23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 EKlM 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hasanpaşa'daki 17 katlı bina İstanbul Eğitim ve Gençliğine Hizmet Vakfı'na kiralandı IETT1>iııasıdincivakfa• lETT'nin RP'li yönetimi. Kadıköy'ün merkez:indeki Hasanp»aşa'da 17 <iaireh fcnnasmı, dinci t>ir vakfa ayda 70 milyon liraya 10 ;yılhğına kiraladı. Semtte ortalama daire kiralannın 15-20 milyon lira olmasına karşm, ÎETT'nin daire ba şına aldığı kira 4 milyon 660 bin liraya denk geliyor. HALtL NEBİLER ~ IŞTT'nin Refah Partili yönetimi. Kadıköy'ün merkezındeki Hasanpaşa semtinde bulunan 17 dairelı bintasını, dinci bir vakfa ayda 70 milyon liraya 10 yılhğına kiraladı. Semtte ortalama daire lciralarmın 15-20 milyon lira olmasına karşın, lETT'nin daire başına aldıgı kira 4 milyon 660 bin liraya denk geliyor. IETT Genel Müdürlüğü Idare Enciimeni, 28 Ağustos 1996 tarihinde yaptığı toplantıda. Alım Satım Kornısyonu tarafından hazırlanan kiralama karannı görüştü. Komisyon karannda, " Üotmim P* •f İSHSEV Vakft J_ lETT'nin binayı kiralama karannın altına Büyükşehir Belediye Başkanı Recep layyip Erdoğan da imza koydu. mülkiyeti lETT'ye aıt Kadıköy Hasanpaşa. Uhuvvet Sokak A Blok'taki 17 daireli apartmanın, aylık 70 milyon liradan 10 yıllığına İstanbul Eğitim ve Gençliğine Hizmet Vakfi'na kıralanması öngörülüyordu. IETT Idare Encümenı. komisyon kararına uyarak. binayı dinci vakfa kiralama kararı aldı. Idare Enciimeni'nın 28 Ağustos 19% tarih ve 83012 sayılı karannda şöyledenildi: "...apartnıanın. vakıf amacına uygun olarak her seviyede eğitim yapan öğrencilerin bannması için kullanılması, kiranın her yıl kira bedelinin yüzde 40'ını geçmemek üzere Yargıtay veya benzeri kurumlarca belirienen oranda arttınlması kayıt \e şartıyla a>lık 70 milyon liradan yıllık toplam 840 milyon lira bedelle 10 yıllığına en yüksek teklif \eren İstanbul Eğitim ve Cençliğine Hizmet Vakfi'na mesken olarak kiraya verilmesine ve konunun Belediye Başkam'nın tasdikine ar/jna karar verildi." Büyükşehır Beledıye Başkanı Recep Tayyip Erdoğanın karan onaylamasıyla bina vakfa tahsıs cdıldı. Ortak yasa tasarısı Dağıtım tekeline• • freniANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hü- Idimet. basın sektöründe yaşanan yayın da- ğıtım tekeline karşı harekete geçti. DYP ve RPgrup başkanvekillerince ortak hazır- lanan bir yasa önerisi ile dağıtım şirketle- nne. gerekli koşullan yerine getirmeleri durumunda sürelı yayınlan dağıtma zo- nmluluğu getirilirken, dağıtım ücretleri- nm belirlenmesinde de tiraj ve fiyat ölçü- tıi öngörülüyor. Yasa önerisi. dağıtım şirketlerinin aksi- nedavranışta bulunmalan halinde, dağıtı- mından kaçındıklan yayınm toplam bede- linin yüzde 5O'si oranında para cezası ve- nlmesini hükme baglıyor. Bayılere de ken- dilenne ulaşan yayınlan dağıtma zorunlu- luğu getıren yasa önerisine göre bir dağı- tım şirketinin, yalnızca kendi dağıttığı ya- yınlann satılması yönünde baskı yapması- nın da önüne geçilıyor. Yayın dağıtım sektöründe Doğan ve Bil- gıngrubunaait BlR-YAY'ın tekel durumu- nagelmesi \e dağıtımda fiyatı istedikleri gibi belirlemeleri nedeniyle düşük tirajlı gazetelerin yaşadıgı sıkjnnlar. hükümetor- tagıpartileri hareketegeçirdi. BlR-YAY"ın son olarak Mehmet Ali Ilıcak'ın sahibi ol- duğu Akşam gazetesinin dağıtım sözleş- mesini tek taraflı feshetmesi üzerine hare- kere geçen DYP ve RP'nin, bu konuda ha- aıiadıklan yasa önerisini önceki gün TB- MVI Başkanlığı'na verdikleri. tekel dunı- mcndaki yayın kuruluslannın tepkisini çekmemek için ise kamuoyuna şimdilik açiklama yapmak istemedikleri öğrenildi. HADEP ten suçlama 'Zeydanhn yeğeniçete ûyesV ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - HA- DEP. DYP Hakkâri Mi'lletvekıli Mustafa Zedan'ın yegeni RüştüZeydan'ın Yükse- koû'da ortaya çıkanlan "özeltim-korucu-iti- rafa"çetesi ile ilişkili oldugunu ileri sürdü. '•üksekova'da ortaya çıkanlan çeteyle il- gıl inceleme yapmak üzere bolgeye giden Feırfun ÇeHk,Cihan Sincar,Safih Aftun, Ni- hnBuldan ve Veysi Aydın'dan oluşan HA- DP heyetinin raporu. dün partinin genel raexezınde düzenlenen basın toplantısıyla a;iilandı. Raporda. çetenin yöre işadamla- man Tahir Baskının yegeni Necip Bas- teım kaçınlmasıyla ortaya çıkanldıfı vur- gjtadı. Paskın'ın araiannda PKK itirafçtsı Kah- nmn Bilgic'in de bulunduğu ve kendini P- KK!i olarak tanıtan bir grup taraftndan ka- çmdıgını heyete anlattıgı kaydedilen rapor- dı.3askın'a kendisıni kaçıranlar tarafından Pfcimakbuzukesildiğidebelirtildi. Rapor- dı.-'etenin Yüksekova"da Sıracettin Sa>alı, 7ıirAkarsu, tbrahim Dereli, Vahi>ettin As- bo e Faik Mengeş adh ışadamlanndan ha- rsçJdıği kaydedıürken, çetenin 17cinayet- taiıOTumiu rutuldufu saptamasına yer ve- rüd Tarikat yurdu turistik yatınm kapsammda ÖZCAN ÖZGÜR - Süleymancıla- nn 'Fakirve Muhtaçbıra Yar- dımDerneği'nın Marmaris'te yapmak istedığı yurt için ge- reklı olan mevzii imar planı degışikliginın yapılması yö- nünde Turizm Bakanlığı'nın talimat \erdigi öğrenildi. Marmans-Armutalan beldesi halkı meclisin imar planı de- ği^ıklıgı yapmaması için ım- za kampanyası başlatırken, Marmaris'ın Mıili Park ilan edildıginı anımsatan çevreci- ler de tankat vurduna karşı çıktı. Turizm Bakanlıgı'nı da eleştıren çevrecıler. "YurHar ne zaman turizm vatınmlan kapsamına alındı" dıye sor- du. Sülevmancıların Marma- ris>"te orman alanı ıçındc yurt yapıp >apamayacaklan pa- zartesi günü yapılacak Ar- mutalan Belediye Meclisi toplantısında belli olacak. V'atandaşlardan gelen tepki- ler karşısında meclıs üyeleri nasıl ta\ ır takınacaklannı bi- lemezken. Orman Bakanlı- ğı'nın ön ızin verdigi "Yetiş- tirme Yurdu" yapımına Tu- rizm Bakanlığı'nın da yatı- nm ızni \erdığı öğrenildi. Laiklik Platformu' oluşturulduSAMSLN / NE\ ŞEHİRçCumhuri- yet)- CHP Samsun il örgütünde topla- nan demokratik kitle örgütlerınin tenı- sılcileri. "Laiklik\ecumhuri>eteyöne- lik saldınlar, iç vedış si>asetin vahim gö- rünrüsü" karşısında toplunısal muha- lefetin ^esıni yükseltmesi gerektığinı vurguladılar. Nevşehır'dede, CHP, DSP, .ÖDP ve DBH ve Atatürkçü Düşünce Uernegi (ADD) tarafınd'an "Laililik' Ptatformu" oluşturuldu., Samsun "da CHPll Baskan Vekili Hii- seyin Lğurlu başkanlıgında Belediye Anakent Sosval Tesisleri'nde yapılan toplantıya. demokratik kitle örgiitleri temsilcilen, beledive başkanları ve meclis üyelen katıldı. Toplantıya katılanlar adına bir açik- lama vapan CHP Eğitim Sekreteri Gü- ter Ince. Türkiye'de İcişi temel hak v e öz- • CHP Samsun il örgütünde toplanan demokratik kitle örgütlerinin temsilcilen, toplumsal muhalefetin sesini yükseltmesi gerektiğini \ urguladılar. Nevşehir'de de, CHP. DSP, ÖDP ve DBH ve Atatiİrkçü Düşünce Derneği (ADD) tarafından "Laiklik Platformu" oluşturuldu. gürlükleri, can ve mal güvenliği ve ül- duklannı söyleyen Ince, "Son zarnan- kenın dış siyasetinin yadsınamayacak sektı(de,tehlıkedeıolduğunadjkkatçeke- rek şıınlan sö>Jedi: "Ne aodır ki ü/ke- raizde bugün, anayasa teminatı altinda olan ve halkın \aşam bicinıi olarak içi- ne sindirdiği hukukun. kişi özgürlüğii- nün teminatı laiklik prensibi bile °bacı- lann' garantörliiğüne kalnıış göriin- mektedir. Bu nedenle, 'Laiklik garanti- sı benım 1 diven bir Başbakan N'ardım- CIM, içünizdeki endişe t etelaşı btr kat da- ha arttırmıştır.' Bölücülüğün her türlüsüne karşı ol- larda, en kursal larlıklanmız üstünde ovunlar ovnanmaktadır. Dinimiz, dili- nıiz. kiiltürü'müz. ba>rağınıı/ böfücûlû- ğe alet edilmcktedir.Ovnanan o> unlann birörneğini de şervfli ordumu/un \e po- lisimizin icine stzarak üniformaiar altın- dayürütüyorlar r 'dedi.Gülerlnceaçık- lamasını söyle tamamladı: "'Halkınte- miz inançlannı kullanarak hakça, in- sanca yaşama sevincini kendi çıkarlan doğrultusunda kuUanmak,cumagünle- ri şeriat çığlıkları attırmak. Milli Eğitim Bakanlığı'nı alet ederek din kis>esi atan- da taassubu ve şeriatı \avgınlaştırma po- litikaları bu amaçtaki kişilerin kendi kazdıklan kujuva dü^ecegJnin bir gös- tergesidir." Nevşehir'de de CHP, DSP. ÖDP ve DBH ve Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından "Laiklik Platformu" oluştu- ruldu. Platformun, REFAHYOL hükü- metı tarafından istismar konusu edilen laikliöesahipçıkmayıamaçladıgınıbe- lırten"CHP II Başkanı Hüseyin Çetin, "laikliğe uzanan kirli ellerin hicbir za- man başan kazanamavacağını" söyle- di. Oluşturulan platformla. halka laik- liği en ıyi bir şekilde anlatmak için çe- şitlı etkinliklergerçekleştirileceğini be- lirten Çetın, laik toplum oluşturulması için yapacakları çalışmalara. "Laiklik sevgisini yiireğinde bulunduran herke- $in"destek vermesını ıstedı. KMtTK/VILCIMLf Kıvılcımlı anıldı Tflrkive'deki sos\alist mücadelenin önde gelenlerinden Dr. Hikmet Kıvıl- cımlı. ölümünün 25. >ılı nedenivle dün Topkapı'daki mezan ba^ında amldı. Di- neniş gazetesi ve Devrimci Mücadele dergisince düzenlenen anma toplantı- sında, KjvücımlTnın partileşmeve verdi- ğiönem vurgulanarak "KJV ılcımlı çizgi- si"nin sürdürülecegi belirfüdi. Kıv ılcım- lı için bugün Mezopotamva Küitür Mer- kezi'ndesaat l2J0'dabirpaneL,vannda Türkivc Gazeteciler Cemiveti Burhan Felek Toplantı Salonu'nda anma top- lannsı düzenlenecek. Hikmet Kıvıkım- lı 1902'de Makedomadaki Priştineka- sabasında doğdu. Anadolu'va gelen K> Mİcımlı. Kuvavi MUlive've katıldı. Kml- cımlı, daha sonra Türkiye Komünist Parrisivle (TKP) tanışarak Atdınlık dergJsınc>azılaryazma\a basladı. Aske- ri Tıp Akidemisi'ni birirdiği 1925 vılın- da ilk kez nıtuklanarak hapse giren Kı- Mİcımlu daha sonra da pekçok kez hap- se girdi. Bu süre içerisinde roman, öt kü ve şiir kitaplan vazan Kıvıkımlı, 19 Ekim 1954'te Vatan Partisi'ni kurarak 1957seçimlerine katıldı. Ancakpartise- çim mitinglerinde vapılan bir konuşma nedenivle kapanldı. Kıvılcımb 12 .Vfart Muhtırası'na kadar Tarihsel Maddeci- lik >avınlan \e Sosyalist gazetesini çıka- nrken bircok sosvalist \avın organına da makaieler vazdı. Bayrak îndirmeye idam istemi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Ankara DevletGüvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcı- hgı. 23 Haziran 1996 tanhlı HADEP Kongresi'nde Türk bayrağını indirip, PKK'nin bayragını veörgütün lıderi Ab- dullahöcalan'ın posterini astı- ğı gerekçesiyle Faysal Akcan hakkmda Türk Ceza Yasası "nın (TCY) 125. maddesi uyannca idam istemıyle dava açtı. Ak- can'a talimat verdigi gerekçe- siyle Gıyasettin Mordeniz'ın de idamı istenen ıddianamede. Akcan ve Mordeniz'ın PKK'nin üyesi oldukları ıfade edildi. Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel tarafından HADEP vönetıcılerinın yargı- landıgı davayla iîişkili olarak hazırlanan ek ıddianamede. sa- nıklar Akcan ve Mordeniz'in. TCY'nin "devletin şahsijetine • Ankara DGM Başsavcıhğı, Türk bayragını indiren Faysal Akcan hakkmda idam istemiyle dava açtı. Akcan'a talimat verdigi belirtilen Gıyasettin Mordeniz hakkında da idam istenen ıddianamede, kongrede asılan PKK bayrağı ve Öcalan'ın posterinin HADEP Eminönü İlçe Teşkilatı'ndan karşı cürümler" fiilini düzen- leyen 125. maddesine göre ı- dam cezasına çarptınlnıalan ıs- tendi. Iddianamede. Akcan'ın 1994-1995 öğretim vılında Marmara Üniversıtesi Teknik Eğitim Fakültesı'nde öğrenim görürken. ögrenci Erkan ll- han'ın yönlendırmesiyle PKK örgütünü benımsedığı ve HA- DEP Kadıköy İlçe Teşkıla- tı'nda sıyasal bilincini arttırma- ya çalıştıgı öne sürüldü. İddianamede. Akcan'ın ıkın- cı öğrenim döneminde tanıştı- ğı belirtilen Gıyasettin Morde- nız'ın örgütün sorumlulanndan olduğu, aynı zamanda HADEP edinildiği ifade edildi. il ve ilçe teşkilatlan bünyesın- de oluşturulan gençlik komıs- yonunun mensubu oiduğu ifa- de edildi. Akcan ve Morde- niz'in. PKK ve ERNK bayrak- lan ile Öcalan'ın posterini HA- DEP Eminönü İlçe Teşkila- tı'ndan edindiklennın belirtıl- diğı ıddianamede. sanıklann. olaydan sonra geldıkleri "Yurt- sever ünhersiteliler" öğrencı grubuyla İstanbul a döndükle- rianlatıldı. Sanıklann. kongre- deki eylemlenni, devletin birlı- ğını ve bütünlüğünü bozabıl- mek amacıyla \e bölücü örgüt adına gerçe'kleştırdıklerinin be- lirtildiği iddinamede. şu görü- şeyerverildi- "Sanıklannmen- subu oJduklan PKK örgütünün amacı, devletin hâkimiyeti al- tında bulunan toprakiardan bir kısmını dev let kJaresinden av ı- rarak Bağımsız Birleşik Kür- distan adı altında bir devlet kur- maktır. Sanıklar. bu amacı ger- çekJestirmeye mafuf birfiilişle- mişlerdir. TCK'nin 125. mad- desindeöngörülen bu fiilin ceb- ri obnası şart değildir. Selbi fiil- ler de maddede gösterilen gaye- ye matuf olabi/irler. Sanıklann, kumltayın başından itibaren bölücü örgütün sözde bay rakla- nnı salon içindedolaşlırmaları, bu sırada dev leti bülnıe amacı- nı çok açık bir şekilde dile geti- ren slogan atmalan, devletin variığının ve istiklalinin sembo- lü olan ve bu anlamda milletin kutsal değerieri arasında başta gelen Türk BayrağTnı yere at- malan, peşinden ülkey i bölmek için kan döken örgütün sözde bayrağı ile bu örgütün başının posterini asmalan yetersiz ve önemsiz ev lemler değildir." Sanıklann bu eylemlerı Tür- kıye'nin başkentinde, dev lerin birliğini ve bütünlüğünü boza- bilmek amacıyla ve bölücü ör- güt adına gerçekleştırdiklen belirtilen iddianamede. "Buey- lemler, kırsal kesimde PKK mi- litanlannın y ürüttüğu silahlı ey- lemlerin paralelinde gerçekleş- tirilmiş eylemler olup bu silahlı eylemlerden daha önemsiz ve daha az vahim değüdir" denil- di. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Doğru Tavır Birkaç haftadan beri "laık-antilaikkutuplaşması" tırmandırılıyor. Geleneksel "darbe bezırgânlarının" yanı sıra, böyle bir kutuplaşmadan çok rahatsız ol- ması gereken Refahlılar da bu işi körükler gibi gö- rünüyorfar. Seçimleri izleyen dönemde ve özellikle Doğru Yol Partisi ile bir koalisyon olasılığının ortaya çıktı- ğı dönemlerde ve koalisyonun ilk haftalarında çok banşçı birimaj veren Refahlılar, daha sonra hızla de- ğişmeye başladılar. ıç politikada Şevki Yılmaz gibi, Melih Gökçek gibi "keskin tipler" bir süre ortal/kta görünmedik- ten sonra, tüm keskinlikleriyle ortaya çıktılar. Şev- ket Kazan, zaten sivri olan dilıni daha da sivriltti. Hele başarılı bırsendikacı olarak tanıdığımız Neca- ti Çelik'in kımi konuşmaları, doğrusu çok şaşırtıcı oldu. Aynı şey dış politika konusunda da gerçekleşti. Necmettin Erbakan ın, tüm karşı telkinlere rağmen önce Iran'la başlayan "Asya seferı" ve ardından Mısır, Libya ve Nijerya'y' kapsayan "Afnka seferi" gerginliği iyice tırmandırdı. Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'nin densizlik \/e münasebet- sizliği, bunlann üzerine tüy dikti. Ama Kaddafi, bu konuşmayı yapmasaydı da özellıkle bu son gezi. bir dizi tartışma ve olumsuz gelişmelere neden ola- caktı. Zira Hoca'nın "Müslöman Kardeşler" örgü- tüne sıcak baktığını bilen Mısır'ın, bir biçimde hoş- nutsuzluğunu göstereceğı açıktı. Fakat "yeni açı- lımlar" umut ve beklentısı ıçınde olan Hoca'ya bun- lan anlatmak mümkün olmadı. Peki Refah, başlangıçtakı yumuşak tutum ve dav- ranışlannı neden değiştırdi? Bu değişiklik, belli ra- hatsızlıkları olan tabanını tatmın etmeye mi yöne- lik, yoksa iktidarın "ateşten gömleğının" \z ve etkı- leri mi görülmeye başladı? Yanı acaba Refah, iktı- dardan "kaçmak" mı ıstıyor? Refah'ın tabanında çok ciddi rahatsızlıklar yaşa- nıyor. Işin başında da vurgu\amış olduğum üzere; Refah iktidar olamadı, sadece kimi Refahlılar ikti- dar koltuklarına oturdular. Zıra bir partinin iktidar ol- ması demek, o partinin "düşünce ve politika/annı" iktidara taşıması demektır. Bu politikaları yaşama geçirmesi demektır. Refah bunu beceremedi. Israil'le askerı işbırliği anlaşmasının imzalanma- sı, Çekiç Güç'ün süresinın uzatılması gibi kararlar, Refah tabanını çok rahatsız etti. Aynı biçimde; enf- lasyonun bir türlü dizginlenememesı, kitle iletişim araçlarının üzerine gıdilememesi, Refah üst kade- melerindeki aşırı tüketım heves ve eğilimlerı vb. ne- denler bu tabanın tedirginliğinı arttırdı. Dinı bırtakım örgütlerle ilışkisı saptanan bazı subayların ordudan atılmalarının engellenememesı gıbı nedenler de bu tabanın kızgınlığını arttırdı. Işte bu gibi rahatsızlıkları gıdermek isteyen Re- fah yönetimi, bu kutuplaşmayı hızlandırmak ve ta- banlarına yeniden heyecan enjekte etmek ıstiyor olabilir. Fakat bu kutuplaşmayı tırmandırmanın bir baş- ka nedeni de Refah'ta çok k/sa sürede ortaya çı- kan" iktidar yorgunluğu" ve iktidardan kaçış psiko- lojisi olabilir. Refah bugün, düşüncelerini yaşama geçireme- me konusunda Doğru Yol Partisi'ni ve bu partinin liderini suçlayamaz. Zira koalisyon protokolü bir yana, Tansu Çiller kadar "uyumlu" bir başka ko- alisyon ortağı düşünmek bile mümkün değildir. Doğru Yol bugün, iktidarın ortağı konumunda de- ğil, Refah Partisi ıktidarının "payandası" durumun- dadır. Fakat gene de eğer Refah tek başına iktidar olabilecek birçoğunluğu yakalayabılirse, kuşkusuz çok farklı bir iktidar görünümü sergıleyecektir. Bir yandan bunun bilincınde olan ve bir yandan da tabanındaki erimeyı ve hoşnutsuzlukları tespit eden Refah için en hayırlı şey, iktidardan "düşurül- mektır". Önümüzdeki ayların büyük sıkıntılanndan da kurtulacak olan Refahlılar. "Biz tam sorunları çözüyorduk, bizi ındırdıler" demenin umudu için- de olabilir. Hele bu iş "laık askerier" tarafından ger- çekleştırilirse, ilk özgür seçimlerde Refah, tek ba- şına iktidar yolunu zorlar. Peki bu koşullar altında bizim tavnmız ne olmalı? Bir yandan antılaik gelişmeler ve devlet içinde kadrolaşmanın hızlandırılması; öte yandan "mağ- dur" pozundaki bir Refah... Bana kalırsa bu koşullar altındaki "doğru tavır", Refah'ı demokrasinin kuralları içinde düşürmeye çalışmaktır. Zira Refah, sanıyorum yeterince "de- şifre" olmuştur. Dinci bir iktidardan yana olmamak- la birlikte; merkez sağ ve merkez sol partilerden umutlarını kestikleri için Refah'a oy veren kıtleler, Refah'ın da sorunlanna çözüm olmadığını görmüş- lerdir. Hiç kimse kör ya da aptal değildir. Refah'ın çekirdek tabanı dışındakı seçmenleri, Refah'tan uzaklaşmaktadırlar. Ancak Refah "mağdur" bir duruma da düşürül- memelıdır. Zıra acıma duyguları çok yüksek olan ve tepkisel oy kullanma alışkanlığındaki halkımız, ço- ğu kez mağdurdan yana çıkar. Bu oyuna düşme- mek gerekir. Belki de bu yazdıklarım, benım hayallerımin bir ürünüdür. Refah belkı aynen Doğru Yol gibi, iktida- ra yapışmak istemektedır ve mümkün olduğunca kadrolaşmasını genişletmek istemektedır. Peki, a- ma bu durumda neden gereksiz gerginliklere zemin hazırlamaktadır? Iste bu sorunun yanıtını vermek çok zor. Başsavcı. Kazan'ı kızdırdı Adalet Bakanı'na tepki MUĞLA (Cumhuriyet) - Adalet Bakanı Şevket Ka- zan'ın "Bizinıiçinhakkın iis- tünlüğü. hukukun üstünlii- ğunden önee gelir" sözlen tepkilereyol açtı. Muğla Barosu Başkanı Av. Birdal Ertuğrul, Kazan'ın şenatçı düşünceyi egemen kılmak için her yöntemi kul- landığına dikkat çekerek. "Kendisini din adamlığı ile hukuk adamlığı arasında ter- cihini yapmava davet ediyo- ruz" dedi. Mugla Cumhuri- yet Başsavcısı Ertem Tür- ker'in, adliye sara> ı temel at- ma törenindeki konuşmasın- da, AB'ye girecek Türkı- ye'nin adalet sisteminin de Avrupa standartlanna kax uş- turulması gerektiğini vurgu- laması Kazan'ı kızdırdı. "Adliye binalannı 5yıldız- h otellerin rengiy le yapabilir- siniz. Mühim olan insan hk- törüdür. Başta o gelir, hâkim gelir. O itibaria hâkimlcrimi- zin ve savcılarımızın da şim- dikilerden. en az benden çok daha ivi vetişmeleri gerekir. Cöreceksinizkapısına dayan- dığunız AB'nin o büyük ba- bafan yakında bizlere 'bina- lannı/, ardçlarını/ var ama hakimlerinizyeterli değil" di- yecekler. Bu imkânı verme- mek için bakanım bugünier- den radikal tedbirler almak la/ım" dıyen Türker'ın söz- leri üzerine Kazan, şu göriiş- lerı dıle getırdi. "İnsanlık dünyasına adaleti öğreten bi- /iz. Önlar hukukun üstünlü- ğü derier, biz ise hakkın üs- tünfüğü diyoruz. Hukukun üstünlüğü ve hakkın üstün- lüğüarasındafarkvar. Birta- rafta insan. bir tarafta hak. Ama biz kul hakkı deriz. iki kelinıc üç şey anlahr. Bir in- san. bir hak. bir de Allah."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear