14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyel70. YILSAYI25025 S A N A T K Ü L T Ü R M A G A Z İ N T E L E V İ Z Y O N 13 NtSM11994 ÇAR$JUWBA 20 yaşlarmdaki bir yetişkinin kafasında ortalama 150 bin saç kılı bulunuyor 99 Ozenlibakunk saç,başımızın taaolurHaber Merkezi- Psikologlar. saç- lann erotik etkisi üzerinde durur- ken, bilimadamlan saçdökülmesine karşı çözüm araştınyor ve bütün bir endüstri bununla hayat buluyor. İnsanlar, başlan üstünde ortala- ma 100 bin saç teli taşımakta. Bun- lar, insanın çeşitli akrabalannı ve kemirgenleri donmaktan kurıaran postun, evrimden kalan son artıkla- n. Ama hem saçlar hem de bedende- ki diğer kıllar işlevlerini çoktan kay- bettiği halde, insanlan yoğun biçim- de uğraştırmaya devam ediyor. İnsandaki kıllann pek azının gerçek işlevi sürüyor. Bunlar, gözleri ter ve tozdan koruyan kaşlar ve kirpikler. Kulak içindeki küçük kıllann da önemi büyük. 'Homo Sapiens'in dengesini korumasını sağhyoYlar. Buna karşılık kıl örtüsünün kalan bölümleri, bıyık, sakal, göğüs kıllan vb.. evrimin aruklanndan başka bir şey değil. Evrimin ilk aşamalannda insanın tüm bedeni. soğuktan ko- runmasını sağlayan kıllarla kaphydı ve bu haliyle maymundan pek bir farkı yoktu. Tapınma için sakal bırakanlar Çağlar boyunca. saçlann dünva toplumlannın kültürlerinde önemli bir >eri oldu. Sudanlı bir kadın, saç- lannı ince ince ördüğünde, Japon geyşası türban gibi topladığında ve- ya bir Bavyerah sakal bıraktığında. H.er saç kılı, ayda 1 cm, yılda 12 cm kadar uzar. Ortalama 4 yıl boyunca uzayan bir saç kılı, bu sürenin sonunda ömrünü tamamlayıp düşer. Bir gün içindeyse 100 kadar saç teli düşer ve yerine yenileri gelir. bunu moda için değil, bir tür "tapm- ma" için yapar. Bu biçimler meslek, din ve ait olunan kabilenin gösterge- sidir. Philadelphia Hayvanat Bahçesi yöneticilerinden Karl Kranz, sütün yanı sıra saçın da memelilerin en te- mel karakteristiği olduğu görüşün- de. Memeli akrabalanmız, saçlan- mızm "tarihi" konusunda bize önemli bilgiler veriyor. Paleonto- loglara göre bütün memelilerin or- tak atası, paleozik zamanın son aşa- masında (260 milyon yıUönce) bir sürüngenden gelişen. fare biçiminde bir yaratık. Pullannın arasındaki duyarlı çıkıntılann. daha sonra saç- lara dönüştüğü sanılıyor. Bu çı- kıntılar büyük bir olasılıkla, çevreyi algılama organlan işlevini görmek- teydi. Bugün de örneğin kedi gibi bazı hayvanlann bıyıklan, bu işlevi yerine getirmeye devam ediyor. Saç ve kıllar, zamanla daha önemli görevler yüklenmeye başla- mıştı. İnsana benzer ilk varlıklar. gerçek bir posttan başka bir şey ol- mayan saç ve kıl örtüsüyle kaphydı. Bu, bedenin sıcaklığını korumaya yanyordu. Böyle bir post olmaksı- zın, o sert doğa koşullanna dayan- mak mümkün değıldi. Deniz samu- ru, postundaki hava sayesinde. so- ğuk sudan etkilenmez. Bu nedenle, petrol ve başka yağlı maddeler onun için tehlikelidir. Postu hava tutama- yacak ölçüde kirlenir ve ölür. Karl Kranz, çoğu memeliler gibi, onlann da üç tür kılı olduğunu belirtiyor: Algılama kıllan, kalın sırt postu ve yumuşak kann postu. Dış dünyadan yalıtır Saçlar, bedeni mükemmel biçim- de dış dünyadan yalıtır. Bir cm post, en az 4 cm yağ kadar ısıtır. Deniz sa- murunun postu, bedenini aynı dere- cede ısıtacak balık yağı tabakasıyla değiştirilseydi, hayvan bir tonluk ağırhğa ulaşırdı. Ama, balina gibi derinlere dalanlar için bu yağ taba- kası zorunludur. Eğer bu koruyucu tabaka olmasaydı. dennliklerdeki müthiş basınç onlan paramparça ederdi. Hayvanlar, kıl örtüsünü savun- mak amaayla da kullanır. Kırpıler dikenli postlannın içine kapanarak tehlikeden korunurken. bazı türler. dikenlerini birbirine sürterek çıkar- Saçın rengi dıklan seslerle ağustos böceklennı kandınp. afıyetle mideye indirir. nin sonunda ömrünü tamamlayıp düşer. Bir gün içindeyse 100 kadar saç teli düşer ve yerine yenileri gelir. Tabıi. genetik yapı ve içinde olduğu- muz psikolojik koşullar, bizi kelleş- meye mahkûm etmemişse... Gerçekte saç ve kıllar da bir tür dendır. Aynı şekilde keratin adlı bir proteinden oluşurlar. Bu protein. sadcce derinin, saç ve kıllann değil, hayvanlardaki tüy, boynuz, toynak ve tırnaklann da ham maddesidir. Bunlar, keratının yanı sıra yüzde 35 oranında su, yüzde 5 oranında yağ, yüzde 2 civannda pigment melanin içerirler. Saçlar, tıpkı bir sünger gibi sudaki mineralleri çeker ve çeşitli kimyasal işlerde kullanılmasını sağ- lar. Diken diken olan kıllar Bugün biz de atalanmız gibi dav- ranıyoruz. Korktuğumuzya da üşü- düğümüzde, gövdemizdeki kıllar ayağa kalkar. Ama bu. ne bizi ısıtır. ne de düşmanımızı ürkütür. Öyley- se, saçlanmızın fazla bir işe yarama- dığını kabul etmek zorundayız. 20 yaşlanndaki bir yetişkinin ka- fasında ortalama 150 bin saç kılı vardır. Her saç kılı, ayda 1 cm, yılda 12 cm kadar uzar. Ortalama 4 yıl boyunca uzayan bir saç kılı. bu süre- îngilizler sansürü destekliyor LONDRA (AA) - İngiltere'de halkın büyük çoğunluğu haberler. TV programlan. uydu yayınlan ve video kasctlere sansür getirilmesini istiyor. Observergazetesi için MCM tarafından yarptlan son kamuoyu yoklamasında. Ingilizlerin özellikle şiddet. seks sahneleri. argo ve kaba dil kullanımına karşı sansüre "evet" dedikleri ortaya çıktı. Kamuoyu yoklamasında "Her türlü sansür vanhştır. İnsanlar ne izleyeceğini ve okuyacağını seçmekte serbest olmalıdır" görüşünü İngilizlerin yüzde 34"ü kabul ederken yüzde 63'ü reddetti. Televizyon yayınlannda seks sahnelerinin sansür edilmesine halkın yüzde 60'ı, şiddet sahnelennin sansürüne yüzde 77'si. kaba dilin sansür edilmesine ise halkın yüzde 62"si "evet" dedi. Video kasetlerdeki fılmlerin de seks, şiddet ve kaba dil sergilenen sahnelennin sansür edilmesini isteyen İngilizlerin yüzde 74 gibi büyük çoğunluğu, ülke dışından gelen uydu yayınlannın da sansüre tabi tutulması görüşünü savundular. Öte yandan, İngiîîz halkının yüzde 59"u hükümetin. ulusal çıkarlar doğrultusunda haberleri ve gerçekleri sansür etmesine karşı olduklannı ifade ettiler. Hindi eti protein deposu KONYA (AA) - Hindi etinin, protein yönünden diğer kanathlara oranla oldukça zengin, yağ düzeyinin ise çok daha düşük olduğu bildirildi. Selçuk Cniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Karakaya. Türkiye'de kanathlar arasında en az hindi etinin tüketildiğini, halkın bu konuda bilinçlendirilerek hindi eti yemelerinin de teşvik edilmesi gerektiğini behrtti. Yrd. Doç. Dr. Karakaya. "Özellikle sağhk ve kilo sorunu olan kişiler. öncelikle hindi etini tercihetmelidir" dedi. Hindi etinde diğer kanathlara oranla daha fazla su bulunduğunu, bundan dolayı hazmının da kolay olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Karakaya. şunlan söyledi: "Ülkemizde tavuk. kaz. ördek ve hindi gibi kanath hayvanlann tüketimi. bazı Batı ülkelerine oranla düşük seviyededir. Bu durum da halkın bilinçsizlığinden kaynaklanmaktadır. Hindi etinin organizmaya olan yararlan tartışılmayacak kadar büyüktür. Bu demek değil ki diğer kanath hayvanlann tüketimi azaltılsın. Belli bir yaştan sonra, özelhkle sağhk ve kilo sorunu olan kişiler, kanatb et tükeümine daha fazla yönehnelidir. Hindi eti ise ilk sırada tercih edilmehdir. Çünkü hindi etinde yağ fazla değildir. Özellikle kolesterolü olan kişiler rahatça tüketebilirler." Marakeş'in camayansıyan yüzü Fas, kimine göre Afrika ile Avnıpa'yı birbirine bağlayan medeniyet köprüsü, kimine göre ise fakirliğin görünen yüzü... Gerçekten de Fas'ı tanımlamak için kelimeler yetmez çoğu kez. Okyanus kıyısındaki Casablanca, modem yapılarola birçok Avrupa kentine taş çıkartır. Güneye,daha doğrusu ülkenin ortalanna gittikçe görünüm değişir. Gökdelenler yerini taş- yapılara bırakır. yaşam standartlan düşer. Marakeş ise karizmatik yaptsı ile Fas'ı anlatan en ivi verleşim mcrkezidir. Dün>amn en pahalı oteli oradadır. ama açlık, sefakt, hırsızhk da kentin yapısı ile özdeşleşmiştir. Hele hele ünlü Djemaa-EI Fna Meydanı. > abancdann Marakeş'teki ilk durağıdır. Yılan oynatardar, iyi niyetli (!) rehberler, ayaküstü sokak lo- kantalannda kann dovurmak isteyenler, 3-4 dirhem tutarındaki hedivelik eşyavı 3-4 bin dirheme satmak isteyenler... ktsacası tüm Fas halkı oradadır... İşte cama yansıyan Djemaa- EI Fna Meydanı, Marakeş'in, hatta hatta Fas'ın gerçek yüzüdür. ( ARİF KIZİLYALIN) Halıalığınumudukökboyada MEHMETBÜYÜKARI KARAMAN - Isınma ve korun- ma amacıyla ortaya çıktığına inanı- lan halı ve kihm dokumacılığında, bugün gehnen nokta sanki tarihin tekerriirünü gösteriyor. Teknoloji- nin gelişmesi birçok iş kolunda ge- lişmeyi sağlarken hahcıhkta geriye gidişi hızlandırdı. Dünyadaki profesyonel halıalar, fabrika iphği ve sentetik boyalann kullanıldıği halı ve kilimden özellik- le kaçınması Türk tekstil kültürünü de olumsuz yönde etkilediği uzman- larca belirtiliyor. Bugünkü resmi verilerde Kara- man ili genehnde 1500 halı tezgahı- nın bulunduğu belirtiliyor. Bu tez- gahlar, genç kızlann çeyizlerini hazırlaması yanında birçok halı şir- ketinin de umudu. Ancak yöresel ünyadaki profesyonel halıcılar, fabrika ipliği ve sentetik boyalann kullanıldıği halı ve kilimden özellikle kaçınması Türk tekstil kültürünü de olumsuz yönde etkilediği uzmanlarca belirtiliyor. motifierden uzak, halı şirketlerinin verdiği motif ve desenlere göre do- kunan hahlann tek alıcısı elbette bu şırketler. Yörede çok ucuza dokutu- lan bu halılar özelhkle İstanbul'daki hahalarda turistlere turistik fiyat- lar'la satıhyor. Karaman Meslek Yüksek Okulu Hahcılık Bölümü'ne eğitimci olarak iki yıl önce gelen AhTTan Michael Bkhof, kendi olanaklan ile yaklaşık 40 bin mark harcayarak oluşturdu- ğu küçük bir atölyede öğrencilere eğitim verirken diğer yandan da yö- renin 'kök boya' zenginliğini ortaya çıkanyor. Toroslar ile Karadağ ara- sındaki bölgenin kök boya çeşidi yönünden dünyanın en zengin böl- geleri arasında olduğunu belirten Bichof, bunun değerlendirilmesiyle birçok kişiye iş olanağı yaratılabile- ceğini savunuyor. Çin'de aylık 16-30 dolar gibi ücretler ile hahcılık yapıldığmı behrten Bichof, "Bu şekilde üretim yapmalan sonucu Türk sanayi halıcılığı onlarla rekabet edemiyor. İleride bugünkü gibi sentetik boya ve fabrika üretimi iplikle halıcılık sürdürüunek istendiğinde, Türk halıcılığı bitecek. Bu dunımun önüne ancak kök boya ve el emeğine dayalı, yöre motifleri taşıyan ürünletie geçi- lebilinir" görüşünü savunuyor. Karaman ve çevresinin kök boya konusunda önemli merkezlerden biri olduğunu her fırsatta belirten Michael Bichof, "Türk ve Türkiye kültürünü temsil eden bir bütünün parçası olan halıcılığın umudu kök boyadır. Yörede kurutulacak bir kök boya üretimhanesi sayesinde hem bu önemli halı kültürii yaşatüır hem de birçok insana iş olanağı sağlanır. Ben. Karaman'a kurulacak bir bova- hane için her türlü yardıma hazınm. Yetkililerin yaklaşımı da çok olum- lu" dedi. Kök boya projesi Karaman'da büyük bir ilgi gördü. Karaman Ti- caret ve Sanayi Odasf nın yanı sıra Vali Halil Nimetoğlu ile ilçelerin kaymakam ve belediye başkanlan bir toplantı yaparak kök boya pro- jesini göruştüler. Ticaret ve Sanayi Odası salo- nunda yapılan toplantıda, halı ve kök boya konusunda Michael Bic- hof bilgı verdi. Kütahya'nın Simav ilçesi Sudö- şeği ve Çanakkale'nin Ayvacık Sü- leyman köyündeki çahşmalann başanyla yürüdüğünü anlatan Michael Bichof, buralarda kuru- lan kök boya tesisleri sayesinde yapılan hahlann Almanya'ya met- re karesi 500 marktan itiraç edildi- ğini söyledi. Saçlann rengını bir pigment (renk verici hücre) olan melaninin azlığı ve çokluğu belirler. Koyu saç telle- nnde melanin boldur, renk açıldık- ça. melanin azahr. Hiç melanin ol- madığı durumlarda ise saçlar ta- mamen beyazlaşır. Bugün insanlar. yalnızca ABD'de şampuanlara 3 milyon dolar harcı- yor. Kozmetik firmalan. pazardan daha iyı pay almak için kıyasıya bir mücadele içindeler. En çok yıpranmaya ve mathğa karşı ürünler geliştirilmeye çahşılı- yor. Uzun saçlann daha çabuk yaş- landığı ve yıprandığı biliniyor. Ayn- ca güneşten kaçınmak. suyunda klor bulunan yüzme havuzlanna girmemek ve sık taramamak gerek- li. Nasıl yıkamalı? Saç yağı suda çözülmedığınden, şampuanlann yüzeyde etkili bir madde içermesi şart; tıpkı bulaşık deterjanlannda olduğu gibi. Sabun, sudaki minerallerle etkileşime girdi- ği için pek önenlmıyor. Saçlardaki kin daha çabuk çıkarsın diye. şam- puana köpük güçlendiricisi ve den- geleyicisi katıhyor. Aynca. koyu durması için de başka bir madde ek- lenmek zorunda. Önemli bir nokta da mor ötesi ışınlardan etkilenip za- rarlı hale gelme sakıncası. Bunun önüne. konserve edici maddelerle geçiliyor. Son olarak, şampuanın estetik görünmesi için renk vericiler ekleniyor. Yoksa. hepsi solgun san renkte olurdu. Saçlar yıkanırken. kafadaki deri- nin en üst tabakası minik pullar ha- linde çözülüp gidiyor. Ama. kafa derisindeki yağ guddeleri. bazen bu çözülmeyı etkileyebiliyor. Araştır- macılar. kepeğin büyük bir olasılık- la bundan kaynaklandığını tahmin ediyor. Ah şu kepekler... Ancak. Kepeğin nereden kaynak- landığı henüz kesin olarak aydınlığa kavuşturulamadı. Erkeklerde kadı- nlardan daha çok görülmesinin ne- deni. kafa derilennin daha fazla yağ salgılaması. Kepeği durdurmak içın. şampuanın ıçıne bakteri öldü- riicü bir madde katıhyor. Ancak. bu maddenin şampuanı fokurdatma- ması için de bir başka madde ekle- mek şart. Ne var ki. saçlar sadece yıkanmı- yor, aynca boyanıyor. dalgalı ya da düz hale getiriliyor. Bu da ancak, ayn kanşımlarla yapılabilir. Berber- ler, saçı önce temiz suyla yıkıyor ve böylece saça şekil veren kimyasal bağlantılan gevşetiyor. Doğalîıkla. bu "zayıf bağlantılarda işe yanyor. Güçlü bağlantılan değiştirmek için berber daha "sert" yöntemler uygu- lamak zorunda. Saçlar ıslatıldıktan sonra bigudi- lere sanhyor ve bu şekle koruyucu bir madde sürülüyor. Bigudiler alınınca da ortaya bukleli bir saç çıkıyor. Saçın boyanması Saçlan bovamak. yine ayn kan- şımlar gerektiren bir işlem. Berber, bunu renk verici moleküller içeren şampuanla yapabilir. Moleküller bir ay bovunca saçlann üstünde ka- lıyor. Rengin uzun süre kalması için saçlann dokusuna sızabilecek küçüklükte moleküller gerekh. Ko- yu renk saçlan bovamak ise çok daha kolay. Melanin çekirdekleri- nin yapısını bozan bir madde yeterli oluyor. Deney saçlan Araştırmaalar, yeni bir şampuanı insan saçında denemeden önce, sa- tın alınmış saçlar üzerinde kullanı- yor. Örneğin Gillette fırması, deney saçlannı. aynı zamanda peruk üreti- cisi olan bir İngiliz simsardan sağlı- yor. İngiliz simsar. güney ülkeleri- nin köylü kızlannın saçlannı toplu- yor. Bu köylü kızlar, saçlannı yıkar- ken kimyasal bir kanşım kullanmı- yor ve güneş altında başörtülü gezi- yorlar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear