23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2EYLÜL1996PAZARTESİ • * • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAM 17 Istantul Edım* Çanakale Kocae< izmır \1an sa Aydn Denizl Y Y PB Y PB PB PB PB 27 28 30 29 31 34 35 32 Sinop Y 27 Zonçudak Y 26 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Konya Eskişehır Sıvas Y Y Y Y PB Y Y 28 29 28 30 32 30 30 32 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıirt Hakkârı Van A A A A A A PB PB 34 31 36 36 33 36 31 29 Y 30 Marmara'nın kuzey ve doğusu, İç ve Doğu Anadolu'nun kuzeyıile Karadenız L o n d r a sağanak yağışlı, dı- Paris ğer yerler az bulutlu Roma ve açık geçecek. Beriin PB 21 Y 24 PB 20~ gâr güney ve batı yönlerden hafıf, ara Şofya k B 26 Y 24y Ş sıra orta kuvvette Brüksel esecek. PB 19 Budapeşte Y 19 Münih Mılano Oslo Helsınkı Stockholm Belgrad Vıyana Bonn Y ÇB PB PB Y Y PB 24 20 22 16 20 22 20 19 Taşkent ' Katiıre» Moskova A Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire Şam A PB A A PB A A A 34 27 29 29 27 32 32 36 t GCK gunjltuluParçah bulutlı. Sisiı L Cok bululu ı Yagmurlu G L A D E M MUSTAFABALBAY I Baştarc/i I. Sayfada Kuzey Irak'ta Talabani ife birlikte yüzde 50'şer oy- la eşıt sayıda mületvekiline sahip bir parlamentonun ' çatrsı aitmda, devletleşmeye çalışan bir lider... Talabanfyi kim destekliyor? Iran... _ Talabani nin başka sıkı temas halinde olduğu "dos- tu" varmı' Var... ABD veİngıltere... iran'la ABDnasıl? Kanlı-bıçaklı... Barzanı'nm dostlan kımler? ABD ve Saddam yönetimi... Bu ıki ülkenin arası nasıl? Kanlı-bıçaklı... Karmakarışık btr tablo ile karşı karşıyayız... Son bir- - kaç gün içinde yaşananlar, Kuzey Irak'ta duygulara - dayalı br polıtika yürütülmenin olanaksızlığını bir kez cfana gösterdi. Geçer hafta Iran. Kuzey Irak'a g/rmişti. Bu. Tala- banı'yı Barzani karşısında güçlü hale getirmişti. Bu . hafta da Irak. Kuzey'e girdi... Şimdı de Barzani Tala- bani karşısında daha güçlü hale geldi... E desteği/le güçlü hale gelinebilir ama, güçlü ka- lınamaz. Bölgedekı gruplar. çevre ülkelerin desteğiy- l e ABD'riın kontrolü allında birbirıni yiyorlar. Burada bır soru akla geliyor? Saddam, damdan düşer gibi mi Erbil'e geldi, yok- s a bundan ABD'nın bilgisi var mıydı? Ikınci seçenek daha akla uygun. Talabani önceki "gün. bulduğu mikrofona konuştu. SıksıkABD'yesi- tem etti: - Söyledım~. 'Sınırda hareket var' dedim... 'Dık- kat edin' dedim... 'Önlem alın' dedim... Dikkate al- .madılar... ? Almışlardır Mr. Talabani, o hareketleri dikkate al- 'mış/ardır.. Belki durum gereği sizi dikkate almamış- lardır. Bölgede keçilertarla değiştirse, kayda geçiren Çe- kiç Güç'ün bu hareketliliği görmemesi olanaksız... Dün akşam saatlerine kadar gelen haberler, Erbil'in ; tamamen Barzani güçlerinin eline geçmesinin ardın- r dan Saddam güçlerinin gerı çekileceği yönündeydi. Irak yönetimi bunu birkaç kez dile getirdi. Ancak Saddam'ı iyi tanıyan ABD bunu pek inan- dırıcı bulmuyor. Pentagon dün şu açıklamayı yaptı: - Biz Saddam 'm söylediğıne değil, yaptığına ba- karız... Önümüzdeki kasım ayında ABD'de başkanlık se- çimlerınin yapılacakolması, konuyaayrıbirönem ve- riyor. Clinton. "Bana uluslararası bir başan lazım" derse yandık... Bölge biraz kanşacak, ABD devreye girecek, bundan sonradurum düzelecek demektir... 'Kaydımız Saddam mektebinedir...' Türkiye'nin gündeminde ise şu soru var: - Durum bizı ne ölçüde doğrudan etkiler? Akla ilk. 1991'de kapımıza dayanan yüz binlerce peşmerge geliyor. ABD, Türkiye'den istediği deste- ği alamazsa, Kuzey Irak'ta böyle bir sonucu doğu- racak gelişmeler yaşanabilir. Dışişleri Müsteşarı Onur Öymen'e göre şu an için böyle bir durum yok. Eskiden, dış politikada zaman zaman yaşanan iki başlılıktan yakımlırdı. Şimdi, çok başlılık var. Hoca, kımı büyükelçilerle evinde, kimi- leriyle RP Genel Merkezı'nde görüşüyor. Bunların çoğundan Dışişleri habersiz... Hoca bölgedeki durumun biraz daha karışık hale gelmesini ıstıyorsa. Barzani'ye Şevket Kazan'ı, Ta- labani'ye de Fethullah Erbaş'ı özel temsilci olarak gönderebilir. Kuzey Irak'taki gelişmelerde ikinci planda tutulan bir grup daha var: Türkmenler. Ne yaparsa yapsın kimseye yaranamayan bir mil- yonu aşkın Türkmen, ikinci değil. adeta üçüncü sı- nıfyurttaşdurumunda. 1992 baharında Kuzey Irak'a. güneyden gitmiştim. Uzun biryolculuktan sonra Ker- kük'e vardığımızda konuştuğumuz Türkmen Mu- hammed Hüseyin El Dağtstanlı'nın sözleri hâlâ ku- .laklarımdadır: ; - Derman yoktir... Uşakler ölirler... Kerkük Valisi Yassir Hasan Sultan da, "Bu ülke- de hiçbir ayırım yoktur. Biz bir aileyız" deyıp ardın- dan eklemişti: "Kaydımız, Saddam Hüseyin mektebinedir..." _ 3 Sulu kar Piyasa zaıııdan bunaldı • Baştarafı 1. Sayfada •REFAHYOL hükümetı. da- ha sonra THY iç hat ücret- lerini > üzde 5 oranında art- tırdı. Başbakan Erbakan. akaryakıta >aptığı ilk zam- mın üstünden bir ay bile eeçmeden ikinci zammı da y aparak akaryakıt fivatlan- •nı yüzde 5. akaryakıt ürün- lerinin fıvatlannı ise yüzde 4.6 ile yüzde 4.9 arasında değişen oranlarda arttırdı. REFAHYOL koalisyo- nun son zammı ise dar gelir- •Jilerin her kış korkulu riiya- 'sı olan kömürde gerçekleş- ti. Türkive Taşkömürü Ku- rumu. taşkömürü ve yan ürünlerin fiyatlarına yüzde 13.7 ile yüzde 17.6 arasında değişen oranlarda zam yap- tı. Böylece Erbakan. muha- lefette sıkça eleştirdiği ANAYOL hükümetinden aşağı kalmayarak zamcı kimliğine büründü. Hükümetin şimdi sırayla çay. şeker. demir-çelik, kâ- ğıt. ilaç. gübre. ulaşım ve haberleşme ücretlerine zam yapması beklenıyor. Bu ara- da arka arkaya ikinci kez zamlanan akaryakıt fiyatla- nnın ardından. taksi ve dol- muş ücretlerinın de önü- müzdeki haftalarda artması bekleniyor. Ayrıca. gıda maddeleri piyasasında başta pirinç \e hububat. baklişat olmak üzere birçok ürünün fiyatla- nnın da artacağı \ e bu zam- lannda vüzde 10 ile 30 ara- sında değişeceği belirtiliyor. Gazetecinin acı günü I Baştarafı 1. Sayfada Sabah Gazeresi Genel Ya- yın Yönetmeni Zafer Mutlu. eşi Fiisun Mutlu ve kızı Zeynep Mutlu. Göcek \a- kınlannda tatil > apıv orlardı. Zeynep Mutlu. dün saat 10.30 sıralarında. birjet-ski tledenızeaçılmak istedi. Bir süre sonra. kıyıda bağlı olan bir teknenin ipine takılan Zeynep Mutlu. dengesini yi- tirerek denize düştü. Kaza- da ağır yaralanan genç kız. olaydan hemen sonra, bir helîkopterle Fethiye Devlet Hastanesi'ne gönderildi. Ancak. boynu kınldığı be- lirtilen genç kız helikopter- de vaşamını \itirdi. Hastane yetkilileri. saat 11.00sıralanndaFethi\e'ye ulaştırılan Zevnep Mut- lu'nun. hastaneye getirildi- ğinde ölü o\duğımu söjiedi-" ler. Öte yandan. kaza sıra- sında olava tanık olan Zafer Mutlu da fenalık geçirdi. Fethiye Devlet Hastane- si'nde tedavi edilen Zafer Mutlu daha sonra olav yeri- ne sitti. Incirlik'teıı uçuş izni• Baştarafı 1. Sayfada her'a. ~Kuze> Irak'taki gelişmelere bu aşamada müdahaleden sakının. Çatışmalan. di\ alog volu> la sona er- dirme volları ara\alım. Başta Türk- menler olmak üzere, sn il halka /a- rar verilmesin. PKK teröristleri me\ cut kargaşadan >ararlanmasuı" mesajını ilettiği öğrenıldi. Cumhuriyet'in görü^lerine ba^- vurdugu üst düze> bir Dı^ı^leri Ba- kanlığı yetkilisi. bu vöndekı mesa- jın benzerlennin Iran. Irakve Kuze> Irak'taki Kürt gruplanna iletildiği- ni de söyledi. Aynı vetkıli. ABD'den bölgedeki çatışmaîarın sürmesi halinde olaM bir müdahalenin Çekiç Güç aracılr- ğıvla vapılması volunda bir öneri gelmediğinı belirtirken. ABD'Iİ >et- kılıler de. "şimdilik" Türkiveclen bu yönde talepte bıılıınmadıklarını sö\ ledıler. Ankara. Iran'ın. Kuzey I- rak'agirdiğı volundakı haberlerİco- nıı.sunda ise. Tahran'dan henüz net bir yanıt alaniddı. Ancak. Ankara. Tahran'ı Kuzev Irak'ta dengelerın değı^meMne kar- >ı uyardı. Koalısvonun RP kanadı. Kuzey Irak'taki Irak birliklerine kar^ı birnıüdahaledebulunulmasın- dan sakınılmasının özenle altını çi- ziyor. Önceki L'iin RP milletvekillerıvle biraraya gelen (rak'ın Ankara'daki nıaslahatgüzarı Faad Sanıarav'ın Türkiye'nin Kuzev lrak'tan Iran bir- liklerınin gerı çekilmesi gerektiği \e Ankara'nın Çekıç Güç'ün bır müdahalede kullanılmasma ızin \ermemesini talep ettıği öğrenıldi. Askeri ittifak Dı^ı^leri Bakanlığı'ndan üst dü- zeybır>etkili. Irakvönetimivleme- safeli duran Kuzev Irak'taki rakip Kürt gruplanndan bir tanesi olan \e Mesud Barzani lıderlığındekı KDP'nın, Bağdat \ö'netimıvle va- kın bir askeri ittifak ilişkisı kurma noktasına geldiğine dıkkat çekerek. bu gelişmevi Türkiye'nin yakın ta- kibe aldığını söyledi. Ağar'ın değeriendirmesi Divarbakır'a dün özel bır uçakla gelen Ağar. bölge valiliğinde gaze- tecilenn sorularını yanıtladı. Âğar. Kuze>' Irak'ta mevdana gelen olay- ları İçişlerı Bakanlığı veGenelkur- mav Ba^kanlığı'nın çok vakından takipettiklerini belirtti. Ağar. "Bu- ra\ ageliş anıacını.olav ları Bölge \'a- lisi N'ecatı Bilican. Asa>iş Komuta- nı Korgeneral Altav Tokat. 7. Ko- lordu Komutanı Korgeneral Yaşar Büvükanıt'la birlikte kendi açımız- dan değerlendirmektir" dedı. Çiller: Incirlik talebi gelmedî A.NK.4RA (Cumhurivet Bürosu) - Irak askerlerinin Kuzev Iraktan derhal çekilmesini isteyen Dışişlen Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller. "Türkiye banştan \ anadır. Bölgedeki giiçlerin sorunlannı çarpışarak değiL dnalogla çözmelerini istivoruz" dedı. Çiller. Türkiye'nin ekonomik çıkarlarına gölge düşürülmesine ızın vermeyeceğini de belirterek ABD'nin. Birle^miş Mılletler'ın 986 sayılı, Irak'ın 2 milyar dolarlık petrol satmasına izın verilmesine ilışkın karan askıva alabileceği endıs.esini dile getirdi. Çiller. Türkiye'nin bölgedeki gmenlik ve ekonomik çıkarlanna gölge düşürülmesine izin vermeyeceğini ve Türkmenler. Kürtler ve Araplann can güvenlığini öncelikli nıesele olarak gördügünü v urguladı. Çiller, ABD'nin Incirlik Üssünün kullanımı için başvuruda bulunup bulunmadığı sorusu üzerine. böyle bir talep gelmediğıni ve Ankara'nın konuyu "bura>a kadar varan bir mesele" olarak görmediğini söyledi. Kürdistan Demokratik Partısı (KDP) lideri Mesud Barzani yı destekleven Irak ordusunun. Celal Talabani lıderlığındekı Kürdistan Yurtseverler Bırlıği (KYP) birliklerine düzenlediğı saldırı. Ankara tarafından vakından izleniyor. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller. dün Dışişleri Bakanlığı vetkilileri ile yaklaşık ıki saat süren toplantıdan sonra gazetecilere yaptığı açıklamada. Kuzey Irak'taki gelışmeleri takip ettiklennı belirterek. "Türkiye banştan yanadır. Bölgedeki tiinı giiçlerin sorunlannı çarpışarak de0l, diyalogla çözmelerinden yanadır. Bunun için de gcrekli tüm girişimleri vapnıaktay ı/~ dedi. Çiller. Kuzev Irak'ta önceki gecenin sakin geçtiğını. ancak bazı konularda hassasiyetlerini sürdürdüklerini bildirdi. Çiller. Ankaranın üzerınde hassasıyetle durduğu noktaları şöv le açıkladı: "Saddam derhal geri çekilmelidir. Saddam'ın Erbil civarında Barzani güçleri ile birlikte gerçekleştirdiği bu girişimi derhal dondurması. banş için zaruridir. Bunun sağlanması için yoğun bir diplormısi sürdürüyoruz. Bizim için önemli olan ikinci husus. umdaki halklann can gihenliğidir. Dikkatle iziediğimiz gibi, Türkmenlerin. kiirtlerin \e Araplann can gihenliği bizim için öncelikli meselelerdir. İ çüncü oiarak. Türkiye. bölgedeki ve sınııianndaki gütenfik ve ekonomik çıkarlanna gölge düşürülmesine müsaade etmeyeeektir. Kimse Türkiye'den başka bir şeye razı olmasını beklemesin.** Çiller. toplantıda, Türkiye'nin ekonomik çıkarlan konusundaki mesajında da Irak'ın Kuzey Irak'a mmıeMnın ardından ABD"'nin, BM'nın 986 sayılı. Irak'a 2 milyar dolarlık petrol satışı için izin verilmesine ılişkin kararını askıya alabileceği konusundaki endişesini dile getirdi. Ankara'nın olaylann başından bu yana yoğun bir diplomasi çalışması içinde bulıınduğuna dikkat çeken Çiller. "ABD, Irak ve İran ile ciddi ve yoğun bir diplomasi sürdürdük" dedi. İranın Kuzey Irak "a gırdiğine ilişkin bilgilerin kesinleşmediğini söyieyen Çiller. "Bu konu henü/ netîeşmedi. Ancak. Talabani ile İran güçlerinin işbirligi içinde olduğuna dair bize bilgiler gelmiştir. Türkiye, böyle bir şey varsa. bunun doğru olmadığını. derhal geri çekilinmesi geregini diplomatik kanallardan ilctmiştir" dedı. Türkiye'nin Irak politıkasında herhangı bır değişikliğin söz konusu olmadığını ıfade eden Çiller. Kuzey Irakta bağımsız bır Kürt dev letı kurıılmasının doğru olmadığını ve Türkiye'nin buna ızin vermeyeceğını kaydettı. Çiller. -Irak'ın toprak bütünlüğü ve egemenliği Türkiye için vazgeçilmez şartlardır" dedı. Gazetecılerın sorularını vanıtlayan Çiller. Adana "daki İncirlik Gssü'nün kullanımı konusımda ABD'den bir talep gelmediğinı belirterek Ankara'nın konuy u. "burava kadar varan bir mesele" olarak görmediğini v urguladı. Çıller. son olaylann Kerkük-Yumurtalık boru hattını nasıl etkileyeceğine ilışkın bır soruya ise, "Konuyla ilgili alınan karaıiann değtşmemesi gerekiyor. Bunun yakın takipçisi olacağız. Ancak, bu konuda Saddam da Irak'a yardımcı olmalı ve bir an önce geri çekilmelidir" yanıtını verdi. Cinayet gibi kaza: 14 ölü • Baştarafı 1. Sayfada ler'deki otogara gitmek isteyen y olcu otobüsü. 42 Evler Köprüsü yakınlannda aniden kontrolden çıkarakyol ortasındaki bariyerlereçarptı. Elekt- rik direklerinden birini dev irerek karşı şende ge- çen otobüs. sürücüsü henüz belirlenemeyen se- \ ir halindeki 34 KTC 61 plakalı kamyonete çarp- tıktan sonra taklalarattı. Bir süre sürüklenenoto- büs. barıyerlere çarparak durdu. Ön tarafı ile üst katı tamamen parçalanan otobüste sıkışan yolcu- lar, olav yerine gelen polis. itfaiye ve yurttaşlar tarafından kurtarılarak ambulanslarla çe\redeki hastanelere yollandı. Hurda halıne gelen ve kan gölüne dönen otobüsten çıkarılan ıkisi kadın 9 ceset. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastahkları Hasta- nesi Morgu'na götürüldü. Hastanelere kaldın- lan yaralılardan dördünün Istanbul Cniversitesi Tıp Fakültesi. birinin de Vakıf Gureba Hastane- si'nde hayatını kaybettiği belirlendi. Olenlerin kimlikleri Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi Morgu'na götürülen cesetlerın. Fındıkkale Tu- rizm Işletmesi'ne ait 34 R\T 75 plakalı otobü- sün sürücüsü Kemal Balkan ileyolculardan Ru- hi Korkmaz,ZekiyeGürsel, Zehra Karataş, L'ğur Solmaz, Y üksel Kana. Halil Aitınsoy. Enes Sarp ve Mustafa Sarp olduğu belirlendi. Jstanbul Ünıversitesi Tıp Fakültesi Hastane- si'nde olenlerin Süleyman Akbaş (31). Orhan Temur( 19) veSerdarErdem(S) ileadı vesoya- dı henüz belirlenemeyen 4 yaşlanndaki bir kız çocuğu olduğu öğrenifdi. Vaİcıf Gureba Hastane- si'nde hayatını kaybeden yolcunun iseSe\ileEr- dem (11) olduğu açıklandı. Varalılann isimleri Istanbul Cniversitesi Tıp Fakültesi ve Cerrah- paşa Tıp Fakültesi hastaneleri ile SSK Istanbul, Kazadaotobüsün ön tarafi ile üsrkaO tamamenparçalandı. (Fotoğraf: ALPF.R TL RCıL Tı SSK Okmeydanı. Vakıf Gureba ve Hasekı has- tanelerindeki 35 yaralının isimleri şöyle: "Mustafa Erdem (40), Emine Erdem (31), Ha- san l)uman(42). Sedat Köse(18).Mustafa Biber (27).\asemin Kesik(II),Ersin Akbaş(4). Yalçın Akbaş (8). Hakan Şimsek (12), Gülen Çiftçi [30), Sinan Çiftçi (8), Emrah Kurt (11). Hatice Ûnal (40), Kenan Çelik(30). Fatma Çelik (30), BanşÇe- lik (18), İsmet Yöndem (26), Cengiz \aslı (22). Tahsin Kesik (37). Zekiye Kesik (40), Hakan Ke- sik (16), Emine Yasemin Sarp (36), Nuri Pehlivan (33), Selin Pehlivan (1). Pelin Pehli\an (3), Hatun Pehlivan, Fatma Akbaş, Yeşim Akbaş, Nurten Türüdii, Gamzenur Türüdü, Emel Türüdü, On- ay Taygun Türüdü, HamdiyeOkay,Zuhal Çolak ve Kenan Çolak.~ Otobüsün diğerşoförü MehmetTaşiledurum- lart iyi olan yolculann verdikleri ifadeye göre kaptan şoför Kemal Balkan. akli dengesi yerin- de olmadığı ve uyuşturucu kullandığı öne sürü- len arkadaşının kardeşi Yüksel Kana'yı otobü- süyle Bulancak'a götürdü. Bulancak'tan dönüş yolculuğunda otobüsün ıçerisinde huzursuzluk çıkarmava başlayan Yüksel Kana, kaptan Bal- kan'ın "Deli numaralan yapma. \bksa seni tu- \alete kilitlerim" uvansı üzerine Istanbul'a ka- dar sakinleşmiş görüldü. Harem'den hareket et- tikten sonra tekrar kaptanın hemen arkasındaki koltukta huzun>uzluk çıkarmava başlayan Yük- sel Kana. bır ara muavınle kavgaya tutuştu. Bu sırada. "Bırakjnbeni,ineceğim"diyebağıran Ka- na. direksiyonda olan Kemal Balkan'a sarılınca da kaza meydana geldi. Otobüsün 49 ve 56 numaraları arasındaki kol- tuklarda oturan Hasan Elmas. eşi Hatice çocıık- ları Hacer (12). Muhammet (10). Zehra (8|. Meryem (5) v e bir yaşındaki Emine Elmas ise ka- zavı vara almadan atlattı. ^Kanallarda Altın Arslan avı' B Baştarafı 1. Sayfada sıi oiduk bu kez. tnsanın başına gelmedikçe anlaya- mayacağı türden v e THY'den kay nak- lanan. ınanılmaz aksilikler sonucunda geç geldiğımiz 53. Venedık Film Fes- tivali'nde. bir an önce "filmin başını kaçıran seyirci haleti ruhiyesi"nden sıynlıp havava girmeye. yoğun festı- val ortamına ve film trafiğine ayak uydurmaya çalışıyoruz şimdilik. Vlsconti nostaljisi Ne zaman yolum diişse. \'isconti babanın unutulmaz "Rocco \e Kar- deşleri"m nostaijıyleçağnştıran Mıla- no garından aktarma trenle vardığı- mız Venedik v e bizim Beşiktaş-Üskü- dar motorlajıbenzen teknelerle ula§- tığımız. uluslararası sınema festıvali sarayının bulunduğu. sayfiye merke- zı (biraz ukalalık gibi olacak, ama y ı- ne baba Visconti'nin "Venedik"te Ölüm"ünü görenlerin anımsavacağı otel ve plajların yer aldığı) Lido, bu kez o eski barok ihtışamından uzak göründü gözüme nedense. yaşadığı- mız onca stresten ötürü belkı de. Zihne kazınmış o sanat ve tarihle yoğrulmuş. ünlü su kenti imajı, özel- lıkle Amenkalı turist yolunan (doğru- su. bu işte kımse Italyaniarın elıne su dökemez!) masalsı bir güzellikler di- yjrma dönüştü bende. Losey'in "E>a-Aldatan Kadın"da ölümsüzleştirdıği. benzersız San Marco Meydanı'nın (kilise tamırde) soluk kesıcı görünümüne bıle omuz sılktım. hep ıstenıek. hıç dovmamak konusunda bızım Yeni Cami'dekı hemcınslerinden farksız güv ercınler- den gıcık kaptım. saraylardan villa kapılarınadekheryerekonduruliTnış. inli-ufaklı aslan hevkellerinın çoklu- ğu da Venedıklilerın resmen kedı ai- lesine takıntılı olduğunu düşündürdü -bana: hepel üsHttKİettrttrfan.-CTfdnfcca" besılı. burnundankılaldırmaz. soğuk ve nemrutgörünüşlü Venedik tekırle- rı ve sarmanlanyla tüm sıcak ilişki kurma çabaiarım boşa çıkarken bızım "Ankara" ferıbotu da Şehırhatları va- puru benzerı teknelerle motorlann v ı- zır vızır çalıştığı. çamur gıbı sulara çakılmış kazıklarla belırlenmiş deniz caddelerının açığında. limana aıriyor- du. ' Odül avcıları Lıman deyışım lafın gereği. Yene- dik'ın önünü Adriyatık'e doğru enle- mesıne kapatan 12 km'lik ınce uzun Lido'nun ucunu dönüyordu. Neyse. bu başlangıç muhabbetine son verıp ",\ltın Arslan" ödülünün peşinde ko- şuşturulan film festivaline dönelım. Onat Kutlar'ın !9ft6'da Berlm Festı- vali jürısınde yer alışından berı. ilk kez bır başka sinema adamımızın. Is- tanbul Film Festıvali yönetıcisı Hülya L'çansu'nun. Polansİu'nın başkaniı- ğındakı seçıcı kurulda görev yaptığı. bırakın varışmayı. hıçbır van bölü- münde esamemizın okunmadığı 53. V'enedik Rlm Festîvati'nde. ikrgumTür seyrettiklerim arasında en çok etki- lendığım. nıcedır övgüsünü duydu- ğum "Basquiat" oldu. 1951 doğumlu. Brooklyn-Nevv \brklu avangard ressam-heykeltıraş JulianSchnabel'ın yanşmabölümün- de gösterilen btı ilk yönetmenlik de- nemesi, sokaktan. graffiti sanatından yetişip Andy Harhofdan ve "fabri- kası"ndan feyz alıp başarıya erışerek üne. kadına. paraya boğulan. Art Bru- teustası.Nevv \brkluyoksul zenci ço- cuğu. Haıtı asıllı ressam Jean-Michel Basquiat'nın (Jefrey \Vnght) drama- tık yaşamöyküsünü anlatıyordu. Re- sim sanatının başkentlığinı nîcedır Pa- rıs'ten devralmış Nevv York'un, gale- ri sahıplerı. sanat tacırleri. eleştımien- lervegüçleparanınpeşındekıleremu- sal/ato/an. fettan dilberlerden olu^an malum resim çevrelerınde geçen ve gerçek yaşamöykülerıne davanan bu film. N'evv ^brk Tımei tarafından "re- sim ve sanat dünvasının siyah James Dean'i" olarak nıtelendırılip kendını tahrıp edercesıne her çeşıt uvuşturu- cuy a_v^e ^evjse_tesjırn olmuş Bas<ju-_ iaThTrrrWarhol'un ölümünün ardın- dan I988'de eroin overdose'uvla 27 yaşında noktalanan yaşamındân ke- sitler venyordu. Gary Oldman. Den- nis Hopper. Christopher \\alken, Be- nicioDel Toro \ e ığrenç Courtney Lo- ve'ın ovnadığı "Basquiat"da David Bowie de harıka bır Andy \Varhol koınpozısyonu çiziyordu. G U N C E L Cİ NE\TARCA\t REK • Baştarafı 1. Sayfada su'yu da alır. Her kaynağı açıkladıkça Tansu'nun ba- şını sallayıp onaylamasını büyük bir keyifle izleyerek sonu gelmez, gerçekleşmesi kuşkulu kaynakları bır bir sıralayabilir. Hoca'nın iktidara gelir gelmez uygulamalarıyla Os- manlı'nın cülus (tahta çıkma) törenlerindeki odül da- ğıtımları birbirine haylı benziyor. Hoca, Osmanlı padışahlarının pek çoğu gibi iktida- ra gelir gelmez, karşılığı var mı yok mu hiç araştırma- dan işçıye, memura, esnafa bol keseden bir çeşıt cü- lus ödülü dağıttı. Kaynak sorulunca. bır ıki yıla yaygın formüller orta- ya sürdü. Lojman satışından. devlet arazilerinın "yağ- malanmasına" yo) açacak arsa satışlarına dek... Ne bütçeyı açıktan kurtarır ne de çalışanı rahatlatır for- muller. Birinci kaynağın toplamı tam tamına 15 milyar do- lar. Hoca, birinci kaynağı gerçekleştırmış. 15 milyarı bulmuş. dağıttığını sanki karşılar duruma geçmiş gi- bi, öylesıne gonlü rahat ki. derhal "ikinci kaynak ha- zırlıklanna'' emir buyurdu. "İkinci kaynak taarruzu"nun tüm verileri. belgeleri, bilgeleri hazır olmuş ki. "inşallah" yakında kamuoyu- na duyurulacağını bildirdi. Bu kez Hoca. ya insafa geldi ya da müjdelerle do- yuma ulaştı. ikinci kaynak bırincinın üçte biri, ancak 5 milyar dolar. Ne var kı: Hoca, bütçe denklemlerindekı akıldan çı- karılmaması gereken bir olasılığı asla hesaba katmı- yor. Huyu böyle. O olasılık ise "Ya kaynaklardan geleceği hesapla- nanparalar, öyleya, bıraksilığe uğrar, zamanında ve- ya tümuyle gelemeyecek duruma girerse... Neyapı- lacak?" Adam sen de! Boşverın böyle sıkıcı olasılıklan. Hoca bır gün için Türkıye'yi mutlu kılıyor ya, ötesı hava civa. Isterse duş olsun. Hoca'nın asıl mujdesi: zorunlu tasarrufla ilgili olan- lara. Bu fonda 438 trilyon toplandığını savlayanlara Ho- ca'nın bır rakam sürprizi olabilir. Çevresınde zorunlu tasarrufta ana parayla nema toplamının 460 trilyona vardığı söyleniyor. RP, tabii Necmettin Bey Hocamız yakında zorunlu tasarrufun "ana paranın miktarı diye söylenen 120 trilyonunu hemen ödeyecek"m\ş\ Geriye kalan faız bölümü 340 trilyon ise "takvimli taksitlendirmeye" bağlanacakmış. Hoca'nın taktığı gerçekten ilgınçleşıyor: Paranın ucunu gösterıp herkesi sevındirıyor! Sonrası Allah ke- rim! Öneriler Laıklerin, demokratların, Atatürkçü cumhuriyetçile- rin iyi niyetle yol göstermelerine Hoca pek ılımlı, olum- lu pakmaz ya; olsun, biz insanlığımızı yapalım bir kez. Üstelik, bu öneriyle Hocamız, yılda milyonlarca do- lar tasarruf sağlayacak "yeni bir kaynak" yaratabilir. Bitlis Milletvekıli Kâmran İnan, yıllarca Dışişleri'nde görev yapan, örgütü baştan sona tam anlamıyla bılen bir siyasetçi. bır diplomat. "Yurtdışı temsılcıliklerle personel harcamaları"nm ıncelenıp hem tasarrufa hem de yeni bır "nızama" ko- nulması ıçın Meclıs'e sunduğu araştırma önergesin- de çarpıcı rakamlar veriyor: Örneğin. "YuYîdışında Mayıs 1994 ıtıbanyla sürek- li ve geçicı görev yapan personelin sayısı 7.684'tür. Bu sayıya yurtdışında öğrenım gören 2577 adet ka- mu görevlisı dahıl değıldir. Yurtdışında sürekli görev yapan personele ortalama 'aylık' 3500 dolar, geçıci görevlipersonele ortalama 70 dolar 'gündelik' oden- diği düşünülerek yapılan hesaplamada yurtdışı har- camalarının bütçe tahminlerınin aksıne 10 tnlyonun üstünde olduğu anlaşılmaktadır. Dış polıtikamız ve uluslararası ilişkıler 460 adet Dı- şişleri meslek memuru ile yürütülebildiğı halde, yurt- dışında 7.684 kamu görevlısi sürekli, geçıci veya söz- leşmeli olarak çalıştırılmaktadır." "ABD ile Kanada, tasarruf niyetıyle kimı yerlerdeki temsilcilıklerinı kapatıyor" diyor inan ve ekliyor: "Tür- kiye ise örneğin Cenevre 'de BM nezdınde daimi tem- sılciliğimızvarken. kapanan GAT yerine kurulan 'Dün- ya Tıcaret Teşkilatf için ikinci bir daimi temsılcilik ku- ruyor." Temsilciliklerde "müşavir sayısı 500 dolayında" Ro- ma'da elçilik varken, Vatikan Büyükelçımiz, Papa'yı yılda kaç kez görüyor acaba? Araştırma komısyonu kurulursa, İnan'dan bu konu- larda yol gösterici bol malzeme edinilebilir. "Postaç- mak" için olurolmazçoğu yerde temsılcilik. Doğal ki, yardımcıları. sekreterleri, hele şoför ve korumalarıyla bir masraflar ordusu. inan'ın verdiği rakamlar arasında. ilginç olanların başında zırhlı Mercedes arabalar geliyor. Batı elçileri bile kullanmıyor, ama bizimkilere 55 milyon marka Mercedes 500'ler alınmış, her biri 325 bin DM. Her 100 km'de 30 litre yakıyor ve 5 bin km'de 3 bın dolarlık lastık değiştiriyor. Öze gelince: Devletin malı deniz... DSP Cenel Baskanı Blilent Ecevit 'Bağdat, Barzani ve ABD ittifak içinde' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- DSP Genel Başka- nı Bülent Ecevit. Irak'ın ül- kenın kuzeyine doğru başlat- tığı harekâtı. Bağdat yöneti- mi. Barzani v e ABD arasın- da bir "danışıkJı dö^ş" ola- rak nıtelendirerek Türki- ye'nin bu gelışmelere aktif biçimde karışmaması gerek- tığinı söyledi. Ecevit. dün düzenlediği basın toplantısında. Irak'ın düzenlediği harekâtın yayıl- dığını bildirerek Kuzey I- rak'taki geüşmelerin. ABD'nin 5.5 yıldan bu yana izlediği Irak polıtikasınm ıf- las ettiğini gösterdiğini söy- ledi. Türkiye'nin. Körfez Sa- vaşı'ndan bu yana sürdürü- len ABD'nin güdümündeki Irak politikasını ABD'den kurtarması gerektiğıni belir- ten Ecevit. Kuzey Irak'ta tran ve Suriye'nın etkin du- ruma gelmesini kendi çıkar- lan ve İsrail'in güvenliğı açı- sından göze alamayan ABD'nin. Barzani ve Bağ- dat yönetımı arasındakı dı- yaloğuduymazdangeldiğını sav undu. DSP üderi Ecev it. "Elbet- te ABD, Irak'ın askeri hare- kâtıtıı açıktan onaylayamaz. Ama eğer Bağdat yönetimi, Kuzey Irak'ta ölçüyü yitir- mezse ABD, Irak'ın bu giri- şimine göz yumabilir" diye konuştu. BÖIgede. İran ve Suri- ye'nın PKK \e Talabani güç- leriy le birlikte etkin duruma gelmelerinin. Türkıve üze- rinden geçen petrol boru hat- tının güvenliğıni tehlikeve sokacağına dikkat çeken Ecevit. güvenlik tçm Bağdai— yönetiminin. Kuzey Irak'ta bir ölçüde de olsa etkili ol- ması gerektiğini belirtti. Ecev ıt. şu ana kadar her— hangı birgınşım olmaması- na karşın. Türkıye'nın İncir- lik Tesısleri'ni Irak'a karşı kullandırmasınm doğru ol- mavacağını sav undu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear