22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23 ARALIK 1994 CUMA 14 KULTUR Nesrin ates altında: 'Her cepheden eleştiri geliyor' SLSANNE PAGOLD (fsveçli gazeteci) PARİS - Ölüm tehdidı altında yaşayan Bangladeşli yazar Tesli- me Nesrin'in tıcan başarılan art- tıkça. kıskançlık da artıyor; özel- likle buraya, Pans"e geçenlerde yaptığı gezi sırasında... Devlet başkanları gibi karşılandı, 1200 potıs tarafından korundu ve akla gclen her politikacıyla birlikte resmı çekildi. Nesrın'in çevresindeki bu an- lamsız polis ve medya isterisi. gi- derek artan derecede şaka konusu oldu Bazıları, "Yakında TV'de Ncsrin'den söz etmek için kurşun geçirmek yelek giymek gereke- cek" dedi. Aynca, daha önce yal- nızca Salman Rüşdü'ye verilmış olan "fetva ödülü", "Prix Fat- wa"nın ona da uygun görüleceği söylentisı dolaştı. Ne var ki arahğın başından beri Nesrin'ın yazarlığının nıteliği ve ülkesindekı durumu anlatış şeklı, küçük bır grup -çoğu erkek- yazar tarafından (Le Figaro ve Le Mon- de'da) sorgulandı. TV'de de "ki- taplannın gerçekten onun tarafın- dan yazılıp yazılmadıgı" soruldu, perşembe günü Avrupa Parlamen- tosu tarafından "Sakarov Ödü- lü'"ne layık görülmesi eleştinldı. Bunların arasında, eskiden hafta- lık dergi L'ldiot Internationale'ı (Budala Enternasyonelı) çıkaran sansasyon yazan Jean-Edern Hal- lierde vardı. Le Monde'dan Raphaelie Reol- le'e göre Teslime Nesnn bir ıftıra kampanyasına hedef tutuluyor. Liberation'da olay, "Aklı evvelle- rin işbirliği"olarak tanımlanıyor ve iftira kampanyasımn boyutlan- nın. medvanın aşırı ilgisiyle eş oranlı olduğu yer alıyor. Bu konu- nun en dikkat çeken yazısı, tanın- mış Faslı yazar Tahar Ben Jeüoun imzalı ve Fas haftalık dergisi La YTe Economique'de çıkıp burada alıntılanan yazı. 2 aralık tarihli yazının bir bölümü şöyle: "Lafı hiç dolaştırmadan, Tes- lime Nesrin'in beni sinirlendir- diğini söyleyeyim. Bu kadına dayanamıyorum; anlattıklarına inanmayı başaramıyorum; hat- ta kendisinin, böyle bir skanda- lın kariyerine yararlı olacağını düşünen ya da ona dar gelen ül- kesinden çıkmasını sağlayacağı- na inanan bir provokatör oldu- ğuna inanıyorum. Peşine takı- lındığı, hatta tehdit edildiği ve risk göze aldığı doğru. Ancak, her şeyi doğru ölçiide değerlen- dirmek, bu doktoru 'Kadın Rüş- du' haiine getiren akıma kapılma- mak gerek." 'îçgüdülerle keşfedilen yaşam' Kültiir Servisi- Metin ÜnsaTın resımleri, 5 ocağa dek Teşviki- ye'de Cumalı Sanat Galerisi'nde sergileniyor. ilk sergisini 1980yı- lında açan sanatçı, Boğaziçı Ünı- versitesı'nde mühendislık öğrenı- mi gördükten sonra 1977-80 yıl- ları arasında temel sanat eğıtimi aıdı. Çalışmalannı yurtiçi ve yurt- dışında sürdüren sanatçı, 1980 yı- lında Hobi Sanat Galerisi'nde; 1989. 90. 92 ve 93 yıllannda Cu- malı Sanat Galerisi'nde kişisel sereiler açtı. Karma sergilere ve 1992 yılında lstanbul Sanat Fu- an'na katıldı. Kaya Özsezgin. Metin Ünsal'ın resimlenni değerlendiren yazısın- da onun resim evreninden şöyle söz ediyor. "Metin Ünsal'ın re- simleriyle ilk kez Aydın Cuma- lı'nın galerisinde kişisel bir sergisi nedeniyle ve bir rastlantı sonucu karşılaştığımda, önce sanatçı sez- gisi dikkatimi çekmişti. Kalıpla ve moda biçimlere fazlasıyla koşul- ianmış gelişmeler ortamında, sa- natı; yaşamın -kendi yaşamının- bir uzantısı olarak göriiyordu Me- tin Ünsal. Ortaköy ve çevresinin, çok da fazla geriye gitmeyen anüa- n geziniyordu resimlerinde. Ama sıradan bir anekdot ressamı ola- rak gibi davranmıyordu. Resimle- rine ko>duğu notlar, daha çok da genç bir kadın imgesi etrafında bi- çimleniyordu. Ortaköy'deki atölyesinde gör- düğüm yeni resimlerinde, bu imge biraz daha belirginleşiyor, nere- deyse bütün kompozisyonlann or- tasında, nicedir unuttuğumuz bir duyguyu bize anımsatmak ya da yeniden yaşatmak istiyor gibidir. Ete \e kemiğe bürünmüş bir il- ham perisi karşısında bulunduğu- nuz izlenimiıre kapılıyorsunuz. Metin Ünsal gibi, duyumlara ve içgüdülere resimlerinde başköşeyi ayıran sanatçılar için öncmini hiç- bir zaman yitirmemiş olduğuna inandığım böyle bir ilham perisi, söz konusu resimlerin duyumsal mesajında, bir nostalji iletkeni ola- rak çıkıyor karşunıza." Nerede o 'OscarTık fîhnler?CUMHUR CANBAZOĞLU Sinema tanhinın en prestijli ödü- lü kabul edılen Oscar'ın adaylan 14 şubatta açıklanıyor. Batı basınında ödülle ılgili çıkan yorumlar büyük bir kalitesizlığin yaşanacağı yönün- de. Bu yıl The Piano ya da Günden Kalanlar gibi bır film yok listeler- de. 14 şubata dek çıkacağına da kimse ihtimal vermiyor. Çünkü Hollyvvood kurallarına göre Oscar- lık filmlerin yüzde 80'i eylül ayın- da gösterime sokuluyor. Forrest Gump en güçlü aday Fılmlerdeki kahtesızlik adaylann belırlenmesınde de bir belirsizlik yaratıyor. Şu anda adaylıgına kesin gözüyle bakılan tek film Forrest Gump. Walt Disney, Güzel ve Çir- kın'in adaylığından sonra yenı çizgi filmi Kral Aslan'ı adaylar arasına sokabilmek ıçın yoğun bir kulis içinde. Robert Redford'un, ABD'deki TV yanşmalannın perde arkasmı anlattığı Quiz Show da hey- kelcik içın şanslı filmlerden birı. Redford'un bu filmle en iyi yönet- men adayı seçilmesi sürpriz olma- yacak. Ayrıca Cannes galibı Pulp Fiction (Quentin Tarantino) ve ilk yönetmenlik denemesinı gerçekleş- tiren Frank Darabund'un The Shavvshank Redemption adlı filmle- nn de adaylık şansı var. Jodie Foster bir adım önde Kadınlar kategorisinde her yıl ol- duğu gibi aday adayı sayısı hayli fazla. Tennessee ormanlannda bü- yüyen Nell rolüyle Jodie Foster bir adım önde gıdiyor. Susan Saran- don, rehin tutulan Amerikalı bır de- niz piyadesınin annesini canlandır- dığı Safe Passage'la ya da ıkinci fil- mi Küçük Kadınlar'la (Lıttle Wo- men) aday gösterilebılir. Bu filmle VVinona Ryder'ın da Akademi'nin ılgisinı çekmesı beklenıyor. Anjelica Huston. Kübalı göçmen Ankedere göre Meryl Streep Oscar yanşında bir adım önde. Tom Hanks de Forrest Gump'la kldalı. (üste) anketlere göre Meryl Streep (The Sigourney Weaver(Death and the River Wild), Miranda Richardson Maiden) ve Virna Lisi (Kraliçe (Tom and Viv), Kath> Bates (Dolo- Margot) 14 şubatta açıklanacak lis- res Claiborne), Diane VViest ve Jen- nifer Tillv (Bullets O\er Broadway), kadını canlandırdığı The Perez Fa- mih/ ya da Sean Penn'in yönettiği The Crossing Guard'la listelerde. Diğer aday adaylarına gelince, Akademı üyeleri arasında yapılan tede yer alabilirler Erkekler kategorisinde devler karşı karşıya geliyor. Al Pacino, 70 yaşındaki dedeyi canlandırdığı Two Bits'le akla gelen ilk aday. Mary Sheüeys Frankenstein'da 20 dakika gözükse de Ro- bert De Niro'nun adı geçiyor ku- lislerde. Filmın yönetmeni ve başrol oyuncusu Kenneth Bra- nagh'ı da hayli tutuyor Akade- mi. Suratı tanın- mayacak hale gi- ren Tom Cruise (Intenvie* With The Vampire) dokuz kez aday olan Jack Nic- holson (The Crossing Guard), Anthony Hop- kins (The Road to NVellville), Pa- ul Newman (No- body's Fool) ve lom Hanksı Forrest Gump) Oscar öncesı ön plana çıkan isimler. Kevin Costner, The War'la yar- dımcı oyuncu adaylığı beklerken Woody Allen, Bullets Over Broad- way'le Akademi'nin gündemine ge- lebilir. Yabancı filmde 45 aday adayı tngılızce dilınin dışında çekilen ve yabancı film Oscan diye adlan- dınlan kategoride bu yıl tam bir ilgi patlaması yaşanıyor Orhan Oğuz'un Manisa Tarzanı ıle aday adayı olduğu kategorinin favorısi daha şımdiden bellı• ltalyanların Lamerikano'su (Yön.. Gianni Ame- lio). Bu arada lsviçre adına Kırmı- zı'yla Oscar'a aday adayı olmak is- teyen Kieslowski'nin başvurusunu geri çevırdi Amerikan Sinema Aka- demisi. Gerekçe Polonyalı yönet- menle Fransız oyuncuların fsvıçre sinemasını yansıtamayacağıydı. Francis Coppola, Robert De Niro ve Kenneth Branagh 'Frankenstein'da buluştu Frankenstein bir kez daha yaraüldı Kültiir Servisi - Başrolünü Ro- bert De Niro'nun, yapımcılığını Francis Ford Coppola'nın üstlendi- ği, 40 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen 'Frankenstein' filminin yö- netmeni Kenneth Branagh, "Buntı yaptığıma inanamıyorum" diyor. Branagh, bugünlerde zaman zaman bundan sonra başka bır film yap- manın bir anlamı olmadığını düşü- nüyor. Branagh'ın yaptığı filmlerin eleş- tirmenlerin beğenisini kazanması- nın yanı sıra elde ettıkleri ticari ba- şan da, 33 yaşındaki oyuncu-yönet- menın eline 40 milyon dolar tutuş- turup, Mary Shelley'nin kitabından uyarlanan filmde Robert De Niro gibi bir aktörü yönetme fırsatının verilmesinde etkili oldu. Yapımcılık, yönetmenlik ve oyunculuğu bir arada sürdürdüğün- den 'tek kişilik film makinesi' ola- rak nitelenen Branagh Empire der- gisinin aralık sayısında yer alan söyleşisinde 'Frankenstein'ın çekim öyküsünü anlattı: - Çok fazla şiddet içerdiği gerek- çesiyle 'Frankenstein"ın olumsuz tepkiler aldığı doğru mu? Bazı kişiler filmi biraz kanlı bul- dular. Ben buna katılmıyorum. Bu bir korku filmi, bir şeyleri birleşti- rip dikerek yeni bir adam oluçturan bir insanla ilgili. Ama ben çok kanlı olmadığını biliyorum. Belki de kal- kıp şunu sormalıyım."Son birkaç yıİda çekilen fılmleri gözönünde bu- îundurup bana bu filnıin diğerierin- den daha fazla şiddet içerdiğini söy- leyebUir misiniz?". '- Filmle Mary Shelly'nin kitabı arasındaki belli başlı ayrımlarne- ler? Büyûk degişıkliklerden biri, film- de Helena Bonham Carter'ın can- landırdığı Elizabeth karakteri. Kı- tapta oldukça zayıf, gölge gibi bir karakter. Aynca filmde Victor Fran- kenstein'ın sabit fikrinin, başka de- yişle o büyük aile yaşamının peşın- den gıderken riske attıklannın açık Ingiliz yönetmen Alan Parker yeni filmi 'Doktor Kellogg' ile komediyi denedi Giildiîrerek tedavi eden Dr. KeUog Kültür Servisi- Alan Parker bu kez komediyi denemeye karar ver- di. "The VVall, Geceyansı Ekspresi" filmlerinin usta îngiliz yönetmeni 19. yüzyılın sonlannda bir dokto- run ilginç maceralarından oluşan "Doktor Kellogg'un EKyte" fılmine imzasını attı. Filmin başroloyuncu- su Anthony Hopkins, nazik pünten bir çift olan Matthew Broderick ve Bridget Fonda'ya acı çektiren bir karakteri canlandınyor. Parker. ko- mediye geçiş nedenlerini Fran- sa'nın Le Figaro gazetesıne anlattı: - Bir komedi filmi çekmek nere- den aklınıza geldi? Yalnızca cıddi şeylerden kaçmak ve hakarete varacak şekilde komık olan bir film çevirmek ısteğinden kaynaklandı.T.C. Boyle'un el yaz- ması "The Road to NVehille" ısimli elyazması bir kıtabinı buldum. Ki- tap hemen ilgımi çektı ve Ameri- ka'da filmi çekmeye karar verdim. - Size ^ire doktor Kellogg'un 19. yüzyılın sonlanna doğru ııvguladıgı terapilerle günümüz arasında ben- zeşmeler var mı? Evet. çok var. Film vejetaryen beslenme, alkol ve tütün. fızik eg- zersizleri ve genel anlamda sağlık- tan sözeden ilk film olma özelliği taşıyor. Doktor Kellogg'un dini bir inanca bağlı olarak kesın yargılan vardı. Bu yargılan da müştenlerine satmaya çalışıyordu. - Kendisi bir şariatan mı? Amerikan tarzında çok iyi satıcı. Şarlatandan çok, tutku dolu bir sağ- lık fanatiği. Sürekli ünlü kişilerle ilişkiye geçen olağanüstü bir kişi- lik. Güçlü olmasının en önemli ya- nı hiçkimsenin sözünü dinlememe- sinden kaynaklanıyor. - Biraz medyatik ve teorilerinde uzlaşılmaz bir adam_ Et yok, seks yok...Vejetaryan ol- mayan bizler için biraz aptalca şey- ler bunlar. Doktor Kellogg için ve- Vejeteryanlann ilk öncüsü sayüabflecek Dr.Keüog'u Hopkins oynuyor. jeteryanlann ilk öncüsü denılebılir. O dönemde söylediklerinin bazılan çok doğruydu. Örneğin et günü- müzdekı kadar temiz ve sağlıklı de- ğildi. Seks konusunda oldukça pü- riten bir yaklaşımı vardı. Seksi in- san ilışkileri açısından oldukça teh- likeli görüyordu ve o dönemde ABD'de oldukça yandaş buldu. - Anthony Hopkins'i bu filmde oynaması için oldukça uğraştığuıız anlaşüıyor. Evet kendisini ikna etmekte ol- dukça zorlandım. En sonunda Los Angeles'ta bir yemek sırasında ıs- rarlanma dayanamayarak "Tamam tamam filmini yapacağun ama ka- pa çeneni"dedi. - Film dışı konulardan söz etmek gerekirse sinema konusundaki GATT görüşmelerini nasıl değer- lendiriyorsunuz? Kotalardan sözedildıği zaman kendimi hep rahatsız hıssetmişim- dir. Bunu geçenlerde Almanlara söyledim ve hiç hoş karşılanma- dım. Ben de bunun üzerine "Mer- cedes ve BMVV'ye Beverly Hills'te kota uygulanmıyor.Öyleyse neden Amerikan filmlerüıe kota uygulan- masını istiyorsunuz" yanıtını ver- dim. - Geleceğe yönelik projeleriniz ne- lerdlr? \'eni bir müzikal örneğin? Evet çok iyi olurdu ama televız- yonda yapılan video-kliplerden daha iyi bir şey yapmak gerekiyor. seçik görülmesi gerekiyor. - Bu filmi çekerken uykusuz gece- ler geçirdiniz mi? Evet. Haftasonlan berbattı. Pazar geceleri gözümü kırpmıyordum. Şimdı zaman zaman artik başka bir film yapmanın anlamı olmadığını düşünüyorum. Sanınm bu bir sanat- çuıın içinde bulunduğu durumla ıl- gili bir şey. Tiyatroda oynarken de kendimi aynı ölçüde umarsız hisset- miştım. Ama Frankensteın'ı çeker- ken, yüksek bir bütçenin ve filmle ilgili beklentilerin baskısını hıssedi- yordum üzerimde. - 40 milyon dolar bütçeli bir film- de Robert De Niro'yla birlikte çah- şacağmız hiç aklınıza gelmiş miydi? Dürüstçe konuşmak gerekirse, bunu yaptığıma inanmıyorum. Ro- bert De Niro ve Francis Coppola ile çalışmak garip ve delice geliyor. Filmin destansı rüteliği - İşe nereden başladuıız? Romanı okuduğum zaman, bana doğal bır sinema filmi olabilir gibi geldi. Yüzyılın sonunda, bu filmi daha kişisel bir biçimde. 'daha ger- çek' yapabıleceğımızı bıliyordum. Bunun yerine insana çok hayali ge- len bir İconunun çok gerçek olabile- ceğını göstererek filmin destansı ni- teliğini geliştirdik. -Coppola ve DeNiro'yla nasıl iliş- ki kurdunuz? Coppola'nın şirketi 'American Zoetrope, projeyi kısmen geliştir- mişti. Ben o zaman işin içine gir- dim. Yaratık rolünde De Niro'yu is- tediğime karar verdiğim zaman, New York'a giderek önce Francis'le görüştüm. O beni De Niro'ya götür- dü. Böylece ilk toplantımızı yaptık. Doğrusu, aynı gün ikisiyle birden görüşmek benım içın çok fazlaydı. Bir gece önce sahnede 'Hamlet'i oynamış, ertesi sabah uçağa binmiş- tim ki bu benim ıçın başlı başına çok korku veren bir olaydı. Ama her şey fazlasıyla yolunda gitti Artık sözctiklere yer yok -Ortaya çıkan sonuçtan memnun musunuz? Yapabileceğimin en iyisini yaptı- ğım için mutluyum. Oyunculann performanslanyla gurur duyuyo- rum. 'Frankenstein', 'Dracula', 'Inter- view With The Vampire' gibi filmle- rin yeniden moda olmasını neye bağhyorsunuz? Yüzyılın sonuna geldik. Karma- karışık. yaşamımızı bugünkünden daha sıradışı kılacak bir devnm içın olasılıklarla dolu bır dünyada anlam konusunda endişe duyuyoruz. Ne- redeyiz biz? Ne yapıyoruz? Artık sözcüklere yer yok. Bugün önemli konulara, evrenin durumu yüzün- den umarsızlığa kapılan karakterle- re ilişkin filmlere insanlar burun kı- vınyorlar. Geri dönüp bu öykülere bakacak olursanız, yaşam, ölüm ve doğum hakkında aynı derin tartışmalan gö- rürsünüz. Frankenstein türü öykü- lerde ise, doğaüstü bağlamda, des- tansı olaylan içeren çok fazla söz var. Bunları ifade ederken ken- dimizi güvende hissediyoruz. Çün- kü kimsenin bıze gülmeyeceğini biliyoruz. Doğa ve çocuk • Kültür Servisi - DEMYON Şırketler Grubu, Ahşap Ltd tarafından insanlan "çocuk "'- haklanna ve doğa katliamına" duyarlı olmaya çağıran bir prestij takvimi hazırladı. Çekimlerinde tek bir ağaç kesilmeyen, tüm dekorun mesajı doğru iletebilmek için yapay malzemelerden oluşturulduğu ve tema olarak çocuk-doğa birlikteliğinin vurgulandığı takvımın sanat yönetmenliğini ve resimlenni Mete Özgencil, fotoğraf çekimlerini ise UTOPIA gerçekleştırdi. Grafik tasanm Savaş Çekiç'e ait. Özel koleksiyon olarak hazırlanan ve bin adet basılan 1995 takviminde "Çocuklanmızı plastik bir doğaya mahkûm etmeyelim" mesajını vermeyi amaçlayan şirket yetkilileri, bu takvimle birlikte bir şirket geleneğinin başlatıldığını ve her yıl toplumsal ve çevre ile ilgili bir mesaj içeren özel Demyön takviminın hazırlanacağını belirttı. Adıyaman Müzesi açılamıyor • Kültür Servisi - Onanm ve tadilat yapılmak üzere dört yıl önce kapatılan Adıyaman Müzesi, ödenek yokluğu yüzünden yeniden açılamıyor. Her yıl, "Dünyanın 8. Harikası Nemrud"un varlığına da bağlı olarak on binlerce yerlı ve yabancı turist tarafından zıyaret edilen Arkeoloji Müzesi. dört yıldır kapalı tutuluyor. Müzede çoğunluğu bölgedeki kazılardan elde edilen 12 bin 500 değerli yapıt bulunuyor. 'Yengeç Sepetr yeniden gösterimde • İSTANBUL (AA) - Yavvız Özkan'ın Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 7 dalda 8 ödül kazanan filmi "Yengeç Sepeti", lstanbul'da yeniden gösterime ginyor. lstanbul"daki 6 sinema salonunda 4 haftada 41 bin kişinin izledıği ve geçen hafta Anadolu dağıtımına başlanan "Yengeç Sepeti", yoğun ıstek üzerine bır hafta aradan sonra bugünden ıtibaren Beyoğlu Alkazar Sıneması'nda gösterime girecek. Görüntü yönetmenliğini Ertunç Şenkay'ın yaptığı filmde, Sadn Alışık, Macıde Tanır, Mehmet Aslantuğ, Ege Aydan, Derya Alabora, Şahika Tekand, Oktay Kaynarca, Sedef Ecer ve 0 Berna Tunalı rol alıyor. J Prof. Dr. Pars Tuğlacı'nın yeni • Kültür Servisi - Ingiltere Kraliçesı 11. Elizabeth"den, majestelerine takdim ettiği lngılizce bir yapıtından dolayı teşekkür mektubu alan tarih araştırmacısı Pars Tuğlacı, ABD Dünya Başan Enstıtüsü'nün resmi temsılciliğine, ABD Uluslararası Bıografi Derneğı'nın ömür boyu üyeliğine, tngiltere'nin Dünya Edebıyat Akademisf nin ömür boyu üyeliğine. lngiltere'de kurulan Uluslararası Dostluk Derneği'nin kurucu üyeliğine atandı. Bununla Birlikte ABD'deki Amerikan Biografi Enstıtüsü'nce 1994 yılın adamı seçilerek "Altın Toplumsal Hizmet ve Mesleki Başan Madalyası" ile ödüllendirildi. Buna ek olarak Tuğlacı'ya Cambridge Uluslararası Biografi Merkezı'nce Uluslararası Mezıyet Nişanı verildi. Tiirkiye Yardım Sevenlep Derneği'nin konseri • ANK,4RA (AA) - Türkıye Yardım Sevenler Derneği, geleneksel yıl sonu konserini bugün düzenliyor. Türkiye Yardım Sevenler Derneği'nden yapılan açıklamaya göre, Ankara Devlet Resım ve Heykel Müzesi Konser Salonu'nda düzenlenecek konserde. şef Özer Altın yönetimindeki Kültür Bakanhğı Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, müzikseverlerle birlikte olacak. Konsere Türk sanat müziği sanatçısı Samıme Sanay da solist olarak katılacak. Konserin geliri, fakır ve çahşkan üniversite öğrencilerinin ihtiyaçlannın karşılanmasmda kullanılacak AşıkVeyseMOO yaşında' • Kültür Servisi - PEN Yazarlar Derneği, ünlü halk ozanı Aşık Veysel'in 100. doğum yılını kutlamak üzere tstanbul Küçük Sahne'de bır anma toplantısı düzenleyecek. Salı günü saat 19.00'da başlayacak olan toplantıda Aşık Veysel'le ilgili konuşmalar yapılacak, anılar anlatılacak. halk müziğt ve pop müzık sanatçılan tarafından dınletiler sunulacak. Aynca, Aşık Veysel'in şiirleri kendi sesinden ve günümüz ozanlan tarafından sunulacak. Kültür Bakanı Timurçin Savaş'ın da katılacağı anma toplantısı ücretsız
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear