22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 NİSW 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kamu çalışanlannın eylemi enerji, taşımacılık, haberleşme ve belediye hizmetlerini aksatacak Memur sokağa iııivorANKARA' İSTANBUL (Cumhuriyet) - Kamu çalışanian. ılk eylemlerinecopla yanit venn ANAYOL hükümetine karşı. grevli toflusözleşmeli sendikahakkı elde etmek içiı mücadeleyi sürdürmeye karar- lı. Kamu;alışanlannın bugün tüm Türki- ye çapınca gercekleştirecekleri eylemler nedeniylt enerji, taşımacılık, haberleşme. belediye, analiye iş kollannda hizmetler duracak. Ögretrnenler derslere girmezken, has- tanelerdetci! servislerdışında hizmet ve- rilmeyece*. Kamu Emekçileri Sendikala- n Konfecferasyonu (KESK)Genel Başka- nı Sıyami Erdem. hükümetin "iş bırakıl- maması" yonündeki genelgesini "anaya- saya aykın veayıplanacak birgenelge" ola- rak tanımadı \e "Onbinlerce kamu çalı- şanı üretinıden geien gücünü kullanacak" dedı. Kamu ;a.ışanları sendikal haklannı kullanabilme. baskı. sürgün ve soruştur- malann djrdurulması ve insanca yaşam ücreti istemiyle bugün bir kez daha iş bı- rakıyor. Kamuçalışanlan Türkiye çapın- da gerçekleştirecekleri iş bırakma eyle- • Kamu çalışanları. sendikal haklannı kullanabilme, baskı, sürgün ve soruşturmalann durdurulması ve insanca yaşam ücreti istemiyle bugün bir kez daha iş bırakıyor. Kamu çalışanlan Türkiye çapında gerçekleştirecekleri iş bırakma eyleminin ardından meydanlara çıkacaklar ve istemlerini basın açıklamalanyla duyurmaya çalışacaklar. minin ardından meydanla> 'a çıkacaklar ve istemlerini basın açıklamalarıyla duyur- maya çalışacaklar. 400 bin üyeye sahip 22 sendikanın oluş- turduğu konfederasyon KESK'in Genel Başkanı Siyami Erdem, kamu çalışanla- nnın e>lemıne karşı Başbakanhk tarafın- dan yayımlanan genelge ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı F.min Kul'un, ey- lemi "yasadışı" ilan eden açıklamalarını sert bir dille eleştirdi. Erdem. "Gönderme yaptıklan yasa da bu > asaya dav anarak çı- kardıklan genelge de ana\ asav a a\ kjndır. Bu nedenle kamu çalışanlan hükümetin tehditlerine aldırmavacak" dedi. Kamu çalışanlannın eylemi nedeniyle bugün ögretmenler derslere girmezken. enerji. taşımacılık, haberleşme, belediye- ler. maliye ve diğer işkollarında hizmet- ler duracak va da önemlı oranda aksava- cak. Birleşik Taşımacılık Sendikası üyesi çalışanlar eylemlerini bugün saat 01.00'dan itibaren başlamlar ve 24 saat sürdüreeekler. İş bırakma nedeniyle ban- livö trenlerinin yanı sıra Fatih. Anadolu Ekspreb ve Mavı Tren ve Adapazan tren seferleri yapılmavacak. Atatürk, Esenbo- ğa ve Dalaman h'ava limanlanndaki hiz- metler ise aksayacak. PTT çalışanlannın eylemi. tahsilat ve dağıtım da dahil olmak üzere tüm posta iş- lemlennin durmasma neden olacak. Tele- fon arızalan giderilmezken. telefon fatu- ralan ödenemeyecek. Belediyelerde kamu çalışanları tarafın- daıı yapılan işler dururken. defterdarlık- larda v e v ergi dairelerinde vezneler kapa- nacak. daırelerde tşlem yapılmavacak. Eylem enerji işkolunda ıse kendisıni yay- gın biçimde hissettirecek. TEDAŞ vezne- leri çalışmayacak. bakım onarım calışma- lan yapılmayacak. Bu iş kolunda eylem işçilertarafmdan da desteklenecek. Ankara ve İstanbul ~ KESK Ankara Şubeler Plaıformu Söz- cüsü Alper Oztürk de Ankara'daki mesai saatinde işyerleri önünde toplanacak olan memurlann, Ulus. Dikimevi. Gazi Mus- tafa Kemal Bulvan ve Bakanlıklargüzer- gâhında yürüyerek saat 12.00"de Kızılay Meydanf nda toplanacaklarını ve kıtlesel basın açıklaması yapacaklarını söyledi. 60 demokratik kitle örgütü şubesinin oluşturduğu Ankara Demokrasi Platfor- mu (ADP) da eyleme destek amacıyla. platform üvelerinin çocuklannı bugün okula göndermeyeceğıni. kamu hızmet- lerinden yararlanılmayacağını, acıl du- rumlardışında hastanelere gidilmevecegi- ni açıkladı. KESK'e bağlı sendika genel başkanlannın. kendi örgütlerinin başında eyleme katılacaklan. bu arada olası geliş- melerde anında girişımde bulunmak üze- re Ankara Eğitim-Sen I \o"lu Şube'de sendika hukukçulannın oluşturduğu bir kriz masası kurulacağı belirtildi. Istanbul'da iş bırakan kamu çalışanları bugün dört ayn merkezde loplanarak is- teklerinı dile getiren basın açrkiamaları yapacaklar. Sabah saatlerinde yollara düşecek kamu çalışanlarının bir grubu öğle saatlerinde Saraçhane Parkı'nda ve V'atan Cadde- si "nin anıt-mezar ginşınde toplanarak Ak- saray Metro önüne > ürüyecekler ve bura- da miting yapacaklar. Kamu çalışanları ayrıca Bakırköy Öz- gürlük Meydanı ve Gayrettepe Teiefon Başmüdürlüğü önünde de kitlesel basın açıklamalan düzenleyecekler. Anadolu Yakası'nda kamu çalışanları Havdarpaşa Gan"ndan toplanacaklarve Kadıköy tske- le Meydanfna vüriiyecekier. Memurlar burada düzenlevecekleri mitingle eylem- lerini bıtirecekler. ÇÜRÜKLER DAVASINDA Sİ RPRİZ Doktor imzası sahte çıktı HALİL NEBİLER Sahte doktor raporlanyla askerlik yapmaktan kaçtık- ları için yargılanan ve bu yüzden kamuoyunda *çü- rükçüler'" da\ ası olarak bili- nen dav ada. sahte rapor v er- diği ıçin yargılanan doktor Armağan Ozel'in imzası sahte çıktı. Özel'in imzası- nın taklitedilerek düzenlen- diği belirlenen rapor yûzün- den doktor Özel. 5 aydır tu- tukiu bulunuyor. Kuzey Denız Saha Komu- tanlığı Askeri Mahkeme- si"nde "askerlikten kurtul- mak için hife yapmak ve bu suça iştirak etmek*' savıyla yargılanan 24 kışi arasında bulunan Hamedar Hastane- si Genel Cerrahi Uzmanı Doktor Armağan Özel. As- keri Savcı Deniz Hâkim Kı- demli Yüzraşı Cengi/ Şi- rin'in hazı^adığı iddiana- mede şöyle suçlanıyor: "_.de0şiktarihlerdeGün- gör Atak'ın Kasımpaşa'daki sünnet kJintğinde. diğer sa- nıkiar TimuT Guvenır'e ve Safet Eygi'^e lokal anestezi ile ameliyat yapılmış gibi cilt kesileri yapıp tekrar dikiş koydugu. Sjhte epikrizler düzenfedigi. adlanna sahte epikrizler düzenlenen Timur Gü\ enir'in veSafet Eygi'nin Göleük Deniı Hastanesi Sağhk KunJu'ndan askerii- ğe eherişli değildir şeklinde rapor almalanna ve büsbü- tiin askerlikien cıkanlmala- nna neden ekluğu..." Böyle bir suçlamaya so- ruşturma aşcmasından itiba- ren karşı çıkîn ve "'Ben boy- le bir rapor yazmadım, imza atmadım" dîdıgi öğrenilen doktor Arm£ğan Özel'in ta- leplerine karşın. ımzalann Özefe ait olup olmadıgının Adli Tip Kırumu'nca tespi- tı yaptırılmamıştı. Bunun üzerine, Özel'in avukatı Vlahmut Küçük. Adlı Tıp Vakfı' na başv uruda bul una- rak durumun saptanmasını ıstedi. Küçük. Özel'in suç- lanmasına neden olan Timur Güvenir ve Safet Evgi adla- nna düzenlenen iki raporun fotokopısi ıle Armağan Özel'in imzalannı içeren se- kiz ayn belgeyi Adli Tıp Vakfı Grafoîoji Kurulu'na sundu Kurulun 15 Nisan 1996 tarihinde düzenlenen ve Doc. Dr. GürselÇetin,Dr Sadullah Güzel. Dr Çetin Seçkin ile Adlı Tıp Kurumu Başkanı ve Adli Tıp Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Özdemir Kulusa- yın'ın imzaları bulunan ra- porunda, yapılan saptama şöyle açıklandı: "İnceleme konusu Hazne- dar Hastanesi'nin 10.6.1994 tarihli Timur Güvenir hak- kında dü/enlenmiş 2780 pro- tokol sayılı cpikri/ fotokopi- sinde Dr. Armağan Özel'e atfen atılmış imza ile Dr. Ar- mağan Özel'in mevcut mu- kayese imzalan arasında ter- sim özellikieri bakımından kısmi benzeriikler göriil- mekJe beraber: söz konusu imzanın se> ir. istikamet. egiın, ktif \e alışkanlıklar gi- bi diğer saptanabilen grafo- lojik tanı ve unsurlan bakı- mından tanı bir uygunluk\e benzerlik göstermediği..." Kurul, diğer rapor için de aynı görüşü yineledi ve ke- sin kanaat için belgenin as- lının incelenmesi gerektiği- ni belirtti. Doktor Armağan Özel'in avukatı Mahmut Küçük. as- keri mahkemenin bu işlemi Adli Tıp Kurumu Grafoîoji Dairesi'nde yaptırarak sonu- ca bir an önce ulaşması ge- rektiöini sövledi. n v*>niliklf>r Buyaztatilyörelerirengârenk ıa yenııiKier ma>olarlab€zenecekKomfır . ması, dün SvvissoteCde Havvaiili manken Cara'nın da katıldığı bir defileyle 1996 yaz ma\ olannı tanıtti. Yeşil, san, kırmızı vc ma>i renk- lere ağıriık \erüen mayolar ilgi\ le izlendi. Bu yaz, kadınlar bikinile- rin vanı sıra "\ üziicü" olarak adlandınlan mavolar vc roınantik /a- manlann yaşandığı 60 ? laruı mayo modelleriy le göz dolduracak. Bunlann yanı sıra 2000 yılının siber mayo modelleri de defilede yer aldı. Veıii mankenlerin ağırlıklı olduğu dcfılede en bü> ük ilgiyi ise ekose descnli mayolar topladı. Modacılar, kadınlann birbirinden id- diah bu may olan giy mek için şûndiden fazla kilolannı vermeleri ge- rektiğinedikkatçektiler.(Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL) Asgari ücretin erken belirlenmesi olasılığı gündeme geldi Komisyon toplanüya çağrıldı ANK.ARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAYOL hükümeti. 2 yıldır eylül a\ ında yüKirlüğe gıren as- gan ücretin belırlenmesinde. DYP-CHPkoalisyo- nunu solladı. ANAP'lı Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanı Emin Kul. Asgan Ccret Tespıt Komıs- yonu'nu. geçen yıldan 11 gün önce toplantıya ça- ğırdı. Sanayi kesimi için 22 nisan pazartesi günü. ta- nm v e orman kesımı için de 24 nisan çarşamba gü- nü komısyonun toplanması çağrısında bulunan Ba- kan Kul. "Asgari ücret takviminin gecikmesi, biz- den ka\ııaklanmavacak" dedi. Hükümetin DYP kanadı ıle ışveren temsılcılerının ıttıfakı üzerine. 1994-1995 vıllarında 1 ay gecikmeli olarak yürür- lüge giren asgari ücretin yürürlülük süresinın. bu yıf yeniden ağustos ayına çekılmesi olasılığı gün- deme geldı. Hükümet, işçi ve işveren temsilcilerinden olu- şan Asgari Ocret Tespit Komısyonu'nun çalışma- lan sırasında gündeme gelebilecek gecıknıelerin "bakanlıktan kavnaklanmavacağını" vurgulayan Kul. "Komisjonunçalışmalan sırasında bir gecik- mc olursa bakanlık olarak bir talimatımı/ söz ko- nusu olamaz. Telkin ve vönlendirme olabilir" de- di. Toplantının geçen yıla göre erken olması. ışçi konfederasvonlan tarafından olumlıı karşılanırken TİSK. çağrıyı "acele. emrhaki, vanlış" bir karar olarak nitelendirdi. Yaklaşık 2 milyon çalışanı ılgilendiren veyürür- lüğegırdiği 1 Evlül 1945 tarihinde brüt 8 milyon 460 bin lira (177 dolar): net 5 milvon 547 bin 135 lira (116 dolarj olarak belırlenen asgari ücret: o günden itibaren geçen 7 aylık sürede 117 dolardan 115 dolara düştü. Aynı dönemde, 11 milvon 407 bin lira olan 4 kişilik bir ailenin aylık gıda harca- nıasi da vüzde 42 oranında arttı ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Vatan Sağolsun Geçen yıllarda, Almanya'da bir PKK gösterisinde kendini yakan ve yakma girişiminde bulunan kimi in- sanlan teievizyonda izleyince. "Aman Tannm" demiş- tim, "iplerböylesıne koptuktan sonra ulusal bütünlü- ğümüzü ve ülke bütünlüğümüzü nasıl koruruz? Kaldı ki insanlanmız böylesine yabancılaştıktan ve kendile- rini böylesine farklı ve düşman gördükten sonra aca- ba ulusal bütünlükten söz etmek mümkün olabilir mi?" Aynı günlerde Fehmi Işıklar, Taksim toplantıların- dan birinde. "PKK, umutsuz insanlann isyan çığlığı- dır" diyordu. Güneydoğu bölgemizin koşullarını anla- tıyor ve hıçbir çıkış yolu bulamayan insanlanmızın bu yollara sapmalarının nedenlerini ve bu açmazdan kur- tulmanın çarelerini sıralıyordu. Ve çok ilginç bir rast- lantıyla, bu toplantıdan bir gün önce Bakırköy'de Çe- tinkaya mağazası yakılmış ve çok sayıda insan öl- müştü. Çok sancılı günler yaşanıyordu. Geçenlerde bir akşam özel bir televızyon kanalı, kendini yakan ve yakma girişiminde bulunan insanla- n tekrar tekrar gösterdi. Görüntüler dehşet vericiydi. Tabii, kendini benzine buladıktan sonra tutuşturarak polislerin üzerine koşan adamın, söndürüidükten son- ra yaptığı "zafer işaretinin" görüntüsü de ihmal edil- memişti. Birileri, Alman televizyonculann çektikleri gö- rüntüleriyayımlamayı "gazetecilikbaşarısı"sanıyor, a- ma böyle yaparak başkalarınm kinlerini bilediklerini hıç düşünmüyoriar. (Yoksa acaba düşünüyorlar mı?..) Ve bu görüntüleri yeniden izleyince. "Bu düşman- ca duyguları nasıl sileceğiz, bu olayları nasıl unutacak ve unutturacağız" düşüncesi kafama yeniden takıldı kaldı. Fakültedeki odamda bir "pano" vardır. Sevdiğim ki- mı resimleri, önemli bulduğum kimi haberlen, kimi şi- irleri, fotoğraflan iğneler ve zaman zaman degıştiririm. Bunlar arasında uzun zamandır değişmeyen iki gaze- te fotoğrafı var. Biri Güneydoğu'da şehıt düşen bir yüzbaşının iki minik çocuğunun resmı. Birinin adı "Devrım", diğerinin adı "Denız..." Öbüründe ise gene Güneydoğu'da şehit düşen bir üsteğmenın eşi var. Şehit kocasının arkadaşlanyla o- muz omuza slogan atıyorlar. (Aslında bu törenlerde ki- mi kendini bilmezlerin MHP sloganları atmaları ve bu şehitlere tek başlarına sahip çıkmak istemeleri beni çıl- dıtiıyor, ama bu başka bir mesele.) Dün benım panoya iki fotoğraf daha ekledim. Biri Adana'da davul-zurnayla ve acılı bir coşkuyla topra- ğa verilen şehit onbaşının cenaze töreni, öbürii de ay- nı çatışmada şehit düşen Kürt kökenli biraskerimizin, Karslı babasının fotoğrafı. Adana'da toprağa verilen şehrt onbaşının babası, "O yaşıyor" dıyor. "Dört oğlum daha var. Benirn de diğer çocuklanmın da canı, gerekırse bu vatana feda ol- sun." Teievizyonda izlediğim Karslı baba da benzer şey- ler söylüyordu. "Vatanımız" diyordu, 'Vafan borcu- dur, vatan bizimdir..." Ve gözyaşlannı engelleyemeseler de yüreklerinde- ki acıyı ve yangını bastınnaya çalışıyorlardı. Ya karşımızdakiler? Onların da çoğu, bizim çocuk- larımız değil mi? Onların anaları ve babaları da aynı yangmlarda kavrulmuyorlar mı? Kendi aralannda Türk- çe konuşan bu çocuklan, bızden böylesine uzaklaş- tıran, böylesine ayıran, böylesine düşman eden ne? Bızım solculanmızdan kimi akılsızlar, bir zamanlar Kürtçü olmayı solcu olmak sanırlardı. Kimileri aynı akılsızlığı sürdürüyor, ama artık bu hareketlerin solla bir ilgısi olmadığı anlaşıldı. ABD, Rusya, Almanya vs bir "Ortadoğu kuman- na"ve pazartığına oturmuşlar. Ellerindeki kozlardan biri, Türkiye'nin etnik kimlik karmaşası. Onlar "Hadi" diyor, Türkiye'in emekçi halkının fidan gıbı çocuklan, karlı dağlarda birbirlerini kırıyor... Ve bu insanlara bu fırsatı veren "Bezirgân saltana- tı" tüm acımasızlığıyla sürüyor. Bir yanda kan ve göz- yaşı, bir yanda yozlaşmış bir dünyanın iğrenç ilışkile- ri, lüks ve sefahat. Vur patlasın, çal oynasın... Bir yanda devletin ve milletın trılyonları birilerine peşkeş çekiliyor, bir yanda açlık. işsizlik ve sefalet diz boyu. Devlet "sosyal" nıteliğinden uzaklaştıkça, bu işler tarikatlara ve dinsel cemaatlere kalıyor. "Adalet mülkün temeli" olmaktan çıkınca, devletin yerini maf- ya alıyor. Bir yanda devletin en üstlerinde kanat çırpmış bazı insanlar, mafya tetikçileri ile kader birliği yapıyor, bir yanda halkın bu kokuşmuş düzene tepkisi, PKK bay- rağı altında ya da yeşil şeriat bayrağına bürünüp so- kaga dökülüyor. Ve bizler, ellerimiz kollarımız bağlanmışçasına bu olayları izliyoruz. Bir arkadaşımın Güneydoğu ile ılgili olarak haziriadığı bir raporu okudum. Her sayfasında her satırında içim ürperdi. Konusunun ne denli uzma- nı olduğunu ve ne denli tıtiz olduğunu lyı bilirim. Ça- resizlık ve umutsuzluk girdaplarında yuvarlandım. A- ma aklıma 1920'lerin koşulları geldı. O günün karan- lıklannı aşan Türkiye'nin. bugünün sorunlarını da aşa- bileceğinı düşündüm. Umudum ve güvenım tazelen- di. Büyük acılar çekiyor Türkiye. Ama bunları aşacağız. Vatan sağolsun... 2. Ulusal Ası Cünleri basladı Demirel: Geç kalmadan jçocuk felcini önleyelim Oktay Ekinci'nin İstanbul 3 Numaralı Koruma Kurulu'ndaki görevine son verildi Konımacı üyeler operasyonu Vlaber ıVIerkezi -Cocuk hastalığının vok «dilmesine yönelık 2. Ulusal Aşı Günleri lüm yurtta başladı. 17-23 Nisan ile 18-24 ^1ayıs tarihSeri arasında gerçekleşecek $şı kampanyası çerçevesinde 0-5 yaş »rasındaki ner çocuk ücretsiz olarak aşılanacak. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. 20"3O vılından önce çocuk felcınin ortadan kaldınlması gerektiğini belirterek arelere u Vebal altında kalmak listemiyorsatuz. gelin çocuklannızı ^aşüatın. 2(MW yılından önce çocuk felcini •kaJdıraum" dedi. Jtumhurbas>:anı Süleyman Demirel 2. sUlusal Aşı Günleri dolayısıyla Gülveren İSağlık Ocağı'nda düzenlenen törene jcatıldı. Bir :ocuğa ağızdan aşı veren jDemirel. "Çocuklar bizim en büyük •\arligimiz. Bunlann akranlan 0bi ^kosmalannu oynamalarını tabii ki ihepiniz iste^'eceksiniz. Bu çocuklann felç denen afete maruz kalıp akranlanndan ayn bir ömrü felçli geçirmeleri sizler için ıstırap olacaktır" dı\e konuştu. "Gelin çocuklan aşılatın" çağnsında bulunan Cumhurbaşkanı Demirel. >üzde 90-95 ^gerçekleşecek bir aşılamaya razı olmadığını.bu oranın yüzde yüzü bulmasını iştediğini söyledi. Saglık Bakanı Yıldınm .\ktuna, Sağlık jâakahlığı'rın temel görevlerinden Hbirinin de koruyucu sağlık hizmeti vermek olduğunu belirterek bunun da en İ.ola> yolurun a^ılama hizmetleri olduğunu sövledi. Türkıve'nin birçok alanda gelişme ve büvünıe gösterdiğini kaydeden Aktuna. ancak gelişmişliğin ölçütü olan aşılama. anne ve çocuk ölüm hızının bu gelişmişlikle paralel bir ilerleme göstermediğini v urguladı. 2. Ulusal Aşı Günlen dolayısıyla tstanbul Öze! Marmara Koleji'nde düzenlenen törende konuşan Sağlık Bakanlığı Müşteşar Yardımcisi Omer Köse. ~Biz hiçbir çocuğun koltuk değneğiyle yürümesine razı olamayız. Herkesi kampanyamıza katıimaya davet edivoruz" dedi. İstanbul Yali Yardımcısı Selahattin Ekremoğlu da konuşmasında. çocuk felcini venmek zorunda olduklarını belirterek. "12 mil>onu aşan nüfusuyla Istanbul'a istenen sağhk hizmetlerinin tamamını \ermek mümkün değil. Gönüllü kisi \e kuruluşların katkılanvla hizmetlerimizi sürdürmeye devatn edivoruz" dedi. UNICEF temsilcisı Ra> Konomi ise Türkiye "de iki yıldır sürdürülen kampanyaya UNICEF olarak her türlü katkıyı vermeve hazır olduklarını söyledi. lzmir'deki törene Sağlık Bakanlıöı Müşteşar Yardımcısı Prof. Dr. Turgut Imir katıldı. Prof.Dr. İmir. dünvada çocuk felcinin önlenebildiğine işaret ederek. ~Çocuk felcinde. aşı ile vüzde 100 başan sağlanıyor. Ancak bunun 2-3 yıl aralıksız devam etmesi gerekivor" diye konuştu. İstanbul Haber Senisi - Kültür Bakanlı- ğı'nda Koruma Genel Müdürü Altan Akat v e Kültür Bakanı Agâh Oktay Güneriebir- likte başlayan "ANAVOL"dönemınin koru- ma kurulları üzerindeki operasyonlan sürü- yor. Son olarak eski istanbul MimarlarOda- sı Başkanı veMimarSinanÜniversitesiög- retim görevlisi yüksek mimar Oktay Ekin- ci'nin de 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Var- lıklannı Koruma Kurulu'ndaki görevine "teşekkür edikJi". A\nı anda gazetemizin kent. kültür \e çevre konulan yazan olan ve yine koruma konusunda çok sayıda kitabı v e ödülleri bu- lunan Oktay Ekinci'ye gönderilen Altan Akat imzalı yazıda. 8.2.1996 günlü Resmi Gazete'de yavımlanan yeni kurullar yönet- meliğine göre "Kültür Bakam'nın 22J.19% tarihli onayı ile" görevine son verildiği bil- dirildi. Oktay Ekincı "nin de görev den alınmasıy- la birlikte. İstanbul'un Boğaziçi ve Adalar bölgelerine bakan 3 Numaralı Kurulun Kültür Bakanlığfnca seçilen tüm üveleri değişmiş oluyor. Operasyonun ilk günlerin- de yapılan atamalarla Kurul Başkanı Prof. Dr. Afıfe Batur Bursa Koruma Kurulu'na nakledilmiş.. Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ayla Ödekan da yine görev den ahnrnıştı. Kurulun bu üvelerle birlikte 3 vıldırmüdür- lüğünü yapan \\\dıs Toker ise 2 numaralı kurulatayinedilerek Boğaziçi Kurulu'ndan uzaklaştırılmıştı. Halen >ÖK tarafından atanan üveler ola- rak Prof. Dr. NuranZerenGülersov ile Prof. • Kültür Bakanlığı'nin, koruma kurullanndaki "korumacı" üyelerini görevden alma operasyonu sürüyor. |992'de Prof. Doğan Kuban'ın başkanlığında yeniden oluştunılan İstanbul 3 Numaralı Koruma Kurulu"nda 1993'ten bu yana görev yapan yüksek mimar Oktay Ekinci'nin de üyeliğine son verildi. Boğaziçi'ne bakan kurulun iki üyesi ile müdürü de önceki hafta görevlerinden uzaklaşünlmışlardı. Dr. HakkıÖnel'in görev lerini sürdürdükle- ri 3 Numaralı Kurul'a. Ayla Ödekan'dan bo- şalan üyeliğe Prof. Dr. Oktay Arslanapa, Afife Batur'un yerine ise Doç. Dr. Zekai Görgülü getirildi. Oktay Ekinci'nin yerine geçecek yeni üye ise henüz atanmadığından, Koruma Kuru- lu üç haftadırtoplanamıyorveçalışamıvor. Yıldız Toker'in yerine müdür olan Bülent Bilgin ise 1991 öncesindeki ANAP döne- minde sürdürdüğü aynı görev ine şimdi ye- niden dönmüş oluyor. SİT kararlan yürüriükte Kültür Bakanlığı'nca 1992'den sonra ata- nan tüm üyeleri ve müdürü böylece değiş- tirilmiş olan İstanbul 3 Numaralı Koruma Kurulu. yine 3 > ıldır sürdiirdüğü "koruma- cı tutumunun" yanı sıra geçen yıl kasım ve aralık avında aldığı "Be>koz veSarıverdo- ğal Slt kararlan" nedeniyle hem övgü hem de tepki almıştı. Başta üniversiteler olmak üzere. meslek odaları. çevreci kuruluşlar \e uluslararası koruma örgütleri bu kararları desteklerken. beledıyeler ve büyük arazi sahipleri kurul üyelerineağıreleştirilervöneltmişlerdi. Bu arada Sanyer Belediye Başkanı Refah Par- tıli Yusuf Tülün, özellikle Oktay Ekinci'vi hedef alarak "Bu adamı kuruldan attıraca- ğız" şeklinde demeçlerverirken Beykoz'un yine RP'lı Belediye Başkanı YücelÇelikbi- İek de Ekinci'nin evinin bulunduğu sokak girişine "SİT karan Be> koz halkına zulüm- dür, kınıyoruz" şeklinde bez afişler astır- mıştı. Koruma Kurulu'nun 15.11.1995 ve 14.12.1995 tarihlerinde almış olduğu SİT kararları halen yürüriükte bulunuyor. Kuru- lun bu karara bağlı olarak "SİT derecelerinr'belirledi- ği ve Beykoz-Sanyer ilçele- rindeki korumaya dönük ge- çici vapılanmakoşullannı ta- nımladığı 7 Mart 1996 tarih- li karan ıse kuruldaki ~mü- dürlük değişimi" nedeniyle hâlâ ilgilı beledivelere ve ku- rumlara tebliğ edilmedi. Nc varkı karar. vasalgeçerliliği- ni koruyorve İstanbul'un bu "yeşil" bölgelerinde özellikle imaraffı uygulaması ile buna bağlı ıslah i- marplanıuygulamasınıkesin olarak durdu- ruyor. Gelişmeleri daha sonra ayrıntılı olarak değerlendireceğini belirten gazetemiz ya- zan Oktay Ekinci. Koruma Kurulu'ndaki görevine son verilmesinin ardından kısaca şu görüşleri dile getirdi. "Bakanlığın bu operasvonunun kültüre mi voksa başka şeylere mi hizmet ettiğini ka- muovu zaten açıkça görüvor. Biz inançları- mız doğrultusunda bu ülkenin tarih ve do- ğa nıirasını koruma mücadekmizi v ine sür- düreceğiz. İnanıvorum ki. >eni kurul üvele- ri de bizim gibi dav ranacaklar. vağmacıla- rın beklenrilerini boşa çıkaracaklardır. V- ma v ine de üzerlerinde daha fazla baskı ola- cağını, bu kadm değişikiiğinin içeriğinden Ötürü şimdiden tahmin edivorum. Bu ne- denle duv arlı karaıiannın v ine en güçlü des- tekle> icisi de galiba bakanlık değil. bizler o- lacağız,.."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear