Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 TEMMUZ 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
UYGARLIKLARIN IZİNDE... OKTAY EKlNCt
Bir Kültür Bakanrnın ardmdan
Agâh Oktay Güner, artıkhep 'Türkiye 'yeyakışmayan' tutumlarıyla anılacak
K-ultur Bakanlığı'nda ANAP'lı
Agâh Okta> Guner donemı de bıt-
tı Cumhurbaşkanı Sulevman De-
mireTın28Hazıran I996Cumagu-
nu onavladığı 54 hukumetie bır-
lıkte ijimdı de RP'lı İsmail Kahra-
man donemını yaşıvoruz
Aslina bakılırsa. Agâh Oktay Gu-
ner'ın *AlVAP'lı"olması. bu partı
ıçınde de Turkıye'nın uygarlık de-
gerlerıne duyarlı ve hatta sahıp çı-
kan kımı polıtıkacılar ıçm kuşkusuz
"talihsiz" bır beraberlık say ılabılır-
dı
Örneğın. Mugla'dan AN AP mıl-
letvekılıolaneskı valı Dr Lale Ay-
taman'ınyıneMugla'yadayenıbır
"konınıa kurulu" kazandırmak ıçın
surdurduğu çabalarıyla. Agâh Ok-
tav Gûner ın \ar olan koruma ku-
rullannı "konıyamaz" hale getırmek
ıçın yaptıklan arasında ne bırpolı-
tık bırlıktelıkten ne de anlayış be-
raberlığınden sozedılebılırdı
Mılletvekılı Dr Lale Aytaman
daha önce de vıllarca emek verdı-
gı ve uzerıne tıtredığı Mugla ve Gu-
ney Ege'dekı tanhsel ve dogal gu-
zeîlıklerın a>nı anda "SİT alanı"
olarak korunmalarını ulkesı adın
"•gurur verici bir dunını*" olarak
yorumlarken Külrur Bakanı Agâh
Oktav Guner. bu StT alanlanndan
"mağdurolan" vatandaşlann hak-
kını korumak adına vıne SİT ka-
rarlannı "iptal ettirmek" ve "sınır-
iannıdaraltmak" ıçın olanca gucu
\e yetkısıyle kollanm sivamış du-
nımdaydı
Benzer şekılde tstanbul'un Fa-
tih ılçesıne ANAP'tan seçılerek Be-
ledıye Başkanı olan Sadettin Tan-
tanın. bu ılçemızdekı Bizans ve
Osmanh donemlennden kalan Rum
Ermenı. "»ahudı ve Musluman Turk
toplumlannınkultürlenneaıttarıh-
sel mırabimızi "hep birlikte" koru-
mak ıçın başlattıgı proıe ve kampan-
yalara da en buy uk engel y ıne Agâh
Okta> Guner'ın kultur anlayışı ve
sozde "konıma<ma)" polıtıkasıy dı
Bır başka ornek olarak Istan-
bul dan once ANAP mıllervekılı se-
çılen. sonra da ANA\OLun Dev-
let Bakanı olan Ali Talip Ozdemır.
Bakırkoy Beledıve Başkanlıgı do-
nemınde demokratık kuruluşlarla
dıyaloğu sureklı sicak tutmuş. soz-
gelımı ımar konusunda ve proıe
onaylanmasında MimarveMünen-
dis Odalan'y la "ortak denetim ça-
lışmalan" ıçensınde hızmet vap-
mıştı
Agah Oktav Guner ıse şu bırkaç
aylık bakanlık donemme sığdırdı-
gı "hızlı icraatlan" arasında. daha
once vıne Kultur Bakanlıgı yla si-
v ıl toplum kuruluşları arasında ba^-
latılan ışbırlıgı ve dayanışma sure-
cını "durdurmak" ve hatta "yok
etmek" ıçın elınden gelenı ardına
kovmadı
Ly gar ulkelerde hemen tüm kul-
tur bakanlıklarının en dogal v e çağ-
daş, demokratık dav rantşı olan. kul-
tur ve sanat alanındakı hukuınet dı-
şı kurumları "kamukaynaklamla
destekleme" polmkası. ANAYOLdan
once Turkıve'de de artık vaşama
geçınlmeyebaşlanmıştı HABITAT-
ll'nın "hukumetlerie shil toplum
kesimlerinin ortaklığı" şeklınde ev -
rensel gundeme taşıdığı bu uygar an-
layış. her ıkı taraftakı "kamusalso-
rumluiuklann birleşririlmesi" an-
lamına gelıyordu
Hıç kuşkusuz. bu dayanışma ve
ışbırlıgı surecının vıne ANAVOL
oncesınde atılan en onemlı adımla-
nndan bınsı de "kultur vedoğami-
rasının korunmasında Mimarlar
Odası ile kultur Bakanlıgı arasın-
da guç birliğine gidiimesi" çabasıv -
dı
\ ıllardır meslek ve kurum polı-
tıkasmı "ulkedeğerlerinisavTinnia"
çızgısınde surduren Mimarlar Oda-
sı'yla. temel gorevı devletın yıne
bu değerlen gozetme y ukumluluğu-
nu yaşama geçırmek olan Kultur
Bakanlığı'nın böy lesı bır davanış-
ma ıçeresıne gıımelen. kuşkusuz
en ba^ta ">ağmacı çe\relerin"uv-
Yıldız Saravı Dış Karakol Binası: "Yağma>a karşı ileri karakol" olnıası \gâh Oktav Güner'in uvkularını kaçırdı...
yle bır Kültür Bakanı kı; önce Kültür Varlıklannı Koruma Kurullan'nı dağıttı. Sonra kültür mırasının
korunmasına yönelık ılke ve kararlan değıştırttı Daha önce alınan SİT kararlannın ıptalı ıçın tüm sıyası ve
burokratık gucünü kullandı. Derken, ülkenın kultur \e sanat kurumlarını karşısına aldı. Yıne kültüre ve sanata
'sansür' uygulamaya kalkıştı. Butun bunlan bırkaç ay gıbı kısa bır ıktıdar donemınde \e üstelık güvenoyu
bıle tartışmalı olan bır hükümet ıçınde yaparken Kültür Bakanlığı'nı da yıne 'kendı kültürüne' uygun
kadroların yuvası halıne getırdı...
kularını kaçırmı^tı Bakanlıgın ve
koruma kurullarının Mimarlar Oda-
bi tarafından "denerienemevecegi-
ni" ılerı ->uren bu tutucu ve çıkarcı
çevreler vıne odanın kendı uyesı
konumudakı mımarlara aıt rebto-
rasşon projelennı koruma kurulu-
na -.unulmadan once "meslekiince-
lemeve almasına" bıle tahammul
edememı^lerdı
Nıtekım. daha ANAVOL kurul-
madan once Kultur ve labıat \ar-
lıklarını KorumaGenel Mudurlugu
gorev ıne "geri" donen Altan Akat
kısa bır sure^onra Agah Oktav Gu-
ner donemınde uv gulamav a kov raa
olanağını bulacagı venı ılke karar-
lan hazırlıklannı vaparken bıle "Mi-
nıariarOdası'v la işbirlığine hemen
son vereceğini"açıkça ılan etmıstı
Bu dıleğıne yuksek kurula kabul
ettırdıgı ılkekararı degı>ık!ıklenv-
le ulaşan ve bovlece kultur mırası-
nın korunmaM projelerınde ılgılı
meslek odaynın denetımınden '"kur-
tulan" Altan Akat "ikinci bııvuk
hamlesini" de vıne Mımarlaı Öda-
sı nın \ıldız Sara\ı"ndakı çalısma
ve toplantı mekânlarına "gozdike-
rek" ba^latmıştı
Agah Okta> Guner v e Altan Akat.
kendılerını sivıl toplum kuruluşla-
rının "rakipleri" gıbı gorerek elle-
nndekıvetkıveolanakları kultur ve
sanatı desteklemek venne. bu alan-
daçabagosterenduyarlı kurulu^la-
rı •*guçsuzkılmak'"ıçın kullanırol-
dular Agah Oktav Guner ozverılı
kı^ı v e kurulu^lara daha once bakan-
lıkça vapılan vardımlan "mama"
şeklınde tanımlayarak "demokrasi
kulrurunu" ve sosval devlet anla-
y ışını tum çıplaklıgıy la açıga serer-
ken bu y ardımı durdurmav ı da "ide-
olojikkjşiliğinin~ en çarpıcı goster-
gesı olarak "Mamalannı kestim"
>eklındedıle getırdı
Oy sa, ne Turkıve'nın kultur v e sa-
nat çevrelerı bakanlıgın çocukla-
nydılarnede Kultur Bakanı bu say-
gın ve "ulkenin vuzakı" olan çev-
relerın "babası" konumundavdı
Vapılan uvgulama. sadece halkın
parasından y ıne halkın uvgarlık tem-
sılcılerının ">ararianma hakları-
nı" yaşama geçınnekten ıbarettı
L'stehk bu paraların akıl almaz bır
>ekılde heralandakı "dolandıncılar''
tarafından kullanıldıSı bır ulkede
yagmacıların kasasına gıren kamu
kaynaklannın belkı de mılyonda bı-
rı kadaıının kultur \e sanat emek-
çılerınce kullanılmaM. hıç degılse
"ulkeninonurunıı kurtarmak" ıçın
belkı de tek ornek uvuulamavdı
rçin" tah^ıs ettıgınde. ozelhkle "imar
vağmasından beslenen" çevrelerın
etkiMnde kalan kımı gazetelerde
"Mimarlar Odası'nın saravda ne
işi var?" şeklınde yazılar çıkmıs.tı
Onlara aore Yıldız SaravTnı orne-
lı vanıtları vererek Mimarlar Oda-
sı Istanbul Buyukkent Şubesfyle
7.12.1994 tanhınde protokol ımza-
ladılar Boylece \ ıldız Sarayı Dış
Karakol Binası. yıne o tanhtekı tö-
rendedılegetırılenanlayıs.la. tstan-
bul'un tanhsel ve dogal kımlıgmın
korunmasında "yağmaya karşı bir
ileri karakol" olarak gorev yapına-
ya basladı
ANA\'OL hükumetıvle birlikte
Agah Oktay Guner donemı başla-
dıgında ıse bu ılerı karakolun et-
kınlıklerınden "çıkarlan zedele-
nen"çev reler yenıden seslennı y uk-
selttıler Kımı gazetelerdekı kendı-
lenne yakın kos^ yazarlannı y ıne bu
konuya "memur" ettıler
Çok geçmeden Kultur Bakanlı-
grnınhem MimarlarOdası'nahem
de av nı bınada bır odayı ve toplan-
tı salonunu kullanan Turkiye Va-
zarlarSendikasına(TYS) ıfk ">a-
Kultur Bakanlıgı Kultuı veTabı-
at \arlıklannı Koruma Genel Mu-
duru Altan Akat ın. Kultur Bakanı
Agâh Oktav Guner'le bıılıkte Mı-
marlarOdasfnı>ıldızSarayı nda-
kı hızmet mekânlarından "çıkar-
ma* gın^ımlen de bu donemın "ka-
mu yönerirrri ve de\lct kultunınu"
>ergılemesı açısından tarıhe geçe-
cek ılgınç ozellıkler ıçerıyor
Anımsanacaktır Kultur Bakanlı-
gı 1994 vılında \ ıldız Saravı nda-
kı eskı "Dtş Karakol Binası"nı y ı-
ne bır kultur kurumu olan Mimar-
lar Odasi'nın kullanımına "10 MI
gın "şeriatçıvakıflam" "dinciku-
ruluşlann" y a da Arapulkelerınden
beslenen kımı dıncı "teşkilatlann"
kullanılmabi çokyenndeydı Buna
kaısın orneğın -rnilli saravlanmı-
a otel yapmak iste\enkre karşı bun-
lan koruma kavgası \eren" bır mı-
marlık kurumunun jynı "kamuola-
nağından" vararlanması ıse asla
doğru değıldı
Donemın Kultur Bakanı olarak
tahsi!, ışlemını onaylavan Tlmur-
çin Sa>^ş v e y ıne donemın Koruma
Genel Muduru Mehmet Tuç, gerı-
cı çev relenn bu muhalefetme gerek-
Genel Mudür Altan Akat. "bakan
adına" ımzaladıgı yazılarında. bı-
nadakı toplantı, sergı ve fuaye gıbı
ortak kullanım mekânlannın bun-
dan bov le her sefennde "bakanlık-
tanizinalınarak
r
'kullanılabılecegı-
nıbelırtıyordu Yanı Mimarlar Oda-
sı veTYS bulunduklanbınadakıça-
lı>maları vedavranı^ları ıçınsurek-
lı olarak "bakanlık talimatıvla" ha-
reket edebıleceklerdı Boylesı bır
tutum ıse elbette kı açıkça "Bu bi-
nadan ya çıkarsını/ >a da sizi rahat
bırakmavız"anlamına gelıvordu
Bu gelı^meler uzerıne Istanbul
Mimarlar Odası Ba^kanı Prof Dr
CengizEruzun'la TYS Ba^kanı \ta-
ol Behramoğlunun 18 Nısan
19%da Agah Oktay Guner'egon-
derdıklen ortak ımzalı yazılan. bır
Kultur Bakam'nın hem "kulhır"
bakanı olarak, hem de "e\ sahibi"
kımlıgıyle. ulkenın kultur ve sana-
tına hızmet eden kurumlara nasıl
dav ranmaai gerektıgını olabıldıgın-
ce kıbar ve uygar bır dılle anımsa-
tan belkı de bu anlamda Turkı-
ye'nın "HABITATbelgeterrarasın-
da yer alabılecek ornek bır mektup
nıtelığındeydı
Ne var kı hem Agâh Oktay Gu-
ner'ın hem de Altan Akat ın bu tür
çağdaş v e demokratık y aklaşımlar-
la "ikna edilemeyecekîeri" aerçegı
de-ılgınçtır- H ABITAT-II Konferan-
sı bıtıp yenıden "bizbizekaldıktan
sonra"açığa çıktı
Kultur Bakanlıgı'ndan tstanbul
Mimarlar Odasfna 28 Haziran 19%
Cuma gunü ula^tınlan, yanı Agah
Oktay Guner'ın bakanlık görevın-
dekı •4
songunünde"teblıgedılenya-
zı, aslında 13 Haziran 1996 tarıhı-
nı taşıyor. Bu y azıda bıldınien ve Yıl-
dız SaravTndakı Dıs Karakol Bı-
nası'nınMımarlarOdasrnca lOyıl-
lıgınakullanılmasınayonelık 1994
yıhndakı protokolun Agâh Oktay
Guner tarafından tek taraflı "iptâl
edüdiğini" gosteren "bakanhkolu-
ru*nun tanhı ıse 17 Mayıs 1996
tçınde bulundugumuz şu "iletişim
çağında'" Kultur Bakanlıgfndakı bu
"bürokratikzamanlama" şunu gös-
tenyor
HABITAT-II gunlerınde dunya-
ya "demokrat" gorunmek gerektı-
ğınden. aynca y ıne H ABFTAT-irnın
"devletieshil toplum kuruluşlannın
işbirliği'' ılkesı Turkiye tarafından
da desteklendıgınden. bu gorunuşe
vebuılkeye'*tersduşen'' 17 Mayıs
1996 tanhlı bakanlık oluru hemen
ışleme konulmuyor ve bır ay bek-
letılıyor
Boylece, örnegm Lluslararası
Mımarlar Bırlıgı (UIA) HABITAT-
II çalışmalannı Dii, Karakol Bına-
sı'nda surdurup Türkiye nın mı-
marlara tanıdıgı bu olanağı "mem-
nunijetle" Bırîeşmiıj Mılletler'ede
rapor ederken. aslında y ıne o tarıh-
lerde Kultur Bakam'nın, mımarla-
rı çoktan "dışlama" karan aldıgını
da elbette bılemıyorlar ve "huzur
içiode"' ulkelenne gen donuyorlar
Şımdı ıse olanı bıtenı duv dukların-
da, elbette kı "Bu işbakanın ve ge-
nel müdunın munuvdu" demeye-
cekler ve ne du^uneceklerse "Tiır-
kiye için" duşunecekler
Mimarlar Odası. aslında sadece
kendısıne degıl. bu ulkenın kultur.
sanat ve uvgarlık degerlenne sahıp
çıkan "hıikumet dışı shil toplum
duyarlılığına"' karşı yonelen bu cağ-
dı^ı dev let anlav ışına v e polıtık tu-
tumla elbette kı "hukuksal savaşı-
mını" surdurecektır Dış Karakol
Bınasi. Istanbul'un yagmaya karşı
korunmasında v e tanhsel. doga de-
gerlennın sav unulmasında yıne "ile-
n karakol" olarak gorev yapacak-
tır
\e var kı bütûn bu gelışmeler,
Turkıve'de hâlâ en koklu kurumla-
nn bıle bır "kişinin" egemenlıgı al-
tında ne denlı tahrıp edılebıldıgını
gostenyor Ustelık bu kurum, "Kül-
tür Bakanlıgı" gıbı ulkenın yeryu-
zundekı en değerlı varlıgmı, yanı
"uygarlık kimliğini" korumak ve
gelıştırmekle vukumlu bır devlet
kuruluşu oldugunda. o "kişinin"
yarattıgı tahrıbat çok daha buyuk
onem kazanıyor ve butun bır ulu-
sun gelecegını karartıyor
Şımdı artık Agâh Oktay Guner do-
nemı de bıttıgıne gore. yenı done-
mı ızlemeye başlamadan once ge-
nye şu son onemlı soru kalıyor
Acaba. vaktıyle Kultur Bakanlı-
gı da yapmış olan Sayın Mesut V ıl-
maz, kımlerın ıstegıne uyarak ve
hangı kulturel özellıklenru uvgun go-
rerek bu kışıy ı Turkiye gıbı bır "u>-
garlıklar beşiğinin" kulturden so-
rumlu bakanı yapıverdı' Eger soy-
lendıgı gıbı "bu kadar ileri gidece-
ğiııi"beklemıyorduysa, bırpanı lı-
den ve başbakan olarak neden mu-
dahale etmedı
7
Dunyada hangı "si-
yasi kural". bır ulkenın ulusal ve
evrensel değerlennm boylesınehınç-
la gözden çıkarılmasına, y ıne o ul-
kenın ulusal onuru olan kultur ve sa-
nat emekçılennın hor gorulüp dış-
lanmasina. toplumunsaygın veoz-
venlı kuruluşlarının ezılmek ısten-
mesıne. dahası HABITAT-II gıbı
bır yeryuzu zınesıne ev sahıplığı
edılırken bıle kamuoy unun v e dun-
yanın açıkça yanıltılmasına "sessiz
kalınmasını" ongorebılır'
Ne dıyelım' Mesut Yılmaz bu
sorulara yanıt verse de vermese de
bıze "Geçmişolsun TürkKe" demek-
ten başka soz kalmıyor
'Kulağımın içindeki küçük bir
orkestradan esinleniyorum'
Berin Cüneş tenımuz ve ekim avlannda Istanbul ve K.skis^hir'de dinleyicilerinin karşısında.
Lstunveteneğı veıdeahstkışılı-
ğı ıle on \ ıldır ulkemızın y urtdışı ta-
nıtımına büv uk katkılarda bulunan
BetinGuneş'lebırlıkteyız Bır Turk
bestecisı veyorumcusu olarak mu-
zık otontelerıne kendını kanıtlamiş
olan sanatçı onaltıvıldıı "akade-
mik değişim programrv la gıttığı
Almanya'da muzık vaşamını sur-
duruyor 1988 den berı Koln Sen-
fom OrkestraM'nı y oneten. Ensemb-
le Mondıal Yaylı Çalgılar Orkest-
rası'nınkurucusu veşefı Betın Gu-
neş ulkemızdeen son olarak 24 Is-
tanbul Muzık Festıvalı kapsamında
Kkoç Oda Orkestrası'vla konser-
lerverdı 8.9 lOTemınuztanhlerın-
de ıse Rumelı Hısarı Konserlerı
kapsamında \rif Sağ ve Istanbul
Senfonı Orkestrası uveieny le birlik-
te verecegı konserlerie turk mu-
zık^everlerlc ycnıdert btttuşaeak
Sanatçının Almanva'da Arıf Sağ ıle
gerçekleştırdığı konserlerbuvuk ıl-
gıtoplamıştı Guneşavnca. I5ekım-
de Cemal Re^ıt Rey Konser Salo-
nu'nda, 20 ekımde ı>e E^kışehır
Festıvalı kapaniş konseıınde de bu
kez Koln Senfonı ve Ensemble Mon-
dıal Orkestraları ıle birlikte sev ırcı
karşısınaçıkacak Sanatçı. 20ekım-
dekı konsennde bır esennın daha
dunya promıyerını gerçekleştıre-
cek
Avrupa. Asvave Amenka'dabır-
çok konseıler veren Betın Guneş
'Sanatçının birgörevi de misjoner-
liktir' derken her konserlerınde
ozelhkle bır çağdaş Turk bestecı-
sıne yer veren dunvada tek orkest-
ra olduklarını. bu yuzden sanatçı
olarak bu gorev ını yerıne getırdığı-
ne mandığını belırtıyor
- Klasik ve elektronik gibi muzi-
ğin birbirinden oidııkça farklı goru-
nen iki ayn dalında da urunler ve-
riyorsunuz. Bu iki dal mutlaka bir
noktada kesişiyor olmalı.
GL'NEŞ- Ben muzığı bır butun
olarak goruyorum Bır ayrım soz
konusuy sa bu ancak ıv ı ve kotu mu-
zık arasında vardır Hangı tarzda
ol ursa olsun bence muzık ıyı y apı 1-
malı Elektronik muzığe gelınce o
bambaşka geleceğın muzığı Bılı-
nen orkestra aletlennden çıkan mu-
zık, belırlı frekanblar arasında ka-
kyorkefi elektromk muzıkte «en-
suz seçenek var Elektronik muzı-
ğın verdığı seslerı. bılınen orkest-
ra aletlerıvle elde edemıyorsunuz
Benım çağdaş bestelerımde bıle
elektronik muzık tınılarının hısse-
dıldığını soyluyor ınsanlar
- İyi ve kotu muzik aynmı nedir
sizce ?
GL ı\EŞ- Bu ayrım muzığın ko-
lay anlaşılıp anlaşılmamasıyla ıl-
gılı Ben bırbestem ıçın aylanmıhar-
cıvorsam dınlevıcımın bevın huc-
relennı çalıştırmadan eserımı uç
dakıkada yazılmış bır eser gıbı an-
layıp eleştırmey e başlaması normal
değıl Eğeranlıyorsa.hareadığLmza-
mana yazık demektır Ozellıkle çağ-
daş bestecılenn eserlerını dınler-
ken ın^anlarzorlanıyorlar Çunkuço-
zümleme yapmaya uğraşıyorlar
Ben çağdaş bır bestecı olarak şans-
lıvım çunku butun eserlerım çalı-
nıyor Bugun Mozart'ın bestelen,
ınsanlann kulaklanndan fışkıracak
neredeyse Mozart'ın bestelerıne
verılen şansm yuzde bırı çağdaş
bestecılere venlse müzık daha ça-
buk gelışır
- Elektronik mûzikteki çeşitlilik-
ten soz ettik. Peki \a insan sesi?
GUNEŞ- tnsan sesı başlı başına
bır muzık aletı Benım "Bilimde
HerŞev Var" adlı yapıtım da butu-
nuyle ınsan sesı uzerıne oturtuldu
Bu yapıtta EnvçrSevidoğlu, tbn-i SH
na'mn "Büiınde Her Şey Var" ad-
lı metnını okudu Ben de harflen de-
forme ederek muzık yaptım Ama
sadece ınsan sesı degıl. her an her
şey muzık benım ıçın. Tren dudu-
ğu. vapursesı. sokaktakı uğultu her
şey Bu yuzden 'kulağımın için-
de. çevremdeki seslerden durma-
dan esin alan küçük bir orkestra
var' dıyorum Kulağımın ıçındekı
bu kuçuk orkestra her an rahatsız-
lık verıvor Beste vaparak belkı de
huzur buluvorum
ODAK NOKTASI
AHMET CEMAL
'Vakıf' Üniversiteleri Masalı
Eskı TBMM Mıllı Eğıtım Komısyonu Başkanı ve bu-
gunku Mıllı Eğıtım Bakanı Sayın Mehmet Sağlam'ın
8 haziran tanhlı Cumhurıyefte çıkan şu sozlerını bır
kez daha anımsayalım "Eğer oğrencının parasını
devlet verecekse vakıf unıversıtelerının ozellıgı ne
olacak? Ozaman adının ozel olmasının bıranlamı yok "
Sayın Mehmet Sağlam'ın soyledıklerı, ulkemızde
bırsuredır'Va/(/fun;vers/fe/er/"başlığıylaanlatılmak-
ta olan bır masalın ıçyuzunu de sergıleyebılecek
onemdedır Ve Turkiye, genelde ne yazık kı gunluk
somut gerçeklerın değıl, fakat -ıster sıyası, ıster eko-
nomık, ıster toplumsal ıçerıkiı olsun- masalların at-
mosfennde yaşamaya alışkın olduğundan, aslında va-
kıf kurumuna kaynaklık eden duşunceyle pek bır ılın-
tısı bulunmayan "vakıfunıversıtelen" masalının da top-
lumumuza bır "hayırseverlık orneğı" dıye anlatılma-
sında pek guçluk çekılmeyecektır
Turk Medenı Kanunu'na gore vakıf, bır malvarlığı-
nın bellı bır amaca tahsısı ıle kurulur ve tuzel kışılık
kazanır, tuzel kışılık sahıbı olan vakıflar bu kımlıkle-
nyle tıpkı gerçek kışıler gıbı başkaca gerçek ve tuzel
kışılerle hukukı ılışkıler kurup amaçlarına uygun hu-
kukı ışlemlen yapabılırler Vakıflar ıçın tuzel kışılık ko-
numunun ongorulmuş olmasının nedenı, bu kuruluş-
lara gelecekte vakfedenın ıradesınden bağımsız bır
yaşam sağlamak, boylece dedevamlılık kazandırmak-
tır
Vakıf, bağış kabul edebılmekle birlikte amacını
ağıriıklı olarak kendı tahsıs edılmış malvarlığı ıle ger-
çekleştırır Orneğın bır vakıf devletın parasal açıdan
yetersız kaldığı herhangı bır alanda -dıyelım eğıtım
alanında1
- bu yetersızlığı gıdermek ve bu konuda
devlete destek olmak amacıyla kurulmuşsa bu doğ-
rultudakı harcamalarının çoğunu devletın sırtınayuk-
leyemez Boyle bır tutum. vakıf kurumunun ozuneay-
kırıdır Vakıf kurumu, Osmanlı Imparatorluğu'ndazen-
gın bır geleneğe sahıptır Osmanlı donemınde, baş-
ta eğıtım olmak uzere sayılamayacak kadar çok alan-
da kurulmuş olan vakıflar, bırersıvıl toplum orgutu nı-
telığıyle çok değertı toplumsal ışlevlerı yenne getır-
mışlerdır Bunu yaparken de çoğu kez devlet hazı-
nesınden kuruş bıle almamışlardır
Turkıye'de son hukuksal duzenlemelere gore ozel
unıversıteler, ancak vakıflarca açılabılmektedır Unı-
versıte kurumuna sureklılık kazandırmak ve gelece-
gını kışılerın ıradesınden bağımsız kılmak bağlamın-
da bu, yerınde bır çozumdur Yerınde olmayan bu
alandakı uygulamanın bugunku halıdır
Vakıflarca nasıl unıversıte kurulmakta olduğu za-
ten açıkça ortadadır Once devlet uzerıne kampus
yapsınlar dıye bu vakıflara 49'ar yıllığına sembolık pa-
ralarla ormanlık arazı kıralamaktadır Ardından yıne
devlet, bu unıversıtelere kendı unıversıtelen ıçın on-
gurduğu odeneğın ıkı katı odenek ayırmaktadır Oğ-
rencılerın gıderlerı, devlet tarafından karşılanmakta-
dtr Buna karşılık vakıf üniversiteleri tarafından oğren-
cılerden yıllık ortalama beş bın dolar (yanı bugunku
kurla yaklaşık dort yuz mılyon lıra
1
) para alınmakta-
dır
Istersenız bu kanşık durumu ozetleyelım Sozde yuk-
sekoğrenıme katkıda bulunmak, bu alanda devletın
yukunu "hafıfletmek" ıçın kurulan unıversıte vakıfla-
n, sonuçta devletın sırtına devletın kendı unıversıte-
lerınden çok daha fazla yuk olmaktadır
Bugun Batı'da vakıf unıversıtelerının yaygın ve ya-
rarlı bır model olduğu doğrudur Batı'da olmayan ıse
herhangı bır devletın kendı unıversıtelerının gereksın-
dığı parasal olanakları vakıf unıversıtelerme aktar-
masıdır
1
Lutfen geçmışı toptan karalayıp çop sepetıne at-
ma alışkanlığından vazgeçelım ve vakıflar gıbı. ken-
dı toplumsal geçmışımızde yuzyıllar boyunca son
derece değerlı ışlevler yerıne getırmış bır sıvıl toplum
kurumunu çok ıyı ınceleyıp, ozundeyatan duşunce-
lerı saptırmadan uygulamaya koyalım
1
Güner9
den giderayak
bir darbe de kitaba
(A>KA) -Eskı
Kultur Bakanı Ag-âh
Oktav Güner bakanlığının
son gunlerınde gıderayak
bır darbe de kitaba
\urdu Güner.yıllarca
bakanlıgın depolarında
çurumeye terkedılmış
kıtapların. eskı Kultur
Bakanı Fikri Sağlar
donemınde yenıden
halkın bılgısıne
sunuldugu bakanlık ana
bınasındakı Yasak Kitap
Teşhir Bölümü'nu kapartı
Bakanlık ana binası
ıçınde bulunan 'Nasak
Kitap Teşhir Bolümıi'nde
askerı yonetımlerce ve
geçmış sağ ıktıdarlar
donemınde yasaklanan
kıtaplar sergılenıyordu
Bakanlığının son
gunlennı surmekte olan
Güner yasaklı kıtaplan
kaldırarak sergılendıklen
bolume bakanlıgın prestıj
kıtaplannı ve elsanatlan
urunlen yerleştırdı
Güner'e sert tepkı
gosteren eskı Kultur
Bakanı Fıkrı Sağlar "Bu
çağdışı karanlık eylem
kitaba karşı tekrar gerici.
faşistuvgulamaların
başlatılacağının habercisi
olrnuştur. Kultur
Bakanüğını dev raldığım
49. hukumet doneminde
Uk icraatımı/ vasaklara
yasak getirmek. bilginin,
bilimin. sanatın.
öğrenmenin ve
yaratmanın onundeki tüm
engelleri yoketnıeve
çalışmak olmuştu" dedı
Kitap yasağına ve bu
yasağın uygulayıcısı
yonetımlere karşı bır
başkaldırı sembolu olan
bu standların
kaldırılmasının
vaşadıgımız çağ adına
korkunç bır kara leke
olduğunu ve bu tur
gınşımlen şıddetle
protesto ettıâını belırten
Fıkrı Sağlar""Agâh Oktav
Güner ve ben7erleri
unurmasınlar ki. kifabın
ve bilimin avdınlığı
onların karanlıktan.
baskıdan. somuruden kan
alan zihnivetlerini ve
iktidariannı tarih önıinde
bir kez daha mahkûm
edecektir. Onlar ne
yaparlarsa vapsınlar
halkın ve tarihin onunde
teşhir olmaktan
kurtulamav acaklar.
Kitapları prangalav ıp
veniden mahzenlere
kapatmava çalışanlar da
tarihin aydınlığını ve
guzele doğru ilerlev işini
durduramay acaklar"
dedı
BUGUN
24. ULUSLARARASI MUZİK FESTİYALİ
kapsamında saat 19 OO'da AKM Buyuk Salon'da St
Petersburg Fılarmonı Orkestrası'nın konserı yer
alıyor
3 L'LUSL\RAR.\SI CAZ FESTİVALİ kapsamında
saat 21 OO'de Cemıl Topuzlu Açıkhava Sahnesı'nde
'Dead Can Dance" konserı yer alıyor
AKSANAT kultur sanat etkmlıklen kapsamında saat
12 30'da Branford Marsalıs'ın ve saat 18 30"da
Miles Davıs'ın caz konserlerı laserdısc'ten
ızlenebılir.
ÇATALCA5. ERGUVAN ŞENLİĞİ
kapsamında saat 13 00-14 00 arasında Isa Çelık'ın
Azız Nesın Fotoğraf Sergısı. saat 14 00- 16 00
arasında Çağdaş Vlakedon Şım" konulu I Balkan
Şıır Gunlerı Sempozyumu \e saat 21 00-22 00
arasında Okay Temız'ın Magnetıc Band Konserı
ver alıvor