02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1996PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER • • Marmara Universitesi Göztepe Kampusu'nda faşistlerin satırlı saldırısı sonucu 3 öğrenci yaralandı üniversitede iOkücü leröriiİsanbul HaberSenisi-Marmara Üni- verştesi (MC) Göztepe Kampusu"nda ülkü:ü öğrencilerin şol görüşlü öğrencı- lere ?atır!arla saldırması sonucu bir kişi yaraand: Bir hafta ıçerisinde 2. kez sa- tırlı >aldırının % aşanması sol görüşlü öğ- render tarafından protesto edildi. Eği- tim-Sen tarafından vapılan açıklamada. "Son günlerde iini\ersite ve liselerde >a- şanan olaylar sağ-sol çatışması değil, fa- şistsaldınlardır**denıldı. Ote vandan Ya- kacık Lı>eM öğrencısı Engin l'slu'nun ölüırjnenedenolan4kişi ııözaltınaaltn- dı. Cr.iverMtenin merkez kantininde dün ögle saatlerinde meydana gelen olajda. içerne saiırlarla giren \e ülkücü olduğu 2 bin polis görev yaptı • Üniversitenin merkez kantininde dün öğle saatlerinde meydana gelen olayda, içeriye satırlarla giren ve ülkücü olduğu öğrenilen iki kişi kantinde oturmakta olan sol görüşlü öğrencilere saldırdı. Olayda MÜ Teknik Eğitim Fakültesi Elektronik Bölümü 4. sınıf öğrencisi Necip Kabalı ile ismi belirlenemeyen iki kişi yaralandı. öğrenilen iki kişi kantinde oturmakta olan sol görüşlü öğrencilere saldırdı. Ül- kücüler. "Ülkücü hareket engellenemez" sloganlannı attıktan vetekbirgetırdikten sonra kaçtı. Saldırıda MÜ Teknik Eğitim Fakülte- si Elektronik Bölümü 4. sınıf öğrencisi olan Necip Kabalı ile ismi belirleneme- ven iki kişi yaralandı. Havdarpaşa N'u- mune Hastanesi'ne kaldırılan Kabalı'nın başından yaralandığı \e durumunun iyı olduğu. hastanede müşahede altında tu- rulacağı bıldırildi. Olaydan sonra üniver- site çevresınde yoğuıı güvenlik önlemi alan polis. basın mensuplarını içerive sokmadı. Çevik ku\vet takviyesi alan gü\enlik güçleri. Göztepe Kampusu'nu adeta ab- luka altına aldı. Öte \andan Ginavet Büro Amirli- ği'nden vapılan açıklamava göre. 6 ara- lık günü bıçaklanarak öldürüien Yakaeık Lısesi son sinıföğrencisi Engin Uslu'yu öldürdiikleri savıvla Mehmet Kavnak. İsnıail l'zun. E.K. \ e Kenan Akdemir ad- lı kişıler vakalanarak gözaltına alındı. Gözaltına alınan4kişı.çıkarıldıklannö- betçi malıkemede ıfade \erdikten sonra tutuklanarak Paşakapisi Cezaevi'negön- derildı. Bina çe\resinde bulunan Us- Gergin basın açıklaması İstanbul Haber Senisi - Istanbul L'niversitesi (IÜ) Dişhekimliği Fakültesi'nde basın açıklaması yapan bir grup öğrenci. -Susurluk kazası ile dev letin kirii yüzü teşhir olmuştur. L'niversitelerdeki olavlar, >eni pisliklerin ortava çıkmasını önlemek için gündemi değiştirmek isteven sivil faşistlerin işidir* dedıler. Açıklama sırasında polisin olağanüstü önlemler alması dikkat çektı. îstanbul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi girişinde dün saat 13.00 sularında toplanan küçük bir grup. yaklaşık 2 bın polisin aldığı voğun güvenlık önlemleri altında basın açıklaması vaptı. Ellennde "MafŞacı katil devletten, polis \e faşist çetelerden hesap soralım" > azılı afışileTÖDEFveİYÖ-DER yazılı pankartlarla gelen öğrenciler. Susurluk kazası sonrasındakı gehşmeleri protesto ettiler. Öğrenciler. de\ letin özelleştırme. zam, zuliim, yargısız infaz ve yoksullara baskı uvgulayarak kendisini var ettiğini savundular. Öğrenciler, "Devlet çözülmüş \e çetelere bolünmüştür. Devlet içindeki çeteler rant kavgası vermektedirler. Bu rantın en büvük a>ağı uvuşturucu, diğer avaklan ise kumarhaneler, nıafva vefuhuştur" dedıler. Son günlerde ünı\ersıtelerde yaşanan olaylara da dıkkat çeken öğrenciler. olayların sorumlulannın pislikleri örtmeye çalışan sıvil faşıstler olduğunu belirttiler. Sık sık. "De\letin zinesi. polis-maf>açetesi". "Faşist karillerden hesap soracağız". "Katil polis. üniversitelerden defoF. "Faşizme karşı omuz omuza" şeklinde slogan atan öğrencilerı, Cumartesı Annelerf nden Müşerref Pekkan \ e Grup Özgürlük Türküsü de desteklediklerini belirttiler. Öğrenciler. Ça\ Bella Italyan halk şarkısını söyledikten sonra dağılırken. polısler de üniversıteden avrıldılar. Dişhekimliği faküJtesinde acıklama v.ıpaıı oğrtnciler, devletin kirii vü/ünün ortava çıktığını bildirdiler. Sayıştay raporuna göre YÖK yurtdışmdaki burslu öğrenciler hakkında bilgisiz Bıırslu IJ-U eneı ısIdsi• Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam. yurtdışına gönderilecek burslu öğrencilere uygulanan sınav sistemini değiştiren YÖK'ü, öğrencileri "Atatürkçü değiller" diyerek aşağılamakla suçlarken Sayıştay raporu. Sağlam'ın YÖK Başkanlığı'nı da kapsayan dönemde burslu öğrencilerin izlenmediğini ortaya koydu. • Sayıştay raporunda. bazı öğrencilerin fslam ağırlıklı tez konulannı seçtikleri belirtilirken 1987-1994 yıllan arasında yurtdışına gönderilen 2 bin 686 öğrenciden 128'inin geri dönmediği. 22 sinin hangi ülkeye gittiğinin bilinmediği vurgulandı. Raporda. öğrencilerin durumuna ilişkin YÖK'te veri tabanının bulunmadığına dikkat çekildi. EMİNE KAPLAN ANKARA - Yurtdışında burslu okurken laıklık karşjtı propaganda yaptıkları saptanan öğrenciler. Mıl- îı Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam ta- rafından sa\ unulurken konuyla ılgı- lı araştınna yapan Sa\iştay tarafın- dan eleştırıldı Sayıştay ın araştımıa- sı. Sağlam'ın YÖK Başkanlığı'nı da kapsavan dönemde burslu öğrencile- rin izlenmedığı \e denetlenmedığı- niortava ko>du. Sayıştay raporurııJj. YÖK'teöğrencılereıhşkinveritaba- nı olmadığı \urgulanırken bazı öğ- rencilerinlslam ağırlıklı tez konula- nnı seçmelerıne dikkat çekıldı. 'Se- ni açılan ünnersitelerin öğretim üvesı gereksınıınını karşılamak amacıvla vurtdısma gönderilen burslu öğrencilerle ilgılı tartişina. Mıllı Eğitim Bakanı Sağlam'ın den gündeme geldı Amerıka Ata- türkC"emı\etı'nın burslu öğrencile- rin Atatürk\e laıklık karşıtı propa- ganda _vaptıkları \e şerıat >anliM ör- gütlenmelerıçmdeoldukları vöııün- dekı ıdduları üzenne '»'ÖK Baska- ııı Prof Dr KemalGüriiz. 5ina\ sıs- temınde değı^ıklık \apîı. Yeni u\- guLıma>l.i bılım sma\ı \c \jbancı dıl sinavında başarılı olan öğrenci- lerin sözlü sınava alınması onüörül- IMCEF IN 50. YILI KlTLANIYOR ^Çocuğun sorunu aileyî aşar' A.NKARA (Cumhurhet Biirosu) - Cum- hurba^kanı Süle\man Demirel. Bırleşmiş Mılletler Çocuklara \ardıın Fonu'nun (LN1CEF) en büyük başarısinın. çocuk so- rununu dünyanın gündemine sokması oldu- ğunu söyledi. Demirel"20. asnn en önemli sos\al hadiselerinden biri. çocuğun insanlı- ğın rnalı olmasıdır. İnsanlık bu hedefi koru- malıdır" dedi. L'NICEF'ın kuruluşunun 50. yıldönümü nedenivle dün Hilton Otelfnde bırtoplan- tı düzenlendi Toplantıda konuşan Cumhur- başkanı Demirel. Türki>e'nin çocuk soru- nunu en çok önemse\en ülkelerden biri ol- UNICEF1997 raporu 'Çocuklar sömürülmesin' ANKARA (Cumhurij^t Bttrosu) - Bir- leşmiş Nfitietler Çocukiara Yardım Fo- nu'nun (UNICEF). 1997 vılı Dünya Ço- cuklannm Durumu Raporu. çalışan çocuk- lara aynldı. Çocuklann tehlikeli işlerde ça- lıştınlmaması ve sömürülmesi görüsüne y- er verilen raporda. ber çocuğa zorunlu üc- retsiz eğitim olanaği tanmnnası istendi. Ço- culdann tehlikeli işlerde çalıştınlmalanna karşı kapsamlı birstrateji geliştirilmesi ge- rektiğine işaret edilen raporda. okul çağm- daki çocuklann sömürücü işlere ve istih- dam biçimlerine sürüklenmelerini önleme- nin en etkili yolunun eğitimin iyileştirilme- si ve yaygınlaştınlması oldugu vurgulandı. Çocuklann çalıştınlmalannın altında \oksu!luk, ekonomik sömürü. toplumsal değerler ve kültürel koşullann \ attığı belir- nlen raporda. acil olarak bu konuda ahnma- >ı gereken önlemler şöyle sıralandı: - Çocukiann tehlikeli vc sömiirfildüklen jjterde çaiı^ünhnaması. - Her çocuğa zorunlu ücretsiz eğitim fir- «atınm tanınması. -Çocukişgücünün kuDanımı konusunda. ker ülkenin yasalarında güclü vaptır/nılara wr vermesi. - Bütün çocuklann. doğumun hemen •onrasında nüfusa kaydedilmeleri. Bu ko- wda veri toplanması ve verilerin takibi. duğunu ve L'N'ICEF ile kurulduğu günden bu > ana sıkı bir işbirliği v ürüttüğünü sö> le- di. UNICEF'in 50 vıllık süreçte en büyük başarısinın. çocuk sorununu dünya günde- mine getirmesı oJduğunu belirten Demirel. dün yalnızea ailenin sorunu olan çocuğun, bugün tüın insanlığın sorunu haline geldi- ğini bildirdi. Demirel. "20. asnn en önemli sosyal hadiselerinden biri, çocuğun insanlı- ğın nıalı olmasıdır. İnsanlık bu hedefi koru- mahdır" dive konuşru. Dünyada olup bitenlerden en fazla ço- cuklann etkilendığini belirten Cumhurbaş- kanı. "İnsanoğlu çocuğunu sever, ama onu felaketlerden korumada başarılı değildir. Her melanct. sefalet çocuğu bulur" dedi. Türk halkının sonsuz bir çocuk sevgisi ol- duğunu söjleyen Demirel. Türk halkının. tüm olanaklannı çocuğu için seferber etti- ğini anlatarak şöyle devam ertı: "Ancak aile>i asan sorunlar vardır. De\- letimiz çocuk sorununa eğitimden sağhğa h i eğildiği halde. halledilemeven birçok sorun \ar. Nüfusun her >ıl yüzde 3 oranında arttı- ğı bir ülkede. tabü çocuk meselesine istenil- diği gibi eğilmek çok zor. Şikâyeti olma>an toplumlarda nüfus artişi v ü/de bir. Vani nü- fus artışı, aile planlaması ve çocuk meselesi- ni birbirinden avırmak mümkün değil. Tür- ki\ e uv gar. gelişmiş bir ülkedir. Ancak buna rağmen güzel değerlerin >anında bizi hâlâ mahçup eden rakamlar vardır. Öliim ora- nından du> duğum azabı dilegetirmeden ge- çeme>eceğim. Binde42'\einmişolan bebek ölümhızının,çokvakındabinde22'vedüşe- ceği sö> leniyor. ^•etmez. Türkiye bu rakamı binde İO'un altına düşürmeve mecburdur." Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam. Türkiye'nin çocuğa büvük önem verdiğıni ve çocuklara bayram armağan ettiğini anım- satarak Çocuk Hakları Sözleşme.si'ne göre 0-18 yaş grubıınun çocuk kabul edildiğini sövledi. Türkive'de nüfusun viizde 41'inin 0-18 yaş grubunda olduğunu bildiren Sağ- lam. bu çocuklann okula gitmesi için çaba harcanması gerektiğini vurguladı. Sağlık Bakanı Yddırım Aktuna. gelişmiş ülkelerde. çocuklann artık önlenebilir has- talıklardan ölmediğini. ancak gelişmekte olan ülkelerde kızamık. ishal. sıtma. zatur- ree ve beslenme yetersizlığınden vılda 8 milvondan fazla çocuğun yaşamını yitır- diğini belirtti. YALÇIN YAYINLARI DEVLETE ÇARPAN KAMYON HAYRETTİN BULUT YALÇIN YAYIhTLABI BU BİR MİZAH KITABIDIR Tam teşekküllü bir hastaneden; "GÜLME VE GÜLÜMSEME ÖZÜRÜ YOKTUR" raporu getirmek koşuluyla, GÜLEMEDİM, GÜLÜMSEYEMEDİM di- yene parası iade edilir. BÜTÜN KİTAPÇILARDA dü. Öğrencilerin sözlü sınava alın- masi koşulu köktendıncı çevrelerde rahatsizlık varatırken RP'lı mıllet- vekıllen de Mıllı Eğitim Bakanlığı ile ünıverMtelerın 19 Ü "" vılı bütçesı- nın TBMM Plan \e Biitçe Komısvo- nu'nda görüşülmesı sırasında bu ra- hatMZİıklarını dıle getırdiler. YÖK Başkanı Gürüz ve rektörle- rın dıncı kadrola^ma uvarısının he- men ardından RP've destek veren Mıllı Eğitim Bakanı Sağlam. YÖk'ün uvgulamalarıvla\urtdışın- dakı burslu öğrencilerin aşağılandı- ğırıı >aumdu. Sağlam. vurtdişı sı- navları ıçııı heryıl 8-10 bin başvu- ru vapılırken bu _v ıl başv unı sav ısı- nın 1 ~00'e dü^tüğünü "kav- dederek. "N'eden ünhersite mezunlan bu sınava rağbet etmedi. Bence nedeni çok açık, \ÖK avlardır bu ço- euklan aşağıladı. Atatürkçü değiller gibi birtakım mes- nedi olnıavan suçlamalarla çocuklann bir kısmı geri çağnldı" dedi. Sayıştav. YÖK Başkanı Gürüz'eyö- nelık ağır ele$tirılerde bulu- nan Sağlam'ın \'ÖK Baş- kanlığı'nı da kapsayan dö- nemde. vurtdışına gönderi- len burslu öğrencilerin hıç- bir şekılde izlenmediğini. "ı ÖK'te bu öğrencilere ilis.- kın verı tabanının bıle bu- lunmadıemı ortava kovdu. RapordaT 1987-1994 yıllan arasında yurtdışına gönde- rilen 2 bın 686 öğrenciden 458'ının eğitim gördüklerı fakülteler. 256'sının da han- gı fakülte adına göndenl- dıklerı belırlenemedi. 22 öğreneının hangi ülkevegit- tıği ^aptanamazken "0 öğ- reneının dıplomaları geçer- >ız savılan. 1 î'ınin de lisa- nüstü programı uygulama- van üniversiteleregönderil- dığı ortava çıktı. Öğrencilerin vüzde 10 5'inın Türkıve've geri dönmediği kavdedilen ra- porda. gen dönmeyen 128 öğrenciden 93"ü hakkında herhangi bir kov uşturma va- pılmadığına dikkat çekildi. Raporda. 6 Beş Yıllık Kai- kınma Planı'nda doktora ve tez konulannm öncelıkle sa- navınin gereksinımlerine göre hazırlannıasının öngö- rüldüğü. ancak burslu öğ- rencilerin tezlennın "İslam hukuku. İslam felsefesi, ts- lam dini ve esasları. Arap di- 11 bclagati" gıbı konularda odaklandığı v urgulandı Ra- porda. bu konulara ılışkin lezlenn ABD. Kanada. In- gıltere ve Belçıka'da hazır- fanmaMiıın. burslu master programları için ülke seçi- ıııınde gösterılen özenin kıişkuvia karşılanmasına vol açtığı belırtıldi. lu'nun vakınlan vearkadaşlarındanolu- şan bir grup. sanıklan linç etmek istedi. Busırada3 kişi.çeşitli verlerınden hafif şekılde yaralandı. Olavla ılgilı vürütülen çalışmalarda, Engin Lslu'nun avnı okuldan arkadaşla- rının ıfadelerı sonucunda. Uslu'nun, av- nı okul öğrencilerınden Mehmet Kay- nak'ın vanında bulunan kışilerle mev- dana gelen kavga sonucu bıçaklandığı anlaşıldı. Polis açıklamasında. ölen kişi- nin öğrenci olmasından dolavı değişik gruplar tarafından olavın siyasi birkonu- ma çekilmek istendiği ve cenaze törenı- nin göstenve dönüştürüldüğü kavdedıle- rek. sanıklann samimi ıtıraflanndan ola- yın adi bir öldürme olayı olduğunun tes- pit edildiği ve soruşturmaya devam edildiği bildirildi. Eğıtım-Sen tstanbul 2 Nolu $ube Başkanı .\Jaattin Din- çer. son günlerde üniversite ve liselerde vaşanan olayla- nn sağ-sol çatışması olmadı- ğını belirterek. bu olav lann. "faşistlerin demokratik üni- versite mücadelesi veren öğ- renci gençüğe > apılmış saldt- rıları" olduğunu iövledı. Egitim-Sen İstanbul Şu- beleri adına dün bir açıkla- ma vapan Dinçer. 2" kasım günü Marmara Cnivereitesi Havdarpaşa Kampusu'nda 2 ögrencinin. 5 aralıkta Istan- bul Universitesi Hukuk Fa- kültesi 'nde 4 ögrencinin ya- ralanması ve Yakacık Lise- si'nde bir ögrencinin öldü- rülmesi ile sonuçlanan olay- ların sorumlusunun "ülkü- cü faşistler" olduğunu söv- ledi. Susurluk kazasıv la dev - letin "ülkücü faşistlerT kul- landığının bir kez daha ka- muoyunun gözleri önüne se- rildiğini kaydeden Dinçer. özetle şöyle dedi- "MHPIiler bir taraftan kendilerini temize çıkarma telaşına düşerken, diğer ta- raftan da dev lete hizmetleri- ni sürdürmekte kararlı ol- duklannı göstermek isterce- sine demokratik. özerk \e parasız üni> ersitemücadele- si \eren öğrencilere karşı sal- dırılar düzenleme>e girişti- ler. Dev let. kontrgerilla ara- cılığı\la ülkücü mafyayı ve özeltimleMHP'li güvenlik güçlerini' Kürtlere karşı kullanmakla kalmavıp. bü- > ük şehirlerde gelişen öğren- ci ve işçi-emekçi hareketine karşı ülkücü faşistleri kul- lanma. polis terörünü onla- nn saldırılarıvla destekleme politikasına sanlmış görünü- vor. Polis. saldırıva uğravan öğrencileri gözaltına alıyor. faşist saldırganlar ise ser- bestçe ortada dolaşabilivor." Bakan Yücel 'Kumarhaneler siyasetçiyi satın alamaz' CEMİL CİĞERİM SA.MSl'V Turızm Bakanı Bahafrin YüceL kumarhaneler- le ilgılı proıelen nedenıv le teh- dıt edilmesinin v anı sıra rüşvet teklıflerıvle de karşılaştığını belırterek. "Hiçbirinin cebin- deki para. sivasetçivi satın al- mava vetmez. Teiefonla tehdit edildim. Kimin tarafından >a- pıldığı tespit edilemedi. Siva- setçi korkak olmamak, aldığı karan uygulamalıdır" dedi. Yücel. yenı behrlenecek üç kumar merkezden ıkısını vıl- başmdan önce açıklav acakian- nı uırgulavarak.-İşİetmeciler bi/inı dediğimiz verlere gide- cekler"dive konuşru. İki günlük bir inceleme ge- zısı için Samsun'a geien Tu- nzm Bakanı Bahartin Yücel. Büyük Samsun Oteli'nde ba- sın toplantısı düzenledi. Bakan ^'ücel. kumarhanelere sürgün muamelesı vapmavacaklannı ancak işletmecilerın de dile- dikleri verde faalivetlerini sür- düremeveceklennı söyledi. Kumarhane sektöründe ka- vıt dışı çok vüksek cıro oluş- tuğunu savunan Yueel. sözle- rinı şöv le sürdürdü:*Çokkolav gelir elde edilen kumarhane- lerden işlermecilerin çabuk vazgececeğini düsünmek vanlış olur. Kumarhanelerle ilgili >a- sal boşluklar >ar. Bıınlann de- netimi Turi/nı Bakanlığı'na verihniş. gelir ve v ürütme işle- ri ise Milli Pivango'va. Kumar- hanelerleilgili veni düzenleme- lerbenim kevfi uj gulamam de- ğiL zomnluluktur." Kumarhanelerin tunzme katkı sağlamadığını ıleri süren Bahattin Yücel "Turizmin baltalandığı bir dönemde. ku- marhanelerin rurizmi aletede- rek büvıidüklerini" öne süre- rek "kumarhane işletmecili- ğinde uluslararası kurallar ge- çerli olacak. Söz bir kere söv le- nir. Söylemeden önce dokuz kere diışiinülür. Kumarhane konusunda aldığımız kararın değiştirilmesi sözkonusu değil- dir. Bu konudaki karan kesin- likle uvgulavacağız" dedi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Solcu Olmak ve AtatÜPkçülük istanbul ıçınde ve dışında katıldığım toplantılar- da. panellerde ve söyleşilerde gençlerin bana en çoksordukları sorulardan biri. "Atatürkçülüklesol- culuğu nas'.l bağdaştırdığım" sorusudur. Gerçekten kendimı hem "Atatürkçü" ve hem de "sosyalist" olarak tanımlayan biri olarak bu soru- nun yanıtını, her sorulduğunda vermek durumun- dayım ve bunu defalarcâ da yazdım. Fakat gene soruluyor. Zaten anladığım kadanyla bizim toplan- tılarımıza katılanlardan büyük bir bölümü, başka gazetelerı okuyorlar. Zira Cumhurıyet yazarlarının toplantılarına katılanlardan onda biri bızım gazete- yi alsa. tirajımız renklı basının çok üzenne çıkar... Bir süre önce Bedri Baykam'la sohbet ederken de bu konu gündeme geldı ve bu konuyu bir kez daha ele almamı önerdi. Bedri'ye, "Bu hafta yaza- rım" dedim. ama araya öyle olaylar girdi ki ancak şimdi bu konuya degınebiliyorum. Bu köşede daha önce de yazmıştım. Rasih Nu- ri lleri'nin yeni baskısı Sarmal Yayınlan'ndan çıkan "Atatürk ve Komünizm" başlıklı kitabı da bu konuy- la ilgilenenlere ışık tutabilir. Aynı biçimde, şimdi bambaşka tellerde gezınen Çetin Altan'ın "Ata- türk'ün Sosyal Görüş/eri" başlıklı kitabından da ya- rarlanılabilir. Bırkaç yıl önce Çetın Altan'ın kitabından alıntılar yaparak "Nereden Nereye" başlıklı biryazı yazmış ve bu köşede yayımlamıştım. Aynı başlığı taşıyan bir kitabım da geçen yıl Çınar Yayınları'ndan çık- mıştı. Şimdiye'dek üç baskı yaptığına göre demek epey ilgi uyandırmış. Bu arada değinmek istediğim bir başka nokta olacak. Kımi dergıler "En çok satan kitaplar" gibı- sinden listeler yayımlıyorlar. Son iki yılda değişik ya- yınevlerinden çıkan kitaplarım 40'ın üzerinde bas- kı yaptılar. Ama nedense, bu "en çok satan" kitapların lıs- tesine çok az geçebildim. Haftalarca o listelerin üst sıralarında yer alan kimi kitaplar var ki ikincı baskı- larını bile yapmadılar. Ararsanız hâlâ kitapçılarda (bulabilırsiniz). Herhalde benim kitaplar "satılma- dan" tükeniyor! Neyse, bu bambaşka bir sorun. a- ma yeri geldiğı için değinmekten kendimi alama- dım. Atatürkçülük ve solculuk konusuna. gene Çetin Altan'dan kimi alıntılar yaparak girmek istiyorum. Sayın Altan şöyle yazıyor: "Kuvayı Milliye'nin ruhu... Doğrudan doğruya halkçılığa, çalışanların hak ve hukukuna, emperya- lizm ve kapıtalızm düşmanlığına dayanıyordu. O devrin Hâkimiyetı Milliye gazetesi ve bütün Ana- dolu gazeteleh bu fikirleri halk kütlelerine yayıyor- lardı. Zamanla bu ruh söndürüldü ve halkın ferdı menfaatler uğruna sömürülmesi nıhayet Türkiye 'yi bugünkü duruma getırdı. Ataturk prensıplerine ıha- net edildiği ölçüde Türkiye çıkmazlara girdı..." O günlerin Çetın Altan'ı gerçekten "so/"un en önde gelen bayraktarlarmdan ve yazarlarından bi- riydi. Konuşmalarıyla bizleri umut ve heyecan fırtı- nalan içinde bırakırdı. Kürsülerden omuzlanmızda- inerdı. Gerçekten "Nereden Nereye..." Klasik olarak "solcuolmak". birtoplumdaki "ku- rulu düzeni", daha geniş halk kitlelerınin yararına değiştırmek istemek ve bu uğurda çabalamak de- mektir. Kurulu düzenin geniş kitlelerin yararına değışti- rilmesini istemek demek de o toplumdaki ekono- mik paylaşımın daha "adıl" bir duruma getirilmesı. ekonomıde "fırsat eşitliğınin sağlanması" ve sıya- sal anlamda da "katılımm" tabana doğru yaygın- laştınlması demektir. Mustafa Kemal'in sosyalist olduğu. yaptığı sa- vaşımın sosyalizm savaşımı olduğu elbette söyle- nemez. Böyle bir iddiaya kargalar bıle güler. Ama hiç kuşku yok ki Mustafa Kemal. "solcudur". Mustafa Kemal solcudur. çünkü yaptığı "dev- rim", sol birdevrimin tüm unsurlarını içermektedir. Osmanlf nın son dönemleriyle karşılaştırıldığı tak- dirde. (ki karşılaştırmayı elbette o zamanların Os- manh'sıylayapmak gerekir). Türk halkının "ekono- mik paylaşımınm"daha "adil"bir noktaya geldiğı; "fırsat eşitliğınin". daha "yaygın" bir tabana otur- duğu ve "sıyasal katılım "ın çok daha geniş kitlele- re açıldığı görülür. Bunlar yeterlı midır? Elbette yeterli değildir. Eleş- tirilecek yanları yok mudur? Elbette eleştırilecek birçok yanları vardır. Fakat bu devrim, kendini iz- lemesi beklenebilecek olan devrimler açısından, onuriu bir başlangıç noktasıdır. Mustafa Kemal elbette "sosyalist" degildı. Aske- ri hiyerarşi içinde yetişmiş ve ömrü savaş alanla- rında geçmiş bir "askerln; "işçi sınıfı olmayan" bir ülkede sosyalist olmasını beklemek, ya da ileri sür- mek ahmaklıktan başka bir şey değildir. Mustafa Kemal'in "sosyalıstlere" sempati ile baktığı da pek söylenemez. Zira sosyalıstler "alter- natif" bir düzen önerıyorlardı ve genç cumhuriye- tin buna tahammülü olamazdı. Fakat o dönemin "sosyalistlehnin", üzerlerindeki tüm baskıya karşın Mustafa Kemal'e ve devrimine ne derecede sıcak duygularla yaklaştıklarını görmemek ıçın kör olmak gerekir. Unutmamak gerekir ki Mustafa Kemal için en güzel şeyleri yazan. Türkçenin en güzel kalemi. Nâzım Hikmet'tir. Kimilerı Nâzım Hıkmet'ın solculuğunu da tartışı- yor. ama ne diyelim "canları sağ olsun" ve onlan "Allah ıslah etsin..." HAYDARPAŞA GİMŞ GÖIRÜK MÜDÜRLÜĞÜNDEN Gümrüğümüzee Özen E. Tıcaret Hulusı Erkal İth. İhr. adına tescıllı 3835 sayılı 18.1.1994 tarıhlı gırış bevanna- mesinden kaynaklanan 98.555.000.- TL gelir eksığı ile ilgiü olarak niükellefine vapılan teblıgatlarınıızadresve- tersizliğı nedenivle iade edıldiğınden ve teblıgata sarıh başkaca adres bulunamaıiığından tebiıgat yenne kaım ol- mak üzere 7201 savılı kanunun 2S \e 29. maddelerı ge- reaınce ılanen teblıâ olunur. Gümrük Müdürü İ nal MITLL" Ba^ın: I24"54 BEYOGLU 3. ŞL LH HUKUK HAKİIVILİĞrNDEN Dosva No: 1995 490 Mahkemcmız4.".19%tarıhli. 1995 490 esa. 1996 371 karar sayılı ılamı ile Manısa Kırkağaç nüfusuna kayıtlı İstanbul. Cıhangır Hüseyınağa Bahçe Sk. Kazancı Apt 19 12'de ıkamet eden. Abdülkddır \e Leman'dan olına 1954d.kı Güler Pütün ile ay nı verde kav ıtlı Bülcnt ve Gü- ler'den olnıa 1992 d.hı \lurat Can Pütün vesayet altına alıniTii:? \e kendılenne Beyoğlu nüfusuna kayıth 1950 d.lu Ramazan Hergül vası olarak tayın edılmıstır. İlan olunur Basın: 124^93
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear