23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 TEMMUZ 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 UYGARLIKLARIN IZİNDE... OKTAY EKlNCt Bir Kültür Bakanrnın ardmdan Agâh Oktay Güner, artıkhep 'Türkiye 'yeyakışmayan' tutumlarıyla anılacak K-ultur Bakanlığı'nda ANAP'lı Agâh Okta> Guner donemı de bıt- tı Cumhurbaşkanı Sulevman De- mireTın28Hazıran I996Cumagu- nu onavladığı 54 hukumetie bır- lıkte ijimdı de RP'lı İsmail Kahra- man donemını yaşıvoruz Aslina bakılırsa. Agâh Oktay Gu- ner'ın *AlVAP'lı"olması. bu partı ıçınde de Turkıye'nın uygarlık de- gerlerıne duyarlı ve hatta sahıp çı- kan kımı polıtıkacılar ıçm kuşkusuz "talihsiz" bır beraberlık say ılabılır- dı Örneğın. Mugla'dan AN AP mıl- letvekılıolaneskı valı Dr Lale Ay- taman'ınyıneMugla'yadayenıbır "konınıa kurulu" kazandırmak ıçın surdurduğu çabalarıyla. Agâh Ok- tav Gûner ın \ar olan koruma ku- rullannı "konıyamaz" hale getırmek ıçın yaptıklan arasında ne bırpolı- tık bırlıktelıkten ne de anlayış be- raberlığınden sozedılebılırdı Mılletvekılı Dr Lale Aytaman daha önce de vıllarca emek verdı- gı ve uzerıne tıtredığı Mugla ve Gu- ney Ege'dekı tanhsel ve dogal gu- zeîlıklerın a>nı anda "SİT alanı" olarak korunmalarını ulkesı adın "•gurur verici bir dunını*" olarak yorumlarken Külrur Bakanı Agâh Oktav Guner. bu StT alanlanndan "mağdurolan" vatandaşlann hak- kını korumak adına vıne SİT ka- rarlannı "iptal ettirmek" ve "sınır- iannıdaraltmak" ıçın olanca gucu \e yetkısıyle kollanm sivamış du- nımdaydı Benzer şekılde tstanbul'un Fa- tih ılçesıne ANAP'tan seçılerek Be- ledıye Başkanı olan Sadettin Tan- tanın. bu ılçemızdekı Bizans ve Osmanh donemlennden kalan Rum Ermenı. "»ahudı ve Musluman Turk toplumlannınkultürlenneaıttarıh- sel mırabimızi "hep birlikte" koru- mak ıçın başlattıgı proıe ve kampan- yalara da en buy uk engel y ıne Agâh Okta> Guner'ın kultur anlayışı ve sozde "konıma<ma)" polıtıkasıy dı Bır başka ornek olarak Istan- bul dan once ANAP mıllervekılı se- çılen. sonra da ANA\OLun Dev- let Bakanı olan Ali Talip Ozdemır. Bakırkoy Beledıve Başkanlıgı do- nemınde demokratık kuruluşlarla dıyaloğu sureklı sicak tutmuş. soz- gelımı ımar konusunda ve proıe onaylanmasında MimarveMünen- dis Odalan'y la "ortak denetim ça- lışmalan" ıçensınde hızmet vap- mıştı Agah Oktav Guner ıse şu bırkaç aylık bakanlık donemme sığdırdı- gı "hızlı icraatlan" arasında. daha once vıne Kultur Bakanlıgı yla si- v ıl toplum kuruluşları arasında ba^- latılan ışbırlıgı ve dayanışma sure- cını "durdurmak" ve hatta "yok etmek" ıçın elınden gelenı ardına kovmadı Ly gar ulkelerde hemen tüm kul- tur bakanlıklarının en dogal v e çağ- daş, demokratık dav rantşı olan. kul- tur ve sanat alanındakı hukuınet dı- şı kurumları "kamukaynaklamla destekleme" polmkası. ANAYOLdan once Turkıve'de de artık vaşama geçınlmeyebaşlanmıştı HABITAT- ll'nın "hukumetlerie shil toplum kesimlerinin ortaklığı" şeklınde ev - rensel gundeme taşıdığı bu uygar an- layış. her ıkı taraftakı "kamusalso- rumluiuklann birleşririlmesi" an- lamına gelıyordu Hıç kuşkusuz. bu dayanışma ve ışbırlıgı surecının vıne ANAVOL oncesınde atılan en onemlı adımla- nndan bınsı de "kultur vedoğami- rasının korunmasında Mimarlar Odası ile kultur Bakanlıgı arasın- da guç birliğine gidiimesi" çabasıv - dı \ ıllardır meslek ve kurum polı- tıkasmı "ulkedeğerlerinisavTinnia" çızgısınde surduren Mimarlar Oda- sı'yla. temel gorevı devletın yıne bu değerlen gozetme y ukumluluğu- nu yaşama geçırmek olan Kultur Bakanlığı'nın böy lesı bır davanış- ma ıçeresıne gıımelen. kuşkusuz en ba^ta ">ağmacı çe\relerin"uv- Yıldız Saravı Dış Karakol Binası: "Yağma>a karşı ileri karakol" olnıası \gâh Oktav Güner'in uvkularını kaçırdı... yle bır Kültür Bakanı kı; önce Kültür Varlıklannı Koruma Kurullan'nı dağıttı. Sonra kültür mırasının korunmasına yönelık ılke ve kararlan değıştırttı Daha önce alınan SİT kararlannın ıptalı ıçın tüm sıyası ve burokratık gucünü kullandı. Derken, ülkenın kultur \e sanat kurumlarını karşısına aldı. Yıne kültüre ve sanata 'sansür' uygulamaya kalkıştı. Butun bunlan bırkaç ay gıbı kısa bır ıktıdar donemınde \e üstelık güvenoyu bıle tartışmalı olan bır hükümet ıçınde yaparken Kültür Bakanlığı'nı da yıne 'kendı kültürüne' uygun kadroların yuvası halıne getırdı... kularını kaçırmı^tı Bakanlıgın ve koruma kurullarının Mimarlar Oda- bi tarafından "denerienemevecegi- ni" ılerı ->uren bu tutucu ve çıkarcı çevreler vıne odanın kendı uyesı konumudakı mımarlara aıt rebto- rasşon projelennı koruma kurulu- na -.unulmadan once "meslekiince- lemeve almasına" bıle tahammul edememı^lerdı Nıtekım. daha ANAVOL kurul- madan once Kultur ve labıat \ar- lıklarını KorumaGenel Mudurlugu gorev ıne "geri" donen Altan Akat kısa bır sure^onra Agah Oktav Gu- ner donemınde uv gulamav a kov raa olanağını bulacagı venı ılke karar- lan hazırlıklannı vaparken bıle "Mi- nıariarOdası'v la işbirlığine hemen son vereceğini"açıkça ılan etmıstı Bu dıleğıne yuksek kurula kabul ettırdıgı ılkekararı degı>ık!ıklenv- le ulaşan ve bovlece kultur mırası- nın korunmaM projelerınde ılgılı meslek odaynın denetımınden '"kur- tulan" Altan Akat "ikinci bııvuk hamlesini" de vıne Mımarlaı Öda- sı nın \ıldız Sara\ı"ndakı çalısma ve toplantı mekânlarına "gozdike- rek" ba^latmıştı Agah Okta> Guner v e Altan Akat. kendılerını sivıl toplum kuruluşla- rının "rakipleri" gıbı gorerek elle- nndekıvetkıveolanakları kultur ve sanatı desteklemek venne. bu alan- daçabagosterenduyarlı kurulu^la- rı •*guçsuzkılmak'"ıçın kullanırol- dular Agah Oktav Guner ozverılı kı^ı v e kurulu^lara daha once bakan- lıkça vapılan vardımlan "mama" şeklınde tanımlayarak "demokrasi kulrurunu" ve sosval devlet anla- y ışını tum çıplaklıgıy la açıga serer- ken bu y ardımı durdurmav ı da "ide- olojikkjşiliğinin~ en çarpıcı goster- gesı olarak "Mamalannı kestim" >eklındedıle getırdı Oy sa, ne Turkıve'nın kultur v e sa- nat çevrelerı bakanlıgın çocukla- nydılarnede Kultur Bakanı bu say- gın ve "ulkenin vuzakı" olan çev- relerın "babası" konumundavdı Vapılan uvgulama. sadece halkın parasından y ıne halkın uvgarlık tem- sılcılerının ">ararianma hakları- nı" yaşama geçınnekten ıbarettı L'stehk bu paraların akıl almaz bır >ekılde heralandakı "dolandıncılar'' tarafından kullanıldıSı bır ulkede yagmacıların kasasına gıren kamu kaynaklannın belkı de mılyonda bı- rı kadaıının kultur \e sanat emek- çılerınce kullanılmaM. hıç degılse "ulkeninonurunıı kurtarmak" ıçın belkı de tek ornek uvuulamavdı rçin" tah^ıs ettıgınde. ozelhkle "imar vağmasından beslenen" çevrelerın etkiMnde kalan kımı gazetelerde "Mimarlar Odası'nın saravda ne işi var?" şeklınde yazılar çıkmıs.tı Onlara aore Yıldız SaravTnı orne- lı vanıtları vererek Mimarlar Oda- sı Istanbul Buyukkent Şubesfyle 7.12.1994 tanhınde protokol ımza- ladılar Boylece \ ıldız Sarayı Dış Karakol Binası. yıne o tanhtekı tö- rendedılegetırılenanlayıs.la. tstan- bul'un tanhsel ve dogal kımlıgmın korunmasında "yağmaya karşı bir ileri karakol" olarak gorev yapına- ya basladı ANA\'OL hükumetıvle birlikte Agah Oktay Guner donemı başla- dıgında ıse bu ılerı karakolun et- kınlıklerınden "çıkarlan zedele- nen"çev reler yenıden seslennı y uk- selttıler Kımı gazetelerdekı kendı- lenne yakın kos^ yazarlannı y ıne bu konuya "memur" ettıler Çok geçmeden Kultur Bakanlı- grnınhem MimarlarOdası'nahem de av nı bınada bır odayı ve toplan- tı salonunu kullanan Turkiye Va- zarlarSendikasına(TYS) ıfk ">a- Kultur Bakanlıgı Kultuı veTabı- at \arlıklannı Koruma Genel Mu- duru Altan Akat ın. Kultur Bakanı Agâh Oktav Guner'le bıılıkte Mı- marlarOdasfnı>ıldızSarayı nda- kı hızmet mekânlarından "çıkar- ma* gın^ımlen de bu donemın "ka- mu yönerirrri ve de\lct kultunınu" >ergılemesı açısından tarıhe geçe- cek ılgınç ozellıkler ıçerıyor Anımsanacaktır Kultur Bakanlı- gı 1994 vılında \ ıldız Saravı nda- kı eskı "Dtş Karakol Binası"nı y ı- ne bır kultur kurumu olan Mimar- lar Odasi'nın kullanımına "10 MI gın "şeriatçıvakıflam" "dinciku- ruluşlann" y a da Arapulkelerınden beslenen kımı dıncı "teşkilatlann" kullanılmabi çokyenndeydı Buna kaısın orneğın -rnilli saravlanmı- a otel yapmak iste\enkre karşı bun- lan koruma kavgası \eren" bır mı- marlık kurumunun jynı "kamuola- nağından" vararlanması ıse asla doğru değıldı Donemın Kultur Bakanı olarak tahsi!, ışlemını onaylavan Tlmur- çin Sa>^ş v e y ıne donemın Koruma Genel Muduru Mehmet Tuç, gerı- cı çev relenn bu muhalefetme gerek- Genel Mudür Altan Akat. "bakan adına" ımzaladıgı yazılarında. bı- nadakı toplantı, sergı ve fuaye gıbı ortak kullanım mekânlannın bun- dan bov le her sefennde "bakanlık- tanizinalınarak r 'kullanılabılecegı- nıbelırtıyordu Yanı Mimarlar Oda- sı veTYS bulunduklanbınadakıça- lı>maları vedavranı^ları ıçınsurek- lı olarak "bakanlık talimatıvla" ha- reket edebıleceklerdı Boylesı bır tutum ıse elbette kı açıkça "Bu bi- nadan ya çıkarsını/ >a da sizi rahat bırakmavız"anlamına gelıvordu Bu gelı^meler uzerıne Istanbul Mimarlar Odası Ba^kanı Prof Dr CengizEruzun'la TYS Ba^kanı \ta- ol Behramoğlunun 18 Nısan 19%da Agah Oktay Guner'egon- derdıklen ortak ımzalı yazılan. bır Kultur Bakam'nın hem "kulhır" bakanı olarak, hem de "e\ sahibi" kımlıgıyle. ulkenın kultur ve sana- tına hızmet eden kurumlara nasıl dav ranmaai gerektıgını olabıldıgın- ce kıbar ve uygar bır dılle anımsa- tan belkı de bu anlamda Turkı- ye'nın "HABITATbelgeterrarasın- da yer alabılecek ornek bır mektup nıtelığındeydı Ne var kı hem Agâh Oktay Gu- ner'ın hem de Altan Akat ın bu tür çağdaş v e demokratık y aklaşımlar- la "ikna edilemeyecekîeri" aerçegı de-ılgınçtır- H ABITAT-II Konferan- sı bıtıp yenıden "bizbizekaldıktan sonra"açığa çıktı Kultur Bakanlıgı'ndan tstanbul Mimarlar Odasfna 28 Haziran 19% Cuma gunü ula^tınlan, yanı Agah Oktay Guner'ın bakanlık görevın- dekı •4 songunünde"teblıgedılenya- zı, aslında 13 Haziran 1996 tarıhı- nı taşıyor. Bu y azıda bıldınien ve Yıl- dız SaravTndakı Dıs Karakol Bı- nası'nınMımarlarOdasrnca lOyıl- lıgınakullanılmasınayonelık 1994 yıhndakı protokolun Agâh Oktay Guner tarafından tek taraflı "iptâl edüdiğini" gosteren "bakanhkolu- ru*nun tanhı ıse 17 Mayıs 1996 tçınde bulundugumuz şu "iletişim çağında'" Kultur Bakanlıgfndakı bu "bürokratikzamanlama" şunu gös- tenyor HABITAT-II gunlerınde dunya- ya "demokrat" gorunmek gerektı- ğınden. aynca y ıne H ABFTAT-irnın "devletieshil toplum kuruluşlannın işbirliği'' ılkesı Turkiye tarafından da desteklendıgınden. bu gorunuşe vebuılkeye'*tersduşen'' 17 Mayıs 1996 tanhlı bakanlık oluru hemen ışleme konulmuyor ve bır ay bek- letılıyor Boylece, örnegm Lluslararası Mımarlar Bırlıgı (UIA) HABITAT- II çalışmalannı Dii, Karakol Bına- sı'nda surdurup Türkiye nın mı- marlara tanıdıgı bu olanağı "mem- nunijetle" Bırîeşmiıj Mılletler'ede rapor ederken. aslında y ıne o tarıh- lerde Kultur Bakam'nın, mımarla- rı çoktan "dışlama" karan aldıgını da elbette bılemıyorlar ve "huzur içiode"' ulkelenne gen donuyorlar Şımdı ıse olanı bıtenı duv dukların- da, elbette kı "Bu işbakanın ve ge- nel müdunın munuvdu" demeye- cekler ve ne du^uneceklerse "Tiır- kiye için" duşunecekler Mimarlar Odası. aslında sadece kendısıne degıl. bu ulkenın kultur. sanat ve uvgarlık degerlenne sahıp çıkan "hıikumet dışı shil toplum duyarlılığına"' karşı yonelen bu cağ- dı^ı dev let anlav ışına v e polıtık tu- tumla elbette kı "hukuksal savaşı- mını" surdurecektır Dış Karakol Bınasi. Istanbul'un yagmaya karşı korunmasında v e tanhsel. doga de- gerlennın sav unulmasında yıne "ile- n karakol" olarak gorev yapacak- tır \e var kı bütûn bu gelışmeler, Turkıve'de hâlâ en koklu kurumla- nn bıle bır "kişinin" egemenlıgı al- tında ne denlı tahrıp edılebıldıgını gostenyor Ustelık bu kurum, "Kül- tür Bakanlıgı" gıbı ulkenın yeryu- zundekı en değerlı varlıgmı, yanı "uygarlık kimliğini" korumak ve gelıştırmekle vukumlu bır devlet kuruluşu oldugunda. o "kişinin" yarattıgı tahrıbat çok daha buyuk onem kazanıyor ve butun bır ulu- sun gelecegını karartıyor Şımdı artık Agâh Oktay Guner do- nemı de bıttıgıne gore. yenı done- mı ızlemeye başlamadan once ge- nye şu son onemlı soru kalıyor Acaba. vaktıyle Kultur Bakanlı- gı da yapmış olan Sayın Mesut V ıl- maz, kımlerın ıstegıne uyarak ve hangı kulturel özellıklenru uvgun go- rerek bu kışıy ı Turkiye gıbı bır "u>- garlıklar beşiğinin" kulturden so- rumlu bakanı yapıverdı' Eger soy- lendıgı gıbı "bu kadar ileri gidece- ğiııi"beklemıyorduysa, bırpanı lı- den ve başbakan olarak neden mu- dahale etmedı 7 Dunyada hangı "si- yasi kural". bır ulkenın ulusal ve evrensel değerlennm boylesınehınç- la gözden çıkarılmasına, y ıne o ul- kenın ulusal onuru olan kultur ve sa- nat emekçılennın hor gorulüp dış- lanmasina. toplumunsaygın veoz- venlı kuruluşlarının ezılmek ısten- mesıne. dahası HABITAT-II gıbı bır yeryuzu zınesıne ev sahıplığı edılırken bıle kamuoy unun v e dun- yanın açıkça yanıltılmasına "sessiz kalınmasını" ongorebılır' Ne dıyelım' Mesut Yılmaz bu sorulara yanıt verse de vermese de bıze "Geçmişolsun TürkKe" demek- ten başka soz kalmıyor 'Kulağımın içindeki küçük bir orkestradan esinleniyorum' Berin Cüneş tenımuz ve ekim avlannda Istanbul ve K.skis^hir'de dinleyicilerinin karşısında. Lstunveteneğı veıdeahstkışılı- ğı ıle on \ ıldır ulkemızın y urtdışı ta- nıtımına büv uk katkılarda bulunan BetinGuneş'lebırlıkteyız Bır Turk bestecisı veyorumcusu olarak mu- zık otontelerıne kendını kanıtlamiş olan sanatçı onaltıvıldıı "akade- mik değişim programrv la gıttığı Almanya'da muzık vaşamını sur- duruyor 1988 den berı Koln Sen- fom OrkestraM'nı y oneten. Ensemb- le Mondıal Yaylı Çalgılar Orkest- rası'nınkurucusu veşefı Betın Gu- neş ulkemızdeen son olarak 24 Is- tanbul Muzık Festıvalı kapsamında Kkoç Oda Orkestrası'vla konser- lerverdı 8.9 lOTemınuztanhlerın- de ıse Rumelı Hısarı Konserlerı kapsamında \rif Sağ ve Istanbul Senfonı Orkestrası uveieny le birlik- te verecegı konserlerie turk mu- zık^everlerlc ycnıdert btttuşaeak Sanatçının Almanva'da Arıf Sağ ıle gerçekleştırdığı konserlerbuvuk ıl- gıtoplamıştı Guneşavnca. I5ekım- de Cemal Re^ıt Rey Konser Salo- nu'nda, 20 ekımde ı>e E^kışehır Festıvalı kapaniş konseıınde de bu kez Koln Senfonı ve Ensemble Mon- dıal Orkestraları ıle birlikte sev ırcı karşısınaçıkacak Sanatçı. 20ekım- dekı konsennde bır esennın daha dunya promıyerını gerçekleştıre- cek Avrupa. Asvave Amenka'dabır- çok konseıler veren Betın Guneş 'Sanatçının birgörevi de misjoner- liktir' derken her konserlerınde ozelhkle bır çağdaş Turk bestecı- sıne yer veren dunvada tek orkest- ra olduklarını. bu yuzden sanatçı olarak bu gorev ını yerıne getırdığı- ne mandığını belırtıyor - Klasik ve elektronik gibi muzi- ğin birbirinden oidııkça farklı goru- nen iki ayn dalında da urunler ve- riyorsunuz. Bu iki dal mutlaka bir noktada kesişiyor olmalı. GL'NEŞ- Ben muzığı bır butun olarak goruyorum Bır ayrım soz konusuy sa bu ancak ıv ı ve kotu mu- zık arasında vardır Hangı tarzda ol ursa olsun bence muzık ıyı y apı 1- malı Elektronik muzığe gelınce o bambaşka geleceğın muzığı Bılı- nen orkestra aletlennden çıkan mu- zık, belırlı frekanblar arasında ka- kyorkefi elektromk muzıkte «en- suz seçenek var Elektronik muzı- ğın verdığı seslerı. bılınen orkest- ra aletlerıvle elde edemıyorsunuz Benım çağdaş bestelerımde bıle elektronik muzık tınılarının hısse- dıldığını soyluyor ınsanlar - İyi ve kotu muzik aynmı nedir sizce ? GL ı\EŞ- Bu ayrım muzığın ko- lay anlaşılıp anlaşılmamasıyla ıl- gılı Ben bırbestem ıçın aylanmıhar- cıvorsam dınlevıcımın bevın huc- relennı çalıştırmadan eserımı uç dakıkada yazılmış bır eser gıbı an- layıp eleştırmey e başlaması normal değıl Eğeranlıyorsa.hareadığLmza- mana yazık demektır Ozellıkle çağ- daş bestecılenn eserlerını dınler- ken ın^anlarzorlanıyorlar Çunkuço- zümleme yapmaya uğraşıyorlar Ben çağdaş bır bestecı olarak şans- lıvım çunku butun eserlerım çalı- nıyor Bugun Mozart'ın bestelen, ınsanlann kulaklanndan fışkıracak neredeyse Mozart'ın bestelerıne verılen şansm yuzde bırı çağdaş bestecılere venlse müzık daha ça- buk gelışır - Elektronik mûzikteki çeşitlilik- ten soz ettik. Peki \a insan sesi? GUNEŞ- tnsan sesı başlı başına bır muzık aletı Benım "Bilimde HerŞev Var" adlı yapıtım da butu- nuyle ınsan sesı uzerıne oturtuldu Bu yapıtta EnvçrSevidoğlu, tbn-i SH na'mn "Büiınde Her Şey Var" ad- lı metnını okudu Ben de harflen de- forme ederek muzık yaptım Ama sadece ınsan sesı degıl. her an her şey muzık benım ıçın. Tren dudu- ğu. vapursesı. sokaktakı uğultu her şey Bu yuzden 'kulağımın için- de. çevremdeki seslerden durma- dan esin alan küçük bir orkestra var' dıyorum Kulağımın ıçındekı bu kuçuk orkestra her an rahatsız- lık verıvor Beste vaparak belkı de huzur buluvorum ODAK NOKTASI AHMET CEMAL 'Vakıf' Üniversiteleri Masalı Eskı TBMM Mıllı Eğıtım Komısyonu Başkanı ve bu- gunku Mıllı Eğıtım Bakanı Sayın Mehmet Sağlam'ın 8 haziran tanhlı Cumhurıyefte çıkan şu sozlerını bır kez daha anımsayalım "Eğer oğrencının parasını devlet verecekse vakıf unıversıtelerının ozellıgı ne olacak? Ozaman adının ozel olmasının bıranlamı yok " Sayın Mehmet Sağlam'ın soyledıklerı, ulkemızde bırsuredır'Va/(/fun;vers/fe/er/"başlığıylaanlatılmak- ta olan bır masalın ıçyuzunu de sergıleyebılecek onemdedır Ve Turkiye, genelde ne yazık kı gunluk somut gerçeklerın değıl, fakat -ıster sıyası, ıster eko- nomık, ıster toplumsal ıçerıkiı olsun- masalların at- mosfennde yaşamaya alışkın olduğundan, aslında va- kıf kurumuna kaynaklık eden duşunceyle pek bır ılın- tısı bulunmayan "vakıfunıversıtelen" masalının da top- lumumuza bır "hayırseverlık orneğı" dıye anlatılma- sında pek guçluk çekılmeyecektır Turk Medenı Kanunu'na gore vakıf, bır malvarlığı- nın bellı bır amaca tahsısı ıle kurulur ve tuzel kışılık kazanır, tuzel kışılık sahıbı olan vakıflar bu kımlıkle- nyle tıpkı gerçek kışıler gıbı başkaca gerçek ve tuzel kışılerle hukukı ılışkıler kurup amaçlarına uygun hu- kukı ışlemlen yapabılırler Vakıflar ıçın tuzel kışılık ko- numunun ongorulmuş olmasının nedenı, bu kuruluş- lara gelecekte vakfedenın ıradesınden bağımsız bır yaşam sağlamak, boylece dedevamlılık kazandırmak- tır Vakıf, bağış kabul edebılmekle birlikte amacını ağıriıklı olarak kendı tahsıs edılmış malvarlığı ıle ger- çekleştırır Orneğın bır vakıf devletın parasal açıdan yetersız kaldığı herhangı bır alanda -dıyelım eğıtım alanında1 - bu yetersızlığı gıdermek ve bu konuda devlete destek olmak amacıyla kurulmuşsa bu doğ- rultudakı harcamalarının çoğunu devletın sırtınayuk- leyemez Boyle bır tutum. vakıf kurumunun ozuneay- kırıdır Vakıf kurumu, Osmanlı Imparatorluğu'ndazen- gın bır geleneğe sahıptır Osmanlı donemınde, baş- ta eğıtım olmak uzere sayılamayacak kadar çok alan- da kurulmuş olan vakıflar, bırersıvıl toplum orgutu nı- telığıyle çok değertı toplumsal ışlevlerı yenne getır- mışlerdır Bunu yaparken de çoğu kez devlet hazı- nesınden kuruş bıle almamışlardır Turkıye'de son hukuksal duzenlemelere gore ozel unıversıteler, ancak vakıflarca açılabılmektedır Unı- versıte kurumuna sureklılık kazandırmak ve gelece- gını kışılerın ıradesınden bağımsız kılmak bağlamın- da bu, yerınde bır çozumdur Yerınde olmayan bu alandakı uygulamanın bugunku halıdır Vakıflarca nasıl unıversıte kurulmakta olduğu za- ten açıkça ortadadır Once devlet uzerıne kampus yapsınlar dıye bu vakıflara 49'ar yıllığına sembolık pa- ralarla ormanlık arazı kıralamaktadır Ardından yıne devlet, bu unıversıtelere kendı unıversıtelen ıçın on- gurduğu odeneğın ıkı katı odenek ayırmaktadır Oğ- rencılerın gıderlerı, devlet tarafından karşılanmakta- dtr Buna karşılık vakıf üniversiteleri tarafından oğren- cılerden yıllık ortalama beş bın dolar (yanı bugunku kurla yaklaşık dort yuz mılyon lıra 1 ) para alınmakta- dır Istersenız bu kanşık durumu ozetleyelım Sozde yuk- sekoğrenıme katkıda bulunmak, bu alanda devletın yukunu "hafıfletmek" ıçın kurulan unıversıte vakıfla- n, sonuçta devletın sırtına devletın kendı unıversıte- lerınden çok daha fazla yuk olmaktadır Bugun Batı'da vakıf unıversıtelerının yaygın ve ya- rarlı bır model olduğu doğrudur Batı'da olmayan ıse herhangı bır devletın kendı unıversıtelerının gereksın- dığı parasal olanakları vakıf unıversıtelerme aktar- masıdır 1 Lutfen geçmışı toptan karalayıp çop sepetıne at- ma alışkanlığından vazgeçelım ve vakıflar gıbı. ken- dı toplumsal geçmışımızde yuzyıllar boyunca son derece değerlı ışlevler yerıne getırmış bır sıvıl toplum kurumunu çok ıyı ınceleyıp, ozundeyatan duşunce- lerı saptırmadan uygulamaya koyalım 1 Güner9 den giderayak bir darbe de kitaba (A>KA) -Eskı Kultur Bakanı Ag-âh Oktav Güner bakanlığının son gunlerınde gıderayak bır darbe de kitaba \urdu Güner.yıllarca bakanlıgın depolarında çurumeye terkedılmış kıtapların. eskı Kultur Bakanı Fikri Sağlar donemınde yenıden halkın bılgısıne sunuldugu bakanlık ana bınasındakı Yasak Kitap Teşhir Bölümü'nu kapartı Bakanlık ana binası ıçınde bulunan 'Nasak Kitap Teşhir Bolümıi'nde askerı yonetımlerce ve geçmış sağ ıktıdarlar donemınde yasaklanan kıtaplar sergılenıyordu Bakanlığının son gunlennı surmekte olan Güner yasaklı kıtaplan kaldırarak sergılendıklen bolume bakanlıgın prestıj kıtaplannı ve elsanatlan urunlen yerleştırdı Güner'e sert tepkı gosteren eskı Kultur Bakanı Fıkrı Sağlar "Bu çağdışı karanlık eylem kitaba karşı tekrar gerici. faşistuvgulamaların başlatılacağının habercisi olrnuştur. Kultur Bakanüğını dev raldığım 49. hukumet doneminde Uk icraatımı/ vasaklara yasak getirmek. bilginin, bilimin. sanatın. öğrenmenin ve yaratmanın onundeki tüm engelleri yoketnıeve çalışmak olmuştu" dedı Kitap yasağına ve bu yasağın uygulayıcısı yonetımlere karşı bır başkaldırı sembolu olan bu standların kaldırılmasının vaşadıgımız çağ adına korkunç bır kara leke olduğunu ve bu tur gınşımlen şıddetle protesto ettıâını belırten Fıkrı Sağlar""Agâh Oktav Güner ve ben7erleri unurmasınlar ki. kifabın ve bilimin avdınlığı onların karanlıktan. baskıdan. somuruden kan alan zihnivetlerini ve iktidariannı tarih önıinde bir kez daha mahkûm edecektir. Onlar ne yaparlarsa vapsınlar halkın ve tarihin onunde teşhir olmaktan kurtulamav acaklar. Kitapları prangalav ıp veniden mahzenlere kapatmava çalışanlar da tarihin aydınlığını ve guzele doğru ilerlev işini durduramay acaklar" dedı BUGUN 24. ULUSLARARASI MUZİK FESTİYALİ kapsamında saat 19 OO'da AKM Buyuk Salon'da St Petersburg Fılarmonı Orkestrası'nın konserı yer alıyor 3 L'LUSL\RAR.\SI CAZ FESTİVALİ kapsamında saat 21 OO'de Cemıl Topuzlu Açıkhava Sahnesı'nde 'Dead Can Dance" konserı yer alıyor AKSANAT kultur sanat etkmlıklen kapsamında saat 12 30'da Branford Marsalıs'ın ve saat 18 30"da Miles Davıs'ın caz konserlerı laserdısc'ten ızlenebılir. ÇATALCA5. ERGUVAN ŞENLİĞİ kapsamında saat 13 00-14 00 arasında Isa Çelık'ın Azız Nesın Fotoğraf Sergısı. saat 14 00- 16 00 arasında Çağdaş Vlakedon Şım" konulu I Balkan Şıır Gunlerı Sempozyumu \e saat 21 00-22 00 arasında Okay Temız'ın Magnetıc Band Konserı ver alıvor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear