23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
AĞUSTOS 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Necmettin Erbakan'ın, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Tosun Terzioğlu'nu görevden alacağı belirtildi Refah* bühnede el athE M İ > E KAPLAN ANKARA- Vetki Yasasr ile kamu k'urıım ve kurulusjannda kendi kadrolannı oluşturmaya hazırlanan RP. ö.zerk yapıdaki bilim kuruluşlannael aitı. ilk olarak Türkıye Bılinisel \e TekJiık Arastırma Kurumu ıTÜBlTAK) Başkanı Prof. Dr. Tosun Terzioğlunu görevden alacağı belırtilen Başbakan Necmettin Erbakanın. Türkiye Bılimler Akademısi (TÜBA), Atom Enerjisi Kurumu ve Millı Prodükti\ite Merkezı (MPM) personehnın de lıstesıni istedığı bildınldı. Bilım çev relerı. Erbakan'ın. 12 Eylül darbesınin ardından kapatılan Millı Selamet Partisı dönemınde TÜBİTAK üzerindekı projelerinı gerçekleştıremediğine dikkat çekerek, "tstedikleri kadrolaşmayı yaparlarsa. burada temel bilimlerin yerine İslanı iizerine çalışma yapılır" görüşünü dile getırdiler. REFAHYOL'un. devlet kadrolarına kendılerıne yakın isimleri yerles.tirmek amacıyla çıkardığı >'etki Yasası konusunda gözler veto için Cumhurbaşkanı Süleyman Demirele çevrilirken. RP'nin. dını ve tarikat bağlantılı olan öğretım üyelerine yer vermeyen TÜBİTAK'ta büyük değişiklikler yapacağı belirtildi. Başbakan Erbakan'ın TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Tosun Terzıoğlu'nun yerine özel doktoru Prof. Dr. Ali Ğören'ı atamaya hazırlandığı ilerı süriilürken. TÜBA. MPM ve Atom Enerıısı Kurumu'nda da operasyona hazırlandığı kaydedildı. TÜBİTAK ^e TÜBA'nın üye seçımlerinde tarikat bağlantılı bilım adamlannı reddetmesinin şeriatçı çevrelerin büyiik tepkısine yol açtığına dikkat çeken bilim çevrelerı. şu deûerlendirmeyi yaptılar: "Erbakan. ne \1SP-CHP hükümetinde ne de I. ve 2. nıilli cephe hükümetlerinde kendilerine bağlı olduğu halde bu kııruıııa bütiin uğraşlaruıa karşın diş geçiremedi. TÜBİTAK. bugün 1600 kişilik istihdanı olanağı ve AR-GE teş,vikleri mekanizmasındaki son sii/ sahibi konumuvla RP'nin va/geçenıeveceği bir büvük ve etkili kurumdur. TİBİTAK'ın, kadro ve kauıaklann ötesinde çağdaş bilim ve teknolojilerin kendi kadrolarınca da vapılabileceği iddiası açısından RP için simgcsel ve ideolojik bir önemi vardır." TÜBlTAK'ın. AR-GE projelerının desteklenmesı. yurtdışına burslu öğrenci gönderilmesi ve temel bilimler alanında yapılan araştırmalarla saygın bir kurum olduğunu vıırgulayan bilım çev relerı. "Eğer bu kurum. RP ideolojisini savunan kişilerin eline verilirse. burada temel bilimler >erine İslanı bilinıi üzerinde çalışma vapılır. Tıp, matematik. fizik ve kimvanın yanına ilahivat da eklenmek istenecektir" görüşünü dile getırdiler. TÜBİTAK'ın çalışma alanı TÜBİTAK. temel bilimleralanında. temel ve uygulamalı araştırınalar vapmak ve yapılmasını özendirmek amacıyla l%3 yılında kuruldu. Bu çerçevcde y urtdışına yüksek lisans ve doktora eğitimı iizerine burslu öğrenci göndercn TÜBİTAK, heryıl ortaokul ve liselerden seçılen öğrencılerle uluslararası bilım olimpiyatlarına katılıvor. TÜBİTAK venlerıne göre 1995 yılı itıbarıyla yarışmalara başvuran 3 bin 269 öğrencıden 29O'ı desteklendi. 1968 y ılından beri matematik. fizık. astronomı. kimya. biyoloji. biyoteknoloji. bılgısayar. elektrik. endüstn. makine. uçak, kimya. çevre, meteorolojı. maden. petrol. nükleer. tekstıl. ziraat. orman. tıp, eczacılık. veterinerlik ve mimariık alanlannda 741 öğrenci. burs verılerek v urtdışına doktora eğitimine göndenldı. Kurum. ıkili anlaşnıalar uyannca da. NATO ülkeierine burslu öğrenci göndenrken. Almanya. İngıltere ve Macaristan ile bilımsel değışım burs programı uvguluyor. Kurumun. Kudüs İbrani Ünıversitesi ile de bilımsel ışbırliğı burs programı bulunuvor. 1 6 ÇOCUK \ARGILANIYOR Manisa davasında tahliye yok • İzmir DGM'de dün saat 11 .OO'de başlayan duruşmada. sanık avukatlan müvekkillerinin fiziksel vepsikolojik durumlarının bozuk olduğunu söyleyerek tahliyelerini istedi. Mahkeme heyeti, işkence iddialanna ilişkin asıl belgelerin gelmediği gerekçesiyle bu istemi reddetti. Duruşma eksik belgelerin tamamlanması ve kanıtların incelenmesi amacıyla 10 Eylül 1996 tarihine ertelendi. İZMİR (Cumhuriyet son verilmelidir. Geç kalan Ege Bürosu)- DHKP-C ör- gütü adına faaliyette bulun- dukları savtyla Manisa "da gözaltına alınan ve işkence ,gören 7 si tutuklu İ6 çocu- ğun DGM'deki dünkü du- ruşma.sında avukatlan n tah- liye istemi reddedildi. Manisa'da gdzaltma alın- dıktan sonra işkence gör- dükleri belirtilen sanıkiann avukatı ve İzmır Barosu es- ki Başkanı Volkan Alpos- kay. sanıkiann çocuk mah- kemelerinde yargılanmaları gerektigini belirterek, "Bun- dan sonraki davalara girnıe- yecegiz ve "savunma hakkı- mızı kullanmama' görıişü- müzü değerlendireceğiz" dedi. DGM'nin basına kapalı dünkü oturumunda polis yo- gun gü\ enlık önlemleri aldı ve gazeteciler DGM binası- nın dışında tutularak içeri sokulmadı. CHP II Başkanı Osman Özgüven. medya temsilcilerinin ıçerı alınma- masını eleştırerek. ~Bir mafya babasının duruşması olsav dı gazeteciler adeta ^ağııianarak duruşmalara '«lınırdı. Adalet sistemindeki ÎMJ çarpıklık veçifte standart Türkiye gerçeğini en iyi bi- ^imdeortaya koyuyor. Ceza- İ£vinde zor koşullar altında A-aşavan çocuklar bir an ön- •ce tahliye edilmelidir. Psiko- lojik ve fiziksel rahatsızlık- İ|an her geçen giin artmakta- Uır. Bu işkenceve artık bir adalet. adalet değiklir" de- di. Duruşmayı izleyen CHP İzmir Milletvekilı Sabri Er- güJ de sanıkiann çoçuk yaş- ta olduklarına dikkat çeke- rek. "Çocuklardan .VI.G. (14)şiddetli böbrek rahatsı/- lığı çekivor. A.M.B. (17) ce- zaevinde iki kez bileklerini kesti. 8 dikiş atıldı. Bu çocuk- ların tahliye edilmesi gere- kir. Vargılanacaklan mah- keme ise cocuk mahkemele- ri olmalıdır" şeklinde ko- nuştu. Edinilen bilgiye göre, iz- mir DGM'de dün saat 11 OO'de başlayan duruşma- da. sanık avukatlan müvek- killerinin fiziksel ve psiko- lojik durumlarının bozuk ol- duğunu söyleyerek tahliye- lerini istedi. Mahkeme he- yeti. işkence iddialanna iliş- kin asıl belgelerin gelmedi- ği gerekçesiyle bu istemi reddetti. Duruşma eksik bel- gelerin tamamlanması ve kanıtlann incelenmesi ama- cıyla 10 Eylül 1996 tarihine ertelendi. Mahkeme daha önce. sa- nıklardan RA. (17). Abdul- lah karakaş ve Bora Şe- nol'un tutuksuz y argılanma- bina karar vermişti. İlk du- ruşmada ise Hüseyin Kor- kut, Jale Kurt. M.Â., S.T. v e Ö.Z. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmışlar- dı. DGM'de halen 7 sanık tutuklu olarak varsılanıvor. pİSK'ten |\BD Hayatmasına Jtepki ^ Istanbul Haber Senisi - : T)İSK Genel Sekreteri Kemal £)avsal. ABD'nın hükümetin tJış polıtıkasına rnüdahalesını ^küstahça birguişim" olarak 9eier)endırerek. "Bu hakkı kendilerinde görmektedirler, fiinkü vıllarca 'Çekıç Güç'e 4a\ r' diyen. kovacağız' di- yen. ABD'ji şevtani güç ola- rak niteleyen bir parti iktida- ra gelince politikasını ABD'nin başkanlık seçimleri- ue şöre değiştirebiJmiştir" de- 3ı. DİSK Genel Sekreteri Ke- Jna Davsal. dün vaptığı açık- larrada Türkıye'nın emper- yaz.ızmın işgaîıne karşı savaş Vernış bir ülke olduğunu be- Jirtrrek. "Ancak sivasi ikbal içİDher şevi göze alanlar. müt- ttfh olmayı bağımlı olmak ola-ak değeriendirenler nede- t»iu> bugiin artık Türkive Cİınhuriveti hükümetlerinin v afjcakları dış geziler bile V>a.hinton'da değerlendirilir î>lmıştur. ABD. Türkive'nin tli)X)lirikasına ve hatta iç po- lirilasına müdahale hakkını Wn]ilerinde görmektedir. Bu raalkı görmektedirler çiinkü yıllırca Çekıç Güç'e hayır' dihiı. 'kovacağız' diyen. X K ' ) i şeytani güç olarak ni- îteleen bir parfi iktidara ge- tfint1 politikasını ABD'nin erine göre de- dedı. nsıcak Yüksek oranda deniz kirijliği görû'len İstaııbul'da insanlar, denize gırmeje devam ediyor. Sarayburnu sahillerini dolduran İstanhullulara kolibasili vı/ «elivor. Dün de ağustos sıcağından bunalan çocuklar her tiiıiü tehlikeyi göz önüne alarak Saravburnu'nun serin sulannda kulaç attılar. Meteoroloji yetkilileri İstanhul'u tesiri altına alan sıcak havanın hafta bo> unca etkili olacağını belirterek şunlan söylediler: "İnsanlan be/diren sıcak havanın >anı sıra > ükselen nem oranlan. Dün nem oranı vüzde78*e kadar tırmandı." L zmanlar, sıcakiara karşı vücudun terlemey le biıiikte su kaybına uğradığını beİirterek. özellikJe kalp hastalannın öğle saatlerinde dışama çıkmamasını istediler. ( zmanlar. su kav bına karşı gün bo> unca su ve meşmbat içilmesinin vararlı olduğunu belirttiler. iFotoğraf: PINAR ARAT) Türk TelekomMa milyarlık vurgun RECEPBLLL'T K.AVSERİ - Kayseri'de faalivet gösteren bireczanenin; Posta İşletme Başmüdürlüğü ve Türk Telekom'u sahte reçete. fahiş fiyat ve reçeteler üzerinde yapılan tahrifatla mıl- varlarca lira zarara uğrattığı iddia ediliyor. llaç yolsuzluğunu soruşturan Posta İşletme Başmüdür ^t'ardımcısı Bülent L'ğurtepe, söz konusu eczaney e y apılan fazla ödemenın ge- ri tahsil edildiğinı sövledı. Kayseri'deki ilaç yoîsuzluğu. Posta İşlet- me Başmüdürlüğü ve Türk Telekom yetki- lılerinın artan şıkâyetler nedeniy le reçete ve evrak üzerinde vaptığı inceleme sonucu or- taya çıktı. İki kurunıda rnüfettişlerceyapılan ilk soruşturma sonucunda. Hasçalık Eczane- si'nin, sahte reçete. reçete üzeriade yapılan tahrifat ve fahiş fiyat uygulaması yoluyla • Kayseri'deki ilaç yoîsuzluğu. Posta İşletme Başmüdürlüğü ve Türk Telekom yetkililerinin artan şıkâyetler nedeniyle reçete ve evrak üzerinde vaptığı inceleme sonucu ortaya çıktı. Müfettişlerce yapılan ilk soruşturma sonucunda, Hasçalık Eczanesi'nin. sahte reçete. reçete üzerinde yapılan tahrifat ve fahiş fiyat uygulaması yoluyla kurumu ilk belirlemelere göre yaklaşık 10 milyar liralık bir zarara uğrattığı öne sürülüyor. kurumu ilk beîirleınelere göre yaklaşık 10 mılvar liralık bir zarara uğrattığı öne sürülü- yor. Olayı soruşturan Ba^müdür Yardımcısı Bülent Lğurtepe, Hasçalık Eczanesinin 10 yılı aşkın bir süreden ben PTT'\leanlaşnıa- iı olarak çalıştığını belirterek. -Yaptığımız ilk araştirmaya göre söz konusu eczaneve I994'te 1 mif>ar300 mihoniuk. 1995'te4.5 milyarlık. buy ılın ilk5avında ise3 milvar2(MI nıihon liralık ilaç bedeli ödendiği saptandı. Araştırmamız yıllara göre tüm reçeteler tek tekele alınaraky ürütülüvor. Bu araştirmaso- nunda l996vılımnilkSayındakurumumuz- dan benzer volla alınan 2 miKar300 miKon lirayı Hasçalık Eczanesi'nden geri aldık. Di- ğer yıllara dönük araştırmamız da, Eczacı- lar Odası'yla biıiikte oluşturduğumuz bilir- kişi komisyonu gözetiminde yürütülüvor" dedi. Ha^çalık Eczanesi yetkililerinden Emin Hasçalık. kasıtlı birçekilde'haksızve- re para almadıklarını öne sürdü. Hasçalık. "Niçin 2 milyar 300 ınilyon geri ödeme >ap- tınız" sorusuna "Bazı reçeteler külrür reçe- te olduğu için.yanlışlıkyapılmışolabilirf1 di- ye vanıt verirken. Kayj.eri Eczacılar Odası Başkanı Osman Küçükçakmak. "Bu iki ku- rumun 30 eczaney le anlaşması v an Ancak ne ilginçtir ki. 29 eczanenin sattiğı ilaç. Hasça- lık Eczanesi'nin sattığı ilaç oranına ulaşmı- yor" dedı. Posta İşletme Başmüdürlüğü ve Türk Telekom yetkilileri ile Kayseri Eczacı- lar Odası uzmanlan. Hasçalık Eczanesi'nın son 3 yılhk reçeteleri üzerinde araştırmala- rını sürdürüyorlar. Yetkilileraraştırmanın di- ğereczaneleri de kapsavacak şekilde geniş- letıleceğinı bildirdiler. Posta jşletme Başmü- dürii VıldızOztürk'ünyıllıkizındeoluşu ne- deniy le başmüdürlüğe vekâlet eden Başmü- dür S'ardımcısı Mustafa Ku/ulu. olayı tıtız- likle soruşturdııklarını belirterek kurum içe- nsınde eczane ile ışbirliğı yapan kişılerin olup olmadığmın da araştınîdığını söy ledı. 'Servet'i astsubay Yusuf öldürdü' OMER VL'RTSEVEN S.\RIGÖL-Sangöl ilçesıne bağ- lı Bahadırlar Köyü'nde jandamıa- nın sağlam götürüp ölü getırdıği Servet Süriicü'nün ölümüyle ilgili gazetemize konuşan dayısının oğlu Hasan Portakal. "Senet'i astsubav Vusuf Bilge öldürdü" dedi. Olayın en \akin tanığı olan Portakal. Ser- vet'ın önce bir çavuş ve ıkı er tara- fından kendisınin gözü önünde dö- vüldüğünü belirterek "Daha sonra astsubav YusufBilgeelindekiG-3tü- feğinin dipçiğiyle Servet'in ensesine vurdu. Bu darbeden sonra Sert et fe- nalaştı. Avağa kalkamadığı için de sürükleyerek arabaya bindirip gö- tiirdüler'" dedi. Jandarmanın kendisinı tehdit et- tiği için bugüne kadar sustuğunu. ancak büv ük bir v icdan azabı çektı- ğıni. bu nedenle olav ı anlatmava ka- rar verdığıni belirten Portakal. "Ola- yın en canlı şahidi benim. Baskı ve tehdit alhndavım. Bana bir şev olur- sa bundan jandarma sorunılııdıır" dedı. Portakal. ola_\ gecesını şöyle anlattı: "Ben Avdere vöresinde ko- yun otan>ordu/iı. Gece yansı jan- darmalar vanınıı/a geldiler. Daha önceden Senet'i dö\ müşler. Bu v üz- de Servet çok bitkin göriinüvordu. Elleri kelepçelndi ve a\akta dura- cak hali yoktu. Bir süre sonra Ser- vefi tekrar döv mev e başladılar. Ser- \et,"Benınıbır>uçumyok. bu kadar ezıyet veter' divc feryat edivordu. Davak devanı edince Senet avağa kalkıp kaçmak istedi. Bunıın üzeri- ne Yusuf Astsubav elindeki G-3 fü- feğinin dipçiğivle saldırdı. Dipçik Senef'in ensesine gelince sersemle- di." Dıpçık darbeMiıden sonrajandar- malarııı Ser' et'ı dövnıeyı bıraktık- larını jıılatan Hasaıı PortakaL ast- Mibayın yaııına gelerek "Bunun işi bitti. Dakikalar savıvor" dediğinı belırttı. Jandamıalann hıçbirşey olmamış gibi davrandıklanna dikkat çeken Portakal. daha sonraki gelışınelen üöy leaktardı: "Astsubav bana, 'Dıp- çik siııir damarına denk geldi. Faz- la yaşamaz. Daha önce benim böv- le bırkaç olav ıın oldu Kalp krizi di- ye üeçıştirdik. Zaten dipçik plastık. izilalmaz. kimse de bilmez. Aıııa >en sesinı çıkarnıa' dedi. O an çok korktum. Gerçekten Servet. astsu- bav ın dediği gibi kendinden geçmiş. van bavgın bir haldeydi. Ben deölü- mıinc tanık oluvordum. Anıa elinı- den bir şev gelmivordu. Çünkü beni onun vanına yaklaştırmıvotiardı. Yusuf Astsubav hemen telsizle ara- bay ı çağırdı. Bir süre sonra araç gel- di. Astsubav. askeriere, Ellerınden. kollarından tutuıı. araca atın' diye emirverdi. Banada Ağzını ^ıkı tut. voksa karışmam' dediveçekipgitti- İer." Savcılıktaki ifadesinde korktu- ğundan bunlan anlatamadığını, yö- rede herkeMiı ^'ubufastsubavdan çe- kindığinı belirten Portakal. "Ancak bu anlattıklarımın aynısını mahke- mede de anlatacağım" dedi. Astsu- bav Yusuf B'lge'nınyöredeyıllardır baskı ııvguiadığı. diledığı evi ya da ışyennı dıledıği zaıııan basarak ara- dığı öne sürülürken olaya sivasi par- tiler ve Insan Hakları Derneği'nin de el kovduiîii bıldirıldı. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Eski ve Yeni Demirel Olayı 12 Eylül döneminde Ecevit'ten dinlemiştim. Artık 12 Mart dönemınin sonları yaklaşmıştır. Mec- lis yeni cumhurbaşkanını seçecektir. Ve Genelkur- may Başkanlığı görevınden acele ayrılan Faruk Gür- ler, cumhurbaşkanlığına aday olmuştur. Meclis'in etrafı askeri araçlarla, koridorları da yük- sek rütbeli subaylarla doludur. Orgeneral Gürler or- dunun "gayri resmi" adayıdır. CHP grup kararı alarak oylamaya katılmaz. Bunun üzerine AP'ye de cesaret gelir. Gürler seçilemez. Akşam Ecevit Genelkurmay'dan aranır. Ertesi sa- bah Genelkurmay'da olması istenir. Rahşan Hanım küçük valizini hazırlar. Yarı-askeri dönem bitmemiştir. Yolculuğun nereye kadar uzaya- cağı bilinmez. Ama beklenilenin tersi olur. Ecevit genelkurmay başkanının makamında, tüm üst düzey komutanla- rın hazır bulunduğu bir ortamda, büyük saygı görür. Kendisinden konunun "orduyu daha fazla yıpratma- dan kapatılması için" yardımı istenir. Fahri Korutürk'ün cumhurbaşkanı seçılmesine kadar uzanan bu süreci, Ecevit daha sonra şöyfe de- ğerlendirmiştir: "Önü açık olan ordu yoluna devam eder. Ancak bir engel çıktığında durur ve bir durum değerlendirme- siyapar... 12 Mart'ta bu f/rsatı bızorduya verdik. Ay- nı şey 12 Eylül'de de yapılabilseydi, belki birçok olumsuzluk önlenebilirdi!" • • • Şimdi önü açık olan ordu RP. ÂNAP çelişkili yapısı ve stratejik hatalar zincirinin sorumlusu önderi ile güven vermiyor. DYP -hırslı bir bayanın eteğine takılmış- giderek bir çıkar partisine dönüşmüş. eriyor, CHPAIevi tabanmı da yitirme teh- likesi içinde, barajdan hızla uzaklaşıyor. Fazla "ince" politikaları kitlelereanlatamayan, par- tileşmeyi bir türlü içine sindiremeyen DSP'den düş kırıkhğına uğrayanlar var... Bunlar bir tahmin değıl. Hükümetin kuruluşundan sonra yapılan kamuoyu yoklamalannın ortaya koydu- ğu bir gerçek. Erbakan ve arkadaşları ise bunun farkında ve per- vasız. Basına sansür ve gözdağı... Adalet Bakanlığfnda, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş çapta bir atama hazırlığı. Yolsuzlukların üzerine giden savcılara sür- gün... Sırf Atatürk Kültür Merkezi'nin karşısına cami yapabılmek için, Koruma Kurulu gibi özerk kurumlar üzerinde yoğunlaşan baskılar... Islam doruğunda -Türk kadın milletvekillerinin ye- rine başörtülü RP'Iİ bayanları geçirebilmek için- gi- rişilen düzenbazlık ve zorbalıklar... Ve son olarak -başta TÜBİTAK olmak üzere- şim- diye kadar sızamadığı bazı "özel ve özerk bütçeli" ka- mu kuruluşlarını ele geçirmek için acele ile Meclis'ten geçirılen Yetkı Yasası... 1600 kişilik iş olanağı, 4 tril- yonluk bütçesi ve Ar-Ge teşvikleri mekanizmasında son söz sahibi olan TÜBİTAK, şimdi RP'nin öncelik- li hedefleri arasında... Daha hükümet olunmasının üzerınden birkaç haf- ta bile geçmeden yapılanlar bunlar! Görünen köy kılavuz ister mi? Bu kadar hızla bek- lenmese bile, tüm bunlarda hayret edecek bir yan var mı? Işte bu noktada asıl soru ortaya çıkıyor: RP'nin pervasızlıklarına kim dur diyecek? RP'yi de demokrasiyi de bir uçuruma doğru sürüklenmekten koruyacak olan engelı kim oluşturacak? RP'yi "durum muhakemesi"ne kim zorlayacak? • • • Ve bu yaşamsal sorunun yanıtını ararken, karşımı- za "Yeni Demirel" çıkıyor. Anayasa Mahkemesi'ne "cumhu>-;yefç/"atamalar yapan... 19 Mayıs Üniversitesi benzeri bazı örnekler- de kafalarda soru işaretleri uyansa da: Özal'ın tari- kat yurdu haline getirdiği birçok yeni ünıversiteyi kur- tarma çabası içine giren... Çağdaş sanata ve sanat- çıya, çağdaş yaşamasahip çıkan...Laiklikle. demok- rasi ile. sivil toplumla ilgili doğru tavırlar takınan bir Demirel. Rejimi ve devletin temellerini yıpratacak tutumla- rın -hükümetten bile gelse- karşısında olacağını yük- sek sesle yineleyen bir Demirel. Açık söylemekte sakınca yok: Orduya, "Merak et- meyin, ben gerekeni yapanm!" mesajını veren bir Demirel... Sayın Cumhurbaşkanı 'nın -özellikle Çankaya'ya çık- madan önceki- geçmiş hatalarını elbette ki unutmu- yorum. Ve yeri geldikçe bu köşede anımsatıyorum. Ama örneğin... Anayasa Mahkemesi ipta) edene kadar "malı götürmek", devletin "ıçten fethini" hız- landırmak hesabı ile hazırlandığı belli olan Yetki Ya- sası karşısında, Yeni Demirel'in "dur" demesini bek- liyorum. Ve Yeni Demirel'in tarihsel bir görevle karşı karşıya olduğunu düşünüyorum! RTUK Kablolu yayuı için yöııetıııelik hazarlandı HÜLVA K.ARABAĞLI ANKARA - Radyo ve Televizyon Cst Kurulu (RTÜK.). lisans ücretinin televizyon kuruluşlan için 5 milyar, radyo istasyonla- rına 500 milyon olarak be- lirlendiği "Kablolu \a>ın \önetmeliği*'nı hazırladı. RTüK. kapatma \e Nansür hükümleri nedeniyle hedef olan ilgili yasada bazı deği- şiklikler yapılması konu- sunda yayıncı kurulu^lar- dan öneri istedi. RTÜK. yayııılarını kablo aracılığıyl'a ileten ya da iletmek isteyen özel tele- vizyon ve radyo kurulu^la- rına yasal ya> ın hakkı tanı- yan yönetmeliğini çıkardı. Yönetmelik uyannca. ku- rııluslar talep ettikleri li- san:> tipinı belirten bir baş- vuru metııı dolduracaklar. İdari. malı veteknikko^ul- larını aynntılı bıçimde bil- dirmekle yükümlii kılınan yayıncı kurulu^lardan özel televizyonlar 5 milyar lira. radyolar 500 milyon lira li- sans iıcretı ödeyecekler. RTÜKvetkilıleri.kablo- dan yapılan yayınların de- netiminin kendılerinde. iş- letmesinin Türk Tele- kom'da olduğunu anıınsa- tarak kuruhışiarın prog- ramlannı Türk Telekom'un belırlediği vadagösterece- ği alanlara ulaştıracaklan- ın bildirdiler. Yönetmelı- ğiıı yürürlüğe gırmesinin ardından yayın lısansları- ııııı hemen veriieceğini be- lirten yetkililer. "İlk resmi kimlik kabloda başlatıla- cak" dediler. RTÜK. kapatma ve san- sür hükümleri nedeniyle ağır ele;;tiriler yöneltiien 3984 sayıhözef Radyo ve Televızyon 'tasasrnda ba- zı değişiklikler yapılması amacıy la kolları sıvadı. \a- ymcı kuruluşlara bir yazı gönderen RTÜK. değisik- lik istenen nıaddelerin sı- ralanmasıııı ve yeni diizen- lenıe konusunda bilgı ve- rilmesıni önerdi RTÜK. göndenlecek bılgıler işi- ginda kendi süzgecınden geçireceği değerlendırme- leri. deüişiklik ta>laOı bıçı- minde~TB\l\l öjtîkaıılı- ğı'na sıınmayı p{flıtİ\or.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear