23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 1996 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Anahtar HUSNUA.GOKSEL G erçek'e onu doğru verde aramakla ulaşılır Doğru verde. doğru yöntemlerle aramrsa ulaşılır gerçek'e. Doğru yerde. doğru yön- temlerle aransa bıle varı- lan gerçek, her zaman "gerçek" gerçek de- ğıl. "gerçek sanılan gerçek"tır. Bılımsel gerçek doğa gızlerı arasından. karanhk ıçınden siızulup çıkanlır \e ona. az ya da çok. karanlık bulaşır süzülüp çıkanhrken. Her bılımsel doğru. bır mıktar bılımsel vanlış ıçenr. Bılım felsefecısı KarlPopper (11 bunu "yanlışlama kuramr ıle açıklı- yor Her gerçeğın ne kadar doğru olduğu- nıı değıl. ne kadar vanlıs, ıçerdığını sapta- mayı önenvor. Türkıye'nın bugün sorunlar ülkesi ol- duğundan kımsenın kuşkusu >ok Herkes kendıne göre değışık bır c/ıkış solu anyor. Çıkış yolunu tıkayan birileri var sayıyor. Var mı bö> le bırılerı'7 Türkıye'nın bugün- ku durumunu. bu bulanık. bu çamurlu. bu çamur gıbı durumunu, bu kaosun sorum- luluğunu kı^ılere. kurumlara. de\ let denı- len heyulâya yüklemekle çözümlenebılır mı sorunlar? Çozum burada aranıyor oy- sa. Basın böyle. polıtıka böyle Toplum da bunubeklıyor. bunaalıştınldı.bunakoşul- landınldı Bıryazarbınlerını.bırpolıtıka- cı bır polıtıkacıvı ne kadar kötüler. ne ka- dar hırpalar ne kadar aşağılarsa o kadar be- ğemlıvor.o kadar ıvı yazar, o kadar ıvı po- lıtıkacı sa>ılıyor Türk aydınının bu kadar yalınkat olmayabılmem kı hakkı varmı?' E\et. su bulanık. çamur gıbı. Sorumlu- su. suçlusu kım bu bulanık çamurlu su- yun' Bugiine nasıl geldık? Kım getırdı kımlergetırdı bızı bugüne. bugünlere. Yar mı böyle bınlen? E\et. var Sartre'ın "He- pimizKatiliz"başlıkiı kıtabından bıruyar- lama yaparak verebılırız bu sorunun yanı- tını: "Hepimiz Suçluyuz" Ve Türkıye'de bugün bınlen kaybolup gıdıvorsa. bınlen ışkence altında ölüyorsa hepımız katılız. Türkiye, Hegel"ın "Tarihsel gerilim sü- reci içinde" Onun deyımı ıle "diyalektik gerilim" (2) geçınyor. tarıhının dıyalektık genlımını yaşıyor: "Akıl yolunda tökezli- yor". Bu kaosu sadece laıklık-şenatçılık dıyalektık genlımıne bağlayabılır mıyız? Yakaya Atatürk rozetı takmakla. arabala- nn arkasına "izindeyiz*' yazmakla. suçlu arayıp, bunalımı kışısel düzeye mdırmek. ındırgemekle. ormanı bırakıp ağacı buda- makla çıkabılır mıy ız bu kaosun ıçınden' Orneğın. ÇUIerdıyelım. bu kaosun suçlu- su mu yoksa kurbanı mı'1 Ne suçlusu ne de kurbanı aslında. Türkıve'nın bu "tarihsel diyalektikgeri- lim siireci" ıçınde başka bır kışılıkte ola- mazdı o. Ya da tanh yasalarına göre başka kışılıkte bın olamazdı onun verınde bu- gun. Hegel: tarıhı. bır ırmağa (nehre) ben- zetıyor Bır "akış" olarak yorumluyor ta- nhı. Tarıhın herhangı bır noktasındakı ha- reketı. durumu. görünümü su>un kayna- ğından o noktaya gelınceye kadar geçtığı toprakların coğrafyasına.jeolojısıne, eko- lojısıne. o noktadakı dış etkenlere bağlıyor Tanh vasalanna göre olavlar olaylan do- ğurur \e torun dedeye çeker az çok Türkıve bugünkü se\gısızlığe, mutsuz- luğa. güvensızhğe yalnız ba>ına gelmedı Tüm düny anın ıçınde olarak tüm düny a ıle bırlıkte geldı Elbet kendı öznel sorunlan- nı da sırtında taşıyarak. sürükleyerek. Hobsbawn'ın (3) "Kısa Virminci YüzyıP olarak tanımladığı. 1914'te Bırıncı Dünva Sa\aşı ıle başlayıp. 1991 'de Sovyetler Bır- lığı'nın çökuşü ıle bıtenbu yetmışyedı y ıl- lık "Felaketler Yüzyılı" yenı bır dünva. ve- nı bır dünva ınsanı yarattı. Hegel'ın "Yabancılaşma" kııramının tüm dünyayı sardığı bır "Yeni Dünya" ve "Yabancılaşma" psıkolojısının güzelım dünvasını paramparçaaynştırdığıbır"Ye- ni Düny a Insanı" Hiç bir yüzy ılda. insan- lar bu kadar insan öldürmemişti. Tam bi- linmiyor, ama Birinci \e İkinci Dünya Sa- vaşları toplamı seksen milyon olarak he- saplanıyor. Hiçbir yüzyılda bilim bu hızda ilerlememiş, insan doğaya bu kadar ege- men olmamışh. Ve hiç bir > üzyılda insan tekniğin. bilimin yarattığı bu canavarın böy lesine tutsağı olmamıştı. İnsanlık. Hobs- bawn'ın 1789'da başlattığı uzun ondoku- zuncu yüzyılda burju\a devrimi ile sanayi dcsrimi. kısa yirminci yüzyılda da Ekinı Devrimi'ni geçirip. iletişim devrimi ya da elektronik de\rimiile y irmi birinci y üzyıla ayak bastı. Iletışım devnmı "ulus-de\- let~sınırlarını delıp geçıyor: yerel ya da ulusal ekınlen kemırıp yok edıyor Ekın boşluğuna düşen insan "yabancı- laşıyor" Çevresıne. topluma, kendiMneya- bancılaşıvor. kendikendinitanımazduru- ma düşüyor. Kendini sevmiyor önce.çevre- sini sevmiyor. Birey - birej ilişkileri se\gi- sizlik. öbür bire> i sa> mamak hatta >ok sa> - mak üzerine <>turu\or. Ve deprem başlıyor bö)lece. Se»gisizliğin. >abancılığın. valnız- lığin, gii\ensizliğin karanlık, acımasız dep- remi!.. Suçlu arıvor bırey Kendıne göre de bulu\or bırılerını. Sıstemde değıl, kışıler- de. kendısıne yabancı olan kışılerde arıvor sorumluluğu. Otobüste şu yanında oturan insan. şu vabancı. şu sevımsızınsandırör- neğın onu mutsuz eden ya da sokakta gı- derken ona çarpıp geçen şu insan. Mutlu olabılmesı ıçın ondan üstün olması gere- kır, onu aşağılaması gerekır. Ona üstün ola- bılmek ıçın satın alma gücü onunkınden üstun olmalıdır Satın alma gücünü arttır- mak ıçın satın alındığının ayrımında bıle değıldır ov^a Bovlece ekonomık değer- lerle moral değerler bırbınne kanşır, kar- maşıklaşır. Yalnızlık korkusu, güçsüzlük komplek- s>ı. bırev ın tüm dev ranışlarına yansır Bıre- vı güç aramava, vabancı bır gucün koru- macılığını aramava vöneltır Yenı bır in- san. venı bır ya^am t'elsefesı doğar. Kav- bettığı va da beğenmedığı kımlığını ken- dıne v arattığı başka bır kımlıkle. daha güç- lü bır kımlıkte arar Bu güçlü kışı kendı beıılığı değıl. zavıf benlığının sığmdığı. kendibine vabancı. kendısı olmavan bır "ben"dır artık Bu venı "ben," başkalarını ezerek kendı gücünü kendıne ıspatlama gav retı ıle kendı kendıne tapar duruma ge- hr." Iktıdar hırsı. para hırsı, başkalarını ken- dıne taptırma hırsı; şıddet, terör hırsı bır tutku olarak ortava çıkar. Sınırsız mal- mülk edınme psıkopatolojısı de yabancı- laşmış ınsanın \alnızlık uçurumunda ken- dıne güvence arama tutkusudur. Bu psıko- patolojı. bu fobı ıle "kâr - kazanç" tek amaç olur Erdem denılen kavram sılınır. bilıkleşır Mar\'ındevı>ı ıle vabancılaşma butün ınsaneı! değerlen çarpıtır. yozlaştı- nr. altü.st eder.Kendınde güçlü bır "ben" varatamıyorsa kı^ılığını bır başka bıreve. örneğın bır lıdere kaptınp özgürlüğünü. ıs- tencını vıtırır, güvencevı bağımlılıkta, bı- nne kul köle olmakta bulur Hegel'ın de- yışı ıle "tarihinanıaclannahLzmetcdcn,bi- linçsiz bir varük'"olur (2). Bır başka kurtuluş. ınsanlığın düşünme- yebaşlamasııledoğan.korkunun.güçsüz- İüğün yarattığı en güçlü sığınak olan "din"e Mğinmaktır. L's, gücünün bıttığı verde din'ı varatır. Kışı yarattığı bu eşsız gücün korumasında. güvencesınde, yön- lendırmesınde saygın bır "mümin", bılge bır "mutasa\"vıf" da olabılır; saldırgan. kandınlmışbırdınsavaşçısı.bırengızısvon celladı da... Tarıhın sayfaları arasından, dın savaşçılarının akıttığı kanlar sızıvor Bu yenı dünvada bu acımasız yırmı bı- rıncı vüzvılda ~\abancılaşma~nın getırdı- ğı depremden bızı korumaya, degıl ortaçağ yöntem ve umarlan; yakm yüzyılların, on sekız. on dokuz, yınnıncı yüzyılların bıl- gı. bınkım ve\öntem!en bıleveterlıdeğıl- dır Yabancılaşmanm sağaltımı (tedavısı) eğıtımle olur ancak. Bu eğıtımin amacı v e- nı bır insan yaratmak: gelışmış. çağcıl. v ır- mı bırıncı vüzvıl ınsanını yaratmak. bıre- ye kendı kendını yaratmayetenek, bılgı ve gücünü vermek olmalıdır. Eğitim, bu amaytan sapıp salt üretimi arttırma ve rü- ketimi kamçılama amacma uinelirse va- bancılaşma çok daha biı> ük bo> utlarla top- lumsal ve bireysel çöküntülere varır. (l)karlR Popper. The Logıc of Stıen- tıfic Dıscuvery Hutchınson Co London, Hthlmp 1975 (2) Erıch Fromm Çağınuzın Özgürhık Sonmıı (Çev. Bozkurl Gtıvenç ) Cçııncü Buskı Gündoğan Ymınları, Aııkaıv. 1995 (3) Erıc Habsba\\n. Age of E\tremes Abacus London, 1995 ABD Destekli Ilımlı İslam... M. EMINDEGER Y asemin Çongar'ın VV'ashıngton'dan yolladığı haberlen okuduğumda. Re- fahvolkoalısvonunungüvenoyualaca- ğı konusunda kuşkum kalmadı. Sonuç benı vanıltmadı demeyeceğım. eğer Erbakan hükümetı güvenoyu alama- mı^ oLsaydı yanılmış olurdum Neden mı? 5'mdı bu sorunun vanıtını verelım. Önce ^u gerçeğı not edelım Çıkar, uluslararası ılış- kılenn de temelınde v atan v e hele empery alızmın po- lıtıkasına vön \eren ılk oğedır Eskı Dışışlen Bakan- larımızdan rahmetlı İhsan Sabri Çağlayangil, "Ame- rika. bir memlekette dtınokrasi olmuş. diktatöriük ot- nıuş. ona bakmaz. O. çıkarlannın nasıl korunacağına bakar" demışîı. Bu gerçek ve ABD'nın son günler- dekı tutumu \e Türkıve'dekı Islamcı hareket üzerine yaptırdığı bır araştırmadan elde edılen sonuç. güve- novunun engellenemeveceğı görüşümü güçlendırdı. §ımdı, bırbelgeden. Türkıve'dekı Islamcı hareket üze- rine 1980lerde bır CIA kuruluşu ıçın yapılmış araş- tırmanın son bolümünden bırkaç önerı aktaralım " İslamcı hareketABD çıkarlarma doğrudan bir teh- ditoiuşturmamakla birlikte, kanıuov u üzerinde ilişki- leri \e .4BD'nin Doğu Akdeniz'deki stratejik çıkarla- n açısından problemler \aratı\or. tslamcı ideolojinin ana tenıası Batı alcv htarlığıdır.. Eğer kısa dönemde İs- lam faktörü Türkdış politikasında daha önemli roJ ov- namaya başlarsa. bu gelişme bölgedeki ABD çıkarlan üzerinde de ters etki yapacaktır Siyasi güç. funda- mentalistlerin eline geçecek olursa. ABD. Türkiye'de- kigüvenlikçıkarlarınıkonımaktagüçlükçekebilir."( 1) Bu satırlar bır Türk tarafından hazırlanmış ve Gra- ham Fuller'm başında bulunduğu, o CIA kuruluşu ıçın yapılmış araştırmadan alınmıştır. ABD bunu ne- den yapar? Bu sorunun vanıtını da. ünlü bır gazetecı- yazanmızın bu raporun Türkçe yayını ıçın y azdığı ön- sözden alalım Fehmi Koru'dan. Evet. yanlış okuma- dınız Lnlü Islamcı yazar. namıdığerTaha Kıvançdı- yor kr "Süper güç olmanın da raconu v ar. Kanatlannın al- tında tuttuğun ülkelerde neler olup bittiğinden haber- dar olman şart (...) ABD. ilgi alanına giren her ülkede- ki gelişmeleri çok vakından izliyor, hiçbir şey i tesadü- fe bırakmamaya gayret ediyor." Pekı bunu nasıl yapı- yor Yıne Koru'yu dınleyelım: "Yalnız resmi ajanı olan diplomatlar aracıuğıyla değiL o ülkeleri yakından tanıyan, hatta onlardan olan bir uzmanlar ordusunu besleyerek neler olup bittiğiniöğrenmeyeçalışıyor." (2) Nasıl ama. bızım Llamcılarımız bıle nasıl da bılı- yorlar ABD'nın çalışma yöntemını . Nasıl mı öğren- mışKoru Vanıtını venyor "Harvard Ünrversitesi'nde okurken bu durumun daha vakından farkına var- mış..."(3) Şımdı. RP-DYP koalısyonunu bu mantık açısından değerlendırelım. ABD. Türkıye'de Islamcı gelişmenin ayırdında.bunaengelolama\acağınıdabılıyor. ABD ıçın Türkıye'nın ya da çıkarlannın kesıştığı bır ülke- nın vönetım bıçımı önemli değıldır Tiirkıye laık ol- muş olmamış. aldırmaz. Zaten Mustafa KemalTürkı- vebi onun çıkarlarıvla çelışmektedır. Laık ve çağdaş ulusal bılınçlı bır Türkıve. bu çıkarlan ıçın tehlıkedır. <\ma Boğazıçı Lnıversıtesı profesörlenn Sabri Saya- n'nın bu raporuna göre. Islamcı polıtıka güden bırpar- tı de Amerıkan çıkarlan ıçın tehlıkedır O halde ABD ne vapmalıdır. .sorusunu soru>or \e vanıtını venyor "Bugün Türkiye'deki İslamcı uyanış olgusuna tem- kinli y aklaşımda bulunmakgerekiyor. ABD'nin çıkar- lan en iyl ihtiyatlı vegürültüsüz politikalarla konına- bilir. (...) ABD hükümeti politikalannı çizerkeo, Tür- kiye'nin laik hûkümet biçimini desteklemekle, İslam- cı güçlerie açıkça y üzleşmekten kaçınmak arasındaki inceyoldanyürümelidir." Nıçın böv le yapmalıdır der- sınız' Prof Sayan'ya gdre "ABD için (ikaıiarını en iyi şekilde koruyacak politik seçenekler şunlardır: "ÖnceABD.Türkiye'yiBatılıülkelertopluluğunun \azgeçilmezüyesiolarakdestekleyecektir. Türkiye'nin AT'ye (rapor hazırlandığında AB adı yoktu) girmesi daha da önemlidir. ABD, Türkiye ile gerginlik yarat- mamalıdır... Türkiye'deki demokratik politikalann yerleşmesinedestekvermelidir.. v '(4). lyı mı? Bu raporu verdıkten sonra ABD ünıversıtelerıne transfer olan sayın profesör. "Türkiye'deki İslamın rolü konusunda" dıyor. "\merikalı politikacılar uz- manlık sev iyesinde bilgi edinmelidir... İslamcı hareke- tin ıhiBİı üycteriyk; gayri rcsmi ve ihtiyatlı temaslarda bulunjnak faydalı olabilir." (5). Şu rastlantiya bakın. tam da bugünlerdeılımlı İslamın bir temsilcisi. Fethul- lah Gülen Hoca Amerıka'da değıl mı1 ' Eee, her zaman darbeöncesı Hava Kuvvetlerı komutanian gıtmezya' Işte bu önerılere uygun olarak. ABD, RP-DYP fıü- kümetını ılımlı islam uygulaması olarak denemeye aldı. Buna ılımlı lslam darbesı de dıyebılınz. ABD çı- karlan korunduğu (kı Erbakan da elbet bu raporu bı- lıyor). bu raporun sınırları ıçınde kaldığı sürece bu ko- ahsyon kalıcıdır. Sılahlı Kmvetler mı 9 .. Karışmaz bu gıdışe. Ta kı ABD çıkarlan tehlıkeye gırmesın. Bu yazının tamamlandığı gün Hümyet gazetesın- de Esen Ünür'ün bır haben yayımlandı: ABD Dışış- lerı Bakanlığı Sözcüsü Nicholas Burns. olagan basın toplantısından sonra. "Türkiyeileiuşkilerimizindeva- mı için laikliğin hiçbir zaman şart olduğunu söy leme- dik r demı^. Deneme ıçın bır adım daha atılmış oldu böylece Bu, emperyalızmın öteden ben Kemalızme karşı aç- ügı gızlı savaşımın da bıraşamasına gelındıgını gös- tenyor Cumhurıyet'te ışaret edıldıgı gıbı, Kemalıstlen çok önemli bır görev beklıyor. Bu. öte yandan cumhun- yetın kendını savunması olacaktır. (II Amerıkan Gızlı Belgelennde tslamcı Akımlar. Bevan Yayınlan 1990. syf 92 (2) A\ m ı erde syf. 7 (3) Âvnı'verdesvf: 8-9 \ i ",• (4) Aym yerde syf: 92-93-,.^~ >V.'.•••**• (5) Aym yerde syf. 94 .. £.. *Z J^,. PENCERE **•*>> Olüm OzgÜPlüğü Yok... Üssünden havalanan pılot, görevini yerıne getırdık- ten sonra üssüne dönecek. Ama bır nokta var. Genye dönüş noktası. O nokta aşıldı mı. pilot, üssüne geri dönmek ola- nağını yitirir. Uçağın deposundaki yakıtı vurgulayan gösterge yarıdan aşağıya yöneldi mi... inecek bir başka yer aramak gerekır. O yer neresı?.. • Ölüm orucuna yatmış birgenç, üssünden havalan- mış bir pılot gibıdir. Yaşam deposundaki yakıtı harcıyor. Bir nokta var. Geriye dönuş noktası. O nokta aşıldı mı, ölüm orucuna yatan genç, artık geriye dönemez. • Gazetelerın verdığı sayıya göre ölüm'orucu eyle- mıne katılanların sayısı 276... Üslerınden ayrılmış pilotların yazgısı, bu gençlerin bedenlennde ışliyor... Bugüne varıncaya dek kaçının geriye dönüş nok- tasını aştığı bılınmiyor. Bu satırlar yazıldığı sırada 3'üncü ölüm haben or- talığa yayılmıştı. 4'üncü kım olacak?.. Ya5'inci?.. 6'ncı?.. • Dama çıkıp kendisinı aşağıya atacağını söyleyen kışiye ne denıyor: -Sakınha!.. Çevrede yurttaşlar toplanıyor... Insanın ınsana ılgısı ve seygısı bu!.. Damdakinın derdı ne?. Aç mı? Işsız mi? Âşık mı? Umutsuz mu? itfaıye nerede? Polıs nerede?.. Boğaz Köprüsü'nden kendisini aşağıya atmak is- teyenı bırakıyor muyuz? İnsan ınsanı ölüme terk eder mı? Peki, hapishanede ölüm orucuna yatmış gençle- re yönelik ilgısizlik ve acımasızlık neden?.. • Bir ınsanın yaşamı söz konusu olunca, kafa kâğı- dına yazılı her çeşıt önyargı sılınır; tehlikede olan ki- şi insandır; dın, dıl, mezhep, uius, cemaat, ırk, dost, düşman. suçlu, suçsuz aynmının sozluklerden silin- diğı bır dünyanın ortak dılıyle konuşulur. Hiç kımse ölüme terk edilemez. İnsan sıcaklığıdır tehlıke anında ölüm soğukluğu- nu ısıtıpyok eden .. Çağdaş uygarlıkta ölüm özgürlüğü dıye bır şey yok... Yaşam özgürlüğü var. Türk Kalp Vakfı 20. Yılını Kutluyor TÜRK KALP VAKFI Tel.: (0.212) 212 07 07 (PBX) Faks: (0212) 212 68 35 3 yıl arka arkaya şampiyon! ALTAY FENERBAHÇE ANTALYASPOR BURSASPOR Ç. DARDANELSPOR DENIZLISPOR GALATASARAY GAZIANTEPSPOR GENÇLERBİRÜĞİ İSTANBULSPOR MKE ANKARAGUCU SAMSUNSPOR TRABZONSPOR VANSPOR ZEYTİNBURNUSPOR Futbolun adresi değişmiyor. 4 büyüklerden sonra, şimdi de 1. Lig'in tüm maçları, Ağustos'tan itibaren sadece CINE 5'te! Sezonun başlamasını beklemeyin. Şimdiden abone olun, CINE 5'in yaz fiyatlarını kaçırmayın! 1. Futbol Ligi, 3 sene CINE 5'te, unutmayın! D«cod«r1«r AEG -BOSCH Bayllwrlnd« v« CINE 5 standlanmla... (İstanbul'da Akm«rk«z, Capltol, CaroıiMİ, Carr«fourf QaJI«ri«f Mudo Clty - Rum«ll cad., Ankara'da Karum, Izmlr'cto Klpa Alışv«rlş m«rkezlerind«)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear