23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3NİSAN1994PAZAR 8 PAZAR YAZILARI Içerek kutianan bayram: Paskalya STOCKHOLM GÜRHAN UÇKAN Nisanın ilk dört günü pas- kalya tatili. Uzayan günler, aydınlanan sabahlar ve ilkyaz belirtileri insanlar üzerinde et- kili olmaya başladı bile. Pas- kalya, bizdeki paskalya çöreği olmadan da olsa, en keyifli ge- çirilen bayramlar arasında. Cuma günü, İsa'nın çarrru- iha gerildiği gün olduğu için buradaki adı. iızun cuma' her yer kapab. Ne var ki önemli olan, eskiden saat 15.00'te, şimdı artık "kıta Avrupa'sına yakınlaşıldığı'için 18.00'deka- panan ve dört gün kapalı ka- lan Tekel butiklerine perşembe günü yetişmiş olmak. Çünkü Isa, ne halde olursa olsun, bu dört günlük tatil süresince İs- veçiiler 880 bin litre damıtılnuş sert içki, yaklaşık 2 milyon litre şarap ve 2.3 milyon litre bira içecekler. Adı uzun olduğu halde, içkinin etkisiyle gayet hızlı geçen cumadan sonra 'ku- tn kalan' halk özelikle pazar ve pazartesi restoranlara, biraha- nelere giderek geçirecek. Tatil öncesı, çıçekçiler ve şarküteriler altın günlerini ya- şıyorlar. Meydanlara renk renk tezgah kuran çiçekçiler, üzerine civciv sansı tüyleri bağladıklan çalıçırpılan. şeker konulan yumurta şeklindeki kutulan, lale ve nergizleri bol bol satarlar. Çeşitleri elliyi ge- çen şekerleri plastik kaşıİdarla İcesekağıtlanna koyan halk, omuz omuza şekerci dükkan- lannda ter döker. Eve dönme- den yapılacak son iş, şarküteri- ye girmektir. Her şeyden önce, yumurta ve tavuk yenilir bu ta- tilde. Aynca füme somon balı- ğı, havyar, karides ve salamura balık, sofralann gözdesidir. Tüketici, bir kez midesine ye- nildikten sonra acar keseyi, pek sık olmadığı etlere de rağ- bet eder. Bunlar arasında, ku- zu butu, domuz ve dana bonfî- lesi başta gelir. Koyun ve kuzu Gotland Adası'nda bol olarak yetiştirilir, ama lsveçlilerin mi- desine gidenler, Yeni Ze- landa'dan gelir. Yılda Yeni Zelanda'dan alınan 400 ton kuzunun 350 tonu, yabuzca paskalyada satüır. Salı günü artık gerçeğe dö- nülür; başlanır öğle yemekleri elmayla geçirilmeye ve yüklük- ten çıkanlan koşu ayakkabıla- n ve eşofmanlarla yaza hazır- lanmaya... Metcezâri törenle kutlamak SEUL ALÎ RIZA BALAMAN Kafamızı şöyle bir yokladığı- mızda kimi kavramlann an- lamlannı biliriz, ama onlan hiç yaşamamışsak tam olarak kavrayamayız. Örneğin, tay- fun, met cezir gibi. Güney Kore'nin Pasifık Okya- nusu'na açık güney kıyılannda yaşayanlar, met cezir olayını yılda bir kez törenle kutlar; onu karşılar ve uğurlarlar ve de bu törene katılmanın kendi- lerine uğur getireceğine inanır- lar. Ay, gün bilgisine (takvimi- ne) dayalı hesaba göre üçüncü ayın ortası dolunay günü çev- rede yaşayanlar HOEDONG- Rİ köyünde sabahın erken sa- atlerinde toplanır, kümeler ha- linde köyün karşısındaki ADO ADASI'na yüriiyerek konum- lan gereği iki bin iki yüz metre uzunluğunda ve kırk metre ge- nışliğınde bir kara parcasıyla birbirine birleşirler. . Yürüyüş tam bir cümbüş ha- vasında yapıhr: Kimi kümeler sazlı sözlü. kimileri tespihli- dualı (dindar Budistlerin yirmi beşerli tespihleri ellerinden düşmez) kimileri adada piknik yapmak üzere sergili-yemekli- dirier. Adaya ulaşıldığında ser- giler açılır, yemekler yenir ve sudan ucuz Kore ickisi "so-ju" ile kafalar çekilir. Yol boyu ki- mileri, bizim "şeytan minaresi" dediğimiz kabuklu deniz canlı- lannı, denizle birlikte kaçmayı becerememiş mürekkep balık- lannı, öteki kabuklulan ve ba- bk yemi için deniz solucanlan- nı toplar. evlerine götürürler. Şeytan minareleri suda haşla- nıp uçlan pensle kınlarak yeni- lir. Bunlan sokaklarda satan- lara da rastlanır. Kağıt külah içine konan ucu kınlmış mina- reler, özellikle çocuklar ve gençler tarafından çekirdekler gibi tek tek somurularak yeni- lir. Kalamar yemi olarak kul- lanılan taze deniz solucanlan balık yemcilerine satılarak aile bütçesine katkı sağlanır. Eskilerde sadece bu çevrede yaşayanlarca her yıl yinelenen bu törenler, şimdiîerde turistik amaçla birer hafta arayla iki kez yineleniyor ve dinsel amaç- la da kullanılmaya çalışıhyor. Sandığa dek efendi, soııra halkŞu politikacılar garip insanlar! Hal- kı nereye koyacaklannı büemiyorlar. Yukanya mı, aşağıya mı? Uğrunda nice çilelere katlanmaya değen. özverili hizmetler verilmesi ge- reken kutsal bir varhk mı halk? Yoksa bitmez tükenmez sorunlanyla sıkıntı saçan, attığı her adımda bile yönetil- mesi koşul olan bircahil sürüsü mü? Şu sıralarda her yerde seçimler yapı- lıyor. Ve seçimler sırasında politikacı- lann bu gariplikleri daha net ortaya çıkıyor. Rusya'daki yerel seçimlere halkın katılımı yüzde 25'lerin bile altına dü- şünce her kafadan bir ses çıktı: - Halk bütün poh'tikacılan cezalan- dırdı. - Seçmen ders verdi; bütün partiler yanlış yolda. - Ekonomik sorunlar insanlan ca- nından bezdirdi: kim gider sandık ba- şma! Ukrayna'da da seçimler oldu. Katı- lım yüksekti. Komünistler ve faşistler büyük oy aldı. Yine çeşitli yorumlar yapıldı: - Kiev yönetimi. ulustan tokat yedi. - Seçmen, protestosunu dile getirdi. - Halk radikal çözümlerden yana. Bu yaklaşımlan geçen aralık ayın- daki Rusya genel seçimlerinden sonra MOSKOVA HAKAN AKSAY da duymuştuk. Hani şu anketlerin şampiyonu iktidar partisi Rusya'nın seçiminin bozguna uğradığı, Vladimir Jirinovski'nin ise yıldızının parladığı seçimlerde. Tüm bu yargılann yanlış olduğunu öne sürmek haksızlık olurdu. Sorun o değil. Sorun, seçim zamanlannda hal- kın tam gaz yüceltilmesi, pohpohlan- ması. Seçmene yağ çekilmesi. Halkın bilincinden, daha doğrusu bilinçlili- ğinden kuşku duyulmaması. Onun yanbş yapma olasılığının görmezden gelinmesi. Konunun ikinci yanı da seçimlerden söz edilmeyen olağan günlerde halka, yani dünün ve yannın seçmenine hiç pas verilmemesi. Yurttaşlann yüzüne bakılmaması. Sorunlanna isteklerine kulak ükanması. Rusya ve Ukrayna gibi seçim sonra- sında halkın "temsiü ikridar"ı denetle- me olanağının bulunmadığı ülkelerde. bu oyun "<# toyle oynaruyor. Seçim zamanı <ağ-bal, seçim sonrasında ze- hir-zıkkı m - Politik acı kumazlıklan bunlar, ikti- dara- uzinan merdivenin basamağa olarak gıirülen oylann kokusu ahndı- ğında seçmenin baş tâcı edilmesi; ikti- dann nimetlerinden yararlanıldığı öteki zaınanlarda ise ona iki paralık değer venlmemesi. Bu oyvin böyle sürüp gidecek. Ta ki halkın da -npkı partiler ve liderler gibi- eleştirileb'ldiği ve secmerun efendiliği- nin sandı^lı günlerle sınırlı kalmadığı dönemlefe kadar. Tabii o dönemler gelirse... GÖZLERİM YOLUNU - Vietnamlı köylü kadın, köyünün az dtşında bir kflometre taştmn üzerine tünemtş, şe- hirden gelecek kocasmm yolunu gözlüyor. Başkent çevresindeki köylerin yol kıyılannda bu rûr manzaralara sıkça rastlanıyor. Pazar ekonomisine geçen ülkede giderek daha fazla köylü günü biriik işçi olarak kentlere gidiyor. Yurdundan uzakta yaşamanın bedeli şizofreni LONDRA EDtP EMtL ÖYMEN Türkiye dışında Türkiye'yi yaşayanlann sorunudur şizof- renik takılmak. Şizofreni, yani en eski tanımıyla, çift kişilikli olmak. Çevre ilc uyumu bo- zuk, kendi dünyasında yaşa- yan, kimsenin görmediğini gören, duyan. hisseden. Ama bunu çevresi ile kendisi arasın- da bir ruh bölünmesi olarak yaşayan. Şizofreniğin kendi gündemi vardır. Türk televizyonlannda se- çim, seçim, seçim. İngiliz tele- vizyonlannda bambaşka konular. Türk gazetelerinde seçim, seçim, seçim. İngiliz ba- sınında gökkuşağı renkleri gibi haber türlüsü. Türkiye'nin so- runlan. ve n'olacak bu memle- ketin hab, tartışmalan, İngiliz pub'ında İngiliz sohbetleri ara- sında yabancı bir dille çok ya- bancı bir söylem. Şizofreninin kendi gündemine uygun. Şizofreniyi çok daha ileri gö- türüp burada da başlık parası isteyen, görücü usulü ile evle- nen, namus temizleyen, sağ- sol-Türkçü-Kürtçü itiş kakışı- na giren çok. Çok daha ileri aşamada, Londra'nın içinden koca bir nehir geçtiğini bilme- yenlere rastlamak da müm- kün. Kendi köylüsünün dibin- den aynlmayıp Türk mahalle- sinden çıkmayınca, İngiltere'- de sadece Türkçe ile Türkiye'yi yaşayınca sonuç bu. Gerçek şi- zofreni. Şizofreniyi bir de meslek edi- ncnler var. Bunlar da Türk basın mensuplan. Türkiye saa- tiyle uyanıp. Türkiye saatiyle uyuyan, ona göre acıkıp. ona göre masa başına oturanlar. Daha sabah saatlerinde Lond- ra sokaklannda yürürken TRTnin 13 haberlerini merak eden. Cindoruk ne dedi, Yü- maz ne dedi, Koç ne diye düşü- nen. LondradaBabıali'yi,İki- telli'yi ya da Anadolu Ajansı- söz konusuysa Ankara'da Ha- nımeli Sokak'ı yaşayan. Şizofreni, hele Türk televiz- yonlannın kabak çiçeği gibi açılmasıyla daha da arttı. Bir zap yaptın mı, en olmadık en yeni yerli pop klibi. bir başka zap'la. İngiliz televizyonunun en ciddi ürünleri. Bir zap'la, se- çim hengamesi, bir başka zap'- la İngiltere'de doğalgaza kat- ma değer vergisi getirilmesine ilişkin tartışmalar. Şizofren basın mensubunun işi zor. Çünkü yabancı bir ül- kede Türkiye'deki değer yargı- lan ve haber anlayışı ile düşü- nüp iş yapmak ve yaşamak zorunda. Çok Türk gibi dav- randı mı, eli asparagasa doğru gidiyor. İngiliz gibi davrandı mı Türkiye'de geçerli heyecan- b, delidolu, abartmaya az kaldı doktorum nerede havasına uzak düşüyor bu kez. Ama şi- zofren basın mensubu sayısı çok az, üç beş kişiyi geçmez. Bu yüzden yaygın bir hastahk değil. En zora girenler ise, Türk ta- kımlannı burada izleyenler. Çünkü takımlanru televizyon- dan izleyip, bir de kazandı mı, sokaklarda korna çalarak do- laşan yok, ellerinde bayrak nara atanlar yok. Sevinçlerini paylaşacak kimse yok. Şizofre- niğin yalnızbğı da çok yalnız- bktır yani. EHF BORÇ ERTELEYECEK BatL, Cezayit'e yardnneli ıızatı\or • Cezayir'de köktendinci akımlann giderek güçlenmesi Batı'yıdaendişelendiriyor. Fransa Dışişleri Bakanı Juppe, ülkenin dış borç yükünün hafifletilmesi için Japonya'ya başvuruda bulundu. TOKYO (AA) - Cezayir'in istikrar ve güvenliğinin tehlike- ye düşüp, köktendincilerin iyi- ce güçlenmesi, Batılı sanayileş- miş ülkeleri. bu ülkenin mali sıkıntılannı atlatması için yar- dım arayışlanna itti. Fransa Dışişleri Bakanı Ala- in Juppe, Japonya'nın başkenti Tokyo'ya yapuğı iki günlük zi- yaretin sonundaki açıklama- sında, Japonya'dan Cezayir'in dış borç yükünün hafifletilme- si için yardım talep ettiğini bil- dirdi. Japon yardımı Juppe, Japonya Dışişleri Ba- kanı Tsutomu Hata ile görüş- mesinde, Cezayir ekonomisi- nin vahim durumu hakkında bilgi verdiğini söyledi. Fransa Dışişleri Bakanı Jup- pe, Akdeniz'de Cezayir'in bü- yük komşusu olan Fransa'nın Cezayir'e ekonomisini düzelt- mesi için yardım etmesi gerek- tiğira, ancak sonuçta yeryü- zündeki her ülkenin, Cezayir'- in istikrar ve güvenbğini yeniden kazarunasmda çıkan olduğunu vurguladı. Cezayir ekonomisinin çok kötü durumda olduğunu ve ancak dış borç yükünün hafif- letilmesi halinde krizden çıka- bileceğini belirten Juppe, "Bu- nun içindir ki Fransa'nın Av- rupa'daki ortakları ile Ja- ponya'dan yardım istedim, Cezayir'in isrikrara ka\nşmasH na yardım için bu tür ekonomik ve mali yardımı sağlamak bizim sorumluluğumuzdur" dedi. Cezayir Başbakanı Redha Malek de basın mensuplanna bu hafta yaptığı açıklamada, ülkenin 26 milyar dolara ula- şan dış borclannın bu yılki anapara ve faiz geri ödemeleri- nin. petrol ihraç gelirlerini aşa- cağını bildirmişti. Cezayir'in dış borç yükünün hafıfletilmesine ilişkin borç er- teleme anlaşmasını, bu ülkenin geniş doğal kaynaklan bulun- duğu için daha önceleri imza- lamaya yanaşan Japonya hükümeti, Cezayir'de şiddet olaylannın tırmanması karşı- sında, bu konuda artık kesin kararb olmadığını duyurmuş- tu. Japonya'daki bankacılık kaynaklan, Japonya Maliye Bakanbğı'nın. ülkenin önde gelen ticari bankalanna. Ceza- yir'e açnklan krediler için özel batık kredi rezervleri ayırmaya hazırlanmalan tabmatını ver- diğini bildirdiler. Uluslararası Para Fonu (IMF), Cezayir'in dış borç ser- visi yükünü azaltmak için bu ülkeyle borç erteleme anlaşma- sı imzalamaya ve döviz rezerv- lerine yardıma hazırlanıyor. Petrol fıyatlanndaki düşüş ne- deniyle petrol ihraç gelirleri geçen yıl 9.4 milyar dolara inen Cezayir. 1993 yılında 9.4 mil- yar dolar dış borç anapara ve faiz geri ödemesinde bulundu. Cezayir'in IMF ile anlaşma imzalaması halinde, Baüb sa- nayileşmiş ülkeler de, bu anlaş- mayı esas alarak Cezayir'in devletten devlete olan dış borç- lannı erteleme ve borç yükünü hafifletme yoluna gidecekler. GRÂZIE GRAZI111111 ROMA GRAZIE 'ROMA ROMA ROM GRAZ GRAZIE ROMA Seçimkrden zaferk çıkan Forza Itaöa partisinin lideri SOvio Berlusconi, ülkenin dört bir yanmı afîşlerle donatarak secmenlerine teşekkür etti. Italya'dafederasyon tartışmasıgündemdeDış Haberler Servisi - Italyada sağ ittifakm hükümet kurma çabşmalannı başlatmasıyla birlikte. 'federasyon' tartışması ülkenin siyasi gündeminin baş sırasına yerleşti. Medya imparatoru Silvio Berlusconi'nin liderliğindeki 'Forza Italia'. federalist 'Kuzey Birliği' ve neo faşist 'l lusal İttifak'ın oluşturduğu sağ ıttifakın kuracağı hükümetten neo faşist Ulusal İttifak'ın dışlanması, Kuzey Birbği'nin federasyon tartışmasını yeniden gündeme getirmesine olanak sağladı. Hükümeti kurma görevini üstlenen Berlusconi ittifak ortaklanyla ardı ardına görüşmelerde bulunurken federalist Kuzey Birliği. kurulacak hükümetin politikasında federasyon' ilkesine öncelikli olarak yer verilmesini istedi. Seçimlerden sonra bir süre kamuoyunun önüne çıkmama karan alan Kuzey Birliği lideri L'mberto Bossi Berlusconi ile görüşmelere katılmadı. Ancak Bossi'nin adına basına açiklamalarda bulunan Kuzey Birbği yöneticileri. Berlusconi'nin Forza Italia partisiyleyaptıklan hükümet pazarlığında 'anayasanın federal ilkeler çercevesinde değişririlmesi' için baskı yaptıklannı sö> lediler. Silvio Berlusconi ise görüşmeler sonrasında yaptığı açıklamada Kuzey İttifakı ile görüşmelerin çok olumlu geçtiğini ve hükümeti kurmayı başaracaklannı bebrtti. İtalya'da merkeziyetçi bir yönetimden yana olan neo faşist Ulusal İttifak, hükümetteyer almayacağinı geçen hafta açıklamıştı. Neo faşistlere büy ük tepki Neo faşist Ulusal İttifak'ın lideri Gianfranco Fini. faşist diktatör Benito Mussolini'yi öven konuşması nedeniyle sert tepkilere hedefoldu. Fini'nin bir gazeteye verdiği demeçte Mussolini için '20. yüzyılın en büyük devlet adamı' tanımlamasını kullanmasının üzerine Demokrarik Sol Parti (PDS) bir açıklama yayımlayarak Fini'yi kmadı. PDS'nin açıklamasında "Fini'nin Mussolini'yi böylesine övmesi, onu kendine model olarak aldığını ve iktidara gelmesi durumunda ülkeyi Mussolini'nin y öntemlerh le yönetmeyi sececeğini gösterir" dendi. ÇİN TVde pornografî şaşkmbğı • Norrnal akşam yayınının aniden kesilerek 1.5saatlik "çılgın" bir porno gösterisinin başlaması izleyicileri şaşırttı. Dış Haberler Servisi - Çin'in Henan eyaletine bağlı Dancheng kenti sakinleri, pornografî dünyasıyla kaderin pek garip bir cilvesi sonucu geçenlerde tanıştı. Mart ;>yı başlannda bir akşam televiz- yonlan haşında oturan Danchengliler, çekık go?je rine inanamadı. Çünkü tele- vizyonun önceden belirlenen akşam ya- ymı bırden kesilerek tam 1.5 saatlik bir pornografî fiimj gösterildi. Resmi Pekin öençlik gazetesinin bil- dirdiğinc göre olay, 10 mart tarihinde gerçekleşti. Akşam vakti televizyonlan- nın başına kurulmuş yan uyuklayarak "Çılgın Hong Kong" adb diziyi seyreden- lerin gösleri, yayının birdenbire kesilme- siyle yuvalanndan uğradı. Ekranda, ucuz melodrarojj, y e n n e e n okkabsından bir seks fibni bebrdi ve 1.5 saat boyunca bü kuçuk kentjn sakinlerini biyolojik ay- nntılanyla oyaladı. Gazete açıklamasında skandal, "Tete- vizyon İMasyonunun laçkalaşmış iç yöne- timinın denetim yapmaktan aciz ohnasn na" bağlandı. OÎayla ilgib olarak eldeki tek bılgi. istasyondaçahşanlanndan biri- nm. dızinin kasedi üzerine "yanuşukla" pomografi çekm iş olduğu. Ancak olayın taılı heniiz belirlenemedi. Yetkıliieri şaŞ kma çeviren skandalda karanlık fa\an noktalardan birisi de is- msyonda 0 akşam görevli olanlann ne- den pornografî yayınını hemen kesme- y İ p J -!'İ 5 s a a t boyunca sürmesine izin verdıklerj Skanca]< istasyonun müdürü ve yar- dımcısı>|a birlikte yerel yayın müdürii- nun koliukiannam a j o ] d u Aynca 7 kişi- nın sorut u r r n a jçjn gözaltına alındığı ve o'^y 1 " >aş zanhsının tutuklandıgı bildi- nldı. çıvde yerel ve ulusal televizyon ağı devletınafo denetimi alünda bulunuyor. \\
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear