25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 ŞUBAT 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Claus Peymann'm başına geçeceği Berliner Ensemble'da Brecht'ten geriye ne kalacak? Mirasın geleceği belirsiz GÜNERVÜREKLİK BERLİN - Bertolt Brecht ısmi. Berliner Ensemb- le (BE) ile özdeştır desek. vanlış olmaz herhalde. Berliner Ensemble'a "Brecht tiyatrosu" denmesı- nın bir nedeni de bu olmalı. Tüm dünyada Brecht ismı. Berliner Ensemble'ı, Berliner Ensemble da Brecht'ı çağnştınr. Brecht'ın 1949 yılında sürgün- den döndükten sonra eşi Helene Weigel ıle birlikte kurduğu bur tiyatro topluluğu. çalışmalannı önce konuk olarak Deutsches Theater'da sürdürmüş. şımdiki bina>a ancak 1954 yılında taşınabılmışti. Kurulduğu 1949 yılından itibaren Brecht Tiyatro- su"nu tüm dünyada tek başına temsil eden Berliner Ensemble. soğuk savaş yıllannda Demokratik Al- man Cumhuriyeti'nın\ani sosyalistblokunda Ba- tı'ya karşı bir simgesi halıne gelmişti. 1989 yılın- da duvarlann yıkılıp, ıki Almanya'nın bırleşmesiy- le Berliner Ensemble'ın durumu ve geleceği de tam bir çıkmaza girdi. Başta Berliner Ensemble"ın yıllarca genel mü- dürlüğünü ve sanat yönetmenliğini yapmış Manf- red \Vekwert, *En lyi BrechtOyuncusu" olarak bı- linen EkkehardSchallgibı ısımlerolmaküzerepek çok oyuncu, tiyatrodan aynlmak zorunda kaldı. Berliner Ensemble'ın tamamen dağılmasını önle- mek için tiyatronun başına Heiner Miiller getinl- di. ama onun da ölümü ile işler daha da kanştı. He- iner Müller"den sonra gelen genç o>uncu Martin \Vuttke ise bir yıl bile dayanamadı, göre\ ınden ay- rıldı. Sonra Berliner Ensemble'ın başına Viyana Burg Tıyatrosu Genel Müdürü Claus Peymann'ın getinlmesi kararlaştınldı. Ancak Pe>mann'ın gel- mesi>le Brecht Tıyatrosu'ndan genye ne kalırdı? İsminin değişmesı 50 yıllık Berliner Ensemble'ın sona ermesi bıle düşünülebilirdı. Bu arada bir so- run daha vardı. Doğu Almanya döneminde de\ le- te ait olan tiyatro bınasının. duvarlar yıkıldıktan ve özel mülkıyet haklan gündeme geldikten sonra es- ki sahıplen ortaya çıkmış. binayı geri ıstiyorlardı. Bu da Berliner Ensemble'ın geleceğını tehdit eden sorunlar arasındaydı. Neyse ki bu mesele. binanın sahiplenyle, Berlin senatosu arasında geçen gün- lerde vanlan bir anlaşmayla en azından 30 yıl için çözümlendi. Şimdi mesele gelecekyıl Berliner En- semble'ın başına geçmesi beklenen Claus Pey- mann'a kaldı. Brecht Tiyatrosu'nun geleceğini be- lirleyecek tüm bu sorulan basın sözcüsü Stephan \Vetzel ile konuştuk: • Berliner Ensemble'ın basın sözcüsü Stephan Wetzel, bugün Brecht'i >eniden tanımak ve keşfetmek zorunda olduklannı, bunun için öncelıkle Brecht uzmanlanndan uzaklaşmak gerektiğini belirtiyor. Claus Peymann'ın sanatsal yöneticiliğinde topluluğun ne denli bir Brecht Tiyatrosu olarak kalacağının bilinmediğini söyleyen- Wetzel, yine de fazla bir şey değişmeyeceğini savunuyor. - Nihayet bina sahipleri ile bir anlaşmaya vardı- nız \e BE'nin 30 v ıllık geleceği garanti altına abndı. Bu durumda, 1999'dan itibaren BE'nin başına ge- tirilmek istenen Claus Peymann meselesi de halle- dilmişoldu. Bu geüşmelerden sonra BE'yi şimdi na- sıl bir gelecek bekliyor? Neler değişecek? Claus Peymann. BE'ye sanat yönetmeni olarak gelecek. Amacı repertuvan arttırmak. Ama tiyat- ronun > önetimıne de katılacak mı orası henüz bel- lı değrl. Bu. tıyatroya 21 mılyon marklık para yar- dımı yapan senato ile Peymann arasındakı görüş- meve bağlı. Peymann'ın kendi grubuyla birlikte BE'ye gelmesi ve eski kadronun hemen tamamı- nın ışine son verilmesı söz konusu. Peymann BE'de her şev e baştan ve yenıden başlamak ıstiyor v e bir- çok şe> i değiştirmeyi düşünüyor. Peymann"ı 70'li yıllardan beri tanınm. Dediği- nizgibi Peymann, oviınculannıveyanındakidanış- manlannı gıttiği yere birlikte götürûr. Viyana Burg Tiyatrosu'na giderken de öyle oldu. Ama Pey- mann'ın oyunculanndançoğuyaşlandı. Bunlarsa- nıyorum Berlin"e gelmeyeceklerdir. Fakat yine de Peymann cekırdek kadrosunu BE'ye birlikte getı- recektir ve bu durum tiyatroda önemli değişiklik- lere neden olacaktır. Berliner EnsemMe Almanya'nın simgesi - BE ismi kalacak mı? Peymann geldikten sonra tiyatronun ismini de degiştirecegi söylenhıor. Ken- disinin Brecht meraklısı bir > önetmen olmadığı da bilinen bir gerçek. Peymann geldikten sonra BE'de Brecht'ten geriye ne kalacak? Bu konuda kesin bir şey söylemek mümkün de- ğil. Gerçi. Peymann yöneticiliğıni yaptığı tiyatro- larda Brecht oyunlanna da ver verdi. Ama BE. ne denli bir Brecht tiyatrosu olarak kalacaktır bilin- İsveçli ünlü sinema yönetmeni Ingmar Bergman, bir oyun sahneye koydu 'Tiyatro>, bugün bir hazine odasıdır y GÜRHAN UÇKAN " STOCKHOLM - İsveçli ünİü sinemâ" yönetmeni. tıyatrocu ve yazar Ingmar Bergman, bu yaz 80 yaşına giriyor. O za- man Farö Adası'na çekileceğini söylüyor. ama eklemeden de edemıyor: - Belkı... Aklından nelergeçıyor olmalı ki Stock- holm'dekı dairesinı boşaltmayı düşünmü- yor " Sanatçının ne zaman emekli olaca- ğı belli olur mu" demışti bir defasında. Ingmar Bergman. çok az yaptığı bir şe- yı yaparak bir söyleşı yapılmaşını kabul ettı. İsveçli Yvonne Malaise'yı Stockholm Dram Tı> atrosu'ndaki (Dramaten) odası- na kabul ederek tiyatro ağırlıklı bir soh- berte bulundu: - Birkaç gün önce Alman TV'sinin kül- tür kanalı 3-SATta bir Çingene uygula- ması olarak *Othello''yu ızledım. Akhm başımdan gittı. Çok eğlendinciydi, tiyat- roydu. Önemli olan tiyatronun yaşiyorol- ması. Tiyatro. bizim duygulanmızın ku- ruduğu bir devirdeki hazine odasıdır. Halk gelir. duygular ve ızlenımler edınır -gülseler de ağlasalar da. Bundan sonra dağıtım yöntemi nasılmış, TV'yle miy- mış. fılm olarak mıymış. yasal mıymış. yasadışı mıymış. bunun önemı ve anlamı yok. Tiyatro yaşamdır. ınsanoğlunu can- lı kılan. yaşatan duygulan ıletır. Gensi, Papa'nın sakalını tartışma gibıdir... Ingmar Bergman, çok sevdığı vazar P. O. Enquist'm vapıtı *Resimciler"ı (Bild- makarna) sahneye kovTnası ıstenılınce kı- ramaınış. kolları sıvamış. Oyunun konu- sunu. Seima Lagerlöf. kadın ov uncu Toro Teje, v önetmen ve oyuncu \lctor Sjöst- römve fotoğrafçı JuliusJaezonarasında- ki hayalı konuşmalar. ılışkıler oluşturu- Oanatın acımasız ve antidemokratik olduğunu savunan Ingmar Bergman, bu yaz 80 yaşına basacak. Unlü yönetmen çok sevdiği yazar P.O.Enquist'in 'Resimciler' adh yapıtını sahneledi. yor. - Julius Jaezon bir dahiydı. diyor Berg- man. Yapav ışıkla günışığının bırleştırıl- mesıne dav anan özgün teknığiyle sinema fotoğrafçı lığının en büyük reformculann- dandı. Onun çızgısı. doğrudan doğruya Hilding Bladh'a. Cöran Strindberg'e ve Sven Njkvist'e ulaşır. Bergman.Tore Te- je'nın fılmlennı zevkle izlemış: - Daha kariyennin başında. Stockholm kültür hayatının çok ılginç bir kuşu oldu. Izlemesi çok zevk venciydi. "Karin lng- marsdotter" (Selma Lagerlöf'ün "Ku- düs" adh romanından uyarlama) filmın- de VlctorSjöström'le birlikte oynadıkla- n zaman. yer yerınden oynadı. Ateşli bir aşk da yaşadılar o sırada. Tore Teje'nin sinemada değil, tiyatro- da başanlı olduğunu söylüyor: - Kamera ondan hoşlanmadı. Fotojenik değildi Bu çok ılginç ve gizemli bir du- rum. Ister tıv atroda olsun. ıster sinemada. sanat acımasızdır. anödemokratiktir! Tı- \ atroda eşitlık dıye bir şey asla yoktur! P. O.Enquist'in piyesinin galasında Drama- ten'in şefi Ingrid Dahlberg'e. gala gece- sınden sonra pılısını pırtısını toplayıp gı- deceğinı söv lemiş: - Bana bundan sonra ne yapacağıma kendımın karar vereceğımi. onun karan- ma saygı duyacağmı söyledı. Büyük bir olasılıkla. "Resimciler*' benım sahneye koyduğum son pıyes olacak. Içim bu ba- kımdan çok rahat. Ama kapıyı tam kapat- mıyorum. Davanamayacağım bırpiyes ve kadro karşıma çıkanlırsa. karşı koya- nıam... Bana P.O'nun pıyesı önerildiğin- de de böyle oldu. Piyeste tıyatroyla sine- ma bırbinne cuk oturmuştu, karşı koya- ınadım ve başkasmın sahneye koymasına içim el vermedı. mez. Fakat BE'nin simgesi olan Mercedes yıldızı- nı kaldırmayacaktır herhalde. Cünkü. BE ismi bu- gün artık ulusal bir tiyatro kavramı haline geldi. Peymann'ın bu ismi değıştireceğıni sanmıyorum. - Peymann ile görüşmeler sürüyor. Repertuvar- da Brecht'e ne kadar yer vereceği, \ermek zorun- da olduğu şeklinde koşullar öne sürülüyor mu? Yani tiyatroyönetiminin \e sübvansiyonuyapan se- natonun BE'yi bir Brecht tiyatrosu olarak yaşat- ma çabalan var mı? Böyle bir çaba yok. Yanı Peymann'ın sanatsal yöneticiliğine karışılmıyor. Hangi oyunlara yer verip, nasıl bir sanat çizgısi uygulayacağı. bu çizj gide Brecht'in yerinin ne olacağı tamamen Pey- mann'a kalmış bir şey. Bu konuda kendisı de he- nüz bir açıklama yapmış değil. Fakat şunu söyle- yebilirim. Bilinen ama konuşulmayan bazı du- rumlarvar. Eğer Peymann'ın Brecht'e yönelik ça- lışmalar yapmayacağı düşünülseydi. ~ ^ ^ ~ kendisine böy le bir görev önerilmez- di. Brecht'siz BE olmaz. Her ülkenin kendisini temsil eden. simgesi olmuş birtiyatrosu vardır. Fransa'nınCome- die dell Arte'sı. Moliere'i. Ingilte- re'nin Sheakespeare Company'si gibi Almanya'nınki de Brecht ve onun ti- yatrosu olan BE'dir. Bunlar konuşul- mayan. fakat her ıki tarafın da bildiği şeyler. Onun için ben, Peymann gel- dikten sonra da BE'de çok fazla bir şey Oyun içinde oyun... SUNGUÇAPAN Tüm yatırımlannda ve ılişki- lennde kontrolü hep elınde tut- mayı neredeyse saplantı haline getirmış. ışkolik. soğuk. zeki. mağrur. son derece güçlü v e ba- şanlı Nicholas Van Orton (Mic- hael Douglas). hayatta her şeye sahip. San Franciscolu bir işa- damı. Ama özel yaşamında yal- nız, sevgısız. kibırlı. tatmınsiz biri. Nemrutluğuna dayanama- şan kansı (Anna Katarina) bile onu terk edıp gıtmış. bir başka- sıyla evlenmış. Sık sık küçük- ken babasının 48. yaş gününde çatıdan atlayarak intiharedişıni. sararmış, solmuş çocukluk anıla- nnı, bir palyacoyu filan. 8 mm'lık bıraıle kamerasınca sap- tanmış. tıtrek. sivah-beyaz. 'flash back'imsi görüntülerle ha- tırlayan Nicholas'a. 48. yaş gü- nünde. neredeyse 5 yılda bir gör- düğü. onun tam karşıtı bir avare hayatı süren, dengesız kardeşi Conrad (Sean Penn),alışılmadık bırdoğum günü armağanı verır. Müşterilerine. onlan ycniden canlandıracak cınsten. eğlendı- ricı ve dinlendırıcı hızmetler su- nan. 'Consumer Recreation Ser- vices' admdaki esrarengiz bir şir- ketin kartıdırbu armagan. Lond- ra'dayken bu şırketın müşterisı olmaktan pek memnun kalmış Conrad Van Orton'a göre. onca senetine. gücüne karşın ot gıbi yaşayan ağabevının düzenlı ve kupkuru yaşamına renk getire- cektırCRSşirketı. Oyuna getırılmekte olduğunu fark ehneyen, faka basmaz Nic- holas'a uygulanan bir dizı zihin- sel. tıbbi. psikolojık testin ardın- Oyun The Came / Yönetmen: David Fincher Senaryo: John Brancanato, Michael Ferris / Kamera: Harris Savides, Jeff Cronenyveth / Müzik: Howard Shore / Oyuncular: Michael Douglas, Sean Penn, Deborah Kara Unger, Peter Donat, James Rebhorn, Armin Miiller - Stahl, Carroll Baker, Anna Katarina / 1997 ABD (Pinema) dan telefonla başanlı olamadığı bildınlenbellı belirsiz bir mera- ka kapılmi'î mılvarder. aslmda o>una dahıl edılıvor. Derken git- gıde ölümcül tehditlere maruz kalarak. kendını şakanın kakaya dönüştüğü bir kovalamacanın göbeğinde bulu\or. can derdıne düşmüş bir halde. Her an sürp- rızlere gebe. kurallannı bılme- diği bir ölüm-kalım oyununun labırentlerınde postu bırakma- maya bakan Nıcholas'm. gittık- çe olaylann gıdışındeki kontro- lünü yıtırmesıyle gelışen "oyun". gerçekle hayal arasında gide gele. sey ircıy ı de tahminler- de bulunmaya zorlayarak ro- mantık bir fınale bağlanıyor. \ önetmen David Fincher, kasvetlı. hatta klostrofobık bir atmosfer yaratan karanlık üslu- bunu üçüncüfiimı %4 Oyun""dada sürdürüyor. "TheNet-Intemette Av"ın senaristlen John Branca- to'yla Michael Ferris'in. bir dizi benzen fılmı çağrıştıran senar- >osundan çekılen "Oyun". "kurmaca içinde kurmaca" gi- bi kurulnıuş gerçekle sanrı ara- sı. aldarma- aldatılma üstüne ge- lışen bir entrikaya dayanı\or. Tüm kontroluele geçirerek Nic- holas'ı zenginliğinin ayncalık- larından sıyıran bu ölümcül oyu- nun hayatını altüst ettiği mılyar- derıngerihmli serüveninı.heve- canlı bir polısıye öykü havasın- da. kara film tonlarına bürüne- rek. ufak ufak gösterişli aksi>on numaralarına da yer vererek. kendine özgü. karanlık tarzıyla anlatan yönetmen Fincher. se- yırcıve bol bol oyun oynuyor -O>-un"da. fınale dek. Bejlikdeyişle. Orton'un kâ- busa dönüşen mücadelesını. azalmayan bir ilgiyle seyrettirı- yor Fincher. ama "ChTin", "Se- ven'*ın epeyce gerisinde kalmış bir üslup denemesi sonuçta. Vız- yon sahibi yönetmeninın görsel ve teknik ustalığını yansıtıyor. ancak bu kez anlatılanm geçer- liliği, tutarlılığı oldukça söz gö- türür. Bu dehşetengiz serüvenın gerçek mı oyun mu olduğu so- rusunun es geçen bir fantezi ni- teliğindeki *Ovun"da. Fincher dalgasını geçmiş gibı geldi bize. Sona doğru ınandmcılığını iyı- ce yitirerek anlamsızlaşan kafa kanştıncı öyküsünü ayakta tu- tan gerilimin de gıderek ta\ sadı- ğı film. Nicholas'ın hayatına ılışkin bildiğini zannettıgi her şeyden kuşku duyulan bir nok- ta>a varıyor. Bütün entrikanın. sonunda çılgın kardeş Conrad'a farura edildiği "Oyun"da. artık uzmanlaştığt bir rolde kendini yineleyen Michael Douglas'ın yanı sıra Sean Penn.Carroll Ba- ker, Peter Donatve Armine Miil- ler- Stahl gıbi oyuncular da var. Deborah Kara t'ngerde garson kız rolünde. konu mankeni gibi boy gösteriyor. David Fincher" ın bu kez çuvalladığı "Chun" an- lamsız bir "puzzle" gıbi tüketi- liverip çabucak unutuluverıyor özetle. • 4 Seven"den sonra dağ fa- re doğurmuş! 100. yaşgünü için ülke çapında dü- zenlenen etkinlikler, onun artık Al- man dili ve tiyatrosunun bir simgesi haline geldiğini gösteriyor. Bunu BE'de çalışan herkesin bilmesi gere- kir. 'Once onu unutmamız gerek' - Ancak burada bir sorun daha var. Brecht'in \arisleri. acaba Peymann ko- nusunda ne düşünüyorlar? Barbara Brecht-Schall ile kardeşlerinin Brecht'in oyunlanm her tiyatro\a >a da vönetici- yevermedikleri, bu konuda çok titi/ dav- randıklan ve güçlük çıkardıklan bili- nen bir gerçek. Doğru. Bu konuda henüz somut bir açıklama yok. Ama Peymann. Brecht'in vârislerinin ıstemlerini de dikkate al- mak zorunda kalacaktır kuşkusuz. O- nun için ışı kolay olmayacak, sürekli sorun çıkacaktır. Bakalım n'olacak... - BE bir zamanlar, özellikle 6O'lı yıl- larla 70'li yıllann başlannda tüm dün- yanın "Brecht Tiyatrosu" olarak tanı- dıgubüyükilgiduyduğuve binlerce ki- lometre katederek görmeye geldiği bir tiyatm du. 80'li vıllardan sonra bu öne- mini giderekyitirmeye ve "parti güdü- münde bir riyatro" olarak tüm dünya- da ti\atroseverlerin güvenini kajbet- meye başladı. Duvaıiarvıkıklıktan son- ra şimdi ise BE'nin ne olacagı merak- la bekleniyor. VV'erner Mittenzwel, NV'erner Hechet gibi Brecht \-e Epik Ti- yatro üzerine bir dizi kitap vazmış uz- manlaria ya da BE'de sayısız Brecht ov unu sahneye koymuş Manfred Wek- wert gibi usta yönetmenlerle veya epik tiyatronun eşsiz oyuncusu Ekkehard Schall gibi sanatçılarla birlikte çalış- mayu bunlarla okuma akşamlan. açık oturumlar düzenlemeyi düşünmez mivdiniz? O zaman sanıyorum BE, gerçek bir "Brecht-Kültür Merken" olurdu. Olabılir. Fakat bencebizim Brecht'i tanımayanlarla birlikte çalışmamız la- zım. Ancak o zaman yenı bir şeyler bulabiliriz. Bu çok basit bir düşünce. Ama Brecht'i tanımak için önce onu unutmamız gerekir. Brecht üzerine ye- ni bir şeyler yakalamak istiyorsak, es- ki Brecht uzmanlarıyla aramıza bir mesafe koymalıyız. Brecht üzerine ya- pılmış akademik geleneklerden uzak- laşmalıyız. Onu ideolojik tanımlama- lardan arındırmalıyız. Biliyorsunuz Brecht, Demokratik Alman Cumhuri- yetı'nın (DDR) devlet yazarıydı. Bil- miyorum "d^iet yazan" olmanın bir yazara ne yararı olur. Nitekim. devlet yazan olarak kabul edilen Brecht'in DDR'de kimi oyunlan hıç oynanmı- yor, kimileri ise hiç afişten inmiyordu. Geçmişteki bütün göreceli doğu-batı tanımlamalanndan ve değerlendirme- lerinden sonra bugün Brecht'i yeniden tanımak ve keşfetmek zorundayız. Ca- ğımızla hesaplaşma dönemindeyiz. Bunu en iyi yapabileceğimiz yazarlar- dan bıri de Brecht'tır. 80'li yıllann bi- reyciligi bence geride kaldı. Kent Oyuncuları'nm turnesi • Kültür Servisi - Maria Callas adlı oyunlarıyla daha önce Antalya. Mersin, Adana. Ereğlı. Bursa gibi illeri dolaşan Kent Oyunculan avnı oyunla önümüzdeki günlerde de Edirne. Tekırdağ, Eskişehir, Izmit, Bolu, Zonguldak. Gaziantep. Hatay. Iskenderun, Konya. Isparta ve Denizlili sanatseverlerle buluşacak. Kent Oyunculan beş hafta sürecek turne programı süresinde 14 Mart Izmir turnesinden önce Istanbul'a uğrayarak oyunu beş kez daha bu ilde sergileyecekler. Yalvaç Ural çocuklarla buluşuyor • Kültür Servisi - Türkiye'nin en büyük çocuk süpermarketi Toys "R" Us, yarıyıl tatili boyunca çocuk kitabı yazarlannı okurlanyla buluşturmaya devam ediyor. Etkinlikler kapsamında Yalvaç Ural, bugün saat 14.00'te Carousel mağazasında bulunan Books "R" Us'ta çocuklarla sohbet edip kitaplarını imzalayacak. Ali Osman Gencer'in sengisi • Kültür Servisi - Ali Osman Gencer'in resim sergisi bugün Çatı Sanatevi'nde açılıvor. Gencer'in yağlıboya resımlerinin yer aldığı sergi 28 Şubat'a dek sürecek. Sanat eğitiminı Londra ve Italva'da tamamlayan Gencer'in üst üste yığılmış belli belirsiz figürler ve ışıl ışıl renklerle bezelı manzara resimleri. fantastik ve sürrealizme doğru bir yolculuğa sürüklüyor izleyiciyı. Amenka'da Türkish House. Nevv York Fine Art Gallery ve Herts Gallery'de katıldığı sergilerin yanı sıra Gencer, 1968'den bu yana Ingiltere ve Türkıve'de 13 kişısel sergi açtı. Robert De Niro sorgulandı • Kültür Servisi - Amerıkalı sinema oyuncusu Robert De Niro. uluslararası bir fuhuş teşkilatı üzerine yapılan araştırma kapsamında Fransız polisi tarafından sorguya alındı. Yönetmenliğini John Frankenheimer'in yaptığı yeni filminin çekimleri nedeniyle Paris'te bulunan 54 yaşındaki De Niro. polisler tarafından Bristol Oteli'nden alınarak 6 saat boyunca sorgulandı. De Niro daha sonra dajüri önünde ifade veımek üzere Adalet Sarayı'nagötürüldü. Araştırmada adı geçen isimlerden bazılan da Polonyalı eski tenıs şampiyonu Wojtec Fibak ve Fransız film yönetmeni Alain Sarde. Jünnin. oyuncu Brigitte Nielsen'ın da ifadesini almak istediği söyleniyor. Fransa Adalet Bakanı Elizabeth Guigou. araştırma sonucunda çeşitlı ülkelerden birçok güçlü adamın zarar göreceğini belirtiyor. Arif Sami Toker'i anma konseri • Kültür Servisi - Ünlü bestekâr Arıf Sami Toker için düzenlenen ve ilki vefatından kısa süre önce gerçekleştınlen 'Geleneksel Arıf Sami Toker'i ve Tüm Sanatçılan Yaşatma Konserlen'nin ıkincısi yann Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Konser Salonu'nda düzenlenecek. 19% yılında Balıklı Rum Hastanesi Huzurevi'nde vefateden ! "bestecî1çffi hastanenin vakfl'.Tiföşiktaş Musiki ' ' ' Demeği ve Anatolia Klinikleri'nin işbirliği)le düzenlenen konsere. Beşiktaş Musiki Derneği korosu katılacak. Frank Sinatra hastanede • Kültür Sorvisi - Frank Sinatra, Cedars-Sinai Tıp Merkezi'nde ikincı kez bir dizi testten geçirildi. Yapılan baün açıklamasında sanatçının durumunun i\ı olduğu belırtıldi. 82 yaşındaki Sinatra'nın rahatsızlıgı hakkında kesin bir şey söylenmedi. Nevs \oxk Post gazetesinin verdiğı haberdeyse Sinatra'nın mesane kanserine yakalandığı ve bir yakınının. sanatçının durumunun kötüye gittığını söylediği açıklandı. Sinema dünyasından ünlü bir ısmın de Sinatra'da alzheimer başlangıcına rastlandığı konusunda açıklamalar yaptığından söz ediliyor. Sinatra bir yıl kadar önce bir kalp krizi geçirmişti. Erdoğan Alkan'la söyleşi • Kültür Servisi - Ruhı Su Kültür Merkezınde bugün saat 16.30'da "Erdoğan Alkan'la Şıirce Sohbet" başlıklı etkinlik izlenebilir Cazsanatçısı Sapho, İstanbul'da • Kültür Servisi - Fas asıllı Fransız pop caz sanatçısı Sapho. 19 Şubat tarıhınde saat 2Q.00'de AKM Konser Salonu'nda. Fransız Kültür Merkezi'nin organızasyonunu üstlendiği bir konser verecek. Cocukluğundan beri yetiştiği üç farklı kültürü sanatında yorumlayarak özgün \e canlı bir çizgide çalışmalannı sürdüren sanatçı. müzigine arap kemanını, flamenco gitannı. Ümmü Gülsüm motiflerini ve dansı taşıyarak Doğu ıle Batı arasında bir köprü kuruyor. Sapho. sanatının gereklerini şu sözlerle dile getiriyor: 'Şarkı sövlemek çok dengeli olmayı gerektıriyor. Şarkı sövlerken hiçbır şey düşünemezsiniz, müzik size hissetmeniz gerekeni söyler... Seyirciler her şeyi unutmak için gelir. O anın tanımsız güzelliğini hıssetmek ve mutlu olmak için...' Sanatçı, konserinde. 14 kışilık ekibı ıle son çalışması olan 'Endülüs Bahçelen'ni sunacak. Konser için bıletler Fransız Kültür Merkezi'nden temin edilebilir. BUGUN • İDOB AKM Büyük Salon'da saat 15 30'da G. Verdi"nın 'Aitla' operasını sahnelıvor. • AKSANAT'ta saat 14.00'te Shostakovıch'in 'The Golden Age" balesi lazerdiskten, saat 19 00'da 'Alacaklılar' adlı tiyatro oyunu izlenebilir. • BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT MERKEZt'nde saat 10.30-13.00 arasmda Pınar Başbuğ'un 'Çocuklar İçin Müzik Atölyesi' çalışmalan yer alıyor. •
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear