23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 ARALIK1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Diyarbakır1 TBMM gündeminde • A.NkAR.MAAl- SSK.'mn ıçındebulunduğu durumun \e boranlannın belırlenmesi.çezüm yollarının >aptanrnası amacıvla oluiturulan Meclis Araştırrna Komisvonu'nur nporu. salı günü TBMM Genel Kurulu'nda görişülecek. TBMM Genel kurulu'nda. 447 tnlyon liral.k ek bütçe yasa tasansınmda bu hafta ele alınması beklenivor. İnsan Haklan Ircelerne Komısyonu'nur gündeminde ıse cezaevlen \ ar. Yann toplanacak komisyon. Diyarbakır Cezae\ i'nde ıncelemeler y apan alt komisyonun raporunıı gorüşecek. Bülent Ecevit ytırda döndü • İstanbul Haber Servisi - Bir süredir Danmarka'da bulunan DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit ve eşi. dün akşam Türkiye'ye döndü. Ecevit. Atatürk Havalımanrnda Danimarka seyahatlerinın sağlık nedenlerinden kaynaklanmadığını. evliliklerinın 50. yıldönümü ıçın gerçekleşünlmiş bir gezi olduğunu belırni. Esenboğa'da sürpriz göpiişme • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Agâh Oktay Güner'le görüştü. AGİT zırvesi nedenıyle Lizbon'a giden Cumhurbaşkanı Süleyman Demırel için Esenboğa Havaalanı'ndaki uğurlama törenine katılan Çiller. burada bulunan Güner'le vaklaştk 20 dakika görüştü. Çiller. Güner'den Türk cumhuriyetler konusunda görü^ aldığını söyledı. Dündar Kılıç yoğun bakımda • İstanbul Haber Servisi - Solunum vetmeztiği nedenıyle önceki gün yakınları tarafından Amerikan Hastanesi'ne kaldınlan yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden Dündar Kılıç'ın sağlık durumu ciddıyetini koruvor. Şuuru açık olan Kılıç'ın tedavisine yoğun bakım ünitesinde devam ediliyor. CHP'deMYK düğümü askıda • ANKARA (ANKA)- CHP'devaklaşıkbiryıldır boş bulunan iki merkez yönetim kurulu üyeliği için yapılan seçımlerden sonuç alınamıyor. 24 Aralık genel seçimlerinden yaklaşık iki ay önce Önay Alpago'nun. seçimlerden hemen sonra da Rıza Yılmaz'ın CHP'den istifalanyla boşalan MYK üyeleri ıçin hâlâ seçim yapılamadı. Yaklaşık bir yıldır yapılan bütün parti meclisi toplantılannın ilk gündem maddesini iki MYK üyeliği içın seçim oluşturuyor. Menzir'den Yeni Oluşum'a öneri • ÇANAKKALE (AA) - İstanbul Bağımsız Milletvekili Necdet Menzir. "Yeni Oluşum'da genel başkan tartışmalannı yanlış bulduğunu. ancak partileşme gerçekleştiğinde. genel başkanı. genel kurulun belirlemesi gerektiğini söyledi. Menzir. vatandaşın beklentilerine cevap verecek bir oluşumun uerçekleşmesi halinde. bu oluşumda yer alabileceğini. ancak sadece "parti kurmuş olmak ıçin' bir hareket yapılması dürumunda. dışarıda kalmayı tercih edeceğini kaydetti. Erbakan bugün Bursa'da • ANKARA (AA) - Başbakan Necmettin Erbakan. Chaakça Doğalgaz Kombine Çevrim Santralı'nın temel atma törenine katılmak üzere bugün Bursa'ya gidecek. DBH kongresi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokrasi ve . Banş Partisı 1. Olağan Büyük Kongresi. dün Selim Sırrı Tarcan Kapalı Spor Salonu'nda yapıldı. Seçime tek aday olarak giren Refik Karakoç. kongrede 337 delegenin oyunu alarak yeniden genel başkanlığa seçildı. Temsilciler Meclisi, basma ağır kısıtlamalar getiren tasanya sıcak bakıyor DYP'den sansüre destekANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - DYP Temsilciler Meclisi tarafından yayımlanan bildinde. hükümettn basına ağır kısıtlamalar getiren çahşması desteklendi. Bildinde. demokrasinın. halkın doğru haber alma ve gerçekleri olduğu gibi görebilme olanağıyla gerçek anlamda işleyebıleceği belirtilerek. •*Demokrasimizin, tekelci çıkarlann örtüsii yapılmasına izin verilme>ecek~ denildi. DYP Genel Sekreteri Nurhan Tekinel. DYP Temsilciler Meclisi toplantısında alınan kararlara ılışkın bildıriyi dün düzenlediği basın toplantısında açıkladı. Demokrasinin insanlık onuru. ülkemızin kalkınma ve mutluluğunun ilk ve vazgeçilmez koşulu olduğu vurgulanan bildiride. "Ancak, • Genel Sekreter Nurhan Tekinel, DYP Temsilciler Meclisi'nde alınan kararları dün düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Temsilciler Meclisi bildirisinde, çıkarılmak istenen 'sansür yasasf na destek verilerek. "Demokrasinin. tekelci çıkarların örtüsü yapılmasına izin verilmeyecek" denildi. basın hürriyeti de bu anlayışla, demokrasimizin vaşamasına yardımcı olabilir. halkı yamltma hakkı hiç kimseye tanınmaz" denildi. DYP'nin terör. devlet ve millet düşmanlan ile sonuna kadar mücadele edeeeğinin altı çizilen bildiride. ısim verilmeden ANAP ve medya patronlanna vüklenilerek şu görüşlerdıle getırildi: "Milletimizin önüne koyacak birikim ve yetenekten voksunluklannı. iftira v e çamur atarak örteceğini sanan politikacalann kirlettiği sivaset ortamında ülkevi bırakmamak görev imizidr. Milyonlarca insanımızın sırtında sürdürülmeye çaiışılan hiçbir tekele ve bu tekellerin temsilcilerine izin vermeyeceğiz."' Makam odasında gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Tekinel. ANAP lideri IVİesut Yılmaz'ın siyasi üslubunu eleştırdi. Tekinel. "PKK'nin a\ukatı-ınaf\anın avukatı" ^eklindekı sııçlamalar içın. "Bugünkü polemiklere yol açan, sivaset üslubunu bu se\iyeye getiren Yılmaz'ın ta kendisidir" değerlendirmesini vaptı. Yılmaz'ın genel başkan seçildıği dönemde "kapalı kapılar ardında yaptığı görüşmelerin" gün ışığına çıkmaya başladığını öne süren Tekinel. genel seçimler öncesinde de Yılmaz'ın değişik kuruluşlardan de^tek aldığını savundu. DYP Genel Başkanı Tansu ÇiHer'in hem şehıtlen hem de ülkücü katliam sanığı Abdullah Çatu'vı imaederek. "Kurşun sıkan da, yiyen de şereflidir" dediğinı anımsatan Tekinel. birgazetecinin "Çatlı kimin için kurşun attı" sorusuna. "Elimde bilgi \e belge yok, ancak vapılan çeşitli vavınlarda ASALA ile Uişkilendirilhor" karşıhğını verdi. 'Erbakan belge biriktiriyor'ANAP: Erbakan, Başbakanlığı ortağına devretmeden önce, ucu DYP'ye ve Çiller'e kadar uzanan devlet-mafya-aşiret ilişkilerini açığa çıkarmak için çalışıyor DÜRPA.NE KOCAOĞLl ANKARA-ANAP. "dev- lete sızan mafya" olarak ka- muoyuna vansıvan Söyle- mez çetesinin ortaya çıkma- sından sonra ışbaşına gelen Başbakan Necmettin Erba- kan'ın. devletteki mafya bağlantıları konusunda önemli belgeler elde ettığı- ni savundu. Erbakan'ın "stratejik" bir tutumla Su- surluk kazasından sonra suskun kaldığını dile geti- ren ANAP'lı bazı yönetici- ler. "Erbakan, başbakanlı- ğı ortağı Tansu Çiller'e de\- retmeden önce bu kirii işle- ri ortaya çıkaracak ve de>- letin temi/lenmesi konusun- da önemli bir adım atmış bir başbakan olarak seçime gi- decek" dediler. "•Devlet-siyaset-mafy a- aşiret" bağlantısını ortava çıkaran Susurluk kazasın- dan sonra elinde önemli belge ve bilgiler bulundu- ğunu açıklayan ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yılmaz. bu bilgileri Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Baş- bakan Necmettin Erba- kan'a da aktarmıştı. Yıl- maz. partisinden gelen tüm baskılara ve kamuoyu ile basının ilgisine karşın elin- deki önemli olduğu belirtı- len bilgı \e belgeleri açıkla- mamaktaki ısrannı şımdilik sürdürürken. Başbakan Er- bakan'ın da devlete sızan çeteleri ve onların siyasi bağlantılannı ortaya koyan belgeleri toplamaya başla- dığı bildirildi. Önemli belgeler ANAP'lı çevrelere göre, Yılmaz beklerken, Başba- kan Erbakan. kendisine en uygun olan zamanda tüm gerçeklen kamuoyuna açık- layacak ve yasal işlemlerin de yapıldıSım ortaya koya- cak. ANAP'lılar. Erba- kan'ın Başbakan olduktan sonra Söylemez çetesi ko- nusundaki soruşturmanın üzerine gittiğini, devletteki mafya bağlantıları konu- sunda önemli belgeler elde ettiğini söylediler. ANAP'lı bazı yöneticiler. Erba- kan'ın, koalisyon protokolü uyannca 1998 başında sona erecek başbakanlık görev i- ni ortağı Çiller'e devretme- den önce y a da devrertiği sı- ralarda belgeleri açıklaya- rak DYP'yi de vurmayı planladığını kav dettiler. Se- naryoya göre. Başbakan Er- bakan görevini devretme- den mafyanın dev letteki ve siyasetteki uzantılannı or- taya koyduktan sonra. seçi- Söv' e m e z çetesinin ortaya çıkmasından sonra işbaşına gelen Başba- kan Erbakan'ın yasal süreçJeriişlettiği,Susuriukola>ından sonra da kamu<)> u önünde suskun kalmasına karşın önemli birtakım bilgilere ulaştığı bildirildi. ANAP çe\Teleri, Erbakan'ın ucu hükümet ortağı DYP'ye kadar uzanan bu üişkileri, Başbakanlığı, ortağı Tansu Çiller'e devretnıeden önce ortava çıkarabileceğini savundular. Çiller dün Lizbon'a giden Demiren uğurlamaya gelen ANAP'b Agâh Oktay Güner ile bir süre sohbet etti. (Fotoğraf: AA) me gitmeyi planlıyor. Kulislerde. Başbakan Er- bakan'ın. bu planını ger- çekleştirmesı dürumunda. Susurluk kazasından sonra yaptığı çıkışlar ve temiz toplum kampanyası ile adı ön plana çıkan ANAP lide- ri Yılmaz'ın da umduğu oy desteğini bulamavacağı kaydedildi. Bu senaryolara göre büyük ölçüde erıye- cek, belkı de barajı bile aşa- mayacak olan DYP'nin ta- banı RP'yekayaeak. RPde. daha çok halk desteğini ala- rak yeniden iktidara gele- cek. ANAP'lı vöneticiler. siyasi kulislerde de dolaşan bu senaryolar konusunda Yılmaz'ı uyararak. Başba- kan'adaulaşan bilgi ve bel- geleri bir an önce kamuoyu- na açıklamasını. ucu kime kadar uzanırsa uzansın tüm karanlık ihşkileri ortaya kovmasını tstediler. Susurluk'taki trafik kaza- sında DYP Şanlıurfa Mil- letvekili Sedat Bucak'ın aracında ölen katliam >anı- ğı ülkücü Abdullah Çat- h'nın "Mehmet Özbay" sahte kimliğı ve yeşıl pasa- port edinmesivle ilgilı so- ruşturmanın sürdü^ü bildi- nldi. Trafik kazasının ardın- dan ortaya çıkan bulgularla ilgıli olarak lçişleri Bakan- lığı. Emniyet Genel Müdür- lüğü. İstanbul Devlet Gü- \enlık Mahkemesi. Ankara Cumhurıvet Başsavcılığı ve Başbakanlık Teftiş Kuru- lu'nca başlatılan soruştur- maların sürdürüldüğü öğre- nildı. Trafik kazaM konu- sunda Susurluk Cumhuri- yet Savcılığı'nın başlattığı soruştuıma daha önce bit- mişti. Bitiis olayı Bu arada. Jandarma Ge- nel Komutanı Orgeneral Eşref Bitiis'in yaşanıını yı- tirdiğı kuşkulu uçak kazası- nın. Çatlı liderliğınde oluş- turulduğu belirtilen suç ör- gütünün bir evlenıi olduğu yolundaki sav İarla ilgili ola- rak hükümet ve askeri yet- kililerin sessizliğini koru- maları dıkkat çekti. Adalet Bakanı Kazan. görevegel- mesinın ardından. Bitlis'in yaşamını yitirdiği kuşkulu kaza hakkında açılan ve ta- kipsizlikle sonuçlanan so- ruşturmanın yenilenmesı gerektiğini bildirmışti. Partisi tarafından TBMM'ye getirilen Çiller'in yolsuzluk dosyalanm yok saydı Başbakan kendini yalanladı ANK.ARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'in soruşturma komisyonlarında. koalisyondaki gizli uzlaşma sonucu partısinin des- teğivle aklanmasını değerlendırir- ken kendini valanladı. Erbakan. REFAHYOL koalısyonu öncesinde TBMM gündemine getırdiği vol- suzluk dosyalan içın, "RP ne ile meşguL bazılan neile meşgul. Ney&- zık ki bazı çevrelerdedikodu ile meş- gul" değerlendirmesini yaptı. Baş- bakan Erbakan'ın RP ıl başkanları toplantısında. RP'nin iktidara gel- mesinin ardından. -rehavete kapıla- rak" yeterlı çalışma vapmamakla suçladığı il başkanlanna sert tepki szösterdiSi öğrenildi. Başbakan Erbakan. partisinin Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, ışçiye. köylü- ye. memura ve dar gelirlilere hizmet için geceli gündüzlü çalıştıklarmı söyledi. Terörün tanhe karışmakta oldu- ğunu v e büyük yatırımlann gerçek- le^tirildiğini savunan Erbakan. Bur- sa'da temelini atacağı elektrik sant- ralının 550 milyon dolara mal ola- cağını veyılda lümilyarkilovatsa- at enerji üreteceğıni anlattı ve gele- cek yıl İstanbul. İzmır ve Ankara- Adana otoyollan ile hızlı trenler. Boğaz tünel geçişi projelerine de başlanacağını söyledi. Erbakan. gazetecilerin sorulannı yanıtlarken kendi partisi tarafından soruşturma konusu yapılan % e yine RP'nin oylarıyla aklanan Çiller hak- kındaki yolsuzluk dosyaları içın şunlan söyledi: "Şimdi artık dünya farkı fark edi- yor. RP ne ile meşgul. bazılan ne ile meşgul. RP 70 milyonun saadeti ile meşgul, ne yazık ki bazı çe\ reler de- dikodu ile meşgul. Işte aradaki far- kı bütün dünya görüyor. Buna RP farkı derler. ,\raştırüması gereken konular varsa bunlann ihmal edil- memesi hususunda partimizgöre\ i- ni ihtimanıla yapmıştır. Bu görevler vapılırkın. şu sözler ağzımızdan hiç eksik olmamıştır: Biz ne savcıy ız ne hâkimiz. Önergelerimiz içinde kul- landığımız her kelimeye dikkat etmi- şizdir. 'Bövle böyle deniliyor. varıt midir. değil midir. araştınlsın' de- mişizdir. Bu görevi RP nasıl vaptıy- sa, komisyon içindeki görevİiler de göre\lerini >apmışlardır. \asalara aykırı bir şey olmadığı kanaatine varmıştır. Şinıdi bu rapor bir kere de Meclis'te müzakere edilecektir. Ni- hai karara bağlanacaktır. Bütün bunlarda en ufak çelişki yoktur." Türban cezası Necmettin Erbakan. birgazeteci- nin. "İstanbul Lniversitesi'nde bir kadın doktorun türban taktığı için cezalandınlarak araştırma birimi- ne hapsedildiğine" ilişkin sorusu üzerine de şöyle konuştu: "Devletin gerekli organları vardır. Bu olay in- sanlık dışı bir işkence olayıdır. Dev- letin organlan gerekli işlemi yapa- caktır. Kinısenin kuşkusu olmasın." IRMIKI AYDIN ENGtN e - mail: engin " planet.com.tr Zeytinler olmuş. Sıktın mı mürekkep kıvamında sızıyor yağlı özsu. Denize dimdik inen sert yamaçlarda zeytin sıyıran- lar uzaktan bile seçiliyor. Hava- da belli belirsiz bir zeytinyağı kokusu. Besbelli yağhaneler çalışıyor. Demek burada zeytin zamanı kasım sonu... Bizim or- da, Ege'de daha geçtir. Aralık sonu, hatta ocak... Marmara Adasfnda yalnız Marmaralılar var artık. insan- lar. kediler, köpekler, martılar, balıklar... Yalnız Marmaralılar. Günlerdir yağan yağmurlar- la ada tepeden tırnağa yıkan- mış. Ağaçlar yaprak dökmüş. Bizim Turhan Günay'ınki de dahil, balıkçılarınkiler hariç sandallar kıyıya çekilmiş. Ada kış uykusuna hazırlanıyor. • • • Bir Rus tiyatro ustasından alıntı: - Ritim bütün sanat/ann prensidir. Tempo onun piç kar- Poyraz, Yıldız, Lodos, Keşişleme... deşi... Doğanınrifm'i, burada, Mar- mara Denizi'nesarılıp uzanmış bu adada. elle tutulup gözle görülüyor. Ritmin bileşenleri rüzgâr, deniz. martı. acelesi ol- mayan insanlar. kocaman bir a/amananın motor sesi. kuy- ruk sallayarak dört dönen kır- ma köpek, yamacı ağır ve gü- venli tırmanan eşek, sonra ge- ne deniz. gene rüzgâr... (İlk fır- satta şu rüzgârların adlarını doğru dürüst öğrenmeli. Lo- dosla poyrazı anladık. Ama ka- rayel, keşişleme, yıldız nerden esiyordu? Rüzgâr gülünün se- kiz rüzgânnı da bir bir belleme- li). Neyse boşverin. Adanın, doğanın ritminin tadını çıkar- mayabakın... Kentin hoyrat yaşam koşul- lannı burada daha iyi kavrıyor- sunuz. Egzoz solumanın, zifos saçan otomobıllerden dur- maksızın sakınmanın, kaldı- rımları pervasızca işgal etmiş otomobillerin egemenliğine öf- kelenmenin, bir yerden bir ye- re hızlı gitme zorunluğuna inat, yürümeyen. tıknefes kent tra- fiğiyle bitip tükenmek bilme- yen boğuşmanın... • • • Dahası haftalardır it uğur- suzla. mafya çeteleriyle, maf- yalaşmış politika esnafı ile dü- şüp kalkmışsanız kirlenmeden isteseniz de istemeseniz de si- zin de pay almanız kaçsnılmaz. Yağan yağmurlar adayı nasıl tepeden tırnağa yıkadıysa, adanın ritmi, dinginliği, doğa- nın denizle. rüzgârla, martı ve balıkla örülmüş doğası, kirle- nen ruhunuzu arıtıyor. Çok on yıllar öncesine dö- nüyorsunuz. Annenizin üstü- nüze eğilmiş yüzü. gülüşü, ille de sesi: - Aman da benim küçücük oğluma... Küçükoğlumyıkan- mış mı, güllere boyanmış mı!... Ne Susurtuk çeteleri, ne devletin tepesindeki itiş kakış, ne kirli çıkarların kirli pazarlık- larından sizeyansıyan bitip tü- kenmez haber kırıntılanyla bo- ğuşma... Bir daha: Deniz. balık, kedi, martı ve yamacı ağır ama gü- venli tırmanan eşek. Bir de poyraz... Nedim Usta'nın oğulların- dan biri, uzakta yamaçlarda belli belirsiz görünen iki kişiyi gösteriyor. - Mafya bunlarabi, mafya... "Aman dur etme. Burda da mı" demeye kalmadan çelebi gülüşüyle ekliyor: - Sahipsiz zeytinleri sıyırıyor- lar. Götürüp karşı adada, Av- şa'da; karşı kıyıda, Erdek'te yağhanede sıktırıyorlar... Maf- ya bunlarvalla... Hay ben senin "mafya "na kurban olayım Marmara Ada- sı. Sahipsiz zeytinleri sıyınyor- lar ha?.. Kurban olayım ben böyle mafyaya... Bizimkiler. bi- zim orda, kentte, karanlık so- kaklarda, beş yıldızlı otellerde, Güneydoğu'nun düzünde. (yüksek) ovasında. dağında, kentinde pusular kurmuş. sus- turucularla namuslu insanları susturmuş, kendi tanımladık- lan bir devlete tapan, "vatan- sever" mafyalar "sahipsiz zey- tin" sıyırmıyorlar... Bir hafta sonu kaçamağıydı. Hak edilmiş miydi bilemem. A- ma iyi, çok iyi geldiği kesin... Az sonra vapur kalkacak. Kör talih. Yeniden kente dönüle- cek. Zeytin sıyırmayan mafya- ların yuvasına. Üstelik ada kekik kokuyor... POLİTtKA GÜNLÜGU HİKMET ÇETtNKAYA 'Mayın Tarlası' Eski ülkücü Mehmet Gül, Kanal 7'deki açıkotu- rumda konuşuyor. O konuştukça karşısındakiler şa- şırıyor... Diyor ki: "Biz silahlan bırakmak için solculara teklifgötür- dük, kabul etmedıler...'' Açıkoturumu yöneten Ayşe Önal ile Davut Dur- sun şaşkın. Doğu Ergil hayretler içinde, Mahir Kaynak kendisine 'ağabey' denilmesinden hoş- nut, araştırmacı-yazar Murat Çulcu işin zıvanadan çıktığının bilincınde... Eski ülkücü açık açık 12 Eylül 1980 öncesi 'sılah- //'olduklarını söylüyor. sonra araya 'vatan-millet' laf- larını karıştırıp eski MİT ajanı Mahir Kaynak'a 'pas atmaktan' gerı kalmıyor: "Mahir ağabeye kimileri hain derama bence va- tanseverdir..." Eski ülkücü Mehmet Gül, burada şunu demek is- tiyor: "Canım siz de devlet adına çalışmadınız mı 12 Mart 1971 öncesi..." Doğu Ergil, eski ülkücüyü dinledıkten sonra 'hayretını' gızlemedi ve olayın ne denli önemli ol- duğunun altını çizip sonra konuya girdi... Eski ülkücü, Ergil konuşurken birkaç kez sözünü kesti. Ardından gazeteçi Ahmet Emin Yalman'a suıkast yapan Hüseyin Üzmez, mikrofonu eline al- dı... Hüseyin Üzmez'in ilginç bir kişiliği var... Birdönem MHP'Iİ olan Üzmez şimdilerde hangi siyasal çizgıdedir biraz karışık, ama 'teokratik bir sistem' sevdalısı olduğu kesin. Üzmez, İBDA-C'ye yazılarında 'mesaj gönderir" ve bu yüzden de başı DGM'yle sık sık derde girer... Der ki: "İBDA-C'ler benim gençliğimi anımsatıyor..." Üzmez sonra ne yapar?.. ANAP'lı, DYP'li, CHP'Iİ arkadaşlarının adlarını a- nar, onlarla 'çiğköfte partisi' düzenlediklerini anla- tır, kımi Yargıtay üyeleriyle ilişkilerini sıralar... • • • Murat Çulcu. eski tetikçi Üzmez'in "Ben böyle demokrasi istemiyorum" sözlerine değinerek şöy- le devam etti: "Önce anayasal, demokratik hukuk düzeni üze- rinde anlaşalım..." Kiminle? Şerıatçı kesim yıllardır anayasal demokratik hu- kuk düzenine karşıdır. Onların ıstediği tanrısal bir sistemdir. Şeriatçılar Kuran'a dayalı bir şeriat dü- zeninden yanadır... Böyle açıkoturumlarda "Böyle demokrasi olmaz" deyıp lafı kestırıp atarlar. Daha doğrusu takıyye ya- parlar. Araya "Türk-lslam sentezi"n\ de sokarak 'ırk- çılığı' öne çıkarırlar. Bu yüzden de şerıatçı kesım ıkiye ayrılmıştır. Bir- birlerıyle durmadan çatışırlar... Eski ülkücülerin büyük bölümünün kendi siyasal ideolojilerıne en yakın olan kimi tarikatlara kayma- larının, özellikle devlet içinde örgütlenen Nurcula- rın bir koluyla ilışkiye gırmelerınin nedeni budur. Onlara karşı çıkan, Kuran'da ırkçıtığa yer olmadı- ğını açıkça dile getiren Mehmet Şevket Eygi'ye de baş kaldıranlar bunlar değil mıdır? Bu tıpler son günlerde Abdullah Çath'yı koruyup kolluyor, ona sahip çıkıyorlar... • • • Kanal 7, RP'nin güdümünde, ama ilginç haber programları ve tartışmalarıyla benim dikkatimı çekiyor. Ben Kanal 7'nın ciddı bir ızleyicisiyim... 'Mayın Tarlası' ve öteki programlarda ilginç fotoğ- raflar yakalanıyor, özellikle 'Türk-lslam sentezi' adı altında 'sahne alan' konuşrhacıların gerçek kim- liklerini öğrenmek olanağı sağlanıyor.. Eh bu arada Ahmet Hakan ile Zahid Akman, za- man zaman 'dengeyı kaçırıp' kimi özel kanallar gi- bi 'taraflı' davransalar bile iç ve dıştaki siyasal olay- ları öncelikle ekrana taşıdıkları için oldukça başarı- hlar... Önceki gece 'Mayın Tarlası'n\ izlerken 12 Eylül öncesinin 'e// kanlı çefe/er/'nin ve onların yandaş- larının kimler olduğunu öğrenmek olanağını buldu- ğumuz için Kanal 7'ye teşekkür ediyoruz... Türkiye bu noktaya nasıl geldi? Eski ülkücü ne diyordu: "Biz silahlan bırakmak istedık, ama solcular ka- bul etmedı..." Demek ki ülkücüler o yıllar ya kendileri ya da bi- rileri adına silahlanmışlardı. 12 Eylül öncesi silah kaçakçılan kimlerdi? Meh- met Ali Ağca, Abdullah Çatlı ve Oral Çelik'i yurt- dışında besleyenler onlar değil miydi? Terör, terördür... Teröristtin sağcısı. solcusu, ülkücüsü. dincisi, dinsizi olmaz... Birileri eline silahı alıp, sonra da "Biz bu işleri va- tan-millet adına yaptık" diyemez... Hüseyin Üzmez eski birteröristti. Hapisyattı ve cezasını çekti... Şımdi ne dıyor: "jBDA-C benim gençlik günlerimi anımsatıyor..." Üzmez, ardından "vatan-millet" öey\p "Böyle de- mokrasi istemiyorum" diyor.. Üzmez, demokratik hukuk devleti ıstemiyor. Korkusundan da bunu söyleyemiyor. Bir söylese kendisi de rahatlayacak yakın çev- resi de... Bir de benim anlayamadığım şuydu 'Mayın Tar- lası' programında: "Biri eski ülkücü, öteki eski tetikçi, eski MİT aja- nı Kaynak'a neden 'ağabey' diyorlardı? ilişkilen çok eskiye mi dayanıyordu ya da 'ağabey' diyecek ka- dar birbirlerine yakın mıydılar?" Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya ı« Planet.com. TR Alanya'da DSP ve CHP birleşiyor ALANYA (AA) - Antal- ya'nın Alanya ilçesi DSP ve ÇHP teşkilatlan bir ara- ya gelerek tabanda birleş- me karan aldı. DSP İlçe Başkanı Osman Hamdi AşıkileÇHP İlçe Başkanı Bülent Kandemir. öncelik- le teşkilatlann yönetim ku- rullannın bir araya geldiği- nı belirterek, •'Alanya ilçe örgütleri olarak tabanda birleşmeyi sağladık. Dansı Ankara'nın başına" dedi- ler. DSP ile fikır olarak za- ten aynı doğrultuda olduk- lannı belirten CHP İlçe Başkanı Kandemir. "DSP ve CHP aslında ayrılmaz bir bütündür. Ancak her ne hikmetse, genel merkezler bir türlü birleşememişler- dir. Biz bu toplantıyla onla- ra örnek olduk" dedi. DSP İlçe Başkanı Aşık da sağpartilerin Türkiye'yi uçurumun eşiğine getirdi- ğini öne sürerek şunlan söyledi: •*Yönetim kurulları ola- rak bir araya geldik ve top- lanı üye sayımız olan 2 bin kişiye alınan kararlar akta- nldı. Alanya'da artık bir tek sol parti var. Biz bunun to- hunılannı çok güçlü bir şe- kilde Alanya'da attık. Bu alınan kararlan iki genel merkez yetkililerinin dik- kate alması gerektiğine i- nanı\oruzT
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear