Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CumhuriyeC
İnıti\az Sahibi: Berin Nadi
Genel Ya>ın Yönetmeni Orhan Erinç 0
Genel Yayın Koordınatöru Hikmet
Çefinkaja # Yazıı>ierı Mudurlerı
fbrahiın Yıldu. Dinç Tavanç (Sorumlu)
# Haber Merkezı Müdüriı. Hakan Kara
0Gör>el Yönetmen Fikret Eser
Dij ll.ıberler !>inasi Danı^oğlu • Utıhbjrjr
Cengi/\ ıldııııtı • Ekonomı Bülent Kızanlık
# kültur Handan Şenköken • Spor
Abdüjkadir \ ücelman 0 Makalclcr Sami
Karaören • Du/eltme Abdulfah \ a/:cı
9 Fotoiraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge
Edibe Buğra • Yıırt Haberlcn Mehmet Faraç
> j \ m kuruiu İlhan Selçuk (Bajkan t.
Orhan Erinç. Okta\ Kuıtböke.
Hikmet Çetinka\a. Şükran Soner.
Ergun BalCLDinç Ta\any, fbrahim
\ ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa
Balbav. Hakan Kara.
AnkaraTeniMİciM Mustafa Balbaj • Haber Muduru Doğan
Akın Atjturk Bulvan No. 125. Kat 4. Bakanlıklar-AnkaraTel
4!95021) ı" hatl. Faks" 419502" • Iznıır Tem.Mİeısı
Serdar Kı/ık. H Zı\a Bl\ 1352 S 2 3 Tel 4411220.
Faks 441911" A Adana Temsılcısı Çetin >iğenoğlu,
ıııönü Cd 119 S No 1 Kat I. Tel- 3522550. Fak:. 35225^0
Müessese Mudüriı. Erol Erkyt #
Koordinatör Ahmet Korulsan 0
Muhasebe Bülent \ ener 0 Idare
Hüsevin Gürer 0 Işktme Önder
Çelik 0 Bılgı-Ulem Nail Jnal 0
Bıhzısa\ar Sıstem Mürüıet Çiler
MEDV.A C: • Yontftım Kuruk
Ba?kanı - Cıene! Mudur Cülbir
Erduran 0 Koordınalor Reha
Işıtnıan 0 Cıenel Mudur YdrdınuiM
\lfne \kdağ Tei 514 (T 53 -
? 13 95 tıO - 513 S4 60-61. Fiiks 513S463
ı \t Basan: *ı om (mn Haber -\KIIM BJMÜ \C > .ı>nv
18KASJM1996 İmsak: 5.19 Güneş; 6.48 Öğle: 11.56 İkindi: 14.2" Akşam: 16.51 Vatsı: 18 14
Hayvan tüyü, un, çay, sarmısak, yumurta, kahve çekirdeği, odun tozu hastalığa neden olan maddelerden birkaçı
Afeslek astnm cinsiyet tammıyor
Mîchael
Sydney'de
Haber Merkezi -
Avustralva'nm kentlennden
Svdnev 'de Opera Bınası'nın
önüııde toplanan bınlerce
Miclıael Jackson havranı.
pop müziğın starını
kar^ılarında görebilmenin
coşkusu ve hevecanı
ıçındevdiler. Son\
firmasının dağıttığı müzik
ödülü içın Svdnev "de
bulunan Jackson kısa bir
.süre için havranlarının
karşısına çıkarken. bu
müzik devınin 8 metre
yükseklığınde bir hev keli
de Opera Binasf nın önüne
konuldu.
Beklenmedik
miras
• \E\\ YORK (AA) -
Yoksul bir tamircı.
tanımadığı bıradamın
tabutıı önünde ettığı dua
sayesinde milyoner oldu.
İspanva'dan kalkarak iş
aramak üzere Isveç'e gelen
Eduardo Sıerra adlı 54
vaşındakı oto tamırcisı.
başkent Stockholm
vakınlarındaki bir kövden
geçerken dua etmek
amacıyla kıhseve gırdi. Boş
kilısede karafalka konulmuş
bir tabut görcn lanıırci.
kimsesız ölü>e acı>arak
rulıuiKi dua okudu. Kilise
dcftenni ımzalavarak
avrılan Sierra. o sırada
tabuttaki kışinin vâns
bırakmadan ölen zengin bir
emlak komi;.\oncu!>u
olduğundan habersizdı.
Barcelona'ya döndüğünde
kendisine İsseç'ten
gönderilmış bir mektup
bulan Sierra. ölen Jan
S\ensson adlı adamın
ruhuna dua edecek ilk
ki>ıye verilmek üzere
vakîa^ık 4 milvon dolar
bıraktığını öğrendi.
Peygamberin
evlilikleri kitabı
Diyanet Uleri Başkanlıgt.
Hazreti Muhammed'in çok
kadınla e\lenme
nedenlenni. ba^tıracağı
kitapla anlatacak. Dişanet
Ijleri Başkanlığf ndan
vapılan du\uruda. "Hz.
Muhammed niv'in çok
e\lendi" adh kitapian 5 bin
adet bastınlacağı bıldirildi.
Başkanlık. söz konusu kitap
için 230 milyon liralık
harcama yapacak.
Ağız ve diş
• ANK.ARA (AA)
Türkiye'de 30-40 vaş
grubundakilerin yüzde
97"sinin dişlennın çürük
olduğu bıldirildi. Ankara
Dişhekimleri Odası
Başkanı Nezih ^>'a\uz Tan.
17-22 kasım tarihleri
arasının "Ağız \e Diş
Sağlığf haftası olarak
kutlanacağını belirtti.
Umut koşusu
• ANK.ARA (AN'KA) -
Kansere >enılen Kanadalı
Tern Fo\ adlı gerıcin
kanseraraştırmalarına katkı
sağlamak amacı\la 1981 *de
başlattığı "Umut
Ko^usu'nun 9.su
Ankara"da düzenlenişor.
Tüm gelin Türk Kanser
Araştırma \e Sa\aş
Kurumuna bağışlanacak
olan "Umut Koşusu". 24
kasımda EymirGölü"nde
yapılacak. Kanada
Bü\ükelçi!iği ile Türk ve
yabancı koşuculardan
oluşan bir grubun
önciilüğünde düzenlenen
koşu> a her > aştan kişi
yürü\erek >a da bısikletle
katılabilecek.
Yaşlı ormanlar
• TRABZO.N(.AA)-
Türki\e'de genellikle Doğu
Karr.deniz Bölgesi'nde az
miktarda kalan doğal yaşlı
ormanların korunması için
başta orman kö\ lüsü olmak
üzere \atanda^lann da
eğitilmesi \e bunun için
vasal düzenlemeler
yapılması gerektiği
bildırildi. Doğal Haşatı
Koruma DerrTeğı (D'HKD)
tarafından "Doğal \'aşlı
Ormanlar" konusunda
lıazırlanan raporda. bu tür
orman özelliğıne sahip
kesımlerin orman
ekosistemı içınde ele
alinması uerektiöi ifade
edildi.
GÜNDÜZ İMŞİR
Kadınların iş jaşamında erkekler
kadar >a\gın yer almasıyla birlikte
meslek astımı kadınlar arasında artış
göstermeve başladı. Erken teda\ i edil-
mediği takdirde kişinin sağlığını cid-
di boyutlarda tehdit eden meslek as-
tımına 200'den fazla madde yol açı-
>or. Astımlı hastalar arasında >akla-
şık \üzde 2-15"ini oluşturan meslek
astımınınbelirtileri arasında öksürük,
hınltılı solunum, göğüste sıkışma hıs-
si ve nefes darlığı bulunuyor. Cerrah-
paşa Tıp Fakültesi Gööüs Hastalıkla-
n Anabilim dalı öğretim üyelerinden
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta,
astım belirtilerinin bazı hastalarda iş-
>erinde ortaya çıkıp iş bitiminden son-
ra hafiflevebildiğini. bir kısım hasta-
da ise işverinde başlayan belirtilenn
bir süre sonra azalmasına karşın e\e
gidınce tekrar ortaya çıkabileceğine
dikkat çekıj'or.
Dünva Sağlık Teşkilatı verilerıne
göre meslek astımı. artık kadınları da
\urmava başladı. Düne kadar erkek-
• Astımlı hastalar arasında yaklaşık yüzde 2-15'ini oluşturan
meslek astımının belirtileri arasında öksürük, hırıltılı
solunum, göğüste sıkışma hissi ve nefes darlığı bulunuyor.
lerdejoğun rastlanılan meslek astınu-
nın tipık bulgularından birisi belirti-
lerin tatil günlerinde azalması \eva
tamamen ort3dan kalkması olarak gös-
terilıvor. Meslek astımının ışverine
>enı bir maddenin veva yeni bir tek-
niğin girmesi \a da bir iş kazasından
sonra başlamasının ilginç birözellik
olarak orta\ a çıktığını \urgulavan Prof.
Dr. Ahmet Rasim Küçükusta. birçok
hastalıkta olduğu gibi meslek astımın-
da vaş. cınsivet ve ırkın risk faktörü
olmadığını belirti>or.
Hastalığın çeşitleri
Prof. Küçükusta. meslek astımının
ortava çıkmasında karşı karşıva kalı-
nan maddenin cinsinin \e ha\adaki
yoâunluğunun önem kazandığına de-
ğinerekhastalığınçesitleri \eözellik-
leri konusunda şunlan söylüvor:
Alerjik meslek astımı Meslek astı-
mının alerjik \ e alerjik olmavan iki a> -
rı çeşidi bulunu\or. Alerjik meslek
astımı. vücudun çeşitli organik mad-
delere karşı tepkı olarak fazla miktar-
da immunglobiilın (lgE) yapmasın-
dan kavnakTanıvor Böylevüksekmık-
tarlardaIgE'\esahıpkişilerduvarlıol-
dukları maddenin çok küçük miktar-
lanv la karşılaşsatar bile ciddi a,stım kn-
zine girebilirler. Ha\\ansal protein-
ler. bıtkisel enzimler \e mikroorga-
nızmalar başta olmak üzere birçok
yüksek molekül ağırlığına sahip mad-
de alerjik meslek astımına yol açabi-
lı>or.
Hayvanların tü\. tükürük \e idrar-
larındaki çeşitli proteinler nedeniyle.
\eteriner. jokev. kuş bakıcısı, e\ci\
hay\an satan dükkân çalışanlan gibi
çeşitli kışılerde meslek astımı görüle-
biliyor. A>rıca uııda bulunan alerjen-
ler fırıncıların \üzde 9'unda astıma
vol açabıli\or. Çay. sarmısak. \ umur-
ta. soya fasulyesi. kah\e çekirdeği.
odun tozu (özellikle kırmızı sedirağa-
cı) da astıma neden olduğu bilinen di-
ğermaddeler olarak karşımızaçıkısor.
Hububatla uğraşanlar. çiftçiler, kü-
mesçalışanlan vedeterjan sanayıi iş-
çileri de nsk altındadırlar.
Alerjikoltna\an mesk'kastımı: Dü-
şük molekül ağırlığına sahıp kimya-
sal maddeler. toksit etkilerle. hava yol-
lanndaki hücreleri hasara uğratarak
\ebura>a iltihap hücrelerinin toplan-
masına neden olarak \e_va doğrudan
doğruya ha\a yollanndaki kaslann
kasılmasıylada astıma volaçabilmek-
tedirler. Poliüretan, yapıştırıcı ve bo-
yaların hazırlanmasında kullanılan
izosiyanatlar meslek astımı >aptığı bi-
iinen maddelerin başında gelir. Asit an-
hidridler. nikel. platin. krom \e \a-
nadyum da meslek astımının ivi bili-
nen nedenlerindendir. Kuaförlerde kıl
ağartıcı persülfatlar ıle kımva işçile-
nnde lateks maddesınin neden oldu-
ğu astım isedaha çok hemşıre \edok-
torlarda rastlanabilecek durumdur.
Tedavi için yapılması gerekenler
'Koruyucu maske takılmalı'
Uzmanlar. meslek astımının çeşitli
belirtilerle kendisini gösterdiğine
dikkat çekerek bu belirtileri şö\le
sıralıvorlar:
-Öksürük. hırıltılı solunum. nefes
darlığı gibi tekrarlavıcı özellikle
astım belirtilerinin olması.
- Solunum fonksiyon testlerinde
bronşlarda daralma saptanması ve
bu daralmanın bronş açıcı ilaçlarla
düzelmesi.
- Provokasyon testlerinde
histamin. metakolin gibi
maddelere karşı aşırı duyarlılık
olduğunun gösterilmesi.
- Alerjik deri testlerinde karşı
karşıva kalınan maddeve karşı bir
tepki saptanması ve kanda da o
maddeve karşı yüksek miktarda
IgE bulunması.
-Hastalık belirtilerinin işveri ile
ilgili olması.
Prof. Ahmet Rasim Küçükusta.
meslek astımında tanı \e tedavinin
çok önemli olduğunu belirterek
şunlan söv lüyor:
"Astım kronikleştiğinde, kişinin o iş
ortamından uzaklaştınlması fazla
yaraıiı olmamaktadır. Astımdan
şiiphe edilen kişilerin solunum
fonkshoniannın >akından
izlennıesi gerekir. İşyerinin daha ivi
havalandınlması \e işçilerin özel
koruyucu maskeler kullanması
yararlı olabilir.
Meslek astımında, ilaç teda>isi ve
işçilerin özel koruyucu maskeler
kullanması vararlı olabilir. Meslek
astımında ilaç tcdmisi vanında
alerjik olan türde immunoterapi ile
de başanlı sonuçlar
alınabilmektedir."
Diyabetîklerden
balonluyürüyüşYüzlerce şeker hastası. Asva'dan Avrupa'sa dün_\a
divabetikleri için yürüdii. Türkiye Divabet Tedavi ve Eğitim
\'akfı"nın düzenledıği. Dünya Sağlık Örgütü'nün
desteklediği "Dijabetle güzel yaşam için Asya'dan
Avrupa'va se>gi \ürüyü.şü" dün sabah saatlerınde yapıldı.
\'akıf Başkanı Temel \Amsu, Di>abet Günü'nün ilk kez
uluslararası bir organızasvonla kutlandığını belirterek
"Anıacımıy 200 nıilvon divabet hastasını dünya gündemine
getirmek ve onlara güzel bir yaşam sunmak" dedi. ttalva'dan
Bulgaristan'a. Litvanva'dan Romanya'va kadar dünvanın
çeşitli ülkelerinden şeker hastaları ve fürk'ive'den bazı örgüt
temsılcilerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 300 kişi.
Boğaz Köprüsü'nün Asya avağında başlattıklan yürüyüşü,
Avrupa'da tamamladılar. Grup. köprünün ortasında.
üzerlerinde "Vaşamak için insülin". "Daha güzel bir vaşam
için el ele". "Dijabetle vaşamda >alnız değilsiniz" gibi
sloganlar bulunan binlerce "balonu uçurdu. 20 v ıl sonra ilk
kez Boğaz Köprüsü'nde vürü>üş ızni verilen evleme. K
1
ülkeden temsilciler katılırken 10 ülke de destek mesajlarını
gönderdi (Fotoğraf: Kl BlL^ TÜNTİL)
Niteliksiz öğretmen
üniversiteyi de efkiliyor
İZ.MfR (Cumhurivet Ege Bürosu) -
İlk. orta ve lisedüzeyındeki okullarda "ni-
telikli öğretmen" eksıkliğinden kaynakla-
nanbaşansızlık.üniversitelerideetkilivor.
Geçmişte. iki aylık kurslarla öğretmen ye-
tiştırme uvgulamasının olumsuz sonuçla-
nnın hâlâ sürdüğünü belirten uzmanlar.
"öğretmen yetiştiren" kurumlann sorunla-
rının çözülmesi gerektiğini belırtjyorlar
Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakül-
tesi öğretim üvesi Prof. Kamile Açıkgöz.
ilk ve orta dereceli okullarda "öğretmenaçı-
ğı" bulunmasının. "işsizliğin bu kadar \o-
ğun olduğu bir ülkede" çe-
lişki olduğuna dikkat çeke-
rek bu açığın nedenlerine
ilişkin şunlan söyledi:
"Doğu ve Güneydoğu'da-
ki öğretmen açığının nede-
ni çok açık. Can güvenliği-
nin olmaması nedeniv le öğ-
retmenler orada göre\ >ap-
rııak istemiyorlar. Ancak bü-
>ük kentlerdeki öğretmen
açığı, plansızlık >e öğretmenlerin dengesiz
dağılımından kavnaklanıvor. Belli okullar-
da yığılma söz konusu iken belli okullarda
öğretmen açığı bulunuvor. Öğretmenler, eş
durumundan, taunlerden dojavı bazı okul-
lan daha çok tercüı edhorlar. Öğretmen açı-
ğının bir diğer nedeni de erken emeklilik.
Öğretmenler çalışma koşullannın çok kö-
tü olması nedenh leerken emekli oluyoıiar.
20 yılını doldurur doldurmaz cnıekliv e av-
rılıvorlar. Özel okulların giderek çoğalma-
sı \e emekliye ayrılan öğretmenlerin bura-
larda göre\ alabilmesi. emekliliği öğretmen-
• Prof. Açıkgöz,
öğretmen açığının
yanı sıra,
öğretmenlerin
niteliğindelci düşüşün
de eğitimin kalitesini
etkilediğini söyledi.
ler için çok cazip duruma getirdi."
Öğretmen açığının vanı sıra. öğretmen-
lerin niteliğindekı düşüşün de eğitimin ka-
litesini etkilediğini kavdeden Prof. Dr.
Açıkgöz. "Eğitimin niteliği bü>ük ölçüde
öğrefmene bağlı. Belki araç gereç >etersiz-
liği gibi fıziksel koşullar da etkili kabul edi-
lebilir ancak öğretmen, kilit konumdadır.
Öğretmenin niteliğinin, eğitimin başarısın-
daki etkisi bü\üktür. Öğretmenlerin nite-
liğinin en önemli göstergesi de mezunlardır.
Eğer >etişfirdiği gençler. sokağa tükürü-
vorsa, kırmı/ı ışıkta geçi\orsa. öğretmenin
niteliği düşük demektir"
dedi. Açıkgöz şunlan
sö\ ledi:
"Öğretmen yetiştirme> le
ilgili sorunların başında öğ-
retmen vetiştiren okullann
durumu gelhor. Kaliteii me-
zunlarvermi>oru/. Öncelik-
le, Türki)e genelinde eğitim-
deki genel sorunlar b'udede
\ar. Ders yükümüz çok faz-
la. Bir öğretmen 30-40 saat ders \erivorsa,
\erdiği eğitimin kalitesi de düser. Kendimi-
ziyenile>emi>oruz. Hâlâ 30-40yılöncekibil-
gilerle jetinhoruz, okumuvoruz, bilgileri-
nıi/i tazele\emivoruz. Buna hem zaman
>ok.düşünün bir öğretmen 30-40 saat ders
veri>orsa,kendinivenile>ebilnıek içinzaman
ve enerjivi nasıl bulabilsin hem de dil bil-
miyor, yabancı \a\mlan izle\emi\or. Vurt-
dışına çıkamıyoruz. bilyimi/i ve görgümü-
zü arttıramıvoruz. Bir de bence en önem-
lisi de bu, okuma. kendini yenileme, geliş-
tirme konusunda alışkanlık \ok."
Mahkemelerin kaçak yapılar için verdiği kararlar uygulanamıyor
Yıkun kararma ödeneksizlik engeli
ASL \İA\ ABACfOĞLU
İZ.MİR - Imar, Çev re v e Kültür-Ta-
biat Varlıklannı Koruma vasalanna
av kırı uygulamalara göz yuman yerel
vöneticiler. Memurin \fuîiakemat Ya-
sası zırhına bürünmeleri nedeniyle
yargılanamıyor. Hazine arazilennde-
ki kaçak yapılarla iîgili hazine avukat-
larının mahkemelerden aldıkları >ı-
kım karannı "krra memuru"kanalıy-
la uygulamaya koyabilmelerınin kar-
şısına ise "ödeneksizlik" engeli çıkı-
yor. Aslije hukuk mahkemelerince
hakkında \ıkım karan alınanpekçok
kaçak vapı, ödeneksizlik nedeniyle
yıkılamıyor.
Imar, Çevre ve Kültür Tabiat Var-
lıklannı Koruma yasalannın uv gulan-
masından sorumlu olan belediye baş-
kanları. kavmakamlar ve valiler. bu
vükümlülüklerini yerine getirmedik-
İeri zaman herhangi biryaptmma uğ-
ramıvorlar. \asal mevzuata avkın uv-
gulamalara karşı Kültür ve Çevre ba-
kanlıklanna bağlı kurumlar. yerel yö-
neticilereönlemalmalan için "uyan"da
bulunmanın ötesinde valnızca savcı-
lıSa suç duyurusunda bulunabiliyor-
lar.
Ancakyasalaraavkın vapılaşmala-
ra göz yumarak ve engellemeyerek
görevi ihmal suçu işleyen yerel vöne-
ticiler hakkında işlem yapılmasının
karşısına Memurin Muhakemat Kanu-
nu çıkıyor.
Yasaya aykın yapılaşnıa
Izmir Çevre Hareketi Avukatla-
n'ndan Noyan Özkan. yasalara avkı-
n yapılaşmalann belediye tarafından
durdurulmaması durumunda valmın ışe
el koyabileceğini belirterek "Devlet
Kanunu ve TCK'de de yeri var, bir me-
mur suç işlendiğinden haberi olduğu
zaman en kısa zamanda cumhuriyet
savcılığına büdirmekk vükümliidür
ve bunu yapmadığı zaman müevvide
ile karşı karşıya kalır" dedi. Ancak
vaiinin. yasalann uygulanmasında kö-
tü örnek olması durumunda yerel yö-
neticilerin bundan cesaret alabildikle-
rini vurgulavan Özkan. "Örneğinja-
sava avkırı vapılan Selçuk Havaalanı
ile ilgili, vali hakkında açılan soruştur-
manın 3 > üdır sonucu >ok. İzmir'deva-
salara avkırı hareket ettiği için ceza
alan beledhe başkanı hatııiamıyorum.
Hepsi Memurin Muhakemat Kanu-
nu zırhına bürünmüş korunuvor. Suç
işlemişbir \erel v oneticinin adliye önü-
ne gelmesi en az 2 >ıl sürüyor ve genel-
likle açılan soruşturnıalar bekletili>or.
hasıraltı edilhorvesonundazaman aşt-
mına uğruvor" dive konuştu.
Avukat Novan Ozkan. fmar Kanu-
nu'na göre ruhsatsız veya ruhsata av-
kırı vapılan yapılann. beledive sınır-
ları içindevse encümen. dışındaysa il
idare kurulu tarafından masrafı sahi-
bine ödetılmek üzere v ıktırılması ge-
rektiöini kavderti.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
'Her Koyun, Kendi Bacağından../
Yarasalar tarafından taşınıyor
Avustralya'da
yeni bir virüs paniği
e-posta : tan c/ vol. com. tr
Dış Haberler Servisi -
Avustralya'da ortaya çıkan
yeni bir v irüs. bilim adamla-
rını endişelendiri>or. Geçen
hafta ilk kurbanını veren es-
rarengiz AvustraKa virüsü-
nün varasalar kanalıyia ta-
şındığı ortava çıktı. Avust-
ralya'nın tropikal Queens-
land evaletınde yaşav an \e bir
yarasanın tırmaladığı 39 \a-
şındaki bir kadın beyın ilti-
habı vüzünden iki hafta için-
de >aşamını kaybettı.
Bu veni ölümeül vırüsün
birçok araştırmava veni bir
vön verdiği kavdedilivor. \'a-
kalanan varasa üzerinde va-
pılan araştırmalarda havva-
nın bir tür kuduz vırüsü ta-
şıdığı ortaya çıktı. Queens-
land evaleti Sağlık Bakanı
Mike Horan yaptığı açıkla-
mada. şu an için bu hastalık
ve belirtileri hakkında çok
az şev bilindiğini. sağlık ve
bilim otoritelerinin varasa-
lardavarlığı ortava çıkanlan
bu hastalığın insanhk üze-
rinde ne tür bir tehdit oluş-
turduğunu açıklığa kavuşfur-
nıak için çalışmalannı sürdür-
düklerini kaydetti.
Av ustraKa. son zamanlar-
da ortaya çıkan ölümeül v ı-
rüslerin ana vatanı olarak ka-
bul edilıjor. Bu v irüsler ise
daha çok hayvanlar üzerin-
de etkili oluvorvekanguru-
ların körolması. devekuşla-
rının kötürüm kalması gibi
vöreveözgü hav vanlannne-
sillerı üzerınde olıım»uz et-
kilergösteriyor.
Geçen sene sonlanna doğ-
ru ortava çıkan EMV v irüsü
ise 15 atın ölümüne vol aç-
ınış. iki insanın da yaşamı-
na mal olduğu ileri sürül-
müştü. \arasaiann taşıdığı
ortava çıkanlan bu son v irii-
sün de EM\r
v irüsü gibi in-
sanlara bulaşabileceğı olgusu
giderek güçlenivor.
Ne hainliğim kalmıştı, ne casusluğum!
1965, Paris dönüşü. O dönemde sosyalist solun
dünyadatartıştığı sorunları 'gfüncfeme'getiriyorum;
oysa Türkiye'deki sosyalist 'intelligentsia', dün-
ya sosyalizminin 30'lu yıllardaki 'gündemıni' tartı-
şıyor. Az gelişmiş olması, elbette sadece onun ka-
bahatı değil; üstelik 'Sovyet hipoteği' çoğumuzun
zihin açıklığını karartıyor. O ortamda, şuna benzer
bir 'tesbit' kafaları elbette karıştıracaktı:
Marks, XX. yy.'da dünya sosyalist ihtilalinin ger-
çekleşeceğini öngörmüştü; oysa XX. yy. sömürge-
lerin halk kurtuluş savaşlan yüzyılı oldu; ne de olsa
Avrupa'lı bir bilim adamı olan Marks, Avrupa/mer-
kezci düşünmüş. Mazlum Milletler'le Batı'lı em-
peryalist 'Sistem'in karşıtlığını hafifsemişti.
Bu 'tesö/f'yüzyılın sononyılınagınlırken, SSCB'nın
ve Doğu Bloku'nun çökmesiyle. büsbütün önem
kazanmıştır. Günümüzde onca lafı edilen Kuzey/Gü-
ney karşıtlığı, aslı aranırsa Sultan Galiyef'le Mus-
tafa Kemal'in daha 1920'lerde altını kalın kalın çiz-
diği.' 'Mazlum Milletler' gerçeğinin başka şekilde
ifade edilmesinden ibarettir. Galiyef, handiyse ke-
hanet denilebılecek bir öngörüşle, şöyle demişti:
"... Batı proleteryasından hayıryoktur, devrim
mutlaka mazlum ülkelerden, yani sömürge ya
da yarı sömürge durumuna indirgenmiş Doğu
ülkelerinden gelecektir. Bunun için de asıl bu ül-
kelere el uzatılması gereklidir." ('Hangi Atatürk',
s. 256, III. Basım, Bilgi Yayınevi, 1996)
Gazi Mustafa Kemal'in söyledikleri, daha fark-
lı sayılmaz ama daha 'şairane' olduğu kesindir:
"... Şarktan şimdi doğacak olan güneşe ba-
kınız! Bugün, günün ağardığını nasıl görüyorsam,
uzaktan bütün Şark milletlerinin de uyanışları-
nı öyle görüyorum. İstiklâl ve hürriyetine kavu-
şacak olan çok kardeş millet vardır..." (Aynı ki-
tap, s. 249)
XX. yy. bu gerçeğın yüzyılı oldu: o kadar böyledir
kı bu. Çin, Vietnam, Küba, bir manada SSCB dev-
rimi, etiketi sosyalist, hatta marksist olmakla bera-
ber. 'az gelişmişler'm emperyalizme karşı kurtuluş
savaşıdır. XIX. yy Avrupa sosyalizmi, belki bu se-
bepten, Sovyet Devrimi'ni 'tend/ncfen'saymarnış-
tı. Yoksa III. Enternasyonal neden kurulsundu?
Nitekim Sovyet sosyalizmi de, Çin Devrimi'ni bir
süre sonra kendinden saymaz.
Dünya, 'Sosyalist Devrimi'nl daha bekleyecektir.
O vahim 'yabancılaşma'...
'Sovyet hipoteği', Türkiye'de 'sosyalist sol'un
hem ulusal bir bağımsızlık ve kalkınma 'modeli' ge-
liştirip önerebilmesine engel oldu, hem de marksiz-
min bir yöntem olarak ele alınıp uygulanmasına!
Anlatır dururum: 4O'lı yıllarda, doğru dürüst kitap
olmadığı için diyalektik metodun ne olduğunu öğ-
renemıyorduk; on yıl boyunca. rastladığım her sos-
yalist aydına ne demek olduğunu sordum. hiçbiri-
sinden doyurucu bircevapalamadım. Sosyalist sol
aydınının 'sosyalistliği', Sovyet tezlerini benımse-
yip tekrarlamasından ibaretti. Aynı şeyı daha son-
ra Mao'cular. aynı bezdirici ısrarla sürdürdüler. Di-
yalektik gibi, çevık ve esnek, üstelik akışkan bir
yönteme sahip sosyalizm, kaskatı bir dogmatizm
haline dönüştürülmüştü. Zaten Sovyet 'depremin-
den' sonra, en hızlı yandaşlannın. en müthiş 'dö-
nekler' olması bundan ıleri gelmiyor mu? inanç ay-
dınıydılar. bilinç aydını değil!
Aksayan 'metod' muydu? Hayır! Yanlış zaman ve
yerdeki, yanlış biruygulamaydı; metod, eleştirisini
çoktan yapmaya girişmişti. ama gel de anlat! 'Sos-
yalist sol' o halde. önce alıştığı 'itaat sosyalizmin-
den' vazgeçmeyi bilmeli: çareyi bu defa 'itaat libe-
ralızmine' intisap etmekte aramayıp. çağdaş diya-
lektiği öğrenerek, Türkiye koşullarına adam gibi
uygulamayı bilmelidir. Halkla. tabii işçi sınıfıyla ara-
sındaki o vahim 'yabancılaşmadan' kurtulmanın ilk
ıdamı budur: diyalektik yöntemle, Türkiye için ulu-
sal bir sosyalist kalkınma / gelişme modeli oluştur-
mak!
Çünkü tarih. bu bahiste de 'her koyunun kendi
bacağından asılacağını' göstermiştir.
'Sistem' kuklası Miberallik'...
iyi de bu 'model' nasıl oluşturulacak?
Laiklik diye sergiledikleri 'Sistem' kuklası liberal-
likyok mu. onun anti emperyalıst eleştirisini içeren.
'seyyal' bir sosyal ve ekonomik diyalektiğin tartış-
maya açılmasıyla!
Zola ne demiştir? "Umumi bir binaya her ame-
le ancak kendi taşını getirebilir." Yarım yüzyıllık
serüvenin sonunda, benım görebildiğim odur ki,
ulusal Türk sosyalizminin 'tabanı', Müdafaa-i Hu-
kuk 'Kemalizm'i olmak lazımdır: yânı siyasette, ik-
tisatta ve kültürde 'tam bağımsızlık!' Bu gereklidir,
ama yetmez; hem geriye doğru (retrospectif) bir
'fo?a//ter//A
r
'özeleştirisi. hem de ileriye doğru birde-
mokratik 'sivil toplum' tasarımı (projection) gerçek-
leştirilmelidir.
Bu iki çaba diyalektik olarak yürütüleceğinden, bir
bakıma merkez sol ile sosyalist sol'un karş/tlığı-
nı ve birlikteliğinı netleştirecek: kimin. nerede. ne-
reye kadar, neyi savunduğu; neden merkez sol'un,
anti emperyalist kemalistlığe 'dönmesi' neden sos-
yalist sol'un ulusallaşması, yani halklaşması (işçi-
leşmesi) ve Türklerin dikey ve yatay kültürlerine ve
tarihlerıne sahıp çıkması gerektiği anlaşılacaktır.
Nıçin 'Sistem'e karşı anti emperyalist bir bileş-
keyi savunmak zorunda oldukları da)
http:// www. vol. com. tr/ A İLHAN
http://wvw.ada.corn.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.html