23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25ARALIK1994 PAZAR 8 PAZAR KONUGU TBMM'de RP'li milletvekili Ekinci tarafindan dövülen boksör Mustafa Kul: Erbakanfaizci, RP^lileryalaııcıTÜREY KÖSE - TBMM'de u Bosna-Hersek"dediniz ve bir anda ortahk karıştı. Yumnıklar konuşmaya başladı. Ogünü anlaîır mısınız? KUL- RP'liler başından beri Servet Komisyonu'nda yaptığım çalışmalan hep engellemeye, beni karalamaya, suçlamaya çahştılar. Meclis'teki bana saldın olaymdan sonra, gerek RP'nin genel başkanı, gerekse yöneticileri benım oradaki milletvekillerini tahrik ettiğimi ifade ediyorlar. - Grup Başkanvekili Oğuzhan Asiltürk sizin ajan provokatör olduğunuzu söyledi... Stvas'ta da 'tahrik 1 demişlerdi KUL- Ben olaydan sonra kendimi gözden geçirdim. Ben böyle bir saldınyı hak etmiş miydim diye. Hak etmedim. Tahrik değerlendirmelerini daha önce de duymuştum. Sıvas olaylanndan sonra, Aziz Nesin ve onunla biriikte oraya gıdenler insanlan tahrik ettiler ve 37 kişi ondan dolayı öldü, diyerek orada 37 insanımızın öldürülmesini tahriklere bağlayan ve öldürenleri haklı göstermeye çalışan bu anlayışın bana saldırmış olmasını çok normal buluyorum. Ben sadece, başkana "Sizin aracüığuuzla Dışişleri Bakanı'na bir sonı sormak istiyomm, Bosna Hersek" deyınce, hemen birdenbire şiddetle saldınyoriar. Susturmaya çalışıyorlar. Suçluluk psikozuyla ne yaptıklannı bilmiyorlar. Bir insan ne kadar suç işlerse işlesin, hukuk devletinde onlan cezalandırraak adli yargının işidir, mahkemeye verirsin, bu adam bizim hakkımızda yalan konuşuyor, iftira ediyor, diye. Mahkemeler değerlendirir. RP'nin bir milletvekili, "ihkak-ı hakk" diye, yani herkesin kendi hakkını mahkemelere bırakmadan kendisinin aramast anlayışını Türkiye'nin gündemine sokmuştur. Bu da bunlann, RP nin neyin peşinde olduğunu çok açıkça göstermektedir. Bugün sadece üç beş belediye kazandılar diye bunlan yapanlar, yann hiç ihtimal vermiyorum, hiç öyle bir şey olacağını aklımın ucundan geçirmiyorum ama ola ki Türkiye'de iktidara gelme şansını yakalarlarsa neyi, nasıl yapacaklannı açıkça göstermektedirler. - Kavga sırnsmda RP Ankara Milletvekili ömer Faruk Ekinci arkadan dolanamk size saldırdı. Sonra da boksyapan bir milletvekili olarak, en uygun yerden saldırdığmı söyledi. Sizin de boksörlüğünüz bıliniyor. Boksör olarak bu saldınyı nasıl değerlendiriyorsunuz? Dövüşte de kalleşler KUL- Ben lise yıllanmda bir süre boksla ilgilendim. 18-20 yıl önce. Sonra devam ettirmedim. Aslında, belki espri gibi gelecek ama, bu olay, Refah'lılann diğer olumsuz özelliklerinin yanı sıra bir de kalleş olduklannı gösteriyor. Arkadaşlar beni alıp götürûrken. arkadaşlann omuzlannm üzerinden saldırmış olması bence hiç öyle boksörlük yapan birine yakışmayacak bir tavır. - Siz kavgacı bir insan mısınız? TBMM dışında hiç boksörlüğünüzü kullandınız mı? KUL- Aslında boksörler çok dövüşûr diye bir imaj vardır, ama tersine boksörler ancak müsabakada dövüşür. Bu yeteneklerini başka yerde kolay kolay kullanmazlar. Şimdiye kadar Meclis'te birçok kavga oldu, ben hep ayırmaya çalıştım. Bu tiir olaylar çok çirkin. Bizi seçip gönderenler, kavga etmemiz için göndermedi, o RP'lileri seçenlerin de bunu istediğini zannetmiyorum. Kavgayla, dövüşle, yumrukla demokrasi olmaz. - Peki, kendinizi iyi savunabildiniz mi? Bazı gazetelerde Bruce Lee gibi savunduğunuz yazıldı... KUL- Ben o anda tabii saldınnca kendimi müdafaa etmek durumundaydım. Onlar bana vurdu, ayıptır kavga etmeyelim, diye düşünemedim. Onlar bana saldınnca tabii ki ben de kendimi müdafaa ettim. Daha sonra televizyonlardan ve basında çıkan fotoğraflardan gördüğûme göre kendimi iyi müdafaa etmişim. - RP 'nin bir gün kanlı ya da kansız, boksla ya da tahyye ileya da politikalarına kitlelerin demokratik onayını alarak iktidara gelebileceğine ihtimal veriyor musunuz? Kanh gelmeye kalkışmasınlar KUL- RP, umanm öyle bir şeyi denemez. Kanlı geleceğiz diye bir ifadeyi, yanlış kullandıklan bir ifade olarak kabul etmek istiyorum. Bunun için de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlanndan özür dilemeliler. Umanm ki böyle bir şeye kalkışmazlar. Türkiye'de onlar gibi düşünmeyen insanlann sayısı onlann on katıdır. Tekrar tekrar düşünmelerini rica ediyorum, böyle bir şeye kalkışmamalannı rica ediyorum. Yoksa aleyhlerine olur. Biz de bunlara düşünce özgürlüğünden dolayı Erzincan Milletvekili ve TBMM Araştırma Komisyonu Başkanvekili Meclis'te ve sokakta savaşım verenler 1 MJ1. TH. TM. cumhuriyet tarihi boyunca, nice tartışmalara, kavgalara, hatta ölümlere tanıklık etti. Daha cumhuriyetin ilkyülannda, 1923 'te Ardahan Milletvekili Halit Paşa, 'Kel Ali' diye tanınan Ajyon Milletvekili Ali Çetinkaya tarafindan silahla vurularaköldürüldü. 1961'yılında 'Hamido'lakaplı, AP Milletvekili Hamit Fendoğlu, TİP Milletvekili Çetin Altan 'a saldırdı. 1989yılında Siirt Bağımsız Milletvekili Zeki Çeliker ile ANAP Siirt Milletvekili İdris Arıkan 'ın kavgasında yine silahlar konuştu, araya giren DYP Siirt Milletvekili Abdürrezzak Ceylan karnından vurularak öldürüldü. HEP li milletvekilleri defalarca saldırıya uğradılar. TBMM'desilahlı milletvekilleri, kulislerde "Şimdisenin karnını boşaltirım " tehditleri eksik olmadı. Son olarak da Dışişleri Bakanhğı bütçesi görüşmeleri sırasında milletvekilleri birbirierine girdiler, yumruklar konuştu. SHP'Erzincan Milletvekili Mustafa Kul, 37yaşında, Marmara Üniversitesi îkt'ısadi ve ldari Büimler Yüksekokulu mezunu. Liseyıllarında boksyapan Kul, 96kilo ağırlığında, boyu da 1.82. Ancak bu özellikleri, TBMM Genel Kurulu 'nda Dışişleri Bakanhğı bütçesi görüşülürken "Bosna-Hersek..." diye başladığı konuşması nedeniyle dövülmesine engel olamadı. RP Ankara Milletvekili Omer Faruk Ekinci, Kul ile aynı sıklette değildi, ama arkadan dolanarak kendi deyişiyle 'en uygun yerden saldırdı'. Yüksek Islam Enstitüsü mezunu, 50 yaşında, 67 kilogram ağırlığındaki Ekinci kendisine saldırdığında, Kul da bazı gazetelere göre 'Bruce Lee gibi' kendini savundu. Liderlerin malvarlıklannı araştırmak için kurulan komisyonda görev alan Mustafa Kul 'a olaydan sonra, bir kesimden tehdit ve hakaret, bir başka kesimden de destek ve dayamsma telefonlan yağdı. Kendisiyle konuşmak üzere TBMMaeki odasına gittiğimizde de yanında EGOda çalışan memurlar vardı. Memurlar, Kul'a, "Siz Meclis'te mücadele ediyorsunuz, biz de sokakta " dediler ve SHP 'nin RP nin yükselişine karşı yeterince mücadele edememesinden yakındılar. Kıd da SHP'nin 'RP'nin üstlendiği düzen karşıtı olma misyonuna tekrar üstlenmesV' gereğine dikkat çekti. Kul ile 'boksö'r'lüğünden komisyon çalışmalarına, Erbakan ile ilgili savlardan Erzincan ihalelerine âek çeşitli konularda söyleştik. Refahfalar tarafindan saJdınya uğrayan SHP'li Mustafa Kul daha önce de tehdit aldığım, ancak bu olayın oıtaya çıkması için çahşmaya devam edeceğini söyledi. A.slında, belki espri gibi gelecek ama, bu olay, Refah'lılann diğer olumsuz özelliklerinin yanı sıra bir de kalleş olduklannı gösteriyor. Arkadaşlar beni alıp götürûrken, arkadaşlann omuzlannın üzerinden saldırmış olması bence hiç öyle boksörlük yapan birine yakışmayacak bir tavır. R.P'lilerin kanlı geleceğiz diye bir ifadeyi, yanlış kullandıklan bir ifade olarak kabul etmek istiyorum. Bunun için de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlanndan özür dilemeliler. Umanm ki böyle bir şeye kalkışmazlar. Türkiye'de onlar gibi düşünmeyen insanlann sayısı onlann on katıdır. tahammül etmek durumunda olduğumuzu biliyor ve diyoruz ki, ne söylerlerse söylesinler, bunlara tahammül etmek zorundayız; ama $unu hiç kafamızdan çıkarmamız gerekiyor ki bana göre Refah ve Refah düşüncelerine düşünce özgürlüğü bağlamında saygılı olmak ve onlara o nedenle hoşgörüyle bakmak bizi yanlışa götürür, diye düşünüyorum. Bunlar geldiği zaman kendi düşünceleri dışındaki bir düşünceye fırsat tanımayacaklar. - O zaman, iktidar olanağt bulduklannda aybrı, kendilerininden farklı düşüncelerin dile getirilmesine izin vermeyeceğine inanılan siyasal yapılanmalar karşısında demokrat insanlann tavrı ne olmalı? KUL- Ben düşünce özgürlüğünden yana bir insanım. Biz herkesin örgütlenip kendisini ifade etmesinden yanayız. Ama bunlann, birtakım ölçüleri var, yaklaşımlan var Türkiye üzerinde. Bir kere sahip olduklan kitle tabanı üzerinde bıraktıklan imaj ile kendi yapılan çok farklı. Savunduklan ile yaptıklan ve yapmak istedikleri birbirinden çok farklı. Kendi seçmen tabanlarına karşı samimi değiller, onlan kandınyorlar. Bizim kadar hoşgörülü değiller. Bunlan bu duruma getiren de 12 Eylül'dür. Atarürk isminin en çok söylendiği 12 Eylül döneminde bunlann tohumu atıldı, ANAP döneminde de gübrelendiler. Elbette yasaklama ile önlenmez birtakım şeyler, eğitim önemli. - Komisyon, bir soruşturma komisyonuna dönüştürülebilir mi? O düzeyde bilgi, belge elde edildi mi? KUL- Bir kere araştırma komisyonunda RP'lilerin en fazla tepki gösterdiği kişilerden biri benim. Çalışmalar başlarken, ben, biz hepimiz bir partiye mensubuz ama şimdi çalışmalanmızda her partiye eşit mesafede olalım, dedim. Bizim araştırmamıza konu olan 37 siyasi parti var, bunlann liderleri ve yakınlan ile 409 kişiyi araştırma durumundayız. Komisyonun kurulması gerekliliği bana göre 5 siyasi parti ve 5 lider için. Kamuoyu da bizden bunu bekliyor. Erbakan, Özal ve ailesi, ÇiUer, Yümaz, Karayalçın hakkında çalışmalanmızı yoğunlaştırmalıyız. Komisyonun sonuç alması zor - Ancak RP ile ilgifi aruştırmalar daha öne çıkmış görünüyor. Öyle değil mi? KUL- RP hakkında bugüne kadar birçok şey yazıldı, çizildi, davalar açıldı, soruşturmalar başlatıldı. Bunun üzerine gidelim diye düşündük. Ancak ne yazık ki bu komisyonun yapabileceği çok fazla bir şey yok. Nerede bir belge varsa gidip onu bulmamız lazım. Bir bakanhktalci müfettişlerin alabildiği veya emniyetteki bir maiiye şube müdürünün ya da mali şubcden herhangi bir polisin. veya bankalar yeminli murakıplannın alabildiği, savcılıklann alabildiği belgeleri biz alamıyoruz, gördüğümüz, incelediğimiz halde alma şansımız yok. Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü ile görüştük. Mercümek hesabı ile ilgili ekstreleri istedik; veremeyeceğini, bunun için Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'na başvurmamız gerektiğini söyledi. Başvurduk, gelen yanıtta yetkileri olmadığını, tekrar bankaya başvurmamız gerektiğini söylediler. Demek ki alamayacağız. Gene bu konudaki en büyük iddia olarak önümüzde duran, Almanya Freiburg savcılığının başlattığı soruşturma dosyalan 5 klasör olarak bakanlığa gelmiştir. Bu, 5.5 ayı aldı. Biz bunlan alamıyoruz. Komisyonun bu şartlarda, bu yasal prosedür içerisinde Türkiye kamuoyunun bizden beklediği binakım olaylan açığa çıkarması zor görünüyor. Buna rağmcn çalışacağız. Soruşturma komisyonuna dönüşcbilir. Bana göre bunu gerektirerek önemli bulgular var. - Komisyon Başbakan Tansu Çiller 'in malvarlığı tartışmalarının ardından kuruldu. Ancak şimdi, Çiller 'ın mal vaHığı unutıdmuş görünüyor.. Çiller'in servetini unutmadık KUL- Bu çalışmalan yaparken Başbakan'ın malvarlığı ile ilgili çalışmalan ihmal etmiş değiliz. TBMM Başkanlığı'ndan mal bildirim beyannamelerini istedik, tapu sicil müdürlüklerine, trafik tescil bürolanna. ticaret sicil bürolanna, odalara. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'na, dış temsilciliklere başvurduk. Bilgi alabileceğimiz neresi varsa, bu 409 kişinin ismini yazıp gönderdik, bilgi istedik. Çiller unutulmayacak. Çiller de, Karayalçın da, Özal ailesi de, Erbakan da aynı zamanda yürütülüyor. Komisyonda karar alındı, ABD'ye gidilmesi, Çiller'in malvarlığının yerinde tespit edilmesi için. Aynı zamanda Almanya'ya, Bosna-Hersek e gidilmesi için de karar alındı. - Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay sizden bilgi istedi mi? KUL- Evet. Bize şimdiye kadar gelen bügiler ve gelecek olanlar var, bunlann hepsinin toplanmasından sonra Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay Başsavcılığf na bu bilgileri vereceğiz. - tstihbanıt kunıluşlanndan bilgi istediniz mi? KUL- Biz de isteriz tabii. Yani, MtT'ten değil ama Anayasa Mahkemesi'nden istedik. Bize gelen cevapta, üç partiyle ilgili üça ayn yıla ait belgelerin, hesaplann kendilerinde olduğunu ifade ettiler, bunlan gönderebileceklerini, ancak diğer yıllara aıt belgelerin kendilerinde olmadığını. bunlan partilerin genel merkezlerinden istememizi bize yazmışlar. Aynı zamanda bazı savcılıklardan falan da bilgi istedik. Ama MlT'ten falan bilgi istemedik şu anda. - RP 'ye Islama Çağn Cemiyeti tarafindan gönderilen 500 bin dolarlık yardım çeki konusunda bir araştırma yapıyor musunuz? KUL- Araştınyoruz tabii. Bu çek 7 Haziran 1989 tarihinde Erbakan'ın sahibi olduğu Aşağı Ayrancı'daki adrese gönderilmiş. Zarfın üzerinde Erbakan'ın adı yazılı ama teslım alan Beşir Darçın. Bu çek Uluslararası Islama Çağn Cemiyeti tarafindan gönderilmiş ama çeki kullanma yetkisi Libya Büyükelçiliği kültür işleri memuruHarabi isimli bir vatandaşa ait. Bunlarla ilgili zaten bir mahkeme açılmış durumda. Mahkemenin sonuçlanmasını bekliyoruz. - Doğruluk, dürüstlük RP nin temel iddialan arasında. Ancak komisyonun da art arda ortaya çıkardığı gerçekler, başka bir tabloyu ortaya koyuyor. Burada da tahyye miyapıyortar? RP'liler herkesten çok faizei KUL- RP'nin bugüne kadar geçmiştekı isimleriyle beraber Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi zamanlannda bile, diğer partilerden farklı olduklannı iddia ederek öne çıkarmaya çalıştığı, faizin haram olduğu ıddiasıdır. Ama görüyoruz ki Türkiye'de herkesten çok bunlar faizciymiş. Normal bankaların faizini beğenmeyen, paralannı TYT Bank, Marmarabank gibi yüksek faiz veren bankalarda değerlendiren en büyük faizcinin bunlar olduğu ortaya çıktı. Kendi dışındaki diğer partileri Batı taklitçisi olarak değerlendiren bu partilerin parasal değerleri hep dolar, mark üzerinden. Milli Görüş'çü olduklannı ifade edenler, televizyonda şunu ifade ettiler; biz Bosna-Hersek için topladığımız paralan Almanya'ya gönderdik, oradan mal, eşya alınıp Bosna-Hersek'e gönderildi. Peki Türkiye'den toplanan paralarla Türkiye'de eşya alıp göndermek mümkün değil miydi? Bu paralann gıdip gelmesinde benım çok ciddi kuşkulanm, endişelerim var. Toplanan paralan Almanya'ya gönderip Bosna'ya gönderiliyormuş imajı yaratıyorlar, sonra tekrar Türkiye'ye göndererek oradan Bosna-Hersek'e gıdiyormuş imajı vermeye çalışıyorlar. O nedenle dürüst olmadıklannı, ne faiz konusunda, ne milli görüş konusunda dürüst olmadıklannı düşünüyorum. - Komisyonun çalışmalan sırasında elde edilen RP lideri Erbakan ile ilgili hulgulan özetler misiniz? Erbakan vergi kaçırmış KUL- Bir kere mal bildirim beyannamesini zamanında vermemiş, yasalan ihlal etmiş. Verdiğı bılgılerin bir kısmı yanlış. Malvarlığının vergilenni ödememiş, vergi kaçağına neden olmuş. Yardım toplamaya ilişkin yasaya muhalefet edilmiş, maİcbuz kesilmeden kutulara para toplanmış, yasa ihlal edilmiş. Başka ülkelerden, başka ülkelerdeki derneklerden yardım kabul edilerek de yasalar ihlal edilmiştir. Başka amaçlı toplanan paralar amacına uygun kullanılmayarak, emniyeti suiistimal etmekten dolayı suç işlenmiştir. Gene, Siyasi Partiler Yasası'nda gerek yardım toplama, gerek toplanan paralann nasıl kullanılacağı, başkasına borç verilemeyeceği, emanet edilemeyeceği hususundan dolayı bu yasayı ihlal etmişlerdır. - Siz Dışişleri Bakanhğı bütçesi görüşmelerinde "Bosna-Hersek " dediniz. RP'liler de "Erzincan'ı, ihaleleri anlat, orada çaldıkianm anlat" dediler. Nedirbıt ihaleler? KUL- Deprem evleri ihalelerinde yolsuzluklardan söz ediyorlar. Bunlar hep çamur atarlar. Deprem evierinde bir tek yakınım, akrabam ihale almışsa, isimlerini söylesinler. Mustafa Kul'un adamlan Et Balık Kurumu'nun ihalesine girmişler. Eğer Türkiye'de sosyal demokratlar hiçbir ihaleye girmeyecekse tamam, talimat verelim, girmesinler. Et Balık Kurumu ihalesini bir kere alanlar MHP'liler. SHP'ye kayıtlı birkaç insan ihaleye girmişse, üstelik kaybetmişse, alanlara sormak lazım, devlete sormak lazım, siz burayı niye satıyorsunuz, diye. Depremden sonra gelen çadırlan dağıtırken etnık aynm yapmışım. Depremde Erzincan'da değildim, haber alır almaz gittim. Kardeşim enkaz altında kalmıştı, onu hastaneye bile götürmedim. O gün Jjöyle bir parti olayı gözetmek mümkün değil. Kızılay'ın gönderdiği çadırlar gelmiş, bunlan dağıtacak kimse yok, soğuk. Kapıda 28 bin çadır bekliyor, ordu komutanından yardımcı olmasını istedim. Milleti sıraya soktuk, çadırlan dağıttık askerlerin nezaretinde. Sen SHP'lisin, sen Alevisin demem mümkün değil, zaten orada böyle bir şey söylesem beni öldürürlerdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear