25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 HAZİRAN 1996 PERŞEMBE 18 DIZIYAZI S S K N a s ı l K u r t u l u r ? / O p t . D r . A l p e r A k ç a m • • Özerk sağlıkörgütlenmesi• işyeri ve semt hekimliği, Tabip Odası onayı ve denetimi ile sözleşmeli olarak sürdürülecektir. Semt hekimi, bürosunda sigortalı hastalara bakar. Acil durumlarda hastanın evinde ilk girişimi yapmak zorundadır. • Her 20 bin nüfusa bir dispanser, her 50 bin nüfusa 24 saat hizmet veren özerk sigorta hastanesi, sağlık örgütlenme zincirinin üçüncü halkasıdır. Çok yoğun nüfusa çok büyük bir hastane yerine nüfus dağılımına göre aynı kentte birden çok hastane, örgütlenmenin ana ilkesidir. 7 erel Sigorta Konseyi. özerkleştirilecek sigorta hastanelerinden yapılacak hizmete göre hizmet satın alacaktır. Koruyucu sağlık örgütlenmesi oluşturulacaktır. Her semtte, sözleşmeli. genel pratisyen hekim çalıştınlacaktır. Ivyeri hekimliği uygulamast Yerel Sigorta Konseyi tarafından yürütülecektır. işyeri hekimliği. şimdiki gıbi Tabip Odası onayı ve denetimi ile. biryandan da Merkez Sigorta Konseyi Araştırma bölümüne bağlı olarak sürmelidir. Semt hekimliği uygulamasında da Tabip Odası onayı ile sözleşme aranacak, semt hekimi, tıp fakültesi eğitimini tamamlayan. Türk Tabipleri Birliği'nce düzenlenecek Koruyucu Hekimlik ve Aile Hekimliği Kursunu başanyla butrmiş olacaktır. Semt hekimi. yılda biryenilenen sözleşme ile çalışır. Asıl görevi semtteki su, kanalizasyon. beslenme. aşılama gibi koruyucu hizmetlerin yürütülmesidir. Semt Sağlık Istasyonu. bir ebe. bir hemşire, bir laboratu\ar teknisyeni. bir sekreter kadrosu ile bölgedeki gebelerin izlenmesı. bebek aşılannın sağlanması. hipertansiyon. diabet gibi kronik hastalıklan olan hastalann zorunlu periyodik bakımlannın yapılması görevlenni yürütür. Semt hekimi. bürosunda sigortalı hastalara bakar. Acil durumlarda hastanın e\inde ilk girişimi yapmak zorundadır. Semt hekimi. Yerel Sigorta Komisyonu'nca denetlenir. Hiçbir sağlık hizmeti aşamasında hastayla hekim arasında para alışverişi olmaz. Hekim önceden belirlenmiş bir ücreti. aydan aya hizmet dökümü yaparak (genel âylık sözleşme ücreti dışında) Yerel Sigorta Konseyi'nden alır. Her 5 bin nüfusa bir semt hekimi. bir sağlık istasyonu. sağlık örgütlenmesinın ilk ayağıdır. Semt dispanserleri Bir ileri aşanıa. dispanser olacaktır. Her 20 bin nüfusa (sigortalı sayısı ne olursa olsun. gelecekteki tek merkezli örgütlenme göz önünde bulundurularak) SSK hastanelerindeki yığılmayı önlemek için semt hekimliği, sağlık istasyonu ve özerk sigorta hasta- nesi zincirinin kurulması gerekir. bir dispanser oluşturulacaktır. Dispanserlerde gelişmiş bir laboratuvar. ultrasonda. direkt ve indirekt röntgen ünıteleri bulunmalıdır. Iç hastalıklan. genel cerrahi. pediatri. kadın-doğum uzmanlan sözleşmelt olarak mutlaka bulunacak. bölgenin özelliklerine göre bulaşıcı hastalıklar. meslek hastalıklan uzmanlan da görevlendırilebilecektir. Dispanser çalışanlan da Yerel Sigorta Konseyi ile sözleşmeli olarak çalışacak. yılda bir sözleşme yenilenecektir. Dispanser hekimi. tam gün çalışır. muayenehane açamaz, poliklinik hizmeti sırasında baktığı hasta sayısına göre aylık sözleşme ücreti dişinda ücret alır. Özerk sigorta hastanesi Her 50 bin nüfusa 24 saat hizmet v eren özerk sıgorta hastanesi. sağlık örgütlenme zincinnin üçüncü halkasıdır. Çok yoğun nüfusa çok büyük bir hastane yerine nüfus dağılımına göre* aynı kentte birden çok hastane, örgütlenmenin ana ilkesidir. Nüfus yogunluğu 200 bıni geçen kentlerde ikinci bir hastane açılmalı. 500 bini geçen kentlerde eğitinı hastanesi. 1 milvonu aşan kentlerde sigorta tıp fakülteleri kurulmalıdır. Yerel sigorta hastanesi özerktir. demokratik bir şekilde vönetılır. Hastane yönetim kurulunda yerel sigorta konseyince atanmıs.. i^çt. işveren, emekli temsilcisi, hastane hekimleri arasından. tabip odasınca atanmış bir hekim üye. vardınıcı sağlık personeli sendikasınca atanmış bir üye. hizmetlileri temsil eden. sendika \e belediye tarafından atanmış birer üye bulunur. Hastane vönetim kurulu. profesyonel yöneticilik yapacak bir hekimi sözleşmeyle başhekim olarak atar. Her hastanede. çeşitli bilım uzmanlık dallanndan üyelerden oluşan bir bilım konseyi bulunur. Bilim konseyi. meslek içi eğitim venr. toplantılar. seminerler yapar. altı aydan az olmamak üzere aralıklarla yayın yapmak zorundadır, Tabip Odasf nca denetlenir. Hastane hekimlerinin çalışması da tam süredir. Yaptıkları işe göre yönetim kurulunca yapılacak değerlendirme ile \e iş esa^nı belirtir dökümler (Cerrahi Girişim. Poliklinik Sayısı. Bilimsel Yayın. Gece \e Tatil Çalışması vb.) katsayı belirlendirmesi ile ücrete dönüştürülerek ödenir. Hastalar se\ k zıncinni ancak çok acil durumlarda aşarak direkt hastane acil servisıne başvurabilirler. Acil bir neden olmadan hastaneve ba^v uran hastadan ya ücret alınır. ya da sigorta konsev i sigortaiının keseneğine ek yapar. Personel politikası SSK'nin bugünkü personel politikası. parasal kayıplara. özverisız. sınir küpü olmu:? çalışanlara yol açan önemlı yanlışlarla doludur. Tüm personel sözleşmeli olmalıdır. Sözleşmeler yılda bir yenilenir. Sağlık istasyonu >e dispanserlerde personel sö/leşmesini yerel sigorta konsev i yapar. ^Pers^nel.polıtık^sının vajgrlı. ftalış^gn personelle çalışma ilkesint göre avarlanabilmesı ıçin "sözteşmeli personer çalıştırmamn ilk koşulu olacak "işsizlik sigortası" yaşama geçinlmelidir. Herçalışanın ücretinden "işsizlik sigortası keseneği" kesilmeli. işsizlik sigortasından yararlanma süresi. işsizlik sigortası kesenek süresini geçmemelidır. Rekabet ve iyilestirme Uteven sigortalı. farkını kendi ödenıek koşuluyla. istediği yerden sağlık hizmeti alabılmelıdir. Ancak Mgortayı "sağmal inek"gibi gören. fatura şışiren merkez \e hekimler saptanıldığında. sigortalıya duyurulmalı. sigortalı hangi özel muayenehane \e hastaneye başvurabıleceğini bilmelidir. 1995 yılında Istanbul Amerikan Hastanesi "ne başvuran "Perfore Apandisit-Generalize Peritonit~li bir hasta. iki kez ameliyat edilmiş. beş günlük tedavi sonucu vefat etmış. Amerikan Hastanesi söz konusu sigortaiının tedavi giderleri için bağlı bulunduğu Zonguldak Sigorta Müdürlüğü'nden 1 milyar 200 milyon lira ibtemiştir. Amerikan Hastanesi'nin Zonsuldak Siaorta Müdürlüöü'ne gönderdiği masraf listeleri. "•özetteştirme'" yanlılannı biraz düşünmeye yöneltecek orijinalliklerle doludur. tl bazında oluşturulacak Yerel Sigorta Konseyleri'nin ilk görev lerinden biri. en kısa sürede ilçe bazında. küçük örgütlenme bürolan oluşmasını sağlamak. üst örgütlenme ile ilgili hazırlıklara girişmektir. a) tl Sigorta konseyi: işçı. ışveren. cmeklı temsilcilerinin avnı oranda katıhmlan ile tabip odası, belediye temsilcilerinin de oy hakkıyla eklenmesıvle oluşur. Profesyonel bir muhasebe bürosu. işyerlerı ve sağlık kuruluşlanna uzanan ıletışım sıstemi ile çalışır. İşveren temsilcileri. sigorta primi yatıran işçı sayısına göre değişik örgütlerden olacaktır. Her bin sigortalı çalıştıran meslek odası \e sendika. bir temsilei ile konseye katılır. Işveren kanadından. işverenlerin bağlı olduğu örgûte göre katılım sağlanacaktır. Aymbölgedeki errîeVlı orgütİefindfn de 1 ' 15 temsilcı alınacak. bu temsilciliklerin belirlenmesinde örgüt üye sayısı (Dernekler masası denetimi ile kongre hazirun cetvellerine bakılacak) göz önünde bulundurulacaktır. 11 Sigorta Konseyi. çeşitli bürolar oluşturarak çalışır. Yürütme KurulıTnda, 1 işçı. 1 işveren. 1 emekli temsilcisi. 1 Tabip Odası temsilcisi. 1 belediye temsilcisi bulunur. Tüm konsey görev lilen. çalışmaları karşılığı ücret alırlar. Yürütme Kurulu en az haftada bir kez toplanır. Her bir üye profesyonel çalışanlardan oluşmuş ayrı bir komısyonun başkanıdır. ll Sigorta Konseyi. özerk hastanelere kendi arasından temsilci atayarak yönetimlere katılır. Koruyucu hekimlik çalışmalarını (semt-işyeri hekimliği) sağlık komisyonu aracılığıyla yürütür. İl Sigorta Konseyi, bölgede sendikasız. sigortasız çalıştınlan işçileri saptar. işyerlerine kapatmaya kadar yaran cezalar veıme yetkisi vard\r. İl Sigorta Konseyi. ayda bir toplanır. yürütme kurulu çalışmalarını onaylar. denetler. Yılda bir genel kurul toplar. bölge Sigorta Konseyi delegelerini seçer. b) Bölge Sigorta Konseyi: Buuünkü uvmılama ile her 100 bini aşmış sigortalı yaşayan bölgede. İl Sigorta Konseyi temsilcileri ile oluşmuş bir Bölge Sigorta Konseyi örgütlenir. Sigortalı sayısı 200 bini geçen illerde ayn bir bölge komisyonu oluşturulur. Her bölge komisyonu, 500 yataklı bir büyük merkez eğitim hastanesine denk düşer. Bölge komisyonu. bölgede yapılacak yatınmlan planlar, il sigorta konseyleri çalışmalannı denetler, koordinasyonu sağlar. Bölge sigorta komisyonu. profesyonel alt bürolar çalıştınr. İllerden her 10 bin sigortalıya bir işçi, işveren temsilcisi, aynı sayıda illerden emekli temsilcisi ile ayda bir kez, il konseyi toplantısını izteyen bir günde toplanır. Bölge Sigorta Konseyi çalışmalannı yürütme konseyi aracılığıyla sürdürür. Yürütme konseyi bölge çalışmalannın sürdürüleceği ilde oturan üyelerden oluşur. Bölge Sigorta Konseyi. Merkez Sigorta Konseyi'ne bölgedeki çalışmalarla ilgili verileri toplamakla. yapılacak yatınmlan planlamakla da görevlidir. Her 1 milyon sigortalıya denk düşecek şekilde, olanaklan elveren bölgelerde Sağlık Bakanlığı, Üniversitelerarası Kurul ve bölge parlamenterlerinin birlikte çalışmaları ile Sigorta Tıp Fakülteleri açılır, tıp öğrencisi egitimi verilir. 500 yataklı. özerk sigorta hastaneleri (Bölge Hastanesi| uzmanlık egitimi \erir. c) Merkez Sigorta Konseyi: Bölge Sigorta Konseyi genel kurullannda her 100 bin sigortalıya bir işçi, bir işveren. bir emekli temsilcisi. bölge tabip odası temsilcisi. bölge sağlık çalışanlan temsilcisi. bölge sigorta konseylen profesyonel çalışanlan temsilcisi. (her ayn temsilci kendi örgütü aracılığıyla seçilerek) belirlenir. Merkez Sigorta Konseyi Genel Kurulu. bölgelerden gelen delegelere ek olarak 5 Türk Tabipleri Birliği temsilcisi. 5 hükümet temsilcisi, 5 üniversite temsilcisi, 5 Merkez Sigorta Konseyi temsilcisi ile toplanır. 5 hükümet temsilcisi seçimsiz, 5 Türk Tabipleri Birliği temsilcisi birlığin ataması ile Meıkez Sigorta Konseyi yönetimine girer. Aynca işçi delegeler kendi aralanndan. işveren ve emekli temsilcileri gene kendi aralanndan 5'er temsilci seçerler. Merkez Sigorta Konseyi Genel Yönetimi bu şekilde oluşur. Merkez Sigorta Konseyi Genel Yönetimi Merkez Sigorta Yürütme 4Konsj£İ''nı $eçe£ Merjjgz Yjürütme Konseyi. 1 "er işçi. işveren, 'emekli. TTB. sigorta çalışanlan temsilcisi ve hükümet temsilcisi ve genel müdürden oluşur. Genel müdür. adaylar arasından Merkez Sigorta Konseyi Genel Kurulu"nda. katılanların oy çokluğu ile seçilir. Merkez Sigorta Konseyi Yürütme Kurulu. yeteri kadar genel müdür yardımcısı ataması yapar. Her bir genel müdür yardımcısı ayrı bir profesyonel büronun başkanıdır. Sağlık. Kazaiar. Yaşlılık (Emeklilik), Ana- Çocuk Sağlığı, Meslek Hastalıklan, Araştırma-Planlama-Yatınmlar. ayn genel müdür yardımcılan tarafından yönlendirilecek ayn bürolardır. Merkez Sigorta Konseyi. v eri toplayan. ileriye dönük yatınm ve eğitim çalışmalan planlayan sınırlı görevleri olan bir kuruluştur. Merkez Sigorta Konseyi: Ünıversiteler. Türk Tabipleri Birliği. Sağlık Bakanlığı temsilcileri ile birlikte. Sağlık Merkez Bürosu aracılığıyla çalışmalarda yol gösterici. planlamacı olmaya çalışacaktır. Özerk. demokratik sigorta örgütlenmesi. özerk. demokratik sağlık hizmetleri örgütlenmesine paralel düşecek şekilde ayarlanmaya çalışılmalıdır. Yarın: ilaç çıkmazına çözüm TUTUKLU SAYISI 9 OLDU Söylemezler'deıı 7 kişi daha tutuklandı İstanbul Haber Servisi - Kamuoyunda "Söylemezler Çetesi" olarak bilinen. adam öldürme. polisle silahlı çatışma. alıkoyma, çek-senet ımzalattırma olayianna kanştığı iddia edilen 23 kişıden 22"sinin sorgulan. dün İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (İDGM) tamamlandı. Kalabalık olmalan nedeniyle iki grup halinde mahkemeye getirilen çete üyelerinden ilk 1 l'i önceki gün mahkemeye çıkanlmış ve Faysal Söylemez ile Can Köksal. tutuklanarak cezaevine gönderilmışti. Çetenin diğer 11 üyesı de dün sabah saatlerinde güvenlik önlemleri altında IDGM'ye getirildiler. Çete üyelerinden olduğu öne sürülen ve Pozantfda polisle girdiği çatışma sonucu yaralı olan Fevzi Şahin ise mahkemeye getirilmedi. Doktor kontrolünden geçirilen kişilerin sorgusu, savcı İrfan Özliyen tarafından alındı. Savcı. tıp doktoru Mehmet Sena Söylemez. eskı başkomiser Mustafa Söylemez. Halim Apaydın. komiser yardımcılan Mehmet Sıddık Bakır. Nazif Yavuz. asteğmen Cevdet Koçak \e Kamil Türk'ü, tutuklanmalan ıstemiyle 3 no'lu nöbetçi mahkemeye sevk etti. Çerkes Gebeloğlu. Kemal Şahin, Serdar Doğan. Abdullah AJaca da savcılık tarafından serbest bırakıldı. Nöbetçi mahkeme. sevk edilen yedı sanığın tutuklanmasına karar verdi. Cevdet Koçak, Kamıl Türk ve komiser yardımcısı Mehmet Sıddık Bakır. çeteye silah ve cephane tedarik etmek: Nazif Yav uz. TCK'nin "cüriim işlemek için cemiyet kurma" suçunu düzenleyen 313. maddesi ile taammüden adam öldürmeye eksik teşebbüs; Halım Apaydın. TCK'nin 313. maddesi ile çeteye silah ve cephane temin etmek. yardım etmek: Mustafa Söylemez ile Mehmet Sena Söylemez. TCK'nin 313. maddesi ile taammüden adam öldürmek suçlarından vargılanacaklar. Söylemez kardeşler Bayrampaşa Cezaev i'ne, Nazif Yavuz ve Halim Apaydın Metris Cezaev i'ne. Cevdet Koçak. Kamil Türk \e Mehmet Sıddık Bakır ise Davutpaşa Askeri Cezaevi'ne gönderildiler. EMNİYET TEKİ ATAMALARA AĞAR DAN TEPKİ 'Yanlış zamanda yapıldı' Demirel'e 'üstün hizmetödülü' Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel,dütı uçakla Ankara'dan İstanbul'a geldi. Tuzla Ceıııi İıışa İhtisas Merkezi Tesislerı'nin açılış törenine katılan Demirel. Tuzla'dan Harp Akadenıileri KomutanhğTna gelerek Harp Akademileri ftğrencileri ile eşleri için geleneksel olarak her öğretim y ılında düzenlenen "Konıutanlık KonferansiarTna katıldı. Bıırada. "1996 Haziranı'nda Dünva ve Türkiye'* kunulu basına kapalı bir konferans veren DemireL sonra Etiler'deki e\ine geçerek bir siire dinlendi. DemireL buradan Denizlililer Birliği Eğitim ve Kiiltür Vakn'nın düzenlediği törene katılarak \akıf tarafından kendisine \erilen "'İ stün Hizmet Ödülü"nü aldı. (Fotograf: KUBİLAY TÜNTÜL) ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - Adalet Bakanı Mehmet Ağar. Emnıyet Genel Mü- düriüğü'nde vapılan en son atamaların yanlış zamanda vapıldığını.bu nedenledevaniış >o- rumlara neden oîduğunu belırtti. Içı^len Ba- kanı CiküGüney. emnıyettekı bu atamaların Söylemez operasvonuyia uzaktan yakından bir ılgısının bulunmadığını sav unarak "Bu bir nöbet değişimidir"dedi. Emnıvet Genel Mü- dürü Alaaddin ^ üksel de. emnıverte vapılan son atamaların. bir ekıbin tasfivesi ya da bir soruşturmav la ılgı.M olmadığını belirtırken "Eğcr \anlış yapan >arsa kesinlikle bu teşkila- tın içinde bannmavacaktır" diye konuştu. Ağar. dün düzenlediği ba- sın toplantısında. görevden alınan polıs müdürlennın ken- di ekıbı olmadığını \urgulava- rak "Gelenler de benim arka- daşlanmdır. gidenlerde. Hep- si temiz, namuslu, çalışkan \e dürüst insanlardır. Ancak istî- fa etmiş bir hükümetin vanlış zamanda vaptığı bu atamalar kamuoyunda vanlış yorumla- ra yol açtı. Bunu gidermek de teşkilatın başındakilere düşü- yor" dıye konuştu. Ağar. gaze- tecilenn emnıyette vapılan son • Emniyet Genei Müdürlüğü'nde gerçekleştirilen atamalarla ilgili olarak bir basın toplantısı düzenleyen Adalet Bakanı Mehmet Ağar, "İstifa etmiş bir hükümetin yanlış zamanda yaptığı bu atamalar kamuoyunda yaıılış yorumlara yol açtı" dedi. atamalarla ilgili sorularını vanıtlarkcn. herba- kanın bu tür değı^ıklıkler yapma tasarrufuna sahip oldugunu. kendisinın de Adalet Bakanı olduktan sonra böyle bir değişiklik yaptığını belırtti. Emniyerteki bu atamaların Söylemez- lcr operasyonuvla ilgijinın bulunmadığını söyleyen Ağar. "Nitekimonlann içinde bir ta- kım suba> >e astsuba>lar da \ardı. onlar hiç gündemde kalmadı. Niçin? Teşkilatlan sahip çıktı da ondan. Bu teşkilatın şeref \e ha\si\eti- ne, bu teşkilatın başındakiler sahip çıknıalıdır. 3-5 kişi > üzünden teşkilata düşen gölgeve kar- şı, teşkilatın başında olanlar kalkan gibi dikil- melklir" dedi. Ağar şunları söyledi: "Emniyet teşkilatı çok şerefii bir teşkilattır. Teşkilatta onun ekibi. bunun ekibi di\e bir şey sözkonusu olamaz. Ancak devletin ekibi var- dır. Bu tür şeyler polisi bölme gayretteridir. Son derece yanlıştır. kimseye bir \arar saglamaz. Ben ıızun \ ıllar bu devlete şerefle hizmet etmiş bir insanım. Allah'tan ve kanunlardan başka hesap veremeveceğim kişi yoktur. Şimdiye ka- dar iizerimize gelmelerine rağmen. çeşitli ikti- darlar döneminde adım adım devlette üst gö- rev lere ürmandık. kim. bireksikliğimiz >e yan- lışlığımız \arsa. ortava kovmazsa nanıerfrir." Ağar. İ2 Evlül öncesınde > apılan hatalara. emniyet teş- kılatında bundan sonra artık düşülmeyeceğıni belınerek, bugün teşkilatın altın çağını yaşadığını, son zamanlarda birbin ardına vapılan operas- yonlann da bunun en ıyi kanı- tı oîduğunu söyledi. Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Y'üksel de. polis teş- kilatında son atamaların her- hangı bir ekibin tasfivesi ya da bir soruşturmayla ilgısinin olmadığını \urgularken. "Eğer yanlış yapan varsa, ke- sinlikle bu teşkilatın içinde ba- nnamavacaktır" dedi. Y'üksel, dün gazetecılerle yaptığı sohbet toplantısında. bu atamaların idare bünyesinde yapılan rutin bir işlem oîduğunu. zamanlama hatası da yapılmadığını kaydetti. Bazı emni- yet mensuplannın. Söylemez kardeşler ola- yında adlannm geçmesine ılişkın bir soruyu vanıtlayan Yüksel. -İstanbul'la ilgili soruştur- ma evraklan gelmeden bir şe> vapnıam. Aksi takdirde bu, devlet adanıı anlayışına ters dü- şer. Eğer o sorusturma e\ rakı geldikten sonra bu meslekten alınması gereken insanlar varda alınnıazsa.bizozaman hesabını \cririz" dedi. ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇt "Hoca'dan Yağlı Öyküier! Edebiyatçılar Derneği, Pertev Naili Boratav'ın "Nas- reddin Hoca" kitabını yayımladı. Nasreddin Hoca üze- rinden bir yasak kalkmış oldu! Gelgelelim, Ankara'da toplanan "5. Uluslararası Türk Halk Kültürü Kongresi"nöe konuşan Prof. llhan Baş- göz'ün, Nasreddin Hoca'yı anlatırken ondan bir fıkrayı söylemesi, gericilerin tepkilerine yol açtı. llhan Baş- göz'ün sözü kesilerek kürsüyü terk etmesi istendi. ilhan Başgöz'ün sözünü kesen Kültür Bakanlığı Müsteşarı Alaattin Korkmaz dan başkası değıldi. Kültür Bakanı Agâh Oktay Güner, daha sonra llhan Başgöz'den özür diledi. Bir başka ızlencede konuşmasını sürdürmesini ri- ca etti. Olaydan sonra Indiana Üniversitesi profesörlerinden llhan Başgöz'e sordum: - Konuşmanızı bitirebilseydiniz, ne diyecektiniz? - Konuşmamı bitirebilseydim, Nasreddin Hoca'nın öykülerinin hoşgörülü olmadığını, çünkü güldürü türü- nün hoşgörüye yatkın olmadığını söyleyecektim. Ancak gelenekte bir hoşgörü var; bu hoşgörü, Nasreddin Ho- ca 'yı yaratan, Türk halkında, bu hoşgörü O 'nu dinleyen- de. Tabii, Hoca 500 yıldır bizimle alay ediyor, biz gülü- yoruz, hiç aldırmıyoruz; adam din anlayışımıza takılıyor, biz gülüyoruz; adam karakterlenmizin en eksik yanlan- nıyeriyor, kınıyor, biz gülüyoruz, aldırmıyoruz. Yani, ken- di kendimizı eleştirmeyi o denli güzel kabullenmişiz ki bu çok sağlıklı bir psikoloji, halkın psikolojisi. Yani, asıl nokta bu Hoca öykülerinde. Hoca, bir öyküsünde, ka- nsına bir vurur kansı ölür. Yani, hoşgörü az öyküsünde var. Kan ile ilgili öykülerinde küçük bir hoşgörü işareti var; ama tür hoş görmez. Güldürü hoş görür mü yahu? - Tabii... - O vakit güldürü olmaz, anlamsız bir şey olur... - Dinlerken hoş göreceksin onu. - Tabii, dinleyen hoş görecek. Yani, halk hoş görmüş de bizim bağnazlar hoş göremıyoriar. 500 yıl önce ya- zılmış, okunmuş, kimseyi rahatsız etmemiş. 500yıl son- ra bu demokrası devhnde... - Anladım... - Türün açıklaması bu "Hoca" öykülerindeki. Halk hoş görür, aydınlar değil. Osmanlı aydınlan dehşetli hoşgö- rüsüz. Fatih 'ten sonra hoş görmemiş. Şeyhülislam fet- vaları var, diyor ki: "Pırasa yiyen bir adam yese caiz mi- dir?", "Yıyebilir, ama camiye gitmemek koşuluyla!" Pı- rasa yemesine izin vermiyor. Bir başkası: "Bir adam bo- za içse ne lazım gelir?" Yanıt: "Kansı boş düşer!" Çün- kü, boza satılan yerler temiz yerler değildir. - Başka ülkelerde Nasreddin Hoca nasıl? -17. yüzyıla değin, Hoca öyküleri çok müstehcen; biz- de müstehcenin karşılığı yok. Ama Makedonya'da bu- na "yağlı öyküler" diyoharmış. Ve yağlı öyküleri kadın- lar anlatıyortarmış. - Anadolu kadını da öyledir... - Anadolu'da Türkmen kadınının nasıl küfüıiü konuş- tuğunu ben bilirim. "Boynuzlu, yine bilmem nen kalktı" derier adıyla, kocaları da kah kah kah gülerler... - Evet, sız neyi anlattınız konuşmanızda? - Minareyı anlattım; Hoca bir gün birkente gidiyor, mi- nareyi görüyor, "Ne bu"d/ye soruyor. "Bu bizim kenti- mizin ş..idir" yanıtını alınca da "Buna göre g.. ünüz var mı bari" diyor. Sonra bu değişiyor. Minareyi görüyorlar, "Bu nedir"d/ye soruyorlar. Hoca diyor ki: "Bubirkuyuy- muş, tersine çevirmişler, kurusun diye bırakmışlar!" Bu tamamen başka bir şey. Çünkü 16. yüzyıldan sonra Os- manlı saray kültürü tahammül etmiyor. - Anladım... - Behai diye bir şey var, Mevlevı Veled Çelebi Izbu- dak, 1'927"de bir kitap yayımladı. "Letaifi Hoca Nasred- din" diye. - Nasreddin Hoca'nın gülmeceleri... - Evet. Orada, 15. yüzyıl kaynağından bir öykü anla- tıyor. Öykünün aslı şu: Şeyiat Hamza, czanlardan biri, 13. yüzyıl. Bir gün palavralar kesiyor, "Gökyüzüne çık- tım, uçuyordum, Tann'yla konuştum..." filan. Ona Hoca diyor kı: "Orada yüzüne yumuşak yumuşak bir şey değ- di mi?", "Değdi!" diyor. Bunun üzerine Hoca, İşte on- lar benim taşaklarımdfyahuf "Eşeğimin taşaklarıydı" di- ye karşılık veriyor. Behaı, bunu olduğu gibi yazamıyor, değiştiriyor, diyor ki: "Onlar benim eşeğimin kuyruğuy- du." Böyle demiş oluyor Hoca. Aynı psikoloji, ayıp sa- yılıyor. Bunlarböyledır; kendisi sabahtan akşama değin, belden aşağıdan konuşur, çıktın söyledin mı doğru dü- rüst... - Katlanamazlar llhan Bey! Biz konuşurken arada bir gelenlerden kimi: - Hocam, o fıkrayı anlatmayacaktınız, yeri değildi di- ye ögüt verip gidiyorlardı. 81 yaşındaki Türker Acaroğ- lu da bizimle birlıkteydı. Türker Acaroğlu da Milli Kütüp- hane ile ilgili, derlemecilikle ilgili hizmetlerinin unurturul- mak ıstendiğini anlatıyordu. Milli Kütüphane kimlerin elindeydi? ilhan Başgöz'le soyleşiyi sürdürüyordum. llhan Baş- göz. ABD'de. Indiana Ünıversitesi'nde halkbilimi araş- tırmaları uzmanıydı. 1950-60 arasında kendisine pa- saport verilmemiş, 27 Mayıs'tan sonra Milli Birlik Komrte- si üyesi Suphi Gürsoytrak'ın yardımı ile pasaport alıp yurtdışına çıkabilmışti. Fransa'da yaşayan Pertev Naili Boratavla sık sık telefonda konuşuyorlardı. Pertev Naili Bey, "llhancığım, sol kulağım iyi işitmiyor" dediğinde, O'na, "Solcu olduğun için" diye takılıyordu. Temmuzun ilk haftasında, Akşehir'de yapılacak "Nas- reddin Hoca Şenliği"r\de, Pertev Naili Boratav'la, ilhan Başgöz'e ödül verilecekti. ilhan Başgöz, bundan dolayı keyiflıydi. Yapı ve Kredi Bankası'nca Nasreddin Hoca ile ilgili olarak yayımlanan küçük boy bir yaprt, sahaflarda korsan yayın yapılarak satılmıştı. Edebiyatçılar Der- neği'nin Yapı ve Kredi Bankası'ndan yayım hakkını, dis- ketlerini alarak yayımladığı yeni kitap ise daha çok bilim- sel nitelikte bir araştıımaydı, bakalım buna ağız açacak- lar çıkacak mıydı? BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6SOLDAN SAĞA: 1/Di\an edebiya- tında şaırlerin ken- di özellıklerinden övünerek söz et- tiklen şiıryadaşi- 3 ır bölümü. 2/Göz- leri görmeyen... lnce pide halinde ekmek. 3/ Anado- „ lu'nun batı kıyı- " sında ünlü bir an- 7 tikkent... Birnota. 4/ Ermenıstanın 8 para birimi... Ha- g tay ilinde bir ova ve göl. 5/ Satrançta bir taş... Çamaşırcı ayi da de- nilen ve Amerika'da yaşa- yan kürkü değerli hayvan. 6/ "Sattıklan hep meta-ı 3 candır aldıkları sûziş-i - - 4 -'dır" (Şeyh Galip)... Atm c yavrusu. 7/Hayvandamı... Güney Afrika Cumhuriye- ti'nin plaka işareti 8/Avru- pa'da bir başkent... İşyeri. 8 9/ Özelhkle resim yapı- g mında kullanılan sentetik bir boya. YUKÂRTOAN AŞAĞIYA: 1/ Ünlü bir lspanyol dansı. 21 Faızın ışlemesıne son verile- rek bedeli ödenen tahvil tutarı... Nazi partisinin hücum kı- tasını simgeleyen harfler. 3/ Yanılgı... "- - - içinde muteber bir nesne yok dev let gibi - Olmaya dev let cihanda bir nefes sıhhat gibi" (Kanuni Sultan Süleyman). 4/Osmanlı devle- tınde has ahınn en büyük yöneticisi. 5/ Uluslararası Çalış- ma Örgütü'nün simgesi... Hatıra. 6/ Yüzün bir bölümü... Yapmacıklı davranış. II Konut... Elli şiniklik tahıl ölçeği... Eskı ve bilinmeyen bir tarihi anlatmakta kullanılan deyim sözü. 8/Közlenmiş patlıcan. sarmısaklı yoğurt ve kıymay- la yapılan bir çeşit yemek. 9/ Bir ilimiz... Matem.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear