23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 1994 PERŞEMBE 12 KULTUR Hollywood'da olduğu gibi Yeşilçam'da dafilmhatalan yanşmalarla saptanmalı Filmkarelerindegafüstüne gafCUMHUR CANBAZOĞLU Yerli fılmlerdeki büyük gaflar ve mantık hatalan nedeniylc Yeşilçam geçmişte çok eleştirildi. Hatta avantûr, bilimkurgu, sa- vaş gibi türlerden başka abartıyı, gaflan simgeleyen ' Türk filmi' diye bir kategori yaratıldı. Türk filmJerinde aynı figüran birkaç kez ölüp diriliyor, Cüneyt Arkın tarihi fîlmde lastik ayaİckabıyla oradan oraya sıçnyor, px>lis takibinde aynı tabancayla on beş el ateş ediliyordu. Seyirci de bunu kanıksadı- ğından gûlüp geçiyordu. Montaj hatalan, unutkanlıkJarı Ancak Yeşilçam gibi Hollywood'da da birçok film hatalarla doluydu. Bunlan toplayan kitaplar yazıldı, gaflar bir bir sap- tanmaya çalışıldı. Her çıkan fılmde o ka- dar çok gaf vardı ki, işin peşi bırakıldı. Batı"da kitaplar yerine sinema dergileri okurlan arasında yanşmalar düzenleyip gaflan bulanlan ödüllendirmeye başladı. En fazla saptanan gaflann başmda boş ve dolu bardaklarla, yukandan sarkan mikrofonlar geliyordu. Bu gaflar neden oluyor ? Baş neden sa- nat yönetmenlerinin ihmali sonra da mon- tajdaki hatalar geliyor. Montaj yapıhrken fiİrn karelerinin süreküliğine dikkat edil- mediğinden gaf denilebilecek aksakhklar ortaya çıkıyor. Örneğin "Indiana Jooes 3"te profesör Jones (Harrison Ford) kötülerle kavga ederken dudağından yaralanıyor. Kamera dudağına doğru yaklaşıyor, Ford"un ağzırun sağında bir yara var, iki saniye son- ra yara ağan sol tarafına geçiyor. Tam bir montaj hatası. Bruce VVilUs 'Zor Ölüm' (üstte), Harrison Ford 'Indiana Jones'(ortada), Mel Gibson 'Cebennem Silahı', Tom Cnıise 'Kokteyl'de. "Gfllûn Adı"nda kütüphanecinin cesedi- nin bulunduğu sahnede yönetmenin kesme işareti gözüküyor. Bu da montaj unut- kanlığı. Bir de aynnü gaflan var ki bunlan hoş görmek zor. Yakın tarihte sinemalarda ve TVde gösterilen filmlerden örnekler vere- lim: Kevin Costner'ın başrol oynadığı "Ro- bin Hood"dâ köyün duvarlannda matbaa- da basılmış afişler görülüyor. Film 1194'te geçiyor. Gariptir ki Gutenberg bu tarihten yaklaşık iki yüz yıl sonra doğacak ve mat- baayı bulacak... "Kokteyl" fılminde Tom Cruise ve Lisa Banes, 'Bar KelebeğT nin gösterildığı sine- manın yanındaki sergiye giriyorlar, bir süre sonra dışan çıktıklannda sinemanın afışinde "Casablanca" yaası görülüyor. "Subay ve Centilmen'Me Richard Gere. arkadaşı Keith'ı aramak için motel odası- na gjrip banyo kapısını açıyor, Keith'ın çıplak vücuduyla karşılaşıyor. Dışan çıkıyor, geri döndüğünde Keith'ın üzerin- de beyaz bir külot olduğu görülüyor... "Zor Ölûm"de Bruce YVillis teröristlerden kaçıp havalandırma borusuna girerken, üzerinde beyaz atlet varama çıkınca atletin rengi yeşile dönüşüyor... "Cehennem Si- lahfında Mel Gibson başaşağı asılıp işken- ce görürken ayaklan çıplak, kurtulup ka- çarken birden ayağında beyaz ayakkabı- lan görüyorsunuz. Örneklerin ardı arkası kesilmiyor. Son olarak yapılan bir araştırmada gişe rekortmeni "Jurassic Park"ta tam 86 tane hata saptanmış. Gaflar araştırılmalı, belgelenmeli Yeşilçam'dan son örneklerden biri de "Berlin in Berlin"in final sahnesinde sap- tandı._ Hülya Avşar yüzüğünü çıkartıp, Cem Özer'in ona doğrulttuğu silahun nam- lusunun ucuna takıyor ve uzaklaşmaya başlarken parmağında yine yüzük görülü- yor (Daha sonra Sinan Çetin bu sahneyi bir daha montajladı). Türk sinemasıvla ilgili birçok araştırma- lan olan Agah Özgûç bu konuda daha önce çalışma yapılmadığını, binlerce gafın içinden kolay çıkılamayacağmı belirtiyor: " Yülar önce İstanbul'un Fethi adlı film- de elektrik direkJeri görândüğünü, adam- ların kolunda saat olduğunu ve o döneme ye- tişmemiş Itri'nin müziğinin çalındığı konu- sunda Ulunay bir yazı yazmıştı. Daha sonra gaflar üzerine vazıya ve araştırmaya rastla- madım. V erli filmlerde benim de gördüğüm binlerce hata var ama bunlan yazıp belgele- mek gerekiyor. AsJında rüm sinemaseverle- rin bu araştırmaya katılması gerek. Bunu bir kurum) a da derginin organize etmesiyle crtaya çok ilginç notlar çıkabilir" 'Minyatürde Osmanlı Donanması' Kühür Servisi - Ülker Erke'nin "Min- yatfirde Osmanlı Donanması" adlı sergisi. 1 temmuzda Deniz M üzesi Sergi Salonu'nda acılacak. Sergıyi oluşturan 110 parçahk donanma Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğre- tim üyelerinden Ülker Erke'nin 3 yılbk ça- lışmasının ürünü. Gemilerle ilgilenmeye birkaç eski Türk gemisini boyajarak başlayan Erke, Os- manlı minyaturleri arasmda bulunduğu her gemiyi ele alıp boyayarak fılo haline getirmiş. Ülker Erke'nin resimlerindeki saptamalanna bakıldığında gemilerin ara- sındakı farklar, teknelerin yıllara göre değişim ve gelişmeleri dikkat çekiyor. Osmanh donanmasının zaferlerini yansıtan minyatürler, halk arasında süs ve amblem olarak kullanıldıklan ceşıtli yerler ve öykülerdeki işleniş biçimlerine bakıldığında gemiler iki kategoriye aynb- yor: 1 - Eski yaalı, efsane ve masal gemiler. 2- Osmanlı'da lS.yüzyıldan buharlı gemi- ye kadar olan zaman. Ülker Erke minyatürlerin içinden tek tek boyayarak çıkardığı gemi çeşitleriyle bulduğu gravür ve şematik çizgileri min- yatür tekniğiyle boyamak yoluyla zengin- leştirdiği koleksiyonunu önemli kaynaklar- dan sağlamış. Böylelikle ilk defa minya- türlerin içinde tek bir konu, Ülker Erke tarafından araşünhnış ve bir koleksiyon haline getirilmiş. Öğretmenler Kültür ve Sanat Şenliği Kûltür Servisi - Adile Sultan Kasn öğ- retmenevi ve Kültür Merkezi'nin düzenle- diği, "3. İstanbul Öğretmenleri Kültür ve Sanat Şenliği" çeşith etkinliklerle devam ediyor. Merkezin kültürden sorumlu Müdür Yardıması Olcay Kolçak. bu yıl üçüncüsü düzenlenen şenüğin amacının, başöğretmen Atatürk'ün direktifleri doğ- rultusunda, öğretmenlerin Türkiye Cum- huriyeti'ne, Atatürk ilke ve inkılaplanna, demokratikleşme ve çağdaşlaşma süreci- ne, insan sevgisi ve evrenselÛğe katkılannı vurgulamak olduğunu söyledi. Şenlik programı çerçevesinde öğretmenler arası- nda acılan Atatürk konulu şiir, makale ve öykü yanşmalannda derceye girenlere bu- gün Adile Sultan Kasn Öğretmenevi'nde düzenlenen törenle ödülleri verildi. Şiir dahnda binncilik ödıilüne Veli Uzer değer görülürken. ikinciliği Naci Mıhçı, üçüncü- lüğü de Yasemin Akagün aldı. Makale dahnda, Neşe Doster birinci, Kaam Şay- malı ikinci ve Yalçıner Yılmaz da üçüncü oldu. Öykü dahnda ise, Kazım Saymah birinciliği kazandı. Unlü fotoğrafçı Felix Nadar'ın (1820-1910) dönemi çalışmalan Paris'te sergileniyor Fotoğrafçıgözüyie yazarlarKültür Servisi- Nevv York Metropolitan Müzesi'yle ortaklaşa bir çahşmanın ürünü olarak Paris'te, Musee d'Orsay'da açılan "Nadar, yaratıcılık yıllan" sergisi ünlü fo- toğrafçı Felix Nadar (Foumachofl)'ın (1820-1910) dönemi çakşmalannı kapsı- yor. Portre çalışmalanna ağırlık verilen ser- gide Baudlaire, Nerval, Gautier, Beriioz gibi edebiyatçılann fotoğraflan bulunu- yor. Döneminin en önemli fotoğraf sa- natçısı sayılan Nadar'ın siyah beyaz çah- şmaianndaki başansı, kimilerine göre bu- gün için bile yakalanamamış. Sergide yer alan 150 orijinal fotoğraf, Fransız ve yabana koleksiyonlardan top- landı. Tarihin ilk portre fotoğrafçısı olan Nadar'ın çahşmalan kitaplarda, posterler- de ve doğal olarak tarihteki yerini aldı. özelb'kle çagının Fransız edebiyatçılannı. müzisyenlerini ve ressamlannı görüntüle- yen fotoğrafçının çahşmalannda canlılık ve çarpıcıhk dikkat çekiyor. Uisele Freund, Roger Parry ve Henri Cartier-Breson gibi ünlü fotoğrafçılar FelixNadar'ın başlattığı portre fotoğrafçılığı akımını izlediler ve ünlü edebiyatçılann fotoğraflannı çekmeyi sürdürdüler. Kendine özgü bir tarzda çalışan Nadar'- ın. fotoğraflanna bakıldığında ilk planda yüz yer ahyor. Arka fona ve giyime pek önem vermeyen sangtçı modellerinin yüz ifadelerine önem veriyor. Bazı yapıtlan- ndaki fluluk bile bilinçli olarak yapılmış. Flu olarak çektiği birçok fotoğraf da sergi- de yer alıyor. Fotoğrafın artık bir bilim değil, sanat ol- duğunu 1856'da söyleyen Nadar'ın sa- natçıhkla, işadamı kimhği arasında boca- ladığı biliniyor. Çahşmalanyla oldukça iyi bir servet sahibi olan Nadar'ın bu iki ayn kimbğini hiç ödün vermeden sürdürdüğü ve oğlu Paul'e devrettiği göriilüyor. Marjinallik ruhunu hiç yitirmedi Fotoğraf sanatının iyice yaygınlaştığı ve karlı bir meslek haline geldiği yıllarda. Na- dar atölyesinin yerini değişûrerek. gör- kemlb bir stüdyo kurdu. Sosyetenin ve burjuvanın yoğun ilgisinden bunalan Na- Nadar'ın objektifıyle Victor Hugo'nun ölümü (solda, üstte), kendi portresi (solda, kü- çak kare), Nadar'ı izleyen Roger Parry'nin gözüyle Marguerite Duras (üstte). dar. bir süre sonra müştenlerin kaçar oldu. Öyle ki, stüdyosuna artık sadece çok önemli bir konu olduğunda ya da kendi deyimiyle 'değdiğinde' gidiyordu. Nadar, fotoğraflan kadar karikatürle- riyle de tanmıyor. 1840'da içinde 250 ede- biyatçının portresi bulunan bir karikatür kitabı yayımladı. Nadar"ın bir başka yönü de gazeteciliği ve yazarhğı. 20 kadar kitap, yüzlerce makale ve eleştiri yazdığı bilini- yor. Nadar'ın gençlik yıllannda başlayan fo- toğraf çahşmalannda ilk modelleri aile bı- reylerinden ve arkadaşlanndan oluşu>or. Bahçesinde çektiği bu ilk fotoğrafiarda birçok teknik hata gözleniyor. Gölgeler, kapalıgözlergibi... Hatalanndandersalan Nadar'ın daha sonra çektiği fotoğraflann bedeliyse 100 franktan aşağı olmadı. Marjinallik ruhunu hiç kaybetmeven Nadar'ın, 20 yaşlanndayken sokaklarda yatüğını. borçlan yüzünden hapse girdiği- ni ve bu arada çağının edebiyatçılanv la yakın arkadaşlıklar kurduğunu biliyoruz. Bu arkadaşlanndan en yakını, ona ölümü- ne dek yardimcı olan Baudlaire. Sanatçı. yakın arkadaşı Baudlaire'in birçok fotoğ- rafını çekmiş. Magnezyumlu flaşı ilk kullanandı Fotoğraf tekniğinin gelişmesine de katkı- da bulunmuş olan Nadar özellikle aydın- latma konusunhda magnezyumlu flaşı kullanan ilk kişi. Her zaman yenilikler ar- kasında koşan Nadar. balonlar sayesinde havadan fotoğraflar çekti. Balonlann büyüsüne kapılıp. onlann birçok amaç için Gençbir yıldız: ZimmermannKültûr Servisi - Uluslararası tstanbul Mü- zik Festivali'nin bugünkü yıldın kemana Frank Peter Ziıtımermann 1965 doğumlu sa- natçı 1691 yapımı "Hilton" Stradivarius ke- manıyla Istanbullu müzikseverlere Scbubert, Faure ve Ives'in yapıtlanndan oluşan bir mü- zik ziyafeti sunacak. Zimmermann'a piyano- suyla Alexander Lonqukh eşlik edecek. Keman çahnaya beş yaşında başlayan Zimmermann, 1976-78 yıllannda Valery Gradov'la çaüşUğı sırada "Geuç Müzikçiler Yanşmaa"nda birinci oldu. Eğitimine Ber- lin'de Saschko Gawriloff ve Amsterdam'da Herman Kreböers'le devam eden sanatçı, Lo- rin Maazel, Bernard Haitnik. Kurt Masur, Gennadv Rozdeşrvenski, Sir NeviUe Marriner, Seiji Ozana gibi ünlü şeflerin yönetimindeki Viyana, Berhn, Münih ve Çek Filarmoni, Berlin Radyo Senfoni, Paris, Viyana, Lond- ra, Chicago Senfoni orkestralanyla, dünya- daki birçok önemli müzik festivallerine ka- tıldı. 1990 zyıhnda "Accademia Musicale Chigi- ana" ödülünü alan Zimmermann, 1993'te Bernard Haitnik'in yönettiği Berlin Filarmo- ni Orkestrası'nın "Europa-Concert"in sobsti oldu. Frank Peter Zimmenmann, Çaykovski, Beethoven. Mozart, Prokofief, Sibeüus, Men- delssohn, Dvorak, Glazunof, Berg ve Strarins- ki'nin konçertolannı ve piyanıst Alexander Lonqukh ile de bütün Mozart ve Prokofief- leri, aynca Debussy, Ravel ve Janacek in so- natlannı plağa doldurdu. Berg/ Stravinski / Ravel kaydı "1992'nin en iyi konçerto kaydı" dabnda Edison ödülünü, Debussy, Ravel ve Janacek sonatlan kaydı da 1992 "Diapason d'Or ödülü " aldı. Sanatçıya resitalinde eşlik edecek olan pi- yanist Alexander Lonqukh ise Astrid Schmidt-Neuhaus, Paul Badura-Skoda, Andreji Jansinski ve Ilonka Deckers'la çalıştı. 16 yaşında Casagrande Ulıjslararası Yanşması'nda birinci oldu. Sandor Wegh yönetimindeki Camerata Salzburg Orkest- rası konserlerine solist olarak katılan Lonqu- ich. ABD, Berlin. Viyana. Paris, Londra, Amsterdam, Madnd ve Japonya'daki önem- li konser salonlannda çaldı. 1991 "de doldurduğu ve Mozart'm eserleri- ni içeren iki solo plağı Fono Forum plak ödülünü aldı. İkinci resital plağı ise Schu, bertın beste'enne aynldı. Sanatçı aynca Imola'daki Accademia Planistica ve Sandor Vegh'in kurduğu Prag Mozart Vakfı'nda ders veriyor. Frank Peter Zimmermann, piyanist Ale- xaı.der Lonquich eşliğinde bu akşam saat 19. 00'da Aya İrini'deki konserinde Franz Schu- bert'in "Parlak Rondo"sunu, Gabriel Fau- re'nin 2 no.'lu Mı Minör ve 1 no.'lu La Majör sonatlan ile Charles Ives'in 4 no.'lu "Child- ren's Day at the Camp Meeting" adlı so- natmı seslendirecek. Sanatçı cumartesi günü yine Aya İrini'de İngiliz Oda Orkestrası eşli- ğinde tekrar muzikseverlerin karşısına gele- cek. kullanılabilecegini makalelerinde sık sık belirtti. Balonlann özellikle savunma ve denetim amaçlı kullanımı konusunda bir- çok makalesi yayınlandı. Fotoğrafın gerek bilimsel. gereİcse sanatsal açıdan gelişme- sine katkılan bulunan Nadar belki de fo- toğrafın sanata dönüşmesinde en çok katkısı bulunan kişi. Sanatçmın bir diğer ilginç yönüyse bir- çok kez ismini değiştirmiş oiması. Faz- lasıyla burjuva bulduğu soyadını (Tour- nachon) Totımachondar, Tournadar, Chondar, Nadarchon, Nadard ve sonunda Nadar olarak değiştirdi. Sergide yer alan fotoğraflann. portre fo- toğraflannın ustası olan Nadar'ın mı yok- sa kardeşi Adrien Toumachon'un mu oldu- ğu tam olarak bilinmiyor. Çünkü bu iki kardeş uzun süre birlikte çahşmışlar. kimi zaman ortak çalışmalanna aynı imzayı atmışlar. Felix Tournachon çalışmalanna "Nadar" imzasını atarken. kardeşi Adrien ilk önce "Tournachon" daha sonra "Genç Nadar" olarak imza atmış. Portre fotoğrafçılığım sürdürenler Uzmanlar. fotoğraflardaki imzalann her zaman gerçeği yansıtmadığını belirti- yor. Fotoğraflann çekimi ve görüntülen- mesi incelendiğinde üslup farkının ortaya çıktığını belirtiyorlar. Fonda kullarulan dekor, mobilyalar. çekimlerin netliği, ışığın şiddeti ve yönü fotoğrafın kimin ta- rafından çekildiğini ortaya koyuyor. Ama uzmanlar Nadar ve kardeşinin ortak çah- şmalannda her iki sanatçmın da payı oldu- ğundan, çekimi kimin yapüğının tam ola- rak kestirilemediğini belirtiyorlar. Zamanın en önemli fotoğraf sanatçısı olan Nadar'ın çahşmalan gelecek kuşaklar için yeni bir yol açtı. Onun izini takip eden birçok fotoğrafçı portre fotoğrafı alanında önemli yapıtlar verdi. Roger Parry, Gisele Freund, Henri Cartier-Bresson. Braissai gibi fotoğrafçılar Nadar'm başlattığı port- re fotoğrafçılığım sürdürdüler. Kocaeli'defuar hazırlıkları • KOC AELİ (AA) - Kocaeli Fuan'nda, bu yıl 16 sanatçı halk konseri verecek. Fuar Müdürlüğu'nden abnan bilgiye göre, 28 haziran -15 ağustos tarihleri arasında açık kalacak fuardaki konserlerin tarihleri ise önümüzdeki günlerde açıklanacak. Ziyaretçilerin ücretsiz izleyeceği konserleriçin anlaşma yapılan sanatçılar şunlar: Tarkan, Kenan Doğulu, Edip Akbayram, İzel-Ercan, Sertap Erener, Levent Yüksel, Nilüfer, Burak Kut, Ben Deniz, Aydan Şenses, Kibariye, Mine Koşan, Özcan Deniz, Muazzez Ersoy, Kamil Sönmez ve Celal Özer. Bu arada, fuarda yapılan çevre düzenleme çahşmalannın da son aşamaya geldiği belirtildi. TÜPkiye'nin ilk opera-bale festivali • ANKARA (AA) - Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürü Rengim Gökmen, kendi alanında Türkiye'nin "ilk"i olan 1. Aspendos Opera ve Bale Festivali'nin, belirlenen hedeflerin de ötesinde, büyük ilgi gördüğünü söyledi. Opera ve Bale Festivali'ni, değerlendiren Rengim Gökmen, Aspendos'ta gerçekleştirilen etkinliğin, düzenlerken düşündüklerinin ilerisinde izleyici bulduğunu bildirdi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de katıldığı törenle 11 haziranda başlayan festivalin ikincisi için, çalışmalara şimdiden başlayacaklannı kaydeden Gökmen, turizm şirketleriyle işbirliği yaparak, özelhkle Almanya, Fransa, İtalya, Jsveçgibi ülkelere yönelik olarak. bu festival için tur düzenlemeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi. Tarihi Süleymaniye Evleri • ANKARA (AA) - Osmanlı tarihinin, önemli yapılan arasında yer alan Süleymaniye Evleri'nin Konumu altına alınacağı bildirildi. Turizm Bakanlığfndan alınan bilgiye göre, İstanbul'un günümüze kadar ulaşabilen en iyi ahşap gruplannın ve tipik sokak görünümlerinin yeraldığı Süleymaniye, restore edilerek koruma altına ahnacak. Bakanhk yetkilileri tarafından yapılan açıklamada. çalışmalann, bakanhk ve İstanbul Üniversitesi arasında imzalanan, koruma veyenileme programı kapsamında ahşap evlerin restorasyonu ile yeniden kullanıma açılmasını amaçlayan bir protokol ile gerçekleştirileceği bildirildi. Turizm Bakanhğı'nın 1993vıbndaKalkınma Bankası'na 2 milyar ödenek aktardığı projenin, bazı taşmmazlann mülkiyet hakkıyla ilgili çıkan sorunlar ve tapuya tescil işlemlerinin sonuçlanmaması nedeniyle geciktiği. çahşmalann bir an önce başlatılması için girişimlerin sürdürüldüğü açıklandı. 'Neden Sanata YatırınT başlıklı açıkoturum cuma günü • Kültür Servisi -Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalışanlan Yardımlaşma Vakfı (TOBAV) tarafından düzenlenen 'Neden Sanata Yatınm?" konulu açıkoturum 24 hazuran cuma günü yapılacak. Taksim Sahnesi'nde gerçekleştirilecek açıkoturumda, sanat. devlet. ekonomi ilişkisi tiyatro bazında tartışılacak. Açıkoturuma Devlet Tiyatrolan. bankalar. işadamlan. tiyatro dernekleri katılacak. Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü ve TOBAV Genel Başkanı Tamer Levent, ENKA Yönetim Kurulu Başkan Vekili Eşref Denizhan, Yapı ve Kredi Bankası Yayınlan Genel müdürü Turan Ilgaz, Tiyatro Yapımcılan Derneği (Tİ Y AP) adına Ah Poyrazoğlu. Tiyatro Eleştirmenleri Derneği adına Melisa Gürpınar ve İstanbul Kültür ve Sanat Vakff ndan Dikmen Gürün Uçarer katılacaklar. Sanatçılar ve sanatı destekleyen yöneticilerin biraraya geleceği açıkoturumda sanata saldınlara karşı bir konsensus oluşturulması da öngörülüyor. "Başka Türlü Bipşey" konseri • İZMİR (AA) - Merkezi İstanbul'da bulunan "Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf" adb kuruluş tarafından düzenlenen "Başka Türlü Birşey" konseri, 24 haziranda İzmir'de gerçekleştirilecek. Derya Köroğlu, Cengiz Onural, Fuat Oburoğlu ve Murat Buket'ten oluşan Yeni Türkü Grubu'nun vereceği konserde, dia gösterileri de yer alacak. Adını, Can Yücel'in yazdığı ve Yeni Türkü'nün seslendirdiği "Başka Türlü Birşey" şürenden alan konserde, ağırbk olarak "rebetika" parçalan seslendirilecek. Konserin biletleri, 100 ve 150 bin liradan saüşa çıkanldı. Görsel Yayınları'ndan dört yeni dizi • Kültür Servisi - Görsel Yayınlan, "Ünlü Türk Yazarlan", "Nobel Dizisi", "Kültür Dizisi" ve "Alevi Edebiyatı Seti" olarak dört dizi hazırladı. Unlü Türk Yazarlan setinde Uğur Mumcu, Necati Cumab, Yaşar Kemal, Yalçın Küçük, Orhan Kemal, Server TaniUi ve Kemal Tahir'in 27 yapıtı yer auyor. Nobel edebiyet ödüllü romanlardan derlenen dizide 25 yapıt var. Kültür Dizisi, Kürt Dosyası'ndan 12 Mart'a, Alevilik-Bektaşilik'ten İslam ve Laikbk'e, felsefeden psikolojiye kadar çeşitli konulara yer veren 25 kitaptan oluşuyor. Alevi Edebiyatı setinde ise bugüne kadar bir araya geti rilmemiş 25 eser bulunuvor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear