Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 15 HAZİRAN1994 ÇARŞAMBA
HABERLEREVDE VAMI
Fabrikamüdiirü
akcınınoıtağı
MJRSUN EREL
ANKARA - "ÖzeUeştirme İda-
rca Başkanlığı" udını alan Kamu
Or;aklığı İdaresı'nin. 4 teklif ve-
rcn kuruluştan birindc karar kıla-
rak satmaya çalıştığı PETLAS'ta
işlcr kanşfı. PETLAŞ'ın. MİT in-
jelemesine alınan İranlı talibi
Vluhtar Azeri'nin. teklifini daha
i\ı koşullarla yenileyebilmek
.ırrucıvla "yüksek rakamlı bir te-
minat mektubu ve nakit para bul-
mak içftT Tahran'a gittiği bildi-
-ildi. Azeri'nin kısa bir süre önce.
Türkiye'de kurulu Iastik fabrika-
lannın makinelerinin montaj ve
bakımını üstlenen Uzer Makine"-
yi arayarak "PETLAS'tan maki-
neleri söksek, bunların Kırşehir'-
den tran'a taşınmasına >ardımcı
olur musunuz" diye sorduğu sav-
landı. Azeri'nin Nadir Impex fir-
masnla birlikıe hareket eden Ali
Danişment'ın. daha önce PET-
L AS'ta "Kalite Konfrol ve Güven-
lik Müdürii" olarak çalıştığı ve
usulsüzlük suçlamalanna hedef
olduğu bildirildı.
PETLAS için teklif veren Şanl-
ıurfa bayii Abdükemal Taşçılar.
yeni bir savi gündeme getirerek
Veli tepkisi
• Baştarafı I. Sayfada
Mahır Akkar. özel okul öğren-
cilen velılennın. haklannı koru-
mak için birdemek kurduklannı.
ancak THD'nın bunu dtkkaie al-
mavarak keyfı davrandığını söy-
ledi. Aakara'da yapılacak top-
lantıva da\et edilmediğini de
hatırİaıan Akkar. şövle konuştu:
"Tüketici Hakları Derneği. ve-
lileri örgütleme>e çalışı>or. Ama
Velileri koruma >e Dayanışma
Derneği olarak bvâ safdışı bırak-
maya çalışıyor. Bu işte en önde bi-
zim ounamız gerekirken kendi ka-
falanna göre hareket edivorlar."
Özel okullarda çocuklannı okut-
maya çalışan \elilenn çoğunun
"bir eli >ağda bir eli balda" kışiler
olmadığını hatırlatan Akkar.
"Özel okulların zam furyasına.
Milli Eğitim Bakanhğının derhal
müdahale etmesini ve hiç değilse
makul oranlarda zam >apılması
için önlem alınmasım isrivonız.
Ozel okuUarunız, bu rutumİarı ile
adeta intihar ermektedirler. Bu tu-
rumlanm surdürdükleri takdirde.
öniimüzdeki öğrerim dönemlerin-
de okuliarın kapısına kilit asmak-
tan başka çareleri kalma-
vacaktır" dedı.
Özelleşiirme İdaresi Başkanı
Tezcan Yaramancı'nın daha önce
Good-year'da çalışmış olmasının
PETLAS konusunda "ön>argdı"
da\ ranmasına yol açtığını sa\ un-
du. Rakıp lastık fınnalannın
PETLAS'ın yaşamasmı isteme-
diklerinı vurgulayan Taşçılar.
Tezcan Yaramancı ile önceki gün
yaptığı görüşmevi. Cumhuriyet'e
şöyleanîattı:
"Kendisimn Good-year'da ça-
lıştığını bilİNordum. önceki gün
yapttğımız uzun telefon konuş-
rnasında da bunu sordum. Dedim
ki, "Siz Good-year için mı PET-
LAS'ın kapanmasını isiiyorsu-
nuz?' Bana "Evei. ben Good-
year'da makine mühendisi ola-
rak çalıştım. onun için bu fabn-
kalan ve makinelerini iyi tanınm.
PETLAS ölmüştür. Makinelen
hurdadır. Buranın kalkınmasına
imkan yok'dedi. Ben de dedim ki:
'Onun için mı İranlıva satmak ıs-
tivorsunuz? Adam. bu fabrikayı
söküp İran'a götürecek. Buralar-
da bizim dedelerimizın kanı var.
Bızim alıntenmiz var. bunu nasıl
elin yabancısına peşkeş çekersı-
niz?" Tezcan Be\ bana, bunun üze-
rine kızdı, "Bana. vatan millet
edebiyatı vapma. ben senden
daha vatanseverim. Nereden bilı-
vorsun İran'a götüreceğini? Elin-
deyazılı kanıt varmf dnesordu."
Taşçılar. bu gıbi konularda
yazılı kanıt göslermenin çok güç
olduğunu Yaramancfya an-
lattığınıdabelirtti.
İranlı Nadir lmpe\ vönetici-
lerinin PETLAS'ın makinelen-
nirı durumu hakkında jzmit'te
kurulu Uzer Makıne'den bilgi
aldıklan. makinelerin sökülmesi
\e montajı sırasında kendılerine
hızmet verilmesı talebıni de gün-
deme getirdikleri belinildi.
Alınan bilgiye göre. Türkiye'-
de kuratu Iastik fabrikalannın
makinelennin montajı se bakımı-
nda hizmet veren Uzer Makine'-
nin sahıbı Selaharrin L'zer. PET-
LAS'ın makinelennin "kullanıla-
foîlir dunımda olduğu"nu ılgilı
çevrelere ıfade ederken. fabri-
kanın sökülüp İran'a aötürülme-
si olasılığından duyduğu üzüntü-
vüdebelırtti.
Nadir Impe\ firmasının PET-
LAS'ı almak için bırlikte hareket
ettıği ısımlerden Alı Danişment'-
ın. daha önce PETLAS'ta "Kali-
te konfrol >e Gü>enlik Müdürü"
olarak göre\ yaptığı. ancak "ikin-
ci sınıf lastiklere, 'birinci sınıf las-
tık' damgası »Tirulması" yolsuzlu-
ğuna adının kanşmasından son-
ra istıfaya zorlandıâ kaydedildi.
Fisunoğlu: Gerilim yaratan
mektup muhtıraydı
• Baştarafı 1. Sayfada
li olarak vonelttiğimiz sorular ve
yanıtlan şöyle:
- Basında son olarak yer alan
mekruplar ile ilgili değerlendir-
meniznedtr?
Fisunoğlu - Yorum yapama-
%acağım. Ama bir süre önce EP
dergisınde bir röportajım çık-
tıktan sonra Geneikurma) Baş-
kanı \e dığer ku\"vet komutanlan
ımzası ile bu mektubu aldım.
Buna mektup denmez de. artık
ne denilirse siz değerlendirin.
Turkçesi "u>an" da. eskisi
"muhtıra" diyorlar. Arkasından
da ben bir mektup yazdım. Ka-
panmıştı o konu. Bırden ortaya
çıktı. Kım verdı bilemnorum.
Benden değıl yanı. Mektubun
ıçenğıne bakınca, benım tarafı-
mdan verilmış gibi bir ıntıba >a-
ratıyor. ama ben vermedim. Şere-
flm üzerine de yemin ederim.
- Mektupta "Henüz emekli ol-
mamış kişileregüvenli e\ ler tahsi-
sı daha dikkat çekici değil mi'
dtrken neyi kastettiniz?
Fisunoğlu - Fenerbahçe'de ko-
rumalı evde oturuyoruz. Bunun
kanunu da yönetmeliği de var.
Emekli olmadan once müracaat
ettık. bıze tahsıs edıldı. Bu arada
emekli olmamış kişılere de ev tah-
sis edıimışti. Ben bunu yazdım.
- Bu kişilerden bir tanesi Genel-
kurmav Başkanı mı?
Fisunoğlu - İşte o Kastettiğim
oydu. Ama şubatta mı. martta mı
tahlıyeettı. Ankara'va taşınıyor.
- Gazetede size gönderilen mek-
tuba ilave olarak. fotokopisi ekli
bir mektuptan bahsediUyor? Bu
mektup nedir?
Fisunoğlu - Bızler vazifede iken
bir sürü meklup alırdık. Onu
bunu çekiştiren ya da birbirim
ekarte etmek için yazılmış mek-
tuplar alırdık. Bizımle ilgili de
böjle mektuplar yazılmış. Cc-
\abı ben ımalı ifade cttim. Benim
en yakınım ailem. eşım, iki kızım,
ikı de damadım. '^Onlarla ilgili
verilmejecek hiçbir hesabtmız
vok" dedim. Alnımız açık kabı-
İınden. anlayana tabii.
- Size gönderilen mektuptaki
amaç nedir?
Fisunoğlu - Bılcmıyorum. Onu
kendılerine sorun. Olmaması gc-
rekirdi. Tarihte de böyle bir şey
olduğunu zannetmiyorum;
emekli olmuş bir insana uyan ni-
teliğinde bir mektup yazıldığmı.
İnsan iktidardaykcn ikaz cder.
Bir de şunu söylcycyim: Bana
yalnızca Genelkurmay Başkanı
bir mektup yazsaydı, "Bir görû-
şümi okuduk. Bizler içimizde bir-
birimi/i biliyonız. Böyie habeıier
çıkmasa daha i\i olur. Bunu tarihe
gömelim" dese. ben hürmet eder-
dım.
Ama bu şckılde cevap vermcsi
gcrçekten calibi dikkal fdikkat
çckıcı). Geçen sencdcn bcri yü-
rülülen kampanyalan hepimiz
biliyoruz. Benim için yalan yanlış
şcylcr söylendı. İhlılal yapanmış,
Prusya askeriymiş, serlmiş, tıtız-
miş di\e. Ben kimsenin hakkını
kimse>e yedırtme\en bir komu-
tandım. Bunlar da son zamanlar-
da çıktı. Kara Kuwetleri Komu-
tanı oluyorsunuz. üç seneye
yakın komutanlık yapıyorsunuz.
O zamana kadar gayet iyısiniz.
Bır anda nisan-mayıs oluyor. be-
yaz sayfalar kapanıyor. kara say-
falar çıkıyor ve kötü oluyor-
sunuz. Olacak şev değil.
- Bir anJamda bir komplo gibi
mi?
Fisunoğlu - Öyle hissediyorum.
Kimseyı suçlamak istemiyorum.
ama yapılan oyun çerçevesindc.
birden bana karşı hücum ve ka-
ralamalar başladı. İhtılal vapar
denıldı. sert denıldı. Bir sürü ıt-
hamlarda bulunuldu. Sılahlı
Kuvvetleristemıyordenıldi. TSK
kim? TSK. 700 bin mevcutlu bır
kitle: referandum mu vapıldı. an-
Iavamadım 100 bırie yakın su-
bay. astsubaya mı soruldu9
2-3
kişi beni istemiyordiye, TSK iste-
miyor denilir mi? Bazı şeyler
yanlış anlaşıldı. İUa Genelkur-
may Başkanı olmak ıstiyor diye.
Yasa belli. benim aklımın ucun-
dan dahi geçmedı. Ama bana nı-
san ayında söylendıkten sonra.
bır beklenti oldu. Nısan avı
başmda Genelkurmav Başkanı
bana şeref sözü verdi. Bana ay-
nen şöyle dedi:
"Ben Savın A\a/'la (dönemin
Milli Savunma Bakanı Nevzat
Ayaz) »e Sayın Demirel'le (döne-
min Başbakanı Süle\man Demi-
rel) göriiştüm. Sen, bu sene Genel-
kurmay Başkanı oluvorsun.
\alniz bir husııs var. Ben uzatma
teklifî gelirse uzatmav acağım \e-
vahut da ben ö>le bir teşebbiiste
bulunmav acağım. Öyle bir şey ya-
parsam şerefsizim" dcdı. "Senin
de müdderin bitince, aynı sözü ve-
riyor musun? Şeref sözü *eriyor
musun?" di\e sordu "Evet" de-
dim ben dc. Ama sonra bırden
karalama kampanyası başladı.
İşte ben bunlara uzuldüm. Yoksa
elbet bır gün emekli olacaktık.
Bir de nıye ben ordudan böyle
üzülerek aynlayıın.. 65 yıllık bır
maziyi, niye 2-3 kişı karalamaya
çalışsın...
Milliyeı gazctcsındc dün ya-
yımlanan habcrdc. Doğan Gürcş
ile kuvvct komutanlannın im-
zasını taşıyan mektupta. Genel-
kurmay Başkanlığı tartışmasının
ardından basına yansıyan açıkla-
malan ncdeniyle Fisunoğlu'nun
uyanldığı bclgclcnmişti. Komu-
tanlann mcktubunda. Fisunoğ-
lu'nun görüşlen. "güvenli evlere
yerleştikten sonra yapılan gerçeğe
aykırı bevanlar" olarak nııelendi-
nlmışli.
Fisunoğlu da. Gürcşcgöndcr-
dığı yanıt mcktubunda. kcndı-
sine yöncltilen uyanyı elcştırcrek,
"Feveranınızı da anlamak müm-
kün değil. Öncelikle, içtenlikle be-
lirtmek isterim ki gö/dağını.
baskıyı, asla kabul etmeyeceğim
gibi, böyle bir davranışvı sizlere de
yakıstıramam" demişlı.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
ANKARA - Orta Asya'daki Türk cum-
huriyetleri bağımsızlık sarhoşluğundan
kurtulup kendilerine geldiklerinde şöyle
bir manzarayla karşılaştılar:
- Rusya hemen çekilmeye niyetli de-
ğil Bölgedeki nüfuzunu sürdürmek isti-
yor
- Başta ABD olmak üzere gelişmiş ül-
keler. zengin kaynakları kimseye kaptı-
rmak istemiyor. Uluslararası şirketler
akbaba gibi.
- Suudi Arabistan bu ülke yönetimle-
rinın kendi islamiyet sistemine uygun
olması için dolar akıtıyor "Kiril alfabe-
sini hemen bırakıp Arapçaya geçin, sizi
dolara boğacağım" diyor. Riyad'dan
kalkan uçaklarda ağırlığı Kuran oluş-
turuyor.
- iran, "Bağtmsızlığınıza kavuştunuz,
bır devrim daha yapın, Islam cumhuri-
yetı olun" diye bastırıyor. Alfabe için de
"Farsçadan başkası yok" diyor.
- Turkıye, hepsını çantada keklik gö-
rüyor, "Sen sızin ağabeyinizim" diyor.
At sırtında terk ettiğimiz topraklara
uçakla dönüyoruz ve Adriyatik'ten Çin
Seddı'ne kadar" nidalarıyla kardeşieri-
mızı kucaklamaya gıdiyoruz. Latin alfa-
besını öneriyoruz.
Bu cumhuriyetlerin tümünün yöneti-
mınde eski Sovyetler Birliği dönemin-
deki Komunist Partıliler var. Belli bir
sisteme alışmışlar, dünyayı tanımıyor-
lar, ama "yonetim" deneyimleri var.
Rusyaya tumüyle hayır diyemediler,
Suudi Arabistan ve iran'ın dolarlarına
gereksinımleri vardı, Türkiye soydaş-
larının ulkesıydi.
Opta Asya ve Şeriat...
Bu tablo bugün de netleşmiş değil
Orta Asya'da, yukarıda saydığımız ülke-
lerin tümü etkinliğini daha da arttırmaya
çalışıyor.
Bu yazıda, Türkiye'den bölgeye gi-
denler üzerinde duracağız
önce özbekistan'da görev yapmakta
olan. adı bizde saklı bir Türk yetkiliyi
dinleyelim:
"Milli Eğitim Bakanlığı'nın Özbekis-
tan da 9 okulu var. Bunun dışında Türki-
ye'den özel kişiler gelip okullar açmış-
lar. Sayısı 21. Bu okullar denetlenmiyor.
Özbekistan hükümeti ilk aşamada ne
gelirse kârdır deyip izin vermiş. Görevli
öğretmenlerin çoğu aşırı dinci. Gündüz
normal eğitim veriliyor, ama akşamları
ve ders saatlerı dışında bu görevliler
kendi propagandalanm yapıyorlar."
Dinlemeyi sürdürelim:
"Görevliler sadece okullarla sınırlı
kalmıyor. Akşamları da ev ev dolaşıyor-
lar. Herbiri bir gecede üç evihedefliyor.
Özbekistan hükümeti bu durumu an-
layınca önlem almaya girişti. Artık yeni
okul açılmasına izin vermiyorlar.
Okulların açılmasında organizatör gö-
revini Silm adlı bir şirket üstlenmiş.'
Silm şirketinin merkezi Bursa'da. 17.
9.1982'de kuruldu. Ticaret sicil numa-
rası 22488. Silm Eğitim Hizmetleri AŞ'-
nin kurucuları. Fehmi Kamberoğlu, Mu-
zafler Kafaoğlu. Ertan Onuksoy, Hûse-
yin Çıtlak, Hanefi Kalaycı, Murtaza Ak-
şan, Salih Zeki Akkurt ve Mehmet Afi
Yayıkçı.
Orta Asya'daki Türk cumhuriyetleri-
nin bağımsızlıklarına kavuşmasının
ardından şirketin ana sözleşmesi de-
ğişti. 1 Temmuz 1992 tarihli değişikfik
şöyle:
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan izin al-
mak şartıyla yurtdışında ilk, orta, lise
dereceli okullar açmak. Buralarda kuru-
lu bulunanlara ortak olmak, yeni ortaklı-
klar oluşturmak, kurulu bulunan okulları
rşletmek, kambiyo mevzuatı hükümleri-
ne göre ayni ve nakdi sermaye transfe-
rini gerçekleştirmek."
Silm AŞ bu sözleşmeyi cebine koyup
Orta Asya'nın yolunu tutmuş. Okullar-
daki durum da yukarıda aktardığımız
gibi. 12 Eylül yönetiminin sağladığı tatlı
sularda palazlanan şirket bugün ulus-
lararası bir kuruluş.
Denetim şart
Milli Eğitim Bakanlığı bu ülkelere eği-
tim müşavirleri gönderiyor. Bu müşa-
virleri bakanlık bünyesindeki Dış flişki-
ler Genel Müdürlüğü belirliyor. Bu biri-
min basında "Komando " namlı Ayvaz
Gökdemir'in kardeşi FTkret Gökdemlr
var. Bu kişinin, hükümetin yayımladığı
tasarruf genelgesine göre kadrosunun
bulunduğu Gazi Üniversitesi'nedönme-
si gerekiyor, ama buna uyulmuyor. Milli
Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz'ın elini kim
bağlıyor bilemryoruz. Bu konudaki Milli
Eğitim uygulamalarını bir başka yazıya
bırakalım
Dışişleri Bakanlığı ise bu okulların tü-
müyle dışında. Bakanlık yetkilileri,
"Bize bilgi verilmıyor. Orta Asya cum-
huriyetleri başlangıçta olup bitenin
farkına varmadıkları için, Dışişleri'ne
danışmadan bu izinleri vermişler. Ama
bu okulların mutlaka denetlenmesı ge-
rekiyor" değerlendirmesini yapıyorlar.
Daha önce de vurguladık, düşünce
özgürlüğüne karşı olmak, çağa karşı ol-
maktır. Bir kişi, "Ben şeriatı ıstiyorum"
diyebilir. Ama gerek Türkiye içinde ge-
rekse dışarda devletin olanaklarını kul-
lanıp, haksız rekabetle su başlarını tut-
maya kimsenin hakkı yok. "Ben böyle
yaşıyorum, sen de böyle yaşayacaksın"
diyenlere zatentoplumizin vermez.
Bu yazıyı da "Eyvah geliyorlar" dü-
şüncesiyle değil, çağdaş, demokrat,
Atatürkçü insanların "bilgisine"yazdık.
Orta Asya cumhuriyetlerinde iki deği-
şim bir arada yaşanıyor. Sistem deği-
şikliği ve ulusal devletin pekişmesi.
Kimliğini arayan bu cumhurıyetlerde
ortamı boş bulan şeriatçılar kendi an-
layışlarını yaymak istiyorlar. Bu cumhu-
riyetlerözellikle sosyal, kültürel yaşam-
da yeni kimliklerini tam oturtamadılar.
örneğin özbekistan'da 1996'dan itiba-
ren Kirıl alfabesi değışecek. Yerine ne
gelecek? Meclisin aldığı karar şöyle:
- Latin ve Arap aliabesı.
Hangisi kazanırsa doğal olarak o
yöne bir gidiş olacak.
Kazanan da çok konuşan değil, çok
koşan taraf olacak.
Işsiz işçilereylemlıazırlığmda
• Baştarafı l. Sayfada
114 kişinin daha ışten çıkanla-
cağı açıklandı. İzmir. İncirlik ve
Pirinçlik'te konuşlu Amerikan
üslerinde de ekonomik nedenler-
le personel kısıtlamasına gidilece-
ğı bildirildi.
Ankara Cumhurivet Bürosu'-
nun habenne göre ekonomik pa-
ket kapsamında özelleştirilmesi
gündemde olan PETLAS Fabri-
kası'nda calışan 1300 işçı. dün
Kır^ehır'de 2 gün sürelı açlık gre-
\ine başladı. Açlık grevi. Kırşe-
hir'dekı fabrika ile Petrol-İş Sen-
dıkası Ankara Şubesınde aynı
anda başlatıldı. Ankara Şubesi'-
nde başlatılan açlık grevı önce-
sinde basın toplantısı düzenleyen
Petrol-İş Sendıkası Genel Baş-
kanı Adnan Özcan. tesisin bilinçli
olarak zarar ettinldiğini iddia
ettı.
Fabrikada 2 gün, sendikanın
Ankara Şubesi'nde de 3 gün sü-
re>le açlık grevı yapılacağını be-
lırten Özcan. hükümetin olaya
•'gayriciddi" baktığını savundu.
Ozcan. kapatma karannın geri
alınmaması durumunda. "ölüm
orucu" şekiinde e\ lemlenn dege-
üştinlebilecegını ifade etti. Öz-
can. siyasi parti enıp başkanve-
killeri ve TBMM Başkanı Hüsa-
mcttin Cindoruk ile görüşmek
için randevu aldıklannı da belirt-
ti. Türk-İş Genel Mali Sekreteri
En>er Toçoğlu da siyasi iktidann
"erneği somürdüğümi" savundu.
İstanbul Haber Servisimizin
bildirdiğine göre dün de i$ten çı-
karmalar devam etti.
Anakent Belediyesi'ne ait
İstanbul Beton (İSTON) şirke-
tinden 7 ışçinin işıne son verildi.
İSTON'da "işçi fazlalığı" gerek-
çesivle işçilerin ışine son verilmesi
üzenne 210 İSTON işçisi süresiz
ış bıraktı. Aileleriyle birlikte işye-
ri önündetoplanan işçileri zıyaret
eden DİSK Genel Başkanı Ke-
mal N'ebioğlu. İSTON Müdürü
Süreyya Polal ile bır süre görüş-
tü. Görüşmeden sonra işçilere
dönük bir konuşma yapan Nebi-
oğlu. bütün Türkiye'de işten çı-
kartmalara karsj bir saatlik iş bı-
rakmaönerdi. Umranıye'nin Re-
fstanbul Büjükşehir BeledivesJ'ne bağJı İSTON AŞ'den yedi işçinin atılması üzerine iş btrakma eylemi yapan işçilere eşleri ve ço-
cuklan da destek verdi.f Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
fah Partili Belediye Başkanı
Mehmet Bingöl dün 23 memurun
işine son verirken ) 14 memurun
daha işten çıkartılacağını acı-
kladı. Bingöl, işten çıkarmaya
1993 yılı nisan ayında açılan sı-
navda "lespit ertiğa usulsüzlüğü"
gerekçe gösterdi. Atıian memur-
lann üyesi olduğu Tüm Bel-Sen
Anadolu Yakası Şube Başkanı
Hıdır Pekgüzel, "Bu karar ta-
mamen siyasidir. Meşnı savunma
hakkımızı sonuna kadar kullana-
caâz" dedi.
Ote yandan Tüm Gıda-Sen'de
örgütlü, Tekel Tütün. Çaykur, Et
Balık Kurumu ve SEK işletmele-
rinde çalışan memurlar da dün
Cibali Tütün Fabrikası önündeki
parkta toplanarak kamu işyerle-
rinin özelleştirilmesini, ekono-
mik ve sosyal baskılan protesto
ettiler. Direnişci işçiler dün Bele-
diye Başkan Yardımcısı Enver
Er'e saldırdı.
Arkadaşımız Ufiık Tekin'in
haberine göre İncirlik, îzmir ve
Pirinçlik Amerikan üstlerinde
çalışan işçiler arasında tensikata
gidiîetek. Türk Harb-İş Sen-
dikasrnın. Türk-ABD Ortak Sa-
vunma Tesisleri ya da yaygın
adıyla Amerikan üslerinde ba-
ğıtladığı toplu iş sözleşmcsiylc
yarattığı sevinci, Amerikalı iş-
verenin "îşçi çıkarmak zorun-
dayız" biçimindeki girişimi göl-
gefedi. Üslerin bakım veonanmı-
ndan sorumlu ABD şirketi Vin-
nel Brovvn and Root (VBR),
Türk Harb-İş Sendikası'na, baş-
ta İncirlik olmak üzere üç üsten ,
işçi çıkaracağını bildirdi.
Geçen hafta yapılması bekle-
nen işveren-sendika görüşmesi.
Türk Harb-İş Genel Başkanı
İzzet Çetin IL.O toplantısı için
yurtdışında bulunduğundan ger-
çekleşemedi.
Toplantının VBR'nin genel
müdürlüğünün ^ulunduğu Ada-
na'da bugün gerçekleşmesi bek-
leniyor.
Cumhurivet Adana Güney flleri
Bürosu'nun bildirdiğine göre Çu-
kobirlik'te 10 yıllık kadrolu işçı-
lcrin görevlerine son verilmesine
Teksif Sendikası Çukobirlik Şu-
besi ile ANAP İl Başkanlığı tepki
gösterdi. Teksif Sendikası Çuko-
birlik Şube Başkanı Süleyman
Çetin, dokuma işkolunda faali-
yet göstermekte olan işyerlennde
çalışan üyeleri Arif Yıldır, Osman
Kıs, Ahmet Tüylü, A. Cezmi \'a-
kar, İsmet Deli ve Hakkı Mor'un
çıkışlannın verildiğinı vurgular-
ken ANAP İl Başkanı Mehmet
Ali Bılici ise Sanayi ve Ticaret Ba-
kanı Tahir Köse'nin. "Çukobir-
lik'te tensikat yapılmayacak. Ke-
sinlikle işçi çıkışı yok" sözlcrinc
karşılık. işçi kıvımının hızla sür-
dürüldüğünü ve partizanlığın cn
büyük örneğinin sergilendiğini
öne sürdü.
Demirel: Yüksek enflasyonbahtiyarlıktır
• Baştarafi I. Sayfada
yann ne olacak" sorusunun de-
ğil. "Bugün nasıl olacağun"ın
ycrleştığını bclirten Demirel,
"Ne oldu Türkiye'ye? Eğer orta-
da bir sebep >arsa sebebi ortaya
kovacaksınız, sebebi kaldıra-
caksınız, mesele eski haline gele-
cek. 1993 senesi itibarıyla Tür-
kiye'nin nesi vardı? Bankalar
kredi vermiyor muydu, sanayi
yatırım vapmnor muydu, ihra-
cat olmadı mı?.". Ne oldu? Türki-
ye savaşa mı girdi? Kıtlık mı
oldu? Ne oldu? Serbest ekonomi;
faiz, kur serbesttir.
Birtakım dengesizlikler olursa
bu dengesizlikler Merkez Ban-
kası tarafından dü/cnlenir. Tür-
kiye'de devletin ekonomiden çe-
kiîmesini istivoruz. Bir taraftan
da ekonomide müdahil olmasını
istiyoruz. Birinden biri tercih
edilmeli. Bugün Türkiye'nin ba-
Sandviçleaçhklannıgiderdikr
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin planlı
tatbikatlarından olan Efes-94'ün fiili bölümü.
dün Seferihisar'ın Doğanbey Körfezi'nde
başladı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel,
Başbakan Tansu Çiiler, Basbakan Yardımcısı
Murat Karayalçın, Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Doğan Güreş, Milli Savunma
Bakanı Mehmet Cıölhan'ın da izlediği
tatbikatta gercek mermiler kullanıldı.
Crdün, Mısır, Arnavutluk, Bangladcş,
Bulgaristan, Romanya ve ABD'den
gö/lemciierin de hazır bulunduğu tatbikatı
> urttaşlar da i/ledi. Çiiler'in spor, karayalçın'ın
ise takım elbiseyle geldiği tatbikatta,
Cumhurbaşkanı Demirel, TSK'nin gelişmiş
silahları büy ük bir beccriy le kullandığını
belirterek "Onlarla gurur duyduk" dedi.
Demirel, Çiiler ve karayalçın tatbikatı izlerken
kannlarını sandviçle doyurmaya
çalıştılar. (holoğral. 1VİLRİH AK)
şına gelen olavı çok kısa zaman-
da çözmek mümkün. Diyeceksi-
niz ki döviz 25 bin liradır. faiz de
yüzde 6O'tır. Çift kur teşekkül
eder. Ederse eder. Para gercek
değerini bulmazmış, bulmazsa
bulmaz. Bu bir sistemdir" diye
konuştu.
Demirel. kendisine yöncltilen
ekonomik vc siyasi sorularda ol-
dukça rahal oluşu ve csprili
yanıtlar vermcsiyle dikkat çckti.
Bir katılımcınm. Bingöl Bclc-
dive Başkanı'nın "Şeriat için 10
kelle feda oJsun" sözlcrini anım-
satması üzcrine. "Ben şimdi is-
teyen istediğinj söyler desem razj
olmazsmız. Bu adam bunu söyle-
miş. Bu suçsa kamın mercikri ta-
kip eder. Türkiye'nin ceza ka-
mmlannın suç saymadığı gerek-
çeJerden kimseyi suçlavamazsı-
nız. Bu böyle dedi diye türkiye'-
de şeriat devleti mi olacak? Siz
bunlara "Hadi canım sen de. kim
oluyorsun?" deyin. Türkiye'yi
laik, demokratik çizgiden kimse
çıkaramaz. Eğer 300 milletveki-
liyle gelirse.. diyelim geldi. Ana-
yasayı değiştirirse.. divelim de-
ğişfirdi. Çankaya var, ben varrni,
Anayasa Mahkemcsi var. Türki-
ye bir kunımlar devletidir" diye
yanılladı.
Demirel, DYP-SHP koalis-
yon hükümctinin ilk kuruldu-
ğunda cnflasyonun hızla düşü-
rüicccğini vaat ettiklcrinın anı-
msatılması üzerine, "1001e gi-
den bir aracı 10metrede durdura-
mazsınız. Yüzde 70'lerde olan
enflasyonu yüzde 50'lere çektik.
Şimdi bu rakam yüzde lOO'lerde.
Yü sonunda yüzde 100-120 ci-
vannda kalabilirse Türkiye için
bahtiyarlık olur" dedi.
Çetin'inyeğeni
gözaitmda
ANKARA (CınnhunŞet Bü-
rosu) - Dışişleri Bakanı Hikmet
Çetin'in yeğeni ve Türkiye Gübre
Sanayii Ânonım Şirketi (TÜG-
SAŞ) Gcncl Müdür Yardıması
Doğan Çetin. TBMM'degözaltı-
na ajındı.
TÜGSAŞ'm 1991-92 yıllanna
ait hcsaplannın KİT Komis-
vonu'nda görüşülmesi sırasmda
ANAP Milletvekili Halit Do-
mankaya. milyarlarca liralık yol-
suzluk yapıldığını iddia etti. Du-
mankaya'nın suçlamalanna
yanıt vercn Gcncl Müdür Ibra-
him Kırcı. söz konusu iddıalann
TÜGSAŞ'la ilgili olmadığını söv-
lcdi. Kırcı konuşurkcn, Gcncl
Müdür Yardımcısı Doğan Çetin.
araya girerek. İslanbul Gübre
Sanayii Anonim Şirketi (İGSAŞ)
ile ilgili iddialann TÜGSAŞ'ı il-
gilcndirmcdiğini söylcdi. Çctin'in
konuşması üzerine müdahale
eden Komisyon Başkanı Üçpı-
narlar. görevinin genel müdür
yardımcısı olduğunu öğrenince.
"Sizin konuşmaya hakkınız yok.
Genel mûdür yetersiz kalırsa siz
vanıt verirsiniz" dedı. Bunun üze-
rine sınirlcncn Çetin. uyağa kalka-
rak. "Sttfekli itham ediliyoruz, suç-
larayoruz" diye bağırdı. Üçpınar-
lar'm. salonu terk etmesini istediği
Çetin. "Ben böyle bir komisyonda
bulunmaktan hicap duvanm" diye
tcpki göstcrdı. Toplantıda gcrgin-
liğeyol açan lartışmada. Ücpınar-
lar. Çctin'dcn sözlcrini gcri al-
masını istcdi vc "komisyona böyle
hakaret edemezsin, terbi.vesizn
dcdı. Çetin de "Terbiyesiz sensin"
diye bağınnca, Üçpınarlar. cmni-
yct görcvlilerini çağırdı. Milletve-
killcri larafından dışan çıkanlan
Çctın. Mcclıs cmniyct görcvlilcri
tarafından kımlik ıcspiti yapıla-
rak gözaltına alındı.
Fidyeci
şeriatçılar
• Baştarafi I. Sayfada
çıktığını belirttiler. Şevket Bay-
tap'ın ağabeyi Ekrem Baytap,
1987 yılında Batman'da kuru-
lun örgütün 4 kişilik kuruculan
arasında yer alıyor. Mehmet
Kaya, Abdullah Yiğit, Veysi YıK
dırım ile örgütü kuran Baytap,
daha sonra 26 Aralık 1992'de
Yalova"da Karamürsel Pınar-
ak Sitesi'ndeki Iüks bir villada
yapılan 25 kişilik genel kurul
toplantısında yasama şurasına
seçılmişli. Ekrem Baytap, 3 gün
sonra Istanbul'da yapılan top-
lantıda Zübeyir Gümüş, Musta-
fa Kayacan, Abdullah Yiğjt'le
birlikte icra şurasmı oluştur-
muşlardı. Bu nedenle Şevket
Baytap'ın örgütü çok yakından
tanıdığı sanılıyor. Bu arada ör-
güt evinde ele gecirilen silahları
örgütün İzmir kurucusu olduğu
belirlenen ve aranan Sevgj En-
gin'in kocası Sait Engin'in sağ-
ladığı bildirildi. Geçen mayıs
ayında İzmir'e gelen Sait En-
gin'in silah ve bombalan, Meh-
met Ali Şeker'den sağladığı öğ-
renildi.
Dün DGM'ye sevk edilen sa-
nıklardan emniyette yalnızca
Sevgi Engin ve Şevket Baytap'-
ın ifade verdiği, açlık grevi ya-
pan Mahmut Uyan ve Ahmet
Şat ile Abdülselam Durmaz'ın
ifade vermeyi reddettikleri öğ-
renildi. DGM Savcılığı'nda
yapılan sorgulamada sanıklar,
suçlamalan reddederek poliste
işkence gördüklerini ileri sür-
düler. Sanıklar ifadelerinde
İzmir'e çalışmaya geldiklerini,
ele gecirilen örgütsel doküman
ve patlayıcı maddelerin kendi-
lerine ait olmadığını iddia etti-
ler. DGM Savcısfnın tutukla-
ma istemiyle yargıç önüne çıkan
sanıklar tutuklandılar.
Öte yandan Sevgi Engin'in
Terörle Mücadele Şubesi'nde
polisler tarafından bakılan 6
yaşındaki oğlu, Bingöl'den ge-
len dedesine teslim edildi.
Bingöl
RFlibaşkana
soruşturma
Haber Merkezi - "On tane
kellemiz olsa; ber gün birini kes-
seler; şeriat için feda olsun" di-
yen Bingöl'ün RP'li Belediye
Başkanı Selahaddin Aydar hak-
kında. Diyarbakır Devlet Gü-
venlik Tvlahkemesi tarafından
soruşturma başlatıldı
Belediye Başkanı Selahaddin
Aydar'ın. Diyarbakır'da *Sevgi
ve Kardeşlik Günü' adıyla yapı-
lan ve Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerindeki beledi-
ye başkanlannı bir araya geti-
ren şeriatçı gövde gösterisine
dönüşen toplantıda yaptığı ko-
nuşma. tepküere neden olmuş-
tu.
'70 tabancayı
Diyarbakır'da
sattnn'
İSTANBUL (\\y Bakırköy
Cumhuriyet Savcılığı'nda adli
emanete bırakılan tabancalan
sattığı iddiasıyla. İl Jandarma
Alay Komutanlığı'nda sorgula-
nan Astsubay Çavuş Cengiz Şhn-
şek'in tabancalan Diyarbakır ve'
İstanbul'da sattı-ğını itiraf ettiğj
bildirildi.
İl Jandarma Alay Komutan-
lığı'ndan alınan bilgilere göre,
Bakırköy İl Jandarma Komu-
tanlığı'nda görevli Astsubay
Cengiz Şimşek'in, Bakırköy Ad-
liyesi'nde adli emanete alınan 97
tabancadan 70'ini Diyarbakır'da
bir korucu vasıtasıyla sattığı be-
lirlendi. Şimşek'in aynca, İstan-
bul'da 19 kişiye de 27 tabanca
sattığı ve bu tabancalann alıcı-
lanyla birlikte ele geçirildiği bildi-
rildi. Tabancalarla birlikte ele ge-
cirilen 19 kişiden. Metris Cezaevi
2. Müdürü Zafer Mehmet Çiler,
Tümav Güçay. Kemal Ali, Fikret
Savcı, Tavfun Ergin, Doğan Sa-
ral. Müslüm Çankaya, Salih Fazl-
mğlu, Cihangir Fazlıoğlu, Erdim
Ünlügil, Yusuf Durukan. Bedia -
Bozan, Metin karaca. Bilal Gün-
doğdu. Tahir GüroUar v e Mehmet
Çahşır adlı 16 kişi, "ruhsatsız si-
lah bulundurmak suçundan çı-
karıldıklan Bakırköy Cumhuri-
vet Savcılığı'nca tutuklandı. Ce-
mal Gezmiş, Harun Ünal ve vcte-
rincr Kemal Yılbaş adlı şahıslann
da serbest bırakıldıklan bildirildi.
ÛNİVERSİTEYE HAZIRtilt
SIN.AVA Ç İ U
• v '»
YANrTLAR
1-C 11-C 21-A
2- B 12- E 22- C
3-A 1 3 _ B 23-D
* -
B
14- D 24- C
*-*> 15-E 25-C
6 -
D
16-D 26- C
7
"
E
17-A 27-C
8 "
A
18-B 28-B
9-D 19-A 29-A
10-E 20-E 30- C