23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 EYLLJL 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER CBakan Çelik, SSK'de yapmak istediği atamalara karşı çıkan yönetim kurulu üyelerini görevden almaya çalışıyor ISSK^e REE\HYÖL kadralasmasıZ-Z ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - ^RP"liÇ£İ şrraveSosyai Güvenlik Baka- IrTnı N'ecatiÇdik. Sosyal Sigorlalar Kuru- r *nu(SSK' Genel .'vliidürlüğü'nebağlı bı- ;jrimlerde 'aprnak istediği atamalara kar- ;-iÇi çıkan >5neîim kurulu üvelerinı görev- ~3den almaja çalışı>or._ SSK Genel Müdür -^^r'ardımciii Doğajı İstanbulluoğlu'nun '_^öre\denahnmasına ılişkin kararname >j€>ncekı ginkü Resmi Gazete'deyayımla- ;-»ıarak yürjrlüğe girdi. •— Çelik, terjonel Ueri Daire Başkanlı- "3|ı'na eskı imam Naci Cnal'ı atama iste- 'Jrnine karş çıkan SSK Genel Müdiirü Ke- jpzıal Kıiıçdaroğlu -e bazı vönetım kuru- j l u üyelerhi görevden almak içın karar- ^narae hazrladı. — SSK Gsnel Müdür Yardımcısı Dogan Ü-stanbullu3ğİj'nun görev denalınmasına Jjlişkin kararname. önceki gün Cumhur- -fcaşkanı Dtmireltarafindan onaylanırken. • Yönetim kurulu üyesi Halil Tunç. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik'in SSK'deki kadrolaşma girişimine tepki göstererek "flkönce özlük işlerine bakan, 60 bin personelin bağh olduğu Personel İşleri Daire Başkanlığf nı ele geçirmek istedi. Yönetim kurulu karşı çıktf' dedi. SSK Genel Müdürü Kıhçdaroğlu'yja bir- likte Genel Müdür Yardımcısı Ömer Çakmakçı ve aralannda 72-80 yıllan ara- sında Cumhurivet Senatosu üyeliği yap- mış olan Halil Tunç ile CHPSamsunMil- letvekilı Murat Karayalçın'ın Ankara Büyükşehir Beledive Başkanlığı döne- minde Beledıve Başkan Yardımcılığı ya- pan Yiicel Artantaş'm da bulundugu yö- netim kurulu üyelerinin görevden alın- masının istendiği belirtildi. Yönetim ku- rulu üyesi Halil Tunç. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik'in SSK'deki kad- rolaşma girişimine tepki göstererek "İlk önce özlük işlerine bakan, 60 bin perso- nelin bağlı olduğu Personel İşleri Daire Başkanlığfnı ele geçirmek istedi. Y önetim kurulu karşı çıktı" dedi. SSK've bağlı 60 bin personelin atama ve nakillerınin yönetim kurulunun vetki- sınde olduğuna dikkat çeken Tunç. "Yö- netim kurulundan istenen isimieri çıka- ramıyorlar. Amaç. yönetimi değiştirip is- tedikleri şekilde kadroiaşabihnek. Karar- name onaylanırsa liste hazırlanmış. 400 kişinin görev yerinüı değiştirilmesi bekle- niyor" diye konuştu. Yücel Artantaş ise Ankara II Sağlık Müdürlüğü'nedoktor İl- han Bilge'nın getirilmek istendiğini. an- cak yönetim kurulunun karşı çıktığını be- lirterekÇelik'ı görevden almalannı "Yö- netim kurulu başansız" gerekçesine da- yandırdığını söyledi. Görev süresinin dolmasına 1.5 yıla yakın bir zaman bu- lunduğunu anımsatan Artantaş. yasal ola- rak görevden alınmasının mümkün ol- madığını söyledi. Görevden alınmaları durumunda yargıya başvuracaklarını kaydeden Artantaş, "Geçen Bağkur'dan birini aldılar, gitti geldi. Bugüne kadar SSK'de yönetim kurulundan göre\ süre- si bitmeden kimse alınmamış. Buna rağ- men, I aylık boşluk yaratıp kendilerine göre bir kadro kurmay ı ne kadar başara- bilirizdiyedüşünüyorlar" dedi. SSK Ge- nel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu'nun ye- rine Erbakan'a yakınlığıyla bılinen ma- kıne mühendisi Soner Aksoy'un, Yücel Artantaş ın verine de Çalışma ve Sosval Güvenlık Bakanı Çelik'in danışmanı Ze- kaiÖzcan'ın tjetirilmek ıstendiei belirtı- liyor. Halil Tunç'un yönetim kurulu üye- liğinden almmasmdan sonra bu göreve Hak-lş Başkam Salim Uslu'nun. Genel Müdür Yardımcısı Ömer Çakmakçı'nın verine ise RP'den milletvekili adayı olan Eskişehir SSK Hastanesi'nde görev ya- pan doktor MahfuzGülerin getirileceği öne sürülüyor. Güler hakkında 1993 yı- lında hazırlanan teftiş raporunda. özel bir laboratuvarla gizli ilişkisinin bulun- duğunun belirlendiği ifade ediliyor. Tüm Sosyal-Sen'den dün yapılan ya- zılı açıklamada da SSK. Bağkur. İş v e tş- çi Bulma Kurumu'nda kadrolaşma çaba- lannın yürütüldüğü kaydedildi. Açıkla- mada. SSK Genel Müdürü Kılıçdaroğ- lu'nun görevden alınmak istenmesi ne- deniyle bakan Çelik eleştırılerek "Bu- nun arkasında yatan: SSK'de sivasi bas- kıların oluşturulmasu kadrolaşma çaba- lanna zemin hazırlanmasıdır" dendi. TCC Baskanı Nail Cüreli j'Çokseslilik için »nlenmeli'* Haber Merkezi - Türkı ve jCSazetecıler Cemıveti (TGC) jBaşkanı NaJGtirefl,tepkı \asa- "Sina gerek lalmadan ba^ındakı iekelleşmenin önlenmesı ge- J-ektıgini bı.dirdı. Gürelı. bası- j ı a ve gazetecilere düşman ol- •rnanm çıkaryol olmadığının da îgörüldüğünj söyledi. • Fır3t Havzası Gazeteciler •Cemıyetı'nn daverlisi olarak •Elazığ'a giden TGC Bajkanı .Gürelı. Fırat CnıveTsıtesi'nde yiizenlenen toplantıda y aptığı konusmada. "başansızİıkJan- <nın. rutarsı/iıkJannın. \alanla- 'ruıın ve vobuzluklannın bası- na vansımasından korkanla- n n " her deurde basına \e ga- zeiecılere dûşman olduklarını söyledi. Gürelı. bu anlayışın çıkar \ - ol olmadığnın görülmesıne rafimen me\ ;ut ıktidarın da kı- sa zamanda bu yola gırdığinı belirttı. Gürelı. herkurumdaol- dugu gibı basında da bazı van- lışlıklann yapıldıgını. ancak bunlarm çoğunun. "güdümlü \t kendine bağımlı basın >arat- ma isteğinde bulunan sivasal ik- O'darsahiplerinin basına özel ni- vetli vaklaşımlarından*' kay- naklandıgını vurguladı. Basında obıektıf bir düzenle- mevegidılmedığını.kışısel ilış- kiler ıle çıkarlann bozulduğu dönemlerde. RTL'K ve pro- mosyonla ılgılı vasada olduğu gıbı tepki yasalanna başvurul- duğunu anlatan TGC Baskanı. bunlarla da yetınılmeyerek şıd- det v e tehdıtlerden medet umul- duğunu dılegetırdı. Gürelı. demokrasının vazge- çılmez unsuru olan çokseslılı- gı korumanın yolunun. basında tekelle^mevi önlemekten geç- tığını de vurgulayarak. olayla- ra "birejsel" değil. "kurum- sal" bakılması gerektığını bıl- dırdı. istanbul'daki görevinden alındı Uslu Erzurum'a sürgün edildi tstanbul Haber Servisi - 1^ ve Işçi Bulma Kuruınu'nun Istan- bul Şube Müdürü Ba>Tam Islu. büyük bir çofiunluğunu "İranlı rejinı mühalifleri"nın oluştur- duğu kışılere "çalışmasında sa- kınca \oktur" belgesı verdığı için Erzurum'a sürgün edıldı. 1975te Mıllijetçı Cephe (MCı döneminde Kahramanmaraşa'a. 12 Eylül askerı darbesınden sonra Mardın'e sürgün edılen ve 12 kez görev verı değıştinlen Bayram L'slu. kendısme yapılan haksızlığın düzeltilmesı ıçın yargıya başvuru- vor. ' REFAHYOL hükümetının kad- rolaşma çalışmala- n devam edıvor. Bir çok kışı. çoâu somutolmavange- rekçelerle ya sür- gün edilıyor va da para vekınamace- zalanna çarptıniı- yor. RP'nınelinde- ki Çalışma \e Sos- yal Güvenlik Ba- kanuğı'na bağlı İş \e Işçı Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü. kurumun tstanbul Şube Müdürü Bayram Lsluyu aörev den alarak Erzurum' a sür- dü. 1. derecedeki bölge müdürü- nü Erzurum'a 2. derecede eğı- tim uzmanı olarak gönderen. ge- nel müdürlük yazısında şöyle denilıyor: "İstanbul Şube Mü- dürü Bayram l'slu'nun, görevi- ni yürütmede kusurlu davran- dıği,yetersiz kaldığı. şubede tem- sü ve otorite boşluğunun bulun- duğu. kurum hizmetlerini erkili >e verimli bir şekilde yürüteme- diği, bu görev de kalmasının sa- DYP toplantıları İş ve İşçi Bulma Kuru- mu İstanbuJ Şube Mü- dürü Bavranı L'slu. kıncalı olduğu..." Cerrahpaşa ve İstanbul Tıp Fakültelen'nde okuyan iki ço- cuğu bulunan Bavram L'slu da- ha önce. Denizli. Bursa. Aydın. Mardin. Kahramaıunaraş.Zon- guldak. Adapazan. Gemlik, Sö- ke \e son olarak da Istanbul'da görev vaptı. Şımdı Erzurum'a. 12. görev verine sürgün edılen Bavram Uslu için öne sürülen gerekçe- lenn ıkısı dışındakilersomut bir olava davanmıyor İki ıddıadan binsi. 103 "yabancıuynıkluki- şilere çalışma i/ni" vermesı. Çalışma- lannda bir sakınca olmadığı belırtilen izın belgelerınin büvük bir çoğun- luğu. İranlı rejım muhalıfi ve Cer- rahpaşa Tıp Fakül- tesımezunukişile- re verılmış. Emni- vetın orurma ızni verdıği bu kışılere çalışma izninın venlmesı Bayram Uslu'nun Erzu- rum'a göndenlmesındekı ge- rekçelerden bırinı oluşruruvor. Diğer neden ise Havaş'ın özelleştırılmesı ıle ışten çıkartı- Ian86kışıvebırmilyar 147 mıl- yon lira "iş kaybı tazminatı" ödenmesıne neden olmak. Yanlış ödeme vapıldığı anla- şılan kışılerden ıkisi parayı gerı ödemış durumda. Diğerlenne ödenen paranın alınması içın sendıka ile vapılan görüşmeler- de. sendıkanın bu paravı taksıt- le gerı ödemeyi önerdığı ancak İş ve işçı Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü'nün bunayanaşma- dıâı belırtilivor. Bakan Aktuna 'dan kadmlara destek İstanbul Haber Servisi - Sağ- lık Bakanı Dr. Yıldınm Aktu- na. kadın haklarının tartışıldığı bir verde demokrasiden söz edılemeveceğini belırttı. Kadı- nı insan. bırey kimlığıvle gör- mek gerektiğinı v urgulayan .Aktuna. cinseüiğı öne çıkarma- nm bıranlamı olmadıgını söy- ledi ve kadınlan siyasete katıl- maya çagırdı. D^•P İstanbul îl Teşkilatı"nın İstanbul Platformu toplantılar dizısinin "Kadının Siyasetteki \eri" konulu toplantıya konuş- macı olarak katılan Aktuna. "Kadın. liberal ekonominin çarkları içinde bir yandan y eri- ni almaya çalışırken bir yandan da kullanıldı" dedi. Tam anla- mıyla özgür ve demokratk bir toplum ıstedıklerini aniatan Aktuna. toplumungeîışmesi ve toplumsal banş içın kadmlara görev ler düştüğünü belirttı. Kadınların daha özverilı. da- ha dikkatli ve duvarlı oldukla- rına ışaret eden Aktuna. kadın şoförleri överek onların çok da- ha az kaza vaptıklannı kaydet- tı. Bakan Aktuna. her ne kadar kurallan erkekler tarafından belirlense de kadınlan sıvasete katılmaya davet ertı. DİSK BaşkanJar Kurulu'nun toplantısına ilişkin sonuç bildirgesi yayımlandı 6 Sosyal Sigorta özerklikle kıırtulıır' İstanbul Haber Servisi - DİSK Başkanlar Kurulu. SSK sorununun. öncelikle kayıtdışı ekonominin kontrol altına alınması ve kurum işleyişinin özerk. demokratik bir vapı>a kavuşturulmasıyla çözülebileceğini belirttı. DfSK Başkanlar Kurulu'nun. salı günü. DİSK'e bağlı Oleyıs'ın Batı Marmara Bölge Şubesi'nde gerçek'leştirilen toplantısına ilişkin sonuç bildirgesini vayımladı. DlSK'ten yapılan yazılı açıklamaya göre toplantıda. ülkedeki somut gelişmeler. zorunlu tasarruf fonu bırıkımlen. Sosval Sigortalar Kanunu'nda (SSK) yapılacak değışiklikler ve sendikal örgütlenmevle ilgili sorunlarele alındı. SSK'nin izlenen vanlış polıtikalar sonucu krize sokulduğu belirtılen bildirgede. "SSK sorununun çözümii. öncelikle kayıtdışı ekonominin kontrol alhna alınması \e kurum işleyişinin özerk, aynı zamanda demokratik bir yapıya kavuşturulmasıyla mümkündür" denıldı. Bu amaçla. işçilere işe başladığı anda kendi bildirimini SSK'ye yapma hakkı tanınması .ve kurum yönetiminde çalışanların tüm örgütlerinın temsili istenen bildirgede. SSK'nin siyasilerden etkilenmemesi ve rasyonel çalışması için özerklığınin mutlaka sağlanması gerektiği vurgulandı. Bildıride. Sosyal Sigortalar Kanunu'nda değişiklik vapılmasına ilişkin çalışmaların. bugüne kadar olduğu gibi dikkatle izleneceği ve kazanılmış hakların korunması için sürdürülen kararlı tutumdan hiçbir şekilde taviz verilmeyeceği v urgulandı. Hazırlanan 100 bin afiş ve 1 milyon bıldirinin tüm işyerlerine dağıtılacağı ve konfederasyon üvesi sendikaların başkan ve vönetim kurulu üyelerinin bu işyerlerinı bizzat ziyaret ederek konuyu işçilere anlatacağı kaydedilen bildirgede, İstanbul ve tzmir'den sonra Edirne, Denizli. Antalva, Ankara. Samsun. Kocaeli. Bursa ve Gazıantep'te "^âğma Yok" kampanyasının gerçekleştirildiği anımsatıldı. 12 Eylüİyasalarının çalışma havatında örgütlenmeyı çok zor hale getirdiği ifade edilen bildirgede. OLEYlS'in Hyatt Regency Otel'deki örgütlenme faaliyeılerinde yaşananlarörnek verilerek işçi sınıfının örgütlenmesini önleyici bu gibi yıkıcı çalışmaların dikkatle izlenmesi gerektiği vurgulandı. Yıkdan evleviniyaktdar İstanbul Haber Servisi - Csküdar'a bağlı Selamsız'da gecekondu- ları >ıkılanyurttaşlar, Refah Partili (RP)t)sküdarBeledivesi'ni pro- testoetmek içın vıkılan evleri ateşe verdi. Yangın. itfaıye ekiplerinin müdahalesi sonucu kısa sürede söndüriilürken. mahalle sakinleri ge- ceyi mum ışıklanyla sokakta geçirdi. Üsküdar Selamsız'da dün ge- ce gergin saatler yaşandı. Hatice Hanım Sokak'ta gerçekleştirilen yıkım sonucu 20 kaçak yapı belediye ekipleri tarafından yıkılınca ço- ğunluğunu çocuklann oluşturduğu yaklaşık 100 kişi. belediyey i pro- testo etmek için yıkılan evlerini ateşe verdi.Refah Partisi'nin yalan- lanndan bıktıklarını ifade eden mahalle sakinleri. 15 yıldıroturduk- lan evlerinin. bir anda yıkılmasını "insafsızlık" oîarak değerlendir- dilerve RP'nin gerçek yüzünün ortava çıktığını söylediler. Gecekon- dusu v ıkılan Ahmet Korkmaz adlı yurttaş. "Bunlannki Müsliiman- lık değil. Biz geçimimizi boyacılıktan. simit satıcılığı gibi işlerden elde ediyoruz. Gücümüz belli. Zoıiukla başımızı soktuğumuz evimi/i ge- ri alıyorlar" diye konuştu. (Fotoğraf: ÖZKAN GUVEN) m» 00 i lıufUu ö^tmenUUe, kuttan&Mik İNGİLİZCE ÖĞRETİMİNDE KALİTENİN ONCULUGUNÜ SÜRDUREN KURUM GÜVENCESİ İLE; / Bajlanjıç orta ve ileri â'izesie genel ingilizce kur$ları • Çeviri, turizm, bankacılık, tıp ve i? ingilizeesi gibi özel amaçlı grup pfogramlan / TOEFl. UCLES (KET, PET, FCE, CAE, CPE) kursları / Ünivemtelerin İngilizce hazırlık îinıfı öğrencilerine muafiyet sınavı kursları / BiitçeBİze, zamanınıza. yatımza ve injilizce düzeyinize uygun programlar DEVRELtR Hafta sonu Haftaİçl 21-28 Eylül / 05-12-19 Ekim 1996 30 Eylül / 07-14-21 Ekim 1996 BAKJRKÖY HatboyuCd. No: 16 Tel: (0212) 570 12 70 572 21 44 KAIHKÖY Altıyol, Vahapbey Sk. Direkli İş Hanı No: 4 Tel: (0216)338 83 10 338 58 47 Ortabahçe Cd. No: 22/1 Tel: (0212) 259 59 15 259 59 72 HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI PKK Başarabilir mi? PKK bugün Türkiye'de ne ise, "Huks" birzamanlar Filipinler'de oydu. 12 bin silahlı militan... 17 milyonluk bir ülkede, en az bir milyonluk bir kesimin etkin desteğı. Yiyecek dahil, çeşitli ihtiyaç maddelerini örgüte sağlayan, "istihbarat" temin eden, gerektiğinde militan yetiştiren bir milyon kjşi. Devlete etkin destek verenlerin sayısı da ancak bir milyon. Tüm Filıpin ordusunun asker sayısı ise sadece 30 bin. Tüm bunlara karşın Huks hareketi amacına ulaşa- madı! Malaya'da komünistlerin en az 500 bin etkin "a- jan"\ar\ vardı. Gündüzleri köylerinde "masum" sivıller olarak yaşamlarını sürdüren, gece olunca ayaklanma- cılarla bütünleşip, her türlü desteği veren, tüm ülkeye yayılmış bir ağ. Ustelik de karşı taraf, sömürgeci ingiliz ordusu. Sonunda ayaklanman/n üstesinden gelen Ingilizler oldu! Nasıl? DYÇ (Düşük Yoğunluklu Çatışma) yöntemleri uygu- layarak! • • * Daha 1962 yılında, ABD Cumhurbaşkanı John F. Kennedy şöyle demişti: "Bu şıddeti bakımından yeni, kökeni bakımından eskı, değışikbırsavaş. Gerillalarca, yıkıcı güç/erce, ka- tillerce yapılan bir savaş. Zaferi, düşmanı savaşı zor- layarak değil, onun takatını keserek veyavaşyavaş çö- kerterek arayan bir savaş... Onu bu koşullar içerisin- de karşı koymak içın, tamamıyla yepyeni ve değışik bir stratejiyı, tamamıyla yepyeni ve değişik bır kuvveti ve bundan dolayı da tamamıyla yepyeni bir askeri eğitı- mi gerektinyor." Türkiye bu gerçeği çok geç anladı. Bu nedenle de, ödenmekte olan bedel yükseldi! 1984'te ilk şiddet gösterijeri patlak verdiğinde. Türk devletı "gaflet" içindeydi. Özal olayı "üç beş eşkıya- nın işi" sayıyordu. Bir DYÇ ile karşı karşıya olunduğu- nun aynmında olan ve buna uygun savaşım biçiminin gereklerini bılen kimse yoktu. Güneydoğu'daegemenolan "gündüz" deviet, "ge- ce" PKK ıdi. PKK saldınyor, devlet savunuyordu. PKK'ce kullanılan yöntemlere uygun, etkili birsava- şırnın mekanizması ancak 1992'de kurulabildi... Ve yi- tirilen zamanı da PKK çok iyı değerlendırdi. • • • Şimdi durum ned/r? Artık "kepenk kapatma" ya da kadın ve çocuklar ön- de, halk katılımlı sokak gosterileri yok. Köşede bucak- ta, savunmasızkonumlardaolanlarayönelik, "vurkaç" eylemleri var. Yabancı askeri uzmanlar, bu durumu "kabul edile- bilir şiddet düzeyi" olarak nıtelendirıyorlar. Ama çok önemli bir yabancı uzman şöyle diyor: "DYÇ sadece askeri güçle ne durdurulabilır ne ka- zanılabilır. Tüm ulusal gucün, çatışmayı yaratan kay- naklar üzerıne uyumlu bir biçımde yöneltilmesı gere- kir." Ve Türkiye henüz bu noktada değil! Gelecekte ne olabılır? Bu savaşımda "kazanma" ve "zafer" gibi kavramlar yok. Eğer konuya çok yönlü yaklaşılmazsa, en başa- nlı askeri çözümler bile "geçıci" olmaya mahkûm! • • • _Yukarıdakı bilgi ve değerlendirmeleri, "Güneydoğu- Düşük Yoğunluklu Çatışma" kitabından aldım. Son gunlerde basının yoğun ilgısinı çeken kitabında, M. Ali Kışlaiı şöyle diyor: "1987 şubatında Uludere'nın Taşdelen köyüne P- KK baskınından sonra gittığımde, köylüler kendilerini bildikleri bilelı köylerıne eşkıyanın ya da kaçakçıların gelip yiyecek ıçecek alıp gıttıklennı, ama devletin ora- ya ancak PKK katlıamından sonra geldiğini söylemiş- lerdi. O güne kadar ancak bir keçıyoluna sahip köye, PKK baskınından sonra, jip geçebilecek bır dağ yolu yapılması gündeme ge/miştı." Kitap önce DYÇ'yi anlatıyor. Dünyadan örnekler ve- riyor. Cumhuriyetin ilk yıllanndaki Kürt isyanlan ile P- KK olayının farkına eğiliyor. 1984'ten bu yana olan ge- lişmeyi çözümlüyor (analız ediyor). Ayrıca sivıl ve asker yetkılılerle, yabancı uzmanlarla yapılan söyleşılere yer veriyor. Yazar, bu çok yönlü incelemesınin önsözünü şöyle noktalamış: "PKK terörünün görünür birgefecek için Türkiye'nin gundeminden kalkmayacağı muhakkak. Çünkü DYÇ kurallarının sadece bir bölümü uygulanmakta. Terö- ristler, diğer suç grupları gibi. kendilerine şu ya da bu sebepten katılacak bir avuç insan bulduklannda ey- lemlerine devam edebiliyorlar. Dünyanın halen yirmi- den fazla yerinde bu tür faaliyetler sürüyor. ingiltere gibi bu konuda büyük deneyim kazanmış bir ülke'bi- le, IRA ile 1969'dan beri mücadelesmi devam ettiri- yor. O halde Türkiye 'nın de bu uzun sürelı mücadele- ye kendinı alıştırması ve olaylara çok yönlü yaklaşma- yı öğrenmesi gerekiyor." DYÇ'yi sadece yetkılilenn değil, gelişmelerden en- dişe duyan herkesin oğrenmesının zamanı geçiyorbile! KESK'in eylem takvimi ANKARA/İSTANBIL (Cumhuriyet) - REFAH- YOL hükümetının. zorunlu tasarruf kesintilerini kaldı- nrken çalışanlann birikim- lerinı ödeme takv imine bae- lamamasını "emek düş- manlığı" olarak nitelendi- ren kamuçalışanları. bugün yapacaklan basın açıklama- sıyla eylem sürecini başlata- caklar. Kamu Emekçileri Sendi- kalan Ankara Şubeler Plat- formu adına dün bir açıkla- ma vapan Naam Alkaya. "Özelleştirme, işten çıkar- malar. sosyal güvenlik ku- rumlannın yokedilmeye ça- lışılması. mezarda emekliİik sorununun dayatılmasın- dan sonra şimdi de zorunlu tasamıflanmızın gasp edil- mesini siyasal iktidar gün- deme getirmiştir" dedi. Çaiışanların birikimleri- nin en iyi şekilde değerlen- dirilmesi gerekirken yüzde 30 faiz uygulandığını kay- deden Alkav a. şöyle konuş- tu: "Ancak. rantiyecilere yüzde 140 faiz verirken.ara- daki farkı rantiyelere. savaş tacirlerine. kapkaççılara hi- be etmişrir. Fonda biriken para 428 trilyon değil. en az 1 katriKon olnıası gerekir- di. Devlet. bu soygunu daha önce oy nanıış. şimdi de ta- sarruf teşvik fonlannda oy- namaya çalışmaktadır. Bu tavır, emek düşmanlığıdır." KESK. evlem sürecini. bugün SSK fşhanı "nda üye- lerın katılımıyla vapılacak basın toplantısıyla başlata- cak. Eylem takv imine göre, 1 ~! ev lülde kamu emekçile- ri sendikalannın Ankara şu- be vönetıcileri ve temsilci- ierinin katılacağı birforum. 21 eylülde kitlesel olarak basın açıklaması yapılırken: 28 eylülde de. hazırlanan di- lekçeler postanelerden top- lu olarak Başbakanlığa gön- derılecek. İşçı sendikalan. demokratik kitle örgütleri ve odaların desteğıyle 19 ekımde mitins düzenlene- cek. İstanbul Kamu Emekçi- leri Sendikalan Şubeler Platformu. KESK'in "zo- runlu tasarruf" adıv la ka- mu emekçilennden kesılen paranın. nemalarıyla birlik- te hak sahıplerine ödenme- si için başlattıklan eylem planını bugün gerçekleştiri- vor. Saat 12.30"da Kadıköy İskele Meydanı ile Aksaray Vletro Meydanı'nda ger- çekleştirilecek eyleme, Tür- kiye'nın bütün il ve ilçele- rinde de kitlesel basın açık- lamafarı vapılarak destek venlecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear