Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
# 2 ICASIM 1996 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
8»
Istanbul
EEdırne
C^anskkale
Kccaeli
zmır
S*/ani-sa
Cenızlı
B
B
B
A
A
A
A
15
16
17
20
1/
24
21
bınop B 16 Aaana
Samsun B 17
Giresun
20 Ankara B 15
Konya B 15
Eskişehır B 17
Sıvas B 12
Züoncjuldak B 15 Antalya A 26 Kars
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siırt
Hakkâri
Van
A
B
B
B
B
B
B
23
16
18
14
14
7
8
Bütün bölgeler
az bulutlu veaçık
geçecek. Mar-
maraileyurduniç
kesimlerinde yer
yersisgörülecek.
Hava sıcaklığı bi-
raz artacak. Rüz-
lerden hafif ola-
rak esecek.
Londra
Parıs
Roma
Berlin
Amsterdam
Madrıd
Sofya
Brüksel
Y
Y
Y
Y
Y
Y
B
Y
11
13
21
11
12
1 Q
16
12
Atına
Milano
Oslo
Helsinki
Stockholm
Belgrad
Vıyana
Bonn
B
Y
K
K
K
B
B
Y
20
23
-3
3
3
18
18
11
Budapeşte B 15 Münıh 11
Taşkerî
'Tahran
Moskova B
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Baku
Bişkek
Tiflis
Kahıre
Y
K
Y
Y
K
B
B
11
-5
11
12
-3
11
29
Şam B 22
Parçaıı bulutlu Sısı Bulutlu L Çok bulutlu H f c Yağmur'u Karlı Sulj kar Gok gurnttulı
G U N C E L CrNEYTARCAYÜREK
B Btaştarafı 1. Sayfada
yeca<nlandırıyor.
10 Kasım mesajında Atatürk'ün temel ilkelerini
sıolarken laikliği saymamış. Neredeyse kimi çevre-
le-rle yazarlar bu eksiklıği gidennesini rica edecek-
|©r Hoca'dan.
Ne diyormesaj: "Milletlercamiasında, yeryüzün-
de huzur ve barışın temınatı olan Türkıyemiz, hızla
rnadden ve manen kalkmırken 10 Kasımları, Ata-
türk'ü gerçek ve doğru manasıylaanlama ve anlat-
mayı öngören biryaklaşımla yaşamaktadır.
Bu düşüncelerle Mustafa Kemal Atatürk'ü say-
g/yla ânıyoruz."
Her cümlesi elbette. her sözcüğü bile inanmadı-
gını "mecburen" ymeleyen yalanlar dizisı.
Çünkü kımliğinı ve kişıliğıni yıllardır izleyenlerin
saptamalarına göre, Erbakan bugün böyle konuşu-
yor, ancak yarın "Ben, bir noktaya gelebilmek için
bu yoJu geçmeye mecburdum" dıyecek.
Köktenci, şeriatçı. dınci... Nasıl adlandırırsanız
adlandırın, bu tür içerikteki gazetelerde Erbakan'ın
Atatürk posteri astırmasına ya da toplumun ve dev-
let kurumlarının duyarlı oldukları günlerde yayımla-
'iğı rnesajlarda Atatürk'ü övmesine karşı çıkılıyor
rnu?
Hayır! Hedefe varmak için.. her yol geçerli o cep-
(jede yaşayanlara.
jJisfami kural ve söylemleri gerçekten bildiğine
irîandığımız kışiler, Erbakan'ın bu bıçim siyasetini ki-
mi hadıslere dayanarak açıklıyorlar:
"Allah yolunda hizmet verenlerin savaşta
'hud'a'ya, yanı hileye başvurmasının mübah oldu-
ğunu " söylüyorlar.
Erbakan'ın yaptığı da bu. Inanmıyor, ama inanı-
yor gibi görünerek ''hileye başvuruyor".
Kuşkusuz, şaşırtıcı bır olay degil.
Marifete örnekler ~
Bilinmesı ve unutulmaması gereken nedir?
Erbakan'la yaşanırken hiçbir olay, eylem. söylem
şaşırtıcı olamaz. Çünkü Hoca'dan kaynaklanmak-
tadır. Yeni bir örnek mı. buyurunuz:
Gelen iktidarlarla lyı geçinmenin yollarını her za-
man açan bırgazetemizın başyaz'arlıktan yanyazar-
lığa terfı eden kalemi. Hoca ıle saatler boyu görüş-
müş. Hoca'dan dıkkatı çeken bir cümle aktarıyor:
"Bırincı kaynak paketınden beklediğimiz 10 mil-
yar doların 8.5 milyarı Hazine 'nin kasasına girdi bi-
le."
Atma Depreli Hasan, yapma. Tabii yazardöküm
aramadığı gıbı, istemiyor.
Oysa. Hoca NeTansu'nun uyguladıkları ekonomi-
dekı son model sisteme göre, "bütün devlet gelir-
teribirhavuzda"toplanıyor. Hoca'nın Hazine'yeya-
ni havuza girdığinden söz ettiği 8.5 milyar doların 4
milyar dolan zaten "devletin norjnal" geliri. Yeni
kaynakların getirdiğı para değil.V ' ' .••-•< • »•• -" > -
Hoca'nın bu açıdan "kaynak övünüleh" saf RP'li-
leri aldatacak, şeriat gözleyen açıkgözlere malze-
me olacak nitelikte.
Ya Hoca'nın Ankara'nın ilçesi Beypazan'ndaki
müthiş Atatürkçülük nutku ve "yıllardır üzehnde
gezdığimizzenginliği keşfedip" trona yani soda ya-
taklarına temel atması!
Bakınız şu ifadeye ve neymiş Atatürkçülük, Ho-
ca'dan öğreniniz: "Atatürk; lafla, sözde ve sokak-
larda bağırarak çağırarak değıl, fabhkalar kurarak
anılır"nruş.
Beypazan'nda bu anlamsız konuşma yapılırken
yüz binler Aia'nın huzurunda RP'ye ve gericiliğe
tepkilerini sergiliyorlardı.
Beypazan'ndaki soda yatakları gerçekten değer-
lı. iki yüz milyon ton rezerv. Ne var ki, dünya soda
piyasasını. biri Amerikan öteki Belçikalı iki büyük şir-
ket "elinde tutuyor".
Bu iki şirketten biriyle anlaşmadan, sodayı dün-
ya piyasalarına çıkarmamız olanaksız.
Temel atmanın sürüncemede kalmasının asıl ne-
deni bu. Yoksa Hoca'nın süper modern Atatürkçü-
lük anlayışı değil. Üstelik üretilecek soda ancak küt-
!e nakliyesiyle kurulacak demiryolu sistemiyle taşı-
nabiliyor.
Demiryolu kurulabilse bile astarı yüzünden paha-
lı bir sisteme geçiliyor.
Hoca'nın denk bütçesı, kaynak paketleri gibi 36
milyar dolarlık son soda kaynağı da "hayal-iham".
Geniş yürekli Hoca'ya ne gam!
Özer Çiller MİT'e de uzandı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - DYP Genel Başkanı \ e Baş-
bakan Yardımcısı Tansu Çiller'in
başbakanlığı dönemmde "gölge
başbakan" olarak adlandırılan eşi
Özer L'çuran Çiller'in. son olarak
Milli îstihbarat Fe^kilatı'na
(MlT) danışmanını soktuğu iddi-
ası. yeni soruları gündeme getir-
di. İP Genel Başkanı Doğu Perin-
çek ise Özer Çiller'in. ünlü mafya
babası Alaattin Çakıcı ile çekilmiş
bır fotoğrafının bulunduğu iddiası-
nı ona>a attı. Tansu ve Özer Çiller.
iddialara açıklama getırmezken
DYP de "suskunluğu"tercih etti.
Yolsuzluk ıddialan ve kuşkulu
serveti ile kamuoyu gündeminden
düşmeyen Çiller ailesi hakkında
• Eşi Tansu Çiller'in başbakanhğı döneminde 'gölge
başbakan' olarak nitelenen Özer Uçuran Çiller'in, son
olarak MİT'e danışmanını soktuğu iddiaları ortahğı
kanştırdı. tşçi Partisi lideri Perinçek'in. Özer Çiller'in ünlü
mafya babası Alaattin Çakıcı ile fotoğraflannın bulunduğu
iddiası, aileyle ilgili yeni soru işaretlerini gündeme getirdi.
MlT-mafva bağlantısına ilişkin iddi-
alar yeni soru işaretlenni gündeme
getirdi. Çiller'in "siyasi danışmanr
gibi çalışan Özer Uçuran Çiller'in
bakanlık seçiminı de yönettiği. eski
İçişleri Bakanı .Mehmet Ağar'jn
sözlerivle ortava çıktı. Ağar'ın ya-
kın çevresine. göre\den alınmasın-
da ÖzerÇiller'in parmağı olduğunu.
"Beni enişte (Özer Uçuran Çiller)
harcadı" sözleriyle dile getirdiği
sa\landı. Siyasi kulislerde. İçişleri
Bakanlığı'na yapılan atamanın ilk
gününde, ÖzerÇiller'in. Ağar'ın is-
tifasını sağladığı gibi Meral Akşe-
ner'ı de yerine atadığı belirtildi. Es-
ki DYP'fı olan ANAP Genel Baskan
Yardımcısı Naşar Dedelek, Ak^e-
ner'in atanmasına tepki gösterirken.
atamanın Özer Çıller'in talimatıyla
yapıldığını ileri sürdü. Özer Çiller
son olarak MlT ve mafva bağlantı-
ları ile ilgili iddiaların odağındaki
isim oldu. İstihbarat kavnaklarının
verdiği bılgiye göre MlT raporunun
ardından emeklive ayrılan Mehmet
Eymür'ün yeniden teşkilata dönme-
sınde de Özer Çiller'in etkisi oldu.
Bu kaynaklara göre MlT Istanbul
teşkılatının telkınlerı doğrultusun-
da Özer Uçuran Çiller. Evmür'ün
yeniden teşkilata dönerek "kontr-
terör" biriminin başına getırilmesi-
ni sağladı. Özer Çiller'in. daha ıvı
istihbarat alabilmek için danışnıanı
TolgaAtik'ı MİT'e soktuğu iddiala-
rı tartı^ma^ı tırmandırdı. Perinçek
ise önceki akşam "TekeTek" prog-
ramında. Özer Çillerın kaçak maf-
va babası Alaattin Çakıcı ile fotoğ-
raflannın bulundu&unu sövledi.
Kazan: Yargıya ve devlete güven azaldı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Adalet Bakanlığı ile yüksek vargı
organlannın bütçelerinin görüşül-
düğü TBMM Plan ve Bütçe Komis-
yonu'nda. "devlet-mafya" ilişkisi
konusunda yoğun tartışma ya^andı.
RP Karaman Millenekili Zeki Ü-
nal, Türkiye'de insanlan suça iten
bir ortam geliştiğini ve mafyanm
adaleti "özelleştirmeyebaşladığmı"
sövledi. DSP milletvekilleri de çek-
senet mafvasının yargının yerini al-
maya başladığını ve özellikle eko-
nomik konularda Türkive'nin maf-
vaya teslim olduğunu belirttıler.
Muhalefet temsilcileri>le birlikte
yargıdaki tıkanıklıktan \akinan
Adalet Bakanı Şevket Kazan. mah-
kemelerde 9 milyon 500 bin dava
dosyası biriktiğine dikkat çekti.
TBMM Plan ve Bütçe Komısvo-
nu'nda. Adalet Bakanlığı. Anavasa
Mahkemesi Başkanlığı, Yargıtayve
Danıştay başkanlıklannın 1997 yıh
bütçeleri görüşüldü. Adalet Bakanı
Kazan. komisyonda yaptığı konuş-
mada. yargıya \e devlete güvenin
azaldığını belirterek. "Natanda^ımn
zın haklannı aramakta yasadışı yol-
lara başvurmasını önlemek \e dev-
leteolan gü,\eoinj giiçlefldjr rnek için,
adalet dağıtımını htylandu nıava ça-
lışıyoruz" dedi. Mafya olgusunun.
yargı üzerindeki etkisini itiraf eden
Kazan. "Inşallah gelecek
vıl çek-senet ma(Ş ası kal-
maz" dedi. Kazan. yargı-
daki iş v üküne değinirken.
tüm mahkemelerde 9 mil-
yon 500 bin dava dosyaM-
nın görüşüldüğünü anını-
satarak. her davada l'er
tane sanık ve mağdurun
yanında 1 detanığınoldu-
ğu düşünüldüğünde. Tür-
kiye nüfusunun yansının
mahkeme kapılannda bu-
lundugunu sövledi. \argı-
nın tıkanıklık içinde oldu-
ğunu vurgulayan Kazan.
nüfus artışı. kentleşme.
sosyo-ekonomik gel işme-
ler nedeniyle dava sayıla-
rının yanı sıra türlerinde
de giderek değişmeler ol-
duâunu sövledi.
cak'ın varalanmasıyla sonuçlanan
trafik kazasına ilişkin incelemenin
sürdüğünü belirterek. "Bu tahkikat-
la ilgili hiçbir şey gizli kalmayacak-
tır" dedi. Kazan. TBMM Plan ve
Bütçe Komisvonu'nda bakanhğının
bütçesi üzerinde yapılan eleştinleri
yanıtlarken soruşturmanın gereği
gibi >apılmadıgı yolundaki sav iarın
doğru olmadığını bildirdı. Savcıla-
nn cörev lerini canla başla yaptığı-
nı, Ttalya'daki gibi "süper savcıîa-
ra" gereksinımın bulunmadığını
kavdeden Kazan. "Bukonudavürii-
tüîen soruştıırmav a etki v apmamak
için Adalet Bakanı da konuşmaz
Başbakan da konuşma/" dedi. So-
ruşturmanın selametı için bu >olu
seçtiklerdini belirten Kazan, şıınla-
n sövledi:
"Soruşturmayı yüriiten savcı son
derece dirayetfi sa>cı. Soruşturmavı
gereği gibi yapacağına inanıvorunı.
Bu konuda ben üzerime düşeni yap-
tım. Balıkesir Başsavcısı ile Istanbul
Başsavcısı'nı aravıp soruşturmavı
hiçbir etki altında kalmadan viirüt-
meleri talimatinı vcrdim. İstanbul
Başsav eısı'ndan a>nca olayın soruş-
turmasında iki savcı görevİendirme-
sini istedira. Kazada iiç kişi açısın-
dan dava zaten diişmiiştür. Dördün-
cii kişi milletvekili sıfatıv la halen has-
tanede vatmaktadır. Bu kişi Beııım
dokunulmazlığım var'dherekifade
vermeyebilir. Ama, savcı dirayetli bir
savcıdır. Ben kendisine gereken tali-
matı vermişimdir."
CHP'li üyelerin Hâkimler ve Sav-
cılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK)
vapısına ilişkin eleştirilerini yanıt-
larken. kendisinin bu kurulda tam
biryansızlık içinde görev yaptığını
ileri sürerek. kendisini tazminata
mahkûm eden bir asliye hukuk yar-
gıcına dokunmadıgına dikkat çekti.
NazmiŞarvan'ın Ankara Başsav-
cılığı görev inden alınmasına ilişkin
bir eleştinyi yanıtlayan Kazan.
"Nazmi Şanan, Ankara Başsavcılı-
ğı yapamaz. Çünkü icraatı ortada-
dır. Bu konuda haklı ve isabetli ka-
rar verdiğimize inanıyorum" di>e
konuştu. Kazan. Şarvan'ın göreve
getırilmesi için dönemın Adalet Ba-
kanı'nınbukonuda 5 kezHSYK'ye -
öneride bulunduğunu söyledi. Şar-
van'ın 5. öneri sonucunda 3 retoyu-
na karşılık 6 oyla görevden alındı-
ğını kaydeden Kazan, bu konuda
haklı ve isabetli bir karar verdikle-
rine inandığını belirtti ve veartıkbu
konunun Türkiye gündeminden
düşmesi gerektiğini savundu.
j^azan. komisyon üyelerinin türz
ban tonusundaki eleştirilerini va-
nıtlarken, "Neden Ya^ar Kemal'in
konuşmalannda ideolojive bakılmı-
Susuriuk
soruşturması
Kazan. Susurluk'ta
meydana gelen v e üç kişi-
nin ölümü. DYP Şanlıur-
fa Millenekili Sedat Bu-
Sedat Edîp Bucak'ın
dokunulnıazhğı tarbşılıyor
ANKAR.A (Cnmhuriyet Bürosu) - Anka-
ra Oniversitesi Idare Hukuku Profesorü Me-
rin Günda>. Susurluk'ta meydana gelen ka-
zada yaralanan aşiret reisi ve DYP Şaniıur-
fa Mületvekiü Sedat Edip Bucak'ın doku-
nulmazhğının, ruhsatsız silah taşımak su-
çundan kaldınlması gerektiğini söyledi.
Günday. birmilletveküinin susturuculu silah
taşımaktandolayı da dokunulmazlığınm kal-
dınlmasınm istenebileceğini belirtti.
tdari Hukuku Profesorü Metin Günday,
Susurhık kazasında agır yaralanan DYP'li
Sedat Edip Bucak'ın dokunulmazlıgının kal-
dınlması gerektiğini söyledi. Günday; Bu-
cak'm dokunulmazlıgının kaza yerinde bu-
lunanveruhsatsızoldugusanılan'Saddam'
marka silah nedeniyle kaldinlabileceğini be-
lirtti. Günday, Susuriuk kazasında kesinleş-
meye en yakm suçun ruhsatsız silah taşımak
olduğunu söyiedi. Günday. "Bahçelioier
katliamından sorumlu tutulan ve Interpol'ce
kırnıızı bültenlearanan Abdullah Çatlı ileay-
nı arabada buiunması, Bucak'ın dokunul-
ma/lığının kaldınlnıasi için dayanak duştur-
maz mı" sorumuzu ise şöyle yanıtladı:
"Bucak'uı Abdullah Çatünın kimligini
bilmemesi neredeyse olanaksız. Buna daya-
narak dokunulmazlığın kaldınlması taİep
edilebilir. Burada Bucak'ın Çatlı'nın kimli-
gini bilmcdtğini söyiemesi de hukukça çok ge-
çerli bir mazeretolamaz.Çünkü Bucak, Çat-
ü'nın kimligini bilebilecek durumda. Ancak
ruhsatsız siiab taşımaktan dolavı dokunui-
maztığı kaldınldıgında aynı dava içinde bu
konularda günışığınaçıkar. Buradakiensağ-
lam dayanak, ruhsatsu silah taşımaktır."
Günday, bir milletvekiiinin suikastlarda
kuilanılan susturuculu silah taşımasmın da
dokunulmazlıgının kaldınlması için gerek-
çe olabilecegini vurguladı.
vor da başörtülii iki bavan vargıcın
başını örtmesinde ideolojhe bakılı-
yor? \aşar Kemal de>azısını jazsın,
isteyen başörtüsü taksın, istemeven
taknıasın" dedi. Kazan. idam ceza-
larına ilişkin tutumunu soran bir
milletvekıline. "Bukonudareferan-
duma gidilsin, nıillet ne divorsa o
olur" karşılığını verdi.
k
Yargıya çeteler hâkim"
Adalet Bakanlığı'nın 1997 rnalı
yılı bütçesinin görüşülmesi sıra.sın-
da konuşan DSP Istanbul Milletve-
kili Hikmet L luğba>. Adalet Bakan-
lıgı'ndaki ödenekyetersizliği nede-
niyle vargılama hızının yava^ladı-
ğını. bu durunıun yurttaşlan hukuk
dışı vollara başsurmava ittığini be-
lirtti. Uluğbay. "Hakkını alamavan
vatandaşımızın vargıya ve devlete
güveni azalmaya başlamış. vasadışı
vollarla hak arama yolu açılmış \e
çek-senet mafyası gibi çeteler. yargı-
nın verini almava başlamıştır. Bu du-
rum ise devletimizin geleceği açısın-
dan son derece tehlikeli bir dıırunı-
dur~dedi.
DSP Istanbul Millenekili Zekeri-
ya Temizel. Türkive'nin ekonomik
sorunlann çözümünde mafyav a tes-
lim oRiügunu belirtti."
RP Karaman Millenekili Zeki Ü-
nal. kendisine mafya di>en bazı ki-
şılerin. adaleti özelleştir-
meye başladığını kavdetti.
Türkiye'de insanlan suça
iten bır ortam geliştiğini
savunan Ünal. insanlan
.suç ışlemeve vönelten en
büyük olgunun alkol oldu-
ğunu. cinavet. ırza geçme
ve trafik kazalarının v üzde
60'ının alkol yüzünden
meydana geldığinı söyle-
di. Ünal. cavdmeılık sağ-
lanması için cınayet ve ır-
za geçme suçlarına idam
eezası uvgulanmasını iste-
di. Komis>onda. daha son-
ra Adalet Bakanlığı'nın
1997 vılı bütçesi ovlandı.
Oylamada. bakanlığın
1997 mali yılı bütçesi 60
trılyon 681 milyar 420 mil-
yon. Anavasa Mahkeme-
si'nin bütçesi 298 milyar
50 milyon. Danıştay'ın
bütçesi 820 milyar 175
milyon. Yargıtav 'ın bütçe-
si de 236 milyar 700 mil-
yon lira olarak kabul edil-
di.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Önce, Bucak ailesine geçmiş olsun diyelim. Sağ-
lık ciddi bir konu. Doktorların verdiği bilgilerden öğ-
rendiğimiz kadarıyla Bucak'ın sağlık durumu iyiye
gidiyor. İlk günden beri öyle diyorlardı. Ama iyiye
gide gıde nereye kadar gidecek merak ediyoruz.
Akşam haberlerinde doktoruyla canlı bağlantı ku-
ruluyor:
- Sedat Bey'in bilinci nasıl?
"Şu aşamada yarım..."
- Nasıl yani?.. Konuşabilecek durumda mı?
"Konuşuyor, ama henüzbilincinin tam olarakye-
rine geldiği söylenemez."
- Ne zaman gelir?
"Ne gelir?"
- Sedat Bey'in bilinci diyoruz... Kazayla ilgili bil-
gi verebilecek duruma ne zaman gelir?
"Şu aşamada bir şey söylenemez..."
Aynı saatlerde öteki kanalda öteki doktor devre-
de:
- Sedat Bey'in bilinci nasıl?
"Gayet iyi..."
- Her şeyi hatırlıyor mu?
"Buyönü biziilgilendirmiyor, ama sağlık durumu
iyi..."
Gece yansı bir başka kanalda, başka doktoruy-
la görüşme:
- Sedat Bey'in bilinci nasıl?
"Gitti..."
- Nasıl yani?..
"Birarayerine gelmişti, ama şimdigitti... Kazay-
la ilgili bilgı veremez..."
Günlerdir bu durum yineleniyor. Sedat Bey'in bi-
linci, Istanbul Menkul Kıymetler Borsası gibi, bir
yükseliyor, bir düşüyor...
Bu belirsizlik ister istemez, soru çengellerinin,
soruşturma engellerinın artmasına neden oluyor.
Konu bugün TBMM'de. DYP'nin yaklaşımmı
Ömer Barutçu çok net ıfade etti:
- Bucak bir ulusal kahramandır...
Abdullah Çatlı için de aynı niteleme yapılmıştı.
Ya biz, ulusal kahramanlığın ne demek olduğunu
bilmiyoruz ya da bu kavram biçim ve içerik değiş-
tirdi.
Araştır-ma önergeleri...
ANAP ve CHP'nin verdiği araştırma önergeleri
büyük bir olasılıkla kabul edilecek. Bu tür araştır-
malar, "araştır-maa"niteliğitaşıdığı için,zorlanıpbir
şeyler bulunduğunda da faili meçhul cinayetler ra-
porunda olduğu gibi, sonuç alınamadığı için RP ve
DYP de "evet" oyu verecek.
Dün Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve Deniz
Baykal'la görüştüm. Yılmaz, derin nefes alıp için-
de bir süre tuttuktan sonra, "Sıkıntıdayım" dedi.
Sıkıntısının nedenini şöyle açıkladı:
- Olayın boyutları devleti, sistemi etkileyecek dü-
zeyde...
Yılmaz bugün Demirel le görüşecek. Partisinin
takınacağı tavrı bundan sonra belirleyecek. Demi-
rel'in düşüncesi net:
- Soruşturmayı gittiğiyere kadargötürün...
Ama sonradan düşünce değiştirip "Devleti tar-
tışma konusu yaptırmam" derse bilemeyiz tabii...
Ecevit, eski istihbarat başkanlarından Mustafa
Yiğit'in, "Temel, Özel Harp Daıresı'nde atıldı" de-
ğerlendirmesinin "ciddı" olduğunu söyledi. DSP li-
deri şu düşüncede:
"1970 'lerdeki kontrgerilla örgütlenmesiartıkyok.
Bununyanlışlığını askerlerdegördü. Ancak bugün-
kü görünüm onlann tortusu... Kendilerini ömür
boyu yurtsever ilan edenler var."
Baykal ise "Ya sonj işaretleri tümüyle ortadan
kaldırılır ya da devlet bunun altında kalır" diyor.
Baykal, Yılmaz'ın bildiği her şeyi söylemesi
gerektiğini söyleyip ekliyor:
- Bilip söylememek de yapmak kadar suç...
Mafya-devlet ilişkisi bugün TBMM gündemine
gelirken 23 demokratik kitle örgütü de Mülkiyeliler
Birliği'nde bir araya gelerek gelişmeleri aktif olarak
izleme kararı aldı.
Sedat Bucak'ın bilinci gidip geliyor. Açılıp ka-
panıyor.
Toplumun bilinci nasıl dersiniz?
Yılmaz belgeleri Köşk'e götürüyor Başsavcı memurlann peşini bırakmıyor
• Bûftarafı 1. Sayfada
dırmevı vaptılar: "Genel başka-
nın elinde MİT ve müfettiş ra-
porlan olmaü. Bu biigilerin sade-
ce Çiller ve> a bazı DYP'lilerle sı-
nırlı olduğunu sanmıvoruz. Me-
sut Be\. bugüne kadar dev letin
zarar görmemesi için elindeki
bazı bilgi ve belgeleri kaınuov u-
na açıklamamış olabilir. Ancak
devlerin temizlenmesi ve kamu-
oyunun tatnıin edilmesi için kir-
li birtakım ilişkilerin açığa çıka-
rılması için açıklanması zamanı
gelmiştir. Mesut Be>. eğer elin-
deki bilgi ve belgeleri açıklamaz-
sa güven kavbeder. Bu sıkıntı
içinde olabilir." TBMM Genel
Kurulu'nda bugün Susurluk'ta-
kı trafik kazasıv la öncelikli sıra-
ya alnıan devlet-mafva-aşiret
ilışkilerine ilişkin araştırma
önergeleri ele alınacak. Önerge-
lerin.tümpartilerınovbirliğivle
kabul edilmesi beklenirken.
İçişlen Bakanı Meral Akşener
de kazanın soruşrurulması için
mülki>e müfettişlerini görev len-
dırdi.
Muhalefet partilerinin kaza-
dan sonra verdikleri araştırma
v-1
genel görüşme önergeleri.
TBMM Genel Kurulu'nda bu-
aun bırleştirilerek ele alınacak.
rstifa\a zorlanan eski İçişleri
Bakarı Mehmet Ağardakonuy-
la il.g] ı Meclis araştırması açıl-
nıası .önünde ov kullanacağını
açıklamıştı. Muhalefet partileri-
nin \inı sıra iktıdar partiîerinin
de debteğivle araştırma önerge-
sminkabuî edılmesi beklenıyor.
RP'li Kapusuz. bu araştırma
önergelerıne destek verecekle-
rıni bildirdi. Dev let-mafya-aşi-
ret ılişkilerınin kamuoyunda so-
ru işaretlerine neden olduğunu
belirten Kapusuz. "Bukonu.hü-
kümetler üstü. tarafsız kurum
olan TBMM'ce araştırmalı. Bu
konuda her rürlü katkıyi \ apaca-
ğız" dedi. Kapusuz, Özer Lçu-
ran Çiller-MİT bağlantısı ile il-
gili iddialann da çok iyi araştı-
rılması gerektiğini vurgulava-
rak. Meclis araştırması açılma-
sı durumunda bu konulann da
aydınlığa kavu^acağını umdu-
ğunu sö\Iedi. Görüşmeler sıra-
sında sert tartışmalar yaşanma-
sı beklenirken. gözler önemlı
belgelere sahip olduğunu açık-
layan ^'ılmaz'a çevrildi.
'Bizdeki mafva farklı'
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal. mafyanın dünyanın her
\erinde var olduğunu. ancak
Türkiye deki durumun farklı ol-
duğunu söv ledi. Türkiye'de dün-
yanın aksine mafyanın dev let hi-
mayesinde olduğunu iddia eden
Baykal. sözlerini şöyle sürdür-
dü:
"Abdullah Çatlı, uvuşturucu
kaçakçüığmdan hüküm giymiş
ve Isviçre'de cezaev inden kaçı-
nlmıştı. Bahçeliev ler katliamın-
dan dolav ı mahkûm olan sanık-
la ilgili mahkeme kararında bu
cinaveti işleven teşkilatın başın-
da Çatlj'nın olduğu yer almıştır.
Böyle özellikleri olan birisini
dev letin arayıp vargıya inrikal et-
tirmesi gerekirken, Interpol kır-
mızı bültenle ararken böyle hiz-
met pasaportunun v erilebilmesi,
kimlik kartının veriiebilmesi
önem taşıvor. Bunlan sahte ola-
rak almak mümkündür. Burada
öyle bir durum yok. Bunlar ger-
çektir. Kamu otoritesinin bövle
dav ranma yetkisi var mıdır? Bu
voktur. ama olabiuniştir. Bu çok
önemli. Kimdir bu Meclis üstün-
deki otorite? Bunlan kim vapı-
yor? Hizmet pasaportu verilme-
sini talep eden kimdir? Bu kim-
lik kartının, silah ruhsatının ve-
rilmesini talep eden kimdir?"
Bu güçlenn cumhurivet rejı-
mi için tehlıke oluşturduğuna
dikkat çeken Baykal. Çatlfmn
üzerinden çıkan belgelerin kim-
ler tarafından venldiğinin araş-
tınlmasının büvük önem taşıdı-
ğını vurguladı.
" CHP Gaziantep Millenekili
Hikmet Çetin de demokrasiv le
yönetıldıği iddia edılen üikeler-
de Susuriuk ve benzeri olaylann
vaşanma>acaâını savundu.
Eski CHP Genel Sekreteri Er-
Uığrul Günay. Başbakan Yar-
dımcısı ve Dışişleri Bakanı Tan-
su Çiller'in "gaflet" içinde bu-
lunduğunu sövledi. Günay
"Ağar'ın istifasıvla ilgili olarak
kızının hastalığı ve I.ibva karar-
namesi gerekçelerini gösteriyor.
Buna kargalar bile güler. Çiller,
milleti unutkan. cahil. aptal ye-
rine koymaya çalışıvor. Buna
inanmak, Sedat Bucak "ın hafıza
kav bına inanmakla eşdeğer" de-
di."
NECATİ A\ GIN
İZMİR - İş bırakma eylemine katıldıklan sa-
\ ıylayargılanan Tüm Yargı-Sen yönetici ve üve-
lerine verilen beraat karannı İzmir Cumhuriyet
Başsav cısı Melih Tan temyiz etti. Beraat karan-
nı veren İzmır 13. Asliye Ceza Mahkemesi Yar-
gıcı Kemal lalav. memurlann ev lemlerinin Tür-
kıve'nin ımza kovduğu ve TBMM'ce kabul edı-
len ILO sözleşmelerıne göre, "hak arama" ol-
duğunu v e suç sa> ılmadığı görüşünü sav unmuş-
tu
E\ leme katılan memurlan aklayan mahkeme-
nın vargıcı Kemal Talay. ıdarenin memur kesi-
miyİe ilgili vasalar konusunda. SSK kapsamına
giren çalışanlara gösterdiği duvarlılığı göster-
mediğine. TBMM tarafından onaylanmış ulus-
lararası anlaşmalardan doğan haklann hukuka
geçirilmesi açısından da oldukça ağır davranıl-
dığına dikkat çekti.
Dava konusu olan kamu çalışanlannın eylem-
lerinin anav asav a ve yasalara a_v kın olmadığının.
mahkeme kararlanv İa da kanıtlandığını belirten
Talav kamu çalışanlannı aklavan karannda şu
görüşlere >er vermişti.
"Sanıklann bu e> lemlerinin uluslararası anlaş-
malar ve anavasa hükümleri ışığında suç teşkil
edip etmediğinin incelenmesi gerekir. Bilindiği
gibi sendika özgürlüğüne ve örgürienme hakkı-
nın korunmasına ilişkin 151 savılı ILO sözleşme-
leri TBMM tarafından onav lanarak kabul edil-
miştir. Çalışan kesimde çalışma banşının sağlan-
ması açısından gelişmiş ülkelerin normlannın va-
kalanması için işçilerle ilgili olarak 2821 sayılı
Sendika Kanunu, 1475 savılı İş Kanunu ve506 sa-
vılı SSK Kanunu gibi yasalann çıkanlarak uv gu-
İamava konulmasına rağmen idarenin memur
kesimiv le ilgili \ asalar konusunda aynı duyaruu-
ğı göstermediği ve TBMM tarafından onaylan-
mış uluslararası anlaşmalardan doğan haklann
mev zu hu kuka geçirilmesi açısından ağır dav ra-
nıldığı bir gerçektir. l luslararası anlaşmalann
onavlanmasından bu vana geçen sürede gerekli
düzenlemelerden hiçbirinin vapümadığı. bunun
memur kesimim'n sendikal faaliyetlerini engelle-
v ici bir durum olarak kabul edildiği anlaşümak-
ta oiup, bunu vasalaria sağlanan haklann özüne
ve adalete uvgun olarak kabul etmek mümkün
değildir. Sanıklann içinde bulunduklan sosval.
ekonomik koşullann düzeltilmesi isteklerini ka-
nıuovuna duvurmak amacıvla İnsan Haklan ve
Temel Özgürlükler. Av rupa Sözleşmesi. Av rupa
Sosval Şartı. İnsan Haklan Evrensel Büdirgesi ve
yukanda belirtilen ILO sözleşmeleri gibi vazılı
belgeler ışığında. sendikal faaliyetlerde bulun-
mak haklannı kullanarak. bunun bir ifadesi ol-
mak üzere kısa bir süre için görev lerini terk et-
melerinde hukuka ve yasalara av kın bir yön gö-
rülmemiş. bu nedenle tüm sanıklann beraat-
lanna karar vermek gerekmiştir."'
4
Kontrgeriflaınn
tortusu sürüyor^
Trafik kazasında 18 kişi öldü
ELAZIG (AA) - Elazığ-
Bıngöl karavolunda meyda-
na gelen trafik kazasında. ilk
belirlemelere göre 18 kişi öl-
dü. 39 kişi yaralandı.
Saat 21.3*0 sıralannda me> -
dana gelen kazada. Muş'tan
İstanbul'a gitmekte olan 34
LAR 91 pfakah otobüs, 21
TD 335 plakalı traktöre arka-
dan çarptı.
Şahabettin Sany ıldız > öne-
timindeki otobüs. daha sonra
karşı yöndeki İlyas Çalış-
kan'ın kullandıgı 23 P0512
plakalı kamyonla çarpıştı.
Kazada. 18 kişi öldü. 39 kışı
de yaralandı.
Kazada hayatını kaybeden-
lerden kimliği belirlenen 12
kişininadlarışövle: İlyas Ça-
lışkan. Şahabettin Srıyıldız.
Sabahattin San>ıldız, Enver
Emre, İhsan Geldi, Vaşar
Gökmen, \e>sel Babaoğlu,
Semra Sağkürk, Avdın Ada-
man. Hikmet Bacallı, Kerem
Tora, Cihan Tuncer.
Yaralılar. Elazığ'daki has-
tanelerde teda\ i altına alındı.
• Baştarafı 1. Sayfada
Cumhuriyet'e vaptığı açıklamada.
Interpol tarafından aranan Abdul-
lah Çatlı'nın.elini koluna sallayarak
v urda girip çıkması. cebinde dev le-
tin yeşil pasaportunu taşıması ve
devletin yüksek düze\ emnivet gö-
rev lisi ilebirpolitikacınınarabasın-
da birlikte olmasının dikkat çekici
olduğunu v urguladı. Son skandalın.
bazı dev let kuruluşlanmn bazı siya-
si evlemcilere 12 Eylül öncesinden
dıvet borcunun kaldığını ortava çı-
kardığını anlatan Ecevit. "Belli ki
bazı dev let kuruluşlan birtakım def-
terler ve dosvaların kanştinlmasını
istemivoriar1
" dedi.
Eceut. 1970'li yıllarda devlet
içinde örgütlenen kontrgerillanın or-
taya çıkanldığını anımsatarak. u
Si-
lahlı Kuv^vetler'in eski düzenlemeyi
sürdürdüğünü zannetmiyorum. Ö-
nun bütün sakıncalan ortav a çıktı. O
dönemde resmen kuilanılan değil de
'ömür bo>u vatanseverler' olarak
adlandırılanlar. görev lerini herkesin
gözleri önünde verine getirme>e de-
vam ediyorlar. kontrgerillanm tortu-
su sürüvor" diye konuştu.
Susuriuk'taki trafik kazasıyla ilgi-
li olarak sürekli tepkilerin ortava
konulduğunu. ancak bunun yeterli
olmadığını vurguiayan Ecevit. bu
konuda çözüm üreten tek siyasi ku-
ruluşun DSP olduğunu savundu.
Adaletin veterince baüımsız olma-
ması nedeniv le bu tür olaylann üze-
rine veterince gidilemediğini anlatan
Ecevit. şugörüşleri dile getirdi: "Bir
noktadan sonra adalet tıkanıyor.
Çok iyi niyetJi hâkimler ve savcılar
var. Fakat bu tür olaylann üstüne bir
ölçünün ötesinde yürüdüler mi he-
men başka görev lere aktarılıvoriar.
Bu olav laryolsuziukla bağlantılı. \o\-
suzluklann üzerine rahat gidilebij-
sin dive Yüksek Denetleme Kuru-
lu'nun Başbakanlık'tan avnlıp ba-
ğınısı/ bir kunıluş durumuna getiril-
mesini önerdik. ^'argı bağımsızlığı
daha dov urucu bir düzeye varsın di-
ve anavasa değişikliği hazırladık."
Ecevit. hazırlanan yasa önerileri-
ne destek gelmediğini kavdederek
ilk başta ANAP'ın önerilere imza
vennesi gerektiğini belirtti. ANAP
Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın
"Devlet baştan aşağı yapılanmalı-
dır" sözlerini anımsatan Ecevit.
"Bunlar güzel sözler. Ama yapılan-
dırma çok zaman alır. Biz çok basit
iki çözüm öneriyoruz. Kısa sürede
sonuç verebilecek iki öneri" dedi.
Ecevit. milletvekillerinin doku-
nulmazlıgının kaldınlmasına ilişkin
anayasa değişikliği önerisinin de
önemine ışaret ederek "Meclis için-
de söv lediklerini dışanda da söv le>e-
bilirler. Ama onun dışındaki her rür-
lü suç iddiası karşısında dokunul-
mazhkları kalkmalıdır" di>e konuş-
tu.