25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14 KASIM 1996 PERŞEMBE HABERLER Partilerarası Kurul önerileri inceliyor. Bazı DYP'liler sınırlandırmaya karşı çıkıyor PERŞEMBE Dokıuıulmazbk taıtısmasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP, millervekili dokunulmazlığını sı- nırlayan öneriyi Genel Başkan Tansu ÇiMer'i yargı sürecınden koruyacak hü- kümlerle TBMM'ye getirirken. koalis- yon orta|ı RP. bu konuda anayasada ya- pılacak hertürlü değişiklik önerisine kar- şı çıktı. Bazı DYP milletvekilleri de. doku- nulmazlığın sınırlandınlmasını kabul et- tneyeceklerini bildirdiler. TBMM'de. anayasa değişikliklen konusunda çalış- ma yapmak üzere oluşturulan Partilera- rası Kurul, DYP ve muhalefet partilerı- nirı önerilerini incelemeye aldı. DSP. CHP ve ANAP"'ın. mil!et\ekili dokunulmazlığının sınırlandınlması için TBMM Başkanlıgf naöneri sunmaları- nın ardından DYP grup başkanvekilleri de. partilerinin bu konudaki hazırlığını açıkladılar. Muhalefet partileri, "devletin manevi kişiliğine hakaret" gerekçesini de kapsa- yacak şekilde kürsü dokunulmazlığını ve parlamenterlerin düşüncey i ifade öz- gürlüğünü de sınırlamayı hedefleyen DYP önerisinin, Çiller hakkındaki sav- ları dokunulmazlık kapsamında bıraka- cak şekilde kaleme alınmasına dikkat çektiler. DYP grubunun basına kapalı bölü- münde dokunulmazlıkla ilgıli önerinin tartışıldığı öğrenildi. İstanbul Milletve- kili Sedaf AJoğlu'nun önerinın içeriğine karşı çıktığı, Ankara Milletvekili Ünal Erkanve Kayseri Milletvekilı A>vaz Gökdemir'ın ise. dokunulmazlığın kal- dırılmasinı kabul etmeyeceklerını bıldir- dikleri öğrenildi. Gökdemir. Cumhuri- >et'e. yaptığı açıklamada. dokunulmaz- lığın kaldırılma gerekçelerini ciddi bui- madığını kaydetti. Önenleripopülistyaklaşım olarak de- ğerlendırdiğini vurgulayan Gökdemir. "Dokunulmazlık, millervekiline suç işle- me imtivazı tanımıyor ki" diye konuştu. Iktidann büyük ortağı RP ise. doku- nulmazlığın sınırlandırılması önerilerine ıtiraz eıti. RP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz. bırdenbiregelişenolaylarkar- şısında \e "estirilen havaya göre yelken açmayacaklarını" belirterek "Bu konu- yu enine boyuna değerlendiriyoruz. bu konuda çok hassasız. Arkadaşlarımız bir çalışma yapıvorlar. Gerçekten dokunul- mazlığın sınırlandırılmasına gerek var m n arsa ne noktalarda gerekü. buna ba- kı\oruz"dedı. "Dokunulmazlıknedenh- leolan kötii kullanım birse, inanın doku- nulma/lık kaldırılması durumunda bu kötü kullanım bin olur" diyen Kapusuz. bu durumun TBMM'nın konumunu da sarsabılecegini ileri sürdü.Yeni yasama döneminin hemcn başlangıcında doku- nulmazlığın kapsamını bü\ ük ölçüde kürsü dokunulmazlığıyla sınırlayan ANAP. anayasa değışikliği sürecini bir an önce başlatabilmck için DYP'nin öne- rısını destekleme karan aldı. Mesut Yılnıaz. partisinin Meclis grup toplantı>ında vaptığı konuşmada. "DYP'nin önerisine bütün arkadaşları- mız destek versin. Öneri işleme girsin \e komisyonda ele alınsın" dedı D\ P. ANAP. DSP \e CHP'nin. TBMM Baş- kanı .Mustafa Kalemli"ye sundukları öneriler Partilerarası Kurul'da inceleme- ye alındı. DSPnin 83. maddeyle ilgili değişik- lik önerisinde. TBMM üyelerinin Mec- lis çalışmalanndaki oy ve sözlerinden. Meclis'te ileri sürdüklen düşüncelerın- den ve bunları Meclis dışında tekrarla- mak ve açığa vurmaktan sorumlu tutu- lamayacaklan öngörülüyor. CHP'nin. anayasanın 82. maddesinin değiştirilmesine ilişkin önerisinde de. başbakan vebakanlannmalvarlıklarının yöneriminin. bu görevleri sırasında kay- yıma devredilmesi öngörüldü. Milli Savunma Bakanı Tayan 'İmam-hatipliler harp okuluna giremez' • TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda konuşan Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan, "fmam-hatip liseli olmak, imtiyaz ve bir siyasi görüşün üniforması değildir" dedi. Polise göre ölüm ^ledeni uyarı ateşi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Milli Sav unma Ba- kanı Turhan Tayan. ımam- hatip liseli olmanın bir imti- yaz olmadığını belirterek bu îiselerden mezun olanlann harp okullarına gıremeyece- ğini söyledı. Ordunun ıhtilal hazırlıgı yaptığına ilişkin yorumlardan rahatsız olduğunu dile getı- ren Tayan. bu sav lan ortaya atanları "ağız ishali" olarak nitelendirdı. Tayan. Genel- kurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'na bağ- lanmasına ilişkin. "Ben Ge- nelkurmay Başkanı'nınarka- sından yürümekten rahatsız değilim. Gelenekleri koru- mak gerek" değerlendırme- sinı yaptı. TBMM Plan ve Bütçe Ko- misyonu'nda ele alınan Sa- vtwma ı Öakanlığı bütçesı hakkında şörüşlerını açıkla- yan RP'rrnlletvekfllerı. Türk askerıni simgeleyen "Meh- metçik" kelimesinın aslının Hazreti Muhammed'ın ısmi- ni çağrıştıran "Muhammed- çik"olduğunu sav undu. Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan. bakanlığmın bütçesının ele alındığı TB- MM Plan \e Bütçe Komısyo- nu'nda dün vaptığı konuşma- da bölgesel sorunlara da de- ğindi. Iran ve Surıye"dekı ge- lışmelerin dikkatle izlendiğı- ni bildıren Tayan. Irak'ın top- rak bütünlüğünden yana ol- duklarını anlatırken Kuzey I- rak'takı Türkmenlenn duru- muyla yakından ilgıli olduk- larını söyledı. Tayan. Türkıye'nin Balkan devletleriyle iyı ılişkıler kur- mayaözen gösterdığını belır- tirken Yunanistan'a ilışkın şu değerlendirmede bulundu: "Yunanistan, Simıtis'in başanv la çıktığı yerel seçimler boyunca ılınılı ve ölçülii bir göriirıtü sergilemiştir. Yuna- nistan'ın. seçim kampanyala- n siiresince verdiği bu olum- hı mesajlan havata geçirmesk- ni dilivorum. Âncak, hemen belirteyim ki yarahlan bu ha- va, Avrupa Birliği'nin (AB) güvenini ve desteğini sağla- maya, Türk-Yunan sorunla- nnda AB'yi Türki_>e"nin mu- hatabı haline getirmeye. Tür- kiye'yi AB sınırları dışında tutmaya yöneliktir. Eğer AB de bu oyuna gelirse Tiirki- ye'nin meşru haklarını konı- mak için alacağı tedbirler. iki ülkeyi büyük sıkıntılann eşi- gine taşnacakhr." Tayan. bakanlığmın sür- dürdüğii çalışmalar kapsa- mında. Suriye v e Irak sınırın- da "fıziki güveniik sistemi" oluşturulacağını da kaydetti. Komısyondaki konuşma- sındau Pe>gamberoeağı'* ola- rak nıtelendirdiği ordunun inananlaratavıraimasınınsöz konusuolamayacağını söyle- yen RP Kahramanmaraş Mıl- İetvekili Mustafa Kamalak. Yüksek Asken Şûra kararla- rına yargı yolunun kapalı ol- masını eleştirdi. Kendılennın Atatürkdüşmanı olmadığını anlatan Kamalak. laiklığe de karşı olmadıklarını savundü. Türk askerinin niteliklerinı dile getirmek için kullanılan "Mehmetçik" ismı yerıne "Muhammedçik" kelımesi kullanan Kamalak. dınleyiei- lerin ne demek ıstedığını an- lamaması üzerıne Mehmet- çik kelimesinın aslında "Kü- çük Muhammed" anlamına geldiğini söv ledı. RP Mıllet- vekili Uzunkaya. komısvon toplantısının ardından Cum- huriyet'e yaptığı açıklamada. Mehmetçik kelimesinın. Arapçada genç. "küçük Mu- hanımet" anlamına geldiğini anlattı. L'zunkava, "İmam- harip lisesi mezunlannın or- duya alınmanıasını eleştirdi- niz. Bu konudayasa çıkarma- yı düşiinüyor musunuz" so- rusuna. "Bu konuyu şimdi fazla tartışmaya açmak iste- miyoruz" yanıtını verdı. Komısvon üyesı milletve- kıllerının değerlendirmelerı- nın ardından söz alan Mıllı Savunma Bakanı Tayan. i- mam-hatıp lısesı mezunlan- nın harp okullarına gırmesı- nın mümkün olmadığını sö\ - ledı. Harp okulları ıle ımam- hatıp lıselenni ayrı kutuplar gıbı göstermenin v anlış oldu- ğunu söyleyen Tayan. ".Ne harp okullan ne de imam-ha- tip liseleri bir ideolojinin mi- ting alanıdır. İmam-hatip li- seli olmak, imtiyazve bir siya- si partinin üniforması değil- dir" dedı. Harp okullarına dı- nı ve siyasi amaçla girmenın yasak olduğunu dile getıren Tayan. harp okullarına sade- ce imam-hatıp lisesi mezun- lannm değıl, av nı şekilde tek- nik lıseden mezun olan elekt- rik teknısyenleri ve normal lı- selerın edebıyat bölümü me- zunlannın da gıremediğıni söv ledı. Tayan. Genelkurmay Baş- kanlığfnın Mıllı Savunma Bakanlığı'na baglanmasına ilişkin bir değerlendırmeye, "Bcn Genelkurmay Başka- nı'nın arkasından vürümek- ten rahatsızdeğilim. Oda baş- bakanın arkasından yürüyor. Gelenekleri korumak ge- rek "karşılığını verdı. Orduda ıhtilal hazırlıgı ya- pıldığına ılışkın haberlerden rahatsızlık duyduğunu dile getıren Tayan. bu tür yorum- lardabulunanlarıçm u ağızis- hali" nıtelendirmesinde bu- lundu. Ta\an. Istanbul'un Sultan- beyliılçesinebölgeninGarnı- zon Komutanı Tuğgeneral Doğu Silahçıoğlu tarafından dıktırılen Atatürk Anıtı konu- sundakı bir soruya. "İlçede Atatürk heykeli ofnıaması bir eksikJikri. Acelecilik, diyaiog eksikliğiolabilir. Ancak. orta- >a bir ihrivaç konulmuş ve 10 Kasını'a yetiştirilmiştir" va- nıtını \erdi. Görüşmelenn ardından. 671 trilyon 19 mılyar 950 mıKon olarak sunulan bakan- lık bütçesı kabul edildi. ORHAN BURSALI Polisin hırsızlık yapmakJa suçladığı Ahmet Kırkgöz'ün ailesi de polisi keyfi davranmakla suçladı. (Fotoğrat: TARTK TINAZA\) 6 Sebzeci geriSfe keyfi kurşuiı'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Geçimini "sebze satarak" sağlayan Ahmet Kırkgöz'ün (24). pazartesi günüGençlik Parkı önündedev- riye görevi yapan polislerce öldürüldüğü öne süriildü. Emniyet yetkilileri ıse Kırkgöz'ün Ope- ra inşaatından hırsızlık yaparken. açılan ..uyan ateşiyle öldüğünü sa\undular. Kırkgöz'ün yakınlan. pazartesi günü sabah 07.00"de Toptancı Sebze Hali'ne gitmek üzere evden çıkan Kırkgöz ve yakınlarının, alkollü olan polislerce kovalanmaya başlandığını öne sürdüler. Kırkgöz'ün kaçarken biraraca çarpa- rak düştüğünü söyleyen yakınlan. bu sırada po- lislerden birinin tabancasıyla 5 el ateş ertigini be- lirttiler. Kurşunlardan bıri göğsüne isabet eden Kırkgöz. yaşamını yitirdi. Kırkgöz'ün cesedi önceki gün otopsi yapıl- mak üzere bulunduğu Adlı Tıp morgundan alı- narak.Cebeci Asri Mezarlığı'ndatoprağaveril- di. Öldürülen Ahmet Kırkgöz'ün babası Mus- tafa Kırkgöz. olay ı şöy le anlattı: "Oğlum pazar- tesi sabahleyin 07.00'de hale «idivor. Sebze sata- caklar. Orada teneke buluyor, Ata MI V ermekte kullanmz'dhealıyor.Oandamemurlarçıkıyor. Küflir ederek ko\alama>a başlnorlar. Oğlum kaçıvor. Bir araba çarpıyor. >ere düşüvor. Buna rağmen ateş edi\orİar." Bir süre önce polislerin kendisini döverek ayağını kırdıklannı kaydeden Kırkgöz. "Oğlum 2 seneŞırnak'ta askerlikyaptı. PKK ile çatıştı öl- medL geldi burada polisler öldürdüler" dedi. Emniyet yetkilileri ise Opera'da bulunan Kül- türBakanlığı inşaatından hırsızlık yapıldığı vo- lunda ihbar alındığını. bölgeye gönderilen po- lislerin uyarılannı dinlemeyen Kırkgöz \earka- daşlannın kaçması üzerine uyan atışı yapıldığı- nı \ebu sırada Kırkgöz'ün \urularak yaşamını yitirdiğini anlattılar. Kırkgöz'ün olay venndebırlıkteolduğuarka- daslarından Sinan Nergisoğlu'nun hırsızîık. yan- kesıcilık ve adam öldürme suçlanndan arandığı belirtildi. Elektrik santrallan elden çıkanlıyorANK.ARA (Cumhuriyet Bürosu) -Ereğli Demir-Çelik Fabnkası'nın (ERDEMİR)satışı içingerekença- lışmaların son aşamaya geldiğini bildiren Başbakan Necmettin Erba- kan yine hayal dağıttı. Erbakan, elektrik santrallannın kiralanması \e KİT arazilennin satışından 20 milyar dolar gelir elde edileceğini sav undu. Erbakan. dün Özelleştirme Yük- sek Kurulu'nun açılışında yaptığı konuşmada. büyiik bir satışprogra- mı hazırladıklarını söyledı. Tünı elektrik santrallannın kiralanacağı- nı bildiren Necmettin Erbakanbun- lardan çalışmakta olanlann özelleş- tmlmesınden 7 milyar dolar. ınsa- atları sürenlerden de 3 milyar dolar gelir elde edıleceğini ıddia etti. Erbakan. KlT'lerin lojman \e arazilennin satışından da 10 milvar dolar gelir elde edileceğini söyledi Erbakan. satışa hazırolan 2 milyar dolarlık lojman ve arazi bulundu- ğunu. 7 milvar dolarlık bölümünde 2-3 ay içinıîe satışa hazırolacağını savundu. Erbakan geri kalan loı- man ve arazilerin özelleştirmelerı- nin de gelecek y ıl içinde tamamla- nacağını bıldırdı. ERDEMİR'iıısatışçalışmaların- da son aşamay a gelindiğini bildiren Erbakan. PTT'nin T'sinin-özelleş- tırilmesı ıçın çalışmaların da hız- landırıldığını kavdetti. ERDEMlR'in satışı için, kuru- mıın özelleştirilmesinde devletın altın hisseye sahip olması ve işlet- meııin vatırım iie dış borçlarının garantı altına alınmasına ilişkin ka- rar. yaklaşık 3 aydır Başbakan Er- bakan'ın imzasını beklıyor. PTT'nin T'sinin hisselerinin sa- tışı için Dünya Bankası kredisi kar- şılığında danışmanlık yapacak fir- maııın seçimi için de Erbakan'ın oluru beklenıyor. Erbakan. dün DPT İl Yatırımları Toplantı>ı'nin açılışında yaptığı ko- nuşmada da tüm illerde üretım ve vatırım için gereken projelerin ha- zırlandığını söyledi. Toplantıya tüm illerden vetkilılerin katıldığını belırten Erbakan. "80 ildeki mev- cut üretime ve yatırıma dönük pro- jeleri tespitettik. Bunlardan verim- lilik açısından öncelik taşı>anları bir bir belirleyip gerekJi önlemleri ala- cağız. Bu yeni bir sistemdir \e çok önemli bir adımdır" dedi. Devlet İstatistik Enstıtüsü'nün (DİE) de belde bazında. üretim ve yatırıma yönelik bir çnlişma \aptı- ğını belirten Erbakan. ıllerdekı üni- versitelerin de yörelerinin geliş- mesi için proje hazırlayacaklarını sövledi. jŞfFIfjNOKTASI IORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tı Sedat Bucak'ın Mercedes'i Susur- luk'ta "araştırmacı kamyon"a çarpma- saydı, orada gözler önüne serılen ger- çekler "devlet sırn" olarak kalacaktı. Çünkü bu sırları yalnızca devletin üst düzey yöneticileri biliyordu. Susurluk'ta parçalanan otomobilin içinden çıkan ki- şiler ve bunlann birbirleriyle olan ilişki- leri, yurttaşlardan başka herkesin ma- lumuydu. Devletin istihbarat kurumu MİT. bu üç kişiyi ve başka devlet görevlilerini de kapsayan raporunda Susurluk'taki tab- loyu çok önceden haber vermişti. Bu rapor yazıldığında kimse umursama- mış, bu "devlet sırları "nın ortaya dökül- mesinden özellikle devlet adamları hoş- lanmamışlardı. Mesut Yılmaz, elindeki dosyalarla Cunnhurbaşkanı Demirel'e çıktı ve "Hepimiz tehlikedeyiz" diye açıklama yaptı. Yılmaz'ın şu sözleri devlet sırrının ne olduğunu gözler önüne sermesi ba- kımından oldukçaçarpıcı: "Devlet, em- niyet içinde MıT'e alternatif bir örgüt yarattı. Bugünden sonra, devlet can güvenliğimizi sağlardiye güvenmeyin." Yılmaz'a ancak şöyle karşılık verebiliriz: "Öğleden sonra günaydın." Yıllardır, insanlar feryat ediyorlar: Devletin, şiddet yanlısı çetelerin dene- timine geçtiğini söylüyorlar. Cumartesi günleri Galatasaray'da toplanan kadın- Devlet Sırn ların. çocuklarını, kocalarını kim kaçırıp yok ediyordu? Yüzlerce insan, "devlet can güvenliğimizi sağlamıyor, tam ter- sine yaşamımızı tehdit ediyor" diye çal- madık kapı bırakmadı. Gıdın Güneydo- ğu'ya. gidin Cumartesi Anneferi'ne so- run, size devletin kendilerine neler yap- tıklannı anlatsınlar. Şimdiye kadar "devlet sırn" adı altın- da bizzat devletin üst düzey yöneticile- rinin bilgisi dahılinde her türlü kanun- suzluk yapıldı. Gızlilik, halkın ve demok- rasi güçlerinin aleyhine kullanılırken ka- tiller, uyuşturucu kaçakçılan ve katliam sanıkları bu sır perdesinden yararlandı- lar. Aslında bütün bu olayların arkasın- daki sır, "devletsırn"sözündedüğüm- leniyor. Nedir bu "devlet sırn?" Devlet sırn, Türkiye'de her türlü kanunsuzluğu halktan ye kamuoyundan gizlemenin bahanesi. Sokaktan adam kaçırılıyor. gözleri bağlanıyor. sorgulanıyor ve sonra öldü- rülüp bir köşeye atılıyor. Eğer bunu dev- let içindeki bir güç yapmasa ve devle- tin üst düzey yöneticilerinin oluru olma- sa iki günde ortaya çıkanlır. Son yıllardaki faili meçhul cinayetle- rın hiçbiri ortaya çıkarılamadı. Bırakın kaybedilenleri. göz göre göre polisler tarafından öldürülen gazeteci Metin Göktepe'nin katili bile yargı önüne çı- karılamadı. Cinayeti devlet güçleri ger- çekleştirirse bu bir anda sırra dönüşü- yor. Bir türlü düğüm çözülemiyor. Türkiye. bir cinayetler ülkesi haline dönüştü. Devlet ve siyasetçiler bu cina- yetlerin hangi kuvvetler tarafından iş- lendiğini biliyorlar. Tek tek konuştuğu- muz siyasiler. bu çetelerin devlet içinde olduğunu söylüyorlar. Gelin görün ki bil- mek yetmiyor. Bildiğini açıklamak, hal- •ka yapılan zulrne karşı koymak gibi te- mel görev yenne getirilmiyor. Mesut Yılmaz. "hepimizin tehlikede" olduğunu yeni mi anladı? Biliyordu. a- ma "devletin yüce çıkarlan", "devlet sırları" girdabında bütün bunlann halk tarafından bilınmesi ve önüne geçilme- si için bir çaba harcamıyordu. Günlük siyasi çıkarlar ve siyasi öngörüsüzlük. onu küçük çekişmelerin ıçine çekiyor ve "vatan, millet, sakarya" edebıyatı her türlü gerçeğin önüne geçiyordu. Güneydoğu'da devletin yaptıklarını eleştirmek, barışı savunmak Mesut Yıl- maz'ın işi değil miydi? Ülkenin yürekli ve barışsever aydınları. tehlikeleri göze alarak canlarını ortaya koyup çaba sarf ederken Mesut Yılmaz, "bölücülerede- biyatıyla" gününü gün ediyordu. Barışı savunmak, Güneydoğu'da devletin yurttaşı canından bezdiren acımasızlı- ğını eleştirmek asıl siyasetçilerin işi de- ğil miydi? Savaşı sürdürenler. halkın gerçekleri öğrenmesıni de engellemek istiyorlar. Bir yandan çocukları ölüme gönderi- yorlar, sonra da kendilerine yönelik en küçük bir eleştirinin üzerine acımasız- ca gidiyorlar. Gerçekleri ortaya çıkar- maya çalışanlara karşı ellerindeki silah- lardan bırisi de "devlet sırn." Halk gerçekleri öğrenmelı. Susur- luk'ta ne yargı ne polis ne de parlamen- tonun bir şey yapması mümkün değil- di. Ama kamyon gerçekleri ortaya çıka- rınca ve halk olan biteni öğrenince, her- kesi bir telaş aldı. Çözümler ve önlem- lertartışılmaya başlandı. Artık "devletin bir sırn" ortaya çıkmıştı. "Devlet sırn" ortaya çıkınca çetelerin de işi güçleşti. Ey politikacılar, gerçekleri halktan giz- lemeyin. Bugüne kadar gizlediniz, so- nunda ölüm çeteleri kapımıza dayandı. Sizi de korku sardı. Bu olaydan çıkarı- lacak en büyük ders, içeride halkı ez- meye yönelen örgütlenmeleri "devlet sırn" olarak kamufle etmekten vazgeç- mek. Guvenliğin Kilit NoktasıMuhalefet lıderi Sayın Mesut Yılmaz "Hepimiz tehlikedeyiz, Devlet, emniyet içinde MİT'e alterna- tif bir örgüt yarattı. Bugünden sonra, Devlet can güvenliğimizi sağlar, diye düşünmeyin. Bunlar çok büyük bir örgüt. Ama ben korkmuyorum, kararlı- yım" diyecek duruma geldiyse, ülkenin durumu gerçekten çok kötü. Daha doğrusu. devletin durumu ülkenin duru- mundan da kötü. Tam da Milli Güveniik Kurulu'nun harekete geçmesi gereken bir ortamda bulunuyoruz! ' Başbakanlık. Dışişleri Bakanlığı yapmış, üstelik düşünce ve eylem olarak da devletin ayrılmaz parçası olan bir muhalefet lıderi de can güvenlik- ierinin olmadığını bağırıyorsa... Ve bundan devleti, özellikle de devletin içindeki bir örgütü sorumlu göruyorsa... 1 Devletin bir kısmının. veya Mesut Bey'in kastet^ tiği örgütün mafya bağlantıları ayyuka çıkmışsa... - Bu örgüt, belli başlı cınayetleri de yönlendiriyor- sa... ; Hele hele devletin bu örgüt eliyle de uyuşturuciJ trafiğini ele geçirdıği ve yönettiği bağınlıyorsa... • Ülkemizin, çocuklarımızın, geleceğımizin kuyu-, su kazılıyor demektır. Eğer, Başbakan Erbakan'ın söyledikleri doğruy- sa ve Ordumuz PKK olayını bitirmişse, Mesut Bey'ın söylediğinden daha milli ve daha önemli güveniik sorunu başka ne olabilir? Milli Güveniik Kurulu derhal olağanüstü toplanT malı ve işe hemen el koymalıdır! • • • Milli Güveniik Kurulu. demokratikliği tartışmalt bir anayasal kurumdur. Asker kökenli üyeler Kurul'da ağırlıktadır. ; MGK'nın Genel Sekreteri, Ordu tarafından öne- rilir ve seçilir. Genel Sekreterlığin örgütlenmesi ise gizlidir. Sıvıl siyasetin denetımı dışındadır. Bu nedenle de genel sekreteriık, ülkenin esenli- ğı ve güvenliğı için uygun görduğü örgütlenmeleri ve düzenlemeleri yapar. Ne yaptığını da fazla bılemeyiz. i • • • ' MGK'nin aslında ne kadar gereklı: ulkemız, mil-» letımiz ve devletimız için ne kadar zorunlu bir ana- yasal örgütlenme olduğunu kanıtlamasının tarrr zamanıdır. MGK, anayasanın kendisine verdiği ödevi yeri-' ne getirmek ve ülkemizı içinde bulunduğu bu gü- veniik bunalımından çıkartacak önlemleri hemen almak durumundadır. Bıliyoruz ki orada alınan kararlar, hükümetler tarafından. tartışmasız, ivedilikle ve derhal yürür- lüğe konur. MGK toplanmalı, soruşturmayı derinlemesıne surdürecek. devletin çürümüş kışi ve birımlerıni ayıklayarak sağlıklı bir yapıyı yenıden oluşturacak bir özel komısyon kurmalıdır. MGK. seslı ve sessız. bu hareketı başlatmadığı sürece. devletin temızlenmesinı beklemek zordur. Anayasal olarak da ülke güvenlığınin kılıdi ora-, dadır. MGK, anahtarı döndürmeli ve bu kilidi açmalıdır. TEDAŞ soruşturma raporu ŞinasiAlüner'e aldama ^delil ir yetersizliğinden' • Rapor tamanr Altıner hakkındaki usulsüzlük sav lan üzerine kurulan TEDAŞ Soruşturma Komisyonu raporunu tamamladı. Raporda. görevini kötüve kullandıgı savıvla hakkında soruşturma açılan Altıner'in. "dclil yetersizliği" nedeniyle Yüce '. Divan'a sevkıne aerek olmadıöına kararverildi. A\ ŞE SAYfN ANKLARA - Eski Enerji \e Tabii Kaynaklar Bakanı Şinasi Altıner, "delil yeter- sizliği" nedeniyle Yüce Dı- van yolundan döndü. Türkıve Elektrik Daâıtım AŞ/nin'lTEDAŞl 32 şehir şebekesinın elektrıfıkasyo- nu ihalelerınde yolsuzluk ve usulsüzlük yapılmasına göz yumarak görev inı kötüve kullandıgı savıvla Altıner hakkında açılan Meclis so- ruşturmasmı vürüten TB- MM Soruşturma Komı^vo- nu. eski bakanın. usulsüz ihalelerin feshi konusunda "hukuki yanlışlık" vaptığı. ancak bunun görev ı kötu>e kullanma kasîı taşımadığı gerekçesivle > üce Dıvan'a sevkine gerek olmadığına karar verdı. Komısvon. Al- tıner'e. eski TEDAŞ Genel Müdürü Mehmet Bozde- mir'i görev den alma konu- sundaki duyarlıiığı. TEDAŞ ihalelerıyle ilgıli usulsüz- lüklerde göstermemesı eleş- tirisindelıulunmakla yetin- di. Altıner hakkında kurulan TBMM TEDAŞ Soruştur- ma Komisyonu. raporunu tamamladı. Cumhuriyet'ın ele geçırdiği raporda. 19 ta- nığın ıtadeleri kavnak gös- terılerek görev i ihmal \e kö- tüve kullanma konusunda yeterlı delıl bulunmadığına dikkat çekıldı. Raporda. Al- tıner'in göreve geldikten sonra. ihalelerde usul>üzlük vapıldığı haberlerının ba- sında yeralması üzenne so- ruşturma başlatması. görev i kötüve kuilanma kastı ol- mamasına serekçe sıösteri- lirken TEDAŞ Genel Mü- dürü'nün görev den alınma- ması eleştirilerek şu göriiş- lere yer verıldi: "İlgili bakanın ihaleleri re'seniptalvetkisibulunma- maktadır. İhalelerin onav- lanmasına karar vermeyet- kisi en üst merci olan TE- DAŞ Yönetim Kıırulu'na aittir. Kaldı ki bakan, kendi- sinin ihaleleri fesih vttkisi olup olmadığını soruştur- muş. ancak bu yetkinin ol- madığının belirtilmeshle teftiş \e tahkikat talimatı vermiştir. Bakanın ihaieyi fe- sih vetkisi içinde ohJuğu ka- bu ledilse bile bakanın ihale- yi feshedip edemeyeceğini 1 araştırması karşısında ya- nıldığı. ancak göre\i kötüve kullanma kastının olrnadığı, hukuki yanılma halinde de' suç işleme kastının varlığın- dan söz edüemeyeceği Yargı- ta\ Ceza Genel Kurulu ka- ran gereğidir. Bakan. iki ge- nel müdüryardımcısının gö-' revden alınmalan hususun-' da takdirini 9.2.1996 tari- hinde başbakana arzetmiş- tir. Ancak bakanın kurumu temsil eden genel müdür hakkında göre> den alınma- sı için teklifte bulunması ge- rekirken bundan sarfınazar edilmesi komisyonumuzca tasv ip görmemiştir." Komisyon. Altıner'in, Danıştay kararıyla TEDAŞ Genel Müdürlüğü'ne dön- dükten hemen sonra görev-' den aldığı Mehmet B^ozde- mir'in. aleyhindekı ifadele- rinı de v erınde görmedi. Ra- porda. Bozdemır'in. "baka- nın bu olavlardan menfaat sağladığı" konusunda her-^ hangı bir delil gösteremedi-' ğı göriişüne yer verildi? Bozdemir'in görev den alı? nış biçiminın yanlış olduf ıf vurgulanan raporun sonuç, bölümünde. şöyle dendi: "Bakanın, Mehmet Boz- demir olayında gösterdiği hassashet, dirayet ve sürat ve etkinlik dikkate abndığın- da TEDAŞ ihalelerinde ni-, çin ay nı rutunı içinde olma- dığı dikkatçekki bulunmuş- tur. Ancak Bozdemir hak- kındaki >argı kararının, özüyle ve sözüyle uygulan- maması ile soruşturma ko- nusu olay arasında illiyet ba- ğı kurabilecek herhangi bir delil eldeedilmemiştir. Yapı- lan değerlendirme sonucu, eski Bakan Şinasi Altıner'in üzerine atılı suçu işlediğine dair >eterli delil elde edilme- diği \e sııçun unsurlarınm oluşmadığı kanaatine varü-) mıştır."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear