14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
« NİSAN 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Genel Müdür Kılıçdaroğlu'na göre, artık yüzde 100 tahsilat yapılsa da ayda 3.4 trilyonluk zarardan kurtuluş yok SSK primleri bütçeye yama olduANKARA (Cumhurivet Rürosu) - Hükümetin kamu açıklarımn en büyük suçlu- lanndanbiri ilan ettiği Sosyal Sigortaiar Kurumu'nda. tril- yonlarla ifade edilen y ıllık za- rann. bugüne kadarkı siyasi ik.tıdarların eseri olduğu be- lirtildi. SSK fonlannın uzun yıllar deviet bütçesıne katkı ol arak kullanıhp, binkim sağ- lanmasının engellendiğinı söyleyen SSK Genel Müdü- rü Kemal Kılıçdaroğlu. "Bu fonlarişletilseydi bugün ka- munun kasasında 11.8 mil- >ar dolar olurdu" dedi. Kı- lıçdaroğlu. bugün gelinen noktada SSK'nın primlerinin tarnamı uhsil edilse bile ay- lık zarann 3.4 trilyon liraya ulaşmasının engellenemeye- ceginı kaydetti. SSK Geııel Müdürii Kemal Kıhçdaroğlu. kurumun temel- lerine ~dinamitkonduğunu" sa\ unarak. "40 > ıllık bir za- man kaybı söz konusu. 2000 yılma kadar. 40 mihar dolar tutannda bilgisayar yatırınıı yapılması öngörüldü. Başba- kanlıktan, tasarruf genelgesi nedeniyle çıkartılamadj. Va- neklerle anlattı. Kurumun, lar altında özetledı: rın. işçi emeklilerinin maaşla- rı ödenemezse. tasarruf ge- nelgesi yiizünden olur" dedi. Kılıçdaroslu. Türk-lş. Hak- iş.DİSKveTİSKtemsiicite- rine verdiği brıfıngte. kuru- mun idari ve mali açıdan özerk görünmesine karşin. yanlış siyasi kararlarsonucu. tıkan- ma noktasına geldiğini, ör- personel politikasının. "Siya- si amaçlı atamalar~nedeniy- ledengeli olmadığını vurgu- layan Kılıçdaroğlu, Başba- kanlıSa kunımla ilgili atama- lan yapmalannı önerdığını. ancak. bu önerinin dikkate aljnmadığını söyledı. Kılıç- daroğlu. finansman darboğa- zının nedenlenni. şu başlık- - SSK'ye borcu olup da mal \arlığı hacizli olmayan hiçbir beledh eyok. Tiinı belediyele- rin ûstüne gidiyoruz. Beledt- ye Başkanlan. işçilerin ma- aşlannı ödeyemıyoruz. primi nasıl ödeyelim?" dhorlar.Ner- gi ve Emekli Sandığı kesenek- lerini de ödemiyorlar. - Sosval Yardım Zamniı alacağımız. 40 tnlyon lıra. 36 rülüyor. trilyon lira da gecikme zam- nıı alacağı var. Toplam alacak. 76 trilyon lira tutannda. - 4.5 milyon sigortalının 30 gün üzerinden prim ödediği \e rahsiların yüzde 1IN) vapılıdı- ğı kabul edilirse: kurumu n ay - lık prim gelirlerinin 26.5 tril- yun lira. prim giderinin de 29.9 trilyon lira olnıası öngö- - Konut kredileri. komik rakanıiarlagerialınıyor. 1 mil- >ar 656 milyon dolar konut kredisi verilmiş. Bu kredinin geri dönüş.ü. enflasyon büy ü- düâü ölçüde yara aldı. -978 bin 789 kişi, isteğe bağ- lı sigortalı bulunuyor. Hiçbir özel sigorta kuruluşu. bu ka- dar çok isteğe bağlı sigortalı- Sağlık Bakanı Aktuna: Pilot calısma 1997de Genel Saghk Sigortası gelîyor BLLENT ECEVİT AYTALYA-Sağlık Bakanı Yıldınnı Aktuna, ilaçta KDVnin kaldınlabile- ceğini. bunun ıçın Türk Eczacılan Bir- liği ilegörüşeceklerinı belimı. Nüfusun yüzde 40'ının sağlık gü\encesinın bu- lunrr.adıgını anımsalan Bakan Aktuna. Genel Sağlık Sigortası sistemi için ha- zırlıkların sürdürüldüğü |997 baş.ında Bilecik'te pilot uygulamaya geçileceğı- ni söyledi. CHP Antalva Milletvekili operatör doktor Bekir KumbuL ilaçta KDVnin kaldınlmasıyla denetlemenın yapıla- mayacagını. bu mıktann yüzde I5"ten yüzde 5 veya daha altına indırilmesı gerektığini bıldirdi. Türk Eczacılan Bır- liği Başkaııı MehmetDomaç,ilaç fiyat- larının çok yükselmesıni gerekçe gös- tcrerek "İlaçta KDV sılırlansın" şek- lındeki önerisini Antalya'da da katıl- dıkları bır toplantıda tekrarladı. Başkan Domaç'ın önensine karşılık Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna. "Pake- ti hazırlayıp Bakanlar Kurulu'na suna- lım. Bir de içeriği terkibi ay nı olaıılann da fi>at esjtİiğini sağlanıak lazım. Bu- nun için sizleri çağırıp künuşacağım. KDVnin kaldınlması olabilir. Bakan- lar Kurulu'na sunduktan sonra tartışı- nz" şeklınde konuş.tu. Aktuna. Türkiye'de 21 milyon civa- rında insanın sağlık güvencesinin bu- lunmadığını. bunun için Genel Sağlık Sigortası reformu için çalışmalan hız- landırdıklarını belirtti. Bakan Aktuna. Yeşil Kart uygulamasını geçicı olarak sağlık gü\ enccsi olmayanlar için çıkar- dıklarını. yenı sıstemle herkesin sigor- ta kapsamına alınacağını anlattı. "Bu refornıda prim ödeyemeyenle- rin primlerini onlar adına de\ let öde\ e- cek" dıyeıı Bakan -\ktuna. "Burılar 5 kademeye ayrılacak. Böylece herkes Türkiye'de sigortalanmış olacak. \asa- lanse>kedi)oru/. 1996'mnsununa ka- dar çıkarmayı hedeniyoruz" dedi. Kamu borçlanma raporunda kriz sinyali TUSİAD, antibiyotik değil tedavi istedı Ekonümi Senisi - TL SİAD. kamu gelır-gıder dengelerı- 'nin sağlanmasi için kısa \adeli acıl istıkrar tedbirleri yerıne. orta ve uzun ladelı >apı>al önlem paket? istedı. '"Türkiye'de kamu harcamaları \e kamu borçlanması- mali disipiin gereği üzerine gözlem \e öneriler" ba^lıklı TL - ' SİAD raporu. bir basın toplantisıy la kamuoy una açıklandı. Türk Sanayicileri \e lşadamları Derneği (TÜSİADl S'önetim Ku- rulu Ba^kanı Halis Komili. Türkivc'deki kamu harcamalan- nın \e buna bağlı olarak kamu borçlanmasının. sürekli olarak \eekonomınin bütü- nünü tehdit ederbi- çinide büy ümesının. kamııdabırmalıdı- siplının tesis edıl- mesi zorunluluğu- nu gündeme getır- diğinı belirttı. Ko- mili. raporla ılgih şunları söyledi: "Bu rapordaan- latılmaya çalışılan acil \a da kısa dı>- nemli istikrar ön- lemlerinin gerekli olduğu değil. Bu- rada. bu uygula- ntaların ancak. or- ta \e u/ıın \adeli bir yeniden >apı- lanına programı içinde etkili olabi- leceğinin altını çizi- yoruz. )ani kalıcı düzenlemelere \e bu kalıcı düzenlemeler için de ciddi bir siyasi kararlılık >e kanıuoNU desteğine ihtiyaç var." TL Sl.\D >'önetım Kurulu Cyesı Zekeriya ^ ıldırım. ha- zırladıkları raporun. uygulanmakta olan malıye politikasının sürdürülemezliğıni çok çarpıcı biçimde ortaya koyduğunu bildirdi. Yıldınm. raporla. kamuoy unun dikkatini kamu fınans- man açığının. ekonomık büyüme. istıhdam \e rekabet gücü üzerindekı olumsuz etkilenne çekmeyı amaçladıklannı söy- ledi. Yıldınm. konuşmasını şöy le sürdürdü' "Konsolide bütçe açığının GSMH içindeki pajı 1995 yılında \üzde4.1'e ulaştı. ^eni bütçe tasarısına göre 1996 yılında bu rakanıın muhtemelen kriz koşullarını hazırla- yan 1993 se\iyesini de aşacağı düşünülüyor. Krizin ardın- daıı alınaıı tünı önlemlere rağmen. bugün gelinen nokta yine krizöncesini hatırlatıyor." 1993-96 arasinda. personel harcamalannın payı azalırken. iç borç t'aız odenıelerinin pa- y ının arttığına işaret eden Yıldınm. bütçe üzerındeki faiz bas- kisının. başta eğitim. sağlık. hukuk. \ergi ıdare>ı ve altyapı hizmetleri olmak üzere bırçok alanda Türkiye'nın gereksinim duyduğu yatınmlann yapılmasını engelledığını söyledi. Komili: Kabcıdüzenlemeiergerekrvor. >a hiznıetsunmuyor. kurum. 978 bin kişiden sağlık primi al- madığı halde. onlara da sağ- lık hi/meti \eriyor. Topluluk sigortasından da. 62 bin a\u- kat yararianıyor. Ayda 782 bin lira prim öde\en 224 bin ta- nnı sigortalısı ile 977 bin ta- nnı sigortalısı yakınına. sağ- lık hizmetkıi, sağlık primi ke- silmediği halde. sunuluyor. -1950-1982 tarihleria'rasın- da bilgısayar konusunda bir yatınm yapılmayan kurum. 1983 y ılında. bilgi gırış siste- mi yatmmını yaptı. 1 yılda 1 milyon yazışmanın yapıldığı SSK'da. 40 y ıllık zaman kay- bının ardından: 2000 yılına kadar. 40 nııly ar dolar tutarın- da bilgisayar yatınmı yapıl- ması öngörüldü. Yatınm. Baş.- bakanlık Tasarruf Tedbirleri genelgesi nedeniyleçıkartıla- madı. - Asgari ücret ile gösterge tablosu karşılaştırıldığında. 1981 yılında. asgari ücretin 10 katı olan gösterge tablusunun üst sının: 1995 yılında. asga- ri ücretin gerisinde kalarak, 0.% dü/e\ ine indi. Karayalçırf a göre DYP-SHP koalisyonunun, rant gelirlerini vergilendirme şansı yoktu 'Borca muhtaçtık, vergi alamadık' BLLENT KIZANL1K Eskı SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın. 5 Nisan koşullannı Cumhuriyet'ede- ğerlendirirken. borçlanmak zorunda olan hükümetin fi- nans kesımıne muhtaç kaldı- ğı için. menkul kıymetlere vergı getiremediğmı doğrulu- yor. Paketin. kısa vadeli ön- îemler içeren antibiyotik nı- teliğınde olduğunu. ancak knz atlatıldıktan sonra yapısal dü- zenlemelerle ilgili yasalann çı- kanldığını >a\unan Karayal- çın. ıçborçso- rununun. ken- dı Ankara Be- ledıye Baş- kanlığı sira.sin- da ııy guladığı. "kamu >atı- nmlanna or- tak etme" yöntemıyle çözülebilece- ğira de ıleri sü- rüyor. - O dönem- de phasalar- daki gelişme- lerin aksine, Merkez Bankası Başkam'nı da istifay a zorlay an bir gecik- me oldu dc\alüasyonda... - O dönemde bana söy le- nen Merkez Bankası'nın pi- yasayı yeterınce izleyemedi- ği \e de\alüasyonu zamana yay an müdahaleler yapmadı- ğıydı. O nedenle toplu ola- rak böyle birde\alüasyon ka- ran alındı şeklinde açıklama yapıldı bana. - Sizce 5 "Nisan Karaıian kabcıçözüm içeriyor muy du? Biz bunu antibiyotik teda>isi olarak nitelendirmiştik. - Şımdı bunun antibiyotik olduğu doğru. Her antıbıyo- tikte biraz da uy uşturucu \ ar- dır. Kısa vadeli bır istıkrar pa- ketiydi. Orta vadeli bir başka önlemler paketi ile desteklen- me>ı lazımdı. O yapılmaya çalışıldı. 1W4 yılında Türki- ye. ıdan. siyasi ve iktısadi ya- pılanma.sı açısından önemlı bıryıl yaşadı. Bütün ıstikrarpaketlerinin düzenleme politıkası yoktur. O kriz atlatıldıktan sonra ba- şa döndük. Aktif Vergısı ile birlikte Gelir Vergısi yasala- nnda değişiklik yapıldı. Çok önemlı vergi indirim kaleın- lerinin kaldınlması kararlaş- tınldı. Menkul sermayegelir- lennın vergilendırileceği ka- rara bağlandı. Yüzde 5 vergi uy gun görül- dü. Ama ala- madık. (,'iin- kü onlara muhtaçtık. Eğer oradan vergı alsay- dık o faize binecekti. Borç almak zorunday- dık-. O'ne- denle boynu- muz biraz eğriydi. Bıı- rada siyasi ırade"Ben seni bir punduna getirsem bu \ergiyialacağım*dedi. \lec- lis ve hükümet siyasi iradesi- ni bu konuda gösterdı. Ayrıca 15 temınuzdan ıti- baren v ergı y üzsüzlerını açık- layacağımızı söy ledik ve açık- ladık. Merkez Bankası Yasa- sı'nı hazırladık. Merkez Ban- kası'nın Hazine'ye borç ve- ren bir kuruluş olmaktan çı- kanlması ıçın bu ı>i yaptık. Özellikle işçi sinıfı ıçinönem taşıyan Antıtekel Yasası'dır. Rekabet Yasası devrimci bır atılıiTidı. Bu yasa A\rupa"da Amerıka'da uzun süren mü- cadeleler sonucunda çıkanl- dı. Tüketicı Yasası da önem- li olanlardan bırisi. 7 'nci 5 yıllıkkalkınmaplanını biryıl ertelettık. bilivorsunuz. KARAYALÇINDAN: Eğer oradan v ergi alsaydık o faize binecekti. Borç almak zorıındaydık. O nedenle boynumuz biraz eğriydi. Burada siyasi irade "'Ben seni bir punduna getirsera bu \ergiyi alacağım" dedi. Meclis \e hükümet siyasi iradesini bu konuda aösterdi. I994'te yepyenı bır plan ha- zırlattık. Planın getırdığı ıkı yenilik var. Türkiye'de ilk de- t'a bölgesel planlama çalı^- malarını ba^latmayı plaıılı- yorduk. Merkezı yönetımler. ycrel yönetımleraraMiıda ılk defa çok y apısal bır görev da- ğılımını meydana getirmek ıstıyorduk. Bunlartemel ya- sal düzenienıelcrdır. Onenıli olan bııdüzenlemelerın çıka- nlmı^olmasıdır. Bunlan Mec- lis'in izlemesı gerekır. Ben 1994'ten sonrakı olayları bı- lemiyorum. Sadece çok kısa vadeli antibiyotik değıldi. Ya- nında vitamin de vermiştik. -Türkiyenin bııgünkü eko- nomik tablosundan meınnun musunuz? - Türkhe'de buuün teınel sorun ıç borçlardır. 1.5 katril- yona yakla^an ıç borcu görü- yorum. Ba^kalanylakarijilaş- tırıldığında bu ıç borç için. çok dğırdenilemez. Ağırolan vade ve faız yükü. -Ama yakın geleceğimize baktığımızda bu iç borç y ükü oldukça ağır.Çok hıztıdiindü- rülüyor. - Hakhsınız. size katılıyo- rum. Çok hızlı ödeniyor. Be- nını bır önerinı var. Ankara Belediye Başkanı iken uygu- lamış olduğum model bura- da da uygulanabilir diye dü- ^ünüyorunı. Ankara'dakent- selyenılemeprojelerinde. ka- mulas.tırma bedelmı ödeınek yerine. yurtta^lanmızı.gece- kondu sahiplennı ıkna edip. gelecekıe uygulayacağımız projelen kars.ılık göstererek bu borcu ödememektı. Iç borç- lanma ıçın bence bu model pe- kâid ı^letılebilır. Türkiye ılk defa 1996 yılından itıbaren t'izıkı planlama yapma ola- nağını elde ettı. Bu borcun bir bölümü. önemlı bir bölü- müıçın. beııim Ankara'da uy- guladığım yöntem işletilebi- lır. Bundan sonra yapılacak yenı planlarla birlikte. Proje üzerinden bellı yerler verıle- bilir pekâlâ. Bu temel sorun olarak gönnüş olduğumuz bu yükün ağırlığı çok büyük öl- çüde hafıflctilebılır. -Faiz getirisini karşılav al)i- lir nıi? Rantiye bundan nıem- nun olur mu? - Efendım bu bır müzake- re projesidir. Mesela ben Dık- men N'adisı'nde böyle yap- nııştım. Kar^ıiığında bir ko- nut. Ama bu yetmez dıyor. Bılmem şurdan da ^u kadar- lıktıcarialanveyadükkân is- terim diyor. Bu bır müzake- re projesidir. - Türkiye*nin geleceğini na- sıl görüyorsunuz? - Türkiye giiçlü bir ülke. Avrupa'nın ıktisadi olarak al- tıncı büyük gücü. §u anda resmı gelir 165 mılyar dolar. Bu konuda zaman harcay an kı^ıler. Prof. .\ltuğ mesela.. bunun bır ınislı olduğunu söy - ler. Yanı Türkiye'nin 350 mil- yar dolar gücü var. Türkiye bir patlama noktasındadır. Temel sorun. bir solcu olarak gelir dağılımının çok kötü olması- dır. Bu nedenle sosval de- mokratlann. aydınlann. sol- culann bu konuya dikkatleri- ni yoğunlaştırmalan gerekir. Türkıye'nın gelir dağılımına bakıldığında Avrupa'nın en kötü ülkesı sayılır. Bu neden- le bu gücü bizim halkla pay- laşacağımız bir programa oturtmamız gerekiyor. Bu da bence Türkıye'nin solculan- nın temel görev idir. I§ÇININEVREMNDEN ŞÜKRAN SONER Mumla Aranıyor Daha önce Emlak Bankası yönetim kurulu üyeliği de yapmış bir özel bankanın müdürütelevızyonda so- ruları yanıtlıyor. "Bu hükümetin programında önce- likle yer alan kamu bankalarının özelleştınlebıleceğı- ne hiç ınanmıyorum. ilk uygulaması ortada. Tam ka- mu bankası sayılmayan ve bankalar içinde çokönem- lı bir konumda olan Iş Bankası yönetimine atananlar içinde bankacılık geçmişı ve bilgısı olan bır tek kişi yok. Hapsi de ikipartinin son seçimlerde kazanama- mış muteber kışileri. Banka yönetımı bütün KİT'ler- de olduğu üzere arpalık olarak kullanılıyor. Partilerbu kaynaklardan asla vazgeçmeye niyetli değiller..." Banka Muduru devamla kendısinın Emlak Banka- sı yönetimındekı deneyımıne de dayanarak, kamu bankalarında bütun kararların, verilen kredilerin, mik- tarlannın. en sıradan ışlemlere kadar siyasi ıktidarın, başbakan ve bakanların ıradelenne bağlı olduğunu an- latıyor. Kamuoyunda 'Civangate' rezaletı olarak bilinen Se- lim Edes ve Engin Civan arasındakı ruşvet olayı, kredı ılişkısının de dönemin iktidarından, başbakanın- dan habersiz gerçekleşmesınin söz konusu olama- yacağını söyluyor. Adını vermeden bu ışın Özal'dan habersiz, talimatsız yapılmasının olanaksız olduğunu açıklıyor. • • • 5 Nisan Kararları'nın ıkınci yıldönümü nedenı ile ki- mi verileraçıklanıyor, değerlendirmeler yapılıyor. Ban- kaların kârlan son iki yılda yüzde yüzü aşmış. Holding- ler yatırımla değil, ama üretimi kısıtlayarak, kaynak- larını ranta aktararak. uretmeden kazanmanın, krızi kâr- la atlatmanın yolunu bulmuşlar. Olan çahşanlara, yoksul halk yığınlarma olmuş. Ça- lışanın, halk yığınlarının ödediği çok ağır bedele, yok- sullaşmaya karşın sağlanan binkim değerlendirilme- diğınden ekonomı yıne SOS verıyormuş. Kapıda ye- ni knz, yeni acı reçeteler bekliyormuş. Kimın umurun- da? Ana-Yol'cular, deviet kaynaklanndan. kredilerden pay- larını alan medya ve holdıng sozculen, çalışanlardan, halk yığınlarının sırtından yeni krıze kaynak yaratma, günü kurtarmanın derdınde. Yenı moda çözüm reçe- telerı üretiyorlar. Çiller'ın 5 Nisan paketinin sihirli re- çetesinde çalışanlar yoksullaşırken. özelleştirme mu- cizesi ile yaratılan kaynaklar uretıme akacaktı. Özelleştirme hemen heruygulamasında. vurgun. ka- mu malının yağmaîanması. yolsuzluk ve tabii kı çalı- şanlar için ışını kaybetmeyı, çok daha düşük ücret- lerle, olumsuz koşullarda çalışmayı, ilgili özelleştirılen KİT ile bağlantılı korunan üretıcinin ve tüketicinin de büyük kayıplarını getirdi. Örneğin sut, et ureticisi, ma- lını özelleştirılen kuruma daha ucuza satmak zorun- da bırakılırken yoksul tuketıcı daha pahalıya et. süt almak zorunda kaldı. KtTlerın kamu yararı gözetımı ortadan kalkınca, daha ilk yıllardan özelleştirme çalışanlar için ışsizlik, yoksullaşma. yoksul halk için daha fazla sömurülme anlamına geldı: üretım kapasıtesinin gerılemesı ve de kamuya beklenen gehr sağlanamaması koşulu ile bir- likte. Şimdi Yılmaz iktidarı için yeni sihırii reçetelerde, bo- yutları katlanmış olarak aynı şeyler var. Medya yıldız- larının ağızlarındaki yenı sakızın. sağlık ve eğitimde özelleştirme olmasını sız rastlantı mı sanıyorsunuz? Bu kez hızlandırılmış özelleştirme. kamu çalışanları- nın, işçilerin ücretlerinı daha daha aşağ4ya çekme yet- meyecek. iç ve dış borçlanmanın, sıcak paranın yük- sek faızı ile doğan açıklar öylesine katlanıyor, delik öy- lesınebüyüyorki... Kamu harcamalannın uretimi dur- duracak biçimde kısıtlanmış olması yetmıyor. Kımı harcamaların bır kalemde silinmesı yolları ara- narak. sağlık hızmetlerinın. eğitımin, SSK'nin özel- leştirilmesı gündeme gelıyor. Gelın görun ki en kârlı alanlardaki uretimden bile rant gehrinın dayanılmaz çe- kicılıği karşısında vazgeçmış özel sermaye. özelleş- tırmenın sadece vurgun, soygun boyutunda var. Sağlık ve eğıtimdekı özelleştirme düşlerı çok kısır ve sonuçları açısından ınsan haklan ile çatışan boyut- larda kalıyor. Biryanda da sadece sağlık ve eğitim de- ğil. kamuya aıt butun alanlar ve en can alıcı üretim, yatınmlarda, 'gözden çıkarma', 'para bulunamama- sı' nedenı ile yaratılan akıl dışı zararlar var. Unıversrtelerde. eğitim. sağlık kurumlannda. KİT'ler- de, büyük kamu yatırımlarının tümünde. 'onla, yüzle' sayılan rakamlar bulunamadığı için, 'milyarla, trılyar- /a'sayılan rakamlarla zararlar yaratılıyor. Türkiye'de soyguna, vurguna, mafya düzenine 'dur' diyecek. yoksul çoğunluktan yana olanını unuttuk, en sınırlı ölçülerı ile 'akıl dışı, ahlak dışı' işler yap- mayacak siyasi kadrolar. iktidar mumla aranıyor. RKANALTINSOY KISA KISA... KISA KISA... KISA KI • Vietnam'daki ilk Japon yatmmını Suzuki gerçekleştiriyor. Suzuki ile Vietnam Ağır Sanayi Bakanlığı'na bağlı Vıkyno Fabrıkası arasinda imzalanan anlaşma çerçevesınde ilk yıl 500 kadar aracın üretilmesi planlanıyor. • Renault Grubu'nun 1995 net kârının 2.139 milyon frank olduğu açıklandı. Böylece şirket üst üste son dokuz yılı kârla kapamış oldu. • Audi Türkiye Genel Distribütörü Doğuş Otomotıv. 15-16 mart tarihlerinde Kayseri'de "Audı Güvenli Sürüş Teknikleri" konulu bir eğitim programı düzenledi. • Skoda'nın Çek Cumhurıyeti'ndeki fabrikası tam kapasiteyle çalışmasına rağmen talebi karşılayamıyor. Şirket. sendikayla anlaşma yaparak şubat ayında işçilehni iki kez cumartesı vardiyasında çalıştırdı. Farlarınızı yakın, fark edilin • Mercedes-Benz Türk, 1995 yılında 641 adet otobus ihraç ederek 180.8 milyon DM tutannda bır ciro gerçekleştirdı. Geçen yıl Ürdün'e 30 adet 0304 tipi şehırlerarası otobus satan Mercedes, bu yıl da açılan yeni bir ihaleyi kazandı ve Ürdün'e 50 otobus daha gönderıyor. • BMW, dünyanın en tanınmış markalarının yer alacağı ''BMW Lifestyle Evenıng" düzenlıyor. BMVV'nın en yeni dört modelinin sergileneceği gecede diğer firmalar da kendı ürünlerıni sergileyecek. O tomobilin ön ve arka farları aslında geceleyın görmek ve görülmek için tasarianmıştır. Ama artık farların gündüzleyin kullanımı da Kuzey Avrupa ve Amerıka'da yaygınlaşmaya başladı. Nedeni basit. Gündüz de olsa farları yanan bir araç. yanmayana göre daha kolay fark edıliyor. Motosikletlerde günün her saatinde farların kullanılması bir zorunluluk. Bu sayede trafikte diğer büyük araçlar tarafından kazara sıkıştınlmaktan kurtuluyorlar. Yüksek hızlarda gidilen şehirlerarası yollarda da gündüz farların yanması ya da en azından bir araca yaklaşırken selektörle uyarılması güvenlik açısından önemlıdir. Araştırmalar, gündüz farların kullanılmasının kazaları azalttığını gösteriyor. 1997'den ıtibaren ABD'de satılan bütün araçlarda Honda Civic 3 kapı Türkiye'de H onda'nın en gelişmiş motor teknolojisini yansıtan VTEC motorlu Civic 3 kapı 1.6 Vtı satışa sunuldu. Şu anda ithal edilmeyen ünlü CRX modelinde de kullanılan bu motor sadece 1.6 litrelik hacmine rağmen 7600 dakika/devirde 160 beygir gücü sağlıyor. Zengin aksesuarlarının yanında çift hava yastığı. kısa turlu direksiyon ve spor vites kutusuna da sahip olan Civic 1.6 Vti'nin fiyatı 2 milyar 95 milyon. • kontak anahtarı çevrıldiğinde otomatık olarak yanan farlar zorunlu olacak. Şehir içinde de korna yerine selektörlerin kullanılması, gürültü kirliliğini azaltan ve "şiddetli" olmayan bir yöntemdir. Gündüz gorüş uzaklığının azaldığı yağmur, sis ve kar gıbı durumlarda farlar mutlaka yakılmalıdır. Sis farları, özellikle de arka sis farları artık bütün araçlarda standart, ama ne yazık ki arka sis farlarını doğru kullanan surücü pek yok. Bu farlar sadece ya da çok yoğun yağmur ve kar yağışı sırasında kullanılır. Diğer durumlarda bunların kullanılması, arkadan gelen araçlardaki sürücülerinin gözünü alır. Bır de trafik sıkışıksa arkadaki sürücüye tam bir işkence çektirir. Her koşulda fark edilebilmek için farlarınızı yakın! • Opel Vectra'dan servise çağrı O pel, yenı modelı Vectra'nın ön emniyet kemeri bağlama cıvatalarının kontrolü için şubat ayına kadar üretilen bütün Vectraları servıslere çağırıyor. Alman otomobil dergisi "Auto Motor und Sport" adına bağımsız test standartları organizasyonu TÜV Bayern Sachsen tarafından gerçekleştirilen çarpışma testinde denenen Vectra'da sürücü tarafındaki emniyet kemeri bağlama cıvatasının çıktığı belirlendi. Bunun üzerine Opel, TUV'ü. diğer Vectralar üzerinde araştırma yapmak üzere görevlendırdi ve kontrol edilen 1770 aracın hepsinde. bağlama cıvatalarının Opel emniyet spesıfıkasyonlarına uygun olduğu bulundu. Fakat Opel yine de herhangı bir riski ortadan kaldırmak ıçın böyle bır çağrıda bulundu. • DEJK, gözlemci üyelik statüsü verecek KOBİ'lere dışa açılma olanağı \ • A- Ekonomi Senisi -Gümrük birliğiyle birlikte gerek yuri içinden gerekse yurt dışından önemli kredi potansiyeline sahip küçük ve orta büyüklükteki işletmelere (KOBİ) bir destek de Dış Ekonomik İlişkiler Konseyf nden (DEİK) geldi. DEİK. KOBİ'lere daha fazla destek sağlamak amacıy la gözlemci üyelik statüsü veriyor. Konseyden yapılan açıklamada. Türkiyenin Avrupa Birligi ile gümrük birliğine gırmesiy le birlikte ^° orta ve küçük ölçekli firmaların dışa açılmasının daha büyük önem kazandığı vurgulandı. Y'önetim Kurulu Başkanı Fuat Miras v e tcra Kurulu Başkanı Feyyaz Berker imzasıyla yapılan açıklamada. DEİK'in 1995 yılının ikinci yarısında yaptığı • ^ toplantılara iiç bine yakın yerli ve yabancı firmanın katıldığı belirtilerek. bu toplantılarda her bir Türk firmanın 6 yabancı şirketle görüşmüş olmasının. bu hızmetlerıni desteklediği ıfadeedıldı. Açıklamada. gözlemci '*\ üyelerın. asıl üyelerin ödediği ^ ^ ^ % aıdatın üçte birıni ödemek * ^ P ç suretiyle DEİK imkânlarından r ^Fğ büy ük ölçüde faydalanabileceği ,{f behnilerek bu imkânlar şöyle ; ; Ç > sıralandı: "V ıllık ortak toplantılarına katılma. yeni piyasalar belirleme, sınai işbiriiği. dış ticaret ağını genişletme \e çeşitlendirme. hizmet sektörlerini y urtdışına açma. yeni iş imkânları ortaya çıkarnıa ile işbirliğine yönelik araştırma ve bilgilendirme faaliyetleri sağlama." TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURU AKBANK T.A.Ş. CÇÜNCÜ YATIRIM FONU (A-TİPİ FON) İÇTÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ Akbank T A.J. l'<,urku ^'atırım Konu Muzuğunun 111. ıııaddeM yeniden dü/.cnlennıis. Sermaye Piyasası Kurulunca 18 03 1996 tarılı vc KVD ÎK Sayı ile onaylanan yonı ıçtüzuk metnı 28 03 1996 tarihınde tıcarel sıcilinc tescıl, d 3 ' H l'/>6 tarıh vc 4(111 savılı T Ticaret skil Gazete.si nde ılan fdilini-.ur /çtıtzuk deflışıklığı ile bırlıltte. 20 000 ve dııha fazla olan katılma helgclcnnın fona ı.ıtle cdılmeMnde 2 i»;ımu rtnceden ba^vurması gereken yalırınuılann \enı du/t-nlenen ınjddc ık- pj\ sjviMna bakılmaksızın alım-satım \apnuva vctkılı ,Mi!>ck-rc a^g.ırı 2 ı>gıınu oncc-den ba^\urarak -.atıs ihhar fornıu du/cnlcmekrı /orunlu h.ık- ^etırılınıMir AKBANK T ü r k A n o n i m Ş i r k e t ı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear