23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 NİSAN 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Devletin, yatınmlardan çekilerek sonradan yapacağı özelleştirmelere zemin hazırladığı belirtiliyor Yaünnılar özefleştirıneye yenfldiNUKTEN YALÇES Devlet ozelleştırme yapmayı planladığı sektorlerde vatıntnları- nı hızla entıyor 1980 sonrası hu- kumetlenn en az \atınm >aptıkla- n sektorler, daha sonrakı donemler- de ozelleştırmeye en çok konu olan sektorler olma ozellığını tajijor Özelleştırmepolıtıkalannın "Ön- ce saCılması planlanan KÎT'lerin bulunduğu sektorlerdeki kamu ya- tınmlannın azaltılması. sonra da satışın gerçekleşmesi" ^eklınde ol- duğunu beiırten uzmanlar. boyle- lıkle de\ letın ozelleştırme yapaca- gı alanlan cazıp hale getırmeye ça- lıştığını betırtıyorlar Uzmanlar, özellıkle tanm ve hayvancılık gıbı kâr getınsı az, fakat kamu talebı yoğun alanlarda > apılan ozelleştır- melerden sonra kamunun bo^luğu- nu ozel sektorun dolduramadığını • 1980 sonrası hukümetlenn en az yatınm yaptıklan sektorler daha sonrakı donemlerde özelleştırmeye en çok konu olan sektorler, olma ozellığını taşıyor Ozelleştırme polıtıkalannın, "Önce satılması planlanan KlT'lenn bulunduğu sektorlerdeki kamu yatınmlannın azaltılması, sonra da satışın gerçekleşmesı" şeklınde olduğunu beiırten uzmanlar, böylelıkle devletin ozelleştırme yapacağı alanlan cazıp hale getırmeye çalıştığını belırtıyorlar. Kamu yatırımları (%) Sektorler Tanm Madencılık Imalat Ener]i Ulaşım-Haberleşme Tunzm Konut Eğıtım Dığer 1977-87 donemı 52 4 562 6.7 908 50 2 142 2.3 776 537 1990 sonrası 40 9 448 43 58 7 306 86 09 671 48 belırterek dolayısıyla son yıllarda ozel sektor yatınm oranının da duş- tuğunu \ urguluyorlar Lzmanlar reel olarak bakıldığında sadece ka- mu vatınmının değıl, toplam yatı- nmın da aşındığına dıkkat çekıyor- lar Devlet vaUnmVarınınozel sek- tor yatınmlanna vansımasının M- naı yatınm vapan kuçuk bır azın lık diijinda rantıye kesımıne yone- lık olduğu belirtiliyor KlT'lerın satılmasıyla bır taraftan devletin \atinmdan kaçması, dığer yandan da ozel sektorun ozelleştınlen ku- rulu^lardan elde ettığı kaynaklan ve- nıden yatınm vapmak yerıne fı- nans \ e rantta değerlendırmesı en- dı^eyle karsjlanıyor Tanm sektorunde ozelle^tırme- yeSEK\eEBK'nınsatışı\lahızve- nlırken, bu sektörun kamu yatırım oranları 1987 de yuzde 52 4 ıken 1990 sonrası donemde yuzde 40 9"a kadar genledı Enerjıde aynı donemde kamu yatınm oranı yuzde 90 8'den 58 7'ye getınldı Turkıye'nındemır-çelık ıh- tıyacının çok buvuk bır bolumunu karijilayan Erdemır ve son donem- de Karadenız Bakır l^letmelen gı- bı tesıslerınozelleştınlmesıvle ozel sektor pavının arttığı maden sekto- nındc kamu vatınmı \uzde 12 kadar duMu Bılkent Unıversıtesı tktısadı \e Idan Bılımler Bolumu'nden Doç DT Erinç Yeldan, kamunun yatınmlardan kaçmaiinın ıdeolojık olduğunu sovledı Vcldan "Zaten 1984yılından ıtibaren hukumetler bunu. dc\ let polıtikası halınc getir- di. Kabaca devletin uretim sahasın- dan çekildiğinı so\ lesck dc aslında devletin regulator rulu halen devam edivor. De\ let teşvıkler, \ergı lade- siileidari mudahalesınisurduruyor. Ftnans sektorundc ısc tam bir hâ- kimiyet soz konusu. Bu anlamda devlet kuçulmuvor" dedı Prof Dr İzzettin Onder de 1980 den sonrakı polıtıkaların ve- kırdeğını topldm vatınmlar ıçınde- kı kamu sektoru pavını du^urme fıkrınm olu^turduğanu vurguladı Ondcr "OzellikletanmYehayvan- cılıkta dev letin Gunevdoğu'davap- nıası gereken çok ıs,ı var. Imalat sa- navii için de avnı durum soz konu- su. Bugun ozel sektor teımilcileri bile devk'tın vatınm \apmamast- nm sıkıntısınıyaşadıklannıso\luvor. Tanm ve hayvancılıkta o/tl sekto- nın yatınm vapması. btı sektorun ozel piyasa durtulerine açık olnıa- ması nedenrvle çok zordur Devlet bunu telafi etmek/orundadır" dedı DUIV¥A EKONOMİStNE BAKIŞ ERGIN YILDIZOĞLU/LONDH4 A BD'de ekonomık buyumede bır hızlanma ve fiyatlarda bır artış olduğunu duşundu- ren rakamlann açıklanmasının arkasından, 5-9 nısan arasında borç pıyasalannda uzun do- nemlı faızler yuzde 6 67'den yuzde 6 94'e yuksel- dı Borsada Dow Jones Sanayı Endeksı, 8-10 nı- san arasında, 197 puan genledı Malı pıyasalann bu tepkısı, enflasyon ve buyume uzenne bır za- mandır gelışmekte olan tartışmalan, geçen hafta Financıal Times, The Economist, Busıness We- ek, Internabonal Herald Tribune gıbı dergı ve ga- zetelerde şıddetlendırdı Sanayici ve spekülatörier Bu tartışmada bır taraf, enflasyonun hâlâ onem- lı bır tehlıke olduğunu savunuyor ve bu yuzden de ekonomık buyumenın, sıkı para polrtıkalan, yuk- sek faız ve malı dısıplın aracılığıyla kontrol altında tutulması gerektığıne ınanıyor Bu yaklaşıma go- re, tartışmalara zemın oluşturan ABD ekonomısın- de yuzde 2'lık buyume hızının ustune çıkıldığı ve ışsızlık yuzde 5 6'nın altına ındığı takdırde enflas- yonun artmaya başlaması kaçınılmaz (Wall Stre- etJournaHCT/04/96) Dığer taraf, son yıllarda dunya ekonomısınde ya- şanan koklu değışıklıklerden dolayı, enflasyonun artık uzun bır sure artmayacağını savunuyor Ro- ger Bootle' ve Lester Turow'a gore hukumetler enflasyonla mucadeleye oncelık vermeye devam ettıklerı takdırde, dunya ekonomısı şıddetlı bır depresyona duşebılır' (The Economist 13/04/96) Bu yaklaşımlar hukümetlenn dıkkatını enflasyona değıl de ekonomık buyumeye vermesı gerektığı- nı savunuyor Bu çok ılgınç tartışma, akademık ol- maktan zıyade, ulusal ekonomı polrtıkalanyla ve kureselleşmeye yonelık tutumlaria ılgılı Roger Bootles, dunya ekonomısınde yaşanan cıddı yapısal değışıklıklenn, şırketlen, fıyatlan du- şuk tutmaya zorladığını savunuyor Bootles'e go- re teknolojık gelışme ıle tekellenn gucunun ve son 15 yılda sendıkal hareketının zayıflamış olması, uluslararası rekabetın (ucuz ış gucu pıyasalann- Enflasyon tartışmalandan ıthalat) ve uluslararası malı pıyasaların baskı- sı (özellıkle uluslararası borç pıyasaları) enflasyon tehlıkesını kaldırdı Şımdt dunya ekonomısının. 1930'lardakı gıbı bır fıyat ıstıkran hatta depres- yon ortamına gerı donmesı olasılığı var Kureselleşmenın ya- nı sıra en buyuk yedı ekonomıde ortalama enflasyonun, yuzde 2 ıle 30 yılın en duşuk duzeyınde seyret- mekte olması ıse Bootle'ı destekler gıbı Bootle'ıntezııle , , sanayı çevretennın ıs-' ' teklerı arasında buyuk bır ortuşme var ABD imalat Sanayıı Ulu- sal Uretıcıler Bırlığı Başkanı Jerry Ja- snovvski'ye gore sanayının, "Was- hıngton 'un buyumeye oncelık ve- ren polıtıkalara yonelmesıne gereksınımı var" Atlantık'ın obur yakasındakı sanayıcılerde de benzer şıkâyetler soz konusu Sıemens-Nix- dorf AG'nın genel muduru Schulmeyer, "Enflas- yonu kontrol altında tutmayı amaçlayan polıtıka- lar tum sıstemı çalışmaz hale getırdı" dıyor Sa- nayıcıler, Merkez bankalannın ekonomık buyu- meyı hızlandırarak ışsızlığı azaltmalarını ıstıyor enflasyonu ıse bır tehlıke olarak gormuyortar Bu bağlamda, ABD'de malı pıyasaları korkutan en son fiyat ve ucret artışlannı değerlendıren Busıness Week, fiyatlann çok sert geçen kışın etkısıyle art- tığını, gerçekte, kahve sanayıınde, yan-ıletkenler- de ve 'mıcrochıp' sanayıınde, otomotıvde fıyatla- nn artmadığını hatta zaman zaman da duştuğu- nu gosterdı Yuksek dolar/yen pantesının ıthalatı ucuzlattığına da ışaret eden Busıness Week, ge- lecek aylarda Irak'ın petrol pı- yasasına tekrar gırmesıyle fi- yatlann daha da duşebıleceğı- ne dıkkat çektı Ucretlerdekı artış ıse sade- ce yuzde 3 olmuştu Aynı sa- yıda bır başka makale 1990-95 arasında şırket kârlannın yuz- de 75, ışten çıkarmalann yuz- de 39, genel mudurierın ucret- lennın yuzde 92 artmasına kar- şılık ışçı ucretlerının sadece yuzde 16 arttığına dıkkatı çe- kıyordu (22/04/96) Tum bunlara rağmen 'malı pıyasalar enflasyondan nefret edıyoriar' (The Economist) ve sıkı malı ve para polrtıkalan uy- gulamayan hukumetlen, borç faızlennı yukselterek şıddetle cezalandırıyorlar Bootle'ın kıtabını tanıtan ve şıddetle kar- şı çıkan The Economıst'e gore dunya ekonomısı değıştı dıyen okul, berabennde hemen 'Enflasyon oldu, parasal dısıplını gevşet, mukayeselı ustun- lukler teonsı artık geçerlı değıldır, korumacılık uy- gula, teknolo/ı ışsızlığı arttınyor, şırketlenn ışçı çı- kartmasını zorlaştır' teonlennı de ılen surduğune ışaret edıyor Ilgınç olan şu kı bu teonler, sadece sosyal demokratlann bır kısmından değıl (çoğu çok- tan kureselleşme trenıne atlamış durumda 1 ) gıde- rek artan bır şekılde, toplumsal yapının buyuk bır tehlıke altına gırdığını goren muhafazakâr sağdan da gelıyor Gerçekten de bu eteştinlenn en son or- neklennden bın olarak Wıllam Pfaff'ın Internatı- onal Heral Tnbune'dekı 'Tıcan kureselleşme go- ruşunu hedef almanın zamanı geldı makalesı, The Economıst'ın ve malı pıyasalann tum korku- larını haklı çıkarır gıbıydı Pfaff çok onemlı, ancak sık sık unutulan bır noktadan başlıyordu tartış- masına Ticaretı serbestleştırme surecı tumu ıle bır polıtık tercıh sorunudur1 lkıncısı Raff, ışsızlığın yuksek olmasına rağmen refah devletının hâlâ ya- şadığı Avrupa ulkelennın malı denge açısından, ışsızlık daha az emek pıyasasının da daha esnek olan ABD'den, daha tyı durumda olduğuna ışaret ettıkten sonra, 'refah devletı ıle malı krız arasın- dakı bağlantıyı sorguluyordu Bu zemınde ılerle- yen Pfaff, 1950-70 arasında devletle vatandaş arasında bır 'toplumsal kontrat' (refah devletı) ol- duğuna ışaret edıyor ve bu kontratın bozuiduğu- na ve şımdı bunun da kureselleşme ıle haklı çıka- nlmaya çalışıldığına ışaret edıyordu Pfaff serbest tıcaretın bır dogma duzeyıne yukseltılmesını eleş- tırdıkten sonra toplumsal yapılan tahnp eden ulus- lararası tıcaretın hatta ozel sektörun çevre koru- ma yasalarında olduğu gıbı bazı 'toplumsal ve emek koruma koşullanna da uymaya zotianması gerektığını' savundu Pfaff, şunlan onerdı Ulus- lararası tıcan ılışkıler ve dovız pıyasaları ıstıkrara kavuşmalı, spekulasyonun yıkıcı etkılen engellen- melı, ozel sektörun toplumsal sorumlulukları ka- mu tarafından yenıden tarıflenmelı tıcaret sade- ce ekonomık yapıları bırbınne benzer ulkeler ara- sında serbestleştınlmelı Tıcaretın serbestleştırılerek kureselleşmesının yıkıcı etkılen hemen ışsızlık ve buyume konulan aracılığı ıle enflasyon tartışmalarına bağlanıyor ve sadece ekonomık lıberalızmın temel tezlerını de- ğıl kureselleşmenın de gerı dondurulemez oldu- ğu ınancını sorguluyor Parasını ıstedığı gıbı do- laştıran malı sermaye ıle beliı bır coğrafyada ure- tm yapmak ve toplumsal ıstıkrarsızlıklardan etkılen- mek duaımunda olan sanayı seımayesı arasındakı bır çekışme onemlı sonuçlar uretmeye aday gıbı gorunuyor. DEMİR SİGORTA A.Ş. 31.12.1995 TARİHLİ MThn ı »»IT rjttou» a.Kasa b Bartdar l MEMUJL OEfcMJBl CUZDM •MoriDıfrriMCafcB Menta* Det OejB Aofcş Karylfj (•) • MATftHI JW aStprtaUar SeortıMar SenWarPmı MacaMan Kovtfı H DtenKto «cerMa fc&Mer Pnm MacaMaı K*ş*# f) c S«orta « Reas S"*»»» Can Hes» l S* « Reas. Srteoen NS. Depoiar e. tretar f DterAlnua K b M İ W MMMİ TMİmjIÜ «UCMUR Idaı ve Kanua topleta «acattar i&n ve Kann laMHelu aucaklar Kars*ft () «.IfTtUKmi jştnajder ÇlmMer De{» ABts Kars*& B W SABİT K&Rl£ft a)Ue«ajaer Menkıjler Mertudef BrtumşAmatrsmmt) b) Gajmenkuler GajımenMB Gaynmenkufer Brtanş Arateman H M . DHOI Mrrhflt ( M ) «KT1FTOPU*JI KUMHESMUM DEMİR SİGORTA LTBUfcGOJMBI *MnanPm*ı ft ttna Konspırte 0 Oderen Ta&Mtatta Reasmrter Pajrı 0. Devreden Tamik Karş*tt» (Ha) a| Can ftatotar Kar^|ı b| Mualak tösartaı KanM £ «^nlan feto* KanyMdarda Reasuona Par a) CanflmkoiaKarşık(n)a ReastmtB Payı b) Muallak Hasaı Karşı»jrta Rrasuroıief Payı F 0#»GetaW ttHtnfctiPfBlfP A Reasurortece Veden PnmlEi B Oöenen Komsyonlar OOdenenTamnarjar r> %nian löunk KaşAUar a) Can îtakaar Kavı* tu I M M Hasar KaîHl c) DepRmı Hasar Ka^at» EDCerGıdala • THNtK KM/ZMUU) (W) * Personet üderier EGendioneMGaleılefi C vfera w D4ef YubmlJulder a Amvtsman GMerlen E Karşıltkar F O^aGideeı «. MMİ COİMİII ^FaızGeMen 6 Kar Pan Gebloı CSal^Karlan OKnGeiriaı E Kamttyo lürlart f D*rGelı*f vı MAJ GIKHUII * Fae GUenen & Satrş Zararlan C Kambtjo Zararlan EDıler&ûete m Om» KM/ZMM («HV»V-VI) 7.23S4JM17 2 307^)6.193 4927 362 29» ».MM0U12 ÜMUOUU 0 1M,5+UOO,57I 14 624.373,922 15 776440,574 1.152.066,652 113.491.094 909 115,68M63,210 2197.868 301 1739.916,126 0 0 5688715621 301370,427 9035603.615 8 733633.188 0 0 o UJBM7447» 11105 474 870 24191252 094 13.065.777,224 0 0 0 1436413475 M5,67W4M4* 270.7U,CU,t2S MSİFUR LMAÇUR BİLANÇOSU a| S« « Reas Şırletlen Can Hesatn b| S* * Reas. Svtellen OeoOan c| 0den. Verjı w 0$» TukuntuhAler d)D<BBaçlar ı uaşuoj* A. Teknk KarstUar a) Can RsMer *&W) Can RsMer Kars*^ Reaaratı Pajı 11 b) MuaM Hasarlar K*v* Mualak Hasartar Kary* Reasurrjrle'Payıl) c! Oeorem Hasar Kary<ı B) SateM Karstt» a|KOemba»tıKayt« W 0<B Satesı KarçtMaı • DtomsİFiBi N02Mnwıu* a| Odenmç Serma>« i} Nonmal Secına^ •)OdenmemsSennaıe{) "'oööü^teaf «Myan^dekAKeier el Oajanusiu *de» a<aeı O^endenDeieneıneFonu B|Zarar|} OOonemZaran a] Geçms n Zaran alOoaemKan MSİFTOHMI ».»1,521,9K 41980692085 37 569591880 6765 237 828 3273.000193 77^41717,(39 75513210 879 51778 769 738 118069724154 66 290554 416 17 296.818 961 41745.823038 24 449004077 6437 622180 2 329586760 İ329586760 0 0 M.M7.4S2421 57 500 000000 100 000 000 000 42 500 000000 349375 742 0 74368 058 3960 793 896 4 961.814 425 0 0 0 21,393,477,603 21393 477 603 0 2SS.C72J49.349 270.719.681,625 A.Ş. 31.12.1995 KAR/ZARAR TABLOSU m,mjm,ns 75,482 482 713 14 493041947 68049587 233 3608082 023 3.327J48 042 280.833.981 19338949148 10760379112 8578,570.036 101^49 735 l*2JS3,S27,340 47833194118 13 246189 909 85694 918550 34^21^72425 19 736.838509 11037100 301 4047 933615 1287 352.338 (U0SJ34.M1I 0 0 0 0 0 0 0 ( 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 MiahM UZA SU42,SU,CK 4 1 3 J M K 1 5 » 57 580 294 861 241303 985 691 7 921682820 23 211.202 753 9 036 987 621 66 240877176 1075100064 29040,211495 L029.825.728 17 703566145 4b 274 336 11336 245350 5575582,033 59161260 058 2740026262 46202494032 2835555771 12958766026 52.866296 246124.347 (3,03,701417 399,7*4,99043» 26 546267 272 137 917 892653 8519545 707 29689081593 16429 622 850 119 516367 396 11640791.597 105906058561 6.217 952 214 80 836 835.207 5422839383 25069223,354 0 0 483473,681 6.764,689935 17,S22£12,S7t 19,4094714*2 0 0 0 0 o a 0 0 0 0 0 0 0 0 ( 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 t 1 0 D 0 0 0 0 0 0 0 0 «Ml)uı*wnAj 52,043^42,147 35148539381 6 840.337 355 2.287 231510 1074575.195 1001.817 701 72 757 492 6.664,167 275 6588055030 76112245 28392133 43.7M418.5S6 20 87175! 816 3596375516 7 203224 500 11679197 301 11278.098,228 216660000 184 439073 «7167 423 127442M31 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 ® DEMİR SİGORTA tsm-mm 733 563,410 J61 409515 302 646 52 466 264375 145 614 683 540 34 797 968 775 23062 857 616 11 735111159 90739 958 514 66290 954 436 24 449 004 078 429 232 511 690,06S,63S451 233169105859 55,051 792 725 228344 133 296 164 047 919884 118.069 724 158 41745 823038 4 232 372 688 8952683,387 43,497,775,710 9342S.990.9U 41.052 098 602 35589 043425 0 4 739 690336 9675 282 715 2.269875 335 75,572 350,411 67 399 532329 0 233 276680 0 3 425574.318 4513 966584 4,350,657,605 516766 0 4.350140339 0 0 214*3,477(03 ÇÎFTÇÎNİN DOSTU SADULLAH USUMI Brüsellos Tehlikesi... Işadamı Aydın Bolak, Pans'te hastalanmış Konan teşhıs "Brvsellos " Bolak aılesı panığe kapılmış ve has- tayı acele bır kararla Amenka'ya goturmuş Çunku Brüsellos, hayvanlardan ınsanlara geçebılen çok tehlı- kelı bır hastalık Mıkrobunun adı da Brüsellos Burada konuya bır nokta koyalım ve gazetemızın ge- nel yayın yonetmenı Ortıan Ennç'ın yenı yayımlanan "Bır Arpa Boyu" kıtabı ıle Turkıye'nın 44 yıl oncesıne donelım Kıtabın "Ertelenen Yasak" başlıklı bolumunu yenı yo- netım kadrolarımıza ıbret olması açısından aynen ak- tanyorum " Hıfzıssıhha Kanunu 'nun 170 maddesıne, 22 Şu- bat 1952 gunu Resmı Gazete'de yayımlanan 5882 sa- yılı kanunla bır fıkra eklenmıştı Bu kanunun bırıncı mad- desınde şoyle denılıyordu Nufusu yuz bıcıden yukan olan veya bu mıktardan az o/sa da bakanlar kurulunca tensıp ve ılan edılecek şe- hıherde ozel kap ve şışelerde satışa çıkarılacak sutler ve çığ yenecek kremalaria kahvaltılık paket yağlannın pastonzasyonu mecbundır " Herhalde o gunun henuz gelışmemış koşulları dıkka- te alınarak kanunun ıkıncı maddesıne de bu kanunun bır yıl sonra yururluğe gıreceğı hukmu konmuş Ancak uzulerek belırtmek gerekıyor kı kanun 44 yıl once çıkanldığı halde sokaklanmızda hâlâ açıkta sut sa- tılıyor Yasalara ve sağlığa aykırı peynır, tereyağ ve yo- ğurtlar ımal edılıyor Hem sokaklarda pıs kaplar ıçın- de hem de bakkal ve marketlerde satışa sunuluyor Milyonlarca kilo sağlıksız süt Turkıye'de yıllık sut uretımı 9 mılyon 500 bın kılo cı- vannda Bunun 1 mılyon 350 bın kılosu sut sanayıın- de kullanılıyor Sanayıde sut, tereyag, yoğurt ve pey- nır gıbı sut urunlen pastonze edıldığı ıçın herhangı bır tehlıke soz konusu değıl Ancak 9 mılyon 150 bın kılo sutun gen kalan 8 mıl- yon 150 bın kılosu pastonze edılmeden satılıyor Bu sutlerden yapılan peynır, tereyağ yoğurt ve ıçme sut- lennın hemen hemen hepsı sağlık açısından tehlıkelı Orneğın Istanbul'da sokaklarda bır gunde satılan sut mıktan 400 bın lıtre Bu rakam Ankara'da 150 bın, iz- mır'de de 90 bın lıtre cıvarında Adana, Mersın, Bur- sa, Eskışehır, Sarosun, Antalya, Trabzon gıbı nufusu 100 bının ustundekı ıllerımızde de her gun 150 bın lıtre sutun satıldığı tahmın edılıyor Demek kı nufusu 100 bının altındakı kent ve kasaba- larda da satılanlan hesap edersek, Turkıye'de her gun denetımsız satılan sut mıktan 2 mılyon lıtreye yaklaşır Buyuk sut sanayılerı ıçın dıyecek bır şey yok Ancak bınlerce mandıranın buyuk çogunluğu pıslık ıçındedır Bazılarımıkropyuvasıdır Çalışma halınde gorenler, bel- kı de omur boyu peynır yemekten vazgeçer Buna rağ- men yetkılı makamlar, bu durumdakı mandıra ve ıma- lathanelen yeterı kadar denetleyemez Nufusu 100 bı- nın ustundekı kentlerde mahalle ve sokak aralannda açık- ta sut satanlara kımse engel olmaz Ankara Unıversıtesı Zıraat Fakultesı hocalanndan Prof Emel Sezgin ve arkadaşlannın oncekı yıl yaptığı bıraraştırmada sokak sutlerının yuzde 83'unde norma- lınçokustundebakterıbulunmuş 1 mlg çığsuttebak- terı sayısı 2 mılyon 500 bın adedı geçmemesı gerekır- ken, bazı sokak sutlerınde bu rakam yaz aylarında 163 mılyona kadar yukselmış Ayrıca ıncelenen bu tur sutlerın yuzde 25'ınde ınsan- larda kızıl, anjın gıbı hastalıklara neden olan mastıtıs (me- me ıltıhabı) mıkropları gorulmuş Halk dıhnde "Malta humması" denılen ve hayvanlardan ınsanlara geçen en tehlıkelı hastalık olarak bılınen Brüsellos mıkrobu ıse so- kak sutlerının yuzde 26'sında tespıt edılmış Kaynatılan sütte de mikrop kalabiliyor Uzmanlara gore, sutun elde edıldıkten hemen sonra bellı bır ısı altında soğutularak ambalajlanması ve gon- denleceğı yere çok suratle ulaştırılması gerekır Aksı halde, geçen sure ıçınde suttekı mıkroorganızma yuku buyuk bır hızla artmakta ve toksın salgılamaktadır Bundan sonra, sut ne kadar kaynatılırsa kaynatılsın, toksınler varlıklannı surdurebılmekte ve ınsan saglığı ıçın tehlıke oluşturmaktadır Uzun yıllardan berı bılım adamlarının yaptıklan çeşıt- lı araştıımalar hep aynı sonucu vermış ve sokak sutle- rının ıçınden kolay ayrılabılen unsurların çalındığı, ıçle- nne katkı maddelen katıldığı, ınsan sağlığı ıçın tehlıke- lı sonuçlar verebılecek hastalık mıkroplan taşıdığı orta- ya çıkmıştır Ankara Unıversıtesı Zıraat Fakultesı Sut Teknolojısı Bo- lum Başkanı Prof Tümer Uras, gerek yetkılı makam- lan gerekse halkımızı uyanyor "Brüsellos Akdenız ul- kelennde gorulur Turkıye'de yaygındır Insanlann ek- lem yehennde ve kalpte romatızma yapar Kalıcı ve te- lıkelıdır Pastonze edılmeyen sutlerde Brusellos'un dı- şında tuberkuloz, tıfo, ateşlı humma, dıftengıbı çok teh- lıkelı hastalıklann mıkroplan da vardır Her gun sokak- larda denetımsız satılan yuz bınlerce kılo sut, ınsan sağlığını tehdıt etmektedır Özellıkle keçı ve koyun sut- lenne çok dıkkat etmek gerekır Bu sutleıie yapılan te- reyağlarda da mikrop bulunabılır Hele, salamurada bellı bır sure beklehlmeden satı- lan taze peynırler mikrop yuvasıdır Kesılen sutleıie herhangı bır şey yapmak, hastalığa davetıye çıkarmaktır Çunku sut 60 ıle 85 derece ara- sında kesılebılır Halbukı, bazı mıkroplann yok olabılme- sı ıçın uzun kaynatmak gerekır Halkımızı bu konuda uyanyorum Hele bu donem- de pastonze olmayan sute veya pastonze edılmemış sut urunlerıne hıç yaklaş mamak gerekır" 1952 yılında tehlıkeyı go- rerek halkın sağlığını koru- mak ıçın çıkarılan bır yasa- nın 44 yıl sonra bıle uygu- lanamaması ne kadar acı 1 Orhan Ennç'ın kıtabında belırttığı gıbı, gerçekten bır arpa boyu bıle yol almamı- şız 9 mılyon 500 bın ton sut uretımımızın beşte bınnı bı- le ışleyecek sanayıı kura- mamışız Daha da acısı sutte yurt çapında sanayıleşmeyı sağ- layabılecek olan SEK'ı bıle haraç-mezat satmışız Bılım adamlarımızın ver- dığı bılgıye gore, Akdenız yoresınde sut urunlen konu- sunda en ılkel ulkelenn ba- şında gelıyoruz ANKARA PAZARI YAKLP KEPENEK Ülkesel ile Küresel Çogu konular ulkemızde tartışılmaz bırer "dogma" bıçımınde algılanıyor Kendılerını "demokrat" sayan nıcelen, konu orneğın kureselleşme olunca karşı çı- kana soz hakkı tanımayan katılık ve bağnazlık anıtı ke- sılıyor Nedır kureselleşme'? En genış tanımıyla kureselleşme, dunya pazarlany- la butunleşmedır Kavram, yalnız urunlenn alım-satı- mını değıl, para, sermaye ve teknolojı uçlusunun tam bır ozgurluk ıçınde dolaşımını ıçenr Kureselleşme surecının "ulkeıçmeyansıması", but- çe gelır ve gıderlerının azaltılmasıyla ekonomıde da- ha kuçuk devlet ve bu çerçevede ozelleştırme uygu- lamalarıdır Kureselleşmeden "beklenen", surece katılanlann "tu- munun" hızla gelışeceğı, gen kalmış ulkelerın gelış- mışlere bu yolla yetışeceğıydı Ancak gun geçtıkçe ku- reselleşmenın kımı uluslararası ortaklıklann kârlannı arttırmaktan başka olumlu sonuç vermedığı tersıne, gelışmış ulkelerde bıle her geçen gun başta ışsızlık olmakuzere "toplumsal" sorunlaryarattığı ekonomı- de devletin kuçultulmesı polıtıkasının da yıne bu ul- kelerde "uygulanmadığı" daha açık-seçık bır bıçım- de gorulmektedır The Economist geçen haftakı sa- yısında ulusal gelır ıçınde hukumet harcamalarının payının son yuz yırmı beş yıl boyunca nasıl yukseldı- ğını ozetlıyor ve bu payın 1994'te Fransa'da yuzde 55, Almanya da yuzde 50 Ingıltere de yuzde 43, ABD ve Japonya'da da yuzde 35'er dolayında olduğunu, bu- nun yuzde 30'lara çekılebıleceğını, bır IMF araştırma- sına dayanarak yayımlıyordu • • • Devlet Istatıstık Enstıtusu (DIE) çok olumlu karşı- lanması gereken bır çalışmayla ıllere gore kışı başına "ortalama" gelır venlennı geçen hafta yayımladı Once, her ortaiama gıbı gelır ortalamalan da bır so- yutlamadır, ılın toplam gelırı "yoksul ıle zengın ayrımı yapılmaksızın" toplam nufusa bolunerek elde edılır Yı- ne de gelır boluşumu uzenne daha ayrıntılı bılgı yok- sa onemsenmesı gereken bır gostergedır DIE venlerıne gore 1994'te kışı başına gelırın en duşuk olduğu ılımız Ağn, en yuksek ılımız de Koca- elı'dır Ağrı'da kışı başına ortalama gelır 15 1, Koca- elı'nde de 174 1 mılyon TL'dır Turk Lırası'nı unut- muş ABD Dolan'nı "ulusal hesap bırımı" sayıyorsa- nız, bu ıkı ılın kışı başına gelın, sırasıyla 514 ve 5924 dolardır Bu arada istanbul'un kışı başına gelınnın 91 4 mılyon TL ya da 3111 dolar olduğunu belırtelım Ulkenın en yoksul ve en zengın ıllen arasındakı ge- lır uçurumu, 11 5 katın uzenndedır ve hangı olçuye vurulursa vurulsun gerçekten buyuktur Gelır duzeylen arasındakı bu buyuk farklılaşma, ku- ral olarak tum obur ekonomık ve toplumsal goster- gelere de yansır Yatınmlar, ış bulma ve okullaşma ge- lır duzeyını ızler Sermaye akışı da az gelırlı bolgeler- den çok gelırlı olanlaradoğrudur, ozel senmayenın kâ- rını ençoklaştımna amacı bunu gerektınr Sermayeyı ışgucu ızler, en nıtelıkh ya da becerıklılerden başlaya- rak ışgucu, yuksek gelırlı yorelere goç eder, ıç goç ve- ren ıller ıle en duşuk gelırlı ıllerın aynı olması neden- sız değıldır Kuşkusuz "goç nedenlen" yalnız ekono- mık değıldır eğıtım ve sağlık olanaklan farkı da onem- lı bır etkendır Orneğın en son verılenn sağlanabıldı- ğı 1992'de Ağrı'da her 15738 kışıye bır uzman dok- tor duşmekteydı, buna karşılık ıl nufusu/uzman dok- tor oranı Kocaelf nde 2574 ıle bunun altıda bın dola- yındaydı, Istanbul'da ıse b.r uzman doktora duşen nu- fus 1067'ydı Aynı oranın Turkıye ortalaması 2282 kı- şıydı • • • Turkıye'de kışı başına gelır aynı yıl (1994) ortalama 63 9 mılyon TL (2173 dolar) dolayındadır ve ulkenın kureselleşme sonucu butunleşeceğı gelışmış ekono- mılenn kışı başına gelınnın yaklaşık onda bırıdır Bır başka deyışle, Ağn ılı, Kocaelı ya da Istanbul'a kışı ba- ştna gelır bakımından ne kadar uzaksa Turkıye de dı- yelım Almanya'dan yaklaşık "aynı" uzaklıktadır An- cak "aynı olmayan" çok onemlı bır anlayış farkı var; Almanya, eskı Doğu Almanya ıle "butunleşebılmek ıçın", tum serbest piyasa ekonomısı, Avrupa Bırlığı ve enf- lasyon konusundakı tartışmalara karşın, 150 mıtyar mark "doğrudan" devlet desteğı sağlamıştır Çunku, deneyımlerle kanıtlandığı gıbı, bolgeler ara- sında gelır uçurumu varsa" ekonomık, toplumsal ve sıyasal butunleşme olmuyor Uzun donemde bunun "malıyetı" çok daha yuksek çıkıyor Bu gerçeğe da- yanılarak Avrupa Bırlığı'nde "bolgesel kalkınma ozel polrtıkalan"gelıştınlıyor IMF'nın"Devletbutçesılulu- sal gelır oranını aşağı, yuzde 30'lara çekın" onensını goz ardı edıyor Turkıye, ekonomı polıtıkalannı "ulkesel ıle kurese- lın en uygun bıleşımı "nde yurutmek ve bunları da kı- mı dogmalara değıl, kendı toplumsal gerçeklerıne da- yandırmak zorundadır İZTO BAŞKANI DEMİRTAŞ: GAP'a destek için hisse satılsın MERİH \K ADI\AM\>-lzmır Tıca- ret Odaii Başkanı Ekrem De- mirtaş. \taturk Barajı ıle Lr- faT-l veT-2 tunellennın kay nak yoklugu nedenıyle bıtın- lemedığını belırterek bunlann tamamlanması arnaciN la hal- ka hısse senedı satışı\la ka>- nak sağlanmasını önerdı Gu- ne>doğ\ıda terorle mucade- le ıçın yılda 100 tnlyon lıra hdrcandığını anımsatan De- mırtaş. Mİahlı mucadele surer- ken ekonomık mucadelenın de bırlıkte \ururulmesi gerek- tığını sovledı Demırta>, -\ta- turk Barau ıçın bugüne kadar 12 mılyar dolar harcandığını ancak tamamlanabılen bolum- lerle \, alnızca elektnk uretıle- bıldığını. HarranOvası'nasu akıtılabılmek ıçın 4 tnlyon kaynağa gereksımm duyul- duğunu anımsattı Böylesı bır yatınm ıçın bunun çok buyuk bırpara olmadığını ka\ deden Demırtaş "tZTOü\«leriiçuı «ptırdığımız ve hiçbır ureti- mı olmayan villalar için bile triKon hareamayapıbvor. Ka- mu açıklan ıçın ışadamlan 100 trihon lıra ek \ergi \çrdL Kurtuluşun projesı için bu pa- ra rahathkla toplanabıhr. Te- rorle mucadele ıçın \ılda 100 trihon lıra harcannor. Silah- la mucadele devam ederken ekonomık mucadele boyutu eksik kalmamalı. Ikisi birlik- te yurürse. Gunevdoğu bol- gesine zenginlikgelecek vegoç duracak" 7 dedı MEVDUAT FAIZLERIMIZ VADE 1 3 6 1 ay ay ay yıl TL % 86 % 91 % 96 %100 USD, % 7 % 8 % 8,5 % 9,5 °/c °/< °/< "/( DM. . 6 •7 > 8,5 .10 SÜMERBANKK u ş a k t a n k ı l c
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear