22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 ARALIK 1996 ÇARŞAMB, HABERLERIN DEVAMI PB 14 Adana PB Edirne Y 10 Çanakkale Y 11 Kocaeli Izmır Y 13 Y 16 Man ısa Y 14 Aydın Y 16 Denızli Y 14 Zcnguldak PB 14 Antalya Samsun Trabzon Gıresun Ankara Konya Eskışehır Sıvas Y Y Y PB PB PB PB 10 13 9 12 7 9 9 Y 10 Kars Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkân Van PB PB PB PB PB K K 18 10 13 9 8 -3 8 Marmara, Ege Batı Ak- ctenız ıle Orta Karadenız kıyıları. Doğu Karadenız ve Doğu Anadûiu'nun kuzey ve doğusu yagışli, dığer yerter parçalı bufut- u geçecek Yagışlar yagmur ve sağanakr Do- ğu Karadenız'ın ıç ke- sımlerının yukseklen ıle Doğu Anadolu'nun ku- zev ve doğusunun yuk- sek'ennde karta Karış/k yagmur ve kar şekttnde olacak Hava sıcak- lıgında onemlı Dır değı- şıklık olmayacak Budapeşte PB 1 Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakû Bışkek Tifhs Kahıre ÇB B B B Y B Y Y -1 8 0 4 11 3 10 20; Şam PB 17, Sıslı ^ Ço* bu urlj Yağmur-u Sulu kar * GOK gunj!tu/ü • Baştarafı I. Sayfada le bir şev söylediğıni duymadığını. kendisinin de bunu kabul \a da red- detme durumunda olmadıâını sö>- ledı. Türkeş, Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'ın kahraman ilan ettı- ği katJ/am sanığı üJkücii Abdullah Çatlı'v ı şav unmaktan kaçındı. Tür- keş. Çatlı ıçın. 7 kişinin öldürüldü- üü Bahçelievler katlıamı sırasında Llkü Ocaklan Genel Başkan Yar- dımcılıgı görev ıni vürütmesine kar- şın "Bu adamlara iilkücü denilme- si biraz ındurmadır. Adamın son durumu dikkate alınnmor. Birçok siv asi partilerle ilgisi \an Bunlar dik- kate alınmazken, 25 \ıl önceki 6 a\- lık ülküciilüğü giindeme getirilivor. Suç işleven kim olursa olsun. mutla- kavasa uvguktnnıalıdır. Oğlum bile olsa. Benim dev let anla> ışım budur" dedi. Türkeş. dun (/ankaya Köşkü'ne çıkmadan önce. Yılmaz'ı konutun- da ziyaret ederek bir süre görüştü. Görüşmede. Türkeş'in Yılmaz'a. "İ Ikücücamiavıkarşınaalma" me- sajı ilettığı belırtildı. ^ ılmaz. Çankaya'da Demirel. Türkeş'i kabul etmesi- nın ardından. öğleden sonra Yıl- maz'la görüştü. Demirel'le görüş- mesi vaklaşık bir saat süren Yıl- G Ü N C E L Cl'IVEYTARCAYÜBEK • Başrarafı i. Sayfada Demirel, pati lıderleriyle görüşmelerinde "Türki- ye 'nın günde^nindeki konularla sorunları tartışmı- yor". Oncelike bir zirve toplanırsa "gündemı ne olacak? "Buru araştırıyor. Hele. zirvece "hükümet sorununu masaya getir- me" girişimler olursa. 8 Aralık 1964'tekı Çankaya toplantısında Ismet Paşa'nın kulağında hâlâ çın- layan bir sözüi ü anımsayarak karşı çıkmaya hazır- lanıyor. Gürsel, "hüfümet konusunu" açmaya yeltenın- ce; Başbakan Ismet Paşa, derhal "Bu sorunun ye- ri Çankaya dejil, TBMM"dır" diyor. Tartışmayı da- ha ilk adımda -capatıyor. Ne var kı Cumhurbaşkanı Demirel. "liderler zır- vesınden kımı fakstyonlar) devınirnler, olgular çık- masını" ıstiyor beklıyor. Zırveden çıkacak sade suya tırit ızlenımlerle ulu- sun sıkıntılı. btnalmış durumunu seslendırecek kı- mi söylem ve açıklamalarla "bir yere vanlamaya- cağına" inanıyor. Bunalımlardan. sıkıntılardan nasıl arınılacağına yönelen somutöneriler bekliyor. hatta böylesi öne- rilerin ortaya çKmas/nı önkoşul görüyor. Yoksa?.. "Evet, yoksa Çankaya'yıda •bıtırmenın' eşiğıne gelınetilir", Hafta sonuna değin beklemek gerekıyor. Zirveyı sonuçlarıyla ya d a çoğu zaman olduğu gibı zırva- larla göreceğiz. Çankaya'dar indikten sonra; Şaibe Hanım, par- tisinde ağzı açı< hayran hayran yüzüne bakan si- lâhşörlerine. a^lından hiç çıkmayan medyanın "gündem/yle rrilletin gündemi arasında çok fark var" diyor. Ya dış basın? Doğru. Zira, nedyanın gündemi gerçekçi. Şa- ibe'nın gündemi sıra sıra yalan. Elbette Şaıbe bıli- yor olmalı; mallanyla parasmın öyküsünü. kısa sü- rede nasıl trilyoner olduğunu, Türk basını yazmasa Batı basını yakasına yapışıyor. Görkemli maddi yanlarıyla tükenmiş siyasal ya- şamını Avrupalı dergilerle ünlü gazeteler her gün ya da gün aşırı sütun sütun duyuruyorlar. Işte son örnek ve ılginç satırlar: Almanya'nın ünlü ve ağırlıklı gazetelerinden Süd- deutsche Zeitung'da 4 Aralık 1996'da yayımlanan biryazı -Şaibe Hanım çoktan sindirmıştir ya- yenir yutulur c/nsten değil. Yeniköy'deki görkemli yalı... Şaibe'nın özel bir öğle yemegine gidişindeki "şatafat".. yazıda uzun uzadıya anlatıldıktan sonra: "Çiller, gürültucü ve küstahtır. Paralıdır. Yeterli paraya sahip olmadığını ve daha fazlasını istediği- ni saklamaz. Serv&tinin 100 milyon doları bulduğu tahmın edihr ve k&ndısi ile eşı eskı banker ve ışa- damı Özer Uçuran Çiller'//? bu serveti namusuy- la kazandıklanna inanan hemen hemen kimseyok- tur" dıye sürüyor. Tabii, Süddeutscne Zeitung, Şaibe'nin karakte- rinı olaylar anlatarak çözümlüyor. Işte. gazetenın uzun paragraflar arasında sıraladığı birkaç yargı: "Siyasigeleceği ne kadarkötü durumdaysa ser- gilediği kendinden emin davranış bıçimı de o de- rece şaşaalıdır... Çiller, Islamcı RP'nin iktidaragel- mesine yardımcı oldu. Laik Türkiye Cumhunye- ti'nın temel ilkelerine ihanetinin bedeli, tekrar hü- kümette olmasıdır... Soruşturma komisyonlannda çoğunlukta olan Islamcılarsa Bayan Çiller'e hapıs- te değil. koalisyon ortağı olarak ihtiyaç duyuyorlar... ... Hakkında yapılm/ş olan yolsuzluk, görevı kötüye kullanma. menfaatsağlama gibı suçlamalar son zamanlardakı suçlamalann yanında hafifkalır... ... Bayan Çiller, Kocadağ ve Bucak ile eskiden berı ilışki içindeydi... ... Çiller, Çatlı 'yı tanımadığını söylüyorsa da Çat- lı 'yı övdü. Böylece en azından dolaylı olarak yük- sek düzeydeki devlet organlarının mafyanın hiz- metlennden yararlandığını doğruluyor... ... Bu arada yurtdışındaki itibarı mahvoldu. Ver- diği sözü bozması Avrupa başkentlerinde unutul- madı... Kohl'ün, bu samimi olmayan kadını artık görmek ıstemediği herkesın bildiği bir sır... ... Tansu Çiller... ülkesi içın biryük halinegelmiş- tir."' Daha ne yazsın Alman? Nobel töreııi zehir oldu Çath'yı Türkeş bile savunamadımaz. Köşk'ün çıkı^ında vaptığı açıklamada. "Cumhurbaşkanı, ken- disine sunduğum bilgilerin çok önemli. orta\a atılan iddiaların da çok ciddi olduğunu, bu nedenle. Su- suriuk ola> ının hiçbir şekilde örtbas edilmemesi gerektiğini ifade etmiş- tir" dedı. klendisıne ula>an bilgile- rin "tekola>la" ılgılı olduğunu. an- cak olavı bu bovuta indırgenıenın gerçeklerin görülmesıni engelleme anlamıııa geleceğinı kavdedeıı \ı\- nıaz. "Devlet töhmet altında. Kinı- se, kendicaniliğini, kanunsuzluğunu de\lete mai etmesin" dedi. Cumhurbaskaııfnııı da kendı>ı gibı kamuovunun bu ola\ karşiiin- da gö.->!erdiği du>arlı!ığı. açık top- lum açKsından cok sağlıklı bırgeli^- me olarak gördügünü anlataıı \ıl- maz. "De>letinbirincigöre\ininka- nıınhâkimi\etini.hukukunüslünlü- ğünü sağlamak olduğu konusunda da Cumhurbaşkanı ilelam birgörüş birliği içerisindeviz" di\e konu^tu. Yılmaz, Demirel'in bir basın or- ganında çıkan haber üzerine \aptı- ğı incelemede. de\letin me^ru güç- ler dışında bazı güçlerle i^bırliğı vapması >olunda Nfillı Giuenlık Kurulu'nda gecmişte herhangi bir karar alınnıasının. hatta görü^me yapılmasının söz konu^u olmadığı- nı bıldirdığıni sövledı. ANAP lideri, kendisinin de ı»ö- rü^lerını soran Cumhurbaşkanı'na. Başbakan Necmettin Erbakanın bu konuda ızlediğı tutum ile mutabık olmadığını sövledigıni bildirdı. \'ıl- maz. şunları sö\ ledı: "Başbakan'Jn, Cumhurbaşka- nrnmkendisinegönderdigimektup üzerine, Teftiş Kurulu'nu inceleme- ara^tırma \apmakla görev lendirdi- ğini. bu inceleme sırasında da bi/zat kendisinin müfertiş gibi de\re>e gi- renek. İstanbul Emni>et Müdürü'nü bizzat çağırarak 1.5 saat biJgi aldığı- nı. aıııa buna rağtnen şu ana kadar henü/açılmış bir soruşturma olma- dığını ifade ettim. Başbakan"ın bu konudaki tutumunun gerçeklerin orta>a çıkmasını. ola>ın a>dınlan- masını, sorumluların cezalandırıl- masını sağla\acak bir ta\ır olarak görülemeveceğini, Savın Başba- kan'ın daha çok bu meseleyi sryasi pazarlık konusu olarak gördüğü u- lenimini aldığımızı ifade ettim. Bu konunun hem kamuoyuna. hem si- >asi partilere gihen vereeek bir me- kanizma>a oturtulmadıkça, spekü- las>onların de\am edeceğini sö>le- dim." \'ılmaz. Denıırel'e. lıükümetin konuşadahaciddıvetleeğilmesı \e ola_\ıaçığaçıkaracakbir>aklaîimın sergilenme;>i ıçin Başbakan nezdin- de girişimde bulunmasinı önerdiği- nı belirtti. Yılmaz. s;a2etecilenn so- rulannı da yanıtlarken. Erbakan'ın "müfettiş" gibı ola_\ hakkında birin- ei elden bügı aldığı halde >oru^tur- ma ba^latmamasının son dereee "menfi gelişme" olduğunu sö> ledı. Mesut Yılmaz. Necmettın Erba- kan'ın. ola\a de\let meselesi gibı \akla>mamasi. bunun verıne orta- ğına kar^.1 kullanacağı si\ası bırkoz gibi görmesınden kavgı duşduğunu bildirdı. Bir ba«jkasoru üzerine de TBMM Ara^tırma Komis>onu"na belge \er- medığıni bildiren Yılmaz. şunları söşledi: "Bu konudaki bilgileri kanıuo\u ile pa\laşmama nedenim. ofa\ı bi- rcvseL nıünferit bir ola> olarak gör- mememdir. Benim peşinde oldu- ğum, bircinau'tin avdınlatılmasıde- ğildir. Bir trafik ka/asından \ola çı- kılarakde\ letin.de\ lete >akışma> an unsuriardan temı/Jenmesidir. Sahip olduğum bilgileri kendimedesakla- nıadım. sivasi olarak kullannıadım. Cumhurbaşkanı ile pa> faştım. Bilgi- leri \erdim. delilleri. şahitleri sö>le- dim. Bana gelen bilgiler. gerçeğin aralannıasını sağlavacak bir tek ola> la ilgilidir. ()la\ ı bu kapsanıa in- dirgemek, meseienin bütünü\le gö- rülmesini engelleme arzusunun so- nucudur. Benim >apmak istediğim isetam tersidir. Meselenin bütün bo- > utlanyla orta\a çıkmasıdır." 'Vıır emriııi biliyorlardı'H Baştarafı 1. Sayfada maz'ın. konu\a ilışkin soruşturma> ı yüriiten Sa- n\erCumhuriyet Savcılığı'na birkaç gün içinde "bilgi" \erme\i plaııladığı bildirıldi. Yılmaz'ın. TBMM'de kurulan ara^tırma konmyonuna da belge değil. bılgi vermekle \ctinebilecegine ı^a- ret edildi. Topal cinavetınin ardından kuşkulara hcdef olan Özel Harekat Şubesi'nde görev lı Er- can Erso\. Avhan Çarkın \e Omer Kaplan adlı polis memurlarıyla bırlikte. einavetı planladıkla- rı öne sürülen 2 ki>i gözaltına alındı. Zanlı/ann >orgusu. asa\ i>ten sorumlu Istanbul Eınnnet Müdürü Fatih Özkan tarafından >apı- lırken soru!jturma\ ı bizzat Çiller operasvonunda aeığ'i alıııan l>tanbul Emnışet Müdür Yardımcı- si Bilgi Lnal vürüftü. Gözalfına alınan zanlılara vönelik suetamalarla ilgılı olarak Içişleri Bakan- İığı'na bılgı \enlmesi üzerine. dönemın İçi^lerı Bakanı Mehmer Ağar'ııı pofıslerirı Ankara'>a gonderılmesini istediği öne sürüldü. Bu ıstem. dönemın İstanbul Emnıvet Müdürü Kemal Yazı- cıoğlu tarafından kabul edilmedi. Bunun üzeri- ne Emnıvet Genel Müdür Yardımcısı Halil Tuğ ile açığa alınan Özel Harekât Dairesi Ba^kanve- kılı İbrahimŞahin,suçlananpolislerı Ankara'va getirdiler. Suelanan polısler daha sonra korucuba^ı. aşi- ret reısi. Sedat Bueak'ın istemı üzerine korutna olarak atandılar. Bucak. kendısinı koruvanpolis- lere kefıl olduğunu belırterek einavet >uçlama- lannı redderti. İçı^lerı Bakanı Meral Akşener, Tansu Çiller'ın tatımatıyla gercekleştırdığını aeıkladığı 5 aralık operas_vonuçerçe\esinde suelanan polis memur- ları Ercan Ersov. Avhan Çarkın. OğuzNbrulmaz'ı açığa aldı. Opcrasvonda açığa alınanlar arasın- da. Ak>ener"in ANAP'a bılgı sızdırdığmı öne sürdüğü Yazıuoğlu. Topal cina\etini >oru.şturan asav işten sorunılu İstanbul Emnıvet Müdür Yar- dımcısı Bilgi C'nal ve zanlıları İstanbul'dan An- kara'va getıren Özel Harekât Daıre.M Ba^kaıne- kilı İbrahim Şahin de veraldı. Çarkın ve Yorul- maz"ınanlatımlan. dikkatleri Şahın'ın de üzen- ne çevırdi. Dündar: l nJü polifikacı eşi Kanal D Geııel Ya_\ ın ^ önetmem. Hürnveı ga- zetesı vazarı Lğur Dündar'ın hazırladığı Arena programında. adları verılmeden tetıkeılıkle >uç- lanan polıslerin. veraltı dünvasııiırı ünlü isimle- rınden "Aliço"" lakabıvla bılınen Ali Te\fik ve "Arna\ut Sami" dive tanınan Sami Hoştan'la ıli>kileri anlatıldı. Sami Ho^tan'ın. Topal'ın öl- dürülmesinden sonra üç özel tını görev lisiyle bır- likte >akalandıgı belirtilen Arena da. 3'ü polis 5 kı>ı araMiıda. Topal cııuvetıııden sonra "jşibitir- dik.silahlan bıraktık" ıçerıkii telefon konu^ma- sı kavıtları bulıınduğu kavdedildı. Programda. bu bulgulara kar>ın adı geçenlerin. İstanbul"dan Ankara'va götürüldükten sonra serbest bırakıl- dıklanna dikkat çekıldi. Arena da tetikçilikle suc- lanaıı polislerın İstanbul'da gözaltına alındıktan sonra verdıklerı ıt'adede "birbakan"adı ıle ""ün- lübirpolitikacıeşi"nden söz ederek "Buişlerion- ların bilgLsidahilinde>aptık"dedıklerı anlatıldı. Bueak'ın otomobılıııde va^amını vıtıren katlıam >anığı ülküeü Abdullah Çatlı'nın. öldürülen To- pal ve Sami Hoş,tan ile bırlikte Sheraton Ote- li'nın kumarhanesine "gizli" ortak olduğuna da programda dikkat eekildı. DYP'nın kurucularından Aydın Bağımsiz Mıl- letvekılı İsmet Sezgin. Manal D'de va>ımlanan programın ardından. adı venlmemesine kar>ın. "ünlü politikacı eşi"nı a>lında herkesın bildiğini açıkladı. Ozer l çuran Çiller. Arena nın v av ınınııi ardın- dan. Cıımhurivet'ın dile getırılen sav ları vav ım- laması üzerine ıddiaları reddettı. (,ıller. "ünlü bir politikacı eşi"nın kendisi olduğuna ıliskıngö- rüşlerı sert bırdille elestırirken. ıddiaları vavan- lar hakkında vargıva basvuraeağını açıkljdı Komisyon bilgileri kasada topladı AVŞE SA\ !N • Baştarafı 1. Sayfada miştı. tsveçlı bılımadamlarına. bu vılın no- bel fizik. kim\a \e ekonomi ödülünü kaza- nanlar da destek oldular. E\ sahibı Isveç'i güç durumda bjrakan bu gelişme. basında aeniş vankı \aptı. Kımva ödülünü kazanan fngiliz Harry Kroto," Eğer daha önce de bu politika ujgulansa>dı, ne lazeri keşfetmiş olurduk ne de kalıinm genlerini" seklinde konuştu. Aynı ödülü Kroto \e kendisi gıbi Ameri- kalı olan Richard Smallej ile pav laşan Ro- bertCurlda e!estirı\e katıldı. Robert Curl. "Belirli bir konu>a nönelik araştırma >ap- nıak. genel araştırmaların \erini asla doldu- ramaz. Genel ara^tırmalarda belirli bir so- nuca erme konusunda önceden garanti \er- mekolanaksızdır.Eğertek>önlüaraştırma- ya saplanıp kalsavdık lazeri \e kalınm gen- İerini asla bulamazdık" ^ekiinde konuştu. Eeıtım Bakanı Carl Tham ise duyduğu hu- zursuzluğu, "Belli ki kendileri İsveçli mes- lektaşları tarafından bilgilendirilmişler" ^eklinde yorum yaparak belirtti. Ekonomi ödülünü Amerikalı \\illiam \ ıckre> 'ie pav laşan. ancak Vickrev 'in ödül ilanından ikı gün sonra ölmesnle Stock- holm'e valnız gelmek zorunda kalan Ingı- lizJames.Mirrlees.avni kavgıvı İngıltere'de- ki meslektaşlannın da duydueunu dile ge- tirerek Rusya. Çin ve Japonva'nın araştır- macılara büyük olanaklar sağlamakta ol- duklarını belirtti. Mirrlees. Avrupa ülkele- rinın bu gidiş sürerse araştırma yanşında çok geride kalacaklarını sövledi. Oslo'da skandal Bu \ ılın barış ödülünü kazanan Endonez- valı RahipCarlosBeloile Doğu Timorludı- reııis lıderı Jose Ramos-Horta. Oslo'da zo- ANKARA - Susurluk'takı kazanın ardından devlet-maf- va-sivaset ılişkılen ile ilgilı ıddialar üzerine kurulan TBMM Araştırma Komısvonu. bugün toplanarak gönderilen bilgi \e belgelerı incelemeve başlavacak. 60'a vakın verden bilgi is- teyen komıs>ona. Başbakanlık. MİT. Genelkurmay Baskan- iığı. Içişleri ve Adalet Bakanlığı tarafından iddıaİarla ilgilı bılgi \e belgelenn ulaştınldığ' öğrenildi. Klomısvon Başka- nı RP'li Mehmet Elkatmış. ANAP lıderı Mesut Yılmaz \e İP lıderı Doğu Perinçek'ten henüz bılgı ve belge gelmedıği- nı sövlerken tanınan sürenin bugün dolduğuna dikkat çektı. Araştırma Komısvonu'na gelen vaztlı ve görsel belgeler özel bir kasada toplanırken TBMM Başkanlığı da komisyo- na. bütün bilgi vebelgelerın kavdedileceğı bilgisayarveözel oda tahsisertı. Komısvon başkanlığı. gelen bilgi vebelgele- ri bugünkü toplantıda üvele- re dağıtacak. Alınan bilgıvegörekomıs- vonun ıncelemesı kapsamın- dakı iddıaİarla ilgıli üyeler arasında görev dağılımı vapı- lacak. KESK'in mitingi toplumsal muhalefete dönüşüyor 'Çeteler iktidar oldu iktîdar çeteleştF raki bir el sıkışma dışında bir araya gelme- me\e özen gösterdi. .\\nea bu türödül ortaklığı durumların- da daha önce hiç göriilmemiş bir şekilde ödül sahiplerı içın bırbirinden avrı ikı basın toplantisi düzenlendı. Geçenvıl Yaser.Ara- fat iie İsraıllı lıderler Sünon Peres ve İzak Rabin. bir vıl önce d e N'elson Mandela ıle Günev Afnka Cumlıurnetı'nın o zamankı devletbaşkanı F\\ DeKlarkbiraravagele- bılmişken. buvılkı ödül sahiplerınin birara- ya gelememelerı .skandal olarak vorumlan- dı. Bu olavın nedenı. Endonezva'nın halen Doğu Tımor'da re»mı görev li olarak çalış- makta olan Rahıp Belo'va "susemri" ver- mışolması. Gerçekten de Rahıp Belo. basın toplantı- sında Doğu Timor'daki politik durumla il- gıli soruları vanıtsız bıraktı \e daha çok ru- hani liderlıği konusunda konuştu. Bilindiğı gıbi bu v ılın banş ödülünün Do- ğu Timor'daki Endonez>a işgahne karşı bi- ri yurtiçinde. biri de yurtdışında iki direniş- çive verilmiş olması. Endonez\a vönetimi tarafından ağır bir dille kınanmiş ve karar. Noneç Nobel Komitesi'nın Endonezva'nın ıçışlennekanşması seklinde vorumlanmış- tı. Clkesinın 19^5'teki 6 günlük bağımsız- hğı sırasındadişişlerı bakanlığı vapmışolan \e halen sürgünde \aşavan Jose Ramos- Horta. Rahip Belo'nun Endonez\a tarafın- dan susmava zorlandığını sö\ledi. Horta. "Rahip Belo'>a benimlegörüşme- mesi \e bir arada olmaması için de emir \er- dilersanı\orum.Öte>andan kendisinin Do- ğu Timor'a dönebümesi ve oradaki çok \a- rarlı çahşmalarını sürdürmesi önemli oldu- ğu için onu anlavışla karşıhyorum" seklin- de konuştu. ANKARA (Cumhurnet Bürosu)-Kamu Emekçılerı Sendıkaları Konfederasyo- nu'nun (KESK) "de\let-maf»a-aşiret" üç- genindekı karanlık bağlantılara kar^ı I4ara- lıkta Ankara da düzenleveceğı "Demokra- tik Devlet - Halkçı Butçe" mitingi. toplum- sal muhalefete dönüşüvor. Demokratık kit- le örgütleri. ışçi sendikaları ve sı;^al par- tılerin de katılacağı mıtıngde. Susurluk ka- zasıyla açığa çıkanların "münferitola>lar" olmadığı vurgulanaeak. Ankura Demokrusi Platfbrmu'nuoluştu- ran ışçi sendıkaları. kamu çalişanlan sendi- kaları. meslek odaları ve demokratik kıtle örgütleri adıııa dün düzenlenen basın top- lantısında. paranın v e terörün egemen oldu- ğu ortamda etrafı "çetelerin" kapladığı be- lirtılerek "Çeteler iktidar oldu. iktidar çete- leşti" görüşüne>er verıldı. l^9'7 _vılı bütçe- sinm, "özelleştirmenin, sömürünün, sa»a- şın \e gericiliğin, rant ekonomisinin ve onun beslemesi olan çetelerin bütçesi" olarak nı- telendırıldiği açıklamada şövle denildı: "Susurluk'ta orta>a dökülen tüm kirli iş- ler \e kirli ilişkiler, >ıllardır iktidarlar tara- fından emekçilere \e ezilenlere karşı sürdü- rülensömürü>esa\aşpolitikalarınınsonuç- lanndan sadece bir parçasıdır. Bu nedenle Susurluk'ta açığa çıkanlarmünferit bir ola\ değil. > ıllardır ülkemizde bilinçli olarak siir- dürülen rejimin kendisidir." KESK'in "dev letin giderek çeteleşmesine karşı emek. demokrasi. banş için I.MF pa- tentli 1997 vılı bütçesinin halk vararına >e- niden dü/enlenmesi" amacıvla plaııladığı 14 aralıktakı "Demokratik De\let - Halkçı Bütçe" nııtingine 41 kuruluşun katılacağı bildirildi. Susurluk Savcısı Kaçan: İsmimle alay edildi EVİN GÖKTAŞ A.NKARA - Susurluk'ta mevdana gelen ve "de\let-mafya-si>aset" üçge- nini ortava çıkaran kaza nedenivle adı duyulan savcı İmdaf Kaçan. basınla mahkemelik oluyor. İmdat Kaçan. yazdığı bir mizah ya- zısında kendisiyl'e alay ettiği gerekçe- sivle Burşa Ola> gazetesi vazarı Ad- nan Baştopçu hakkında manev ı tazmi- nat ve hakaret davası açacağını belirt- ti. Adnan Baştopçu'nun. 16 Kasım I*?96 tarıhli Ola> gazetesinin "A\ıptır Söjlemesi" köşesinde _v av ımlanan "İs- minden Ka>bedi>or" başlıklı vazısin- da ismivlealav ettıöini ileri süren Ka- çan. "Tüm vasal haklarımı sonuna ka- dar kullanacağım" dedı. Olav gazetesi vazarı Adnan Baştop- çu ı>e "Ben bu >azı\ı Hürrnetgazete- sinde çıkan bir habere istinaden kale- me aldım. Bizim görev imiz mizah >ap- mak. Onun için politikacı ve bürokrat- ların biraz daha esnek olması gerekir" diye konuştu. G U N D E M >U-STAFA BALBAYİ • Bufturafı I. Sayfada olarak kutlanıyor. >. "Temel ınsan hakkı" deyınce ılk akla gelen nedir?! Genel kabul görmüş değerler, yaşama hakkı, sağ-f lık ve egıtım hızmetlerınden yararlanma hakkı, kim- lığını koruma hakkı... ; Yırmıncı yüzyılın ıkıncı yansına pek çok ad takılJ dı. Bunlardan bın de "ınsan hakları çağı..." ' Temel ınsan hakları, temız hava gibı bir şey. DeJ ğerinı ancak kaybedınce anlıyoruz. Once ikı bine dört kala dünyaya bakalım... "Doğu-Batı" kavramı, yerıni "Kuzey-Guney"e b\- rakıyor. Zengin Kuzey. fakır Güney... 1970/ı yıllarda, Kuzey-Güney dengesı. yüzd& 60'a 40'tı. Zengınliklenn 60ı Kuzey'e, 40ı Guney'e.' Bugün bu rakam 80'e 20 oranına doğru ilerlıyor. ' Insan haklarında bırıncılığı neye verıyorlar? Yaşa- maya... Bunun sağlanabılmesi içın öncelikle ne ol- malı? insan insanı öldürmemelı. Bunun ılk koşulu nedır? Silahlara vedadır. Bu yapılabılir mı? Egemen anlayışla olanaksız... J Rakamlarla anlatalım. Sılahlanmaya harcanan para mıktarı kışi başınaj yılda 158 dolar. j Eğitım ve sağlık hızmetlerine harcanan miktar 5| dolar. Bılım adamlarının yüzde 45'ı, silah sanayiiyle iliş- kılı alanlarda çalışıyor. ; ABD'dekı ılk 20 şırketten sekızı, sılah üretimıyle uğraşıyor. Sılah ticaretının yüzde 60'ını ABD elinde tutuyon Kalan mıktarın çok buyük dılimi Almanya. Fransa ve Çın'ın elinde. Yeni Dünya Düzenı'nın (YDD) patronu kım? ABD..J Yukandakı rakamları dıkkate alırsak ABD silah üretiminden veticaretınden vazgeçebılirmi? Geçe-' mez. Savaşan ülke sayısı az olursa ne olur? ABD eko-: nomısi krıze gırer. Gırmemesı içın ne yapmak gerekir? Ulke sınırla- rında sinırlerı dırı tutmak... : YDD bir başka yanıyla şöyle özetlenebılir: ı Gelışmış ülkeler. aralarındakı sınırları ortadan kaM dıracak, öteki ulkeler aralarındakı sinırlerı ayağa kah dıracak... Insan Haklan Türkiye'sel Bildirgesi , Türkıye'ye gelelım... Soylenecek çok şey var, a- ma sözü uzatmayalım. insan Hakları Türkiye'sel Bıl- dırgesı'nı sunalım: "1- Yaşama ve öldurme hakkı yasalar çerçeve- sınde guvence altındadır. Devlet, öldurme hakkını kullanan bir kişiye yenı kımlık ve olanaklar sunmak zorundadır. 2- Kımsenm cezaevınde olme hakkı engellene- mez. Tutuklu ve'hukumluler yontem seçme konu-, sunda sınırsız ozgurlüge sahıptır. 3- Hiç kımse kullandığı işkence yöntemlerinden dolayı suçlanamaz. sorgulanamaz. takip ve kovuş- turmaya tabı tutulamaz. 4- Hazıne 'yı soymak ısteyenlere kılıfbulmak dev- letın görevıdır. Heryurttaş kılıf ısteme ve kılıfı süs- leme hakkına sahıptır. Smırlama getınlmesı teklif dahı edılemez. 5- Vergı kaç/rmak temel hak ve özgurluklerin ol- mazsa olmaz koşullan arasındadır. Hukümetlertn, görevi, vergı kaçırma alanlarını ve yöntemlerıni ka-, muoyuna duyurmak ve her turlü danışmanlıgı yap- maktır. Yurttaşlar. bu işlevını yerıne getırmeyen hü- kumetı ıstememe hakkına sahıptır. Bu hak devredi- lebilir, rhıras olarak da bırakılabilir. 6- Hıçbır öğrencı yedığı coptan dolayı sorgula- namaz. Cop yıyeceklerı yer ve miktar konusunda öğrencılere kısıtlama getirılemez. 7- Devlet. gizlı örgütleri koruma. kollama, destek- leme gorevını koşullar ne olursa olsun ikinci plana itemez. Bu örgutlerin sayılanna ve eylemlerıne sı-' nırlama getirılemez. ; 8- İfade özgurlûğu ve yontemlerı sınırsızdır. KişiJ ler. düşüncelerını sılahla. tezgâhla her neyle açMa-> mak ısterlerse ıstesınler yönetımlerın temel görevi' onlara yardımcı olmaktır. '• 9- Sendika, dernek ve benzeri kuruluşlara üye olan, yönetıcilık yapan kışılenn yargılanma hakkı' elınden alınamaz. Bu kişilergözaltına alındığında kı- sa sürede salınamaz." Bıldırge uzun satır kısa... Çağımıza ne ad verelım?' insan hakları mı, ınsan haklamaları mı? Nâzuıı'a hakarete • Baştarafı I. Sayfada gerekçesivle kınama cezasi \erdı. Yazar Aziz Nesin'ın gaze- teci-vazar Ergun Göze hak- kında açtığı tazminat dava- sında Göze'nın sa\unma>ı- nı vapan avukat Gönül Öz- dağ'm N'âzım Hikmet'le il- gili sözleri nedenivleNâzım Hıkmet Kültür ve Sanat Vakfı. Ankara Barosu'na başvurmuştu. Ankara Baro- îU Disıplın Kurulu'nun. Öz- dağ hakkında uvarma ceza- sı vermesi üzerine vakıf. av ukat VeliDevecioğluaracı-, lığıv la Türkive Barolar Bir-, liği'ne ıtırazda bulunmuştu.; İtırazı verınde bulan TBB Disıplın Kurulu. Özdağ hak- kındakı "u>an" ceza^ıı"ılı "kınama" cezasına çev ire-t rekonavladı. _, Dısiplin kurulunun kara-| nnda. av ukatözdağ'ın mes- lek kurallannın 5. ve 6. mad-ı delerıne avkın davrandıği/ belirtılerek u>arı cezasınınj toplantıva katılan 6 üvenirj ovbirliöiylealındiL'i belirtil-j dî " , AÇIKLAMA Haber Merkezi - Gazetemizde 9 Aralık 1996 tarıhinde >a> ımlanan "Ağar'a Mafvadan Seçim Destegi" başlıklı haberîe ilgilı olarak Kanal E Yav ın Yönetmeni Erkan Köseaçıkla- ma gönderdi. Köse. haberde demeci olarak veralan sözlerinın gerçek dışı olduğunu öne siirdü. Elazığ DYP 11 Yönetim Kurulu da vayımladıâı bıl- dırıde. Abdullah Çatİı, Fe\ziÖİNec- det Llucan ve NihatAkgün'ün, Meh- met Ağar'ın seçim kampanvasma ka- tılmadıklarını ve seçim döneminde Elazığ'a gelmedıkleri belırtildı. Elazığ'da yavın vapan Kanal E Te- lev ızyonu \'a>ın Yönetmeni Köse dün vaptığı vazıiı açıklamada. "Ağar'a Maf>adanSeçimDesteği"başlıkIı hj- berde. ağırlıklı olarak sıyası kişılerın değerlendinnelen ıle demeçlerınm ver aldığını belırterek. "Bana atfedi- Itn sö/icrin de haber içinde sivasi bir demeç seklinde değerlendirilmesini vanlış bulmaktm ım. Haberüı son bö- lümünde bana ithafen doğruluğu be- lirsiz bir şekilde vav ımlanan savlann fümünü de reddedhorum*" dedı Elazığ D^P ll Yönetim Kurulu. ga- zetemizde vav ımlanan "Ağar'a maf- vadesteğT başlıklı haberle ilgıli ola- rak bir bıldirı vavımladı D^t'P Ela/ığ İl Ba^kanı Av. Orhan Pekel ımzalı ıle vav ımlanan bıldirı ^ovle: " 1-Sa\ın Mehmet Ağar, Elazığ'ın vetiştirdiği \e varlığı ile gurur duvdu- ğu. Elazığ ve Elazığlılar ile irtibatinı her daim sıcak tulmuş. Elaağ sevgisi ile dolu bir hemşerinti/dir. 2- Kendisi ınülki idare amirliğin- den cnınivet camiasına geçerek bu ca- mianırı bütün kademelerinde başarn lı hizmetler vermiş. bir emnivet nıen- subunun gelmevi düşünebileceği İçiş- leri Bakanhğı görevine gelmiş ilk ve tek emnivet mensubudur. 3- Elazığ tutkusunun ve üstün gö- rev -hizmetanlm ışmın. Sav ın Ağar"ın bugün geldiği noktanın gerisindeki en büv ük amil olduğu şüphesizdir. 4-Savın Ağar'a çamuratanlarEla- zığlıların seçimler arifesinde. Sa>m Ağar'aadav ol' baskısınıyaptığınıve bunun için hevetler gönderdiğini ça- buk unutmuş gözükmektedirier. 5- \ine Savın Ağar'a çanıur atan- lar. Savın Ağar'ın D\ P'nin kuvvetli olduğu Elazığ'da birinci sırada adav olduğunu ve bu sırada seçime katılan bir adav uı seçilme endişesinden uzak olacağını ne hikmetse hatıriarına ge- rirmek istememektedirler. Kaldı ki D^ P I987seçimlerinde3.1991 seçim- lerinde de 2 milletv t-kili Elazığ'dan çı- kararak gücünü ispat etmiş ve Ela- zığ'dakikonumunu belirleniişbir par- tidir. 6- Savin Ağar seçimlere bütün se- venlerin desteğinde ve birinci sırada katılmıştır. Bu konumdaki birinin se- çümek için şık olmavan >ollara teves- siil etmesinin gereği ve anlamı voktur. 7-Sav uı Ağar. seçilmeendişesi duv - madan seçime katılnıış ve vüzünün akıvla seçimlerden çıkmıştır. Habere konu ıddiaları Savın Ağar ile biıiikte seçime katılnıış. ancak Savın Ağar karşısında tutunamavarak stçinıi kavbehniş adavlann hâlâ bunu haz- medememişolmalanna ve gündemde kalma. isimlerini hatırlatma istekleri- ne bağlamak gerekir. 8-Haberdeisimlerigeçen Abdullah Çatlı. FevziÖA Necdet Llucan ve Ni- hat Akgün, Sav ın Ağar'ın se^im kanı- pamasına kanlmadıkları gibi. o dö- nemde Elazığ'a da gelmemişlerdir. 9- Sa\ın Ağar'ın seçim kampanva- sı tamamıvla D\P Llazığ Teşkila- rı'nca vürüriilmüşveseçim masrafla- rı dagenel merkezkatkılan veDVP'ye^ gönül verenler tarafından karşılan- mıştır. ' 10- Gerçekdışı ve hiçbirmesnedi oP mavan bu haberin hangi maksatlaria ve kimler tarafından kamuov una v an- sıhldığı teşkilatımizca i> i bilinmekte-' dir. Elazığ'ın ve Elazığlıİarın reddetti-' ği müfterilere en ivi cev abı vine Elazığ-' lılar seçimlerde vermişlerdir. 11- Savın Ağar'a dil u/atanlaraj Ağar'ın Elazığ'a teşriflerinde, halkırr gösterdiği ve hiç kimseve nasip olmaJ vacak karşılamavı ve sevgi selini ve Elazığtarihinedamga v urnıuşcoşku-j v u hatııiatmak isteriz. ' 12- Bu müfterilere şunu hatırlat-' mak isteriz. Elazığlılar ve Doğru VbC Partisi tabanı dün olduğu gibi bugürf de Savın Ağar'dan gurur duvmak- tadir." >
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear