14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17ŞUBAT1998SALI CUMHURİYET SAYFA 15 Kirlenme Siyanürlü altıncı Eurogold, şubat ayının ortasında 1998 yılı duvar takvimi göndermiş. Poster gibi altı yaprak. Her sayfada Atatürk'ün bir fotoğrafı ve "Bir mittetin yücelmesi, yeraltı zenginliklerinin işlenmesine ve değerlendirilmesine bağlıdır" sözü var. Ne ki, fotoğraflar kirlenmiş; üzerinde "Eurogold Madencilik A.Ş." yazıyor. Takvimi kullanmak mümkün değil. Affet bizi Atam. JL Tel: 0.212.512 05 06 Faks: 0.212.512 44 97Elektronik posfec Deraz.Som#rak$netcom - Tansu Çiller, hamsiye Karadeniz eti demiş... "Lüfer. Marmara eti. Çipura: Ege eti. Lagos; Akdeniz eti. Dil balıör. Ciller eti..." Okullara turban genelgesi yayımlanınca... Artist azete haberlerine bakılırsa Milli Eğitim Ba- kanı Hikmet Uluğbay, ilk ve orta dereceli okullarda Atatürk ilke ve devrimlerine ay- kırı başörtüsü ve kıyafetin yasak olduğunu hatırlatan bir genelge yayımlamış. Genelgeye göre, özellikle imam-hatip liselerinde kız öğrencilerin yal- nız Kuran derslerinde başlarını örtebileceği vurgu- lanmış. Milli Eğitim Bakanı, bununla da yetinme- miş, vali ve milli eğitim müdürlerini gereken önlemi almaları için uyarıp, aksi tutum içinde olanlar hak- kında yasal işlem yapılmasını istemiş. Gazete haberlerinden anlaşıldığı kadanyla, kılık kı- yafetle ilgili bu genelge okul idarecilerini, öğretmen- leri ve öğrencileri kapsıyormuş... Böyle bir genelgeyi hiç kuşkunuz olmasın Nec- mettin Erbakan da yayımlardı... Hem de kıs kıs gülerek! Çünkü, bilir ki nasıl olsa uygulanmayacak. Eğer Hikmet Uluğbay, bu genelgenin attına imza- sını laf olsun diye değil de inanarak attıysa ve uy- gulanması konusunda takıyye yapmıyor gerçekten samimiyse o zaman bir zahmet koltuğundan kalkıp, bırakın imam-hatip okullarını özellikle adı "Atatürk" ve "Cumhuriyet" olan ilk ve orta dereceli okullann kapısından içeri şöyle bir baksın. Istanbul'da, Ankara'da, Erzurum'da, Kayseri'de, Şanlıurfa'da, kasabalarda, köylerde türbanlı, ka- raçarşaflı öğretmenleri ve başı örtülü minicik kızla- rı kendi gözleriyle görsün... Bu gezintisini bayraktö- renlerine denk getirirse türbanlı öğretmenlerle söy- lenen Istiklal Marşlarını dinlesin... Ve genelgesini cebinden çıkarıp o an uygulatsın! Uygulatacak müdür bulursa tabii ki... Parmakları gümüş yüzüklü milli eğitim müdürle- riyle, beyinleri sarıklı-fesli okul müdürleriyle, türban- lı öğretmenlerle, takunyalı müfettişlerie bu genelge uygulanamaz... Milli Eğitim'i kuşatan ırkçı-şeriatçı kadrolarla bir yere vanlamaz... Içini doldurmadıktan sonra temel eğitimi sekiz yı- la çıkarmak bir işe yaramaz... Biz bu genelgenin takipçisi olmaya çalışacağız... Taa ki, Uluğbay okullarda türbanı yasaklayan ge- nelgesini geri çekene kadar! Çünkü daha fazla kandırılmak istemiyoruz... Hürriyet'le birlikte İ ! satılan12 Şubat1998 tarihli çatal- bıçak gazetesi Karnaval'ın bulmaca sayfasında Mustafa Kemal Atatürk'ün bir resmi ve yanında sorusu: "Bu artist kim?" Asıl soru: Bu hatayı yapan ve ertesi gün hatasını düzeltme gereği duymayan sorumsuz kim? Ö M Ü R I L I K Clinton ağır işitse de l-rak-ın roll dinliyor! Ömür E. Kurum Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Hücreden insan kopyalanmasına karşıyım. Dünyada zaten yeterince kopya insan var. Yapma Osman Hoca! Etme Osman Hoca! Anlaşılan, Samsun'daki Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Çakır'ı bu köşede epey konuk edeceğiz. Yeni bir açıklama gönder- miş ve altını özellikle çizdiği satırlar- da aynen şöyle demiş: "Kadrolaşma başlıklı yazı-haber, maksatlı ve yalanlarla doludur. Kay- nak olarak verilen kurulamamış der- nek ifadesi ile haber başlangıcında inandırıcılığını kaybetmektedir. Üni- versitemizde kuruluşu engellenen her- hangi bir dernek yoktur. Böyle bir şey yasal olarak da mümkün değildir." Yapma Osman Hoca... Etme Osman Hoca... Necmettin Hoca'yı da geç- tin Osman Hoca! Öğretim elemanlarınca Sam- sun'da kurulacak derneğe, kuru- cu üye olmak üzere Prof. Dr. Sü- leyman Çelik'in 2547 sayılı Yüksek Öğretim Yasası'nın 59. maddesine göre izin almak için, derneğin tüzük taslağını da ekleyerek 17 Mart 1997'de ve 29 Nisan 1997'de Rektörlüğünü- ze yaptığı iki başvuruya olumlu ya da olumsuz bir yanıt vermediğinizi ve bu nedenle Samsun Ondokuz Mayıs Üni- versitesi Rektörlüğü aleyhine Sam- sun Idare Mahkemesi'nde dava açıl- dığını ve davanın halen devam ettiği- ni bilmediğimizi mi sanıyorsunuz! PALAS PANDIRAS Üzülmeyin; tarihin sürekli tekerrür ettiği şu ülkede, yaşadığımız günler tarihe gömülmüyor aslında... \MuHt Bozacf}-* ncaRnnLnsı o k u l aotı Ziraat Bankası'nı nankası okuı açtı M a l t e p e B a ş ı b ü y ö k Mahallesi'nde yaptırılan 11 derslikli Ziraat Bankası 120. Yıl tl- kögretim Okulu törenle hizmete açıldı. Ziraat Bankası Genel Mü- dürü Selçuk Demiralp, bilgi çağında Tiirkiye'nin yolunu aydın- latacak en önemli rehberin eğitim olduğunu belirterek banka olarak eğitime olan katkılarının de\ am edeceğini söyledi. tstan- bul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey de 8 yıllıkkesintisiz eği- timin başarıyla uygulanması için tüm kişi ve kuruluşlann des- teğine gereksinimleri olduğunu belirrti. (KUBlLAY TÜNTÜL) TUMOD cenel Baskanı Hatipoğlu 6 YOK, antidemokratik yüzünü yine gösterdi' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Yüksek Öğretim Kuru- mu'nun (YÖK), Abant tzzet Bay- sal Üniversitesi'nde yapılan rektör- lük seçimlerine bağlı kalmayarak aday listesini değiştirdiği öğrenil- di. YÖK. üniversitedeki seçimde oylann yüzde 47'sini alarak bırın- ci olan tktisadi ve ldari Bilimler Fa- kiiltesı Dekanı Prof. Dr. Ali Kara- ca'yı Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e sunulan 3 adayın arası- na almadı. YÖK'ün. Karaca'yı hakkında soruşturma olduğu gerek- çesiyle listeye almadığı belirlenir- ken. aday listesinin birinci sırası- na seçimlerde 16 oyla üçüncü olan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. NaifTüretken getirildi. Demirel de, dün Abant tzzet Baysal Üniver- sitesi Rektörlüğü'ne Prof. Dr. Ni- hat Bilgen'i atadı. Tüm Öğretim Üyelen Derneği (TÜMÖD) Genel Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu. YÖKün üniversite seçimlerini dikkate al- mamasını ıçlerine sindiremedik- lerini belirterek "YÖK. bu turu- muyla antidemokratik. baskıcı ve korkutucu > üzünü bir kez daha gösterdi" dıyetepkıgösterdı. Ha- tipoğlu, YÖK'ün Karaca'yı hak- kmda soruşturma açıldığı gerekçe- siyleaday İistesine almamasmı da "YÖK'ün özrü kabahatinden büyük" diye değerlendirdi. Ka- raca hakkındaki soruşturmanın YÖK tarafından. gerekçe yarat- mak için üniversite seçimlerinin sonrasında açıldıgını savunan Ha- tipoğlu. "Prof. Dr. Karaca. tkti- sadi ve İdari Bilimler Fakültesi dekanıdır. Soruşturma için niye seçim sonuçları beklenmiştir. Bir bilim kurumunun büylesiçirkin. basit ve utanç verici ayak oyun- larına girişmesini yadırgıyoruz. YÖK, bu tavnyla, 'suç sabitolun- caya kadar kişi suçsuzdur' ilkesi- ni de çiğnemiştir" dedi. Hatipoğlu. YÖK'ün tavnnı bı- limahlakınavedemokrasiyeaykı- n bulduklannı belirterek "Türki- ye'de bugüne kadar yüzde 47 oy alarak atanan rektör yoktur. Bu oya bile bu şekilde davranan YÖK'ün bundan sonra ne >a- pacağı belli olmaz" diye konuş- tu. Bu anlayışm. profesörleri üni- versite seçimlerine aday olmama- ya yönelteçeğine dıkkat çeken Ha- tipoğlu. YÖK'ün demokratik dav- ranmak zorunda olduğunu vurgu- ladı. Hatipoğlu. Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirel' in YÖK'ün aday listesini geri çevirmesini istedi. Demirel. dün ıki üniversitenin rektörünü atadı. Abant Izzet Bay- sal Üniversitesi Rektörlüğü'ne Prof. Dr. Hasan Nihat Bilgen getirilirken. Kınkkale Üniversitesi'nin yeni rektörü de Prof. Dr. Tahsin Nuri Durlu oldu. 'rl^n tatil tıırları Kurnloşunun 154. vılım a e n taııı t u r ı a r ı k u t l a y a n T ü r k i y e Deniz-cilik İşletmeleri (TDİ), denizi sevdirmek için hafta sonları tstan- bul-İzmir arasında düzenlediği tatil turlarıyla 5 yıldızlı otellerle rekabete girişti. Polonya yapımı lüks feribotlarla yapılan 3 gün- lükturlarda kişi başına 100 dolar alınırken isteyenin İzmir'in ta- rihi ve turisrik yerleri için düzenlenen günlük turlara da katıla- bileceği belirtiliyor. TDİ Yönetim Kurulu Başkanı kaptan Mu- zaffer Akkava, hafta sonu tatil rurlanyla kurumun finansman gra- fığini yükseİtmeyi hedeflediklerini belirtiyor. (GÜNDÜZ İMŞtR) HAYVANLAR ISMAIL CLLCEÇ f INPİK ftöh ÇİZGtLİK KÂMİL MASARACl-, .! BULÜT BEBEK MJRAY ÇIFTÇÎ ^ ~~ • ^ â "a«z biyer MIRMIRLAR VĞUR DVRAK fr'ıuu TARtHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 17 Şubat BİRSĞ/r/M REFORMCUSU •BTf'De BU6ÛH,ÜULÜ İSVİÇKEÜ EĞİTİMCİ JOHANN M_... RCH PESTALOZZS(PESTALOTSİ) 81 YAŞlNCtA ÖUKİ. GÛÇ - LLUOSR İÇİUOE 6EÇEN BİR ÇOCUKIMKnn SONKA, SOS- yHL KBFOHMLARA «JSİ OtlYâ4UÇ, YOKSULLAÜ İÇİN BAZI AT7JJMUIK YAPMAtCtSrSHİÇTİ. BU ABAOA, SEAU J7KQUES ROUSSEAU'NUU "£A*t-£"/*DU YAPTtUlM ÇOK ETtdSİUDE fCAl/V94K PSJ3AGOJ1 ÛZSRıHOE CALlŞUAYA KOYULPU. Bt&çaıe soeu/nL/u, eğı rms/u OÛZBUTİLMESIYLE ÇÖZÛ- i-EBlLSCEĞİtJE ıklAUABAK SKVttC/** OKJJLLARlM AÇlL- MASIhtA ÖMCULÛK ETTİ. PESTALOZZl'NİN OIOJLL/HZrN- PA, E&d KATt DİSİPLİN VE MBKANİK ÖĞRETİM, YE- RİHİ ESNEK KuHALLAfiA, SEV&İ VE AHIAYIÇA Bl- KAKACAIC, &U DA BATI TİPt ÇAĞüAÇ İUCÖ&KETİUİH TEMEUNi KARŞIYAKA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 1997'856 Davacı Asiye Demir tarafından davalı Bay- ram Demir aleyhine açılan boşanma davası ne- deniyle: Davalı Bayram Demir tüm aramalara rağmen bulunamadığı ve adresi de tespit edile- mediğinden Davalının 10.3.1998 günü saat 10.00'da Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahke- mesi'nde hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi hususu ilan olunur. 6.2.1998 Basm:5104 GAZİOSMANPAŞA 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1997/419 Davacı Cemile Güven tarafından davalı Mustafa Güven aleyhine açılan boşanma davasında verilen ara karan geregince, Kâzımkarabekir Mahallesi Akyol Caddesi Keskin Sok. No: 19 Ümraniye-lstanbul adresinde ikamet ettiği bildirilen davalı Mustafa Güven'e çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği, yapılan zabıta araş- tırmasına rağmen de adresi tespit edılemedığinden dunışmanm bırakıldığı 17.3.1998 günü saat 10.15'te bizzat kendisinin hazır olması veya kendisini bir ve- kil ile temsil ettirmesi, aksi takdirde HUMK'nin 409-410 değişik 213. maddeleri gereğince duruşmanın gıyabında yapılacağı hususunu bildirir meşruhatlı davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 10.2.1998 Basın: 5057 GÖRÜŞ Prof. Dr. NECLA ARAT* 17 Şubat ve Bir Devrim Yasası 17 Şubat 1926, Türk Yurttaşlar Yasası'nın (Medeni Ka- nun'un)Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde oybirliğiile ka- bul edildiği önemli birtanh... Bu yasanın hazırlanması ve onaylanması sırasındaki devrimci coşkulannı bugünlere kadar yansıtabilen Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaş- lannı, "Buyasa tasansını Türk devriminin büyük önderin- den aldığı ilhamla düşünüp önerdığını" dile getiren döne- min değerli Adalet Bakanı Mahmırt Esat Bozkurt'u her 17 Şubat'ta saygı ile anmamız gerektiğini düşünüyorum. Yine şubat ayı içinde (24 Şubat 1992) yitirdiğimiz de- ğerli hukukçu Ordinaryüs Prof. Dr. Hrfzı Veldet Velide- deoğlu'nu da hep (ve kanımca hakh olarak) O devrimci kadro ile özdeşleştirtyorum. Bunun nedeni, artık Cumhu- riyet'in simge isimlerinden biri olan Velidedeoğlu'nun bir başka yazımızda da vurguladığımız gibi "Kuvayı Milliye ruhunu tam anlamında kavraması, özümsemesi ve ya- şam boyu canlı tutmasının yanı sıra uzun soluklu bir de- mokrasi savaşımının hem yılmaz savaşçsı hem de belge- leyicisi olmasıdır." Nitekim 17 Şubat 1991 tarihli Cumhuriyet gazetesin- deki köşesinde Velidedeoğlu'nun hukukcfevrim/'netanık- lığını o yalın ve an Türkçesiyle şöyle dile getirdiğini izliyo- ruz:"... 17Şubat 1926'daayaktaalkışlanarakoybiriiğiyle kabul edilen Türk Yurttaşlar Yasası'na ilişkin devrimci ko- nuşmalan, yazgının mutlu biryaprağı olarak bu satırlann yazan da toplantı saionunun birkıysında ayakta izledi..." Ama, yalnız izlemekle kalmadı. Türk Yurttaşlar Yasası'nı "Türk hukuk devriminin can noktası olarak yalnız hukuk alanında bir devrim çağını değil, aynı zamanda din alanın- da bir reformasyon çağını açan yasa" olarak betimledi. Ona göre: "Dinsel nitelikteki hukuk sisteminden büsbü- tün aynlıp ussal hukuk sistemine geçmek, Türkiye'de din- sel reformasyon çağınıaçmak olgusundan başka nasılagk- lanabilirdiki?" 2a\en 1926 Meclis'inde konuşmasını "sa- lonun bir kıyısından ayakta" ve içi dolup taşarak dinledi- ği Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt da arkadaşlan- na: "Medeni kanunu onaylayıp kabul buyurduğunuz an- da Türk devrimine ve Türk tahhine, Türk yaşamına yeni biryön vermiş olacaksınız. Bu yasayı kabul için ellehnizi kaldırdığınız an, daha önceki on üç yüzyıl duracak, Türk ulusuna, Türk toplumunayeni ve verimli, uygarbiryaşam yolu açılacaktır' diye seslenmemiş miydi? Işte Velidedeoğlu bu devrimci bilinçle, "Atatürk'ün Cum- huhyet'ten sonra başardığı en büyük devrim" diye nitele- diği hukuk devrimini ve bu devrimin ürünü olan Yurttaş- lar Yasası'nadayalı Medeni Hukukdersini 40 yılı aşkın bir süre genç hukukçulara anlatarak çağdaş görüşlü yeni ku- şaklar yetiştırdi. Bir24 Şubat günü yitirdiğimiz bu büyük hukukçuyu, ya- şam boyu savunduğu Yurttaşlar Yasası'nın kabulünün 72. yıldönümünde bir kez daha sevgi ve saygı ile anıyo- ruz. Bu ülkenin cumhuriyetçi- demokrat, aydın kadınlan, 80'li yıllarda başlayıp 9O'lı yıllarda büyük bir ivme kaza- nan Kadın Hareketi içinde, gerçekte cumhuriyetin dev- rimci özüne ve ruhuna yaraşır bir tutum, istek ve karariı- lıkla 1926'nın Türkiye'ye çağ değiştirten Yurttaşlar Yasa- s/'nın özellikle Aile Hukuku Kitabı'rnn aradan geçen 72 yıl- da yaşanan değişimlere koşut olarak yenileştirilmesi ge- reksinimini savundular. Bu konudaki tüm çalışmalara des- tek verip öncelik tanıdılar. Çünkü, 2000'li yıllann demokratik ortamının ancak, ka- dınlann birey yeyurttaşlık haklarını tam anlamında yaşa- yabilmeleri için gerekli düzeltmeler yapılırsa yaratılabile- ceğini biliyoriar.lşte bu nedenle, salt itici bir güç olsun, ilgilileri harekete geçirsin diye "Medeni Kanun degişiklik tasansı taslaklan" hazıriadılar. Yüz binlerce imza topladı- lar. Seminerier, paneller, konferanslar, sempozyumlardü- zenlediler. Siyasetçilere mektuplar, fakslar, araştırma so- nuçlan, yerine göre tepki ya da övgü yazıları gönderdiler. Kamuoyu oluşturmak için kent sokaklannda konvoylar- la dolaştılar. 17 Şubat'larda Türkiye Büyük Millet Mecli- si'ne gidip "hâlâ bekliyoruz ve vazgeçmiyoruz" mesajını verdiler. Bu arada hepsi de bu konuda "iyi niyetli" sekiz kadından sorumlu Devlet Bakanı ve üç Türkiye Büyük Mil- let Meclisi Başkanı değişti. Bu 17 Şubat 1998 gününde yine aynntılannın açıkla- nacağı, daha sonra da Bakanlar Kurulu'na sunulacağı di- le getirilen Türk Medeni Kanunu Degişiklik Tasansını bek- liyoriar. Cumhuriyet'in devrimci Meclis'inin, demokrasi- nin temel ilkesi olan eşitliğin yaşanabilmesi için örneğin "Aile reisi" kavramından vazgeçilmesini; erkekleri ailede, toplumda, siyasette "mutlak iktidar olma" saplantısından vazgeçırtecek önlemlerin alınmasını; evlılık süresınce edi- nilmiş mallarda ortak mülkiyet hakkını; eşitliğe aykın ve ay- nmcılık içeren tüm maddelerin ayıklanmasını; laik ve çağ- daş normların geçeriiliğinin sağlanmasını yani eşitliğin gerçekleştihlmesini veyaşanmasını istiyortar. Kadınlanmı- zın eşitlik ve demokrasi arayışı sürüyor. Bu arayışı cum- huriyetin devrimci ruhu ve coşkusu yüreklendirip destek- liyor. Çağın gereklerine uyarianmış bir Yurttaşlar Vasas/'na halkın sahip çıkacağına duyduklan ınancı ise kadınlan- mız 72 yıl öncesine dönüp dönemin Adalet Bakanı Mah- mut Esat Bozkurt'la paylaşıyoriar. "Türk ulusu, bu çağın gerektirdiği yönde yapılan, akla uygun ve doğnı, akıl ve zekâ ile bağdaşan yeniliklerden hiçbirisine karşı çıkmamıştır. Bütün bir yenıleşme tarihi- mizin akışında kamuyaran düşüncesiyle meydana getiri- len yeniliklere karşı yalnız kendi çıkarlan aksayan takımlar savaşmışlar ve halkı din adına, bozuk ve çürük inançlar adına doğru yoldan sapmaya ve bozgunculuğa itelemiş- lerdir. ... Çağdaşuygariığın Türktoplumuılebağdaşmayannok- talan görülüyorsa, bu, Türk ulusunun yetenek ve becehk- liğindeki eksiklikten değil, onun çevresinigereksizyere sa- ran ortaçağ örgütlennden ve dinsel hukuk kural ve kurum- lanndandır." Ülkemizi ortaçağ örgütlennden anndırmak ve yasala- nmızı çağ koşullanna uyariamak gerçek demokrasiyi oluş- turmak ve yaşatmak için gerekli ve zorunlu olduğu kadar, devrim tarihimize ve devrimin yiğit önderierine vefa bor- cumuzdur da. It'Kodm Sonınlan Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü BULMACA SEDAT K4g.4Y:4. SOLDAN SAĞA: 1/ Sözlu \e >azılı olarak bellı bir yü- • kumJülük altma gir- me. 2/Ayakkabının 2 altına çakılan de- mir... Letonya'nın parabınmi. 3/ "-- - Güler" Fotoğraf sanatçımız... Sıvıla- n ölçmede kullanı- lan ölçü bınmi. 4/ 6 Kıyı ile gemi ara- sında vük taşımak- ta kullanılan altı düz tekne... Rütbesız as- ker. 5/ Çıt, perde... Keçinın erkeği. 6/ Şerit bıçiminde levhalardan yapılmışbirtürpençerekapa- ma düzeni... Katılmış. ulan- mış parça. 7/ Pamuk, yün gı- 2 bi şeyleri eğırmekte kullanı- o lan araç... Bir kimsenın her- hangı bir ücretın bütününden >"a da bırbölümünden bağışık tutuldugunugösterenbelge 8/ Sahip. Halkdilındebademe venlen ad. 9/ Bıtkısel ya da hayvansal maddelenn etkılı _ özü... Maldivler'inbasketıti. ° YlîKARIDATSIAŞAGIYA: 9 1/ Benzeşim 2/ Çanakkale Boğazı'nda. pek çok deniz kazasının meydana geldiği burun... Yeni doğurmuş memelılenn ilk sütü 3/ Kuzgunkılıcı da denilen bir sûs bitkısı... Asker. 4/ "Dogar — rrudelerden nur topu ıhtilaller" fFa- rukNafızÇamlıbel).. Aynıtiyatrodaçalışanoyıınculartoplulugu.5/ " — Yılmabaşar". Seramık sanatçımız... Dogu Anadolu'da bir ır- mak. 6/ tzdûşüm II Bir şeyin yere bakan yanı... lnce dantel. 8/ Ka- ragöz oyununda kullanılan karruş düdük.. Bir renk. 9/ Kars ve yöre- sinde yaşa)an Türkmen kökenlı halk.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear