25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 MAYIS1996CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER '1 Mayıs karanlık kalmamair • İstanbul Haber Servisi - DİSK Genel Sekreten Kemal Daysal. l Mayıs olav ları hakkında takipsizlık kararı alınmasının üzerine bir açıklama vaparak. olaylarda hiçbir karanlık noktanın bırakılmamasını istedi. Daysal. 3 kişinin ölümünün \e birçok kişinin yaralanmasında gerçek sorumluların ortaya çıkanlmas ı gerektığıni \urguladı. KKTC'de müstehcen davası • LEFKOŞA (Cumhuri\et)-KKTC Mılli Eğitim Bakanlığı tarafından bazı okullara dağıtılan "Dinsel Erotik Söylem" 'adlı teksirnotlanyla ilgili davanın duruşmasi devam ediyor. Teksiri müstehcen yayın olarak niteleyen ve yazarı ve bakanlık yetkilileri aleyhine KKTC Başsavcılığı tarafından açılan davada eski KKTC •Milli Eğitim Bakanlığı 'Talim ferbıye Dairesi Müdürii Muharrem Faiz'in tanığı olarak ifade veren gazetemiz yazan Oral Çalışlar. davava konu olan esen savundu ve sansür \e yasakçı kurallann aşılması gerektığıni vurguladı. HADEP'İn Bakırköy adayı • İstanbul Haber Senisi - Halkın Demokrası Partisi. 2 hazırandd vapılacak Bakırköv Beledıye Başkanlığı seçmıı ıçin diş hekimi Levla Peköz'üaday gösterdı. Konuvla ilgili olarak HADEP'ten yapılan yazılı açıklanıada, "Bakırköy. ülkemiz genelındc. modern kentleşme sürecınde. lstanbul'un vitrinı ve kentsel nıodern yaşam itibanyla prestijı olma aşamasına uelmiştir" denildi. HADEP Bakırköv'de seçime. oy oranını vüzde 100 arrtırmavı hedefleyerek hazırlanıvor İŞÇİ karşı i ve emekçiye ortaklık İstanbul Haber Servisi -Emek Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel. hükümet ortağı DYP ve ANAP'ın kendi aralannda yaşadıklan sürtüşmelerden dolavı dağılacak izlenimi uyandınrken işçı ve emekçilere saldırı konusunda tam bir u>um ıçinde olduklannı bir kez daha gösterdıklerini açıkladı. Satıte basın plakaları • Haber Merkezi - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti. sahte basın plakalanna karşı yürütülen mücadelede gösterdiği üstün görev anlayışı ve başansından dolayı İstanbul Trafik Denetleme Şubesi Müdürlüğü elemanlanndan Ahmet Çağlar'a teşekkür plaketi ve armağan verecek. İspail'den sitem • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Israil. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerin Türkmenistan'da Türkiye ve Israil arasında yapılan askeri işbirliği anlaşması konusunda "tahriklervar" şeklinde söyledıği sözlerle doğrudan ülkesini kastertiğint beürterek Ankara'ya rahatsızlıgını iletti. Düzeltme • 16 mavıs tanhlı gazetemizde yayımlanan bir haberde. Dünya Ermenileri Başpatriği "Karekin I"ın adı. bir dizgi hatası sonucu Karekin II olarak vazılmıştır. Düzeltiriz. ÇAGRI Eyüp üsesi Eğitim Vak- fı'nın kuruluş yemeğine tüm Eyüp üselileri bu ak- şam Yeşilyurt Spor Klübü lesislerinde saat 20.00'de bekliyoruz. VAKIF YÖNETİM KURULU SEKİZ YILLIK ZORUNLU TEMEL EĞİTİM: TEK DİPLOMA ÇYDD Ufuk Söylemez'in, Merkez Bankası üyeliğine kendi adaylarını seçtirmesi kavgayı tırmandırdı Orlakların protokol kavgasıANKARA (Cumhurivet Bürosu) - ANAYOL azınlık hükümeti 2.5 aylık öm- riine, üst düzey bürokrat atamalan ve yol- suzluk soruşturmalanndan sonra. protokol ihlali kavgasını da sığdırdı. DYP'li Devlet Bakanı Ufuk Söylemezin. Başbakan Me- sut Yılmaz'ın talımatına karşın boşaian 2 Merkez Bankası üyeliğine de kendi aday- lannı seçtirmesi kavgayı tırmandırdı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı İlker Tuncay, "DYP, protokolü ihlal etti. Bu sıkıntının çö- zülmesi gerekir"derken DYP Genel Baş- kan Yardımcısı İsmail Köse. bu şekilde de- vam eden hükümetın ülkeye ve millete ya- rarı olmadığını söyledi. Güvenoylamasının yenilenmesinden yana olduklannı belinen Köse, DSP'nin üçüncüortak olarak koalis- yona girmesini önerdi. ANAYOL azınlık hükümeti kurulduğun- dan bu yana Tansu Çiller hakkındaki Mec- lis soruşturmaönergelenni desteklediği için ANAP'ı koalisyon protokolüne a> kırı dav - ranmakla suçlayan DYP. önceki gün Mer- kez Bankası Genel Kurulu'nda açıkça pro- tokole aykın dav randı. Merkez Bankası Ge- nel Kurulu'nda boş olan 2 üveliğe. DYP'nin adaylan Osman Cavit Ertan ile Sami Kur- toğlu'nun getirilmesi ortakların arasını aç- tı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı İlker Tuncay. DYP'nın hükümet protokolüne av- kırı davrandığını belirterek "Bu da sıkıntı yaratmıştır. Bu sıkıntının çözülmesi gere- kir"dedi. Güven oylaması ANAP Anayasa Mahkemesi kararının güvenoylanıasını zorunlu kılmadığını sav u- nurken Başbakan Mesut Yılmaz'ın. gerek- çelı karann ya> ımlanmasindan sonra görev başında güven isremeve karar verdıği bil- dırildi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Tuncav da güv enov lamasının zorunlu olma- dığını. hükümetin işbaşında bulunduğunu belirtirken gerekçeli karann yayımlanma- sından sonra sivasi değerlendirmenın. \et- kili organlannda vapılacağıııı bıldirdi. Anavasa Mahkemesi'nin kararının ar- dından güvenojlamasının yenilenmesin- den yana tavır kovan DYP. hükümet proto- kolünün venilenmesı \e koalisvonun 3 or- taklı olması önerisini gündeme getirdi. DYP Genel Başkan Yardımcıst İsmail Köse. RP'nın gihenov lamasinın venilenme- sinı. lıatta basbakanın ıstifa etmesini ıste- diğıni. CHP ve DSP'nin de güvenovlama- sının venılenmesinden vana olduğunu be- lirterek "Bizdeveni bir güv enov lamasının vapılmasından vana »lacağız. koalisvonun üç bacağından biri sakattır. Nikâh tazelenıe- ve ihtrvaç \ardır. \enı bir ortakJa koalisvo- nun takvive edilmesi gerekir. Bu da Ecev ıt olmalıdır" dedi. Köse. koalısvona üeüncü ortak alınırken sürenın de açıkca belirlcnmesi gcrcktiğıni kavdederek "Bu sekildedevam eden koalis- >ondan ülkeve, millete havır voktur" dedi 'Ecevit. taşın aJtına elini koysuıT Sivasi nezaket gereği Ecevıt'in koalis- vonun üçüncü ortağı olması gerektığinı sa- vunan Köse. "Savın Ece\it. taşın altınaeli- ni sokmalıdır. Koalis\onun müspetlerine Evet'.menfilerine HJVır'diyerekDSPpu- anınıarttırma>açalışı>or. Bunlarasırtımız- dan puan ka/andıı ınavı/" dedi Köse. CHP'ninde koalisyon ortağı olabüeceğini. RP'lıbirkoalis>onundadüşünülebileceği- ni söyiedi. İsmail Köse. soruşturma öner- gelenndede ANAP'ın mertdavranmadığı- nı öne sürdü. RPGrupBaşkanvekili İsmail Kahraman ıse Anayasa Mahkemesf nin lıaklılıklarını ortava kovduğunu sav unarak "İddialarza- manında doğru değeıiendirilmiş olsavdı. rürkiveşinıdihükümetsi/kalma/dı" dedi TBMM Başkanı ve Başbakan ın "hukuk dışı birtezgâh peşindeoldukları" inancının doğmava başladığını belırten Kahraman. şövle dedi: "Veniden güvenoyu yapılması, içtüzüğe göre de anavasava göre de olma/. Çünkü bir kez hükümete gü>ensizlik \eril- nıiştir. Yılmaz göre\ i iade etnıeli, bunun ol- maması hukuksuzluğu doğurur. Türkive yurtdışında güliinç duruma düşmor. Sav ın Başbakan. Almama'da, hükümeti olnıav an bir başbakan olarak bulunuvor." Yeni Partı Genel Başkan Yardımeısı Ül- kü Söjlemezoğlu da şu anda işbaşında gü- venovu almamış bir hükümet bulunduğu- nu belırtti. Topkapı 6 kişi görevden alındı İstanbui Haber Servisi - Topkapı Sarayı'nın yağ- malandığı iddiaları üzeri- ne Kültür Bakanı Agâh Okta> Güner tarafından başlatılan operasyon sü- rerken operasyonun kadro değıştırmeye yönelik bir komplo olduğu öne sürü- lüyor. Birçok görev lının evine malı şube ve uzman- lannca baskınlar düzenle- nerek arama yapılıyor. Araştırma sonucunda 6 kı- şinin görevden alındığını belirten ilgililer, operas- yonun Topkapı Sarayı'nda kadro değiştirmeye yöne- lik bir komplo olduğunu söylüyorlar Kültür Bakanı Güner'iru Topkapı Sarayf ndan tari- hı eserkaçınldığına ilişkın iddialar üzerine başlartığı operasyonla varolan kad- rolan değiştirmeyi hedef- ledıği öne sürüldü. Güner'in Kültür Baka- nı olur olmaz koruma ku- rullarındaki görev lilerin birçoğunu görevden aldı- ğı ve yine bir kısmının yer- lerinin değiştirildiğini anımsatan ilgililer. Topka- pı Sarayı'ndaki olayın da bunun birdevamı olduğu- nu savundu. Bir televiz- yon kanalında. bir sedef- kâr v e bir itfaiyecinin yap- tığı açıklamalann dayanak alınarak böv le bir operas- yon başlatılmasının da an- lamh olduğunu belirten il- gililer. "Mali polis, tbra- himpaşa Sara\ı'ndan uz- manlar da alarak birçok görevlinin evinde arama vaptı. Bir şe> bulunup bu- İunmadığını henüz bilnıi- yoruz" dedi. Güner. geçen çarşamba günü yanına İstanbul Va- lisi Rıdvan Yenişen'i de alarak Topkapı Sarayı'nda incelemelerde bulunmuş, söz konusu iddialann agır v e ciddi olduğunu açıkla- mıştı. Güner. hiçbir iddi- anın ispatlanmadan kesin- lik kazanmayacağını da belirterek -Soğukkânbiık- la, sükunetle arkadaşlan- mıan bu iddialarla ilgili te- ker teker yapacağı tespit- leri bekkmenizi rica edh o- nım" demişti. Uluslararası toplantıya ÎTÜ Maden Fakültesi'nde izin verilmedi Kayıplar kıırultayı yasaklandı İstanbul Haber Senisi- Latin Amerika ve Avrupa ülkelerinden gelen delege- lerin de aralannda bulundu- ğu kav ıp yakınlanmn "Gö- zalünda Ka> ıplar Kuruita- yı". İstanbul Valıliği tara- fından >asaklandı. Çok sa- yıda çevik kuvvet ekibi. panzer y e köpekler tarafın- dan İTÜ Maden Fakültesi önünde kuşatılarak basın açıklaması yapmalan bile engellenen delegeler. ku- rultayı başka bir salonda gerçekleştirdiler. Galatasara> 'da Anzavur Pasajı ıçindekı bir kültür merkezinde gerçekleştirı- len kurultayda. dünyanın dört bir köşesinden gelen kayıp yakınları Türkıvelı kayıp aılelerivle tanıştı. Uluslararası dayanışma vurgusu yapılan kurulta> da. kayıplardan sorumlu- ların yargılanabilmesi için uluslararası bir mahkeme ve iletişim bürosu kurul- ması önerildi. Gözaltında Kayıplar Ku- rultayı ıçin IstanbuFa gelen 32 yabancı delege ile Tür- kiyeli delegeler dün yasak- lanan kurultaylannı. kayıp ailelerinin herhaftaotumia ev lemi yaptığı Galatasarav Lisesı önüne karanfil bıra- karak başlattılar. Otobüs- lerle. kurultayın yapılması planlanan Maçka G Amfi- sı önüne gıden topluluğu panzer. köpekler ve çok sa- yıdaçevık kuvvet ekıbi kar- şıladı. Kızılırmak grubu- ntın solisti İlkay Akkaya. kurultayın yasaklanması- nın dev letle ka> ıp olayları arasındakı bağı bir kez da- ha açığa çıkardığını söyle- di. HasanOcak'ın babasiBabaOcak ıse "Ka>ıp- lar, kaçırtp öldürmeler Latin Amerika'da, Şili" de başladı. Türki>e'dede\anı edi>or" dedi. Katolık Kılisesi ve Kürdıstan lnsan Haklan projesi Tem- silcisi IMkhael Feene>. Av rupa Birliği ülkelerinın Türkiye'nin Gümrük Birhği'ne girmesini kabul ederken bazı şartlar kovduğunu anımsanı ve "Tür- kiye'nin bu sartlara uymaması bir trajedidir. Ko- nuyu bir kez daha gözden geçirmek için geldik" dedi. Delegelerin açıklamaları sürerken. polis mega- fonundan. toplantının yasadışı olduğu ve üç da- kika içinde dağılmazlarsa zorla dağıtılacaklan açıklaması duyuldu. Hemen ardından yüzleree po- lis tarafından sarılan topluluk. kurultavı başka bir yerde gerçekleştirmek ıçin Maçka'dan ayrıl- mak zorunda kaldı. Kurultay. Demokratik Mücadele Platformu adı- na yapılan konuşmayla başladı. Şilili iki delege NellyMarina Berentguer Rotriguez v e Cecilia de las Mercedes Rotr^an Piaza birlikte > uptıkları açık- lanıada. Şilı'de kav ıp ve gözaltında ölüııı olayla- rınm lOEvlül 1973'te ıktidaraaskendarbeyle ge- len Pinochet'nın diktutörlüğü döııeminde başla- dığına dikkat çektıler. 163 kışinın topluea öldü- rülmesıv le başlavan kav ıplann 1980'e kadar 9 bin kişiv ı bulduğunu v urgulav an delegeler. halen pek çok ınsanın gözaltında kaybolduğunu ve anava- sada vapılan değişıklık nedeniv le sorumlulann yar- gılanamadığını kaydettıler. Kurulta>da. Hasan Ocak'ıncesedinın bulunduğu 1 7 mavıs tarihinin "Tluslararası Ka>ıplarGünü" ılan edilmesi öne- rilirken. uluslararası dav anışmanıngüçlendirilme- sine de dikkat çekıldı. Kolombıya delegesı Ber- nal Duenas Raquel Judithde. gözaltında kaybo- lan öğretım görev lısi kardeşı Olga Esther BernaJ'm 1988'den bu yana bulunamadığını anlattı. Divarbakır'dan kurultava katılan 60 vaşındaki Abdülrezzakİpek ıse oğlu İkraıtı İpek(21) veye- ğenı Senet İpekl P l'ın gözaltında kaybedildık- \z gelişmiş ülkelere özgii gözaltında kav ıp olav lannın en sıcak örneklerine rastlanan I ürkive've. Gözaltında Kav ıplar KurnKayıiçin özellikle Avrupa Olkelerinden gelen delegeler. polis önlemini şaşkınlıkla izledi. İstanbul \alisi ile gorüşme talep eden 12 kişilik he>et İstanbul Yali Nardımcısı Osman Demir tarafından kabul edildi. Demir. konuvla ilgisi bulunmadıgını söylerken. konuva ilişkin açıklama almadan gitme>eceğini belirten lıiandalı delege>e "Size niçin izin \ermedikleri belli oldu" dedi. (Fotoâratlar: HATİCETLNCE"R) ierıni belırtırken "Ölii >a da diri. oğullarımı isti- yorum" dedi. Kurultay bugün dede^am edecek. Kurultava katılanlann akşam saatlerınde Ka- dıkö> 'de "mum dikme" yapmak ey iemi v apaca- ğı ıhbarı üzerinegüvenlıkgüçleri.öğlesaatlerın- den itibaren Altıyol ve çevresinde geniş güven- lik önlemleri aldı. Güvenlik güçleri. saat 20.00 sıralarında ellerinde karanfil ve mumlarla Altı- yol'a gelen vearalannda kurultava katılan vaban- eıların da bulunduğu yaklaşık 50 kişılık gruba da- ğılmaları uvansında bulundu. Dağılmavan gru- ba müdahale eden güvenlik güçleri. yaklaşık 20 kişiyi gözaltına aldı. Bu arada. olav ları görüntü- lenıek isteyen bazı gazeteciler. polis tarafından tar- taklanırken, bazı dergilerde görev li ıki muhabir de kisa süre gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı. Bir grup kayıp yakınıııın aynı saatler- de Galatasaray Lisesi "nin önünde toplanarak yap- mak istediği eylem de engellendı. Grup polisın uvarısı üzerine daâıldı. NATO genel kurul toplantılan için Atina'da bulunan İsmet Sezgin sorulanmızı yanıtladı 'Koalisyon başardı olnıaya nıahkûnıdıır' MURATİLEM ATİNA-NATOilkbahar dönemi genel kurul toplan- tılan için Atina'ya gelen DYP Milletvekili İsmetSez- gin, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada koalısyonun bugünkü durumunu baştan sona değerlendirdi. Jsmet Sezgin. DYP Ge- nel Başkanı TansuÇillerin 500 milyar konusunda he- men. cumhurbaşkanma çık- nıası gerektiğini belirterek. "Ancak. tabii ki Cumhur- başkanu Çiller'in harcama- lan konusunda, 'Evet. ben tatmın oldum, bu harcama- lann yerine gittiğine inan- dım" demeli" dedi. Sezgin şunlan söyledi: "Bu Mec- lis'ten çıkacak en iyi koalis- yon şimdiki, yani DYP- ANAPkoaüsyonu idi. Milieti'n bekledigi. hal- kın özlemlerine cevap verecegini umduğu, bu koalisyondu. İ>i başlandu güzel bir pro- tokol yapıldı. Başanb olamaması için hiçbir sebepyoktu. Yalnızbirşevçalışmalanengel- leyebilirdi; u> umsuziuk. Bu koalisyon başa- nb olmaya mahkûmdur. Türkive 21. vüz>ı- la vepveni: sosvaL sivasal. yapısal değişiklik- lerle girmek isfiyorsa. yeni dünya düzeninin bir onurlu üyesi olarak girecekse. bu hükü- met başarüı olmak zorundadır. Fakat, önce Hüsamettin Cindoruk Cumhuriyet'e değerlendirdi 'Parti görev verirse yapanm'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cin- doruk, örtülü ödeneğin bir rejim so- runu haline geldiğini belirterek. "Bu bandikapuıaşiJniası gtrekli. Önümüz- dekidörtayısağhklıadatabiiirsek Tiir- ki>e dûzlüğe çıkar" dedi. Cindoruk. DYP'nin görev vermesi halinde yeri- ne getireceğini açıkladı. Son gelişmeleri Cumhuriyet'e de- ğerlendiren Cindoruk, Türkiye'nin gündemindeki önemJi sorunun siyaset- teki iktidar olduğunu belirtti. Cindo- ruk şunian söyledi: "Siyaseti istikrarb yapmadan hiç- bir şeyi düzeltemezsiniz. Türkiye'ye gelen yabancılar da aynı şeyi söylûyor. Bunun için de başta liderler olmak üze- rekimstnin kuşku attında ohnamasıge- rekir. Ben btıgiinJeri gördüğüm için,baş- tan uvardım. Ama dinletemedim."' Örtülü ödenekle ilgili tartışmalann kişi ya da parti sorunu olmaktan çık- tığını söyleyen Cindoruk. "Bu. artık bir rejim sorunu haline geimişn'r. Bu- rada yasalara. devlet sırlanna sığın- mak saminıi bir rufum degildir" diye konuştu. RP'nin ANAP v e DYP ile hükümet kurma girişimlerinde bulunmasında şaşılacak bir şey olmadığını söyleyen Cindoruk, Erbakan'ın "Ifirsatçi" dav- randığına dikkat çekti. Cindoruk. baş- ka bir partiye geçmeyeceğini vurgu- larken. DY'P'de kendisine verilecek bir görev i de yerine getirmeye çalışaca- ğını söyledi. Hüsamettin Cindoruk, TBMM Iç- tüzüğü'nde yapılan değişikliklerin dört yıldır çabaladığı bir durum olduğunu söyledi. Cindoruk. "Bu değişikliklerin yaşa- ma geçmesine sevindinı. Şimdi \leclis çokdaha hızlıçaiışacak. Bubir reform- dur" değerlendirmesini yaptı. bütçe yüzünden, daha sonra kanımca dene- yim vebirikim eksikliğinden ka> naklanan bir- takım nedenleıie. biraz da v izvon eksikliği yü- zünden ortaklar birbirterine girdiler. Koalisvonlan v önetmekçokzordur, bu bir sanat işidir, koalisvon politikası zarafeti ge- rektirir, biz Sülcvnıan Demirel ile birlikte TürkiyeCumhuryeti'nin49. hükümetinde20 ay tek bir parti gibi çaijştık. Tabii o hüküme- tin başında engin dencv imi \e karizmatik ki- filiği olan Sülev man Demirel vardı. SHP'nin başında ise örnek bir bilim ve devlet adamı vardı; çok h i anlaşhk \eodönemdeçok>a- rarlı hizmetler vaptık." îsmet Sezgin. örtüiü ödenek konusunda ise şunian sövledi: "Aslında örtülü ödenek. ta- samıfu başbakanlara bırakılan. belgelendi- rilmesi devierin lehine olmayan harcamalar- dır. Şimdi artık bu durum ortava çıkmış bu- lunuvor. Ancak bu olavlar bovut kazanma- dan iki lider bir araya gelerek olavı hallede- bilirlerdi. Sa\ın Çiller ve Sa>ın \ ılmaz, ola- vı kulislere ve basına vansıma- dan kapatabilirdi. Şimdi dal- landı budaklandı. Savın Çil- ler'in hemen yapması gere- ken, Cumhurbaşkam'na çı- kıp spekülasvon v apılan örtü- lü ödeneğin dcvletin yüce amaçları uğruna nerelerde harcandığını açıklamasıdır. ta- biiSavın Cumhurbaşkam'nın da ben ikna oldum demesi ge- rekir. Mesele. ancak bu şekil- de çözümlenir. Çiller'in bunu hemen yapması, Curnhurbaş- kanı'na çıkıp harcama vapılan vcrlcr konusunda açıklavıcı bilgi vermesi gerekir." İsmet Sezgin. dolandırıcıva giden 5.5 milv ar konusunda ise şun- ian söyledi: "Söz konusu para verilme- den önce. Saj ın Çillerya da gö- rev lendirdiği kişinin olav ı teh- kik etmesi. araştırması gerekir- di. A\nı şekilde Perihan Savaş için para top- landığı zaman bana da telefon ettiler, Perihan Hanım'ın bana kadar gelmesi gerektiğini söyledim, tabii kimse gelmedi. Benim Mali- ye Bakanlığı vaptiğım dönemde. bu işle ilgi- li olarak bir dev let bakanı görev lendirilmiş- ri. Sülev man Demirel'in başbakanlığı döne- minde. bu görev Ekrem Ceyhun tarafından vapılıyordu, kılı kırk \ ararak söz konusu ör- tülü ödenek verili>ordu. Bu olav Çiller'in tec- rübesizliğinden kavnaklandı." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Atatüpk'ü Sevmek Türkiye'nin tüm ünıversite ve yüksekokullarında "Atatürk llkeleri ve Inkılap Tarihı" adıyla bir ders oku- tulur. Bu dersi, İstanbul Ünıversitesi iktisat Fakülte- si'nde 1976'dan ben ben okutuyorum. Ama o zaman- lardakı yaygın adı, "Türk Devrim Tarihi" idı. Salt son sınrflarda, haftada iki saat okutulurdu. O dersi hep "Dev- rim Tarihi" adıyla okuttum. Ama resmi listelerde "Ata- türk ilkelen ve Inkılap Tarihi" adı geçiyordu. Kımi meslektaşlarım da bu konudaki kitaplarının kapak- larını değiştırdiler. içerıde "devnm", kapakta "ınkılap"... ilk zamanlarda YÖK, bu dersin ünıversıte ve yük- sekokulların tüm smıflarında ikişer saatten iki yarıyıl okutulması zorunluluğunu koydu. Herhalde öğrenci- leri bıktırmak istiyorlardı... Ancak sonunda sağduyu galip geldı ve herhangı bir yılda haftada iki saatlik bir ders olarak (ıki yarıyıl okutulmak üzere) yenıden dü- zenlendi. Bu ders aslında Türk devriminin anlammın ve hak- lılığının yükseköğretim gençliğıne öğretilmesı ve cum- huriyet ideolojisınin benımsetilmesi için konulan bir dersti. Ve bu dersin ilk hocaları Enver Ziya Karal gı- bi. Mahmut Esat Bozkurt gibi. Ömer Lütfi Barkan gibi "büyük" hocalardı. Ancak 1950li yılların sonla- nnda bu ders biraz "tavsamıştı". Çok farklı alanlar- dakı eğitimlerini başarıyla tamamlayan öğrencilere, bu derste pek zorluk çıkarmamak anlayışı egemen olmuştu. Fakat bizim kuşak bu dersi vermeye baş- ladığı zaman, epeyce ciddı bir eğitim yapma çaba- sına giriştik. YÖK. bu ders için öğretim ehmanı yetıştirmek ve bu konularda araştırmalara öncülük etmek üzere, ki- mı üniversitelere "Atatürk llkeleri ve Inkılap Tarihi Enstitüleri" kurdurdu. Böyle bir enstitü, daha önce- leri Ankara Ünıversitesi bünyesinde kurulmuş ve çok değerli çalışmalar yapmıştı. Fakat yeni açılan ensti- tülerin çoğu, imam-hatip meslek lisesi çıkışlı genç- lerin işgaline uğradı. Ve buralarda "eğitilen" (!) genç- ler, Atatürk ilkelenni anlatmak ve öğrencilere sev- dirmek "misyonuyla"farklı kurumlaradağıldılar. Ken- dileri Atatürk'ün çizgisine giremeyen kimi "ilım erba- bı". Atatürk'ü kendi çızgilerine çekme çabasına gi- rıştiler. (llginç bir rastlantıyla (!), Türk-islam sentezi ça- balan da aynı dönemde yoğunlaşmaya başladı.) Fakat bu "enstitüler" işin dozunu öylesine kaçır- dılar ki; sonunda YÖK müdahale zorunda kaldı ve bu enstitülerde dağıtılan unvanların bir kısmı iptal edil- di. Ve kimi polis şefleri, komiserler ve nerede ıstih- dam edildiğı bellı olmayan kamu görevlılen, "doktor" unvanlannı yitırdiler. Sağlık olsun... Bundan bırkaç ay önce. değerli meslektaşım Cü- neyt Akalın'ın gırişimlen ve meslek örgütlerimizin de desteğı ile bu dersin nasıl okutulması gerektiği ko- nusunda tartışmalı bir toplantı düzenlendi. Biraz yu- karıda sözünü ettığim "dincı" meslektaşlanmız bu top- lantıya ilgi göstermemışlerdi. ama aramızdaki kimi "çağ- daş" meslektaşlanmız, Atatürk'e ve laik cumhuriye- timize çatma konusunda onlardan geri kalmıyorlar- dı. Toplantının öğleden sonraki tartışma bölümüne katılamayacağım için. sabah oturumunda söz aldım ve o oturumda tebliğ sunan iki meslektaşımı biraz da eleştirerek bu dersi Atatürk'ü sevenlerin ve Türk dev- riminin ideolojisini benimseyenlerin vermesi gerekti- ğini vurguladım. O gün bu görüşlerime ıtıraz eden olmamıştı. Ama birilerinin içinde kalmış kı: geçenlerde Marmara Üni- versitesi'nde düzenlenen benzer birtoplantıda, bir mes- lektaşım bu görüşlerımı eleştirmış ve "Yani Napole- on 'u sevmezsek siyasal tarıh anlatamayacak mıyız?" gibisinden parlak(!) bir de benzetme yapmış. O toplantıda bulunmayan birıni eleştirmek en azın- dan akademik ahlaka aykırıdır. Ama herkesin ahlakı kendine. Bunlar da ışte böyle akademisyenler. Atalarımız, her ne kadar "teşbihte hata olmaz"de- mişlerse de teşbihin de bir ölçüsü vardır. (Kaldı ki bu cümlenin vurgulanışına göre anlamı çok da değişe- bilir.) "Atatürk'ü sevmeyenler ve Türk devrımini be- nimsemeyenler bu dersi anlatmasın" demekle, "Na- poleon 'u sevmeyen Napoleon 'u anlatmasın" demek aynı şey midir? Böyle akılsızca bir benzetme yapıla- bilir mi? "Atatürk llkeleri ve Inkılap Tarihi" dersi, belli bir "amacı" olan bir derstir. Bu amaç da yasayla belir- lenmiştir. Atatürk'ü sevmeyen vedevrimlerini benim- semeyen bir insan, bu devnmleri nasıl savunur ve genç- lerin benimsemesine nasıl yardımcı olabilir? Eğer bu ders yakın tarihimizin çözümlemesine yö- nelik, toplumbilimsel bir ders olsa herkes verebilir. Hat- ta Atatürk'ü sevmeyen ve devrimlerini benimseme- yen insanların vermesi daha uygun olabilir. Konuya eleştirel bir yaklaşım içinde olurlar. Ama dersin ama- cı bambaşka. Napoleon'u sevmeyen biri, Napoleon'u eleştirel birbiçimdeanlatabilir. Ama "tarih"sevmeyen biri, öğ- rencilerine tarihi anlatırken yetersiz kalır. Aynı biçim- de, felsefe ilkelerinin saçma olduğunu düşünen biri, nasıl "Felsefe hocasıyım" diye ortaya çıkabilir? Böyle bir dersin "gerekli" ya da "anlamlı" olduğu da tartışılabilir. Buna hiçbir itirazım olmaz. Atatürk'ü seven de katılır, sevmeyen de. Ama belırli bir amacı olan dersi anlatanlar, bu amaçla sınırlı olmak zorun- dadırlar. Eğer kendilerinı sınırlamak istemiyorlarsa bu dersi vermek zorunda da değillerdir. Atatürk'ü sevmek de, sevmemek de "marifet" de- ğildir. Aynı biçimde, ne sevmek "kusurdur" ne de sevmemek. Fakat Atatürk'ü sevmeden ve cumhuri- yetin ideolojisini benimsemeden "Atatürk llkeleri ve Inkılap Tarihi" dersine girmek. hem dersin amacıyla çelişir hem de akademik ahlakla. Ötesı. "lâf-ı güzaf"\\r. TCC Başkanı Nail Cüreli 'Göktepe cinayeti aydmlanmalı' İstanbul Haber Servisi - Türkiye GazeteciierCemi- veti (TGC) Başkanı Nail Giireli. MetinGöktepe'nin öldürüşünün üzerinden 131 gün geçtiğini belirterek "Bürokrasi ve sivaset ada- leti geciktiriyor" dedi. Türkıse Gazeteciler Ce- mi>eti'nden yapılan >azılı açıklamada. gazeteci Me- tin Göktepe'nin polislerta- rafından gözaltına alınarak öldürülmesinin üzerinden 131 gün geçmesine karşın. olav sanıklarının yargılan- masına hâlâ başlanılama- dığına dikkat çekildı. Nail Güreli. açıklamasın- da özetle >u görüşlere yer verdi: "Memurin Muhakematı Kanunu'ndan başlavarak.il idare kurulu ve Danışta>la siiren adalet bürokrasisi, adaleti geciktiri>or. Meclis araştırmasının durduruluş, biçimi de Metin Göktepe olavınm avdınlanması ko- nusunda pariamentına bes- lenen umudu kıncı nitelik- te olmuştur. Eleştirilerimi- zin bağımsız vargı>a ve >ar- gıçlara karşı (ilnıadığınıözel- likle befirtmek isteriz. Nakın- mamıza neden olan aksak- lıkiar >asalardan veshaset kurumu ile bürukrasiye ege- men olan anlayıştan kav- naklanmaktadır."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear