14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 12NİSAN1994SAU KULTUR . ULUSLARARASIISTANBUL FILM FESTIVALI Atiara kavşı anumsız Mkıuuın filmiKühûr Servisi - Bır gun Bar- tabas \e Gericault'un karşılaş- masını duşlemek bıle oldukça korkutucudur Çunku ıkısı de at- lara dızgınlenemez bır tutkuyla bağlanmıştır Theodore Gerica- ult. tuvalmde ancak atın devınım- lennı ve soyluluğunu yansıtabıl- dığını duşunur Ve ailara tutku>la bağlı olan, koşan atlann gızemını çozmeye çalışan. surekh at resımlen vap- maktan kendını alıkovamayan bu ressam 1824 yılında, 33 va- şındayken attan duşerek >aşama veda eder "Mazeppa" Gerica- ult un. Byron un 1819 da vazdığı bır şurden etkılenerek tuvalıne vansıttığıunlubırresımdır Şıırde Byron. 17 yuzyılda yaşamış baş- ka bır asılın kansıvla gırdığı ılışkı nedenıvle \ahşı bır ata bağlanıp suruklenen Polonyah bır asılza- denın oykusunu anlatır Efsaneve gore at Mazeppa'nın ha>atını kurtarmıştır Iştebubu- vulu şıırden esınlenerek yaratılan unlu tablo "Mazeppa" şımdı de bır tıyatrocu olan Bartabas'ın ılk fılmıne esın kaynağı oluvor Ço- cukluğundan ben onlenemez bır at se\gısı olan Bartabas. şımdıye kadar tum tıyatro o\ unlannı fil- me çekmış. fakat bu onun ılk ger- çek sınema filmı Aslında fılmın adı da sembolık bır anlam taşıvor Mazeppa sa- ravda çalışan genç \e sovlu bır delıkanlıdır prensesm sevgısını kazanmak ıçın patronu ona bır ata sımsıkı bağlanarak çmlçıplak dortnala koşması gerektığını sov- ler Bu ovku Bvron u. \ ictor Hu- go\u \e Gericault'u çok etkıler Bartabas. filmınde bır karşılaş- manın oykusunu sımge olarak kullanır Romantık \e genç bır ressam olan Gericault usta bır at cambazı olan Franconi ıle tanışır Franconi a\nı zamanda Olvmpı- que Sırkı'nın sahıbıdır Gericualt bu sırke yerleşır grupla bırlıkte vaşamaya başlar \e gunlennı dt- lar uzennde araştırmalar vapa- rak geçınr Bu Franconi nın ken- dı \e atlann \aşamını lehdıt ede- cek derecede gelışmeve dırenme- sıne kadar surer Eğer bu karşı- laşma tam anlamıvla gerçekse ovkunun gen kalanı bır "Barta- bas" tantazısıdır Fılmde başrolu ovnavan Is- panva \e ItaKada çok tanınan bır şarkıcı ve ov uncu olan Miguel Bose bır anlamda Gericault nun \ orumcusu "O, atlar gıbi hareket edi>or. Fmir vermekten çok ku- ralları uvgulamavı tercih edivor." Mazeppa nın çekımlen genelde Aubervilliers'teki Zingaro'da gerçekle^mış Gericault gıbı atla- ra du!}kun olan Bartabas ço^uk- luğunda volun kenannda sadtler- ce dıkılerek atlan gormeve çdlışırmış Yaşamı bo\ unca. ken- dını ıfade edebılmesı ıçın onemh bır simge olmu^ atlar onun ıçın "Atımla olan ilişkim, bir ke- mancının kemanıyla olan Uişkisi gibidir." dıve açıklıvor atlarla olan ılışkısını Insanın dılını \e dunyasını değıştırebıleceğını fa- kat saplantılanndan asla kurtala- ma>acağını duşunen Bartabas. bu ılk smema filmınde atlara karşı duvduğu amansız tutkuvu. ıkı sanatçının olumsuzeserlennın de vardımıyla gorsellığı ve muzığı oldukça başanlı kullanarak vansıtıvor Ömer Uluç'un yeni arayışlannın, yeni denemelerinin toplamı Atatürk Kültür Merkezi'ndeki sergisinde 'Bence Türkiye bir renk dünyası'AHUANTMEN Resmını surekh ıçınden geçtığı ama farkh noktalara vardığı bır daıreye benzeten Ömer Uluç'un >enı arayışlannın, venı denemelennın toplamı olan sergısı, Ataturk Kultur Merkezı'- nde 30 nısana dek suruyor - \eni sergide yer alacak yapıtlannızdan söz edebilir misiniz? Bu sergide bır kere sayı olarak çok yapıt var Bunlar, benım bu ve onumuzdekı yıİ Pans \e Berbn'de yapacağım sergılenn provası bır an- lamda Aslında her sergı bır prova Bız neye hazırlanıyoruz pek bılmıyorum doğrusu Ser- gıyı kuçumsemek ıçın soy lemıy orum 'prov a' ol- duğunu. buraya çok onem verdığjm bılınır Çok değışık ışler v ar bu sergide Boy lesı buy uk bır mekânda. hep bır arada nasıl duracaklar. bunu gormeye çalışıyorum Buyuk tuvallenn yanı sıra bu sergide 'çıkmalı' resımlenm var Bır form (veya varlık) resım alanının dışına çı- kıy or, koşelennde duruy or. tu\ alın ıçını boşalt- mak gıbı bır şey Bır de resmın daha çok 'de- risiyle'uğraştığım. tırmalanarak vapılan resım- ler \ar Ben resım yaparkcn. yuzevı sıhyorum sankı, cam sıler gıbı Sonra bır de tamamıyla espas sorunuyla uğraştığım. formları ıkı mekân arasına sıkıştırdığım resımler goreceksınız bu sergide 'Bir renk sanatçtsıyım' - Bu 'çıkmalı resimlcriniz oldukça farklı... Tuvalin dışına taşmak isteği nereden kavnakla- nıyor? Tuval sanatı. zaten aslında bır Batı sanatı Bır zamanlar, "Bizde tuval yok, bizim geçmişi- mizde sanat vok" dıyenler vardı Bız dc onlara butun bu renk \e bıçımlenn ne olduğunu so- rardık Bu ış Batı'da yapılır. çdnku Batı'ya aıttır duşuncesı vardı Sankı başka ulkelenn bır renk, bır bıçım duygusu. bır duyarlılığı yokmuş gıbı Neyse, bunlar çok Batf cı bır kesımdı Şımdı de. tuval bıtlı, enstalasy on v ar dı> orlar Bu da tabır aynı tıp ınsanlann gosterdığı bır tavır Tuval. bır satıh Bu saiıh. her şey olabıhr Bır bez olabı- lır. tahta olabıhr. cam olabılır Bugun tekno- lojı -gerçek anlamda modernızmden soz edı- yorsak- resım sanatı alanına çok gırıyor Bır kere resım sanatının ınkar cdılmesıyle gırıyor Istenmıyor, karşı çıkılıvor. alav edılıyor Bır plastık sanatçı. artık çok farklı ışler uretıyor Bırısı "kıtsch' yapı>or. daha başkd bınsı tıyatro dekorasyonu gıbı ışler yapıyor, bır dığen çıkıp graffıtı yapıyor Sanatlar arasında artık ensta- lasyon, tuval, fıguraüf veya so>ut, şu bu gıbı pek aynm yapılamıvor Bugun daha çok "içten bakış" dedığımız bır anlayışla. "Sanatçının bü- yûk problematjği nedir" sorusundan başlaya- rak sanatlar kategonlendınlıyor va da ısımlen- dınlıyor Dolayısıyla benım gıbı bır sanatçıya soylenecek şey, bır renk sanatçısı olduğumdur Bugun boyada yeni bır teknolojık patlama âdeta bır renk devnmı var Bu tabıı venı ımkân- lar açıyor • Yaratıcılık bütün dünvada savaşlar, kıtlıklar da varken çıktı. Hep güneşli günlerde çıkmadı ki! Şanat biraz da eksikten çıkar. İdeal cennette sanat olmuyor pek. Bugünün Türkiyesi'nin en büyük özelliği bence ülkenin bütün çelişkilerini artık ortaya çıkarmış olmasıdır.Biz artık çelişkiler içinde olduğumuzu kabul etmeliyiz ve taklitçiliği ruhumuzdan kovmalıyız. - Tuval resminin "ölüm ilanlarına" çok sık rastlıyoruz ama. bir eleştirmenin dediği gibi. ce- nazesi de bir tıirlü kalkmak bilmiyor... Bununla birlikte dirildiğini de yazanlar var. Bu. sanatın magazın kısmı doğrusu Bu tıp şey ler. sanatın "içini" mutfağını gormeden her zaman soylenmıştır Bır kere. bıter-bıtmez dıye bır şey olamaz Bugun nasıl soyut-fıguratıf karşıtlığı kahnadıysa. bazı ressamlar aynı satıh uzennde hem fıguratıf hem de sovut elemanlan bır arada kullanıyorsa. butun bunlan eleştır- mek ıçın ortaya çıkan "enstalasvon >ar, tuval bîtti", o ona karşı gıbı duşuncelen ben kabul etmi)orum Bunu anlamıy orum Sanat bır oz- gurluk alanıdır En buyuk ozgurluk alanıdır Herkes ıstedığı şeyı yapmakta ozgur olmalıdır Ama bu şekılde baskılar var, sonuçta bır ceza- landırma ya da odullendırme yok ama baskılar yaşanıyor Bunlar çok kafa kanştıncı olduğu ıçın tamamen karşıyım 'Kesinlikle tutucu değilim' - Bu çerçevede son serginize baktığımızda, tu- valin elbette yok olmadığını ancak tuval resmi yapan sanatçının kendine veni olanaklar aradığını görüyoruz... Tabıı, hıç şuphesız Her sanatçı, sanatının butun ımkânlannı denemek ıster Ben bır kere yapı olarak kesınlıkle tutucu bır adam değılım Geleneklerle hesaplaşma meselesını her zaman savundum ama tutucu değılım Geleneklere bakmak gerekıyor Ama ben geleneklen. çıkılması gereken bırer hapıshanc olarak goru- yorum Aynca, benı heyecanlandırmayan bır ışe devam edemem ben Benı heyecanlandıran bır ış olması lazım Benım buyuk problematı- ğım boyayı nasıl sunduğumdur Bu benı nereye goıuruyor0 Tuvah sılmek. tırmalamaksa \a da tuvalın altına gırmekse bunu yapıyorum Bunu da boyalarla yapıvorum Ama bu kesın- lıkle "bir yenilik vapavım" olayı değıl Tekrar, dünyanm en korkunç şevi' - O anlamda sorulmuş bir soru dcğildi bu. za- ten. resminize bakıldığında dünden bugıine çok "sindirerek", ya>aş v a\aş suregelmiş bir değişim söz konusu. hatta bu nedenle sanatınızı vineledi- ğiniz yolunda eleştiriler almadınız mı? Yınelemek, yanı tekrar meselesı Tekrar bence dunyanın en korkunç şeyı Bu tekrar. bır saplantı olabıbr Benım bır saplanlım yok Bır saplantı veya bır korunma olarak goruyorum tekran Ben resmımın tekrar ettığı kanısında değılım Çok kaba hatlanyla bakarsak, ben 1970"lenn sonunda resmımdekı fıguratıf yapıyı de başladı Ama tabıı 'dışarı gitmek', Turkler dc Gauguın ınkı gıbı toplumdan kaçmak. kendını toplumdan soyutlamak anlamındade- ğıldı - \ma Turkive'den sanatçıların gidişi. sozunu ettiğimiz anlamda bir "gidış" dcğildi pek. eğıtim amaçlı. çok sistemli gidişler değil mivdi? Evet. fakat bunu da şu anlamda bıraz sav un- maya çahşacağım Gauguın'ın gıdışı çok ro- mantık bır olgu Turklenn gıdışı ıse. eğıtim amaçlı gıbı goru- nuvorsa da şavaş yavaş tabıatı değıştı bu gıdış- lenn, Turk sanatçılan gıdıp orada çok bohem yaşamava başladılar Gıdıvorlardı ama eğıtıı- mıyorlardı' Önce. "Tuvali öğreneceğiz" dıve gı- dıyorlar. tuvali oğrenıp gehyorlardı Sonra ya- vaş yavaş "öğrenmevi bırakayun da orada çılgınca bir hayat \aşa>a\ım"a vardı Oralar- da' olen ressamlanmız da var Eğıtımle başladı ama oralı olmaya. orada olmeye kadar gıttı Benım açımdan. burada olmek. orada olmek bu başka bır olay Insan her yerde olebılır1 Işın hoş tarafı bu Benım çok yakın bır arkadaşım. İlhan Koman. orada ölmek. yakılmak ve kulle- \ma yaratıcılık butun dunyada savaşlar. kıtlıklar da varken çıktı Hep guneşlı gunjerde çıkmadı kı1 Sanat bıraz da eksikten çıkar İdeal cennette sanat olmuyor pek Bugunun Turkıyesfnın en buyuk ozellığı bence ulkenın butun çelışkılennı artık ortava çıkarmış olmasıdır Bız artık çelişkiler ıçınde ol- duğumuzu kdbul etmelıv ız ve çelışkisız olduğu- muz ozentısınden kurtulmalıyız, bu ozentıye saplanmamalıyız Ve taklitçiliği ruhumuzdan kovmalıvız - Sergiye dönersek; üstünüze gelenlerin1 res- mini v aptığınızı daha onceki söv leşilerinizde be- lirttiniz, bu sergivi hazırlarken üstünüze gelenlcr nevdi? 'Gerginlik resmime >ansı>or' Ben bıraz orada. bıraz burada yaşıyorum Bır tak:m algılamalar oluyor tabıı Bu algıla- malar. orada yaşarken mı ortaya çıktı \oksa sonra mı ortaya çıktı tabıı bıraz kanşık bır olay Fakat şuphesız kı bır sanatçının bugunün Ben bir şeye özellikle dikkat çekmek istiyorum: Çağdaşlık... Bu konu beni çok ilgilendiriyor. Herkes çağdaş olmak istiyor, ama çağdaş olmanın (bence) bir tek yolu var o da yaratıcılıktan geçiyor. Bir birey yaratıcı ise çağdaştır. Yerellik, evrensellik gibi ilkel tartışmaları bırakmak lazım. Bir adam belli bir özgürlük içinde, özgün bir iş yapıyorsa, bu adam çağdaştır, bunun tartışılacak bir tarafı yok. Türkiye'de Batı'yı taklit, bugün her kesimde ve alanda tartışılıyor. Ömer Uluç'un Atatürk Kültür Merkezi'nde- ki sergisinde, sanatçının tuvaline sığdıramadığı •çıkma"lı resimleri de önemlibirver tutuyor. (Önier Uluç'un geçen hafta cumartesi gûnü sayfamızda vavımlanan Şiir Atlası'nda \eralanbu resmi, ters basılmıştı. Düzeltir. özür dileriz.) hızla aştım, daıresel hareket ıçınde, bır şeyı do- nerekten çızerek her şeyı tuvale aktarabılıyor- dum Bu çok hoşuma gıdıyordu. muthı^ bır he- yecan venyordu 'Ben nıhumu takip ediyonım' - Bir söyleşide, resminizi "ilk bakışta büyük bir daire" olarak tanımlıyor ve daha once yaptığinız resimlerin içinden yeniden geçtiğinizi soylüyordunuz... Evet Sonradan da resmımde figurasvon azaldı ve 1970 oncesı resımlenme dondum ta- kat bu kez de kolajlar gjrdı Sonra tu\ al parça- landı, o kolajlar resmın dışına çıkma> a başladı Dikkat edılırse. aslında tek bır yapı yok. ama hep o sozunu ettığım hareketın ımkânlannı ta- kıp edıyorum O benım ruhum Ve ben ruhu- mu talûp edıyorum Ama ruhum bıçım değıştı- nrse ne ıyı' O katı bır ruh değıl Onun dd bır akıcılığı var - Pek uzun süre aynı yerde duramayan bir sa- natçısınız. Bunun gerisinde, kendi deviminizle "resminize başka bir verden bakmak ihtivacı" > atıyor. Bu nedenle hep yer mi değiştireceksiniz? Gitmek Sanaıçıda hep \ardir 19 \U/M1 romantıklennde çok vardır orneğın Gitmek fiknnı mesela Gauguin'de goruyoruz Gauguın en uzağa gıttı Sonra gitmek fıkn tabıı Turklerde nnın Baltık Denızı"nc dokulmesıne kadar go- turdu ışı Bakın. Halil Paşa dan İlhan Ko- man d bd>ağı değışıklık var' Benım o\le du- şuncelenm vok. ama Turkıvevc buvuk bır bdğlılığımvar Ama. resım nerede >apılır' RcMm tabıı her verdevapıhr. sanat herverdevapılır Kıkdt bu- nun ıçın bellı bır noktd\d bır ozgurluk dn- lavışına bırbılıncevarmakldzım ^oksahıçbır \erde yapılmaz Ben bır şe\e ozellıkle dıkkat çekmek ıstı\ orum Çağdaşlık Bu konu benı çok ılgılendınvor Herkes, çağ- ddşolmak ıstıvor amaçağdaşolmanın (bence) bır tek yolu var o dd varatıcılıktan geçışor Bır bıre\ varatıcııseçağddştır \ erellık. evrensellik gıbı ılkel tartışmdldn bırakmdk lazım Bır ddam bellı bır ozgurluk ıçınde ozgun bır ış vdpıvorsd. bu addm çağddştır bunun tartışı- lacak bır tarafı vok Turkıvede Batfyı taklit bugun her kesimde ve alanda tartışılıyor Me- sela son seçımlerde bıle marıındl olan bır partı. Retah Partısı çağdaş jdşam bıçımını savunan- lan taklıkçıhkle suçluyor 'İdeal cennette sanat olmu\ or pek' - Ama Turkiye'de varatıcılığı geliştirecek \e ortaya koyacak alanlarçok kısıtlı ve vetersiz de- ğil mi sizce? dunvdsının çeşıtlı ımajldda doldurulduğunu gormemesıne ımkân yok Bunlar medyadan. totoğrafldrddn afışlerden. venı bındldnn deko- rasvonldnndan kısacası her şevden -vanı do- ğanın dışındakı her şevden- tarklı vdpay ımaj- lar Dunvavı doldurmuş bır ;>uru ımaı •^ apav. bır çeşıt karton varlıklar 1 Hatta ın- sanlardaovle Sergıdeyeraldnresımlerden"As- solist"e geîınce Turkıve ve geldığımız zaman. sekız dokuz kanaldan aynı anda şdrkı soylenı- vor gobek atılıvor ama hepsı başkd ınsdnldr Hepsınde once renklcr goze çarpıvor. bence Turkıve bır renk dunv ası zaten Bunldrbenı ıçı- nealıyor Oldv bu \ e butun bunldnn ardındakı olağa- nustu valnızlıklar, genlımler. olumler Butun bu gergınlık ustume gelıvor ve resmime yansı- vor - Hâlâ o "hiç görülmemiş"in peşinde koşuyor- sunuz elbette, değil mi? Zdten sanat bovle bırşevdır Dunyada sanat voktan var olmuyor. var olmak uzere olan bır şevın sanatçı tarafından vakalanmasidır aslı- nda O anldmda, bır nevı keskınhğı oldn bınsı. belırmek uzere olan oldy ı v akalıv or o zdman dd herkes onu kabul edıvor. çunku onlar da ona hdzırlanmışldr ıç dunydlannda Olmdk uzere olan bır şey ınelegeçınlmesıoldvı Bunuvaka- layan adam da parmakla sav ılacdk kddar az Ettore Scola'dan 'Mario, Maria ve Mario', 1993 vapımı. ItalyansolundaM kabukdeğişikliği CUMHUTR CANBAZOĞLU Seksenlenn sonunda Avrupd - da esmeje başldvan değışım ru/ garlan kımlen onune katmadı kı' Berlın Duvan'nı yerle bır edecek olçude kuvvcılı olan ruzeânn saçtıgı mesajlan en çdbuk algıla- yanlardan bm de Italvan Komu- nıst Partısı (PCI) Genel Sekreten Achille Occhetto vdu İtalvanlar uzun vıllar bu\uk savaşlar \ere- rck '•Eurokomunizm' adına top- ladıklan ovUn lıderlen Berlingu- er'ın olumunden sonra hızla v ıtır- meve bd^lamışlardı O doncmdc partının başma geçen Occhetto dd komunıst ovlann sosvalıstlere kaymasını onlevememıştı Duvar yıkılıncd Occhetto elını çabuk tu- tup ulkedekı butun sol ovlan ku- caklavarak komunıst olmavdn yeni bır oluşumu s<ığlama volun- da partının adını ve sembolunu değıştırmevı teklıf ettı Sola yeni parti Işte Ettore Scola'nın filmı "Via- rio, Maria ve Mario' tam bu nok- tadan start alıyor M) vaşlanndd kı Maria ıle Mario nun cvlılığı Occhetto'nun bu gınşımı sonueu tam bır knz yaşamava ba^lıvor Mario partı genel sekretennm vanında \er alıp değışıme evet derken kansı Maria olumsuz tavır takınıyor tıpkı değışımı ıs temeven bır başka Mario gıbı Komünist Parti'den Demokratik Sol Parti've (PDS) geçışın şoku nu atlatamayan Maria venı tanıştığı Mario'da kocası Mario - yla ılk günlerde yaşadığı hevecanı buluyor Yeni Mario'yla s^ıkın sakın tartışabılıyor. anlaşabılıvor Maria Bu dostluk kısa surcde aşka donuşuyor Mario karısı Maria'nın geçırdığı değışımı an- layışla karşılavıp yardımcı olma- ya çalışıvor Onu. evden avrılıp daha sağlıklı duşünmeye te^vık edıyor Aslında bu film (Mano. Mana ve Mano). etrafındakı olavlan merakla ızlemeye vatkın Italvan sıneması ıçın beklenen bır çalı- şmaydı Avrupa komünızmınde- kı değışımı en vakından va^avan İtaKanlar bovle onemlı bır hare- ketı sınemddd ele alıp ışlevecek- lerdı muhakkak Komunibt film vapmavı duşunen ılk ısım Ettore Scola oldu Scola nın bu ı^e gın- şen ılk yonetmen olması kımseyı de şaşırtmadı çunku İtalyan so- lundakı kabuk değışıklığını en dennden vaşdyanlardan bınjf'' unlu vonetmen 1980'lenn ıkı./< ı vansında komunıstler tarafından 'golge kültür bakanı" seçılen Sco- la koalısvon hukumetlennın sa- nat alanındakı ıcrdatlannı vakı- nddn ıncelemeve almıştı Karar- dan sonra partıde değışıklığı des- leklevenlenn başında da o gelı- vordu Sınemava senaryo yazarak gı- ren sonra 6O'lı vıllarda çektığı fılmlerle çağdaş İtalvan komedı- sının lokomotıfı olan Scola yet- mı^lı yıllardd komedının yanına sosyo-polıtık endışelennı de ekle- mıştı O tanhten sonra sosyal ağırlıklı filmler vaptı Scola nın 'Vlario, Maria ve Mario'su donemın ılk filmı ol- ması açısından havlı onemlı bır çdlı^ma. ancak bırçok sahnenın Occhetto nun propagandasina donuşmesi ve açıkça taraf tutul- mdsı sonlara doğru filmın tadını bıraz kdçınvor Başroldekı uç ovuncu dd çok başanlı, ozellıkle Maria rolundekı Valeria Cavalli 2 Mario vu ovnavan Enrico Lo V erso da dıkkat edılmesı gereken bırvetenek Lo\ersobufestıval- de 'Çocuk Hırsızı' \e 'Gönıil Dostiarfvld da sevırcı karşısına çıkıvor Seçmen ile iktidar rande\usu 'Vlario, Maria ve Mario' Ital- va dd sol değı^ımın bdşldngıcında vaşananlananlatıyor Pekı sonra ne oluvor1 Occhetto partınır s- mını değı^tınvor semboldekı orak-çekıcı kuçultup yenne bır meşe ağacı kovuvor Sağlamlığı ve hızla gehşmevı sımgeleyen meşe ağacı avnı zdmdndaçevrecı- lenn ovlannıda hedeflıvor Değı- şımı ıstemeven komunıstler ıse daha uç akımlarla bırleşerek guç- lenmeve çalijivorlar Sonuçta Itaha'da 27 martta vapılan par- ldmento seçımlerınde Occhetto"- nun partısı ovlannı yuzde 20 cı- vdnndd vukseltırken komunıst- ler de ıkı pudn ılerleyerek vuzde 8 e ulaşıvorlar Soİ. ltalya"da basın kralı Beriusconi've mağlup oluyor ama vakın gelecekte çız- mevı vonetmek ıçın seçmenle de randev ulaşıv or FESTİVALDE BUGÜN Bevoğlu Emek: Bakkahn Karısı (12 00 18 !())• Mano Maria ve Mano (15 00. 21 ^0)* Bevoğlu Atlas: Zorunlu Aşk (12 00 18 ^0)* Masum (15 00. 21 ^0)* Bevoğlu Alkazar: Yeşıl Oda (12 00 18 30)* Bvron BırŞevtana Ağıt(15 00 21 >0)* Bevoğlu Avrupa: Alba"va Mektup Yok (12 00. 18 Duvgular Dızısı(15 0Ö)* Md'zeppa(21 ^0) Bevoğlu Bevoğlu: C Blok (12 00) Vagon(15Ö0) Yarasa(18 30) Yaz\ağmuru(21 10) Kadıkov Reks: Mutfak Sohbctlen (12 00)* Guz Mehtabı (1S 00)* K.udurmuşlar(l8 >0)* ÇdhntıOpucuklcr(21 •kAlnazıh olarak gosterıım •siınııUutıktıı ANKARA KİTAP FUARINDA BUGÜN İst salon 1400-15 30 Konterans- Modern Kutuphaneahk ve Ev Kııaplı- klan" Prof Dr Tulın Sağlamtunç T C Kultur Bakanlığı Kutuphaneler Genel Muduru 1600-17 30 Konferans Ataturk ve Çağdaşlaşma " ProfDr Unsal Yavuz Duzenleven ÖnelYavınevı Elıt^avınevı Alt salon II 30-13 00 8-11 vaş arası çocuklara doğa masallan " Badı ıle Bıdı" \ ucel Feyzıoölu 15 00-16 10 Sovlesi Roman Nasıl Yazılmdz0 " Erhan Bener Duzenleven Edebıvatçılar Derneâ 17 30-20'00 Panel '"Avrupa ddkı"ve Turkıve ve Bolgedekı Konu- mu" Yoneten Prot Dr Faruk Sen Çığdem Akkava (Turkıve Araştırmalar Merkezı). Istemıhan x - lay (CHP Mılletvekılı). Buient Akarcalı (ANAP Mılletvekılı). Erca.î Karakaş (SHP Mılletvekılı). Şukru Elekdağ (Emeklı Buyukelçı Bıl- kent Lnıversıtesı oğretım uvesı), Şefık Kahramankaptan(gazetecı) Duzenleven Turkıve Araîtırmalar Merkezı (Bonn Essen) Edebiv atçılar Derneği İmza Gunleri Nazlı Eray, V us dt O Bener Doğan Soydan, Alı Cengızkan. Er- han Bener \euhı Tımuroğlu Alı Husıevoğlu Turkive V azarlar Sendikası İmza Gunleri Doğu Pennçek Dursun Akçam Şemsettın Lnlu
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear