23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 KASIM 1994 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Elmalı Barajı'nın antma tesisi işe yaramayınca baraj suyu Göksu Deresi'ne akıtılmaya başlandı VGIyariarderelere akıyorİBRAHİMGÜNEL RP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Re- cepTayyip Erdoğan'ın "alanındadünyanın en ile- ri teknolojisi" olarak tanıttiğı ve 46 milyar liraya mal olan Elmalı Barajı Antma Tesisi'nin işe ya- ramaması üzerine barajdaki 7 milyon metreküp iç- me suyu, Göksu Deresi"ne akitılmaya başlandı. Barajtn, zemininde bulunan yüksek derecede- ki zehirli azot grubunun (amonyak, nitrat. nitrit) temizlenememesi üzerine yeniden su tutmak üze- re boşaltıldıği belirlendi. îstanbul'u susuzluktan kurtaracak proje olarak da tanitılan tesislerin açılışında Başkan Erdoğan, tesislerin anttığı "suyu Içerek" tanıtım şovuna ka- tılmıştı. Antma tesisi ve barajın bulunduğu Gök- su yöresinde. önceki gün yaptığımız incelemeler- de, dere suyunun yükseldiği ve kokunun arttığını gözlemledik. Baraj tesisinin girişindeki koruma görevlisi baraj suyunun boşaltıldığını söyleyerek nedenini öğrenmek istememize karşın "Sizin an- layamayacagınız kiriilikler var" demesi oldukça dikkat çekiciydi. Yeni yönetimin göreve gelir gelmez, "Sorunu ozon ve aktif karbon yöntemi ile çözdük. Bu diin- yadakj en ileri teknolojidir" demelerınc karşın. sistemde bazı aksaklıklar olduğu tespit edildi. Bu eksikliklerin en önemli kanıtlan ise şöyle: Günde 40 bin metreküp temizleyebileceği öne sürülen te- sisin, günde 10 bin metreküp temizleyebildiği. mikro süzgeç kulanılmadığı, ortada kullanılması gereken ozonun başta devreye sokulması, günde 140 kilogram kullanılan aktif karbonun gelişi gü- zel yöntemlerle devreye şokulup çamur halinde atılması ve hızlı kum filtresinin iki tabakadan ol- mayışı. Bir diğer önemli eksiklik de kimyasal kir- lilikleri gidermek için alüminyum sülfat kullanıl- maması. tstanbul'un bir damla suya gereksinimi olduğu şu günlerde, Başkan Erdoğan ve İSKİ Genel Mü- dürü Veysel Eroğlu'nun önceki günlerde sık sık ka- muoyuna açıkladığı gibi "yapay yagjş" için "Bi- ziın havaya atacak paramız yok" şeklindeki sav- Demirel: Öğretmenler hür değflse söylesinler tstanbul Haber Servisi- Cumhurbaşkanı Sii- leyman Demirel, dün Türk Sanayicileri ve Işa- dâmları Demegi (TÜSlAD) tarafından hazırla- nan ve haziran aymda açıklanan "Türkiye'de ve Dünyada Yükseköğretim, Bilim ve Teknok>ji" baş- lık.lı araştırma raporunun Çırağan Sarayı'ndaki tanıtım toplantısına katıldı. Demirel, toplantıda yaptığı konuşmada, üni- versitelerin toplumun sorunlanna çözüm bulan bir kurum oldugunu belirterek "Eğer üniversite serbest düşüncenin kalesiyse,yanizihinler serbest- çe düşünüyorsa, o toplumun sorunlanna murlaka çareleri çıkanr. Ünivershe varsa ve ayakta> sa, en- dişeye mahal yoktur. Her sıkıntıyı aşarsınız" de- di. Universitelerin Türkiye'nin omurgası olduğu- nu söyleyen Demirel. "Oğretim üjeleri. maddi sı- kınnlan dısuıda kendilerini hür hissetmedikleri takdirde bunu açık bir şekilde söylemelidirier" dedi. Ancak hür bir ülkede hür üniversite olaca- ğını kaydeden Demirel "Hürolma kurumun mu yoksa ilim adamlannın mı olacaktır? Türkiye'de benim üniversitelerimde ilim adamlan hür olma- dıklan kanaatinde> seler, biz devlet, hükümet, par- lamcnto olarak bunu kaldırmaya hazırız. Hür de- ğillerse bunu açıkça söytemelidirler. Eğer yazana çizene karışan varsa, onu da smlesinler" diye konuştu. Cirişimcilerin ilk toplantısı IstanbuTa bilim gösteri merkezi Haber Merkezi - İstanbul" u bir bilim gösteri mer- kezi ve müzesine kavuşturmak için ilk adım atıldı. Bu amaçla, işadamlanndan. üniversitelerden ve di- ğer kurum ve kuruluşlardan bilime gönül veren. böy- te bir bilim merkezinin Türkiye"ye yapacagı büyük eğitımsel katkıya inanan 20 girişimci. işadamı Selim AJguadis'ın çağnsı üzerine ilk toplantısını yaptı ve bir vakıf oluşturmak için harekete geçti. Gırişımcı- ;r. vakfı en kısa zamanda kurmak. düşünülen bilim merkezinin bir tanıtım broşüriinü hazırlamak ve mer- kezin kurulabileceği yenn araştırmalarını yapmak üzere. geçici 11 kişilik bir yönetım ve 3 kışılik yü- n.tmc lıınılıı r.l. Halkalı Çöplüğü kapatılıyor Haber Merkezi - l^anbul'un en büyük çöplügü bugün kapatılıyor. Kapatılması bir süredir Büyüksehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan taralîndan sürüncemede bırakılan Halkalı Çöplüğü için DSP'li Küçükçekmece Belediye Başkanı Nurettm Şeo, buraya çöp kamyonlannın giriş-çıkışını bugün saat 11.00'den itibaren engelleyeceklerini söyledi. Nurettin Şen, muhtarlara, çevrecilere ve halka yaptığı çağnda, saat 11.00'de çöplüğe gelerek kendilerine destek olmalannı istedi. Çöplüğün kapatılmasının sürekli sürüncemede bırakıldığını belirten Nurettin Şen, Recep Tayyip Erdoğan'ın televizyonlardaki açıkoturumlarda. çöplüğün kapatılması için son olarak 15 Kasım 1994 tarihini verdiğini anımsattı. Şen, halka yaptığı çağnda, "Gettn bu patiamaya hazır bombanın fönyesini hep birtikte söküp atalım" dedi. Şen, gerekirse halkia bir ınsan zınciri oluşturarak çöplüğe kimseyi sokmayacaklannı da bildirdi. Turan Dursun ödülü, Sever'in İstanbul Haber Servisi- 1990 yılında silahlı bir saldırı sonucu öldürülen araştırmacı- yazar Turan Dursun adına Aydınlık Dergisi tarafından düzenlenen Araştırma İnceleme Ödülü, •'Araplar, Hıristiyanlık ve Kabe" adlı araştırması nedeniyle Erol Sever'e verildi. Erol Sever'in törene katılamaması nedeniyle plaket ve para ödülü, Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ferit llsever tarafından Kaynak Yavınları sahibi ilhan Kırıt'a verildi. Para ödülünü Aydınlık Dergisi'ne bağışla>an Erol Se%er, gece>e gönderdiği yazıda, Turan Dursun'un karanlıklan aydınlatma yolundaki mücadelede yaşamını yi'tirdiğini, onun adına düzenlenmiş bir ödülü almaktan mutluluk duvduğunu bildildi. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) Bayram Meral, bugün Başbakan Çiller'le görüşecek Türk-lş., hükümet kapısında GÜNEŞGÜRSON A!SKARA-Türk-lş, kamu sektöründeki işçi- lerin yüzde 60'ının memurlaştınlarak sendika- sızlaştınlmasını öngören bütçe yasa tasansına. "hayır" diyecek. Işçilerin memurlaştınlması baş- ta olmak üzere, ta- sannın birçok hük- Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, munu -işçı haklan- hükümeti, 1995 bütçe tasansında ver verilen ı\a ve «jennıkalara değiştirilmesi konusunda uyararak, -Genel Sekreterler Toplanûsrnda. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun gündemindeki tasarı- da yer alan işçi aleyhindeki düzenlemeleri eleş- tirerek bunun "hükümetin inandıncılığını kay- betmesine"yol açtığını söyledi. Bugün Başbakan Çiller ile görüşecegini açıklayan Meral, hüküme- tin "işçinin alınteri ku- rumadan verilir" deme- sine karşın. tasanda yer alan isci alevhindeki hü- lan, ister istemez şu şu sorulan gündeme getiri- yor: Milyarlar boşagitti - ISKİ'nin öz kaynaklarından karşılanan, 46 milyar liraya yapılan antma tesisi, eğer 'ileri tek- noloji ve temizleyebilir' diye adlandırılıp devreye sokuluyorsa, neden yaklaşık 7 milyon metreküp su boşa akıtılıyor? - Eğer bu tesis aşın derecede kirlenen baraj su- yunu. 'içme suyu standardı'na getiremiyorsa. I eylül tarihinden bu yana neden Ûsküdar-Beykoz bÖlgesine günde 10 bin metreküp içme suyu ve- rildi0 - Antma tesisi gerektiği gibi temizleme yapa- mıyorsa, 46 milyar lira havaya mı gitti? -ISKl'ningünlükyapıldığını ileri sürdüğüana- lizlerin bu eksikliklere rağmen, uluslararası içme suyu standardı ve bizdeki karşılığı olan TSE 266 değerlerinin altında çıkıyorsa ve bu değerler elde edilebiliyorsa, neden barajdaki 7 milyon metreküp su boşa akıtılıyor? - Eger ileri sünildüğü gibi içme suyu temiz de- ğilse. bu suyu kullanan kişileri ne gibi tehlikeler bekliyor? Başbakan Tansu Çiller'den öğretim üyelerine mesaj: Ozelleştirme sonrası zam var Haber Merkezi- Başbakan Tansu Çiller, özlük haklan ve özerk üniversite için eylem yapan öğre- tim üyelerine gecikmeli olarak gönderdiği mesaj- da. "özelleştirme yasa tasansının onaylanmasının ardından ücretlerezam" sözü verdi. Öğretim üye- lerinin eylemleri ise devam ediyor. Marmara Üni- versitesi Güzel Sanatlar Fakültesı'nde bir günlük "uyan boykotu" yapıldı. Eylem sırasında öğretim elemanlan ve öğrencılerin 18 metrekarelik tuval üzerinde gerçekleştirdikleri "Üniversitede Mutsuz- luğun Resmi". TBMM'ye gönderilecek. Başbakan Çiller, Hacettepe Üniversitesi Rektö- rü Prof. Dr. Yiiksel Bozer'e. 10 kasımda gönderdi- ği faks mesajında, ögrctim üyelerinin ekonomik zorluk içindebulunduklannı bildiğini kaydetti. Öğ- retim üyelerinin ücretlerinde artış öngören yasa teklifınin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildigini, ancak genel kurulda ozelleştirme yasa tasansınjn görüşüldüğünü anımsatan Çiller. şöyle dedi: "Özelleştirme yasa tasansının yasalaş- masını müteakip değerli meslektaşlanmın özlük haklannın iyileştiril- mesi sağlanacaktır." ç i , I e Q c r e t m v e Ç.lerın mesajı. ö z e r k û n ,ve rsite için SSESrYaSSte eylen, yapan ögreU tarafından ayr. ayr. uyelenne, 10 kasımda göndenlerek'iletildi. gönderdiği mesajda, Marmara Üniversi- "değerli tesi Güzel Sanatlar meslektaşlarım" diye Fakültesi'nde görev li seslenerek 98 öğretim elemanı- özelleştinne yasa . nın aldığı karar uya- tasansının rınca gerçekleştınlen onaylanmasmdan boykota ögrenc.ler sonra ücretlerde de destek verd..Fa- i y i l e ş t i r m e ^ Ü v e r d i kulte bahçesındekı ' eylemde konuşan Prof. Dr. Ayhan Alkış. eylemi desteklediklerini be- lirterek, "Anlavana söz, anlamayana resim diye özetlenebikcek sanatsal etkinliğin, sizin adınıza doğru bir mesaj olarak hedefine ulaşacağını düşü- nüyorum" dedi. Güzel Sanatlar Fakülteşi Genel Kurul Bildiri- si'nde ise şöyle denildi: "Üniversiteleri bir an ön- ce se^me \e seçilme esasına davalı. geniş katılımcı bir demokratik yapı> ı sağlayacak >önetsel ö«;rkli ğe; özgürce bilimse 1 ve sanatsal araşnrma, üretim, Yavın v^pahilıtKMijni sagJavacak akadenük özerkli- ğe; görevlerini rahatça verine getirmesini sağlaya- cak mali özerkliğe kavuşturmak gerekmektedir. Öf retim ekmanları olarak bizler, üniversiteniı» özerk yönetinı ve mali olanaklar açısından, yi- tirdiği haklarını elde etmesini isterken kendi maaşlarımızın da yaptığımız görev ve işlevimi- ze uygun bir düzeye getirilmesi gerektiğini ka- muovuna ve vetkililcre duvururuz." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Belli Değerlere Saygı Duymak 10 Kasım 1994'te Anıtkabir'deki Atatürk'ü anma töre- ni sırasında çıkan olayla ilgili görüşlerimi "sıcağı sıcağına" yazmak istemedim. Birkaç gün bekleyerek, kimi "demok- rasi havarilerinin", bu olayla ilgili olarak nasıl değerlendir- meler yapacaklarını gözlemek istedim. lyi ki de böyle yap- mışım. Basınımızın "sağ cenahından" olayla ilgili olarak yapı- tan degerlendirmelerde, iki motif üzerinde duruluyordu. Bunlardan biri olayın "provokasyon" olduğu, öbürü de olayı yapan kişinin "aklından zoru olduğu" idi. Bu tür olaylarda provokasyon olasılığı daima vardır. Za- ten ben bu tür olaylarda sürekli şu soruyu soranm:"AC/m kazançlı çıktı?" Yani herhangi bir olay ya da davranışın; ki- meya da kimlereyararsağlayacağını kestirmeye çalışınm. Tabii böyle bir düşünce tarzı, olayın "müsebbiblerinin", rasyonel (akılcı) oldukları varsayımına dayanır. Bu çoğu zaman doğru çıkmaz. Kimi zaman da öyle girişimler olur ki; militan ruhlu bir şaşkın "kendi düşünceme hizmet edi- yorum" diye, karşıtlarının ekmegine yağ sürer ya da kar- şıtlarının planlarına alet olur. Anıtkabir'deki olayı bu açıdan düşündüğüm zaman; bu olaydan kimin yararlandığı, kimin kazançlı çıktığı konu- sunda, kesin bir karar veremedim. Elbette olay duyuldu- ğu zaman, laik ve özgürlükten yana olan insanların birtep- kisi olacaktı. Ama bunu sağlamak için bu işe girişilmesini mantıkh bulmadım. Bu olaydan asıl kazançlı çıkanlar, bir Islam şeriatı devleti kurmanın hayali içinde olanlar oldu. Bunlar kazançlı çıktılar, zira kendi tabirleriyle "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin", belli konularda ne denli acz için- de oldugunu gördüler ve gösterdiler. Devletin en üst ka- demelerine kadar, ellerini kollarını sallayarak çıkabilecek- lerini ve her türlü "haltt" yiyebileceklerini bir kez daha an- ladılar. Atatürk'ü yermek ve Atatürk'e çatmak için bir fır- sat daha yakaladılar ve kullandılar. Bir gün sonraki gazetelere baktım. Aslında neler yaza- caklarını aşağı yukarı tahmin ediyordum, ama bir kez da- ha göreyim istedim. Çoğu provokasyon ve akıl hastalığı açıklamaları yapıyor- lardı. Ancak çok ilginç bazı şeyler de vardı. Örneğin bu ga- zetelerden biri, olaydan çok olaya duyulan tepkiyi diline dolamıştı. Anıtkabrin dışında olayı protesto eden insanla- rın "vurun", "linç edin" gibisinden tepkilerini ve olayın "müsebbibine" saldırmak istemelerini dile getirıyordu. Basınımızın, en çok satma iddiasındaki renkli gazetele- rinden birinin manşetleri daha ilginçti. Olayın asıl amacını ve "muhatabının" kim oldugunu unutmuşlar ve sorunu, salt bir güvenlik sorunu olarak ele almışlardı. Adamın "neyi" ve "neden"yaptığını pek sorgulamadan, oraya kadar "na- sıl" geldiği üzerinde duruyoıiardı. Bunun dışında başka so- run yoktu. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, pek çok çevreden ve kitle iletişim araçlarından, bu olayın "failinin" akıl hastası olduğu teşhisi geldi. Doğrusu yapılan iş pek akıllı işi değil, ama adamın deli olduğuna dair hiçbir bilgi sahibi de değiliz. Hatta tam tersine, karısı çok akıllı oldu- gunu söylüyor. Bu konuda teşhis için en yetkili ağız olma- sa bile herhalde az çok fikri olsa gerek... Işin aslı, meselenin can alıcı noktası gözden kaçıyor, gözden kaçırılıyor. Bu nokta, Türkiye'de "kendi inanç ve değerlerine" saygı gösterilmesini isteyen insanların, baş-, kalarının "inanç ve değerteri" konusunda bu derece say- gısız olabilmeleri, bu derecedeki bir saygısızlığı neredey" se normal karşılayabilmeleri. Şimdi bu fanatiği karşınıza alsanız "inançlarının baskı al- tında tutulduğundan" ya da "kendilerine zulmedildiğin- den" söz ederdi. işin daha ilginç yani, bu söylediklerine ina- nırdı da... Bugünlerde Said-i Nursi ve Korkut Hoca için anma mevlitleri okundu. Atatürkçü birgenç, bu mevlitlerin okun- duğu camilerin kapısına gidip "Bırakın bu cahil yobazlan, bilimin ışığına gelin" diye bağırıp çağırsaydı, acaba neler olurdu? Nasıl bir tepki duyarlardı? Bir başka "dinci" yazar, başka bir vesile ile beyanat ve- rirken Mustafa Kemal'den bahisle "Bu adamın müdafaa edilecek tarafı yoktur" diyor. Ifadedeki saygısızlığa bakın. Acaba kendilerinin değer verdiği. saygı duyduğu bir insan kezi kurma düşüncesi. iş çevrelennin genış bir kesi- minden destek almıs durumda. Bu desteğın artarak sureceğîT>elirtiliyor Avrupa ve ABD'de çok sayıda bulunan benzer bi- lîm rngrkezlerinde. hihmin çeşitlı Hallan VP tjoğal ta- rih olaylan yepyeni bir anlayışla ziyaretçilere sunu- luyor. Ziyaretçiler ve meraklılar bilimsel olay ve ge- lışmeleri etkileşimli olarak düğmelere ve tuşlara ba- sarak mikroskoptan inceleyerek yaşıyor ve öğreni- yor. Bilim, büyük bir gösteri ve şova dönüştürülüyor. binleri Meclisin kapısına toplayacağız" dedi. karşı saldırT olarak nitelendıren Türk-lş yönetimi. bugûfi Başbakanı ziyaret ederek söz konusu. düzenlemelerin tasandançıkanlmasını isteyecek. Türk-lş Genel Başkanı Bavram Meral; tasan, iş- çi lehinedüzeltilmezse. "yüzbinJeri Mecliskapı- sına toplavacaklannı" söyledi. Meral. kendi teş- kilatı olan Yol-lş Sendikası'nın Gime'de yapılan kümlere seyirci kaldığı- nı aktardı. Meral. tasan- daki hûkOmlerin değişlî- rilmesi zorunluluğunu, u sendikalann vok olnıa varolmamüeadelesi"olarak nitelendırdi. Türk-lş tarafından hazırlanan ve daha önce TBMM Büt- çe Plan Komisyonu Başkanı ve DYP Samsun Mil- letvekili İrvas Aktaş'a sunulan raporun, bugün Başbakan Çiller'e de verileceği belirlendi. naKKinaa Doyıe yazıısa rıeıer uuşunur! 1 Bugünlerde gülünç sataşmalara hedef oluyoruz. Şeytan, "At etine katemi hak ettikteri yanıtı ver" dlyorAma yapmf= yorum. Bizim gazete az satıyor, ama çok okunuyor. Bir de şuzibidilerin reklamını mı yapacağm Başka kapıya gitsinler... S A L I T O P L A N T I L A R I 1970-1995/SON Z5 Y1LDA EDEBİYATIMIZ ROMANYöneten Semih Gümüş Konusmacılar Hulki Aktunç, Selim İleri, Pınar Kür 15 Kasım 1994 Saat: 18.30 YAPI KREDI K Ü L T Ü R M E R K E Z İ Yapı Kredi Sermet Çlfter Kütûphanesi Istiklâl Caddesi 285 Beyogiu 80050 İstanbul Telefon: (212) 252 47 00/441 - 245 20 41 Salı Toplantılan'nı, isteyen herkes ücretsiz olarak izleyebilir. YAPI KREDİ ZEK FAK ZERR E S M S E RG S İ 1 5 K a s ı m - 9 A r a l ı k 1 9 9 4 YAPI KREDİ K Ü L T Ü R MERKEZİ Yapı Kredi Kazım Taşkent Sanat Galerisi ve Yapı Kredi Beyoğl;' Sanat Galerlsi Istiklâl Caddesi 285 Beyogiu 80050 İstanbul Telefon: (212) 252 47 00/257 YAPI KREDİ DAŞ'IN KAÇIRILMA OLAYI Askerler, astsubay TuraVı suçladüar• Lucky-S davalarımn birnumaralı sanığı Nejat Daş'ın kaçışına yardımcı oldukları savıyla gözaltında tutulan iki jandarma subayı. bir onbaşı, üç er ve aynı suçlamayla yargilanan Ömer Güneş tutuklandılar. tstanbul Haber Servisi - Cumhuriyet tarihinin en büyük u>uşturucu operasyonunda Ak- deniz'in uluslararası sularında 3.5 ton eroinle batınlan Kısme- tim-1 ve 14 ton eroinle ele geçen Lucky-S davalannın bir numa- ralı sanığı olarak yargılanan .uluslararası uyuşturucu kaçakçı- sı Nejat Daş'ın kaçışına yardım- cı oldukları savıyla gözaltında tutulan iki jandarma subayı, bir onbaşı. üç er ve aynı suçlamayla yargılanan Ömer Güneş dün çı- kanldıklan Nöbetçi 1. Sulh Ce- za Hakimliği'nce tutuklandılar. Haklanndaki suçlamalan ka- bul etmeyen sanık onbaşı ve er- lermahkemeye verdikleri ifade- lerde. Nejat Daş ile oldukça sa- mimi bir ilişki içerisinde oldu- gunu öne sürdükleri komutanla- n Jandarma Astsubay Kıdemli Üstçavuş Mehmet Tural'ın şüp- he çekici davranışlarına tanık ol- duklannı söylediler. Nejat Daş'ın kaçışının ardın- dan olayda ihmalleri görülerek İstanbul ll Jandarma Alay Ko- mutanlığrncagözaltınaalınarak haklannda askeri soruşturma başlatılan Jandarma Astsubay Üstçavuş Mehmet Tural, Uzman Çavuş Murat Özcan. Onbaşı Is- mail Göçoğlu. jandarma erleri Levent Kuşoğlu, Akın Kahra- man ve IMehmetTektaş, İstanbul 1. Nöbetçi Sulh Ceza Mahkcme- si'nce verilen tutuklamaemrinin ardından Kuzey Deniz Saha Ko- mutanlığına götüriildüler. Diğer tutuklulardan Daş'ın firar ettiği mağazanın sahibi Ömer Güneş de mahkemece tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevi'ne konul- du. 19 kasım Mühendis ve mimarlar eyleme hazırlanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mühendis ve mi- marlar, bugün bir araya gele- rek 19 kasım cumartesi günü gerçekleştirecekleri mitingin ön çahşmalanm yapacaklar. Türk Mühendis ve Mimar Odatan Birliği Genel Sekre- teri Alpaslan Ertûrk, eylem- lerin toplusözleşmeli, grevli sendikal haklan elde etmeye yönelik oldugunu bildirdi. Ertürk, DS1 Genel Müdür- lüğü Konferans Salonu'nda bugün saat 10.00'da yapıla- cak toplantıya, Ankara'daki mühendis ve mimarlann çag- nldtğını belirterek. "Tophu»- tıda, eylem programlarumo, yaptıklanmızı aktaracaga. Genel eylemlerimizin çerçe- vesini aktaran miting öncoi çabşma otacak" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear