23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 HAZİRAN 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ÖSYM Başkanı Eres Söylemez, bu yıl boş kalan kontenjanlara ek yerleştirme yapılmayacağmı söyledi OYS içîn geıi saynn başladı • ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Eres Söylemez, 23 haziran günü yapılacak ÖYS'yegirecek949 bin 752 adaya uyanlarda bulunarak öğrencilerin bu yıl getirilen 10 farkh soru kitapçığı türü uygulamasına dikkat etmelerini, tercihlerinde gerçekçi olmalannı ve mağdur olmamalan için sınav sırasında kurallara uymalannı istedi. EMİNE KAPLAN KTÜ'de 'seçim rüşveti' tartışması vumruklaşmaya dönüştü Rektörlük seçimlerinde kavga AHMETŞEFÎK TRABZON - Önümüzdeki hafta sonu yapılacak olan Karadeniz Teknik Oniversitesi (KTÜ) rektörlük seçimi çalışmalan sırasında farkh adaylan destekleyen iki öğretim üyesinin "seçim rüsveti'' tartışması yumruklaşmaya dönüştü. Olay. MHP'liierle radikal tslamcılann ağırlıkh olduğu KTÜ'de gerginliğe yol açtı. Çeşitli görgü tanıklannın anlatımlanna göre olay. KTÜ Fen Fakültesi Kimya Bölümü çay salonunda meydana geldi. Rektörlük seçimlerinde Prof. Dr. TürkayTüdeş'ı destekleyen Yrd. Doç. Dr. Serdar Karabıçak, seçimlere az bir süre kala öğretim üyeleri lojmanlannda yapılan iyileştirme çalışmalannı "seçim rüşveti*' olarak nitelendirdi. Karabıçak. "Bu ne biçim iş. Adanı seçim rüşveti dağıtıvor. Bir seçim için bunlar yapılır mı? Neden daha önce lojınanİar onarılmadı da hemen seçimierin öncesine gekJi" diye konuştu. Rektör Prof. Dr. Aydın Dumanoğlunun desteklediği belirtilen Yrd. Doç. Dr. Mevlüt Serdar, Karabıçak'a bu sözleri üzerine "Sen nasıl amirin hakkında böyle çirkin sözler sarf edi>orsun" karşılığım verdi. Iki öğretim üyesi arasındaki bu sataşmalar kavgaya dönüştü. Diğer öğretim üyelerinin önünde uzun süre yumruklaşma biçimınde süren kavga, araya girenler tarafından önlendi. Seçimlere çok az bir süre kala iki öğretim üyesi arasındaki bu kavga. ortamın gerginleşmesine yol açtı. Prof. Dr. Aydın Dumanoğlu ve Prof. Dr. Türkay Tüdeş'in seçim kampanyalannı yürüten öğretim üyelerine daha dikkatli olmalannı söyledikleri, ortamın gerginleşmesine meydan verebiiecek hareketlerden kaçınılması gerektiğini ifade eftikleri öğrenildi. ANKARA-Öğrenci Seçme ve Yerleş- tirme Sınavı'nın(ÖSYS) ikinci basama- ğı olan Öğrenci Yerleştirme Sınavı (ÖYS) için geri sayım başladı. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezı (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Eres Söylemez, aday- lardan, bu yıl ilk kez denenecek 10 fark- lı soru kitapçığı uygulamasına dikkat et- melerini. tercihlerinde gerçekçi olmala- nnı ve sınav sırasında kurallara uymala- nnı istedi. Prof. Dr. Eres Söylemez. bu yıl sınav sonucunda boş kalan kontenjanlara "ek yerjeştirme'" yapılmayacağmı açıkladı. ÖYS. 23 haziran pazar günü saat 09.30'da, 86 sınav merkezinde. hak tanı- nan 949 bin 752 adaydan sınava girecek- lerin katılımıyla gerçekleştirilecek. Sı- nav sonucunda. açıköğretim ve 2 >ıllık önlisans için 647 bin 279.4 yıllık fakül- teler için 129 bin 999 ve özel yetenek için de 12 bin 542 olmak üzere toplam 789 bin 820 öğrenci yükseköğretim kurunı- larına yerleştirilecek. Sınav da, önceki yıllardan farkh olarak "Al, A2. A3, A4. A5 ve Bl, B2, B3, B4. B5" olmak üzere 10 farkh soru kitapçığı dağıtılacak. Ge- çen yıllarda. adaylara sadece iki farkh soru kitapçığı daöıtılıyordu. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Eres Söyle- mez. Cumhuriyet'e >aptığı açıklamada. öğrencilere bazı uyarı ve önerilerde bu- lundu. Sö> lemez. bu yıl ilk kez 10 farkh so- ru kitapçığı türünün uvgulanacağını. bu nedenle adaylann kitapçıklannı alır al- nıaz vanıt anahtarına işaretlemeleri ge- rektiğini söyledi. Basına verilecek soru kitapçığının ada>lara dağıtılacak kitapçıklardan fark- lı olacağına dikkat çeken Söylemez, adaylann sınav sırasında sorulannın ya- nıtlarını yanlarına almak için zaman kav- betmemelerini istcyerek. şöv lc dedi: "Öğrenciler v anıtlannı yanlarına alsa- lar bile ertesi gün gazetelerde çıkacak so- rular \e vanıt anahtarları farkh olacak. Ancak anımsavabildikleri sorulan karşı- laştırabilirler. Bu nedenle sınav sırasında işaretledikleri yanıtlannı alabilmek için boş yere zaman ka> befmesinler. Bütün sorulara bakmaya çalışmalılar. Soru ki- tapçığında zor sorular başta ya da sonda olur gibi bir ya- nügıya kapılmasınlar." Yapılacak tercihlerin sınav kadarönemli olduğuna işaret eden Söylemez. öğrencilerin artık ders çalışmav/i bıraka- rak tercihlerini yapmalan ge- rektiğini söyledi. Ileridepiş- manlık duyulmaması için tercihlerin dikkatli yapılma- sını isteyen Söylemez. "Çev- renize ve ailenize danışın. An- cak karannızı kendiniz \erin. Birçok öğrenci var ki, ailesi is- tediği için bir okulu kazan- masına karşın, daha sonra pişman oluyor" dedi. Adaylann sınav sırasında kılav uzda yer alan bütün ku- rallara u>malarmı isteyen Söylemez. kurallara uyma- yan adaylann sınav lannın ip- tal edilebileceğine dikkat çektı. Söv lemez, adaylann sınava gelirken yanlarında tercih formu, sınava gıriş belgesi. banka kuponu. nü- fus cüzdanının dışında bir kimlik ve bir de vesikalık fotoğraf getirmeleriniıı zo- runlu olduğunu anımsatarak. adav lardan sınav bıtıminde belgelerinın özeî poşet- lere koyuluncaya kadar salonda bekle- melerini istedi. Söylemez. önceki yıllardan farkh ola- rak bu yıl sınav sonucunda boş kalan kontenjanlar ve kavıt >aptırmayan öğ- rencilerin yerine "ekverleştirme'* yapıl- mayacağını söyledi. Adli Tıp'ta ülkücu kadrolasma Işkence raporu yazan doktorlar görevden alındı • Adli Tıp Kurumu'nda ki kadrolasma hareketi dün de Başkan Yardımcısı Dr.Cüneyt Atasoy'un görev- den alınmasıyla devam etti. Atasoy'un yerine. Kü- çükçekmece Adli Tabibi, ANAP'lı eski bakan Fah- rettin Kurt'un yeğeni Keramettin Kurt getirildi. HALİLNEBİLER Adli Tıp Kurumu'nda i- ki hafta önce başlatılan ül- kücü kadrolasma sürüyor. Adli Tıp Kurumu Başkan Yardımcısı ve Mali İşler Şube Müdürü görevlerin- den alınırken Baki Erdo- ğanın işkenceden öldüğü- ne ilişkin rapor veren dört doktorun da görevlerine son verildi. Adli Tıp Kurumu'nda Fizik lncelemeler Ihtisas Dairesi Başkanı Dr. Ömer Kurtaş ve Morg İhtisas Dairesi Başkanı Dr. Hasan Çankaya iki hafta önce gö- revden alınmış ve Kur- taş'ın yerine MHP'li Isma- il Hakkı Uysal. Çanka- ya'nın yerine Hüseyin San atanmışlardı. Kadrolasma hareketi çerçevesinde 10'dan fazla Adli Tıp gö- revlisi de görevden alınmış veya sürülmüştü. Kadrolasma hareketi dün de Başkan Yardımcısı Dr.Cüneyt Atasoy'un gö- revden alınmasıyla devam etti. Atasoy'un yerine, Kü- çükçekmece Adli Tabibi. ANAP'lı eski bakan Fah- rettin Kurt'un yeğeni Ke- ramettin Kurt getirildi. Adli Tıp Kurumu Mali İş- ler Sube Müdürü Nihat Ak- gün'ün yerine ise Kerem Yılmazatandı. Bir başka tasfıye ise iş- kence raporu veren doktor- lar için yapıldı. 1990 yılın- da ölen Baki Erdoğan'ın ölüm nedeninin işkence ol- duğunu kanıtlayan raporu hazırlayan dotaortardan dördü görevlennden ahıı- dılar. işkence raporuna ım- za atan Şebnem Korur Fin- cancu Sedat Çöloglu, Temel Yümaz ve Yaiçın Ergezer adli doktorlar, ölüm nede- ninin işkence olduğunu be- lirterek önceki raporlara muhalefet etmişler, bu mu- halefetlerini kurum içinde sözlü olarak da sürdürerek raporun son şeklini alması- nı sağlamışlardı. 1111] l l H Z ffİİlİ S11(1311 İ C d l Tatilgünterini\aşıyor öğrenciler vazınbusıcakgünlerinde. kimi sokaklarda ip atlı- t ^ " ^ V **• yor.saklambaçovnuvor. Kimideailesivlebirliktf tatil veHerindf f«lonivor. Bu küçük kı/lar için yaşam biraz daha zor. Siirt'ten İstanbul'a göç eden bir ailenin çocukları. Onlar valnı/ tarilde değil, okuldan dönüşjerinde de önlük- leriniçıkanrçıkarmazçauşmakzorundalar. Aksara\'dametroistasvonunvanındagünboyugüneşaltındasusatıvorlar.Onlannbildiğitümoyun para kazanmaL ama henüz yaşamın hiçbir zoıiuğu yüzlerindeki gülümsemeyi silecek kadar güçlü değil. (Fotoğraf: HATİCE TUNC'ER) DİSK Genel Başkanı, emeklilik yasa tasansına tepki gösterdi Budak: Mezarda emeklfliğe hayır • DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, SSK krizinin, emeklilik yaşının yükseltilmesiyle çözülemeyeceğini defalarca söylediklerini anımsattı ve SSK'nın özerkleştirilmesi, yönetiminin demokratikleştirilmesi, politik karar ve etkilenmelerden uzak tutulması gerektiğini kavdetti. İstanbul Haber Servisi - DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. emeklilik vasa tasarısının hükümet krızı yaşandığı bir dönemde Bakanlar Kurulu'na sunulmasını "Kaptı kaçtı vapmak" ve "kolav yönetmenin volunu açmak" olarak değerlendırdi. Budak. "Herşeje ragmen bu tasan Bakanlar Kunılu'ndan geçerse fabrikadaki insan haklannı korumak için demokratik tepkisini ortava koyacak. Anavasal direnme hakkını kullanacakhr" dedi. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. SSK krizinin. emeklilik yaşının yükseltilmesiyle çözülemeyeceğini defalarca söylediklerini anımsattı ve SSK'nin özerkleştirilmesi. vönetıminin demokratikleştirilmesi. politik karar ve etkilenmelerden uzak tutulması gerektiğini kavdetti. Ekonomik Sosyal Konse> yapılanmasına. parlamentodakı. "Ban taklitçiliğidir" dıyen RP'nin dışındaki bütün siyasal partilerin sıcak baktıklarını vurgulavan Budak. emegin yeterince temsil edildıği bir konseyde sorunun tartışılması gerektiğini söyledi. "Mezarda Emekliliğe izin %erme>eceğiz" diyen Budak. emeklilik yaşı tartışınasından önce mutlaka işsızlık sıgortasi \e ıs güvencesi vasasının çıkartılmasını istedi. Bu konudakı "en büyükavıbın" ise Çalışma ve So.syal Güvenlik Bakanı Emin Kul'a ait olduğunu ifade eden Budak. şöv le devam etti: "Sendikacı kökenli bir çalışma bakanının çalışanlar açısından bir şans olduğunu düşünmüştük. Ancak Kul. içinden geldiği sendikal örgüte bile danışmadan birtakım karariar alıp uvgulamaya kalkıvor. Tamamen parti politikalanna uvgun da\ ranıvor" Budak. Tasarruf Teş\ ik Fonlan'nın Hazine've devredilmesı konusunu da "bmük gaP olarak değerlendirerek "Eğer bunu vapacak kadar yürekleri varsa o zaman iç borçlann . faizlerini ödemesinler \e Türkije'yi içinde bulunduğu krizden çekip çıkarsınlar" dıye konuştu. Budak. "işçinin parasına el ko> maya çalışanlann" bu konuda ısrarlı davranmaları halinde "gerekli tepkiyi alacaklannı" sövledi. IMF NİN ZİYARETİ, MERAUİN BAŞINI AGRITTI... Türk-îş'te IMF tartışması GÜNEŞGÜRSON ANKAR\ - Sendikacı kökenli Ça- lışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Emin Kul'un "mezarda emeklilik" olarak adlandınlan yasa taslağını hü- kümetin gündemine getirmesi ve bu taslağı dayattığı ileri sürülen Uluslara- rası Para Fonu (IMF) heyetinin Türk- Iş'i ziyaret etmesi. Türk-Iş Genel Baş- kanı Bayram Meral'in başını ağnttı. ANAP'lı Çalışma Bakanı Kul'un emeklilik yaşının arttınlması konusun- da sendikalann görüşünü almadığı için protesto edilmesinin gündeme ahndı- ğı Başkanlar Kurulu'nda. daha önce Türk-lş Yönetim Kurulu'nda çatlak yaratan IMF'nin geçen günlerde yap- tığı ziyaret de tartışma konusu oldu. Türk-tş'in. IMF ve Dünya Banka- sı'nın dayatmasından kaynaklandığı- nı ileri sürdüğü mezarda emeklilik ça- hşması nedeniyle önceki gün yapılan olağanüstü Başkanlar Kurulu toplantı- sında. bazı sendikalar. "IMF'ye karşı olunduğu halde. heyetle görüşülmesi- ni"eleştirdiler. Mezarda emeklilik uy- gulamasını dayattığı ileri sürülen ve tahsildarolarak niteîendirilen IMF'yle ilgili bu eleştiriler üzerine, Türk-lş Başkanı Meral, "Hejeti, biz davet et- • Başkanlar Kurulu'nda, daha önce Türk-tş Yönetim Kurulu'nda çatlak yaratan IMF'nin geçen günlerde yaptığı ziyaret de tartışma konusu oldu. Başkanı Meral, "Heyeti, biz davet ermedik. Kendileri görüşmek istedi" diyerek IMF'yle yaptığı görüşmeyi savundu. medik. Kendileri görüşmekistedi. Ser- mavenin çıkarlannı koruduklannı sö>- ledik. Geldiklerine de pişman oldular. Türk-tş'te de herkesin haberi vardı" diyerek. IMF'yle vaptığı görüşmeyi savundu. Ziyareti sırasında 4 Türk-tş Yöne- tim Kurulu ü>esinden 3'ünün Ankara dışında bulunduğu, 1 yöneticinin de genel merkezde olduğu halde. katıl- mayarak protesto ettiği toplantı, bazı sendikalar tarafından Başkanlar Kuru- lu'nda da eleştirildi. Basına kapalı yapılan toplantıda. Meral'in. kendisine yöneltilen eleştiri- lere. "Herkesin haberi vardı. Biz, bir kurumuz. Biz davet etmedik. Heyet, geldi. Söyleveceklerimizi sövledik. IMF'nin, uluslararası sermayenin çı- karlannı koruduğunu sövledik. Gel- diklerine de pişman olarak gittiler. Türk-İş'in politikaları doğrultusunda ee%ap verdik" diye vanıt verdiği öğre- nildi. Eski Türk-lş Genel Sekreteri ve De- nizciler Sendikası Genel Başkanı Emin Kul'un Çalışma Bakanı olarak, mezarda emeklilik yasa taslağını. Türk-lş'in görüşünü almadan hükü- metin gündemine getirmesi de. sendi- kalar tarafından tepkiyle karşılandı. Hava-lş Sendikası Genel Başkanı Ati- lay Ayçin. hükümete yönelik protesto eylemlerinin. öncelikle Çalışma Ba- kanlığı önünde başlatılmasını önerdi. Yaklaşık 4 saat süren toplantıda. mi- tınglerden. genel greve kadar çeşitli eylem rürlerinin yaşama geçirilmesi gündeme getirildi. Yönetim Kurulu'na vetki veren Baş- kanlar Kurulu'nda. kesin bir eylem takvimi oluşturulmaması. eleştiri ko- nusu oldu. Türk-lş Yönetim Kuru- lu'nun. "Hangi iktidar gelirse gelsin, bu tasan yasalaşır. Bunun için, zaman geçirmeden. tabanın eyleme hazırlan- ması gerekli" diye görüi; açıklamasına karşın. eylem türleri belirlememesi ve takvim açıklamaması, sendikalar tarafından. "zunmen kabullenme" o- larak nitelendirildi. TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURU PamukbankT.A.Ş.İkinci Menkul Kıymetler Yatırım Fonu başlangıç tutarının 5 milyar TL'ndan 25 milyar TL'na artırılmasına ve Birinci ve İkinci Menkul Kıymetler Yatırım Fonu katılma belgelerinin alım satım esaslarına ilişkin içtüzük maddeleri yeniden düzenlenmiş, Sermaye Piyasası Kurulu'nca 31.05.1996 tarih ve KYD/139 sayı ile onaylanan yeni içtüzük metinleri 13.06.1996 tarihinde ticaret siciline tescil ve 4062 sayılı T.T.S.G.'nde ilan edilmiştir. Yapılacak içtüzük değişiklikleri ile; a) İkinci Menkul Kıymetler Yatırım Fonu başlangıç tutarı 5 miiyar TL'ndan 25 milyar TL'na, başlangıç pay sayısı 500.000'den 2.500.000'a çıkarılmıştır. b) Birinci ve İkinci Menkul Kıymetler Yatırım Fonlarında; 09.00-12.15 olan işiem saatieri Birinci Menkui Kıymetier Yatırım Fonu'nda 09.00- 15.00, İkinci Menkul Kıymetler Yatırım Fonu'nda 09.00-13.30 olarak değiştirilmiş, ileriki tarihlerde uygulamaya geçilmek üzere, bu saatler ve bu saatlere ek olarak iş günlerinde 18.00-09.00 saatieri arasında, iş günleri dışında 24 saat ATM'ler aracılığı ile de işlem yapılabilmesine ilişkin esaslar beürlenmiştir. PAMUKBANK HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI İşte Gerçekler! Geçen yazımı bazı sorularla noktalamıştım. Amerikalı bir gazetecinin. Atatürk ve Kemalizm- le ilgili bir değerlendırmesinin çağnştırdığı sorulardı bunlar. Ve o sorulardan yola çıkarak, bazı gerçekle- rin altını çizmek gerekiyordu. Üstelik de, suların yeniden bulandığı birortamda, bu bir zoruniuluk oluyordu. Kurdun "dumanlıhava"y\ sevdiği unutulmamalıy- dı! • • • "Türkler tahhleri ile barışmalıdır... Tabulan tartış- maktan korkmamalıdır... Türk demokrasisi Islamla uzlaşmalıdır... Güneydoğu Anadolu için, federasyon çözümü tartışmaya açılmalıdır..." Bu düşüncelerı. kimler "sistemli" bir biçimde sa- vunuyor? CIA'da önemli görevler üstlenmiş bazı isimler! "Atatürk, devrim tarihi kıtaplarından çıkarılmalı- dır!" buyuran Amerikalı albay kimdir? Albay Preston Bughes! Ve albay bu düşünceyi bir "bilimsel" toplantıda sa- vunduğu sırada, Türk Genelkurmayı nezdindeki NA- TO "irtibat subayı"ö\r. Çağdaş Yaşamı DesteklemeDerneği'ne. "telifüc- retsiz" yayımlanması için bir kitap önerıliyor. Kitap bir Amerikalı "araştırıcı" tarafından yazılmıştır ve Atatürk üzerınedir. Atatürk'ün "kendinden önceki birikimi" uygulamaya koymaktan öte bir şey yapma- dığını öne süren bir "fez"dir bu. Kimdir bu kitabın Türkiye'de basılması için çaba gösteren? Hayırsever (!) bir Amerikan kuruluşu! Türkiye'de bazı önemli kitle örgütlerine "parasal yardım" öneriliyor. Ve de "parasız" bazı fikirler veri- liyor: "Atatürk'ü ve Kemalizmi bırakın! Türkiye'yi esenliğe çıkaracak olan asıl önder Özal 'dır..." diye. Bu hayırsever ve Türksever kuruluş da, bir "rast- lantı eseri" gene ABD patentlidir! • • • Bu tablonun bir de "yerli" parçaları var. "Türk-lslam sentezi" resmi ıdeoloji yapılıyor. Kül- tür ve eğitim yaşamının köşe başlanna "sentezcı "ler getiriliyor. "Zorunlu" din dersleri -dünyadaki tek ör- nek olarak- anayasaya konuyor. Suudi Arabistan'ın "Rabıta-ül lslam"\. devlet eliyle Türkiye'ye sokulu- yor... Ve partisinden TTK ve TDK'ye kadar: Atatürk'ün oluşturduğu ve çok önem verdiği tüm "bağımsız" kurumlar devletleştırilıyor. Hangi dönemde? ABD etkısınin doruğa çıktığı 12 Eylül döneminde! Devletin en üstlerinde bir isim. durdurak bilmek- sizin şunları savunuyor: "Atatürk de hata yapmış- tır... Kürt sorununda federatif çözüm de tartışılma- lıdır... Islamla banşılmalıdır... Başkanlıksıstemive2. cumhuhyet kurulmalıdır..." Ve o isim, "devletin temel düzenini din kuralları- na dayandırmak amacıyla gösterilecek etkinlikleri" yasaklayan, TCK'nin ünlü 163. maddesıni kaldırtı- yor. Kimdir bu isim? ABD'nin tarih boyunca "en sevdiği" Türk devlet adamı, Özal! Ama Özal rahmetlıoiunca "misyon" yanm kalıyor. Önce Özal'ın sarışın ve güzel olanı deneniyor. Ça- pının elvermediği anlaşıhnca; sıra gelıyor genç, ya- kışıklı ve daha akıllı olanına. Tıme dergisi O'nu "gelecek vaateden siyasetada- mı" seçiyor. Said-i Nursi'y 1 "aydınlanmanın öncü- sü" ilan eden, en Amerikancı bilim adamımız da ya- nında yer alıyor. ABD güdümlü pompalar çalışıyor ve basının köşe başlarına yerleştırilmış olan numa- racı cumhuriyetçiler koroya katılıyorlar: "Her şey özelleştinlmelı ve devlet küçülmelidir... Tam bağımsızlık diye bir kavram artık çağdışıdır... Kemalist devrim abartılmamalı ve Atatürk'ün aslın- da bir fikir adamı olmadığı ve bazı hatalar yaptığı unutulmamalıdır... Devletin Kürtpolitikasına son ve- rilmelidir..." Kimdi bu koronun başı, "gelecek vaat eden" si- yaset adamı? Partisi yüzde 1 'in altında oy topladığı için sahne- den çekilen Cem Boyner! • • • "•'";'* Bu tabloda hiçbir şey "rastlantı" değil! CIA fabrikalarında üretilen senaryoların, "kapalı rejim" sırasında uygulamaya konması da... 12 Ey- lül'ün "fem/z"lediği meydanda, Özal eliyle yürütül- mesi de... Ve demokrasinın kurallarının işlediği bir dönemde, Boyner eliyle fiyaskoya dönüşmesi de... Şimdi gelecek yazımda yanıtlayacağım tek bir soru kaldı: "ABD, Atatürk'e niçin düşman?" Kumkapı davasında bozma kararı Yargıtay ceza indirinıi istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Yargıtay. Kumka- pı'da uğradıkları cinsel ta- ciz sonucu İsmail Kızılka- ya'yı öldürdüğü. Ercan Ka- vuncu'yu da yaraladığı ge- rekçesıvleöyıl Sayağırha- piscezasınaçarptınlanZej- nep l ludağ hakkındaki ka- ran bozdu. Davavla ilgili tetTtyiz incelemesini ta- mamlayan Yargıtay 1. Ceza Dairesi. kararını dün açıkla- dı. Olayın gelişiminin anla- tıldığı kararda. mağdur-sa- nık Ercan Kavuncu'nun Zeynep L'ludağ'ın annesi Ersin Sakartay'ı dövdüğü v e saçlarından sürüklemev e kalkıştığı belirtildi. Karar- da. bu arada annesine yapı- lan saldırıvı önlemeye çalı- şan Uludağ'ındarpedildiği. olaya kanşan 4 kadının acı- masızca dövüldüöü bildinl- di. Bu sırada Zeynep Ulu- daö'ın vakındaki bir lokan- taya giderek bıçak aldığı ve "Gidin. dağılın" dive bağı- rarak üzenne gelenlere doğ- ru rastgele salladığı. Ercan Kavuncu ve İsmail Kızılka- ya'ya ikişer kez karınların- dan. Kızılkaya'vı ayrıcabır kez de bacağından varala- dığı anımsatılan kararda. Kızılkavanın daha bonra aldığı yaralar sonucu öldü- ğünün Adli Tıp Kurumu ra- poruyla belirlendiöi kayde- dildi' Dairenin karannda belir- tilen nedenlerle Zevnep L'ludağ'ın. t>rnail Kızılka- ya'ya karşı ev lenıinden do- İavı TCY'nin "Kastı aşan adam üldürme" fiilini dü- zenleyen 452. maddesine göre cezalandırıliTuiM ge- rektıgi belirtildi. Daire. avrıca Uludağ"ın cezasinda TCN'nin "agır tahriki" düzenlcveıı 51. maddc>inın ikinci fıkrası gereğince indırım vapılma- sinı da istedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear