Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
13EKİM1998 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Özelleştirmeye
karşı miicadeie
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Tes-lş Sendikası.
" imtiyaz sözleşmelerinin"
Danıştay tarafmdan
onaylanarak elektrik
santrallanmn ve dağıtım
şebekelerinin
özelleştirilmesinin önünün
açıldıgı şeklindeki
haberlerin yanıltıcı
olduğunu bildirdi.
Sendikadan yapılan
açıklamada. imtiyaz
sözleşmelerinin Danıştay
tarafından onaylanması
durumunda bile sendikaca
açılan iptal davalannın
etkilenmeyeceğine dikkat
çekilerek "Sendikamızın
özelleştirmeye karşı
verdiği hukuki mücadele,
tüm yasal yollar
tükenınceye kadar hiçbir
ödün vermeksizin devam
edecektir" denildi.
Yılmaz'a sigara
sorusu
• ANKARA (ANKA) -
TBMM Başkanhk Divanı
Üyesi ve DYP Kastamonu
Milletvekili Haluk Yıldız,
Başbakan Mesut Yılmaz'a
selden zarar gören
çiftçilere yardım olarak
"New Blend" marka
fıltreli sigaranın neden
dağıtıldığını sordu. Bu
duyumlann doğru olup
olmadığını soran Yıldız,
önergesinde "Zarar gören
halkımıza temel gıda
maddeleri gibi yardımlar
yapılması gerekirken
görsel ve yazılı basında
sigaranın zararlan ve
içılmemesı konusunda
açılan kampanyalarla
halkımız uyanlırken, zaten
zarar gören halkımıza
zararlı bir maddenın
dağıtılmasındaki maksat
nedir" dedi.
Yabancı basınm
Türkiye ilgisi
• ANKARA (AA)-
Türkıye, bu yılın ocak-
eylül döneminde yabancı
basının ilgi odağı oldu.
Turizm Bakanlıgı yurtdışı
tanıtım bürolanndan alınan
bilgüeçe göre. bu yılın
ocak-eylül döneminde
toplam RSRıyabancı gazete
ve dergi 1501 sayfalık
yazıda Türkiye'yi
anlatırken. yabancı radyo
ve televizyonlarda
yayımlanan toplam 569
dakikalık 9 programda
Türkıye'yeyerverildi. Bu
yayınlar sonucunda,
Türkiye'nin tanıtımına 6
trilyonl82milyar 100
milyon 672 bin liralık
reklam değerinde katkı
saölandı.
Korutürk anıldı
• ANKARA (AA) -
Türkiye Cumhuriyeti'nin
6. Cumhurbaşkanı Fahri
Sabit Korutürk. ölümünün
11. yıldönümünde törenle
anıldı. Devlet
Mezarlığf ndakı törende.
Cumhurbaşkanı' nı
temsilen
Cumhurbaşkanlığı Hukuk
İşleri Kanunlar Kararlar
Başkanı Kemalettin
Alikaşıfoğlu, Türk Silahh
Kuvvetleri'ni temsilen
Genelkurmay Başkanlığı
Harekât Başkanı
Korgeneral Yaşar
Bûyükanıt, ailesi adına da
torunlan Mehmet ve
Zeynep Korutürk çelenk
bıraktı. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel,
Korutürk 'ün ölüm
yıldönümü nedeniyle eşi
Emel Korutürk'e telgraf
gcnderdi.
Filistin, Mısır ve Cezayirli aydınlar, ülkelerindeki irticanın izlediği yöntemleri anlattılar
'Önce cami sonra belediyeler'ANKARA (Cumhuriyet Biiro-
su)-Mısır, Filistin ve Cezayir'den
aydınlar, ülkelerindeki köktendın-
cilerin izlediği yöntemleri. Türki-
ye'de yaşanan süreçle karşılaştıra-
rak anlattılar. Mısırlı araştırmacı
yazar Dr. Şerif Hetata. camilerı
propaganda merkezı olarak kulla-
nan köktendincilenn sahip olduğu
"irticai sennayenin" Ortadoğu'da
çok büyük güç oluşturduğunu vur-
guladı. Hetata, Mısır'da öncelikle
beledıyeleri elde eden köktendin-
cılenn "demokratiann unuttuğu
kent varoşlanna yakın ilgi göster-
diğtai", sağlık ve sosyal sen isle-
ri ıle yoksullara büyük olanaklar
sağladığını, böylece kendı mıli-
tanlannı yarattıİdannı söyledi.
Aydınlık dergisınce düzenlenen
"Cumhuriyet'in 75. Yüında Baü
ve lrtica" konferansı ıçın Anka-
ra'ya gelen Mısır, Cezayır ve Fı-
listınli aydınlar, şeriatın ülkelerin-
deki gelişim sürecini anlattılar.
• 'Cumhuriyetin 75. Yılında Batı ve lrtica' konulu konferans için gelen aydınlar,
şeriatın ülkelerindeki gelişim sürecini anlattılar. Mısırlı araştırmacı Dr. Hetata,
köktendincilerin belediyeleri elde ederek, yoksullara olanak sağlayarak militanlannı
yarattığını söyledi. Cezayirli gazeteci Benmuhammed de şeriatçı parti FlS'ın belediyeler
yoluyla oy vermeyenleri tehdit ettigini savundu. Filistin PEN Başkanı Awad ise Hamas,
îslarni Cihad gibi şeriatçı örgütlerin CIA ve MOSSAD'la bağlantılı olduğunu anlattı.
Cezayır El Mücahıt gazetesinin
terorızm uzmanı gazeteci Mulud
Benmuhammed, irticanın kökünü
kazımaya yönehk çalışmalar ya-
pan, Cezayır'ın bağımsızlık sem-
bolü Cumhurbaşkanı Muhammed
Budiyaf ın 1992'de köktendinci-
lerce öldürülmesine tanık olduğu-
nu vurgulayarak "Ogündenbuja-
na köktendinciliğe karşı mücade-
le veriyorum. Köktendinciler,
1992'den bu yana yalnızca avdın-
lan değiL hiçbir parti militanı ol-
mayan korunmasız yurttaşlan da
hunharca kaüettiler" dedi. Şeriat-
çı parti FlS'in genel seçımler ön-
cesinde daha önce kazandıkları
belediyeler kanalıyla yurttaşlan
kandırdığını vurgulayan Benmu-
hammed, " Belediyelerin araç,tek-
foD her türlü kaynakiannı kendi
çıkarlan için kullandılar. Kendile-
rine oy \-ermeyenleri tehdit ettiler"
dedi. Benmuhammed, FlS'ın ta-
kıyyelerine yönelik gözlemlenni
de şöyle anlattı:
"FIS Uderi Ue 1990'da söyleşi
\apmak istedim. Evi çok lükstü.
Ancakfotoğrafçekmek istedigim-
de, yere oturmak ve öyle poz ver-
mek istedi. Niyetiçok açıku, seçme-
ni aldatmak istedi. Kendisini, yok-
sul ve bir peygamber gibi göster-
mek istiyordu. Söyleşinin ardından
da bana 'Bizım çok paramız var.
Yanımızda yer al ve bizim çalış-
malan anlatan yazılar yaz' teküfı-
ni yapn."
Köktendincilerin iktıdara gel-
mesinin ardından şeriatçı uygula-
malar başladığını, sendikacı, ay-
dın, kadın ve şairlerin cumhuriye-
tin kurtanlması için komite oluş-
turduğunu anlatan Benmuham-
med, "Komitede imzası bulunao-
lar ve direnen kadınlar. terorizmin
ilk kurbanlan oMu" dedi.Benmu-
hammed, ordunun tarihi görevine
çağnlarak 14Ocak 1992'deseçim-
lerin durdurulduğunu, bu tarihten
sonra da köktendinci şiddetin ar-
ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART
)ÂLUUt>.
ALLAüi
'4LUUL
Türban yasağı bahanesiyle yapılan protesto gösterilerine tepki
'Zincireylemlerişeriatpıvvası'tstanbul Haber Servisi - Sözde
üniversitelerde uygulanan türban
yasağmı protesto etmek amacıyla
önceki gün Istanbul 'da yapılan zın-
cir eyleminin "şeriatçı kalkışma-
mn ön provası" olduğu vurgulan-
dı. Gerici eylemin Fazılet Parti-
sı'nce örgütlendiğı öne sürüldü.
Zincir eylemine ve AvTasya Ma-
ratonu'nun Istanbul Beledıye Baş-
kanı Recep Tayyip Erdoğan" ın si-
yasi şovuna dönüşmesine tstanbul-
luların yanı sıra siyasi partiler de
tepki gösterdi. CHB Istanbul ll
Başkanı Etem Cankurtaran tarih
ve dünya kenti olan îstanbul'un
önceki günkü iki gösteriyle ezildi-
ğini vurguladı. Cankurtaran dün
yazılı bir açıklama yaparak "Bir
taraftan laik cumhuriyete lanet
yağdıran kara giysili, kara zihni-
yetli türban göstericüeri kenti ezer-
ken diğer \andan cumhumete kar-
şı suç işlemekten mahkûnı Tayyip
Erdoğan, geleneksel bir spor yanş-
masının adını ldrletmekte)di" diye
belirttı. lrtica eylemleriyle türba-
nın masum bir örtünme aracı değil,
siyasi bir bayrak olarak kullanıldı-
ğının birkez kanıtlandığını vurgu-
layan Cankurtaran şöyle devam et-
ti: "Bütün bu çirldnliklerin sorum-
iulannı ve destekçilerini kınıyor.
önümüzdeki süreçte ülkeyönetimi-
ni. dini si\asete alet edenlerden, şe-
riat hukuku istejenkrden. partile-
rini mafv a \e çete egemenliğine tes-
lim edenlerden kurtarma\ı CHP'-
liler olarak görev sayıyoruz. Laik-
demokratik cumhurivetten yana
olanlan, bir süreden beri yer alüna
inen ancakönceki gün yeniden baş-
kaldıran irticaya karşı dayanışma-
ya çağuıyoruz."
İP lstanbul ll Başkanı Turan Öz-
eylemin çağnsını yapmışlardır."
Eylemi planlayan ve örgütleyen
gücün Fazilet Partisi olduğunu öne
süren Özlü. FP Genel Başkanı Re-
cai Kutan'ın bu yasadışı ve cum-
huriyet yıkıcısı eyleme sahip çık-
tığına da dikkat çekti. Özlü, FP'li
milletvekillerinin de bu eylemin
içinde yer aldığını vurgulayarak
hükümeti de olaylan salt izlemek
ve gereken önlemleri ahnamakla
eleştirdi. Türkiye'nin böyle bir hü-
kümetle ırticayla mücadele etme-
• Zincir eyleminin Türkiye'nin hemen hemen tüm
tllerinde, aynı gün ve aynı saatlerde gerçekleştirilmiş
olması "şeriatçı kalkışma" olarak değerlendirilirken
hükümet bu eyleme seyirci kalmakla eleştirildi.
lü, zincir eyleminin cumhuriyetin
75. yılında cumhuriyete karşı bir
meydan okuma olduğunu savun-
du. Özlü, eylemle ilgili dün yaptı-
ğı yazılı açıklamada zincir eylemi-
nin en temel özelligini şöyle ifade
etti: "Eytemler beiirti bir merkez
tarafindan planlanmış. örgütlen-
miştir. Türkiye'nin hemen hemen
bütün illerinde. aynı gün, aynı sa-
atte eyleme geçilmiştir. Şeriatçı kal-
kışma için bir prova>apümıştır. Şe-
riatçı köşe yazarlan ve gazeteler bu
sinin olanaksız olduğunu vurgula-
yan Özlü "solda güçbirliği'' çağn-
sını yineledi. Özlü şöyle devam et-
ti: "Türkiye dışanda ABD ve Bati
tarafindan da>aülan sorunlarla bo-
ğuşurken içcrideki şer güçleri de
hareket geçirilmiştir. Türkiye ha-
yati ulusal davalar Ue yüz yüze iken
kendi içinden hançerlenmektedir.
lrtica kendini Batı'ya bağiayarak
Ban'vı arkasuıa alarak Türkiye'yi
bir iç savaşa sürüklemektedir. Ge-
ri dönülmez bir noktaya geuneden
irtica saktansı püskürtülmeüdir.''
Sosyalıst tktidar Partisi (StP) de
eyleme arka çıkan devlet görevli-
lerinin hesap vermesini istedi. SİP
Genel Merkezi tarafindan yapılan
yazılı açıklamada, zincir eylemi sı-
rasında Izmit'teki StP Kocaeli il
binasına saldınldığı ve binaya ası-
lı olan "Türban Maraş'ür, Srvas-
'ür. Kahrolsun Gericilik" yazılı
pankartın indirilmek istendiği be-
lirtilerek "Binaya ginneyi başara-
mavan gericilerin imdadına polis
ve itfaiye yetişti ve pankarn dışar-
dan indirdfler" denildi. Ülkemiz-
de temel eğitim, güvenlik, üniver-
siteler gibi kurumlaşmalann geri-
ciler tarafmdan işgal edildiğinin
herkeçe bilindiği vurgulanan açık-
lamada, gericilere arka çıkıp cesa-
ret verenlerin, saldınlann hesabı-
nı yobazlarla birlikte verecekleri
belirtildi.
Gazetemizi arayan çok sayıda
yurttaş da "İstanbul'u kuşatüma-
sına göz yuman, bugüne dek bu ve
benzer eylemleri küçümseyenier
yannı göremeyenlerdir. Devletin te-
pesindekikrL siyasi partileri ve siv-
il toplunı kuruluşlannı görevlerini
yapmaya davet ediyoruz" şeklinde
tepkılennı dile getirdıler.
tarak sürdüğünü söyledi.
Aydmlarla başlayan direnişin
yurttaşlan da sannaya başladığını
kaydeden Benmuhammed, Batı'da
ve diğer ülkelerde yansıtılanın ter-
sine terorizmin Cezayir'in her
noktasında olmadığını vurguladı.
48 ilden 20'sinde terör hareketi ol-
duğunu kaydeden Benmuham-
med, "Bugün bu terör daha da
azalarakbirkaç Ue sıkıştınklı" de-
di. Benmuhammed, Cezayir plaj-
larının bu yıl insanlarla dolup taş-
tığına dikkat çekerek "Ashnda sa-
\BŞ >ok. Köktendinciler, medyatik
etki varatmak için en ücra köşe-
lerdeki vurttaşları kadın, çocuk,
bebekdemeden kadedivorlar" de-
di. Benmuhammed, yaşanan vah-
şetin tek getinsinin Cezayır halkı-
nın bılinçlenmesi olduğunu söy-
ledi. Batı destekli köktendincili-
ğin kaybettiğini vurgulayan Ben-
muhammed, bazı köktendinci Ce-
zayirlilerin lstanbul üzerinden Is-
viçre ve ttalya'ya geçmek
istediğine işaret ederek bu
konuda önlem alınmasmı is-
tedi. Mısırlı tıp doktoru, ya-
zar ve siyasetçi Dr. Şerif He-
tata, emperyalizm destekli
irticanın durdurulması için
güçbirliği gerektiğini anlat-
tı. Mısır devletinin 1946'dan
beri demokratik-liberal-sol
güçleri yok etmeye çalıştı-
ğını kaydeden Hetata,
"Ohıştunılan poiitik boşhık-
tan irticai güçler \arariana-
rak ülkede büyük bir güç ha-
finegeidi" dedi. Demokratik
sol güçlerin zayıfladığını,
bölündüğünü söyleyen He-
tata, "Sosyal ve ekonomik
geüşmelerolduğundaisepo-
litik İslam zayıflıyor" dedi.
Hetata, köktendincilerin
devletin unuttuğu köy kö-
kenli yurttaşlara özel ilgi
gösterdiğine işaret ederek
"Çünkü kentiere göç, köytü-
nün uyum sorununu günde-
me getiriyor. Müslüman güç-
ler kent kenarlanndaki va-
roşlaria ilgikniyor ve onlan
kazanıyor. Onlara sosyal
hizmetve sağhk servisleri su-
nuyor" dedi.
'Camiler
propaganda yeri'
Islami sermayenin gücü-
ne de dikkat çeken Hetata,
köktendincilerin başta bele-
diyeler olmak üzere tüm
devlet kurumlanna sızdığını
anlattı. Hetata, camileri pro-
paganda yeri olarak kulla-
nan şeriatçılann ellerindeki
olanaklara da işaret etti.
Köktendincilere karşı sine-
ma yoluyla savaşım hareke-
ti başlattıklannı anlatan He-
tata. "Televizyon, devletin
elinde. Devlet, şeriatçılann,
gericilerin konuşmasına izin
veriyor. Ama bize konuşma
hakkı vermhor. Biz de bu ne-
denle irtica tehükesine işaret
eden 4-5 film yapük. Sine-
ma, en büyük «Iahımi7-1\-
kemizin en se>ilen sporunun
futbol olduğunu da dikkate
alarak fiıtbolculan kendi
saflanmıza çekmeye başla-
dık" dedi. Hetata, Ortado-
ğu'nun ortasında kurulu Is-
rail'in Tevrat'ı temel alan bir
irticai devlet olduğunu sa-
vunarak "İsrail'deki irticai
hareket, Arap irticasuu teş-
vik ediyor. Komşu de>1etier
de aşın uca doğru koşuyor.
Bu nedenle de EUistin-İsrail
sorunu çözülemiyor" diye
konuştu. Filistin PEN Baş-
kanı, yazar-şair Hanan
Avvad. Hamas, tslami Cihad
gibi şeriatçı örgütlerin ABD
gizli haberalma teşkitalı
CIA ve tsrail gizli servisi
MOSSAD bağlantılı oldu-
ğunu anlattı. Ülkesindeki
bağımsızlık, egemenlik ve
özgürlük mücadelesinde şe-
riatçılann olumsuz rol oyna-
dığıru kaydetti.
UZ YAZIIORHAN BtRGİT
Pazar günkü eylemin henüz başlaya-
c ^ ı saatlerde, Başbakan Yardımcıs Bü-
leit Ecevit NTV'de canlı yayın konuğu
oliuğu Ismet Solak'ın sorusunu yanrt-
laken, en gerçekçi teşhisi koyuyor.
"Devlete karşı başkaldındır. Bazı çev-
reer bunu genç kızlanmızın arkasına
sedanarak yapıyorlar."
0 "bazı çevreler'm genç kızlanmızın
arasına saklanarak neyi yapmak iste-
diderinin anahtannı da, başkentteki gös-
teicilerin ellerindeki bir pankart çözü-
ycdu:
"Bu zulüm 75 yıldır sürüyor.'
75 yıl... Yani bu ayın sonunda tüm
ufcsça kutlayacağımızı aylardır ilan et-
rnkte olduğumuz Atatürk Cumhuriye-
ti'ıinyaşı.
ı/e o Cumhuriyet ile bıriikte kendileri-
r»i zulüm aitında olduğunu söyleme açık
selülüğünü gösteren, bunu dıle getir-
r-nk amacı ile pazar günü kentlerde el ele
tujşan kimi çarşaflı, kimi Hizbullah ka-
cjılan gibi gıyınmiş, kimileri salt başör-
t ü. hatta bazısı da başlan açık, makyaj-
İ £ abartılı hanımlar, genç kızlar. Onlann
suaianna saklanmış, genç-yaşlı erkek-
!••€.. 75 yıldır sürdüğüilerisürülen zulüm,
l-cnı <ız öğrencilerin türban adı verdıkle-
r i ırtür başörtüsü ile ünrversitelerde ders
Ljzrrelerine izin verilmemesıni mi amaç-
Başkaldınnın Provası...
lıyor, yoksaanalanmızın, eşlerimizin, ba-
cılanmızın bir bölümünün çarşaflı, başör-
tülü, türbanlı olarak çarşı pazarda dolaş-
ma özgürlüğüne sahip olmayışlan savı-
nımı?
Fazilet Partisi'nin organı "Milli Gaze-
fe'nin dünkü sayısının birinci sayfasında,
Işte Türkiye bu" manşetinin üzerindeki
fotoğraflardan birisine bakarsanız kafa-
nız ne kadar karışırsa kanşsın, gerçek
amacın kızlanmızın türbanla üniversıte^
lerde ders görmeleri ile doğrudan ilgili
olmadığını fark edersiniz.
Çünkü bir yandan 75 yılı zulüm olarak
nitelendirenler, öte yandan Gazı Musta-
fa Kemal'in eşi Latrfe Hanım ile çekil-
miş bir fotoğrafınıkendilennekalkan ola-
rak seçerek "işte Atatürk de eşinin ba-
şının kapalı olmasına ses çıkarmıyordu"
demek istemektedırler.
Tabiı Gazi'nin o günkü giysisinin ta-
mamlayıcısı olarak başında kalpak bu-
lunduğunu da unutmuşçastna bu fotoğ-
rafı ellerinde dolaştırmışlardır.
Tıpkı eylemden görüntüler yansıtan te-
levizyonlarda, başı açık, saçlan abartılı
olarak havalandırılmış bir genç kızımızın
eylemcilere destek amacı ile orada bu-
lunduğunu söylerken, Avrupa Insan Hak-
ları Mahkemesi'ni kendisıne referans
gostermesiyle hangi çelişkiye düştüğü-
nü fark etmeyişi gibi.
Ama galiba önceki günkü eylem için
tertipleyenlerin amaçladığı asıl gerçekçi
anlatım, 75 yılın bir zulüm dönemı oldu-
ğunun söylenmesidir. O zulme karşı bir
başkaldınnın provasıdır. Bu nedenle de
radikal dincilerin sözcüleri olarak tanı-
nan gazetelerin eylemle ilgili haberierde
hangi yorumlara ağırttk verdiklerini gör-
mekte yarar vardır.
Akitegöre, "Askerler de alkışlayarak
eyleme destek vermiş"t\r. Gazete, An-
kara'daki eylemde askeri personelin
oturduklan lojmanlardan el saliayarak ey-
leme destek verdiklerini; Samsun'da ba-
zı emniyet mensuplarının eylemi önleme
isteklerini, polislerin kaskları ve coplan-
nı çıkanp yol kenanna bırakarak engel-
ledıklerini ve girişimi desteklediklerinı de
ılen sürüyor.
Böylelıkle taraftarlara açık ve belırli bir
mesaj verilmeye çajışılıyor:
"Sakın ola ki çekinmeyin, korkmayın,
Apkara ve Samsun'da askerler, polısler
sizleıie biriikteydi. Bundan sonraki ey-
lemlerde bunu bilerek sokağa adım atı-
nız."
Tabii, bir gün önce, pazar günkü eyle^
min yasadışı olacağını ilan eden Içişleri
Bakanlığı'nın bu açıklamayı ne amaçla
yapıtığı da. o gün kimi illerde caddeler-
den toplanan 261 yurttaş için nasıl bir ko-
vuşturma yapıldığı da havada kalıyor.
Havada kalıyor. Çünkü pazar günkü
olayın devlete karşı bir başkaldın oldu-
ğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı Bü-
lent Ecevit'in bu sözlerine arka çıkan bir
tek siyaset adamı boy göstermiyor.
Kimi çevrelerin zaman zaman gerici-
leri ödün vermekle suçladığı Bülent Ece-
vit, NTV'deki sözleri ife baş başa bırakı-
lıyor.
Ama eylemin asıl amaç odağı olan
YÖK'ün, dün aldığı bir açığa alma kara-
nhariç.
Yüksek Öğrenim Kurumu, "75 yıldır
devam eden zulmû" protesto edenlere
destek vermek için Van caddelerinde saf
tutan "100. Yıl Universitesi Tıp Fakülte-
si Dekanı Prof. Dr. Dursun Odabaş" ile
arkadaşlan için kovuşturma başlatıyor.
Başlatırken cfe Dekan Bey'i açığa alryor.
Böylelıkle ortaya önemli bir laboratuvar
testi için fırsat da çıkmış oluyor.
Pazar aünkü eylem yasal mıydı? De-
ğil miydi?
Sanınm Van caddelerindeki eylemci-
lerie birlikte yürtiyen Tıp Fakültesi Deka-
nı Prof. Dr. Dursun Odabaş, kendisine
görevden el çektiren YÖK aieyhine dün
yapmadıysa bugün, olmazsa mutlaka
yann Danıştay'abaşvuracaktır.
Bakalım Danıştay ne diyecektir?
Vatandaşlarımız, türbanlı öğrencilerin
başlannı siyasal amaçlaria bağiayarak
üniversitelerde ders görmelerini engelle-
yenleri protesto amacı ile caddelere çı-
karak gösteri yapmakla yasal haklannı
kullanmışlardırderse, aklanacakolan sa-
dece Dekan Bey değil, önceki günkü ey-
lemi hazıriayanlann tümü olacaktır.
Demezse..
Dese de, demese de benim kafamda
çözemediğim soru bir burgu olarak kal-
makta devam edecektir:
Bu genç kızlanmızın başlannı örterek
üniversitelerde ders görmelerini bu kadar
canı yürekten savunan, mesela Kanal 7
televizyonunun hanım spikerleri niçin
açık başlaria, saçlan yapılmış, makyajla-
rı eksiksiz ekran başı yapıyoriar da, te-
settüriü birgörünümü seçmiyorlar? Yok-
sa onlann dünyalannda da mı, 75 yılın
zulmü devam ediyor!
POLTIİKA GLONLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
'Solun Güçbirliği../
lrtica görev başında!..
Sözde 'türban eylemi' yapıyorlar...
Eylemin arkasında kimler var?
DYP, BBP, Fazilet Partisi, Milli Gazete, Akit, Yeni
Şafak, İBDA-C, Hizbullah, Islami Hareket, Tarikat-
larvePKK...
Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit ne diyor:
"Bu eylem devlete karşı bir başkaldın!.."
Türban eyleminin yapıldığı saatlerde Ankara'da
Aydınlık dergisinin düzenlediği "Cumhuriyet'in 75.
Yılında Batı ve lrtica" konulu uluslararası bir toplan-
tıdakonuşmacıydık...
Toplantıyı CHP Parti Meclisi üyesi Hasan Fehmi
Güneş yönetiyordu. Konu şuydu:
"Fethullah Gülen örgütü ve ılımlı İslam..."
Prof. Dr. Alpaslan Işıklı. Faik Bulut, Adnan Ak-
fırat ve ben konuşmacılardık...
Konuşmaya başladığım sırada Güneş'e ihbar gel-
miş:
"Salona bomba konuldu!"
Hasan Fehmi Güneş, toplantı sırasında durumu
açıkladı...
Salon sabahın dokuzunda dolmuştu...
Aydınlık yüzlü insanlar konuşmacılan dikkatle din-
liyordu...
Salona bir göz attım...
Tanıdık yüzler, gençler hep oradaydı...
Zihni Anadol, Mustafa Gazalcı, Suphi Gür-
soytrak, Suphi Karaman, Cahit Angın, Şule Pe-
rinçek, Ali Karşılayan, Ferit llsever, Yakup Ke-
penek, Hasan Yalçın, Mustafa Şerif Onaran ve
daha pek çok isim...
En önde, eski Cezayir Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr.
Ahmet Cabbar, konuşulanları ilgiyle, üstelik not
alarak izliyordu...
Cabbar bir gün önce önemli bir konuşma yapmış-
tı. Köktendinci yobazlann Cezayir'de nasıl örgütlen-
diklerini anlatmıştı:
"Cezayir, ilk olarak hem kız hem erkek öğrenciler
için 10yıllıkzorunlu temel eğitimekararverdi. (1962
yılında). Çünkü savaşlarvesömürgecilik, Cezayir'de
sadece 10 ulusal okul bırakmıştı. Bu nedenle hızlı
bir eğitim seferberliğine gidildi. 1980'lere kadar 16
bin okul açıldı. 8 milyon öğrencisiyle Tunus'un tüm
nüfusu kadarbir potansiyel yaratıldı. Cezayir'de bu
büyük öğrenci kitlesi karşısında yeterti sayıda öğ-
retmen yoktu. Bu nedenle Ortadoğu ülkelerinden
Müslüman profesörler, öğretmenler getirildi. An-
cak bunlann ideolojik kökeni denetlenmedi. Böy-
lece çoksayıda gerici, okullara sokulmuş oldu. Bu
noktada da tuzağa düşüldü."
• • •
Pazar günü Istanbul'daki 'irtica ey/em/'nin arka-
sındaki güçler biliniyor; özellikle Abdurrahman Di-
lipak'ın başını çektiği grubun günlerdir Anadolu'yıı
dolaştıkları gözleniyordu...
Insan Haklan Derneği lstanbul Şubesi bu eylemin
içinde değil miydi?
Elbet içindeydi...
Kanal 7'de izledim...
Sanki Afganıstan'da gazetecilik yapan bir kadını
anımsatan giysiler içindeki muhabir, 'basın karb'
verilmeyince soluğu İHD'de almıştı...
Dünyanın hiçbir laik demokratik ülkesinde bıra-
kın başörtüsünü, alnınıza bir bant yapıştınp fotoğ-
rafınızı çektirip başta pasaport almak üzere kimlik
kartı alamazsınız...
Türkiye'de de bu kural geçertidir
"Cepheden çekilmiş, iki kulağı görülecek biçim-
de başı açık fotoğraf..."
Acaba IHD yöneticileri, 'giyim kuşam özgürlü-
ğü'nü kural tanımamazlık olarak mı nitelendiriyor-
lar?..
Irtica, laik demokratik cumhuriyete karşı eyleme
geçti!.. lrtica ve onun yandaşlan 'devlet içinde ör-
gütlü çeteler'\e işbirliği içinde!..
Eski Cezayir Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ahmet
Cabbar, köktendincileri tanımlarken şöyle diyor:
"Kimi zaman şiddet kullanarak harekete geçer-
ler. Bu amaçla savaş başlattılar. Ikinci strateji ola-
rak da ekonomik krizden yararianarak sosyal kuv-
vetleri harekete geçirir ve halk ayaklanması yaratır-
lar. Üçüncü olarak, demokratik kurumları kullana-
rak teokratik devleti kurmak isterler. Demokrasiyi
kullanarak demokrasiyi yıkariar. Onlar için önemli
olan milletin değil, Allah'ın ideolojisidir. Allah'ın is-
teğini yerine getirmek de şehatla olur düşüncesiy-
le demokrasiyi yok ederler."
* • •
Köktendinci hareketin 'ulusal ve uluslararası'
bir boyutu olduğu gerçeğini görmemezlikten gele-
meyiz...
Bat'nın ve ABD'nin Ortadoğu politikası bugün
apaçık ortadayken kimi aymaz aydınlar, şeriatçılar-
la ve Kürt milliyetçileriyle niçin birlikte hareket edi-
yoriar?
Suriye bugün PKK ve diğer terör örgütlerini
besleyen, destekleyen bir ülkedir. ABD'nin Kuzey
Irak'ta ne yapmak istediği de ortaya çıkmıştır...
Türban eylemi ne düşünce ne de inanç özgüriü-
ğü içindir. Burada amaç, Ecevit'in belirttiği gibi laik
demokratik cumhuriyete yöneliktir...
Devlet soyut bir kavram değil mi?
50 yıldır devlet erkini elinde tutan güç, gerici-fa-
şist siyasi kadrolardır...
Bu ülkede niçin çetelere, katillere, soygunculara
karşı yüz binler eylem yapmıyor?
Uğur Mumcu, Turan Dursun, Musa Anter, Me-
det Serhat, Namık Erdoğan, Muammer Aksoy,
Bahriye Üçok'un katilleri nerede bugün?
İrticaya, çetelere, soygunculara, köktenyiyicilere
'duf demek için 'solun güçbirliği' gerekiyor...
hikmet.cetinkayaC« cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
"Özürlüler Vakfı olarak bir hayali
gerçeğe dönüştürmek için kolları
sıvadık. Bir başkasının yardımına
muhtaç olan özürlü insanlar için
"BAKIM YURDU"
yapmayı hedefliyoruz.
Eşya Piyangosu biletlerimizi
Vakıfbank şubelerinden alarak
yapılacak olan Bakım Yurdu'na
bir tuğla da siz koyun."
ÖZÜRLÜLER VAKFI
Kanye Mahallesı Şeyh Eyüp Sokak No: 20/4 Edımekapı-lstanbul
Tel: 0 212 631 98 08 - Faks: 0 212 521 75 73