23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 MART1996 ÇARŞAMBA CUMHURtYET SAYFA HABERLER DBP'nin cpgütlenme çalışmaları • ANKARA (ANKA) - Demokrasi ve Banş Partisi <DBP) üç ilde daha örgüt yönetim kurullannı belirledi. DBP, tzmir, Yalova ve Erzurum'da örgüt çalışmalannı tamamladı. Nierkez yürütme kurulu tarafındân lzmir tl Başkanlığı'na Nasır Söylemez. Yalova II Başkanlığı'na Tuncay Aydıniçen ve Erzurum ll Başkanlığı'nada Mehmet Yılmaz getirildi. *G. DoğıTda fnisiyaüf askerde' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Hakkâri Milletvekili Naim Geylani, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki uygulamalann sıkıyönetimden daha ağır olduğunu ve inisiyatifin tamamen askerlerin elinde bulunduğunu söyledi. Terörii besleyen faktörlerin dıkkate alınmadığım ve yalnızca siiahlı mücadele yürütüldüğünü söyleyen Geylani, yaklaşık 100 bin yurttaşın köy ve mezralanndan göç etmek zorunda bırakıldığını bildirdi. Kanar, askeri mahkemede • İstanbul Haber Servisi - Insan Haklan Derneği lstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar ile derneğin eski yönetim kurulu üyeleri "Halkı askerlikten soğutucu propaganda" suçlamasıyia açılan davada yargıç önüne çıktı. Kanar, sorgusunda, sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasının uluslararası sözleşmelere aykın olduğunu söyledi. Beyaımame süresi uzatıldı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-1995 yılina ilişkin yillık gelir vergisi beyannamelerinin verilmesi ile birinci taksirini ödeme süresi. 31 mart tarihinin pazar gûrtüne rastlaması nedeniyle 1 nisan akşamına kadar uzatıldı. Koruma görevlisi davası • İstanbul Haber Servisi- Beyoğlu'nda "Kulüp 12" adlı gece kulübünde 3 koruma görevlisini öldürdükJeri ileri sürülen 2 sanıktan Hıdır Uluak'ın idam, Tayftın Ahmet Kurban'ın ise 5 yıla kadar ağir hapis cezası istemiyle yargılanmalanna başlandı. Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada, Hıdır Uluak kendisine yöneltilen suçlamalan yalanladı. Tayfun Ahmet Kurban ise cinayeti kendisinin işlediğini ileri sürdü, ancak öldürme kastıyla ateş etmediğini söyledi. Kurdaıt SOPU önergesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Kul, Türkiye'deki toprak erozyonu konusundaki tehlikenin geçmiş yıllara göre azalıp azalmadığını sordu. Kul. Orman Bakanı Nevzat Ercan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu sonı önergesinde, uzmanlarca Türkiye'nin gelecekte çöl olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığının ifade edildiğini hatırlattı. Daysal'dan iş açıklaması • İstanbul Haber Servisi - DlSK Genel Sekreteri lCemal Daysal dün yaptığı açıldamada, özel iş bulma bürolannın istihdain yaratmayacağını belirterek "Devlet tş ve lşçi Bulma Kurumu'nu yok. ediyor" dedi. Daysal, işsizlik sorununun çözümünün üretim alanlannın geliştirilmesiyle sağlanabileceğini belirtti. Kahraman toprağa verildi • ANKARA (Cumhuriyet B-ürosu) - Azerbaycan'da geçen cumartesi günü öldürülen Afyon Valisi AJtmet Özyurt'un kızı Özlem Kahraman, Cebeci A.sri Mezarlığı'nda toprağa verilirken damadı lsmail ICahraman'ın cenazesi rnemlekeri Kütahya'ya g«>nderildi. T'den sonra, Ziraat ve Halk bankalannm özelleştirme programı da ertelendi DSP'den bütçe uyarısıANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-PTTnin T'sinin satışından 1996 yılında hedeflenen 120 trilyon liralık geliri bütçe tasansından çıkaran hükümet, bu yıl ıçinde Ziraat ve Halk bankalannın özelleştirilmesini öngö- ren programından da çark etti. Devlet Baka- nı Rüşdfi Saracoğlu. Zıraat ve Halk banka- lannın bu yıl satılmasının olanaksız olduğu- nu söyledi. Bütçe görüşmelerinin ilk günün- de dün Başbakanlık ve bağlı 5 kuruluşun bütçe ödenekleri 924 milyar 500 milyon art- tınldı. DSP, sosyal güvenlik hizmetlerinin özel sektöre devredilmesi hedefi ve Çekiç Güç görev koşullannın ardından, bütçe konusun- da da dışandan dolaylı destek verdiği hükü- meti uyardı. DSP AnkaraMilletvekili Cök- han Çapoğlu. "Bütçenin disiplin altına alın- masu Meclis'in tasarruf yaparak halka kay- nak aktaracağuıa güvcncevermesi gerekiyor" dedi. Çapoğlu, bu yönde komisyonda iste- dikleri değişikliklerin yapılmaması duru- munda bütçe yasa tasansının genel kuruldan geçmesinin zor olacağı uyansında da bu- lundu. 1996 yılı bütçe yasa tasarısı görüş- melerine başlayan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun dünkü toplantısında Baş- bakanlık ve bağlı kuruluşlann bütçeleri ele alındı. Komisyonda, muhalefet milletvekil- leri, görüşmenin usul yönünden değiştirilme- sini, önce bu yıl devlet harcamalannda ya- pılacak lasarruflann belirlenmesini istediler. DSP Ankara Milletvekili Hikmet Uluğbay. bütçenin alt ve üst sınırlannın başta kesin- leştirilmesinı, taşıt, mobilya-mefruşat gıbi zo- runlu olmayan harcamalardan vazgeçilme- si konusunda ilke karan alınmasını istedi. Çapoğlu da. muhalefet olarak bütçenin disiplin altına alınmasını istediklerini. ikti- darmillervekillerininiseengellemeyegittik- lerini söyledi. Hazıne'nin yüzde 131 ile borç- landığını, buna karşın enflasyonun yüzde 65 oranında gerçekleştiğini v urgulayan Ça- poğlu, devletin yüzde 40 reel faiz verdiğini söyledi.Muhalefet milletvekilerinin tasar- ruf önlemleri için ilke karan alınması yönün- de istemde bulunmalan üzerine, DYP'li Nec- mi Hoşver söz alarak, Plan ve Bütçe Komiş- yonu'nda muhalefetin 15, iktidann da 25 milletvekili olduğunu, tasarrufa ilişkin bir il- ke kararı alınmayacağını söyledi. Hoşver, "Genel kurulda bütçenin ödenekleri artnn- lamaz. Burada belirİenecek. Biz de burada çoğunluktavız. Istediğinıiz önergeyi geçiri- riz"dedi. Hoşver'in bu sözleri üzerine. Ça- poğlu söz alarak, "Siz burada bütçe üzerin- de istediğintri yapar geçirirsiniz. Ancak bu sefer genel kuruldan bütçe yasa tasansı çık- maz" uyansında bulundu. Saracoğlu. komisyonda yaptığı konuşma- da, Ziraat ve Halk bankalannın bu yıl satıl- masının olanaksız olduğunu söyledi. Sara- coğlu, bütçe dengeleri üzerine de şu göriiş- leri dile getirdi: "Imanm bütçe açığı 1 katrilyon lirayı aş- maz. I katrilyon lirayı aşması. 200 trifvon Iİ- ra da dış borçlanma üngördüğü için iç piya- sadan \2 katrilyon borç alınması dcmcktir. Bu büvük bir rakamdır. Bunun sonucunda mali piyasalann yüzde 90 büyümesi gerçek- leşir ki, bunun enflasyona etkisi de düşünü- lemez." Saracoğlu, sekerpancan üreticilerinin des- teklemeavans primlerine ilişkin karamame- nin de Bakanlar Kurulu'ndan çıktığını bildir- di. Saracoğlu, Başbakan'ın yetkilerinin çok geniş olduğu yönündeki eleştırilere katıldı- ğını da belirterek. bütçe üzerindeki görüşme- lerin tamamlanmasının ardından kamu yö- netimiyle ilgili geniş bir proje başlatacakla- nnı da sözlerine ekledi. Toplantının sonunda eski bütçe tasansın- da 23 trilyon 806 milyar lira olan Başbakan- lık ödeneği 719 milyar, 522 milyar 501 mil- yon lira olan Denizcilik Müsteşarlığı ödene- ği 12 milyar yükseltildi. Komisyonda, DışTi- caret Müsteşarlığı'nın ödeneği 60 milyar li- ra arttınlarak 1 trilyon 912 milyar liradan 1 trilyon 972 milyar liraya, Gümrük Müsteşar- lığı'nın ödeneği de 83 milyar 500 milyon li- ra arttınlarak 4 trilyon 628 milyar liradan 4 trilyon 711 milyar 500 bin liraya çıkanldı. Başbakan, 'bu denge içinde ülkeyi taşımanın mümkün olmadığını' söyledi Yılmaz: Ekoııoıııi lıastaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yıunaz, ekonomi ve dış po- litika sorunlanndan yakı- nırken halen koalisyon or- tağı olan DYP'nin yöneti- mindeki geçmiş dönemi eleştirdi. Yılmaz, geçmiş yıllardaki siyasi irade yeter- sizligi nedeniyle Türkiye'de bozulan dengelerin yapısal reformlargerektirdiğini be- lirterek "Bu denge içinde Türkiye'yi istedigimiz yere taşımak mümkün değil. Böyle bir ekonomi tek keli- meş le hasta demektir. Tür- kiye, bu şekilde devam ede- mez"dedi. Dışpolitikadada ekonomi gibi parlak olma- yan bir tablo devraldıklan- nı anlatan Yılmaz, Türki- ye'nin'bir "ihtilaf çembe- ri" içinde olduğunu söyle- di. Yılmaz, 2 haziranda ya- pılacak yerel ara seçimler- de hiçbir partiyle ittifaka gıtmeyeceklerini. ancak ba- n seçim bölgelerinde "mcv- zi işbirligT yapabilecekle- rini bildirdi. Başbakan Mesut Ytlmaz. Iz- mirli işadamlannın ekonomiye bakışı ve hükümetten bölgesel bekJentileri konusunda düzenle- nen toplantıda v e ANAP TBMM Grubu'nda yaptığı konuşmalar- da, geçmiş dönemlere yüklendi. Bütçe yetersizlikleri ve bozulan ekonomik dengelerden yakınan YıImaz. hükümetin bir darboğaz içinde bulunduğunu söyledi. Yıl- maz. "Bugün Türkiye'de, devlet ekonomik kaynaklan akılcı dağı- tan bir kurum olmaktan çıknıış. ekonomheyük oian bir kurum ha- line geuniştir. Devletin konumu- Başbakan Mesut Yılmaz, İzmirli işadamlannın düzenlediği toplantıda geçmişe yüklendi. (Fotoğraf: AA) nu yeniden belirlemeden, Türki- ye'yi istediğimiz yere getireme- >iz" dedi. Hemen hemen hiç ya- tınm öngörülmeyen geçici bütçe- nin, nisan ayı sonuna kadarki açı- ğının 400 trilyon lira olduğunu ve yıl sonuna kadar açığın 800 tril- yonu bulmasının beklendiğini bil- diren Yılmaz, tüm yatınmlar için aynlan 200 trilyon liranın, sade- ce SSK'nin Fınansman açığına aynlan miktarla eşit olduğuna dikkat çekerek "Böyle bir eko- nomi tek kelimeyle hasta demek- tir" dedi. Başbakan Yılmaz. bir ay içinde birbiri ardına çok önem- li özelleştirme projelerinin dev- reyegıreceğini belirterek DSP'ye özelleştirme konusunda mesaj- lar taşıyan konuşmasında şu gö- rüşleri dile getirdi: "Bu bütçeyleekonomik istikra- rı istenilen ölçüde gerçekleştir- mek mümkün değil. Türkiye, ya- pısal tedbirleri almadan bir yere gjdemez. Türkiye, böy le gitmek- te ısrar ederse, bu düzeyi de ko- ruyamay ataktır. Türkiye'yi önü- müzdeki yılJarda bugünkü duru- muyla dahi götürebilmek müm- kün değildir. Önümü/deki sene belki hiç yatınm yapamay acağız. Bugüne kadar. bu yapısal reform- larda bir siyasi iradeeksikliği var- dı. Özelleştirme konusunda bu- gün arök hükümetteki siyasi ira- de eksikliği gidorilmiştir. Ama bu irade sadece hükümet açısından me\ cuttur. Bu sivasi iradcnin ger- çekleştirilebilmesi için ideolojik yaklaşımlardan, popülizmden uzaklaşmış, ideolojinin esiri ol- mayan partilerüstü bir uzlaşma- ya ihtiy aç var. İdeolojinin esiri ol- mayan bir siyasi iradeye ihtiyacı- mız var. Ama bu da yetnıez. Bu- nu, hukuka saygılı olarak gerçek- leştirmeliy iz. Herkesin hak ve hu- kukunu koruyarak bunu yapnıa- lıyız. Türkiye, bu sekilde yoluna devam edemez." Erbakan, Mam banş giicü önerdiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP lideri Necmettin Erbakan. Çekiç Güç yerine "İslam Banş Gücü" önerisinde bulunurken Başbakan Mesut Yılmaz'ın Yunanistan'a "zeytin dah" uzarmasını sert bir dille eleştirdi. "Bu ülkenin yönetimi bu çoluk çocuğa bırakılanıaz" diyen Erbakan. medyayı da halkı zehirlemekle ve ülkeyi tahrip etmekle suçladı. Partisinin grup toplantısında konuşmasına medyayı eleştirerek başlayan RP lideri Erbakan, medyayı da rantiyeci olarak niteledi. Medyanın bir elinin devletin kasasında olduğunu, aldıklan trilyonluk teşviklerle cincik-boncuk, tabak-çanak dağıtıklannı kaydeden RP lideri. "Zehiri halka akıtjyorlar. Bu böyle ghmez. Buna son vereceğiz. Cincik-boncukla halkı aklatamaziar. ülkeyi tahrip ediyorlar" görüşünü savundu. TRT'yi de eleştiren Erbakan. devlet TV'sinin taraflı davranarak halkın aleyhine çalıştığını öne sürdü. "Bütün bunlann hesabını soracaklannr belirten Erbakan. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in ABD'ye yapacağı gezi ile ilgili değerlendirmede de bulundu. "Maşallah, Cumhurbaşkanımız çok hareketlendi" diyen Erbakan. şunlan söyledi: "İsrail'eveMtsır'agitti. Döndükten sonra sanki Mısır'da bir şeyini unutmuş gibi bir hafta sonra tekrar gitti. Keşke bu sevahatler. miili politikamız için yapılsaydı. Dış ülketerin arzulan peşinde koşuyoruz. Sayuı Demirel'in ABD'de ne konuşacağı beilidir.1 * Erbakan. Başbakan Yılmaz'ın Yunanistan'a zeytin dalı uzarmasının da yanlış bir hareket olduğunu belirterek Yılmaz'ın da karanlık oda rejimi uyguladığını bildirdi. Yılmaz'ın zeytin dalı uzarmasının zamanlamasının yanlış olduğunu. bunun da ülkeye zarar vediğini savunan RP lideri. "Eline verilen metni okudu. Sayın Yılmaz, Lahey'e gidilmeden söz ediyor. Kimden bu izni akdı? Bu ülke Mesut Yılmaz'ın oyuncağı değildir" dedi. Necmettin Erbakan, yann TBMM'de yapılacak Çekiç Güç oylaması konusuna da değinerek başta Cumhurbaşkanı Demirel olmak üzere Çiller, Yılmaz, Ecevit ile Erdal İnönü'nün muhalefette ve iktidarda Çekiç Güç konusunda ne soylediklerini anlattı. Erbakan. "Çekiç Güç elbette zararlı. Ancak bir faydası oldu. Bu konuda RP dışındaki partilerin ne olduğunu gösterdi. Hepsinin haline bakın" dedi. Erbakan, hiçbir ülkenin Çekiç Güç gibi bir zilliyeti kabul etmeyeceğini belirterek "Çekiç Güç yerine neden İslam Banş Gücü kuruhnuyor" diye sordu. Eıbakan, sözlerini şöyle sürdürdü: "ABD'nin buradaki amacu Müslüman ülkeleri birbirine kırdırmaktır. Eğer Güney'den Kuzey Irak'a bir saldın olacağı hesaplanıyorsa niye 36. paralekle mevzilenmiyorlar? Saddam, Ankara'dan mı gelecek? Çekiç Güç şemsiyesi altında misyonerlik yapılıyor. Bu gücün üzerinde bir kontrolümü/ yok. Bu güç. sadece hu/ursuzluk varatıvor." fft CEAS hesaplaşması Karayalçın ile Çay'dan karşılıklı suçlama ANKVRA (Cumhuriyet Bürosu) - CHPgrubunda. Samsun Milletvekili Murat Karayalçın'ın istemi üzerine Çukurova Elektrik AŞ (ÇEAS) konu- sunda açılan genel görüşme sırasın- da gergin saatler yaşandı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı döneminde ÇEAŞ konusundaki işlemlerı nedeniyle sert eleştirilere hedef olan Hatay Millet- vekili FuatÇay. karşı atakta buluna- rak Karayalçın'ın belediye başkanlı- ğı dönemiyle ilgili savlan anımsattı. Genel Başkan Deniz Baykal' ın da tar- tışmalardan sonra "hukukaaykınbir durunı olmadığını. konunun kapandı- ğmı" açıkladığı bildırildı. CHP'nin hükümet ortaklığı döne- minde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı görevini yürüten Fuat Çay, Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) itirazlan- na karşın ÇEAŞ'ta olağanüstü genel kurul toplayarak Uzanlar'ın tekraryö- netime gelmesine olanak sağlamıştı. Bu işlem, tartışmalara yol açarken Karayalçın, grup yönetimine başvu- ruda bulunarak ÇEAŞ sorununun "partili bir bakanın tarnşıbuı tasarru- ftı olmaktan çıktığııu,CHP içinçokyp- ratıcı boy udar kazanmava başladtğV nı" belirterek konunun grupta tartışıl- masını istemişti. Önergenin kabul edil- mesi üzerine dün grupta ÇEAŞ konu- sunda yapılan genel görüşmede, Ka- rayalçın yalnız kaldı. Edinilen bilgiye göre Karayalçın, "Bu konuyu, parti içinde tartışma aç- mak için gündeme getirmedim. SPK taranndan küçüktasamıfçuyu koru- mak amacıyla hazırlanarak hüküme- te sunulan. ancak imzalanmayan tasa- n, grupta tartışılmak L ygun gorülür- se o tasan teklif olarak verilmeli. LJy- gun görülmemesi dunımunda ise ha- zırlanacakyem biröneri,TBMM Baş- kanlığı'na çok ivedi olarak sunulma- II Bu tasany ı bakanlanmız neden im- zalamadı?" dedi. Ankara Milletvekili Ali Dinçer ile Genel Sekreter Adnan Keskin'in "Bi- ze böyle bir kararnamegeunedi" söz- leri üzerine, Karayalçın'ın "kararna- me değil, tasandan söz ettiğine" dik- kat çektiği öğrenildi. Alınan bilgiye göre Keskin, "Benimimzalamadığım çok şey oldu. Ama bana böyle bir şey gebnedi" derken Ali Dinçer de "Böy- le bir tasan bana gelmedi" dedi. Tartışmalar sırasında Fuat Çay'ın Karayalçın'ın belediye başkanlığı dö- nemiyle ilgili çeşitli savlan içeren Ke- rime Ata'nın kitabını göstererek "Si- zin için de çeşhii şeyler söyleniyor. Si- zin arkanızida bu khap var. Benim de KİT Komisyonu'nda yolsuzluklarla mücadele kitabını var. Kimse dokunul- mazlık zırhının arkasına saklanma- suı. SHP-CHP ay nmı ile politik prim yapma peşüıde koşmasın" dediği ak- tanldı. OTLAR / ORAL ÇALIŞLAR • • zgürlük ve Dayanışma O Partisi (ÖDP) Genel Baş- kanı Ufuk Lras'a Star TV'de "Kırmızı Komık" programında Osman Balcıgil soru- yor: "Programınızda, kapitalizme karsL, özgürlük. eşitiik ve adaleti sa- vunuyorsunuz. Hedefimi/ sınıfsız toplumdur diyorsunuz. Bunlar es- ki kaO anlayışlann veeskimiş göniş- lerin devamı değil midir?" Ufuk Uras. sakin bir şekilde ce- vaplıyor: "Bu yazdıklarunızın es- ki veya yeni olması (inemli değil. Doğru oîup olmaması önemli. Siz bu görüşlere karşı mısınız?" Bu kez cevap sırası Balcıgil'de: "Hayir karşı değUim. Ama bunlar eskimiş fikirler. yeni tezleriniz var mı?" Ufuk Uras yine sakin ve gülüm- seyen bir yüzle cevaplıyor. "Bizim yeni düşüncelerimiz var. Eski uygu- lamalardan farklı olarak yukan- dan aşağıya partiyi ve sosyaliznıi inşaetmeyi sav unuyoruz. Yukandan belirlenen örgütlenme ve inşa tar- zını değiştirdik. Herkesin kendi so- rununu kendisinin ifade edeceği bir ilişkiler ağı yaratmak istiyoruz." Balcıgil dayanamıyor ve ikna ol- mak istemiyor: **Parti kunıculan- nın isimkrinigördük, bunlann hep- Medyadaki eski solcular si daha önce birbirinin gözünü oy- dular. kavga etmeden daha ne ka- dar idare edebileceksiniz?" Uras hiç kızmıyor: "Bizgeçmiştenders- lerçıkararak partiyi kurduk. Bizim kavgamız bu çürümüş düzenledir. Aramızda da ancak bu çürümüş düzene nasıl muhalefet edeceğiz kavgası olabüir ki, bunun da bir za- ran olacağını sanmıyorum.'" Balcıgil'le Uras arasındaki di- yalog üç aşağı beş yukan bu şekil- de sürüp gitti. Sözcükler tam böy- le olmayabilir, ama içeriği buydu. Balcıgil, bu arada. "döneklik" ko- nusunu da gündeme getirmeyi unut- madı. Uras ona da güzel bir karşı- lık verdi: "Insanlar daha önce bu- hınduklanyerden başka biryeregit- mîşlerse bu oniann bileceği iştir. Şündi ise bizimle beraberolmakis- tivıniana bu olumlu bir adınıdır. Bu- gün eşittik vçözgürlük idealimizi be- nimseyen herkese kapımız açıktır. Bizim geçmişle birsonınumuz yok." ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras'ın karşısındaki diğer Star men- subu ise EsraZeynep'ti. Esra Zey- nep, Balcıgil'den farklı bir yakla- şım içindeydi. Uras'a izleyiciyi ay- dınlatmak amacıyla sorular soru- yor, sevimsiz bir tavır ıçtne gırmi- yordu. Balcıgil'i fazla tanımıyorum. Ufuk Uras'a yönelttiği sorular ve bu soruları soruş biçimi dikkatimi çekti. Sanki Ufuk Uras'ladeğr! de kendi geçmişiyle hesaplaşıyor gi- bi bir hali vardı. Hâlâ mı sosya- lizm, hâlâ mı adam olmadınız der gibiydi. Sosyalistlerin yeniden si- yaset sahnesine çıkmalanndan ve hızla ülke çapında örgütlenmelerin- den sanki rahatsız olmuştu. Dö- nüp, dönüp, "Sizin yeni bir düşün- ceniz yok. Hep klas'ik şeyler söy lü- yorsunuz" diyordu. Ufuk Uras ise sabırla yeni neleri soylediklerini açıklamaya gayret ediyor, eşitiik ve özgürlük idealleri için Balcıgil'i ikna etmeye çabahyordu. Balcıgil'in ikna olmaya niyeti yoktu. Esra Zeynep araya giriyor ve Balcıgil'in çizdiği profili yumuşa- tarak. tartışmayı olumlu bir ortama çekmeye çalışıyordu. Program bittikten sonra. Balcı- gil'in neden ikna olmak istemedi- ği üzerine düşüncelere daldım. Çün- kü Balcıgil onu tanıyanlann anlat- tıklanna göre eskiden solcuydu. Şımdi solcu olup olmadığını bile- miyorum. Ama. bir şeylerin intika- mını almak gibi niyeti olduğu his- sine kapıldım. Şimdiki bulunduğu yerin haklılığını kanıtlamak çaba- sı içindeydi. Son dönemde telev izyonlarda ve basında birçok eski solcunun önem- li köşe başlannı tuttuğunu görüyo- rum. Bu eski solculann en büyük derdi kendi geçmişleri. Bugün bu- lundukları yerin haklılığını kanıt- lamak için inanılmaz bir çaba sarf ediyorlar. Eski solcular, sola düş- manlıkta sağcılan gölgede bıraka- cak kadar atak ve saldırgan bir tu- tum ızliyorlar. Gençler haklı taleplerle, çaresiz bir şekilde sonunda sokağa dökü- lüyorlar. Polisın acımasızlığı her- kesi çileden çıkaracak boyutlara ulaşıyor. Tam bu anda bu eski sol- cular devreyle giriyorlar. Köşelerin- de gençleri yalnızlığa itecek birta- vır içine giriyorlar. Yetmiyor, TV ekranlanna çıkıp kendilerinin na- sıl nedamet getirdiklerini anlata- rak. gençlerin moralini boztnaya çalışıyorlar. O da yetmeyince bazı sahte '68'liler bulup mektuplannı yayımlıyorlar. ÖDP'nin kitlesel bir muhalefet hareketi umudunu vermesi birçok eski devrimciyi canlandınyor ve harekete geçiriyor. Yeni bir umut bi- zim kuşak içinde yeniden yeşeri- yor. Bu arada köşe başlannı tutup düzenin nımetlerinden başı dön- müş eski solculann birkısmı ise suç üstü yakalanmış hissine kapıhyor- lar. Ne yazacaklannı, ne yapacak- lannı bilemiyorlar. Bu kadar kızmalanna gerek yok. Onlar orada kalabilirler. orada bu- lunmalan onlann tercihi, kimse de onlara kanşamaz. Kendileri baş- kalannın karşısınaçıkmasınlarye- ter. Türkiye'nin özgürlük ve de- mokrasi rotasına oturtulması için solculara, sosyalistlere herzaman- kinden daha fazla ihtiyacı var. Bunun önüne hiç olmazsa eski sol- cular çıkmasın. Solun önüne çık- mak için yeteri kadar gericı var zaten. POLTIİKA GÜTVLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Canan'ı Kimler Öldürdü? CHP milletvekilleri Ercan Karakaş, Mahmut Işık ve Mustafa Yıldız Van, Hakkâri yöresinde dolaşıp bir ra- por hazıriadı. Raporu okuyunca "Güneydoğu'da ne- leroluyor" sorusu bir kez daha gündeme geldi... Üç milletvekili kötü hava koşullarında başlıyorlar ge- ziye. Karakaş, Işık ve Yıldız, Afyon Köyü girişindeki 'ara- ma noktası 'nda güvenlik güçlerince durduruluyor. As- kerter üç milletvekilini aramak istiyorlar. Milletvekilleri itiraz ediyor. Ancak yanıt şu oluyor: "Emir böyle!" Üç milletvekili yanıt veriyor: "Ama biz milletvekiliyiz..." Askerlerden birisi, üç milletvekiline şöyle diyor: "Dün babam telefon etti, o da başbakan olmuş..." Sanınz askerin yanıtı Güneydoğu'da olup bitenlerin bir fotoğraf karesini oluşturuyor ve bunu en somırt bi- çimdeyansıtıyor... CHP rapoaınu okuyunca tüylerimiz diken diken ol- du... Abdullah Canan'ın yaşadıklan ve daha sonra ölü olarak bulunması, gerçekten üzerinde önemli durul- ması gereken bir nokta... Güvenlik güçleri elbet terörle mücadele edecekler- dir. Orada görevli subay, astsubay ve erler 'ölümle' bu- run burunadırtar. Bugüne dek halkın güvenliği için şe- hit olmuşlardır, binlercesi sakat kalmıştır. Ama Güney- doğu'da her yurttaş potansiyel suçlu sayılmamalıdır. CHP raporuna göre dört ay önce Yüksekova'ya ata- nan Kaymakam Aydın Tetikoğlu, ilçeyi şöyle tanım- lıyor: "Burası, hem terörhem deesrar-eroin ticaretinin yo- ğun olduğu bir bölge. Terör nedeniyle büyük göç ya- şanıyor. Et ve Balık Kurumu dışında çalışacakyeryok. Çevre köylerin boşalması sonucu Yüksekova'nın nü- fusu 28 binden 60- 70 bine çıkmış." Yüksekova'ya Sosyal Dayanışma Vakfı'ndan her ay 120 milyon lira gelıyormuş. Göçün yoğun olması ne- deniyle okullar yetersiz kalıyormuş. Tüm köy okullan kapalıymış. Bir tane yatılı bölge okulu varmış. llçede 20 okul, vekil öğretmenlerle öğretime başlamış. Açlığın, yoksulluğun kol gezdiği toplumlarda ne olur? Soygun, vurgun, terör... CHP raporunu baştan sona okudum. Gördüm kı Güneydoğu'da ipin ucu kaçmış... • * • CHP milletvekilleri, Güneydoğu'da ölümlerde ben- zerlikler olduğunu anlatmışlar raporda. Karakaş, Işık ve Yıldız, onun için şu soruyu yöneltiyorlar: "Esrarla, eroinle hiçbir ilişki kurulamayan ve ölüm- lehnde büyük benzertik olan kişileri kim ya da kimler öldürdü sorusu nasıl yanıtlanacaktır?" Ardından da ekliyorlar: "O nedenle ölüm olaylan bir bütün olarak derhal cid- diyetle incelenmelidir. Çünkü herkes açıklara karşı tez- ler geliştirmektedir." CHP raporunda Abdullah Canan olayı ilginç bir çiz- gi oluşturuyor. 1991 genel seçimlerinde ANAP'tan mil- letvekili seçilen daha sonra CHP'ye geçen Esat Ca- nan'ın yeğeni olan Abdullah Canan'ın Kartı Köyü'nde- ki evinin çevresinde bir sığınak bulunuyor. Bu sığınak- ta dört terörist ölü olarak ele geçirilirken eroin ve es- raryapımındakullanılanmalzemelerdeortayaçıkıyor. Burada iki ayrı görüş var: 1 - Güvenlik güçlerine gö- re sığınak Abdullah Canan'ın evinin bitişiğinde. 2- Kar- lı köylülerine göre sığınak Abdullah Canan'ın evinin iki kilometre uzağında... Olaytarihi, 22 Eylül 1995... iddiaya göre aralık ayı başlarında Hakkâri Koman- do Tugay Komutanlığı'na bağlı Yüksekova Komando Tabur Komutanlığı'nca, Abdullah Canan'ın köydeki evi -aynca 10 başka ev- tahrip ediliyor. Şimdi Abdullah Canan ve diğer köylüler ne yapacak? Mahkemeye başvuracaklar. Onlar da Yüksekova Mah- kemesi'ne başvurup hasar saptaması yaptınyortar. Ay- nca Cumhuriyet Savcılığı'na da dilekçe venp Tabur Ko- mutanlığı hakkında suç duyurusunda bulunuyorlar... CHP raporunda olayın gelişimi şöyle: Yüksekova Komando Tabur Komutanı Binbaşı Emin Yurdakul, Abdullah Canan ve suç duyurusunda bu- lunan iki kişiyi ilçe Jandarma Komutanlığı aracılığıyla makamına çağınyor, çay ısmariıyor. Daha sonra 15 subay ve astsubayı odaya alıp şöyle diyor: "Beyler, sizleh şikâyet edenlerin elebaşları bunlar. Onlan çok iyi tanıyın..." • •• Olayın bundan sonrası tipik bir Amerikan savaş fil- mini anımsatıyor... Abdullah Canan, 17 Ocak 1996 günü saat 08.00'de silah ruhsatını yeniletmekiçin Kariı Köyü'nden Yükse- kova'ya hareket ediyor. Ancak yolda bir askeri kon- voy tarafındân durduruluyor. CHP milletvekillerine gö- re askeri konvoyda 'esrar, eroin' araması yapılıyor. Otomobiliyle konvoyun arkasında bulunan Abdullah Ca- nan, CHP'Iİ millervekillerinin iddiasına göre gözaltına alınıyor. Askeri yetkililer, gözaltı olayını kabul etmiyor. Abdullah Canan'ın otomobili, 21 Ocak 1996'da Gü- zeldere geçidinde (Yüksekova'ya 100 kilometre), ce- sedi ise bir ay sonra 22 Şubat 1996 tarihinde Yükse- kova'ya 20 kilometre uzaklıkta Altınbaşak Köyü yakı- nında bulunuyor... Ölüm olayındaki ilginç durum ise şu: Abdullah Ca- nan, bir ay önce kayboluyor, ama ölüsü bulunduğun- da bir hafta önce işkence edilerek öldürüldüğü' otop- si raporuyla ortaya çıkıyor... Abdullah Canan, 26 gün süreyle nerede kaldı acaba?.. Internet http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR İncelemeye alındı Metin Göktepe dosyası Damştay'da ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Evrensel gazetesi muhabiri MetinGöktepe'nin gözaltındaöldürülmesiyle il- gili olarak haklannda İstan- bul ll Idare Kurulu'nca "lü- zunvu muhakeme" karan ve- rilen 48 polisin yaptığı itiraz, Danıştay"da incelemeye alın- dı. Hakkında yeterlı kanıt bu- lunamadığı gerekçesiyle "men-i muhakeme" kararı verilen Eyüp İlçe Emniyet Müdürü IVI. Ali Aydın Akde- mir'in dosyası da ıncelen- mek üzere Danıştay'a gönde- nldı. Göktepeolayı ile ilgili dos- ya. geçen hafta cuma günü Danıştay'a gelmiştı. Dosya. tetkik hâkimınin inceleme- sinden sonra heyet tarafın- dân görüşülecek. Danıştay 2. Dairesi. olayı "acil işterden" kabul ederek itırazları der- hal incelemeye başladı. Itıraz- lann reddedilmcsi durumun- da, 48 sanık polıs. 3 ay ile 16 yıl arasında değişen çeşitli hapis cezalan istemiyle ağır ceza mahkemesınde yargıla- nacak. Danıştay'ın itirazlan reddetmesı dunımunda, dos- yalan EyüpCumhunyet Baş- savalığına gönderilecek olan polislerden Çevik Kuvvet Şu- be Müdürlüğü emniyet amir- lerınden JVlehmet fşbitiren, Metin Göktepe'nin "çokko- nuşruğu için" gözahına alın- ması emnnı vererek "görevi- ni körtiye kullandığt" gerek- çesiyle TCY'nin 228. mad- desi uyannca 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear