23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 MART 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMÎ Avrupa'ya yapılan tekstil konfeksiyon ihracatımn gümrük birliğine karşın yüzde 8 azaldığı gözleniyor Dıracatm lokomotifi teldediAHMETÇELİK Gümrük birliği ihracatın lokomotifi sayılan tekstil ve konfeksiyon sektörüne ya- ramadı. kotalann kalkma- sıyla Avrupa'ya yönelik hız- lanması beklenen tekstil ve konfeksiyon ihracatı, sektö- rün dış satımının yüzde 80'ini kapsayan Istanbul Tekstil Konfeksiyon Ihracatçıları Bırligi (İTKİB) verilenne göre beklenenin aksine yı- lın ilk aylannda geriledi. Sek- törün Avrupa'ya ihracatı ocak-şubat aylannda yakla- şık yüzde 8 azaldı. Kotalann kalkmasının ih- racata yapacağı olumlu et- kinin uzun dönemde ortaya çıkacağı görüşünü benimse- îhracat semineri Birleşmiş Milletler'e bağh Intemational Trade Centre Ue Dış Ticaret Enstitüsü "Gümrûk Birüği ve İhracat Uzman- hğı Eğitim Programı" düzenliyor. Ankara. İstanbul ve Iz- mir'de 11,12 ve 14 mart tarüılerîndegerçekleştirilecek prog- ram 50 saat sürecek. Gümrük birliği ve ihracat mevzuatı ile pazarlama teknikleri konusunda bilgi aktanlacak prog- rama Dış Ticaret ve Gümrük Müsteşarhğı ile sektör tem- silcileri katılacak. Progranun açılış dersleri Dış Ticaret Müsteşar Yardımcısı Bülent Şahinalp ve Prof. Dr. Cem Alpar taraündan verilecek. İhracatın Gümrük Birliği Seyri (Milyon Dolar) Konfeksiyon Tekstil Deri Halı Toplam İTKİB geneli Ocak 1995 478 89.7 34.8 8.3 610.8 Ocak 1996 436 91.2 28.3 11.4 566.9 Değişim (%) -8.69 1.73 -18.76 36.68 -7.18 Şubat 1995 385 90.2 38.4 13.5 527.1 Şubat 1996 366 85.8 22 12 485.8 Değişim (%) -4.91 -4.95 -42 -10.30 -7.83 meye başlayan ihracatçılar, ise "Gümrük birüği tekstil ve konfeksiyon ihracatını artö- nr mutiaka ama. ihracatın artması başta döviz kunı ve dış pi\asaların dıırumu ol- mak üzere birçok etkene bağ- lı. koş.ullar olumsuz olmadı- ğı sürece gümrük birliği ih- racatı olumlu etkiler" yoru- munu yapıyorlar. Avrupa Birliği üyesi ülke- lerdeki son beş yıllık tüketi- ci taleplerinin eksı verdiği- ne dikkat çeken ihracatçılar, artık Amerika'ya daha faz- la önem veriyorlar. Amerika kotalannın kalk- ması konusunda lobi hazır- lıklan yaptıklannı belirten ihracatçılar, ancak bu yılm se- çim yılı olması nedeniyle şu anda niyetlerini sadece gay- n resmi olarak deklare et- mekle yetiniyorlar. Başlangıçta gümrük birli- ğine geçildiğinde ihracatta çok büyük bir sıçrama ola- cağı beklentisinin hakim ol- duğunu belirten Türkiye ih- racatçılar Meclisi Başkanı Okan Oğuz, "Yeni bir olu- şumdur ve zamana ihtiyacı vardır" yorumunu yaptı. Uygulamanın yeni olma- sı nedeniyle gümrükler ve diğer kuruluşlarda aksama- lar olduğunu dile getiren Oğuz, yılın ilk 15 gününde gerekli donanım sağlanam- dığı için ihracatta duraksama- lann yaşandığını kaydetti. Oğuz şöyle konuştu: "Aynca eskklen firmalar ocak ayında yeni yılın kota- GB karar metninin yıldönümünde beklentilerin kendiliğinden gerçekleşmeyeceği anlaşıldı Türkîye AB'deldfirsatlantepiyor ÖZGÜR ULUSOY Gümrük birliği karar metninin imzalan- masının birinci yıldönümünde mali yardı- mın bloke edilmesi, Türkiye'nin AB'ye en- tegrasyonu kendi lehine çevirmek için da- ha çok çaba harcaması gerektiğini ortaya çı- kardı. Gümrük birliği karar metni. bundan biryıl önce pek çok kesimin alkışlan ve yük- selen bazı itiraz sesleri arasında, 6 Mart 1995 tarihinde imzalanmıştı. Aralık ayında AP'nin onayından geçtik- ten sonra 1 Ocak 1996 tarihi itibanyla yü- rürlüğe giren GB'nin yarattiğı ilk hayal kı- nklığı, mali yardımın Yunanistan vetosuna takılması oldu. Şimdi pek çok kesim GB'nin Türkiye'nin yaranna işlemesini sağlamak için kollann sıvanması gerektiği konusunda birleşiyor. Öncelikle çözüm bekleyen sorun da mali yar- dımın akmaya başlaması. 1 Ocak'tan beri GB kapsa- mında "AB'den tek kuruş"pa- ra gelmediğine dikkat çeken Türkiye Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Faruk Şen, "En azından yılın ilk yansında AB bütçesinden Türkiye'ye doğrudan para ak- mayacağı kesinleşti. Ancak Türkiye'nin önünde değerlendirilmesi gereken iki önem- li gelişme var" diyor. Bunlardan ilki, 1992 yılında başlatılan ve Avrupa'daki şehirlerin deneyimlerinin ve know-how birikimlerinin kullanılması yoluyla Akdeniz şehirlerinin altyapısını ve teknik kapasitelerini geliştir- meyi hedefleyen Med-Urbs programı. İki AB ve iki Akdeniz şehrini kapsayan programa Tel-Aviv, Essen. Sunderland ile birlikte tzmir de dahil edilmişti. Bu projeden yararlanmayı bekleyen baş- ka şehirler de sırada. Faruk Şen'in v urguladığı öte- ki gelişme de AB'nin GB kap- samında KOBİ'lere yönelik ola- rak açtığı 58 proje. Âncak, pro- •"••••»•••• jelerin Brüksel'e gitmeden ön- SS BtmiB» Bisnsı c £ H a z i n e - n i n denetiminden geçmesi. proje akımını yavaşlatıyor. Şen. sü- recin hızlandınlması için sivil örgütlere bü- yük ış düştüğü görüşünde. DPT Müsteşan ve AB'den sorumlu Es- ki Büyükelçi AHTigrel kağıt üzerinde baş- layan GB'nin Türkiye yarannın işlemesi- nin önünde engeller bulunduğunu, ancak bunlann aşılabileceğini ifadeediyor. GB'nin başanya ulaşması için ekonomik dengele- rin kurulmasının zorunluluğunu defalarca dile getiren Tıgrel, "GBkurallançalışırken, ekonomide ciddi bir belirsizlik var, rekabet koşullannın oluşturulması lazım, mevzu- atın hazuianması lazım, geçen yıl sonu iti- banyla çıkması gereken \asalar Meclis'i bekliyor. Yatınmcılann önİerini görebilece- ğibirortamaihtiyaçvar" şeklindekonuşu- yor. Kıbns Vakfı Başkanı Prof. Dr.Erol Ma- nisalı. GB taraftarlannın ucuzluk gelecek söylemine karşı, birkaç lüks mal dışında ucuzluk yaşanmadığına, "gelecek üç ku- ruş" mali yardım hesaplanna karşın yar- dım gelmediğine dikkat çekti. GB ile Türkiye'nin hicbir avantaj elde ctmediğini bir kez daha vurgulayan Mani- sa11, "6 Mart anlaşması imzalanırken, Tür- kiye'de bu işin methiyesini yapan bazı yazar ve çevreler, 6 Mart'ın yıldönümünde acaba ne yazacaklar. Şu anki suskunlukları bir pişmanlık mı, yoksa yalanlannın açığa çık- masının bir sonucu mu. anlaması zor" diye konuştu. Alacaklı üretici devlete güvenmiyor Fındıkta repo tartışması CEMİLCİĞERİM Sayılan 9 milyona ulaşan üreticinin geçim kaynağını teşkil eden fındık, ülke eko- nomisine son yıllarda 800 milyon dolann üzerinde dö- viz girdisi sağlamasına kar- şın, fındık üreticisi, 1.5 tril- yonu bulan alacağını alama- dıği için devlete olan güve- nini tamamen yitirdi. Başba- kan Tansu ÇUfcr'in "peşin ödeme"sözüne inanıp da fin- dığın Fiskobirlik'e teslim edenler paralannı ne zaman alacaklannı öğrenebılmek için Fiskobirlik'e bağlı ko- operatiflerin kapılannı aşm- dımıaktan adeta bıktılar. Bakanlar Kurulu Karar- namesi ile Fiskobirlik'e ve- rilmesi gereken 2.5 triryon li- ranın 2 trilyonunun hesaba aktanlmamasına karşın "re- po T1 ya yatınldığı yolundaki iddialar üzerine Genel Mü- dür Kâzım Türkmen, "Ol- mayan paranın reposu mu ohır. Bu iddiada bulunanlar gülünç duruma düşnıekte- dirler" dedi. Başbakan Tansu Çiller, 1995 ürünü findığın taban fi- yarını 1.70 ABD Dolan kar- şılığı 80.000 lira olarak ilan etmiş. fındık kampanyası- nın Fiskobirlik tarafından peşin ödeme ve devlet des- teğiyle yürütüleceğini açık- lamıştı. Bu açıklamaya kar- şın beklenen kararnameçık- mayınca Fiskobirlik Yöne- tim Kurulu, birlik olanakla- nyla ürün bedellerinin öden- mesini kararlaştırmıştı. 26 Ekim 1995 tarihli Res- mi Gazete'de yayımlanan findık ihracatımn desteklen- mesi ve geliştirilmesi ama- cıyla Destekleme ve Fiyat Istikrar Fonu'ndan T.C Zi- raat Bankası'na 2.5 trilyon liraya kadar kaynak aktanl- masına ilişkin Bakanlar Ku- rulu kararnamesine kadar, Fiskobirlik. üreticilerden al- dığı 10.117.708 kg.ürünün bedeli olan 8Î2 milyar 903 milyon 204 bin 750 lirayı kendi olanaklanyla ödedi. 26 Ekim 1995 tarihinde ya- yımlanan kararname ile Fis- kobirlik'e 2.5 trilyon liralık bir kaynak aktanlacağı bil- dirilince, üreticiler, tekrar ürünlerini Fiskobirlik'e ver- meyi hızlandırdılar. 2.5 tril- yon liralık kaynaktan 512 milyar lırası Fiskobirlik'e aktanldı. Aktanlan bu kay- nakla birlikte Fiskobirlik al- dıgı 30.169.149 küo findı- ğın karşılığı olan 2 trilyon 474 milyar liranın 1 trilyon 343 milyar lirasını ödemiş ol- du. Üreticilere de 1 trilyon 131 milyar lira borcu kaldı. Paranın geri kalan bölümü TC Ziraat Bankası tarafın- dan Fiskobirlik'e kullandı- nlmadı. Çukobirlik'te mal beyanı genelgesi ADANA (Cumhuriyet Günev tlleri Bürmu) - Çu- kobirlik Genel Müdürü Mustafa Gfindeşiioğlu, bir genelge yayımlayarak yö- netici konumda bulunan per- sonelin mal beyanında bu- lunmasını ve "mal variıgı beyannamek>ri"nın 20 mar- ta dek personel müdürlüğü- ne verilmesini istedi. Konuyla ilgili açıklama- smda, imza yetkisi bulunan görevlilerle imza yetkili iken yetkisiz kadroya atanan şef- ler dahil personelin de mal beyanı vereceğini bildiren Gündeşlioğlu şöyle dedi: Spekülasyon önlenir "Bu uygulamadan ama- cımız, bu tür kurumlarda görev yapan ve imza yetkisi bulunan herkcsin hangi eko- nomik koşuDarda getdiğinin \v a> nldığıııda durumun ne oJduğunun anlaşılmasına yö- neliktir. Gelenek haline ge- tirilmesini dilediğinuz bu u>- gulama iledürüstçe veonur- lu bir şekikle kurunıa hizmet vermiş ve verecek olan per- sonelin çeşirli spekülasyon- larla vıprablmasmın da önü- ne geçileceğine inanıyorum." Genel Müdür Gündeşli- oğlu, Çukobirlik yönetim ve denetim kurulu üyeleri- nin mal varlığı beyanîannın da yasal süresi içinde Sana- yi ve Ticaret Bakanlıği'na verilmiş olduğunu kaydetti. lannı kuflanmaya başbyoriar- dı. Ocak a> ında ayında kay- da bağlanan ihracat şubat ve mart avlannda realize oldu- ğu için ocak rakamı olması ge- rekenin üstündeçıkabili>or- du. Bu nedenle geçen yılın ocak ayı ile bu yılın ocak ayı arasuıdaki fark doğaldır." Konuyla ilgılı olarak bil- gi veren İTKİB Genel Sek- reter Yardımcısı Aii lizuner de, ocakta yaşanan ihracat düşüşünün Avrupa piyasa- larında alımlarda yaşanan azalmalardan. şubattaki dü- şüşün ise 98 günlük bayram tatilinden kaynaklandığını kaydetti. Gümrük birliğinin ihraca- ta etkisinin uzun dönemde ortaya çıkacağını kaydeden Uzuner, "Tekstil ihracatı ar- tar ama, bu sadece gümrük biıüğine değil döviz kurlan ve dışı piyasaiann durumu baş- ta olmak üzere pek çok etke- ne bağlı. Ancak Avrupa'da- ki pivasa koşullan ve kurtar- daki durum bu haliyle sürer- se gümrük birliğinin hiçbir anlamı olmaz" diye konuştu. Tüketici eğilimleri açısın- dan bakıldığında Ameri- ka'nın A\rupa'dan daha bü- yük bir pazar olduğunu dile getiren Uzuner, şöyle konuş- tu: "Aşağı yukarı yılda 213 mihar dolariık konfeksiyon tükerili>or. Bunun 48 miİyar dolan ithalat ve bizim payı- mız da \iizde 15 crvannda. Bu yüzden Amerika 'ja daha faz- laönem \err\oruz. Ancak ko- ta sorunu var. Bunun için bir lobi yapılacak fakat bu yıl Amerika'da seçim yılı oldu- ğu için, seçim sonuna kadar karar aldırmak mümkün değil." Adana matbaasınm satışma itiraz etti Asil Nadir Türkiye^ye gelecek • Asil Nadir'in Türkiye'deki yatınmlannın geleceğiyle ilgili Adana matbaasındaki gelişmeler üzerine yeni bir aşamaya gelindiği bildirildi. • I^arttayapUan'ibşJ.ey^/^U Nadir'in ortağı., . ^ Sıdıka Atalay'ın vekıli Osman Hacıbekiroğlu "Bazı silahlı kişilerce kaçınldı" gerekçesiyle girememişti. Asil Nadir Türkhe'ye gelerek işlerini bizzat kontrol edecek. ÇETİN YİĞENOĞLLI Kıbnslı ünlü ışadamı Asil Nadir'in bir ay içinde Türkıye'ye gelerek işlerini bizzat takip edeceği öğrenildi. Nadir'in a\"ukatlan icra yoluyla yapılan ' "sattşa "fesat kanştığı''gerekçesiylc Adana mâtbaasının icradaki satışıyla ilgili "ihalenin feshi"ni istediler. Nadır'in avukatlan aynca silah zoruyla kaçınlarak satışa girmesi engellenen Avukat Osman Hacıbekiroğlu'na yapılan eyîemin sanığı olduğu gerekçesiyle ihalede matbaayı alan Neset Yddız hakkında suç duyurusunda bulundular. Adana mâtbaasının satışındaki bu gelişmelerin bin beş yüz gazete çalışanının yaklaşık 300 milyar lira dolayındaki tazminatının ödenmesini altı ay daha geciktirdiği öne sürüldü. Asil Nadir'in başta basın olmak üzere Türkiye'deki yatınmlannın geleceğiyle ilgili olarak Adana matbaasındaki gelişmeler üzerine yeni bir aşamaya gelindiği bildiriidi. Bilindiği gibi. 1 martta yapıian ihaleye Asil Nadir'in iş ortağı Sıdıka Atalay'ın vekili Osman Hacıbekiroğlu "bazı silahlı Idşilerce kaçınktı" gerekçesiyle girememişti. 36 milyar lira muhammen bedelli ihaleyi ise Asil Nadir'in eski adamı Erdal Ydmaz'ın adamı olduğu bildirilen Neşet Yıldız 39 milyar lira pey sürmüştü. Ancak söz konusu para yatınlmadan yirmi günlük "mehil r ' dönemi henüz sürerken dün Adana'ya gelen avukatlar Rezzan Aydmoğlu ile Osman Hacıbekiroğlu, Adana icra Tetkik Yargıçlığı'na ayn ayn başvurarak "fesat kanştınldıgı'' gerekçesiyle ihalenin feshini (iptal) istediler. Bu arada Asil Nadir'in talimatıyla Osman Hacıbekiroğlu'nun kaçınlma eyleminin sanığı olduğu gerekçesiyle ihaleyi alan Neşet Yıldız hakkında da suç duyurusunda bulundular. Avukat Rezzan Aydınoğlu, adana mâtbaasının satışıyla ilgili olarak Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, şu anda zorluk çıkaranlann birzamanlar Asil Nadir'in en yakınlan olduğuna dikkat çekerek "Önce Gün Holding. ardından 15S mihariık haciz olayını çıkardılar karşımıza. Şimdi hukuki yollar bitri. Kaba kuvvetle Asil Bey'e karşı çıkmaya çaiışıyoıiar. Bundan en büyük zaran basın emekçileri görüyor. Çünkü bu insanlann alacaklan bu olayla en az altı ay daha geç ödenecek**dedi. Kitaplar gecikmeli değiştirildi I şyerime gelen Koçak Pazariama şirketinden bir dizi kitap aldım. 23 Kasım 1995 tarihinde satın aldığım "Yönetim Seti"ni incetemeye fırsat bulduğumda, kitaplann bana hitap etmediğini, daha çok büyük şirketlerin yönetimiyle iigili olduğunu gördüm. Hiçbir zaman işime yaramayacak bu serinin değiştirilmesini veya geri alınmasını sağlamak üzere 28 Kasım 1995 tarihinde Koçak Pazariarna'ya iadeli taahhütlü mektup gönderdim. Cevap gelmeyince 15 Ocak 1996 tarihinde de bir mektup yazarak, faksla gönderdim. Aradan aylar geçmesine karşın, firmadan henüz bir açıklama yapılmadı. 1 milyon lira peşinat ödeyerek, toplam 5 milyon 600 bin iiraiık borca girerek satn aldığım kitap serisi, kütüphanede beklemeye mahkûm oldu. Haluk Yıldız/Bodrum Lastik garantisinde aşınma payı M HULYA OENÇ Cumhuriyat Gazelesi Turhocağı Cad 39/4 1 Cağaloğlu/fSTANBUL. TEL 512 OS O5 FAX 514 OT 51 K oçak Pazarlama'yı aradığımızda okuyucumuzun şikâyetini hatırladığını söyleyen yetkililer, Haluk Yıldız'ın talebi üzerine "Yönetim Seti"ri\ değiştirme karan almış olduklannı belirtti. Okuyucumuzun kitaplannın hâlâ değiştirilmediğini hatırlatmam üzerine, kayıtlan inceleyeceğini söyleyen Koçak Pazariama yetkilileri daha sonra bizi arayarak, küçük bir hata olduğunu, kitaplann henüz teslim edilmemiş olduğunu söylediler. En kısa zamanda okurumuza talep etmiş olduğu Server Tanilli'nin kitaplannın teslim edeceklerini söyleyen yetkililer, Yönetim Seti kitaplannı geri alacaklannı kaydettiler. Koçak Pazariama sözünde durdu ve ertesi gün okurumuz Haluk Yıldız'a kitaplannı teslim ettiler. • Matraş'a teşekkür M atraş'tan 5 yıl önce satın almış olduğum deri çanta hâlâ ilk günkü kadar yeni duruyor. Çantamın bu zamana kadar bir kez fermuan bozuldu, bir kezde sapı koptu. Her seferinde de tamirat için Matraş'a başvurmuştum. Çantamın fermuan geçen ay yine bozulunca tekrar Matraş'a gittim. Beni nazik bir şekilde dinleyen Matraş yetkilileri, çantamın fermuannı hemen yenilediler. Son derece sorumlu bir üretici tavn sergileyen Matraş'ın bu davranışının diğer üretici ve satıcı firmalara örnek olmasını diliyorum. Filiz Türkçü/İZMİR I alatya'daki Pirelli Bayii'nden almış olduğum 4 adet lastikten biri kısa bir süre sonra şekil değişikliğine uğradı. Şikâyetimi üretici firmaya yazılı olarak ilettim. Şekil değiştiren lastiği inceleyen üretici firma, üretim hatası tespit ettiklerini Jl r a ç • • lastiklerınde ^u garanti süresi zamanla sınırlandınlmıyor. Lastikte, taban diş derinliği emniyet sının olarak tanımlanıyor. Resmi kuruluşlarca belirlenmiş en düşük diş derinliği aşınıncaya kadar lastikler garanti kapsamında sayılıyor. Garanti kapsamına giren bir lastik için uygulanacak tazminat, kalan diş derinliği ile orantılı olarak hesaplanıyor. Hatalı ve standart dışı yük ve yol şartlarında kullanma durumunda veya depolama sonucu hasar görmüş, sonradan tamir görmüş olan lastikler garanti kapsamı dışında tutuluyor. Okurumuzun şikâyetı üzerine görüştüğümüz Türk-Pirelli Lastikleri AŞ'den Erol Fikretoğlu, üretim hatası tespit edilen lastiğin raporunu bir kez daha inceleyeceğini söyleyerek, ödenen miktann az olup olmadığını kontrol edeceklerini bildirdi. Daha sonra bizi arayan Fikretoğlu, yapıten araştırmalar sonrasında belirterek, bana 1 milyon 918 bin lira ödeyeceklerini bildirdiler. Bana ödenen para şu.anki lastik fiyatlarınm ancak yansı kadar. Üreticiden artzalı lastiği almalannı, yerine yeni bir lastik vermelerini istiyorum. Mehmet Demir/MALATYA herhangi bir hata yapılmadığını tespit ettiklerini bildirerek, ödenen miktarın doğru olduğunu söyledi. Araç lastiklerinde uluslararası garanti belgesinin kullanıldığını açıklayan Fikretoğlu, lastiklerin diş derinliği esas alındığını anımsatarak, ödemelerin güncel fiyat listesi üzerinden yapıldığını bildirdi. Benzeri şikâyeti olan tüketicilerin şikayetlerini Pirelli yetkili servisine iletmesi gerektiğini söyleyen Fikretoğlu, lastikle ilgili bilgilerin matbu lastik inceleme kabul fişine doldurulacağını vurguladı. Teslim alınan lastiğin teknik uzmanlarca inceleneceğini kaydeden Fikretoğlu, "Garanti kapsamına girme durumunda, belirienen tazminat miktannın müracaatın yapılmış olduğu Pirelli yetkili satıcısı kanalıyla, lastik sahibine, alacağı yeni lastiğin bedelinden düşülerek ödenir" açıklamasını yaptı. • BENCE İZZETTİN ÖNDER Eylem ve Karşısındaki Sorumluluklar Bir toplumsal eylem bir anda birçok olumsuzluk ve olumluluğun göstergesi olduğu kadar, toplumun önündeki tıkanıklıkları açma yollannı oluşturma ro- lünü de yüklenir. Bu tür davranışları, sadece yapan- lann değil, fakat toplumun bazı bozukluklannı yan- sıtan bir tür semptom olarak kabul etmek ve böyle- ce bir düşünce ve çözüme yönelik önlem geliştir- mek en akıllı bir yol olarak görülmektedir. Bir top- lumsal eylemin çelişkisi de buradayatmaktadır; böy- le bir muazzam toplumsal semptom, isabetsiz ya- pıldığında ve/veya yorumlandığında karşıt güçlerde direnç yaratarak çatışmaya ve bastırmaya yol aça- bilmektedir. Üniversitelerde harç veya katkı payı konusu etra- fında kopartılan gürültüyü, bir bardak suda fırtına ya- ratmak biçiminde algılamak bence büyük bir hata- dır. Böyle bir hata, sadece bugünkü öğrencilere kar- şı işlenmiş bir tür bastırma eyleminin ötesinde, top- lumun da önünü kesme niteliğindedir. Önce şu noktayı çok net olarak ortaya koymamız gerekmektedir: Bugün uygulanan yükseköğretimin finansman yöntemi durağan mı, yoksa bu kıpırda- nış hesaplı bir gidişin ilk aşaması mı? Bu soruya ke- sin bir cevap verilemese dahi, bütçenin ve üniver- site harcamalarının değemeyecek kadar küçük bir bölümünü sağlayan bu uygulamadan niçin vazge- çilmediği düşünülmeye değer bir noktadır. Öte yan- dan, çeşitli idari kademelerin yetkisi içinde, enflas- yon oranından ve memur maaş artışı oranından çok daha yüksek oranda yapılan son yıl zammı da bun- dan sonraki olası uygulamalar hakkında net bir fikir verebilmektedir. O zaman, sorun bugünkü uygula- madan çok, uzun dönemli niyet ve yönelimlerdir. Bence doğru olarak algılanıp, tartışılması gereken nok- ta burasıdır. Üniversiter eğitimin finansman yöntemi, sadece en yavan yaklaşım içinde, bireyler arası fırsat eşitli- ğini belirleyen bir olgu olarak görülemez. Finansman yöntemi eğitimin hem alanını, hem de işlevlerini, hiç. kimsenin algılayamayacağı bir biçimde etkiler. Böy- lece kamusal finansmandan özel finansmana doğ- ru kaydıkça, eğitimde etkinlik artar, fakat toplumun çeşitli alternatiflere açılım fırsat eşitliği ciddi olarak bozulur. Zira piyasa güçleri hâkimiyeti eğıtım faali- yetlerinin ürünlerini kendi talebi doğrultusunda ya- ratırken, arzı talebe yaklaştırdığından dolayı etkinlik sağlanmış olur. Fakat böylece biçimlenen toplum- sal araçlar ve ideoloji, toplumu tüm diğer alternatif- lere kapatarak, onun düşünce, görüş ve hatta ey- lem ufkunu darattır. Üniversiter eğitimin finansman yöntemi, yeni sağ ve liberal felsefeler bağlamında bütçe ve bu yolla ver- gi yükünün görece hafifletilmesine yönelik bir bı- çimde şekillendirilmeye çalışılmaktadır. Kredi siste- mi de bir aldatmaca araç olarak, aynı amacı gerçek- leştirmeye yöneliktir. Şu halde, sorun bir kaynak me- selesinden öte, kaynaklann, kamusal ya da özel ol- mak üzere, hangi tercihte kullanılması konusu etra- fında yoğunlaşmaktadır. işte, fazla beiırgin olmasa da bugünkü idari dayat- manın arkasında bu dürtüler, toplumsal eylemlerin arkasında da bu kaygılann yattığına inanmaktayım. Toplumun yaranna olan görüş ve eylemlerin, toplu- ma yabancılaştırılmadan, ona yansıtılış ve mal edi- liş biçimi ve derecesi, eylemin toplumsal çıkarlar doğrultusunda başansı açısından gereklidir. Böyle bir çaba, sadece eylem içindeki aktif katılımcıların değil, fakat tüm sorumlu yönetici ve idari görevlile- rin de topluma ve hukuka karşı vazgeçemeyecek- leri birinci derecede görevleri olarak görülmelidir. Türk Telekom Cenel Müdürü: T'nin satışı iki ay gecikir Ekonomi Servisi - Türk Telekom Genel Müdürü Cengiz Bulut, Anayasa Mahkemesi tarafından ip- tal edilen T'nin özelleştir- mesi işlemlerinin en fazla iki ay gecikeceğini kaydet- ti. İptalin yasanın bir bölü- mü için geçerli olduğunu kaydeden Bulut, Türki- ye'deki tüm telefon abone- lerinin faturalannın Etnlak- bank şubelennden tahsil edilmesini sağlayacak pro- tokolün imza töreninden sonra yaptığı açıklamada, yeni yasanın hazırlanması- nın iki ay içinde tamamla- nabileceğini kaydetti. Bu- lut. yasanın çıkmasından sonra özelleştiıme faaliyet- lerine devam edilebilece- ğini söyledi. Tahsilatta işbirüği Telefon faturalannın ödenmesinde işbirliğini ön- gören protokol, dün Em- lakbank Genel Müdürü Vfey- si Oral ve Türk Telekom Genel Müdürü Cengiz Bu- lut tarafından. Emlakbank Otomasyon Merkezi "nde düzenlenen törende imza- landı. Protokol ile artık telefon faturaları Emlakbank'ın tüm şubelerinden ödenebi- lecek. Emlakbank Genel Müdürü Veysi Oral, tören- de yaptığı konuşmada, te- lefon faturalannın dışında çağn cihazı, kablolu TV, hususi hat, kanal. teleks, teletex, turpak, data, mo- bil telefon, özel abone ve GSM abone faturalannın, İstanbul için bugünaen iti- baren, Türkiye genelinde ise nisan ayından itibaren Emlakbank şubeleri aracı- lığı ile ödenebileceğini söy- ledi. Oral, Türk Telekom abo- nelerinin, Emlakbank şu- belerindeki ekranlardan es- ki ve yeni borçlannı öğre- nip ödeme yapabilecekle- rini, yeni sistemle, tahsil edilen fatura tutarlannın aynı gün Türk Telekom'a on-line olarak iletileceğini belirtti. Türk Telekom Ge- nel Müdürü Cengiz Bulut ise Emlakbank ile imzala- nan yeni protokolün ken- dilerini büyük bir maddi külfetten kurtardığını söy- ledi. Protokolün imzalan- masmdan sonra T'nin özel- leştirilmesiyle ilgili soru-; lan yanıtlayan Bulut yeni yasa hazırlandıktan sonra özelleştirme işlemlerinin. kaldığı yerden devam edeceğini kaydetti. İLAN T.C. ÇINAR KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EşasNo: 197664 Davacılar Bedia Özbay ve müşterekleri tarafından davalılar Turgut Göksu ve müşterekleri aleyhine Çınar ilçesi Çukurbaşı Köyü Harabehacık mevkiinde kain 78 no'lu parsel hakkında mahkememize açılan kadastro tespıtinc itiraz davasının yapılan açık duruşması sırasında verilen aıa karan uyannca; Çınar ilçesi Çuktfrbaşı Köyü'nden davalılar Mesnet. Makbuie, Azız, Ahmet. Fadıl. Kamil, Cazım Göksu. Orhan Şeref ve Kenman adlanna dava dilekçesi adreslen tespit edilemediğinden adı geçenler adına dav-a dilekçesinin ilanen tebliğine karar venlmekle mahkememizin duruşma günü olan 19.3.1996 günü duruşmaya gelmeleri veya kendilerini temsilen bir vekille temsil ettırmeleri, aksi halde duruşmaya yoklukiannda devam edıleceği ve karar verileceğı ilanen tebliğ olunur. Basın: 73595
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear