Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 0 ARALIK 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İNSANHAKLARIBİLDİRGESÎ'NÎNKABUL EDİLİŞÎNİN 50. YILINDA VARILANNOKTA
Haklan çiğnemeyenülkeyok
ÜMİTOTAN
ALPERTURGLT
BERTANAĞANOĞLU
Insan haklan ıhlallerini önlemeve yö-
nelik kurulmadık örgütkalmadı. Sözleş-
meler, beyannameler bırbmnı ızledi. In-
sanoğlu. haklannın çiğnenmemesi ıçın
elınden gelenı yapıyor. Ancak yazılı me-
tinlere anlan imzalann gücü; şıddetı. sa-
vaşı, işkenceyi yenmeye yetmıyor...
Her yıl çıkanlan "faturalar" duru-
mun ne denli vahim olduğunu gösteriyor.
Dünyamızda "Herkesin yaşama. kişisel
özgürlük ve güvenlikte olma hakkı"nı
"birileri" süreklı "kemiriyor": bunun-
la yetinmeyenler. doğaya verdıkleri zarar-
la ınsanlığın yaşama hakkını da yavaş
yavaş elinden alıyor..
lnsan haklan ıhlallerini önleme çalış-
masmda en önemlı metin olarak kabul edi-
len "İnsan Haklan Evrensel Bildirge-
si"nin "kaleme ahnışının" üzennden
tam 50 yıl geçti.
Bildirge bundan tam 50 >ıl önce Bir-
leşmiş Milletler'in (BM) Paris Kongre-
si'nde 48 devletin olumlu o> kullandığı,
8 de\ letin ıse çekimser kaldıgı oylama so-
nucu kabul edildi. tnsan Haklan Evren-
sel Bildirgesi oluşturulurken 1789 Fran-
sız lnsan ve Yurttaş Haklan Bildırge-
si'nden yararlanıldı.
Türkiye. 6 Nisan 1949 tarihli ve 9119
sayılı Bakanlar Kunılu karanyla bildir-
geyı benimseyerek 27 Mayıs 1949 tari-
hinde yürürlüğe soktu. EvTensel bildirge-
nın kabulünün 1. yıldönümünde 10 Ara-
lık tarihi uluslararası kutlama günü ola-
rak kabul edildi.
b(luJ
B»dlrgeniıi20.^1dörramüolan lOAra-
hk 1968"de uluslararası kutlama günü.
"Dünya tnsan Haklan Günü" olarak kut-
lanmaya başlandı.
1998 yılı aynı zamanda insan haklan
kavramının ortaya çıkmasının 100. yıldö-
nümü. 4 Haziran 1898'de çeşitli politik
görüşler tarafından Fransa'nın başkenti
Paris'te kurulan lnsan Haklan Birliği ile
dünya, insan haklan ka\Tamıyla tanış-
mıştı.
1948 yılından beri bu bildirge aracılı-
ğıyla insan hakJan konusu dünyamızın en
önemli gündem maddelerinden birini
oluştururken yerel. ulusal, bölgesel ve
uluslararası birçok anlaşmanın doğuşu-
na da zemin hazırladı.
Dünyadan çeşitli insan haklan örgüt-
leriyle Türkiye'den tnsan Haklan Vakfı,
tnsan Haklan Derneği ve tzmir Savaş
Karşıtlan Derneği'nın raporlanna daya-
nılarak hazırlanan "İnsan Haklannın
Dünyada ve Türkiye'de 50 Yılı" çalış-
masında vanlan sonuç. gerçeğin altını çi-
ziyor:
"tnsan Haklan Büdirgesf ni ihlal et-
meyen ülke yok."
Çalışma. insan haklannı ihlal etmeyi
"âdet" haline getınniş, bu uğurda huku-
ku "devre dışı bırakmış" ülkelerin karne-
sının de her geçen yıl daha da kötüye git-
tığinı ortaya koyuyor. lnsan haklannın
kitlesel ihlallerinde ana neden olarak da
savaş gösteriliyor. tnsan haklan karnesi
zayıf olan ülkelerin önde gelenleri de
şöyle sıralaaıyor:
"Afganistan, Cezâyir. Ruanda, Bangla-
deş. Bulgaristan. Breziha. Burundi. Ka-
merun. Çad, Kolombiya, Hırv atistan, Ci-
buti. Gabon, Gambiya. Gürcistan. Yuna-
nistan, Guatemala, Gine, Haiti, Hondu-
ras, Hindistan. Endonezya. İran. Irak, İs-
rail, ttalya, Kerrya. Kuveyt Liberya, Ma-
lezya, Lübnan. Libya. Meksika, Nikara-
gua. Nambiya. Nîjerya. PakistaiL, Filistin.
Panama. Rus\a. Sırbistan, Somali. Güney
Afrika. Sudan, Suriye, Tunus, Türkiye, Uk-
rayna. Yemen. Zambiva. Arjantin.'1
İhlaDere karşı çabalar
Bildirgenin 50. yılında insan haklan-
na yönelik yoğun kampanyalar düzenle-
niyor. Earth Action şemsiyesi altmda top-
lanan 1600 sivil toplum örgütü. hukukun
yeryüzünde üstünlügünü sağlayacak Dün-
ya Mahkemesi kurulması ve Birleşmiş
Milletler'in daha etkin hale getirilmesi için
kampanya başlattı. Index on Censorship,
tnsan Haklan Bildirgesi'nin ifade özgür-
lüğü alanrndaki durumunu ele alan özel
bir sayı yayımladı.
The Haue Apeeal For Peace girişimi,
21. yüzyıla girerken insan haklannın
yeryüzünde egemen kılınması amacıyla
1999'un Mayıs ayında dünya çapında
"Banş bir insan hakkıdır. savaşı yok et-
menin tam zamanıdır" sloganıy [a bir top-
lantı düzenliyor. BM lnsan Haklan Mer-
kezi de lnsan Haklan Evrensel Bildirge-
si'nin eğitim alanında yaygınlaştınlma-
sı amacıyla tüm dünyada dağıtılmak üze-
re kitap ve broşürler hazırladı.
Avrupa lnsan Haklan Komisyonu'na
göre. Türkiye 562 başvuru ile ihlal sıra-
lamasında 3. sırada bulunuyor.
tnsan Haklan Izleme Komıtesi'ne gö-
HUKUKUN
YAPıTAŞLARı
1945 Birieşmiş Mületier Şartnamesi
1946 BMİnsan Haklan Komtsyonu 'nun
oiuşturulması
1948 Soyhnm sözleşmeleri/tnsan Hak-
lan EvrenselBildirgesi
1949 Savaş haüervtdeyanblarm, savaş
esirkrinin ve siviüere muamelenin kuralla-
nru beMeyen 4 Cenevre Sözleşmesi
VlSÜAmıpa İnsan Haklan Sözleşmesi
1951 Mültecilerin statüsünü beÛneyen
sözleşme
1952 Kadutlann siyasihaklannın kontıt-
masına dairsözleşme
1954 Vatansızlann statüsünün beUrien-
mesine dair sözleşme
1956 Köleüğin kaldınlması sözleşmesi
1957 Angaryanın kaldırılmasma dair
ILOSözleşmesi
1962 Evlilikte rtzaya dairsözleşme 1965
Irkçı aynmcıhğın kaldınlması sözleşmesi
ISfâ LTuslanınısıekonomik, sosyalvekül-
türel haklar ile bireysel ve siyasi hakiar söz-
kşmeleri
1973 Irk ayrüığma dayanan apartheid
rejiminin önlenmesi sözleşmesi
1977 Cenevre sözleşmelerinin ekproto-
koUeri
1977 Kadınlara karşı her tûriü ayrana-
hğtn engellenmesi sözleşmesi
1984 İşkenceyle mücadele sözleşmesi
1989 Çocuk haklan sözleşmesi
1993 Esfti Yugoslavya için uluslaranm
mahkeme
1994 Ruanda için uluslararasımahkeme
1998 BM konferansı sürekli bir L lusla-
rarast CezaMahkemesioluşturulmast için
bir anlaşma hazırlanması komısunda kara-
ravanh.
Kaynak: BM 'den aktaran TheEconomist
dergisi
TüRKÎYE'DE
ACIGÜNLER
Ükemizde çeteler kendi hukukunu
dayatma savaşımı verirken buna karşı
çıkanlann çabası coplarla engelleniyor.
Tüm yolsuzluk dosyalaruıda adı geçen
yetkililere küçücük bir sitem yollayan
öğretmenin sonu hapis oluyor.
Öğreöneni hapse "yofcu" etmek isteyen
ögretmen arkadaşlan da yumruklanıyor,
coplanıyor, yeTÎerde sürûkleniyor.
Evlatları kaybedilen analara cumartesi
günleri, "öğflh" haline getirilmiş
biçimde dayak atılıyor. olmazsa biber
gazı teneffus ettiriliyor.
Gazetecileri öldûren, Manisah gençlere
işkence yapan polislerin davalan bir
tûrlü bitirilemiyor.
Boiu Ünıversitesi öğrencisi Kenan
Mak'ı öldürmekten yargılanan ve
tutuklu bulunan zanlı bir yıldır
mahkemeye çıkanlamıyor.
Çevresine duyarlı insanlara gözdağı
veriliyor, jandarma karakollanna
çekiliyor. Ütkemizi siyanüre,
radyasyona boğrnak isteyenlere prim
veriliyor.
Şiddet tüm topluma dayatıhyor, linç
girişimleri olağanrruş gibi gösteriliyor.
însanın en önemli hakkı olan yaşam
hakkının sonunu getiren ölüm cezası
çeşitli bahanelerle kaldınlamıyor.
Türkiye. Avrupa lnsan Haklan
Mahkemesi 'nde biriken işkence
do6yalannm ahında eziliyor, tazminatlar
ödeniyor ama vazgeçilmiyor.
Baklava çalan çocuklar, harçlara karşı
çıkan üniversite öğrencileri hapislere
konulurken işkence yapana ceza
vermeye kimseler yanaşmıyor.
Hukukun üstünlüğünün savTinuIdugu
ülkemizde "cüzdan ile vTcdan"ın
savaşımı sürûyor...
re ise insan haklan açısından, Türkiye en
kötüler sıralamasmda 14. sırada yer alı-
yor.
tnsan Haklan Derneği (İHD) ve Tür-
kiye lnsan Haklan Vakfi 1998 yılı Kasım
sonu verilerine göre 131 kişi faili meç-
hul cinayetlerle, 75 kişi yargısız infaz ve
gözalnnda, 2 bin 89 kişi çanşmada, 75 ki-
şi de sivıllere yönelik eylemlerde yaşa-
mınıyitirdi. 1998 yılı süresince Türkiye'de
31 bin 664 kişi gözalfına almdı.,i998'de
126 dernek, sendika. gazete ve dergı po-
lis tarafından basıldı, 116'sı kapatıldı. 11
bin 729 kişi çeşitli nedenlerle işlerinden
çıkanldı.
Türkiye'de kadınlann yüzde 97'sinin
şiddete maruz kaldıgı, ailelerin yüzde
83'ünde erkeklerin her türlü şiddeti uy-
guladıgı ve yılda ortalama 15 bin kadı-
nın tecavüze uğradığı, her yü 1 miryon 400
bin kadının dayak yediğı. gözaltına alı-
nan kadınlann yüzde 80'inin cinsel taciz
ve şiddete uğradığı raporlarla belgelen-
di. 1998 yılmda 3 kadın tecavüz edildik-
ten sonra öldürülürken Güneydoğu'da 77
korucu hakkında tecavüz ve kız kaçırma
suçundan dava açıldı.
Dünyada ihlaller
• Cetıevre'deki BM tnsan HaklanMer-
kezi'ne 1992'de >apılan 43 bin ihlal baş-
vıırusu. 1993'te 3 kat artarak 125 bine
vükseldL
• Dünyada 1.5 milyar kişi sağlık hiz-
metinden yoksun yaşıyor.
• Okuma-yazma bilmeyen 1 mihar Id-
şi kültürel haklardan yararianamıyor.
• Yaklaşık 1 milyar işsizın yaşadığı
dünyada bu sayı ekonomik krizlerle ar-
tıyor.
• Çoğu Afrika 'da. yaklaşık2 milyar
kişi yetersiz besleniyor.
• Dünyada 30 milyonu aşkın mülteci
var.
• Uluslararası \ asalan reddeden 20 ül-
kede yılda >aktaşık 200 nıilvon çocuk iş-
çi olarak çahştınlıyor.
• Dünyada yılda 140 bin kişi gözaltın-
da kaybediliyor.
• Cezaevlerinde yaşanan olaylar sonu-
cu her yıl 3 bin tutuklu ve hükümlü yaşa-
mını kaybediyar.
• Dünyada 25 ülkede 16 yaşından kü-
çük 250 bin çocuk silah altında bulunu-
yor.
• Etnik sa>aşlar yılda 1 ila 3 miryon ço-
cugun ölümünt neden oluyor.
Türkiye'deki etkinükler
• lnsan Haklan Derneği ve Türkiye
lnsan Haklan Vakfı'nın kasım ayında
gerçekleştirdikleri konferansta oluşturu-
lan çalışma gruplannın hazırladığı rapor
ve sonuç bildirgesi bugün saat 10.00'da
Ankara'da Harb-Iş Konferans Salonu'nda
kamuoyuna açıklanacak.
• tzmir Barosu tnsan Haklan Hukuku
ve Hukuk Araştırmalan Merkezi ile Çağ-
daş Gazeteciler Derneği Ege Şubesi'nin
düzenlediği etkinükler kapsamında bu-
gün basın toplantısı düzenlenecek ve tn-
san Haklan Bildirgesi yurttaşlara dağıtı-
lacak.
• 12 Aralık'ta DEÜ Rektörlüğü 75.
Yıl Amfısi'nde tnsan Haklan Fotoğraf
Sergisi açılacak. Sergi açılışının ardından
saat 13.30'da gazetemiz Sorumlu Yazıiş-
leri Müdürü Fıkret İHdz, Prof. Dr. VfeBLök
ve Avukat Mustafa Yılmaz'ın katılacağı
panel gerçekleştirilecek.
E v r e n s e l b e y a n n a m e n i n m e s a j I a r ı
'Türkiye^demam/mıiçaçıadeğil'İstanbul Haber Senisi - Tüjkiye lnsan Haklan Vak-
fı Genel Sekreteri Dr. Seünı Ölça\ beyannamenin ka-
bulünün 50. yıldönümü ve insan haklan haftası nede-
niyle yaptığı açıklamada devletlerin, tüm siyasal, top-
lumsal ve ekonomik düzenlerini insan haklan temelin-
debelirlernesigerektigmibelirtti. Ölçer^Günfimüzdön-
yasında glooai adaletsiziik, silahlanma yanşı. mafŞ'a \v
paramiKtcr örgütlerin şiddeti işkence ve vargısız infaz-
lar. ya> gın silahlı çanşmalar sürü>x)r. l hısal çıkarlar in-
san türünü \e yeryüzü >aşanuıu. devlet gü\çnligi yurt-
taşuı gü\enliğini ulusal kütrür insanm kültürel geo^imi-
ni tehdit edjyor" dedi.
CHP İstanbul 11 Başkanı Etem Cankurtaran da in-
san haklan haftasına yoğun insan haklan ihlalleriyle
girdiğimizi belirtti. ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Sa-
ruhan Oluç, tnsan Hakîan Evrensel Beyannamesi'nm
50. yıldönümünde, Türkiye'deki manzaranın "îç açKa"
olmadığına dikkat çekti.
DlSK'e bağlı Lastik-İş Sendikası Genel Sekreteri
Haffl Ahuna> Türkiye'nin insan haklarmm en çok ihlal
edildiği ülkelerin arasında gösterildiğine dikkat çeker-
kea An Grubu Genel Koordinatörü Kemal Köprülü. "tn-
san haklan ve demokrafikleşmeyi erteiemek. toplum-
sal dinamikleri yaşama geçirememek anlamına ge-
lir" dedi. lnsan Haklan Derneği İstanbul Şubesi ve is-
tanbul Tabip Odasf nca yapılan yazılı açıklâmalarda ise
insan haklannın geliştirilebilmesinin, bireylerin ve ulus-
lann aydınlanrnasıyla olanaklı olabileceği belirtildi.
Üniversite Öğretim Üyelen Derneği'nce düzenlenen
"İnsanHaklan E\rens»H Büdirgesfnin 50. Yddönümfin-
de Cnh-ersite-İktidar İlişkisT konulu panel, Yıldız Tek-
nik Üniversitesrnde gerçekleştirildi. Dernek Başkanı
Prof. Dr. BurhanŞenatalar, üniversitelerin araştırma yap-
ma ve yayımlama konusımda iktidarlann sınırlayıcı et-
kileriyle karşılaşmalan bakımından sorunlar yaşadığı-
nı kaydetti.
İstanbul Oniversitesi Sjyasal Bilgiler Fakültesi Öğ-
retim Oyesi Prof. Dr. An" llkü Azrak da siyasi iktidar-
lann üniversiteye müdahalesinin 50'li yıllarda başladı-
gını anımsatarakYÖK Disiplin Yönetmeliği 'ne karşı ÜÖ-
UD olarak iptal davası açacaklannı söyledi. 1Ü Cerrah-
paşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ya-
na, Türkiye'de üniversitelerin bireyi ön plana almadan
sorunlannı çözemeyeceğini savunûrken istanbul Baro-
su Başkanı Doç. Dr. YücdSaynMnbilimselözgürlüğün
her demokratik ülkede sınırsız otaıasına karşın Türki-
ye'de bununsmırlandığını söyledi. 1Ü Hukuk Fakülte-
si Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rona Serozan ise taşra üni-
vershelerinde şeriatçı örgütlenme korkusuyla özerklik-
ten vazgeçihnemesi gerektiğini belirterek bilimsel öz-
gürlüğün, insan yaşamına ve onuruna zarar verdiği du-
rumlardışmda sınırlandınlmaması gerektiğini kaydetti.
Türk Eczacılan Birliği Başkanı Mehmet Domaç da,
Türkiye'de insan haklannın hemen her alanında yara al-
dığını, en temel hak ve özgürlüklerin bile kullamlama-
dığmı söyledi. Domaç, ölüm cezalannın, keyfı gözakı-
larm, işkencelerin. yargtsız infaziann, anti-demokrarik
yasalarm, özelleştinnelerin, kadm ve çocuk haklanna
yönehk saldmlann, çetelerin ve terörün yaşandığı bir
ortamda insan haklannın işlerliğinden söz etmenin ola-
naklı olmadığını belirtti. Domaç, "50 yılak süreçte 18-
kemizin insan haklan konusunda neyi def^tirdiğini ve-
ya neyi düzelttiğmi özgürce sorgniayabilmenuı m bir
başlangıçolacağıinancında>ız.Çünküülkemİ2İnsanla-
nmndemokrasrye,Ö2Şünuğe,banşawinsancayaşanıa-
ya obn susuzhıgu açıkür" dedi.
Genetiktehtolojisiüegelen sömüriiANKARA (CumhuriyeC Bürosu) -
Adnan Menderes Üniversitesi öğretim
üyesi Zeynep Kıvdcun Forsman, ge-
netik teknolojisinin gelişmiş ülkelere
yeni bir sömürü alanı yarattığını belir-
terek "GeHşmekte olan ülkelerde has-
tahklann tedavisindc kullanan bitki
türlerini öğrenip hücre dizilimme ula-
şryorlar. Daha sonra da bunun patent
hakkmı alıyoriar. Böylece o insanlar ar-
ük patent hakkı ödemeden kendi bit-
kisini kuIlananıazhalegeB>T)r
r
dedi. Pa-
mukkale Üniversitesi Teknik Eğitim
Fakültesi öğretim üyesi Dr. Sami Sa-
zak, teknolojik ilerlemenin yaratnğı
elektromanyetik kirliliğin sağlık hak-
lannı tehdit eder hale geldiğine işaret
ederek Avrupa'da olduğu gibi cihazla-
rm "etektromanyetik uygunluk" dene-
timinden geçirihnesini istedi.
lnsan Haklan Evrensei Bildirgesi'nin
50. yıldönümünde, dünyadaki büimsel
ve teknolojik gehşmelerin insan hak-
lanna etkisi tartışıldı. Teknolojik buluş-
lann yeni insan haklan ihlal aJanlan ya-
rattığı belirtilirken. bunlara karşı yeter-
li önlemlerin alınmadığı vurgulandı.
Türkiye ve Ortadogu Amme Idaresi
Enstitüsü (TODAİE) tarafmdan düzen-
lenen "tnsan Haklan KonferansT kap-
samında, yeni teknolojilerin yaratnğı âı-
laller ortaya konuldu.Adnan Mende-
res Üniversitesi'nden Zeynep Kıvıl-
cun Forsman, genetik teknolojisinin
gelişmiş ülkeler tarafından gelişmek-
te olan ülkeleri sömürmek için kulla-
nddığını anlattı. Forsman, "Genetik
teknolojisindekigelişnıek'ngelişmekte
olan ülkelere yönelik yeni bir sömürü
formu" dedi. Gelişmiş ülkelenn "ge-
netikteknotojismi" kullanarak üçüncü
dünya ülkelerinin doğal zenginlikleri-
ni sömürdüğünü vurgulayan Forsman,
"Birçok gefişmekte olan ülkede, hasta-
hklann tedavisinde endemik-özel do-
ğal bitkiler kullanıiır. Gelişmiş ülke fir-
maian. bu bitkilerin hücre rimlimmi
deşifre ederek patent hakkını alryor.
Böylece geüşmekte olan ülkeler, kendi
bitidJerini kullanmak için patent ücre-
ti ödemekzorundakahyorn
dedi. Fors-
man, "Genkr üzerindeki patent hak-
knnn" bir çeşit çağdaş kölelik olduğu-
nu belirterek insan kopyalamanın ya-
ratacağı sakıncalara değindi. Vücut
hakkı üzerindeki mülkiyet devri ve sa-
tışının yeni bir kölelik türii olduğunu
yineleyen Forsman. "Avrupa Konseyi
de,insanm tümorganizma olarak kop-
>alanmasını yasakladı. Bunun insanfa-
ğa yönelik büyük bir tehdit okiuğunu
vurguladı" dedi. Forsman, insan kop-
yalamanın kamu otoritesi tarafmdan
kötüye kullanılabileceğine dikkat çe-
kerek "Ancak organ. doku kooyalana-
bfficÇünküinsanhkadınajapîlacakbu
kop\aiamalar. neslin geleceğmi belirie-
ye«k"' dedi. Dalak, böbrek satışlanna
değinen Forsman, "Bu da yeni bir pa-
zarolusturacak.Yaniorganpazangûn-
deme getecek" dedi.
Pamukkale Üniversitesi Teknik Eği-
tim Fakültesi öğretim üyesi Dr. Sami
Sazak. cep telefonlanndan mikrodal-
ga finnlanna kadaruzanan yeni tekno-
lojilerin çevre ve insan sağhğı üzerin-
de yararüğı tehlikelere dikkat çekti. Sa-
zak, elektronik cihazlann kullanımı so-
nucu çevTeye elektromanyetik parazit-
leryayıldığıru \"urgulayarak "Bupara-
ritler, biri günün her saaünde, her yer-
deetküh»r"dedi. Amerika'da yapılan
bir araştırmada, havaalanına 2 km.
uzaklıktaki bankaya ait para çekme
makınesınin 1
*ucak-knk habeneşme-
sinf bozduğunun saptandığmı belirten
Sazak şunlan söyledi:
"içaktakikisilerinhav^titehHkede-
dfcÇünkii hjanka.elektromanyetik ob-
rak uvgun cihaz kullanmamaktadır.
Yioe yapılan başka bir araştırmada,
atari salonlannın polis haberleşmeleri-
ni bozduğu saptandı. EvinLz sitenin
enerjisini sağlayan transformatörün
flzerinde ise kendinizLçok uyuduğunuz
halde ynrgun hissedebüırsiniz. Cep te-
(efbolamoz, benzin pompasının.aldıgı-
nEbenzimlOkatlazlagösiermesineyol
acabilir.Bunungjbiolaylar,gkterek art-
maktave bizi rahatsızetmektedir. Tek-
noiojinin gelişmesine paraki olarak da
artacaknr. Cep telefonunuz, kalp pfli
otanbirininatışritminibozabilecek,ta-
nTİrhanedecahşançamaşırmakineniî,
evdeçal^mayabilecektir."'
Sazak. AB ülkelerinde 97'den itiba-
ren üretilen ve piyasaya sunulan tüm
cihazlann "'efektromam'etik uygunluk"
deneöminden geçmldığinı büdirdi. Sa-
zak, buönlemlerin Türkiye'de de alın-
masını ve üretilen-satılan cihazlariçin
belirli standartlar aranmasını istedi.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Carpe Diem n
Hermann Hesse'nin romanlarında başını alıp
uzun yolculuklara çıkan, bazen bütün gününü bir
ağaç artında uyuya kalka gökyüzünü seyirle geçi-
ren aylak kahramanlan vardır. Bertrand Russell'ın
Aylaklığa övgü'sünü, bizde de Yusuf Atılgan'ın
Aylak Adam romanını büyük bir keyifle okuduğu-
mu, aylaklığın felsefesini doruk noktalanna çıkaran
yazılara dadandığımı anımsanm.
Ancak hiçbir zaman ayiaklığı bir yaşam felsefesi
olarak edinemedim, doğru düzgün yaşamadım.
Yaşamak istemedim veya anlamadım, anlamak is-
temedim belki de.
Ama onunla hep bir düşünsel bağım oldu.
Üretilmeyen, elle tutulur somut bir şeylere dö-
nüştürülmeyen gün/zaman ise karabasan gibi çök-
tü üzerime genellikle.
Rüyalanma girdi, terletti, üşüttü, uzun sürdüğün-
de bazen hasta etti.
• • •
Dün Aydın Sav "mutlaka okunması" isteğiyle bir
elektronik posta gönderdi. Ona da başkalan gön-
dermiş. Kim kaleme almış, araştıımaya henüz za-
manım olmadı.
"Carpe diem", dhye başlıyordu yazı.
Bir solukta okudum.
Ve üretilmediğini düşündüğüm anlann karaba-
san etkilerinin nedenini gördüm.
Yazı olduğu gibi aşağıda.
•••
"Farz edin ki, her sabah hesabınıza 86.400
Amerikan Dolan kredi veren bir bankanız var, ama
bir günden diğerine hiç bakiye devretmiyor.
Tutan ne olursa olsun, kullanmadığınız bakiye
miktan her akşam iptal edilryor.
Böyle bir dummda ne yapardınız?
Tabii ki son kumşuna kadar çekerdinizü!
Aslında, hepimizin böyle bir bankası var. Adı ZA-
MAN
Her sabah, hesabınıza 86.400 sanıye kredi veri-
yor.
Her akşam ise, iyi şeylere yatınm yapamadığınız
kısmını silip, hesabınıza zarar kaydediyor.
Hiç devretmiyor. Kredi miktanndan bir kumş fazla
kullandırmıyor. Her gün size yeni bir hesap açıyor.
Her akşam günün bakiyesini yakıyor.
Eğer günlük depozitolannızı kullanmadıysanız, bu
zarar sizindir. Geriye dönüş yok. Yanndan avans
çekmek yok. Bugünü, bugünkü depozitonuzla ya-
şamalısınız.
Ona yatınm yapın ki, size sağlık, mutluluk ve ba-
şan olarak geri dönsün.
Zaman akıp gidiyor, gününuzü gün etmeye ba-
kn!
BİR SENE'nin değerini anlayabilmek için sınıfta
kalan bir öğrenciye somn.
BİR AYın değerini anlayabilmek için, prematüre
bir bebeği dünyaya getiren anneye somn.
BİR HAFTA 'nın değerini anlayabilmek için, hafta-
lık bir derginin ed'ıtörüne somn.
BİR DAKlKA'nın değerini anlayabilmek için, treni
henüz kaçırmış bir kişiye somn.
BİR SÂNlYE'nın değerini anlayabilmek için, bir
k&ayı kıl payı atlatrmş bir kişiye somn.
BİR MİLlSANlYE'nin değerini anlayabilmek için,
olimpiyatlarda gümüş madafya kazanan kişiye so-
mn.
Sahip olduğunuz her anı değeriendirin. Daha faz-
la değer verin, çünkü onu çok özel biriyle, zamanını
harcamaya değecek kadar özel biriyle paylaştınız.
Şunu unutmayın ki zaman hiç kimseyi beklemez.
Dün artık mazi oldu.
Yann ise muamma.
Bugün ise avuçlanmızın içinde bize sunulmuş bir
armağandıri
Bu hafta, ULUSAL DOSTLUK haftası.
Dostlar nadide mücevherierdir, şüphesiz.
Sizi güldürür, başan için cesaretlendiririer.
Size kulak verir, sizinle övgü sözlerini paylaşır ve
her zaman kalplerini size açmaya hazırdıriar.
Dostlannıza ne kadar değer verdiğinizigösterin...
Bu yazıyı dost bildiğiniz herkese gönderin.
Yazı eğer size geri dönecek olursa, bir dostluk
çemberiniz olduğunu göreceksiniz."
• • •
"Carpe diem
11
: Günü, anı ya da zamanı yakala-
mak anlamında kullanıiır.
Insan Haklan
Odülü Cumartesi
AnnelerFnin
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-lnsan Haklan Der-
neği (İHD), her yıl gele-
neksel olarak verdiği lnsan
Haklan Ödülü'ne bu yıl Cu-
martesi Anneleri'ni değer
gördü.
İHD aynca, Sevgi Has-
tanesi doktorlanna da te-
şekkür plaketı verilmesini
benimsedi. Bugün saat
10.00'da Harb-lş toplantı
salonunda gerçekleştirile-
cek ödül töreninin ardın-
dan dernek üyeleri saat
13.00'te Yüksel Cadde-
si'ndeki tnsan Haklan Anı-
n'nın önünde bir araya ge-
lecekler.
TMMOB Çevre Mühen-
disleri Odası Başkanı Et-
nem Torunoğhı mesajında,
"Türkr>ç"ninderinbirsha-
sal krizle çalkalandığLözeJ-
teştirmeuissidikgibisorun-
lann günlük yaşamın bir
parçası durumuna geldiği
bir süreçte yeni dünya dü-
zeni, savaşLyoksulugu veaç-
hgı dünya halklarma reva
gönnüştür" dedi. Torunoğ-
lu, evrensel bildirgenin ka-
bulünün50. yılmda, ezilen
ve sömürülen insanlann her
zamankinden dahaçok da-
yanışmaya ve birlikte sa-
vaşıma gereksinimleri ol-
duğunu söyledi. Mesajında
Bergama köylülennin di-
renişine yerveren Torunoğ-
lu, bu direnişin Eurogold
şirketini Türkiye toprakla-
nndan atma noktasına ge-
tirdiğine dikkat çekti. Toru-
noğlu, evTensel bildirgenin
50. yılında "çevre hakla"nı
insan haklan savaşımının
önemli bir parçası durumu-
na getirmenin, yok edicili-
ğe ve ekolojik talana karşı
bir duruşu örgütlemek an-
lamına geleceğini belirtti.
CHP'liMamakBelediye
Başkanı tsmail Degerli de
dün yaptığı yazılı açıkla-
mada, yeni bir yüzyıhn eşi-
ğinde dünyada hâlâ insan
haklan ihlallerinin yaşandı-
ğını kaydetti. Değerli, "ln-
sanhaklan konusundacid-
di ve kalıcı yaklaşunlann
benimsenebOmesi yalnızca.
önceMkle bireylerin bilincien-
dirilmesi ile mümkün oia-
biHr. Bunun temel şarö ise
eğitim alanında, demokra-
sive insan haklan bilincinin
beyinlereyerleştirflmesi ola-
cakbr. Bu bağlamda vapt-
lacak ilk şey birbiriyle kan
bağı olan demokrasi v« in-
san haklannın okullarda
zorunhıdersolarak verflme-
siohnabdır" görüşünü kay-
detti.
Mamak Belediyesi, ln-
san Haklan Haftası nede-
niyle, bugün saat 10.30'da
Mamak Erkan Yücel Sah-
nesi'nde biretkınlık düzen-
leyecek. CananDönmez'in
sunacağı programa. Şükrü
Erbaş. Hüsevin Şahin, Ay-
dın Şimşek. Devrim DirHk-
yapan ve Kuvvet Yurdakul
şiirleriyle, Kenan Şahbu-
dak ve Birgül Gönülal da
türküleriyle katılacaklar.