Catalog

Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Beritı Nadi Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç # Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkava 0 Yazıişleri Müdürlerı: Ibrahim Yıldız (SorumluL DinçTa\anç 0 Haber Merkezi Müduru Hakan kara 0 Görsel Yönetmen Fikret Eser Dış Haberler: Şinasi Danışoğlu 0 İstıhbarat: Cengiz Yddırım 0Ekonomı. Bülcnt kı/anlık 0 Külıür Handan Şenköken 0 Spor: Abdülkadir \ ücelman 0 Makaleler: Sami Karaören 0 Duzeltme: Abduliah Yazıcı 0 Fotoâraf- Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgi-Belge Edibe Suğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Ya>in Kurulu. İlhJUi Srtçuk (Bajkan I. Orhan Erinç, Okta> Kurtböke. Hikmet Çetinka) a, Şükran Soner, Ergun Bakı, Dinç Ta\anç. İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balba\. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı.MustafaBalbay 0HaberMüdunı. Doğan Akın Atatürk Buh an No 125.Kat:4. Bakanlıklar-^nkaraTel 4195020 (7 hat). Faks: 4195027 0 Izmır Temsılcısı: S«rdar Kızık, H. Zıya Blv. 1352 S. 2 3 Tel. 4411220. Faks: 44191 P 0 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu. InönüCd 119S No 1 Kal 1. Tel" 3522550. Faks. 3522570 Müessese Müdüra. Erol Erkut • Koordınalör Ahmet Korulsan • Muhasebe: Bülent Yener 9 tdare. Hüseyin Gürer 0 İşletme Önder Çelik • Bılgı-tşlem: Nail İnal • Bılgısayar Sıstem Mürüvet Çiler MEDYA C: • Yonetım Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gülbin Erduran • Koordıoator Reha Işıtman # Genel Mudûr Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 (P 53 - 51395 80-5I3846O6I.Faks 5118466 "\ jwınla>ai] M B a s a n : Y e n G . n H ı b e r Aıan^j. Basın \e Yavmcıhk A Ş " T u r k o c a g ı C j d 5 9 4i Cağakiğlı. 34:-J4 i f l ' P K 2A(< Ktanbul fel (0 212ı 512 05 »5 (20 hat) Faks (0 212ı 513 »5 5AGUSTOS1996 İmsak:4.15 Güneş: 5.57 Öğle: 13.17 Ikindi: 17.08 Aksam: 20.24 Yatsı: 21.59 Çek dağcı Erciyes'te öldii • KAYSERJ(AA)- İErciyes Daâı'na zirve "tırnıanışı yapmak isteyen Çek dağcı. yuvarlanarak öldü. Yetkililere haber vermeden Erciyes'e tırmanışa geçen, Çek uyruklu dağcı Martın Zeman (22). 3 bin metre yükseklikteki Şeytan Deresi me\kiinde yuvarlanarak hayatını kaybetti. Dagcının. kayak mılli takımı antrenörlennden Fehmi Polat tarafından bulunan cesedi. Gençlik ve Spor tl Müdürlüğü kurtarma ekiplen tarafından aşağıya indirilerek. Kayseri Devlet Hastanesi morguna konuldu. Alman turistten ilanlı teşekkür • BODRUM(AA)- Türkiye tatili sırasında midesı delinen Alman turist Klaus Wagner. kendisıne kan \ererek yeniden yaşama dönmesini sağlayan otel işçisi Ismail Karataş'a. ülkesine dönüşünde verdiği gazete ilanı ile minnettarlığını belirterek teşekkür etıi. Karataş'ın Türkiye'de hasta yatağında nöbet tuttuğur.u belirten VVagner. ilanında. "Ismail'ın. bu zor anımda bana yaptığı iyiliği asla unutamayacağım" diyerek. minnet duygulan ve şükranlannı dile getirdi. Jagger, film sektöründe • LONDRA(AA)- Efsanevi Rolling Stones topluluğunun şarkıcısı Mick Jagger'ın. Hollyuood'da film yapımcılığına soyunduğu ve 5 yıl içinde dev bütçeli 13 film çekmeyi hedeflediği bildirildi. The Sunday Times gazetesınin haberine göre. Mick Jagger"ın ortağı Victoria Pearman. iinlü şarkıcının geçen hafta "Tania" ısimli aşk filminde Che Guevera rolünü oynaması için Ispanyol Antonio Banderas ile görüşmeler yaptığını belirtti. Mick Jagger'ın aynca, Harrison Ford ve eski arkadaşı Jack Nicholson ile de temasa geçtiğini belirten Pearman. Jagger'ın projeleri arasında, '"Enigma" ısimli birkara mizah filmınin de bulundugunu kaydetti. Sağlık denetimi • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)- Sağlık Bakanlığı'nca yapılan denetimler sonucunda, kurallara uygun olmayan 126 özel poliklinik. muayenehane ve laboratuvar kapatıldı. Sağlık Bakanlığf nca. temmuz ayından itibaren. özel poliklinik. dispanser ve laboratuvarlara yönelik denetimler başlatıldı. Tabela. dizayn. binanın uygunluğu. bulunması gereken standart personel ve cihaz konularında 3 bin 79 kuruluşta gerçekleştinlen denetımlerde. 126 kuruluş kapatıldı. Kadınların menopoz sorunu • ANKARA (ANKA)- Sigara ve alkol kullanımının erken menopoza neden olduğu bildirildi. Menopoz dönemindekilere kemik erimesinin önlenmesi için egzersiz yapılnıası önerilirken düzenli beslenmenin dönemin atlatılmasmda yararlı olduğu belirtıldi. Dr. Neslihan Seçkin. menopozla ilgili olarak yaptığı açıklamada, menopoz y aşının toplumda ortalama 48 civarında olduğunu söyledi. Babaeski Festivali • BABAESKİ (Cumhuriyet) - Türkiye'nin tek tarım festivali olan ve bu yıl 26.'sı yapılan Babaeski Tanm Festivali önceki gece şarkıcı Sibel Can'ın konseriyle sona erdi. Babaeski Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı işbirliğı ile gerçekleştirilen sünnet düğününde 30'a yakın çocuk sünnet edilirken geleneksel festival evlenme düğününde iki genç festival komitesi tarafından yöre örf ve âdetlerine göre evlendirildi. Uzmanlar para için insanlann kıyasıya dövüştürüldüğü programm ekrana gelmesine karşı atv'de bin dolarbk ^TatemTKEREM 1LGAZ Radyo Televizyon Üst Kurulu \a\ın İzlemt L>cyt-ı ieııdirme Dairesi Başka- nı Latif Okur, bu programla ilgili kendilerine çeşitli şikâyetler geldiğini be- lirterek "Haarlanan raporu üst kurula ilertik" dedi. Programm yapımcıla- n Ahmet Sönmez ve Doğan Kılıç, eleştirilere katılmadıklannı. i\i bir prog- ram hazırladıklannı öne sürdiiler. Kasımpaşa'da bir televizyon stüd- yosu. Dövüşçüler minderde kıyasıya birbirlerine yumruk ve tekme atarken, sey irciler çılgınca bağınyor. Biraz son- ra dövüşçülerden biri yere düşüyor. Yere düşenin ağzı. burnu kan içinde. tki güzel kadının arasında duran "Sen- sei" (Hoca) dövüşçülerden birinin oyu- nu tamamlayamayacağı için dövüsün son bulmasını istiyor. Yukanda anlattığımız sahnelerdört haftadır atv 'de pazar geceleri gösteri- len "Tatemi" programında yer alıyor. Her hafta kazanana bin dolar ödül ve- rilen yanşmada. dövüşçüler parayı al- mak için savaşıyorlar. Uzmanlar, prog- ramm içerisinde yer alan şiddet sah- nelerinin gerçek olması nedeniyle özel- lıkle küçük çocukların olumsuz etki- lendiğini belirtiyorlar. Tatemi programını değerlendiren Sosyolog Zeki Coşkun. "Bu bana 1929- 30 ekonomik krizj sırasında ABD'de bir dans yanşmasını konu alan 'Atla- n da Vurarlar" filmini anımsatıyor. Bu- rada saatler boyunca dans eden insan- lann avakta kalma miicadeleleri anla- tılıyordu" dedi. Zeki Coşkun, Türki- ye'de son yıllarda şenlik ve şiddetin iç • Sosyolog Zeki Coşkun, pazar geceleri yayımlanan Tatemi programında şiddetin bir şenlik havasında gösterildiğine dikkat çekerek, bu sahnelerinin çocuklan olumsuz etkileyeceğini belirtti. Psikiyatrist Doç. Dr. Serdar Serdaroğlu da bu tür programlann, çocuklann, şiddeti erkek olmanın şartı gibi görmelerine yol açtığını söyledi. içe yaşandığını belirterek şiddetin bir şenlik biçiminde gösterildiğine dikkat çekti. atv'de gösterilen Tatemi progra- mının da bunun bir ömeği olduğunu vurgulayan Coşkun. yanşmanın Roma İmparatorluğu dönemındeki gladya- törlerin hayatta kalma savaşına benze- tilmeye çalışıldığını belirtti. Fiziksel var oluşun, maddi var oluşa dönüştüğü programda belirli kurallara dayanma- masının yanlış olduğunu kaydeden Coşkun, programm varoşlardaki çocuk- ların günlük hayatlarında zaten var olan şiddeti körüklediğini söyledi. ^ençler etkileniyor' Psikiyatrist Doç. Dr. Serdar Serda- roğlu ise gençlerin şiddet uygulayan kı- şileri bir özdeşim modeli gibi görüp et- kilenmesinin toplumda olumsuz so- nuçlara neden olacağını söyledi. Ser- daroğlu, gençlerin ebeveynlerini özel- likle TV'den izlediği şiddet gösterisi yapan kişilerin yerine oturtmaya çalış- tıklannı belirterek. zaman zaman düş kmklığına uğradıklanna dikkat çektı. Serdaroğlu, bu programlann en bü- yük zararlanndan birisinin de çocuk- lann şiddeti erkek olmanın şartı gibi görmeleri olduğunu vurguladı. Ü kurula iletildi' Radyo Telev izyon Üst Kurulu Yayın lzleme Değerlendirme Dairesi Başka- nı LatifOkurda bu programla ilgili ken- dilerine çeşitli şikâyetler geldiğini be- lirterek "Hazırlanan raporu üst kuru- la ilettik"dedi Programm asıl fikrinin programda Sensei olarak yer alan milli karateci Do- ğan Küıç'tan geldiğini anlatan yönet- men Ahmet Sönmez. günde yaklaşık 80-100 müracaat aldıklarını bildirdi. ts- tanbul'da bulunan 3 bine yakın karate kursunun kendi becerilerini göstermek için programa katılmaya çalıştıklannı anlatan Sönmez, sadece paranın prog- rama katılımı etkilemediğini vurgula- dı. Program sırasında yaralananlar için sürekli doktor bulundugunu belirten Sönmez, dövüşçülere programa katıl- madan önce bir kontrat imzalattıkla- nnı ve yaralanmadurumunda sorum- luluğun dövüşçülerde olduğunu söy- ledi. Programa katılma koşullan içe- risinde dövüşçülerin en az 2 yıldır li- sanslannın bulunması gerektiğini açık- layan Sönmez, iyi bir program yaptı- ğına inandığını kaydetti. Programm yapımcılarından Dogan Kılıç da Tatemi'nin. "erme>danı"an- lamına geldiğini söyledi. Programm şiddet içerdiği yolundaki eleştirileri kabul etmediğini belirten Kılıç. "Ka- rate, boks hatta futbolda bile insanlar sakatlanabilivor, ağı/ları burunları ka- nayabilivor. O zaman insanlar tenis oy- nasın. toplan birbirine atsın başlanna bir şey geuuez" dedi. 12 yıldır karate milli takımında antrenörlük yaptığını belirten Kılıç, gençlere faydalı bir prog- ram yaptığını düşündüğünü bildirdi. Kendilerine yurtdışından bile başvu- rular geldiğini kaydeden Kılıç, Tate- mi'nin gençlerikaynaştırdığını veon- lara dostluğu öğrettiğini öne sürdü. Akkuyu'daki eylemde, başta su ve güneş olmak üzere, alternatif enerji kaynaklanna dikkat çekildi 'Bilim adına nükleer savunulamaz' UFUKTEKİN BÜYÜKECELİ/AKKi;YU - "Nükte- er santrala hayır" diyen sesi. "duyma- yan kulaklara duvurmak için" Akku- yu'da bir araya gelen yüzlerce doğase- ver ve aydına dün santral sahasının iki kilometre yakınında -radyasyonsuz hel- va" dağıtıldı. Türkiye'nin dört bir yanından gelip Akkuyu'da buluşanlar "nükleer santral istemiyoruz" diye bağırırken etkinliğin öne çıkan ismi Prof. Dr. Tolga Yarman, nükleer santralısav unanlarda olabilece- ğini belirtti v e ~Ancak bu bilim adına bi- lim kisvesiyle olmaz. Santral, ancak siv a- si bir tavnn sonucu olarak istenebilir. Bi- lim adına degil" dedi. Nükleer santralın yapılacağı Akku- yu'da önceki sabah farsus. Marmaris. Sinop. Mersin. Adana. Izmir, Istanbul, Silifke, Muğla. Iskenderun, Bodrum. Antalya. Pozantı. Antakya ve Türki- ye'nin daha birçok yöresinden gelerek • Prof. Tolga Yarman, "'Nükleer santral savunucularını saygı ile karşılanm. Ancak bunu bilimsel zorunluluk olarak sunamayız. Türkiye'nin aklını başına devşirmesi lazım. Santralı savunanlar, 'bilim gereği' diyerek bunu dayatamaz" dedi. buluşanlar, etkinliğin ikinci ve son gü- nünde ilk olarak "Yaşamspor" ile "Atoms- por" futbol takımlannın maçını izledi- ler. Köylüler ve çevrecilerden oluşan bu iki karma takımın maçı zevkle izlendi. Öğle saatlennde ise eski Elektrik Mühen- dısleri Odası Genel Başkanı Ünal Erdo- ğan'ın söyleşisi vardı. "Santrala neden gerek yok" sorusuna yanıtlar \erdı Er- doğan. Başta su ve güneş olmak üzere alternatif enerji kaynaklannın sağlaya- cağı büyük kapasiteye dikkat çekerken mühendislenn çok büyük kesıminın de "antinükleertavir" içinde olmasının gör- mezlikten gelinemeyeceğini anlattı Ak- kuyu'yagelenlere. Ünal Erdoğan. "Nük- leerin maliyeti, riski, gereksizüği bir ya- na atıklan ne olacak" sorusunu yönelt- ti, dünyada en ileri teknolojiye sahıp olan AmerikaBirleşikDevletleri'ndebilebu sorunun çözülemediğine dikkat çekti. Nükleer Mühendisı Prof. Dr. Tolga Yarman, önceki gün başlayıp dün de sür- dürdüğü, yine esprilerle süslediği ko- nuşmasında antinükleer tavnnı devam ettirdi. Nükleersavunucusu bilim adam- lanna çattı. Prof. Dr. Yarman. bazı kişi- lerin bilim adına "zenne"gibı hareket ettiğıni belirtti. Prof. Tolga Yarman, şun- ları söyledi: Cahilce laf ediyorlar "70 ınilvar dolar borcumuz \ar. Hem gereksiz hem de zorunlu değil nükleer santral. Atom santralı olursa atom bom- basını da yaparız gibisinden cahilce laf edenler \-ar ülkede. Ama daha da kötü- sü zenne gibi gerçek kıhğına uvgun dav- ranmayanlar. Nükleer santral savunu- cularını saygı ile karşılanm. Ancak bu- nu bir bilimsel zorunluluk olarak suna- ma\ ız. Türkive'nin aklını başına devşir- mesi lazım. Santralı savunaniar,'biIim ge- reği'diyerek bunu dayatamaz. Aynca 'nükleer yakıt var'tezi de ikna edici de- ğil. Bilim adamı kisvesini çıkanr, santra- lı savunursunuz. Ama bilim adına yapa- mazsınız." Prof. Yarman'ın "Ba>Tam değil, sev- ran değil nükleer enişteler bizi niye öp- mek istiyorlar" sorusu da etkinliğe ka- tılanların kahkahalanna neden oldu. Büyükeceli belde parkında dün, gün boyunca gerçekleştirilen etkinliğe CHP lçel Millervekili Fikri Sağlar'ın telgraf göndererek "katılmasr buruk karşılan- dı. 15 kilometre kadar ileridekı sendika kampında tatil yapan Hak-lş Genel Baş- kanı Salim l'slu'nun "ahşveriş hesabı" ile Akkuyu'ya gelip yaptığı konuşma ise "dinlendi" o kadar. Etkinlikte kesin- likle bulunmadıklan halde RP, MHP ve ANAP'ı da sanki oradaymışçasına anla- tan Uslu'nun. "tşte ülkenin mozaiği bu- rada. Herkes nükleer santrala karşı. .41- ternatifenerji kaynaklaruiı bulnıalıyız" diye konuşması ilginç bulundu. Etkinliğin belki de en ilginç konuşma- sını kendisini "ütopya doktoru" olarak tanıtan bir Boğaziçili çevrecinin Ame- rikalı kız arkadaşı yaptı. "Neden Ame- rika'yı bu kadarçok taküt ediyorsunuz^ sorusunu yönelten ütopya doktoru, "Tür- kiye polis devleti mi"diye sorunca alkış- larla karşılandı. Bu arada eşelder ve keçilerin de bu- lunduğu (!) basın toplantılanndaki mi- zahi konuşmalanndan çıkan Akkuyulu- lar'ın ortak mesajı şöyleydi: "Atom santralına evetse hormonlu domates gibi bebelerin olsun." Muğla Barosu Başkanı Ertuğrul ^Enerji müdürü suç işHyor' OZCAN OZGUR MUĞLA (Cumhuriyet) -Enerji İşlen Genel Müdü- rü Mehmet Koyuncu'nun "\atağan Termik Santra- b'nı Bakanlar Kurulu kara- ny la kanunsuz da olsa ça- lıştırıyorum" şeklindeki açıklaması. "suçunikran" olaraknitelendinldı. Muğ- la Barosu Başkanı Birdal Ertuğrul. Koyuncu'nun bu açıklamasıyla dev letin uzun zamandır işlediği bir suçu itiraf ettiğini belirterek sav - cılan göreve çağırdı. Enerji Bakanlığı Enerji İşleri Genel Müdürü Meh- met Koyuncu. "Yatağan Termik Santrah'nı Bakan- lar Kurulu kararı ile ka- nunsuz da olsa çalıştınyo- rum. Belki beni yann ha- pishaneye atacaklar, ama Türkiye'nin enerjisiz kal- maması için bunu \apma- ya mecburum'" dedi. Genel Müdür Koyuncu. Ankara'da yaptığı açıklama ile Kemer- köy Termik Santrah'mn yer seçiminin yanlış olduğunu da belirtirken. "Bakanlar Kurulu karan padişah fer- manı mı" sorusunu günde- me getirdi. Muğla Barosu Başkanı Avukat Birdal Ertuğrul, "Genel Müdürü Kojun- cu'nun açıklaması ile dev- let kendini ele vermiştir. Bu açıklama. ülkemizde huku- kun yerini hukuksuzluğun aldığını açıkça sergilemiş- tir" diyerek sözlerini söy- le sürdürdü: "Genel müdürün sözle- rinden anlaşılacağı gibi ül- kemizde son zamanlarda pek çok suç zaman aşımına uğramakta. Suç. işleyenin yanına kâr kalmakta. Genel müdürsuçu rahatlıkla itiraf ediyor, çünkü suçun zaman aşımına uğrayacağıru umu- yor. Hatta ummuyor, bili- yor. Kendisine bu suç işleti- lirken, "korkma kimse hak- kında dava açamaz' mı den- di, onu da merakediyonım. Üstelik bu suç, salt genel müdürün değil. bakaniıgın ve karan alan Bakanlar Ku- rulu'nda yer alan bakanla- nndır da." Yatağan Termik Santralı için iki yıl önce Aydın İda- re Mahkemesi tarafından "koşullu kapatma karan" verildiğini. koşullar yara- tılmadan, santralın Bakan- lar Kurulu karan ile "de- neme üretimi"' adı altında çalıştırıldığını anımsatan Ertuğrul, savcıları göreve çağınrken şunlan söyledi: "Aydın İdare Mahkeme- si geçen gümerde Veniköy ve Kemerköy termik santral- lan için ilk defa •yürütme- nin durdurulması" kararı verirken Yatağan için bu karan ikinci kez vermiş ol- du. Şimdi herkes bu kara- nn uvgulanıp uygulanma- vacağını merakla bekliyor. Enerji tşleri Genel Müdü- rü, yaptığı açıklama ile ka- muoyunun merakını da gi- dermiş oldu. Demek ki Ba- kanlar Kurulu kendisini pa- dişah yerine koyup bir ke- re daha ferman yayınılaya- cak \e devlet diy le hukuk- suzluk sürecek. Türkiye Cumhuriyeti savcılan der- hal harekete geçmelidirier." T^v • 1 • 1 1 • 7 vedışından pekçokuçakinivor. Fotoğraftakı kişi de Atatürk JLJlKlZ ÜVTlClSlJİUClfil UCüK Havalimanınıninişpistiyakınlannda,devvolcuuçaklann.biraz y 3 şaşkınlık. biraz da havret dolu bakışlaria izüvor. Atatürk Havalimanı her gün inip kalkan onlarca uçakla yoğun bir hava trafiğine sahip. Türkiye'nin bu en büyük havalimanına her gün yurtiçi şaşkınlık. biraz da havret dolu bakışlaria izüyor. Sev rettiği manzaranui arabasının dikiz aynasına yansıdığmdan habersiz. (Fotoğraf: AA) Kan ürünlerinde tam güvenlik sağlanacak, hastalarla ilgili sosyal düzenlemeler yapılacak AIDS'le savaşta 2000 yılının hedefleri ANK.\R.\ (Cumhuriyet Bürosu)- Türki- ye'nin A1DS ile mücadelede 2000 yılı he- defleri belirlendi. Ulusal A1DS Komısvo- nu, hastalığın v irüsünü taşıyanlara karşı av - nmcılığın önlenmesi ve kimliklerinin gizli kalmasının sağlanmasına yönelik yasal dü- zenlemelerin yapılmasını kararlaştırdı. Ko- misyon. 2000 yılına ulaşıldığında. kan ve kan ürünlerinin tümünde AIDS yönünden tam güvenlik sağlanacağını. hastalarla ilgili ge- rekli hukuki. etik ve sosval düzenlemelerin yapılacağını da bildirdi. Çeşitli bakanlıklar, kamu kuruluşlan. gö- nüllü kuruluşlar olmak üzere 19 kuruluşun katılımıyla gerçekleştirilen Ulusal AIDS Komisyonu'nda. Türkiye'nin AIDS ile mü- cadeledeki temel hedef ve stratejileri sap- tandı. Buna göre 2000 yılına kadar. risk altın- daki nüfus öncelikli olmak üzere. toplumun AIDS virüsü HI\'"in bulaşma ve korunma vollan hakkında eöitilmesi, bilgılendiril- • 2000"e dek, toplumun AIDS virüsü HlV'in bulaşma ve korunma yollan hakkında eğitilmesi, bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi ve olumlu davranış değişikliğinin geliştirilmesi hedefleniyor. mesi, bilinçlendirilmesi veolumludavranış değişikliğinin geliştirilmesi. kan ve kan ürünlerinin yüzde İOO'ünün HIV yönün- den gü\enliğinin sağlanması hedefleniyor. Belirlenen hedef ve stratejilere göre, 2000 yılına kadar tarama ve doğrulama test mer- kezlerinin yeterli sayıya ulaştınlması. ülke düzeyinde dengeli dağılımı sağlanacak. Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Danış- ma ve Sosyal Destek Merkezleri yaygın- laştınlacak. 1998 yılına kadar AIDS ve cinsel yolla bulaşan hastalıklann kontrolü amacıyla. ki- şi hak ve özgürlüklerinin gözetildiği sosyal bir çevre yaratılmasına yönelik ve koruyu- cu önlemlerin yasal bir zemine oturtulma- sı içingerekli hukuki. etik ve sosyal düzen- lemeler yapılacak. Üniversite öğrencileri, genç yetişkınler. mahkûmlar. askerler, top- lum liderleri, uyuşturucu kullananlar. hayat kadınları ve bunların müşterileri için özel eğitim programlan düzenlenecek. Kan ve kan ürünlerinin HIV yönünden gü- venliğinin sağlanması için acil durumlar dahil. kan bankalannda bağışlanan tüm kan- lann HIV yönünden taranması ve tarama iş- leminin sürekliliğinin garanti edilmesi, kan bankalannda sağlıklı kişilerden oluşan dü- zenli kan donör listeleri oluşturularak, do- nör dernekleri kurularak, kan bağışı kam- panyalan düzenlenerek. kan stokunun her zaman hazır bulunması sağlanacak. Bu arada HIV ile enfekte kişilere karşı ayı- rımcılığı önleyici tedbirleralınacak. Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada bu kişilere. gereken tıbbi tedavi ve bakım sağ- lanacağı. kimliklerinin gizli tutulacağı, has- talıklan nedeniyle dışlanmayacaklan gü- vencesininverilmesigerektiğine dikkat çe- kilerek en kısa sürede bu güvenceleri sağ- layıcı yasal düzenlemelerin yapılması is- tendi. Eviendirme yönetmeliği. genel kadınlaî ve fuhuş yüzünden bulaşan zührevi hasta- lıklarla mücadele tüzüğünün günün koşul- lanna göre yeniden düzenlenmesi önerilir- ken. sosyal yönden yardıma muhtaç kişi ve marjinal gruplara yönelik sosyal destek me- kanizmalannın güçlendirilmesinin gerek- liliği vurgulandı. Alınan kararlann hukuki yaptınm sağla- yacak şekilde mevcut mevzuata adaptasyo- nu. toplum sağlığının korunmasına yönelik bazı önlemlerin kişi hak ve özgürlüklerini zedelemeden yürürlüğe konulması için gerek- li mevzuat çalışmalan yapılacak. Lady Di'den kayınpederine: Kadm düşkünü VVASHINGTON(AA)- Prens Charles'dan boşanan Prenses Diana, kayınpeden Prens Phiiip'in "amansız bir kadm düşkünü" olduğunu. eltisi Sarah Ferguson'un yakında basılacak kitabı aracılığıyla tüm dünyaya duyurmaya hazırlanıyor. Prens Charles ile yaptığı 30 milyon dolarlık boşanma anlaşmasına göre saray anılannı kaleme almama koşulunu kabul eden Prenses Diana, eltisi York Düşesi Sarah Ferguson'un hazırladığı kitapta. kayınpederinin kadınlarla ilişkilerini anlatacak. Bu şekilde boşanma anlaşmasını ihlal etmeyecek olan Prenses Di. eltisinin. Simon & Shuster Şirketi ile imzaladığı anlaşmayı Buckingham Sarayı'ndan öcünü almak için kullanacak. lngiliz Kraliyet ailesini yakından izleyen Garth Gibbs, bir Amerikan gazetesine verdiği demeçte. Di'nin, 75 yaşındaki Prens Phiiip'in Kraliçe Elizabeth'i sık sık aldattığıni açıklayacağını belirtti. Gazetenin habenne göre Diana, kayınpederinin kendisiyle ilışki kurmaya çalıştığını bile kitaba yazdıracak. Pravda gazetesi artık tabloid Çeviri Servisi - Komünizmin son dayanaklanndan biri olan Pravda gazetesi önceki gün serbest piyasa kurallanna yenik düşerek şekil değiştirdi. Komünist partinin sesi konumundaki gazete bundan böyle tabloid boyutta çıkacak. 84 yıl önce Lenin tarafından kurulan gazete, komünist ideolojiye olan bağlılığını bugüne dek inatla korudu. Bu değişikliğin. Pravda'nın Yunanlı sahipleri ile Yazı tşleri Müdürü Aleksander Ilyin arasında uzun süren tartışmalar sonucu gerçekleştirildiği bildinliyor. 1992yılında gazete iflasın eşiğine geldiğinde. Pravda hisselerinin çoğunluğunu ele geçiren Yannikos ailesi gazeteye sahip olmuştu. Bir zamanlar eski Sovyetler Birliği'nin 44 kentinde basılan ve 11 milyon okuyucusu olan gazetenin bugünkü trajı 200 bin. Yannikos, tabloid boyuta inme karannın altında yatan nedenleri şöyle açıkladı:"Bizler gazetedeki son fikir çatışmalarından sonra Ilyin'in istifasını ve Pravda'nın yayınına ara verilmesini karariaştırdık. Abonelerimiz artık Pravda Pvat alacak".