89 - 56"? 57 91 Beyoğlu Cafe'de Çalışacak BAYAN ELEMAN Aranıyor. Tel: 251 32 40 BAYBURT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo W 320 Daıacı DSİ Genel Mudurlu- gu vekılı A\ukal Hıkmel Bekar larafından da\alılar Sabn Çehk Raıte Başturk Hamza Çehk Te- latÇehk SamıÇelık. ZekıÇeiık. Halıl Ibrahım Karilı. Saıme Karslı. Lutfıye Karslı ale\hıne açıhnış bulunan tescıl da\aaının ) apılan açık dunışması sıraaında \enlen ara karari gereğınce Da- vacı vckılı dıkkçesmcfe Çığdcm- lepe kö>-unde kaın 858 parsel no'lu \e ıstımlak e\Takmda 12 DSİ parsel numara^ı ile gösten- len tajınmazda 30 m2 lık kısmın davacı idare adına tescılını lalep etmış olup. Çıgdemlepe ko>"un- den da\aiı!ar Saıme Karslı. Halıl tbrahım ICarsh nm tum aramala- ra ragmen adreslen lespıt edile- medı^mden. duruşma eunu olan 1 4 1998 gunu saal "i)9 00 da mahkememızde hazır hulunma- lan \eya kendılennı bir vekılle temsıl ettınnedıklen îakdırde >argı!amanın \okiuklannda >a- pılarak karara bağlanacağı husu- su HL'MK'nın 213 \emuteakıp maddelen gereğınceda\etıve >e- nne kaım olmak uzere ılanen leblığolunur Basm 11305
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear