Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
31 MAYIS1996 CUMA • • • • CUMHURJYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI
Jstanbul
Edirne
Çanakkale
Kocaeli
jzjjır
Manisâ
Aydın
Denizli
Y
PB
PB
Y
B
B
B
B
24
26
27
21
27
27
28
27
URKIYE
Sinop 20 Adana
Samsun 20 Mersin B
Trabzon Y 20 Diyarbakır B
Giresun Y 21 Şanlıurfa B
Ankara Y 21 Mardin PB 26
Konya PB 23 Siirt PB 25
Eskişehir
Sıvas
19 Hakkâri
19 Van
PB 15
PB 19
Zonguldak Y 20 Antalya PB 24 Kars Y 20
Yurdun kuzey ve iç ke-
simlen çok bulutlu, Mar-
mara'nın doğusu, Kara-
denız, !ç Anadolu'nun
kuzey ve doğusu, Doğu
Akdenız, Guneydoğu
Anadolu'nun batısı ıle
Doğu Anadolu'nun ku-
zey ve batısı sağanak ve
gokgurultulu sağanak
yağışlı oteki yerler par-
çalı ve az bulutlu geçe-
cek Hava sıcaklığı ya-
ğış alan yerlerde azal-
maya devam edecek.
Londra
Paris
Roma
Berlin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
B
Y
A
PB
Y
A
PB
Y
22
26
25
20
22
34
14
23
Budapeşte PB 20 Münih
Atina
Milano
Oslo
Helsinki
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
PB
A
Y
ÇB
PB
A
PB
Y
2b
28
9
14
14
18
21
26
PB 22
Parçalı bulutlu Sısh c
1
" i , Buıutlu k
Çok bulutlu 1 Vağmurlu
>•••
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
HacımızJa Bacımız
• Baştarafı 1. Sayfada
için giriştikleri hazırlığı ele geçirdi. Söz konusu haber
dün gazetemizde yayımlandı.
RP'liler, TBMM Içtüzüğü'nün 107. maddesine şöy-
le bir fıkra eklenmesini öneriyorlar:
"Isnat edilen fiilin üzerinden, öğrenildiği tarihten
itibaren biryıl, her halükârda beş yıl geçtikten son-
ra Meclis soruşturması açılamaz."
Önergenin gerekçesi kısaca şöyle:
. "Devlet yetkisi kullanan kimseler, başbakanlar ve-
ya bakanların herhangi bir yolsuzluğunu öğrendik-
leri tarihten itibaren bir yıl, olay tarihinden itibaren
de beş yıl içinde harekete geçmemişlerse artık ha-
rekete geçme yetkisini kaybetmelidirler. Aksi halde
kişiler sürekli olarak tehdit ve şantaj altında tutulur-
lar..."
Bir an bu önerinin TBMM Içtüzüğü'ne geçtiğini dü-
şünelim...
Bir parti iki dönem üst üste iktidarda kalırsa, bu-
günkü anayasaya göre on yıl ülkeyi yönetiyor. Üçün-
cü beş yılda başka bir parti iktidara geldi ve bir dizi
usulsüz işlem saptadı... En azından, ilk beş yıl için
hiç hesap sorma hakkı kalmıyor...
Böyle bir yaklaşım nerede olur?
Hoca'nın adil düzeninde...
Tabii. RP'liler olayın bu yanını düşünmüyor. Onla-
n ilgilendiren, Erbakan'ın, büyük bir bölümünü "öğ-
retim üyesiyken kazandım" dediği malvarlığının bir
daha gündeme gelmemesi...
Altına içtüzük örtüsü
Yeri gelmişken, Erbakan'ın 24 Aralık 1995 seçim-
lerinden sonra verdiği mal bildirimini özetleyelim:
"748 kilo külçe altın, 421 bin ABD Dolan, 532 bin
Isviçre Frangı, 611 bin Alman Markı, sekiz ev, dokuz
arsa ve tarla..."
Erbakan, 1969'da milletvekili seçilinceye dek, çe-
şitli kuruluşlarda ücretli olarak çalıştı.
Sözün kısası, Erbakan'ın bu kadar mal-mülk edin-
mesi için ya alınterinde boncuk ya da elinde sihirli çu-
buk olmalı...
RP'liler ne yapıp edip bu tartışmanın gündemden
düşmesini istiyorlar. Bunun için de en sağlam yolun
"örtü" olduğunu düşünüyorlar.
Hukuktanımazlığın, ahlâksızlığın bu kadarınapes...
Son dönemde dikkati çeken bir durum daha var.
Başta Erbakan olmak üzere, RP'IHer, anayasayı, ya-
saları, içtüzüğü tümüyle kendi istemleri dogrultusun-
da yorumlamaya bir "hak" gözüyle bak/yorlar.
Işte Hoca'nın son günlerdeki demeçlerinden bir-
Kv^i
"Yılmaz, derhalgöreviiade etsin... Demîrei de he-
men RP'yi görevlendirsin..."
Olur, başka ne emredersin?
. "Kalemli, hemen Meclis 'i toplasın..."
Olur, isterseniz size kaç oy gerektiğini de hesap-
Jasın...
Görünen o ki, bu mantıktaki bir partiyi değerlendi-
rirken, "birde bunlan deneyelim" demek, intihan de-
nemek gibi birşey...
Intihar denenir mi?
Devir bu devir...
Gelelim bacım/za...
Tansu Hanun'ın kimi değerlendirmelerini garipsi-
yoruz. "Bu kadar da olmaz" diyoruz. "Bu aşamadan
sonra, artık kendisini savunamaz" diyoruz...
Ancak, gerçek biraz farklı gibi...
Öyle sanıyorum ki toplumda, Tansu Hanım'ın mal-
varlığı söz konusu edildiğinde, "Yaa, ayıp... Başba-
kanlık katına ulaşmış bir kişi, bu kadar mala-mülke
bulaşır mı?" diyenlerin yanında, duruma şöyle yak-
laşanlar da az değil:
"Helal olsun, iyi götürmüş..."
"Devir bu devir, bulduğun yerden arsa çevir..."
"Şunun formülünü söylese de biz de yapsak..."
Tansu Hanım, vatanın bölünmez bütünlüğü der-
ken, her yerden arsa-tarla-ev-yalı satın alıp, bunları
biıieştirmeyi anlıyor olmalı...
Durumu böyle anlayanların sayısı da halkımız için-
de az mıdır?
Çiller'e, ABD'Iİ danışmanları, "Her şeyi boşver, oy
alacağın kesime hoş şeyler ver" diyorlar.
Çiller haykırıyor:
"Benim gibisibin yılda bir gelir..."
Halkımız mutfu, neler yarattık...
"Bana Hz. Ayşe'yeyapıtan haksızlıkyapılıyor..."
Halkımız hüzünlü, bu bacımıza niçin çok yükleni-
yorlar?..
Çiller, Kuşadası çiftliğinin anlam ve önemini vurgu-
luyor:
"Özer, toprakla uğraşsın diye..."
Halkımız aileye gıpta ediyor, toprak gibisi var mı?..
Sözün kısası gündem; hacı, bacı... Yağmacı, yağ-
cı, kavgacı, entrikacı, aracı, yaygaracı, palavracı,
kopyacı, havacı, yalancı, eyyamcı, dolandıncı, bulan-
dıncı, şantajcı, borazancı...
ANMA
Mehmet Gümüş (1958 Keşap), Asım Keser
(1958 Ardanuç), Ahmet Kılıç (1961 Espiye),
Gürsel Küçükyıldız (1960 Beşikdüzü),
Alaattin Murtaza (1961 Tirebolu), Hasan
Sabitoğlu (1957 Giresun), Zeki Subaşı (1957
Şavşat)
31 MAYIS1981...
UNUTULMADIUR
"Karadeniz, Karadeniz,
Fırtınalariçindeyiz,
YEDİ karanfil verdik sana,
Her biri bir engin deniz
Dağlarda kır çiçekleri,
Sevgi dolu yürekleri,
Doğdu ülkemin üstüne,
Güneşten sıcak gözleri"
KEŞAPTAN ARKADAŞLARI
_-5EH3£-
Kartı S u l u k a f
DİSK: Meclis olaylara seyirci kalıyor
Istanbul Haber Senisi-DİSK Genışletıl-
miş Başkanlar Kurulu, ülkede yaşanan
ekonomik ve siyasal kriz karşısında, hak-
Ian genişlefmek. gelir dağılımını düzelt-
mek için "sendikal örgütlenmenin yaygın-
laştınlması" ve "iç örgütlülüğün güçlendi-
rilmesi" karan aldı.
TİSK Genel Başkanı Refik Baydurdan
sonra DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak
da Refah Parti1î birkoalisyonun yaşanması
gerektiğini söyledi.
27-29 mayıs tarihleri arasmda Ören Ab-
dullah Baştürk Eğitim ve Dinlenme Tesis-
leri'nde toplanan DtSK Genişletilmiş Baş-
kanlar Kurulu. çalışmalarını tamamladı.
Üç gün süren çalışmalar boyunca Türki-
ye'nin içinde bulunduğu siyasal durum ve
sendikal hareketin sorunlannin değerlendi-
rildigi toplantı sonunda, Başkanlar Kuru-
lu bir sonuç bildirgesi yayımladı.
Bildirgede. Türkiye'de yolsuzluklar. şa-
ibelı maKarlıklan. örtülü ödenek gibi top-
lum vicdanını sarsan skandallann art arda
patlak \erdiği, Guneydoğu ve Kürt sorunu-
nun demokratik bir çözüme kavuşturula-
madığı. parlamentonun ise olaylara seyir-
ci kaldiğı belirtildi. Sosyal hukuk devleti-
nin rafa kaldınldığı, eğitim. sağlık ve sos-
yal güvenlikgibi entemel ilkelerin "fütur-
su/ca çiğnendiği" vurgulanan bildirgede.
ekonomide ise "mafVatürüilişkileriıı'' yay-
gmlaşfğı dile getirifdi.
Bir yandan servet sahiplerinin, diğer
yandan ise işsizlerin, iş giiv encesine sahip
olmayan işçilerin, göç etmek zorunda ka-
lanlann. yoksullann doldurduğu kentlerin
sosyal devleti yok eden politikalar sonu-
cunda patlamava hazır hale geldiğine dik-
kat çekilen DİSK bildirgesinde daha son-
ra şu görüşlere yer \erildi:
"C Ikemizi Avrupa'nın Meksikası >ap-
nıava çalışanlar demokrashi, sosyal hukuk
devletini. örgütlenme özgüriüğünü toplu-
ma çok görmektedirier. Sendikal nıücade-
lenin önündeki örgütlenme, toplusözleşme,
grev haklanndaki ana>asal ve yasal kısıtla-
maJar sürnıektedir. Kadın ve çocuk emeği-
nin ya> gın şekilde kullanılmasıv la bütünle-
şen bu durum, tam bir 'sosyal damping'dir.
Bu durum karşısında sendikaJara her za-
mankinden daha çok ihtiyaç olduğu açık-
tır. Ekonomik ve sosyal hakları genişletme-
nin. gelir dağılımını düzeltmenin tek >olu.
sendikal örgütlenmenin >aygınlaşması ve iç
örgütlülüğün pekjştırilmesidir.*'
Başkanlar Kurulu, DİSK iiyesi sendika-
ların iç hukukuna kanşmamak kaydıyla
DlSK'in yönlendirmesi altında önümüz-
deki günlerde mücadelesi sürdürülecek ko-
nuları ise şöyle sıraladı:
- Biriikte mücadele için tüm emekçi ör-
gütlerine çağn vapılması.
- Anayasa ve çalışma yaşamı başta olmak
Türk-lş'ten basına IMF sansürü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hükümetlerin uyguladığı çalışanlan
ezen ekonomik istikrarpolitikalannın,
bugüne kadar Uluslararası Para Fonu
(IMF)tarafındandayatıldığını ileri sü-
ren Türk-Jş: IMF'nin "tahsildar1
" oldu-
ğu biçimindeki görüşünü basından
gizledi.
IMF'nin "kamugeürJeriipotekaltı-
na alınmış olan gelişmekte olan ülkeler
için bir tahsilat kuruluşu halinedönüş-
tiiğü" göruşünde olan Türk-lş. bu gö-
rüşlerini basına açıklamaktan son an-
da vazgeçti.
Türk-lş, böylece "IMF'nin Türld-
ye'ye ilişkin olarak hazıriadığı son eko-
nomik gelişmeler raporunu \e Türki-
ye ile yaptıgı anlaşmalann kredi belge-
lerini kamuoyuna açıklanması" yolun-
daki istemini gizledi.
IMF'nin, önceki gün, tarihinde ilk
kez konfederasyona yaptığı ziyaret,
Türk-lş yöneticileri arasında görüş ay-
nhğı yarattı. Heyetin ilk randevu iste-
mini, "başka programlan oidugu" ge-
rekçesiyle ileri bir tarihe erteleyen
Türk-Iş'in 4yöneticisi, heyetin ziyare-
tine katılmazken; konfederasyonun
heyetin ziyaretiyle ilgili görüşlerini
içeren Türk-lş Haber Bülteni, basına
dağıtılmadı.
Meral yalnız görüştü
Bu açıklamanın yerine, görüşmeden
sonra yapılan yazılı açıklamada, he-
yetle yalnız olarak görüşen Türk- İş
Genel Başkanı Bayranı Vlerarin
"Türkiye'nin çaiışkan ve sabırlı insan-
lanvla. /engin doğal kavnaklan ve bii-
> ük turizm zenginlikieriyle büyük bir
potansivele sahip olduğunu, ancak ül-
kedeki siyasi istikrarsızlık ve iktidarda-
ki siyasi partüerin yaniış, politikalan
nedeniyle bu potansivelin ülkenin kal-
kınması ve halkın refahının sağlanma-
sı için etkili bir bieimde kullanılmadı-
ğı. kamu kaynaklannın iktidar vanlısı
kişiler için çarçur edüdtgj" şeklindeki
görüşleri kaydedildi.
Basına açıklanmayan 28 mayıs ta-
rihli, "IMF heyetinin Türk-İş Genel
IMerkezfni ziyareti ile ilgili basın açık-
laması" başlıklı Türk-lş Haber Bülte-
ni'nde, konfederasyonun IMF'yle ilgi-
li görüşlen şubaşlıklar altında sıralan-
dı.
- IMF. bugünkü vapısıyla,zengin,sa-
nayileşmiş ülkelerin denetiminde olan
bir örgüttür. I.MF'de yönetim. üye ül-
kelerin kotasına göre belirlenmektedir.
IMF'de her ülkenin kotasL ülkenin zen-
ginligine v« ekonomik gücüne göre be-
lirlenir. IMFdeABD, İngiltere,Alman-
ya ve Japonya'nın kotalanna göre tes-
pit edilmiş oy toplanıı. yüzde 41.2'dir.
Aynca, bu oy oranlannı değiştirmek ve
diğer önemli kararlan almak için yüz-
de 85 oy çoğunluğu gerekmektedir.
IMF ve Dünva Bankasu bu vapısnla,
demokratik bir nitelik taşınıamakta-
Rekabetten ortaklıga
• Baştarafı 1. Sayfada
sürerek, cazip promosyonlaryoluyla basın-
da rekabetin daha da kızışmasının bu bi-
çimde engellenmeye çalışıldığmı ifade edi-
yorlar.
Rakipierin ortaklığı
Istanbul'da kurulan Birleşik Yayın Dağı-
tım A.Ş.'nin sermayesi, 5 milyar lira olarak
belirlendi. Söz konusu şirkette Yay-Sat Ya-
yın Satış Pazarlama ve Dağıtım A.Ş. ile Bir-
leşik Basın Dağıtım A.Ş. 2 milyar 450'şer
milyon. Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacı-
fık A.Ş. ile Sabah Yayıncılık A.Ş. 25"ermil-
yon. Miüiyet Gazetecilik A.Ş. ile Yayın Da-
ğıtım A.Ş. 24'er milyon, Aydın Doğan ve
Dinç Bi^in de 1 'er milyon üralık pay aldı.
Şirketin yönetim kurulunda Yaşar Eroğlu,
Mehmet Ali Yalçındağ, İbrahim Sezer, Ke-
nan Sönmez, Tahsin Karan ve Mustafa Din-
çer görev yapacak.
Yenı kurulan şirketin, gazetelerde KDV
dahil toplam satış tutarının yüzde 30"u; haf-
talık, aylık ya da daha uzun dönemli yayım-
lanan kitap. dergi ve benzeri yayınlarda
KDV dahıI toplam satış tutann1n yüzde 45' i
üzerinden dağıtım tarifesi uygulayacağı bil-
dirildi.
Bu oranlann en düşük oranlar olduğu.
bundan daha aşağı oran uygulanamayacağı
belirtildi. Tarifelerin Bir-Yay Yönetim Ku-
rulu'nca arttınlabileceği kaydedildi.
Ciller
' Yılmaz
seçimden
sonra
gidecek'
MARMARA EREĞLİSİ
(AA) - DYP Genel Başkanı-
Tansu Çiller, "Hükümeti
kurarız. Orta sağ, orta sol
bürunleşir. bir güzel icraat
hükümeti kuranz. Bunu
yapmıyorlar mı, 0 zaman
tekrarsizegeliriz*'dedi. Çil-
ler. 2 hazirandan sonra
ANAP Genel Başkanı Me-
sut Yılmaz'ın başbakan ol-
mayacağım savundu.
Çiller. 2 haziranda beledi-
ye başkanlığı seçimlerinin
yapılacağı Marmara Ereğli-
si"nde, partisince düzenle-
nen mitingde vatandaşlara
hit? "* ^Içeye destek al-
n- " jğini belirten Çil-
alkeyi bu kavgada,
a bırakmam. Si-
j ; söz veriyorum" dedi.
Kendisine güvenilmesini is-
teyen Çiller, yakında yeni
bir hükümet kurulacağını ve
bu hükümetin kavga etme-
yeceğini söyledi.
Çiller, 2 haziran ara yerel
seçimlerinde vatandaşlann
oylannı kullanmasından
sonra, ertesi gün ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Yıl-
maz'ın başbakan olmayaca-
ğını savundu. Çiller. şöyle
devam etti:
"Nereden mi biliyorum?
Meclis bu karan vermiştir.
Artık bu sandalyeye >apışıp
kalmanın hiçbiranlamıyok-
ttır."
TekeDeşmeye diğer basın
kuruluşlarmdan tepki
Ekonomi Sen isi - İki bü-
yük medya kuruluşunun dı-
şındaki basın kuruluşlan,
dağıtımdaki tekelleşme ça-
basına bü>ük tepki gösterdi-
ler. Dağıtımdaki rekabeti en-
gelleyen böyle birortaklığın
hem yasalara hem de teamü-
le aykın olduğunu sa\unan
yayın kuruluşlannın üst dü-
zey yöneticileri. gelişmele-
re göre tav ır alacaklannı be-
lirttiler. Çeşitli yayın organ-
lan. özetle şu görüşleri sa-
\ undular:
Yeni Günaydın'ın sahibi
Ahmet Saruhan:
"Tarifelerinigazetedağıtı-
mı için yüzde 30, haftalık >a-
yinlarda da y üzde 45 olarak
uygulayacaklarmış. Şirketin
adını da Bir \ayin Dağıtun
A^. ko\ muşlar. Şimdi ne ola-
cağını düşünüyoru/. Tama-
men rezüJik."
Akşam Gazetesi Genel
Yayın Yönetmeni Behiç KH
üç:
"Tamamen tekel oluyor-
iar ve tekel oyunu içindeyan-
daş yaratryorlar. Arkalann-
daki sermaye de bunlan des-
tekliyor. Bundan sonra onu
yazma bunu yazma tehdidi
sav uracaklar. Koç' un orman
talanı haberlerini artık yaza-
mayacaksın. Gelişmeler, bu
gmplann menfaat şebekesi
haline gelmelerinin bir gös-
tergesi."
İntermedya Grubu Genel
Müdürü Cüneyt Akman:
"Yann (bugün) bizi bir
toplantıva çağırdılar. Gidip
görüşeceğiz. Bize henüz res-
mi bir tebliğ vapılmasa da
malhetlerinin yüksek oldu-
ğu gerekçesiyle dağıtım ko-
misyonlannı arttırdıklannı,
dağıtım noktalannı çoğalta-
rak ihtisas dağıtımına geç-
mek istediklerini duyduk.
Aynnhlı olarak ne yapacak-
lannı bilmiyoruz.'"
Nokta Grubu sahibi Ma
sum Türker:
"Şu andagelen talepbizün
dağıtım şirketiy le olan anlaş-
mamızın dışında bir taleptir.
Çünkü anlaşma gereği bir
günde böyle bir taleptebulu-
nulmaması gerekir. Bize dü-
şünme süresi verilmeden ta-
leptir. Türkiyede dağıhm tek
elde toplanırsa basının öz-
gürlüğünden söz etmek
mümkün olmayacaktuf
Demokrasi Gazetesi Mü
essese Müdürü Hacı Çetin-
kaya:
"Amaçlan belli. Maliyet
gibi bazı şeyleri ileri sürerek
dağıtım ağına hükmetmek
istiyorlar. Tüm gazetelerle
görüşüyoruz, en azından bir
ta\ır belirlemekzorundayTZ."
Dünya Gazetesi Genel
Yayın Yönetmeni Osman
Arolat:
"Türkiye'de basında uzun
süreden beri tekelleşme söz
konusu. Hürriyet, Milliyet,
Fanatik, Posta, Meydan,
Gözcü, Spor gazeteleri top-
lam olarak 2 milyon tiraja sa-
hip. Sabah, Fotomaç, Yeni
Yiizyıl, Yeni Asırgibi gazete-
lerin tirajı da 1 milyonun üze-
rinde. Dağıtımın yüzde
43'üne Birleşik Basın Dağı-
hm, kalanına da Yaysat hâ-
kim. Basın da zaten uzun sü-
reden beri bu iki grubun de-
netiminde. Bu yeni oluşum-
la tekellerini güçlendiriyor-
lar."
dır.
- IMF. şeffaf olmayan bir yapıya sa-
hip bir kuruluş kimliğindedir. IMF.
Türkiye'ye ilişkin olarak hazıriadığı
son ekonomik gelişmeler raporunu,
Türkiye ile yaptığı anlaşmalann kredi
belgeîenni. IMFlcra Kurulu'nca Tür-
kiye'ye ilişkin yapılan tartışmaların
özet metinlerini kamuoyuna açıklama-
hdır.
- \e yazık ki bugün IMF, en çok oy
hakkına sahip ülkelerin, kendi ekono-
mik/ politik amaçlannagöre biçimlen-
dirdiği koşuüaria üyelerine borç \eren
bir bankaya dönüşmüştür.
- IMF'nin kredi için kendisine baş-
vuran ülkelere dayattığı ve yalnızca
IMF kredileri için değil. diğer ulusla-
rarası krediler için de yeşil ışık yakıl-
ması için birönkoşul teşkil eden istik-
rar ve yapısal uyum programlan. eko-
nomik açıdan ülke sorunlânnın çözül-
mesini sağlamadığı gibi sosyal açıdan
da geniş çalışan kesimler için yıkıcı
nitelikte olmuştur.
- ILO'nun politikalanna yön veren
sanayileşmiş ülke hükümetleri ve bu
ülke hükümetierinin politikalannı bi-
çimlendireB çokuloshı tekelci serma-
ye,dünyanın çogu ülkesindeyoksuUuk,
işsizlik ve sosyal dışlanma varken bir-
çoksana>ileşmiş ülkedezenginlik. mut-
luluk ve refah olamayacağını \e olursa
da bunun uzun sürmeyeceğini bilmeli-
dirler.
MF'den
• Baştarafı 1. Sayfada
Heyetin ayrıca, gümrük
birliğiyle biriikte patlama
eğilimine girdiği belirtilen
ithaiata karşın. ihracatın ye-
niden düşmeye başladığını
vurgulayarak "Dış tkaret
açığına veödemeler dengesi-
nedikkat edin" değerlendir-
mesi yaptığı kaydedildi.
Heyet, bugün son olarak
Devlet Bakanı Ufuk Söyle-
mezilegörüşecek.
Heyetin, ANAYOL hükü-
metinin açıkladığı. dolaylı
vergilerin arttınlması. özel-
leştirmenjn hızlandınlması
ve SSK'ye bağlı çalışanlann
emeklilik yaşının 3 ay için-
de yükseltilmesi temeline
dayanan istikrar paketine de
"şüpheli" baktığı bildirildı.
Özellikle son siyasi istik-
rarsızlıklan Ankara'da yaşa-
yan heyetin, Türkiye'nin
ekonomik bunalımdan çık-
mak için sert bir istikrar pa-
keti uygulamasının olanak-
sız olduğuna dikkat çektiği
ve "Türkiye bu konuda u-
mut vermiyor"* görüşünü di-
legetirdiği bildirildi.
IMFheyetiyletoplantılara
katılan bürokratlar. Türki-
ye'nin "geçici-klareten" gö-
rev de olan bir hükümet tara-
fından yönetildiği görüntu-
sünde olduğuna dikkat
çektiler.
milyon dolar düşurdu
VVASHINGTON (AA) -
ABD Temsilciler Meclisi
Tahsisler Komitesi. Türki-
ye'ye 1997 mali yılı bütçe-
si çerçevesinde verilecek
yardımlarda, askeri krediler
(FMS) için yaklaşık 148
milyon dolar üst sınır belir-
lerken Ekonomik Destek
Fonu'ndan (ESF) verilecek
yardımı da 60 milyon dolar-
dan 25 milvon dolara indir-
di.
Türkiye aleyhtarı hiçbır
ifadenin kullanılmadığı ve
hiçbirkoşulungetirilmediği
yasa tasansı. Tahsisler Ko-
mitesi tarafından Temsilci-
ler Meclisi Genel Kurulu'na
sevk edildi.
FMS kredilerine getirilen
üst sınır, tasarruf amaçlı ge-
nel kesintiler çerçevesinde
gerçekleştirildi. ABDyöne-
timi. 1997 bütçesinden,
Türkiye için 175 milyon do-
lar FMS ödeneği talep et-
mişti.
Yönetimin 60 milyon do-
lar olarak talep ettiği
ESF'den 35 milvon dolarke-
sinti yapılmasını ise Tahsis-
ler Alt Komitesi toplantısın-
da, Türkiye aleyhtarı bazı
üyeler istemıştı.
Türkiye yanlısı üyelerin
karşı çıkması üzerine. tasa-
nda Türkiye'ye karşı ifade-
lerin yer almaması ve yar-
dımlara koşul getirilmeme-
si şartıyla, ESF"nin 25 mil-
yon dolara indirilmesi üze-
rinde görüş birliği saglandı.
Türkiye'ye verilecek FMS
için, üst-sınır 147 milyon
800 bin dolar olarak belirle-
nirken iki ülke arasındaki
7 10 oranı korunarak Yuna-
nistan'a da üst sınır getiril-
dı. ABD, Yunanistan
r
a ESF
yardımı vermiyor. Tasarı.
Kongre'nin Senato kana-
dında henüz gündeme gel-
medi.
Aynı süreç, Senato'da da
yaşanacak ve her iki kana-
dın yasa tasanları farklı
olursa bir uzlaşma sağlan-
ması için ortak komitede ele
alınacak. ABD yönetimi,
1996 mali yılı bütçesi çerçe-
vesiode. Türki>e için top-
lam 550 milyon dolar iste-
miş, Kongre'deki görüşme-
ler ve Türkiye aleyhtarı lo-
bilerin yoğun kampanyası
sonucu, nihai rakam 362
milyon dolara inmişti.
Çekiç Güç görüşmesinde
'olıımlu' adun
WASHI.NGTON (AA) -
Washington'da bulunan
Milli Savunma Bakanı Ol-
tan Sungurlu'nun. Ameri-
kalı meslektaşı VVilliam Per-
ry ile yaptığı Çekiç Güç gö-
rüşmelerinde "olumlu adını-
lar' atıldığı öğrenildi.
ABD. Türkiye'nin Çekiç
Güç ile ilgili kaygılannı
'makul'buldu. Dışişleri Ba-
kanı EmreGönensay'ın ge-
çen hafta vaptıgı VVashing-
ton ziyaretinde atılan adım-
lar, Milli Savunma Bakanı
Sungurlu'nun temaslan ile
'daha ileri' bir noktaya ta-
şındı. Görüşmelerde ABD
tarafının Ankara "ya çok
olumlu yanıtlar \ erdiği. Çe-
kiç Güçle ilgili görüşmele-
re teknik düzeyde devam
edilmesi ve 15 hazirana ka-
dar da sonuçlandırılması
konusunda görüşbiriiği sağ-
landığı belirtildi.
SamimJ ortamda
toplantı
Üst düzey bir Türk yetki-
Ii." Her alanda ilerleme kay-
dettik. görüşmeler son dere-
ce iyi geçti" dedi. Aynı yet-
kili. Çekiç Güç'ün işleyişiy-
le ilgili olan \e 'angajman
kurallan' diye adlandınlan
teknik hususların da aynı
çerçeve içinde görülmesi
gerektiğini kaydetti.
Perry ile Sungurlu arasın-
da 'çoksamimi'birçalışma
ortamının oluştuğu ve ABD
tarafının Milli Savunma Ba-
kanı'nı 'çok iyi bir müzake-
reci' olarak değerlendirdiği
de öğrenildi.
Türk tarafının, ABD'den
alınacak üç firkateynin si-
lah sistemleri ile ilgili bildi-
rim konusunu gündeme ge-
tirdiği ve "Bizzat Başkan
Clinton bu konuyla yakın-
dan ilgüeniyor" yanıtını al-
dığı da belirtildi.
Görüşmeler sürüyor
ABD yönetimi, firka-
teynlerin silah sistemleriyle
ilgili olarak henüz Kong-
re'ye bildirımde bulunma-
dı. Firkateynleri teslim al-
mak için Norfolk'ta bulu-
nan Türk denizcilerinın ise
ABD'de kalacaklan ifade
edildi. Türkiye'de konuşlan-
dınlmış ve Kuzey Irak hal-
kının Bağdat rejiminin sal-
dırılanndan korunmasını
amaçlayan Çekiç Güç'ün
görev süresinin uzatılması
konusunda VVashington ile
Ankara arasındaki görüş-
meler bir süredir devam
ediyor.
üzere demokratikleşme için aktif çalışma-
lara hız verilmesi.
- Başta SSK olmak üzere kazanılmış hak-
lara yönelik saldınlara karşı işçi ve emek-
çilerin demokratik direnme haklannı kul-
lanacak eylemliliklerin geliştirilmesi.
- Adil bir vergı düzeni oluşturulmasını
sağlayacak reformların hızla vapılması.
'RP de sistem içinde'
Rıdvan Budak. toplantıdan sonra yaptığı
açıklamada. RP'nin de sistem içinde yer
alan bir siyasi parti olduğunu belirterek "RP
bu oiumsuzdüzenin ta kendisidir ve toplum-
sal yaşamı, kay naklann adaletli pa> laşılma-
sına yönelik bir değişimeorurtmasısözkonu-
su değildir. O nedenle Refah'1 bir değişim
partisi olarak göstermek de doğru bir yak-
laşım olamaz" dedi. Budak. son çarenin ey-
lül va da ekim aylannda seçime gitmek ol-
duğunu vurguladı.
OLAYLARJfN
ARDEVDAKT
ĞERÇEÎT
• Baştarafı 1. Sayfada
zenlemiştir. 102'nci tnad-
denin birinci fıkrasında
yer alan sürelerin bir bö-
liinıü şöyledir:
"/ - Öliim ve müebbet
ağır hapis cezalarını ge-
rektiren cürümlerde virnıi
sene.
2 - Yirmi seneden aşağı
olmamak üzere geçici ağır
hapis cezasım gerektiren
cürümlerde on beş sene.
3 - Beş seneden fazla ve
yirmi seneden az ağır ha-
pis veya beş seneden fazla
hapis yahut kamu ht'zme-
tîndenyaşamboyu mahru-
miyet cezalarından birini
gerektiren cürümlerde on
sene.
4 - Beş seneden fazla ol-
mamak üzere ağır hapis
veya hapis veya kamu
hizmetinden geçici olarak
mahrumiyet cezalarını ve
ağır para cezasım gerek-
tiren cürümlerde beş sene.
5 - Bir aydanfazla hafîf
hapis veya otuz liradan zi-
yade hafîf para cezasım
gerektiren fiillerde iki se-
ne.
Bu süreler, kimidurum-
larda yarıya kadar art-
maktadır.
RP'nin teklifi, bu açı-
dan bakıldığında öngör-
düğü süreler nedeniyle ay-
nı zamanda yürütmenin
siyasal sorumlııları için
dolaylı bir affı da günde-
megetirmektedir. Yüce Di-
van 'da yargılanması için
TBMM'nin karar alması
gereken görevliler, kendi-
lerine tanınan ö'zel bağı-
şıklık nedeniyle yargıtan-
madan kurtulmuş olacak-
lardır.
Yasadaki önemli bir
nokta da, yurtdtşında işte-
nen suçlarla ilgili zama-
naşımı kuralıdır. Bos-
na'ya yardım paraları,
\ferciimek ve Darçın hak-
kındaki iddîaların yurtdı-
şındaki eylem ve işlemler-
den kaynuklanmışolması,
aneriyi daha da çekici kıl-
maktadır. Çünkü Ceza Ya-
samızda "Geçici ağır ha-
pis cezasım öngören cü-
rümlerin vtırtclışında iş-
lenmesi halinde dava :a-
mamışımt taıunnıayaca-
ğı" açıkça belîrtilmiştir.
Öneri gerçekleşirse bu
iddiaların RP fle bağlantı-
lı olduğunun belgelenme-
si halinde, yöneticilerini
yargılayabilme olanağı da
kalmayacakttr. Çünkü id~
diaların ortaya atılmasın-
dan, yani bilinmesinden
bu yana çokyıllar geçmiş
olduğundan, biryıllık ko-
ruma kalkanı kendilîğin-
den sağlanmış olacaktır.
Bu öneri, RP'nin TB-
MM çoğunluğunu ele ge-
çirdiğinde neler yapabile-
ceğinin basit örneklerin-
den birini de oluşturmak-
tadır. Çünkü o dönemde
yürütme erkini ellerinde
bulunduranlar için her
şey mubah sayılabilecek-
tir.
Seçmen, RP'nin öneri-
sinin anlamını yeterince
değer/endirme/i ve ülke-
nin geleceğine yön verir-
ken dikkatii olmalıdır.
• • *
Pompalama başladı
ANKARA (AA)-Irak ile
BM arasında sağlanan
anlaşma çerçevesinde. Irak
petrolünün ihracına dönük
çalışmalarda yeni biradım
dahaatıldı. Kerkük-
Yumurtalık petrol boru
hattında. hattı doldurmaya
dönük. Türk tarafına petrol
pompalama işlemine dün
başlandı. Irak'ın Ankara
Büyükelçiliği'nden verilen
bilgiye göre Irak Petrol
Bakanı Emir Muhammed
Reşkl. vaptığı açıklamada.
Irak petrolünü
•önümüzdeki ayın
15'inden' itibaren dünya
pazanna sunmak üzere.
Kerkük-Yumurtalık boru
hattının Türk tarafına
dünden itibaren petrol
pompalamaya
başladıklannı bildirdi.
Rus eserleri müzayedesi
Kültür Servisi - Kolleksiyon A.Ş. tarafından düzen-
lenen 'Rus Resim ve Sanat Eserleri Müzayedesi',
Rusya Federasyonu Istanbul Başkonsolosluğu'nda dün
gerçekleştirildi.
Doktor Behruz Büyükoğlu'nun yönettiği müzaye-
deye ilginin oldukça yüksek olduğu gözlendi. Müza-
yedenin en yüksek açılış fiyatına sahip Faberge yapı-
mı mineli saat 18 milyara alıcı bulurken Rudolp
Ernst'in "Rakkase" adlı tablosu 3 milvar 800 milyo-
na. Khlebnikov imzalı gümüş servis takırru 4 milyara,
Faberge hokka 2 milvar 400 milyona satıldı.
İNOİRİM
KUPONU
Bu tuıpon 31 May» 1996 tarıhın* kaifer
riomeot learrc