Catalog

SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT 1996 ÇARŞAMBA 14 KULTUR Geniş içerikler yüklü birresim ustasının, Naile Akıncı'nın sergisi Garanti Bankası'nda PeyzajmldşiselLeşın• Naıle Akıncı resmınde; konu ya da mekân salt bır çıkış noktasıdır. bır araçtır. Plastık değerler ıle çelışmedığı sürece, konu olan nesnelere, mekâna bır bakıma sadık kalır Ama öncelıkle oluşturduğu resım dılının, öngörduğü plastık değerlenn bır yansımasıdır gördüğumuz Bu değerler yapısal sağlamlığı amaçlamakla bırlıkte, sanatçının oznelhğını de yansıtmaya yonelıktır • Sınırlan ıyı belırlenmış bır duygusallık. resmın yapısal özellığı ıle uyumlu olarak gelışır. Bu açıdan bakacak olursak Naıle Akıncı'nın resmınde peyzaj, sanatçının kişılığı ıle ozdeşleşır. Bu bağlamda alışılmış peyzajın dışında genış ıçenkler yıiklü bir resmın ustasıdır Naıle Akıncı. TURCAYGÖNEIVÇ Sureklılık ıçınde gelışım Sanınm bu tumce, Naile Akıncı'nın sanat yaşamı ya da sanat anlayışının tam karşılığıdır Inandığı bır çızgıde kendını aşmayı. ye- nılenmeyı ongoren. ama zıkzakiar çız- meyen bır kışılıktır Akıncı 1954'ten başlayarak E> up ve Halıç go- runumlennde Naıle Akıncı'nın ozgun peyzaj şemalan amaçladığı, bu goru- nümler ıçınde yer alan yapılann Cezan- ne'ı anımsatan bır geomernk anlayış ıçınde ışlendığını soyleyebılınz Ozel- lıkle 1954yıltndavaptığıresımlerde, bu- tunu oluşturan parçalanntektekgeomet- nk ozellıklerının belırgınlığı yanında parçalardan butune geçıştekı renk. va- İor, açık-koy u dengesı oldukça dıkkat çe- kıcıdır Gorsel netlık, bu resimlenn temel ozellıklennden bındır 1955 \e sonrası onceden yakaladığı $emalara bağlı kalmakla bırlıkte resmın- de dış gerçekten ıç gerçeğe geçış başlar Peyzajlannda bıle bır ıç dun>anın sergı- lenmesı gundemegelır Gorsel netlıkye- nnı resımsei bır atmosfere bırakmaya başlar Geometnk kıtleler yumuşar ve geometnk yuze>lere donuşur 1955'tc yaptığı "Suâhtarağa'dan Gorunum" ve "Eyıip" bunun en guzel orneklendır Ozellıkle bu "Eyiıp" çalışması \alore dayalı bır soyutlama ıle ışlenır 1960'h yıllarda Naıle Akıncı nın res- mıne bugununu hazırlayan çızgı gırer Salt bır kontur ışlevı yuklenmeyen, re->- mın ıçınde başlı başına bır değer nıtelı- ğı taşıyanbırçızgıdırbu 1985 vesonra- sı resimlcnnde bu çızgı butunu oluşturan temel oğe nıtclığını kazanır Resmın dı- namığı \e devıngenlığı bu çızgılerden kaynaklanır Valordekıustalığıoneçıka- ran bu eı?gıdır Pan,jlar arasindakı bu- tunlcşmcvı, bu vizg'lersağlar Gerek ın- san tıgurlcnnındğırbastıgıgerckbuyuk bovutlu pevzaı resımlcrınde Naıle Akın cı kendıne ozgu çızgısı ıle belırgınleşır Naıle Akıncı ınatla aynı mekânlara açılır Yınelcmenın tuzağınaduşmeden aynı mekânlardan farklı resımler çıkar- ma>ı ustalıkla başanr Akıncı'nın resnıı peyzaj ağırlıklıdır Halıç, Pıyerlotı'den E>up. Marmara Adası. Ekınlık Buyukdere sırtlan, Arna- vutkoy, Bebek sırtlan seçılmış mekânlar- dıronun ıçın Amagenelde Eyüp'te, Ha- lıç'te yoğunlaşıc Naıle Akıncı Eyup'cgeçmışınpence- rcsındcn bakar Böylece bugunc uzanan zamanın boyutunu vurgulamak ıster Geçmış, yaşanmış ve yaşanmakta olan bır zanıan dılımı olarak varlığını korur Geçmıs, bugunu de ıçenr İlk bakıştaes- kı Halıç ya da eskı bır F> upgorunumun- dekı resım, yapıldığı yenn gerçeklığını de korur İşte bu farklı zaman dılımlen- nı bır arada vaşatan. mekânın geçmışını -.aklı tutan bu bakış açısıdır Bu bakış açısı onun tum resımlenne yansır Naıle <\kıncı'nın resmındekj at- mosfer, bır *an'ı, ızlenımını değıl, genış bır zaman dılımını ıçenr Yaşanmış. yı- tık duşlenn, yıtmemış duygusallıklann, huzun \e coşkunun yoğunlaştığı bır za- manın atmosfennın peşındedır Naıle Akıncı'nın resmınde, geçmışten gelece- ğe ve gelecekten geçmışe uzanan bırsar- kaçgıbıdır zaman Bu zaman kaymasını sağlayan onun resmındekı, soyut ıle somut, fıguratıf ıle non-figuratıf resım tatlannın uyumlu bı- leşımıdır Onun resım dılını oluşturan guçlu desen ve renk armonısı dıkkatle ın- celendığınde bu olgu belırgınleşır Aynı tepeden baktığı 'Eyûp' resımle- nnın tumunde, coğrafı mekânın değış- mezhğme karşın. yınelenme çızgısıne hıç gırmeyen farklı resımler ıle karşıla- şınz Bırbırlenyle estetık değerler açı- sından bağımlı ama mekâna yuklenen öznellıkler açısından çok farklı guçlu bır çeşıtleme dızgesı oluşturur resımle- nnde Duygusallıktan korkmayan, ama plastık değerler açısından resmını sıkı tutmak ısteyen bır sanatçı endışesı he- men sezılır Baktığı mekânın coğrafyasını, gıde- rek jeolojık kıtle yapısını lyıce anlama duşüncesı kendını bellı eder Kendı ye- nne geçecek doğayı tum kıtlesıvle kav- rayıp uzennde yer alan her nesneyı bır- bırlenyle ılışkısı yonunden yorumlama- ya koyulur Farklı resımlerde yer alan, gorunuştekı aynı nesneler, her resımde farklı bırduyarlığın bınmlennı oluşturur Naıle Akıncı resmınde, konu ya da mekân salt bır çıkış noktasıdır. bır araç- tır Plastık değerler ıle çelışmedığı sure- ce, konu olan nesnelere, mekâna bır ba- kıma sadık kalır Ama oncelıkle oluşturduğu resım dı- lının, ongorduğu plastık değerlenn bır yansımasıdır gorduğumuz Bu değerler yapısal sağlamlığı amaçlamakla bırlıkte, sanatçının oznelhğını deyansıtmava vö- nelıktır Sınırlan ıyı belırlenmış bır duy- gusallık, resmın yapısal özellığı ıle uyumlu olarak gelışır Bu açıdan baka- cak olursak Naıle Akıncı'nın resmınde peyzaj sanatçının kişılığı ıle ozdeşleşır Bu bağlamda alışılmış peyzajın dışında genış ıçenklcryuklubırresmın ustasıdır Naıle Akıncı Ankara'nın zengin ıııüziknl yaşamı •CSO ve Bılkenfın BASSO'su düzenlı konserlenyle haftanın yansını dolduruyor Türkıye ıçın çok önemlı ve değerlı bu ıkı senfonık orkestramızın olağandışı ve ayn anlamlan olan konserlen bizı orkestra muzığıne doyuruyor. Ankara Devlet Opera ve Balesı, Operet Sahnesı ve Modern Dans Topluluğu ıle bır sezon ıçınde yaklaşık ytiz opera ve doksan bale temsılını sergılıyor. AHMETSAV ANKARA-Turkıye nın müzıksel vaşamında hıçbır kentımız Ankara'v la boy ol- çüşemez Başkentın tazla- hklan şo\le ozetlenebılır Buyukşehır beledıye başka- nımız "sanatın içine" bır şeyleryapmak ıstedığın. be- lirtmış, sıyasılerden bın ba- le sanatını "belden aşağı- dır"dıye yenıden tanımla- mış ve son seçımlerde mıl- letvekılhğıne kapağı atan bır başkası da senfonı orkestra- lannın gereksızlığını açık- larken "zurna da çalmayı- versiıuer" demıştır Butun bu sanatsal katkıla- n'Ankara adına uluslararası hterature kazandırmak ge- rek Gelgelehm, sanat hak- kındakı bu vecız sozlenn Batı dıllenne çevnlmesı pek olası değıl "Sanatm içine" akla gelmez bır ev lemde bu- lunmayı lngıhzce ve Ispan- yolcaya nasıl çevıreceksı- nız0 Batı dıllennın mantığı- na gore bır nesnenın ustune, onune ardına altına yanına ve yamacına olabıhyor da beledıye başkanının yapmak ıstedığı gıbı "içine" denmı- yor Pekı balecılenn belden yukarısı taş mı kesılmış7 Kolunu ve başını boynunu ve omzunu oynatamıyor mu balecılenmızr> Senfonı or- kestralannın kaldınlmasına zurnadan başlamanın Fran- sızcası nedır 9 Bilkenr'in BASSO'su duzenü konserier verivor. Başkenttekı bazı sıyasıle nn bu "zurnacı", "belden aşağf, "sanatın içine" katkı- ları kımınc gore hoşgorul- melı Ne demış Pir Sultan Abdal? "İrençberler hoşça göriın öküzü." Pır Sultan'ın bu dızesınden hısse çıkar- mayı bence ıvı başaran soz- deaydınlarvar Yoksamuzık yazılannı da onlar mı yaz- mah' Ankara'ya gelen Batılı muzıkçılerebuguzehm soz- len çevınp aktaramıyoruz ama onlar kentın müzıksel yaşamını yıne de beğenıyor- îar Resıtal v e konserlen do layısıyla sıkça konuk ertığı mız Berhn Senfonı'nın kon- zertmeısten Bay Bernau'a "hipodrum konserlcri"nc altmışbinmuzıksevenngel- dığını anlattım "Bu kadar müzikseveri Bertin'de bir arava getireme>i/" dedı Berlın Fılarmonı konser sa- lonunda tek koltuğun boş kalmadığını oğYenınce, An kara'da Cumhurbaşkanlığı Senfonı Orkestrası'nın beş bın kışıhk Ataturk Spor Sa- lonu'nda verdığı "yılbaşı" ve "bahar" konserlennın ıkı gun ust uste tıkhm tıklım dolduğunu soyledım, Bav Bemau'nun gozlerı parladı sonra Uluslararası Ankara Festıvah'nın gehşımını sor- du "Hangisr dcdım, şaşır- dı "kaç festival var şim- di?"Sevda-Cenap And Mu- zik Vakfi'nın duzenledığı Lluslararası Ankara Müzik Festivali'nın yanı sıra Bil- kent'tekı l luslararası Ana- dolu Festivali nın de başken- tın muzık yaşamına duzey kattığinı behrttım "Ne >a- nk ki" dedım. "önceleri be- lediyenin destekiediği Veni Müzik Festivali artıkgerçek- leşemi>or~" Ben ne Bay Bernau'u ne de kendımı aldatabılınm O gunden ben Ankara'nın mu- zık kurumlannı ve etkınhk- lennı duşunup gozden geçı- nyorum, gerçekten küçum- senemeyecek bır müzıksel bınkımın çok yönlu tatlannı duvmamak elde değıl CSO ve Bılkenfın BAS- SO'su düzenlı konserlerıyle haftanın yansını dolduruvor Turkıye ıçın çok onemlı ve değerlı bu ıkı senfonık or- kestramızın olağandışı ve ayn anlamlan olan konserle- Cumhurbaşkanlığı Senfoni ürkestrası olağandışı ve ayn anlamlar taşıvan konseıierie önemli bir işlev üsdeniyor. n bızı orkestra muzığıne do- vuruyor Ankara Devlet Opera ve Balesı, bır sezon ıçtnde yak- laşık yuz opera ve doksan bale temsılını sergılıyor Bu dev kurumun ılgıyle ızlenen sahne etkınlıklcn arasında Operet Sahnesı ve Modem Dans Topluluğu var Sonuç- ta Ankara Opera ve Balesi bıryılda yaklaşık yırmı dort ayn opera ve on sekız ayn baleyapıtını sahnelıyor Yı- nelıyorum Yılda vaklaşık ıkı yuz temsıl Ikı profesyonel oda or- kestramız, sadece başkent ıçın değıl Türkıye ıçın onemlı ışlevler yükumlen- mış durumda Gürer Av- kal'ın>onettığı \nkaraOda Orkestrası,Turk bestecılenn vapıtlannı CD olarak uret- meye olanak sağlıyor Bil- kent Sinfonictta'nın da hem Ankara "dakı hem yurtıçı tur- nelenndekı etkınlıklerını bu kapsamdaanalım \aylıçal- gılann genç ve yeteneklı kddrolanndan oluşan \ncy- ra Oda Orkestrası yenı fır- satlarla duzeylı konser muzı- ğı sunuvor Oda muzıgı top- luluklannın yabancı kultur merkezlerındekı etkınlıkle- rı vurtıçı ve vurtdışı turne- lcn saymakla bıtmcz Başka hıçbır kentımızde bulunmavan ıkı profesyonel çokseslı koro var Ankara'da Kultur Bakanlığı Çokseslı Korosu ve TRT Çokseslı Korosu Ahter Destanve Ei- nera Kerimma bu korolann başanlı yonetmenlen Bır noktaya daha dıkkatı çekmck ıstıvorum Kışısei mayız Muzıkbılım açısın- dan butun muzık tur ve çe- şıtlen eşdeğerdır Otantık değerlenn onemını kavra- mazsak. muzık alanındakı yozlaşmaya söyleyecek so- zumuz kalmaz Yıne müzık turlen kapsa- mındakı caz ve popun mu- kı profesyonel oda orkestramız. Türkıye ıçın önemlı ışlevleryükümlenmış durumda: Gürer Aykal'ın yönettığı Ankara Oda Orkestrası, Turk bestecılenn yapıtlannı CD olarak üretmeye olanak sağlıyor. Yurtıçı ve yurtdışı turnelenyle Bılkent Sınfonıetta ve yaylı çalgılann genç ve yeteneklı kadrolarından oluşan Ancyra Oda Orkestrası yenı fırsatlarla düzeylı konser müzığı sunuyor. tercıhlenmızı saklı tutarak ama muzıkbılıme ve müzık- sel kavrayışa ters duşen 'tür ve çeşit aynmcılığı'na duş- meksızın geleneksel muzık- lenmızın kendı turlerı ıçın- dekı değer ve onemını bıl- mek zorundayız Bu muzık- len temsı) eden profesyonel topluluklan, Kultur Bakanlı- ğı Halk Muzığı Korosu ıle Sanat Muzığı Korosu nun etkınhklennı gozden kaçıra- zıksel değer taşıyan omekle- nnın destekçısıyiz Son bır konu, profesyonel muzık eğıtımı veren kurum- larımızdakı "doğal eğitsel göre\" olarak bılınen toplu- luklann dışa açılan etkınlık- lendır Ankara Konservatu- varı nın "Gençler Senfoni" ve "Buyükier Senfoni" or- kestralannın verdığı heye- can, sunduğu tazelığı coş- kuyld ızleyebılırız Aynı şe- kılde Gazı Fakultesı Muzık Eğıtım Bolumu'ndekı beş yuz oturma yen olan pınl pı- nl konser salonunun haftada bırkaç gun muzıkle dolup taştığını bılelım Gıderek başanlı olacağı- nı düşunduğum Anadolu Guzel Sanatlar Lıselen'nın Ankara'dakı temsılcısı olan lıse duzeyı muzık okulunun oğrencı topluluklannın ya- nındayız Çalgı ve şan solıstlennı, orkestra şeflennı unuttum mu sanıyorsunuz' 7 Ya muzı- ğın lokomotıfı bestecılen- mız° Onlar muzığın oncu as- kerlendır, onlar kendılennı unutturmaz Bır muzık yazan, ^nka- ra'dakı müzıksel yaşamın çeşıtlılık ve zengınlığını ız- lemeye. yansıtmaya vetışe- bılır mı 17 Sanmıyorum, ama denemcyc değer Durust ve ıçtenlıklı bır seçmeyle ıpuç- langostenlebılır "Dürüstve içtenlikli"nıtelemesının eleştınyı ıçerdığını varsayı- yorum Eleştırel yaklaşım- dan yoksun peltcmsı bır hoş- goru, yasamı kolayından al- mak. belkı de çıkarcılığa uzanmak Pır Sultan renç- berlere "boşça görun" oğu- tunu venrken haklı olabılır Ama bız "rençber" değıl muzık yazanyız PBVden Nasreddin Hoca'nın toplatılmasına tepki • Kultur Servisi - PEN Yazarlar Demeğı, Yapı Kredı Bankası Yonetım Kurulu'na bır mektup gondererek Pertev Naılı Boratav'ın banka yayınlan arasında çıkan 'Nasreddin Hoca' adlı kıtabının "mustehcenlık" gerekçesıyle pı>asaya venlmeyıp ımha edılmesıne tepkı gosterdı Kıtapla ılgılı karann yenıden gozden geçınlmesı ve uygulanan sansurun kaldınlması ıstenen ' mektupta şoyle denıldı "Mustehcenlık bılımve sanat eserlenne uygulanacak bırolçut olamaz, nerelerde uvgulanacağını ancak toplumsal yapıyı goz onunde bulunduran sosyologlar belırleyebılır Pertev Naılı Boratav, Turkıye'nın yuzunu ağartan ve dunya olçusunde tanınan bır bılım adamı. bır Turkologdur Nasreddin Hoca ıse Ataturk gıbı Nâzım Hıkmet gıbı butun dunyada Turkıye'y ı temsıl eden yuce bır değerdır ' Orgutumuz, Nasreddin Hoca'dan en genış Turk yazanna kadar Turk edebıyatını temsıl eden herkesın haklannı koruma gereksınımı duymaktadır Bu ınançla kıtapla ılgılı karann yenıden gozden geçınlmesını ve uygulanan sansürun kaldınlmasını dılıyoruz" Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü töreni bugün yapılıyor • Kultur Servisi - Bu yıl 3 uncusu oyku dalında venlen Cevdet Kudret Edebiyat Odulu bugun saat 19 00 Ataturk Kultur Merkezı nde yapılacak torenle Hur Yumer'ın "Ahdımvar" adlı kıtabına venlecek Atılla Bırkıye'nın sunacağı geceye Selım llen ve Serra Yılmaz konuşmacı olarak katılacaklar Hılmı Yavuz un yoneteceğı soyleşıye katılan Başar Başanr, Semıh > Gumuş. Dr Handan Incı ve Mano Levı, "Oykunun Geleceğı"nı tartışacaklar Toplantı Lale Ozdemır ve Ayla Uludere'nın sunacağı gıtar ve flut dınletısı ıle sona erecek Kadm Eserlerî Kütiiphanesi'nde Ayşe Özel sergisi • Kültur Servisi - Ressam Ayşe Ozel 8 şubat - I mart tanhlen arasında Kadın Eserlen Kutuphanesi'nde bır sergı açıyor Istanbul Devlet Guzel Sanatlar Akademısı Prof Devnm Erbıl Atolyesı 1978 mezunu olan sanatçı, "Sanatın dılı evrenseldır. bu evrensel dıl yoresel kulturlenn bıleşımınden oluşur anlayışından >ola çıkarak aldığı akademık eğıtımın vanı sıra bu topraklar uzennde doğmuş ve yetışmış bır sanatçı olarak kulturumuzun evrensel duzeyde dunya sanatına katkısını araştınvor 1994 yazında Londra'da bır sergı açan Ozel geçen yıl da Umıt Yasar Sanat Galensf nde bır sergı açmıştı Mefımet Esen ve Cem Yılmaz'dan gösteri • Kultur Servisi - Mehmet Esen ve Cem Yılmaz, yann saat 21 301da Leman Kültûr'de Insan Hdklan Demeğı yaranna bır gosten sunacaklar "Yanlışa hayır dıyendır sanatçı, kendı ışığını sakınmadan harcayan, dağ başındayız, daha başındayız" dıyen Esen ve Yılmaz'ın gostensı ıçın TeJ 251 96 46 Saltaf Cafe'de şiir işliği kuruluyor • Kultür Servisi - Kadıkoy Sahaf Cafe. genç şaırlere, şıır meraklılanna bılgı alışvenşmde bulunabıleceklen bır ortam hazırlamak uzere şıır ışlığı kuruyor Eray Canberk'ın gınşımıyle kurulan şıır ışlığınde her çarşamba saat 19 00'da deneyımlı şaırler konuk edılecek. şıır kıtaplan okunup yorumlanacak, ayın şıırlen gundeme getınlecek şıırle ılgılı kuramsal yazılar, denemeler, eleştınler uzennde durulacak Şıır ışlığıne katılmak ısteyenler ıçın Tel 414 42 06 Yeşim Dönüş Işın, İrianda'da 3. oldu • Kültıir Servisi - I Uluslararası Pamukkale Festivali Ulusal Yanşma bınncısı Yeşım Donuş Işın. bu yıl İrianda'da 18'ıncısı yapılan Uluslararası Cavan Festıvah'nde 17 yanşmacı arasından 3 oldu Bestesı Müfıt Bayraşa'ya, sozlen Dr Selma Çuhacf ya, aranjesı Omer Er'e aıt olan şarkı ıle yanşan Işın aynca , trlanda'da çok sevılen yenı kaybettıklen muzısyen Phılıp Cullıvan anısına bu yıl ılk defa venlen "Festıvalın Sesı' odülunu de aldı Sinan Demirtaş'tan "Yollap" sergisi • Kultur Servisi - Sınan Demırtaş, son çalışmalannı "•Vollar" başlığı altında 15 şubata dek Taksım Sanat Galensı'nde sergılıyor 1993'te MSU Guzel Sanatlar Fakultesı Resım Bolumu'nu bıtıren Demırtaş'ın >apı ve ıçenk, hacım ve yuzey. doku ve bıçım dengelenne olan ılgısı çalışmalannda da kendını göstenyor Sanatçı yol' temasının "yol açmak - yol almak yol aynmı - yol boyu - yol bulmak - yol çızmek' gıbı zengin çağnşımlannı konu alan sergısıyle ızleyıcıyı duygu ve duşuncelenyle çok anlamlılığa çağınyor K U L T U R İ Ç t Z İ K K Â M Î L M A S A R A C I