23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 AĞUSTOS 1996 PERŞEMBE 14 KULTUR 4 9 . L O C A R N O F İ L M F E S T l V A L l ' N t N A R D I N D A N 'Zorba'nm ııımtıılmaz ahtapot dansı GÖNÜL DÖ.NMEZ COL1N Dinyadaki film festival Jsrinin sayisı artıkça iyi fılmlerin de gıttikçe azaldığı son vıllarda Avrupa'nın lıatın savılır feitivallerinden Locamoda. özellikle Venedik Festivali'ne çokyakın bir zaiianda gerçekleştiğinden kendine özgii bir kjmlik bulmak zorunda kaldı. Spike Lee, Chen Kaige, Edvtard Vang gibı artık sanatını kabul cttirmış ustalar ilkadımlannı Locarno'di atmışlarsa da ün:enne ün katınca buralara uğramaz olüular Yanşmalı bölümj genç sinemaya ayırmak ise kinlik kartına göre film seçmeye benzeneye ba*lamıştı. Bu nedenle gençİerin filmlennden eok. yeni vedeğişik görüntülerle smemayı gençleştiren filrnlere öncelık verildi bu yıl. Böylece Hong-Konglu Clara Lavv. Isviçreli Oaire Denis v a da İranlı Mohsen Makhmalbafgibı daha önce festivalde ödûlfenmiş sanatçılar yeni filmlerıyle yine yanşabildiler. n bın kişıyi rahatlıkla oturtabilen Piazza Grande açık hava sinema>ı ve 26x 14m boyutlanndaki ünlü ekran bu yıl Avrupa'nın hemen her yerinde hüküm süren garip bir yaz sonucu her akşam bîr jölenden çok. bir ahrruk ıslatan sundu izlev iciye. Gerçi organizasyon konusunda diğer komşulanna taş çıkaran İsvıçreliler filmin saniyesini bile kaçırmadan binlerce kişiyi yakınlardakt iki salona aktarmayı inanılmaz bir ustalıkla becerdiler. ama bir kez işin havası kaçtı mı bir daha zor geldi yerine. Yanşmalı bölümdeki 17 film içinde en önemlilerinden biri Mohsen Makhmalbafın "Ekmek ve Çiçek" adlı filmiydi. Tahran'da kışın gerçekleşen Fadj Festivali'nin ardından hükümetin sansürettıği bu film, yönetmenin yaşamöyküsünden kaynakfanıyor. Bilindiği gibi Makhmalbaf. Şah yıllannda daha 17 yaşındayken bir polisi bıçaklama suçundan uzun yıllar içerde yatmış \e ancak de\ nmden sonra dışan çıkabilmişti. Hapıs > ıllan onu sıyasetten sanata yöneltmiştı. Daha önceki filmlennden "Selam Sinema" içın oyuncu seçerken. 20 yıl önce bıçakladığı polis, fılmde rol Yanşmalı bölümdeki 17 film içinde. en önemlilerinden biri Mohsen Makhmalbafın özyaşamöyküsünd en kaynaklanan 'Ekmek ve Çiçek1 adlı filmiydi. Daryush Shokof, •Vedi Hizmetçi' filminde gençlerie bağlantısıv la eııerji toplayan bir kahraman seçmişti öyküsüne. Zengin ve alabildiğine eksantrik ihtiyar rolündeki, 80'ini çoktan aşmış Anthoın Quinn'in ahtapot dansı Zorba"> ı aratmıvor. aldığı enerji üzerinde durmak istemişti \e bu açıdan başarılıvdı. Zorba'nın son dansı Bir Hafta Geç" 1 Ö DÜL L ER 1 Arfın Leopar(Büyük Ödül): C'laire Denis'm "Nenette ve Boni" (!sv içre). Gümiiş Leopar: Clara Law 'ın "Floating Life" (Hong Kong- A\ustralya). Claıre Denis'in filminin başrol oyunculan olan Valerie Bruni- Tedeschi ile Gregoire Colin de bırer ödülle onurlandınldılar alabılmek içın karşısma çıkıverdi bir gün. Ve bu garip karşılaşma. yönetmeni yeni birsenaryoya itti. Makhmalbaf ve polis. gençlıkİerini oynayacak birer ovuncu seçecek \e oİayı yeniden yaratacaklardı. Sonuç olarak polısin kamerası, Makhmalbafın kamerası ve de vönetmenın kamerası. her biri kendi açısından verivor övküvü ve 22 >ıl öncesine nazaran bambaşka bir sonuç çıkıvor ortaya. Locarno'da görüştüğüm Makhmalbaf. bu filme ginşmesinin baş nedeninin 22 v ıl içinde gerek kendisinin ve gerekse toplumun değişıp değışmedığinı öğrenmek olduğunu açıkladı. "Değişmeyen şu: Polis hepavnı polis. Ovsa ne Nakhmalbaf a> nı Makhmalbaf ne de toplum aynı toplum. 17 yaşımdayken gerçegin, kafamın içinde olduğunu ve tüm soruları ce\aplandırabileceğimi samvordum. Oysa şimdi değişik nedenler. değişik çözümler. değişik gerçekler görmorum. Bunlar kişinin göriiş açısına göre değişhor. Gerçek. bir üçgen gibi. Birden fazla açısı \ar.~ Llkesinde sinemanın karşısındaki en büyük sorunun. özgürlükten yoksun bırakılmış olduğunun altını çizen Makhmalbaf. bu sıralarda birçok İranlı ünlü yönetmenin diğer ülkelere göç etmeyi düşündüğüne de değindi... Yine yanşmalı bölümde özellikle İtalyanlardan büyük tepki gören bir film AurefioGrimaldi'nin Pasolini'nin eşcin.sel tuıkulannı konu alan "Nerolio'" filmiydi. Liberal solcular. yetmişli yıllarda "gece uçuşlan"ndan birinde acımasızca öldürülen ozan. yazar. yönetmen Pasolini'nin tüm siyasal savaşımını arda kovup yalnızca "körpe et'e olan düş.künlüğünü sergileyen bu filme miithi> karşi çıktılar. Venedik Festivali bile gen çevirmişti filmı. Gerçekten Grimaldı. Pasolini'yi seks düşkünü bir ahlaksız gibi göstermekten çok, genç erkeklerle olan ili^kilerınden "\edi Hizmetçi* filmı ıle re^ım sanatından sinemaya atla>an Daryush Shokof da gençlerie olan bağlantıları yoluyla erıerji toplayan bir kahraman seçmişti öyküsüne. Yalnız burada söz konusu olan cinsellikten çok. yaşam ve belki de ölümdü. Zengin bir ihtiyar ölünie karsı çıkabilmek için burun ve kulak deliklerinden dört genç \e >akışıkh delikanlna bağlıyor kendini. Sonuç on kollu on bacaklı bir ahtapot. Gençİerin her birinin bir başka ırk ve kültürden geldiğine de dikkatı çekelim burada. Işin en ilginç yanı zengin ve alabildiğine eksantrik ihtiyar rolündeki 80'ini çoktan aşmış ve en azından 275 filmde oynamı> Anthonv Quinn'nın varlığı. Hele bir ahtapot dansı var ki Zorba'yı araımıyor. Kıbrı.s kökenli Andreas Pantzis'in "Horozun Kesilişi"" adlı filmi daha iyi yerlere duyulan özlem konusunu -Ârabistan'da çalışmaya giden gençler, geri dönüp de aradıgını bulamayanlar. Amerika"nın özlemini çekenler v b.- işlerken araya biraz politika -1974çıkarması- biraz Yunan mitolojisi. biraz Peter Greenawa> vari meyveli sebzeli erotizm sıkıştırmış ve ortaya hayli özentili bir film çıkmıştı. Filmin gösterimi Kıbns'takı son olaylara rastladığından. basın toplantısında Pantzis, artık bu filmı sınırda vurulan sıence adajacağını \ urguladı. Bu arada Israil'den Afrika'ya güneel politik konulan ele alan filmler. son günlerde artık "moda" haline gelmış AIDS filmleri. Mısır sinemasının yaşayan en ünlü yönetmeni \usuf Şahin'e bir retrospektif ve AlainTanner'ın son filmi **Fourbi"nin ba>ını çektiği bir İsviçre sineması bölünıü de vardı. Bu bölümde ufak bir ba^an da olsa Türk kökenli Yakup Yılmaz'ın (Ali Ozsentürk'ün "Çıplak" ında da çalı^mıştı) -Bir Hafta Geç" adlı 28 dakikalık kısa filmiydi. Locarno'da en başanlı filmlerden biriyse kuşkusuz .Mike Leigh'in Cannes'da ba^ ödülle değerlendirılen aile dramı. "Gizierve Yaîanlar'ıvdı. 3 3 A N T A L Y A A L T I N P O R T A K A L F İ L M F E S T İ V A L İ Yanşmaya sekizfilmbaşvurdu ANTALYA (Cumhuriyet) - 33. Antal- ya Altın Portakal Film Festıvali'ne sekız film başvurdu. 1-5 ekim tarihlerinde ya- pılacak olan festıvalde 5 milyar liradan fazla ödül verilecek. 33 yılda en fazla ödül alan Tank Akan. Hülva Koç>iğit \e Atıf Y ılmaz'a da 'Yaşam Bo>u Onur Ödülü' sunulacak. Altın Portakal Kültür ve Sanat Vakfı sekreten Göksel Kumsal. film sayısının 10-1 l'e çıkmasının beklendıgını anımsatarak."Festivalde şo\ ağııiıklı gösterilerden uzaklaşmak amacında- yız. Yalnızca Türk sinemasının yer aldıgı bir festiv al olacaknr. Türk sinemasının izlendiği, Türk sinema- sının konu olduğu. Türk sinemasının tarnşıldığı bir fesrival yapacagız'" dedi. Festivale bu güne kadar başvurudabulunan sekiz film ileyönetmenleri şöy- le: "Otosiop " Sami Güçlü. "Seıı de Gıime" Tunç Başaran. "Humuın " Ferzan Ozpetek. "Bir \efc<, Sevgı Adem Ayral. "Mıııtı Kokıılu Kadınlur" Ir- fanTözüm. "Işıklar Sönmesin " ReisÇelik, "Dnı- jen "ŞahinGök ve "HoşçakalIstanbul"SamiGüç- lö Bûyükjüri belirlendi Festivalde son başv uru tanhi I eylül olarak belır- • Son başvuru tarihi 1 eylül olarak belirlenen festi\ale bugüne dek sekiz film başvurdu. En fazla ödül alan oyuncu ve yönetmenlerden Tank Akan, Hülya Koçyiğit ve Atıf Yılmaz'a 'Yaşam Boyu Onur Ödülü'. Türkan Şoray'a da Türk sinemasına katkıları nedeniyle onur ödülü verilecek. ienirken festıvalin 9 kışılık büvük jürısı de bellı ol- du:SeWaAlkor(SODER).AüL)hil)anık(SlYAD). ErdenKıral( FfLM-YÖN). Kadri\urdatapan(SE- SAM). Nur Sürer (ÇASOD). Sabahattin ÇetiıKFl- YAP). Prof. Dr. Oguz INIakal(9 Eylül Ün.) Prof. Dr. Naci Güçhan (Anadolu Ln). Şener Akıncdar (Al- tın Portakal Kültür Sanat Vakfı). Festival ıçın bütün filmlerin yapımcıları. yönet- menlerı. baş kadın ve erkek oyuncuyla yardımcı kadın ve erkek ovuncularındavetedıleceğı bildıril- dı. Ayrıca sövleşı konukları olarak N'ecari Cumalı. 2^e>nepOral ve Selim 1leri de festivale katılacak- lar. Festival ödülleri olarak toplam beş mılvar lira- dan fazla para ödülü verilecek. En ıvı filme Altın Portakal ve 1.5 mılvar lira, Dr. Avnı Tolunay Jüri Özel Ödülü'ne I milyar lira. Muhsın Ertugrul Jüri Özel Ödülü'ne 750 milvon lira ve En Ivi Yönet- men'ede500mityon lira ödül verilecek. Ayrıca festivale katılan her filme de ka- tıfım bedelı olarak 200'er milvon lira ve- rilecek. I ekimde açılışta sanatçılar ge- leneksel korteje katılacaklar. Daha son- ra Büvük Şehır Beledıye Başkanı'nı zı- yaret edecek olan sanatçılar. balkomian halkı selamlayacaklar. Aynı gün açılışı Cumhurbaşkanı Süle>man Demirel tara- fından yapılacak olan Antalya Kültür Merkezı'nde (AKM) bir film galasi yapılacak. Festival süresince daha önceki yıllarda ödül alan filmlerin gösterimi. kentin bellı bölgelerınde açık alanlarda "Açık Ha>a Sinemalan' nostaljısıvle ya- pılacak. Bu filmler ıse şö>le: InceCumaiı(1968), Aşk ve Kin (1965). Hayat mı Bu (1973). Maden( 19"8ı. Ankara Ekspresi (19~ 1). l çurrmavı \urmasinlar (19S9). Gizli Yüz (1991). Kanlar Koğuşu (1990). Böcek(I995). En fazla ödül alan ov uncu ve yönetmenlerden Ta- nk Akan. Hülya Kocyıgit ve Atıf Yılmaz'a "\'aşanı Boyu Onur Ödülü" verılirken. Türkan Şoray'a da Türk smemasına katkılan nedeniyle onur ödülü ve- rilecek. A>nı gece izleyicılere 'Doğuşundan Bugü- ne Türk Sineması' konulu belgesel de sunulacak. Halil Ergiiru "Mum Kokulu kadınlar" filminde. Y A Y I N E V L E R İ N İ N Y E N İ D O N E M İ Al MÜillıak Şinasi Hîsar'm bütün yapıtları PANYAYİICHJK PAN Yayıncılık'tan çıkan yeni yayınlar arasında Otto Karohi'nın 'Miizige Giri$ adlı kitabı Meh- met Nemutlu'nun çevirisiyle okuyucu karşısında. Nail Yavuzoğlu'nun. caz mü- ziğinin vazgeçilmez öğelerinden empro- vizasyonun nasıl yapıldığı ve hangi te- mellere dayandığı konusunda bilgı veren kapsamlı birçalışma niteliğindeki Caz \füziğiııde Akor Dizilen<" ve gitarist. aranjör ve kompozıtör Hasan ÇihatÖrter'i konu alan 'Notulanyla Hasaıı Cihat Örter' müzikseverokurlann ilgisine sunulu- yor. KAVRAM YAYNLARI Kav ram Yayınlan. önemli bir başv uru kaynağı niteliğine ulaşan 'Yeryüzü Şair- leri'dizisini sürdürüyor. Sonbaharda ya- yımlanması planlanan yapıtlar arasında Ayşenur Gü\enir çev irisiyle Roethke'. Ahmet Cemal'in çevirisiyle Soyfer', Orhan Suda çevirisiyle Prevert', Ula- Bekir Karadeniz çevi- ffi KAV risiyle 'Enzesberger' ^M n jtVb şür okuyucusuna ula- w^ KANI şacak. Bilimkurgudizisın- den Rama 3 ve 4', Frank Herbet'ten "Dune" ve 'HiçiDestanı 3 '. Asimov'un 'Bilimkıır- gıtnun İlk Yüzyüı' ve Stapleford'un Merkeze Yol- cııluk'ad\\ kitaplannın yanı sıra iletişim sanatların- dan Ovuncııluğa Saygı'. Görmek Inanmaktır . Reklam Nasıl Yaratüır' . Foıografve Toplum'. Kavram Yayınlan'nın önümüzdeki aylarda çıkar- mayı düşündüğü kitaplar ise şöyle: Avnıpa Insan Haklan Mahkemesi Ûniinde Tür- kive' Süheyl Batum. Teknolojik Gelisme ve Özel- lestirme' Âlkan Soyak, 'Petrol Khzlerinin Perde Arkau' CenkVafa. Sa YAYNCUK Sel Yayıncılık. FilizHiç Üziilmesin' FilizAli'nin hazırladığı (Sabahattin Ali) ve Ayşe Kulin'in kale- me aldığı Bir Tatlı Huzıır (Münir.NurettinSelçuk) Abdülhak Şinasi adlı kitaplarla başlattığı "Temel Taşlar Dizisi'ne ye- ni yayın mevsiminde de devam edecek. Yayınevi yetkilisi SelmaSancı. dizinin oluşumunu "Yayıne- vi olarak anı. bi\(»grafi. otobiyografi gibi vazın tiir- lerinin edebiyatimızda hem *Sel YayiIlClJlk?6 ''^1116111 ^n e m dedönemi- nin özelliklerini \ermekten yoksun olduğunu gördük" diyerek anlatıyor. Temel Taşlar Dizi^i'ni buolumsuzluğu birölçü- de giderebılmek amacıvla başlatnklarını belirten Seima Sancı. dizide belli bir döneme damgasını v urmuş. kendi konusunda etkili olmuş isimleri seç- meye çalıştıklannı. böylece "geçmiş birkaç kuşak- ia. geiecek birkaç kuşağın hiç değilse sev gi dokunuşlarında. bakışmalannda bir araya gel- mesini** amaçladıklarını be- lirtiyor. Yeni sezonda da okur- lann edebiyat. müzik. tiyatro. hatta mimari gibi geniş bir yelpazede "Temel Taşlar'ın fotoğraflı vaşamövkülerine tanıkolacağını söyleyen San- cı. dizinin üçüncü kitabı "Canlar Ölesi Defirin yayın hazırlıklannın tamamlandığı- nı ekliyor •Kadın Kitaplığı' ise Sel Ya- >ıncılık'ın bir diğer yayın başlıği. "Kadın haklan konusunu önemsiyor. ülkemizde veterincc ve ciddi- \etle henüzişlenmediğini düşünüyoruz" diyor San- cı. "Amacımız kadını insan sayan bir toplumunoluş- nıasına katkıda bulunmak" Sel Yayıncılık'ın yayına hazırladığı yeni kitaplar arasında Müzikli Muhalefet' Filiz ,AJi. Büyük Yol- lann Haydutu' Atilla İlhan v e Anavarza Kralı' Ya- şar Kemal yer alıyor. BAGLAM YAYINCILIK Bağlam Yayıncılık'ın 1996 97 vavın sezonu için hazırladığı kitaplar arasında Abdülhak Şinasi Hisar ve Kerim Sadi'nin 'Bütün Eserleri' dizisi ilk sıra- da yer alıyor. Abdülhak Şinasi Hisar'ın 1996 son- bahannda yayımlanması düşünülen ilk üç kitabı Attilâ İlhan Fehim Bey ve Biz\ 'Çumlıcadaki Eni^temiz' ve Bogazı\i Mehtapları'. Kerim Sadi ise Tev/ik Fikret'. Mehmet Akif've 'Yaşar Nezihe' adlı v apıtlanyla ABAŞTIRMA ^ ^ | okuyucuya ulaşacak. Vamık D. D'zisı I f \ Yolkan ve Norman Jtzkowitz'in B A G L A M C l ÖlümsüzAtatiirk BirP.sikolo- jik Biyografi'si ile Tiirkler ve Yunanlılar Çatışan Komşıtlar' adlı kitaplan Bağ- lam Yayıncılık'ın >eni yayınlan arasında. 1990 'ların Sanat Ortanıı'. L'rnh Erol 'Eleştırel Bir Gözle Serbest Piyasa'. Şehnaz Yalçın Levni Miınatürlerinde Kadın Figürleri' adlı veni kitap- lanyla okuyucuyla bu- luşacak. Emine Akalın'ın ya- yına hazırladığı "Tür- kive'de Bilim Politika- lan'nın yanı sıra. "Top- lumbijim-5' Gilles De- leuze Özel Sayısı; 'Top- lumbilim^)' ise Nasret- tin Hoca Özel Sayısı ha- linde yayımlanacak. SÖZ YAYNLARI 'Çağdaş Ogretiler (New Age) Dizisi' kap- samında CariosCastaneda'nın 'Kartalııı Anııaga- nı\ Nuri Plümer'in çev irisiyle. AntonieGrenelle'in 'Atrodizvaklar tçin Yararlı Bir Rehber adlı kitabı ise Derya Bengi'nin çevirisiyle vayımlanıyor. 'Be- >in Olimpiyatlan Dizisi' başlığı altında ise Cana Erkmen'in çevirisiyle Mıımvalar Müzesi' Rick Detorieve İlkokul Çocuklan 1. Zekâ Oyunlan Şam- piyonası bağlamında kız-erkek ıl- kokul çocuklannı Yavrutürk Beyin Takımı'na ve geleceğin Türk Beyin Takımı'na girmeye özendiren bir zekâ oyunlan albümü hazırlanıyor. \azın Dizisi kapsamında ise Jack Kerouae'ın ün- lü yapıtı Zen Kacıkları'. Nevzat Erkmen'in çev i- risi ve Hakan Arslan'ın önsözüy le okuyucuyla ye- niden bulusuyor. Söz Yayınları arasındanyayımla- Jacques Prevert SOZl Y A Y I N İ nan kitapların "çağdaş insanın kendini tanımasına ve özündeki gizilgücü ortaya çıkarabilmesine >ar- dımcı olmayı hedefle\en ogretiler. çocuklann yara- tıcılıklarını. zekâlannı geliştiricL pavlaşım ve araş- tırıcılık güdüierine elverişli ortamlar ha/ırlavıcı ki- taplar. her v aştaki insanların gerek eğlenmek gerek- se zekâlannı biiemek anıacıvla ovnavabik-cekleri oyunlar ve yaşama farklı bir bakışı simgeleyen. üre- ticiliği sürdürmeyi boşlamadan düzene karşı çıkan 'beat' yaklaşımını benimseyen vazın >aprtlan" oldu- Üunu bdirtiyor vayınevı sahıbi Nevzat Erkmen. ARKEOLOJİ VE SANAT YAYIVUUU Veli Sevin - Ersin Kavaklı tarafından hazır- lanan Bir Erken Dcmir Çağ \ekropolii- laıı Karagi'mdüz' ile Kemalettin Köroğlu'nun ka- leme aldığı Ururııt Krallığı Döneminde Ela- zıg (Alzi) ve Çevresi', Arkeoloji ve Sanat Ya- yınlan'nın yeni yayınlan arasında yer alıyor. 64 sayfa. 16.5 \ 24 cm boyutlarında. 39 fo- toğraf ve renkli hanta ve çızimlerden oluşan ilk kitap IÖ 9. yüzvılın ortalannda tarih sah- nesinde güçlü bir siyasi birlik olarak çıkan Urartulanndamermadenciliği ve teknolojisi- nin gelişip yaygınlaşmasında öncü rol oyna- dığını yeniden gözler önüne senyor. kitapta Ürartu uvgarlığının kökeni. demir madencilı- ğinin gelişimi. ölü gömme adetlen vb konu- larda >eni kazılardan sağlanan ön sonuçlar sunul- nıakta. Lrartu Krallığı Döncnıinde Elazıg ve Çev- resı' ise 113 sayfa. 13.5x19.5 bo>utlarında siyah beyaz resimler. plan ve haritalardan oluşuyor. Arkeoloji bilimi üzerine çekilen Türkçe kaynak sı- kıntısına Urartu kültüıü açısından rahatlık getire- cek olan kitap. bu kültürün yaşandığı merkezlerde yıllarca bilimsel kazı çalışmalarına katılmış Kema- lettin Köroğlu'nun yüksek lısans çalışması. Urartularhakkındaki bilimsel çalışmalarveelde edilen sonuçlar her geçen gün daha da çoğalırken söz konusu kitap. bu çalışmalan tarihsel belgeler^ le birlikte bir kesitiııi de okuyucuya sunuyor. ARKEOLO» VE SANAT YAYINLARI IŞIKDAK VE YELPAZE ATİLLA BtRKİYE »II "Ah, Bir Okunsa Şu Kitaplar' Selim ileri, haziranda yazdığı bir yazıyı yukarıda- ki cümleyle bitiriyordu. O yazıda okura bir yaz kitap- ları önerisinde bulunuyor, birbirinden güzel kitapla- rın okunmasını her zamanki içten yaklaşımıyla öne- riyordu. Selim lleri için kitaplar en büyük dosttu. Yaz, kış, ilkbahar, sonbahar, tüm mevsimlerdeki ve tüm za- manlardaki en büyük dost. Duygu ve düşünce dün- yasını okurla paylaşmak, yaşadığı güzelliklerin baş- kaları tarafından da yaşanmasını istiyordu: "Ah, bir okunsa şu kitaplar." • Kitabın az okunduğu, az basıldığı, az satıldığı bir gerçek. Bundan sürekli yakındığımız da bir gerçek, ama durumun vahimleştiğinin altını çizmekte, sık sık gündeme getirmekte de bir sakınca yok sanınm. Eğitim sisteminin okumamaya yönelik oluşu, yü- rütülen politikaların kitap sevgisinden, okuma kültü- ründen yoksun oluşu, bizleri 'iyice' okumaz bir top- lum durumuna getirdi. Kitabı dost bilen insanlaryok mu? Elbette var. Oku- madan yapamayanlar, her yere kitaplarını en güve- nilecekleri, onsuz yapamayacakları 'dost' olarak gö- türen insanlar yok mu? Elbette var. Ama onlar o ka- dar azki... Türkiye'de bırakın kitabın okunmamasından, satıl- mamasından yakınmayı, basılan kitap sayısını bil- menin bile olanağı yok. Ekonomisinin yaklaşık yüz- de altmışının kayıt dışı olduğu söylenen bir ülkede ba- sılan kitaplann sayısını bilmenin de biranlamı yok ga- liba... Ya da bir başka açıdan bakacak olursak. ekono- misinin yaklaşık yüzde altmışının kayıt dışı olduğu söylenen bir ülkede kitabın basılıp basılmamasının, okunup okunmamasının ne önemı var... • Bugün merak edıp sorsanız. Türkiye'de bir yılda kaç kitap yayımlanıyordiye. yanıtı bulamazsınız. Çün- kü konuyla ilgili kuruluşlar bile doğru sayılara ulaşa- mıyorlar. Şöyle ki... Derleme müdürlüğüne göre 1995'te derlenen ki- tapların sayısı 4 bin 237. Yani bu sayı normal koşul- larda o yıl yayımlanan kitap sayısını göstermeli. (Doğ- ru olsaydı ne büyük moral çöküntüsü olurdu. Neyse ki gerçek sayı değil!) Ne var ki gerçek sayının, bunun iki katı olduğu uz- manlarca belirtilıyor. İki ana nedeni var. Birincisi bir- çok kitap, derleme müdürlüğüne ulaşmıyor. Hatta bazı bakanlıkların kendi yayımladıkları kitapların bile derleme müdürlüğüne ulaşmadığı belirtilıyor. ikincisi, önceki yıllardan gelen kitaplar var. Örne- ğin 1995'te müdürlüğe gelen bir önceki yıldan 752 derlenmiş kitap var. Bu yüzden gerçek sayıyı bulmak güçleşiyor. O yıl saptanan sayı da doğru sayıyı gös- termiyor. Yıl içinde yayımlanan kitaplann sayısını bulmak içın başvurulacak bir başka yol da 1SNB numaralanndan yararlanmak. Ne yazık ki orada da gerçek sayıya ula- şamryorsunuz. 1995'te Kültür Bakanlığı 7 bin 804 kitaba 1 SNB nu- marası vermiş. Yetkililer, bu sayının eksik olduğunu, çünkü bir kısım yayıncının 1SNB numarası almadan kitap yayımladığını söylüyor. Böylece yıl içinde yayımlanan kitap sayısına ulaş- mak olanaksızlaşıyor. Zaten bu sorunun üzerinde, geçen yıl Milli Kütüphane'nin 50. yıl kutlamalarında önemle durulmuş. • Diyelim ki bu sayı 8 bin 500 civarında (okul kitap- lan, yeni basımlar bunun içinde). Yani ülkemizde yıl- da 8 bin 500 civarında kitap yayımlanıyor. Nüfusu 70 milyonlarda olan bir ülke için vahim bir durum tabii ki. Bir karşılaştırma yapmak için birkaç sayı verelim. Birleşmeden önceki Federal Almanya'da yayımla- nan kitap sayısı 70 bın; Fransa'da 45-50 bin; dağıl- madan önceki Yugoslavya'da ise bu sayı 12 bin ci- varında. Bunlar o yıl yayımlanan kitapların başlık sayısı; ya- ni çeşit. Basım sayısına gelince, onu hiç karşılaştır- mamak gerek. Artık yayıncılarımız. özellikle kültür ya- yıncıları kitapların basım sayısını 1 -2 bıne düşürdü- ler. Satılmayınca (okunmayınca) onlar da ister iste- mez az basıyorlar. Yayımlanan kitaplann birçoğu dükkânlarında du- ruyor. depolarda yalnız başına bekliyor. Güzelim ro- manlar, şiırler. öykü kitaplan; araştırmalar, bilimsel yapıtlar vb. Selim ileri'nin dediği gibi: "Ah, bir okunsa şu kitap- lar." Geçen haftaki "Bir Ağaç Öyküsü" başlıklı yazımla ilgili olarak Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk aradı ve yazının konusu olan Kuzu kestanesi Sokağı'nı ağaçlandırmak ıçin ellerinden geleni yapacaklarını, sokağın durumunun daha çok akasya ağacının yetış- mesıne uygun olduğunu, ama bir tane de olsa kuzu kestanesi ağacının ekilip yetiştirileceğini söyledi. Tunç çağı mezarlannda anaştırma Kültür Senisi- Isparta'nın Atabey Ilçesınde. tunç çaâından kalma mezarlarda bilimsel araştırmalar yapılıyor. İlçeye bağlı Harmanören Köyü yakınlannda, Isparta Müzesi Müdürlüğü ve İstanbul Cniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü işbırliğiyle Tunç Çağı mezarlarında altı yıldır sürdürülen araştırmaları bu yıl l .5 a> sürecek. Yetkililer. bugüne kadar yapılan kazılarda. çanak çömlek parçalan ile bronzdan yapılmış ev eşyalan bulunduğunu kavdettiler. Öte yandan. Eğridir ilçesine bağlı Sarıidns beldesı yakınlanndaki Mallos antik kentinde, arkeolojik kazı ve araştırma çahşmaları, eylül avında başlayacak. M.Ö 2000"li yıllarda kurulan antik kentteki kazılar. Isparta Müzesi Müdürlüğü ile Sanidris Belediyesinin işbirliğiyle gerçekleştirilecek. Yetkililer. kazı yapılacak bölgenin topografik harita çizimlerinin de yapıldığını bildirdiler. 'Dünya'da ve Türkiye'de Tüketici Sopunlanı' Kültür Servisi - Çarşı Mağazalannın 1995 yılı içinde başlattığı I. Karikatür Bienali kapsamında düzenlenen Karikatür ^'anşması'nda ödül alanların ve usta karikatüristlerin eserleri şimdi de Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği'nde (BÜMED) sergileniyor. Geçen yıl Karikatür Bienali kapsamında gerçekleştirilen 'Türkiye'de ve Dün>ada Tüketici Sorunlan' konulu karikatür varışmasında birinciliği alan Trabzonlu Hakan Sümer ve eserleri sergılenmeye lavık görülen 30 yarışmacının yanı sıra usta karikatüristlerin de katıldığı sergi. İstanbul ve Ankara'nın çeşitli yerlennde izleyiciyle buluştuktan sonra 31 ağustos tarihine kadar BÜMED'de karikatürseverlere sunulu>or.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear