Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 EYLÜL1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET 2 SAYFA
KULTUR
Nida Tüfekçi, Türk halk müziğinin ödün vermeyen değerli bir araştırmacısı, usta bir bağlamacısıydı
Türk müziğj yılmaz bir savaşasını yitirdi
EVİN İLYASOĞLL
Nida Tüfekçi'yi kaybettik. Türk müziği. ödün
vermeyen. değerli bir araştırmacısını. yılmaz bir
savaşçısını kaybetti. Türk halk müziği usta.bir
bağlamacısını. disiplinli bir öğretmenini kaybet-
Neriman ve Nida Tüfekçi benim için halk mü-
ziği konusunda sık sık başvurduğum bir ansik-
lopedi kavnağı gibidir. Taa Sansözen araştırma-
lanndan. radyonun ilk kuruluş çahşmalanndan.
otantiğe bağlı icranın gerekçelerinden gerçek bi-
rer kaynaktır onlar. Nida Bev'in en dikkatimı
çeken özelliğı. bir kez anlattığı şeyi yıllar sonra
kaç kez anlatırsa anlatsın. hiçbir zaman değişik-
liğe uğratmamasıydı. Bildiğini iyi bilir. yürekli-
lıkle savunur ve
ğ ~\ ödün vermezdi.
W"\...,. . Zaman zaman
M 3 lldlğini ödün vermeyişi
nedeniyle eleşti-
riler âldı. TRT
Müzik Dairesi
Başkaniığı sırası-
nda halk müzi-
ğinin hafıf müzik-
çiler tarafından
yozlaştınlmasına
gözyummadığı
için suçlandı.
Ancak bir de
geriye dönüp dü-
şünelim: Herkes müziğimizde yapılan her türlü
değişiklıği inübah' gördü yıllardır. Halk müziği
en çok kullanılan. en çok sömürülen müzik
dalımız oldu. En son konuşmalanmızdan birin-
de "Kaleden kaleye şahin uçurdum, balam. Ah Ue
vah ile örarü geçirdim" dizeleriyle başlayan tür-
küyü sormuştum. Onun da kendi içindc bir hüz-
nü. nazlı edası vardı. ama artık synthesizerla bir
pop müzik nıtelığı kazandı. şimdi hüzünlü değil
bu türkü demiştim. Gerçekten içi yanıyordu
halk müziğinin yozlaşmasına. Peki. değişmeye-
cek miydi zamanla otantik türküler. Doğal kı
değişecekti. Ancak Nida Tüfekçi gibi bir otorite-
nin de kaleyi beklemesi. başını ahp gidenlere bir
çift söz edecek bir gücün varlığı gerekliydi.
iyi bilir,
yüreklilikle
savunur ve
ödün vermezdi.
Zaman zaman
bu nedenle
eleştirileraldı.
En son fun ada 'Devlet Sanatçısı' umanını almıştı. Ancak son ameli> atında De>let Sanatçılığı ile
bir ayrıcalık olabilir mi diye araştırmtşlar. hiçbir ayrıcalık tanınmay acağını öğrenmişlerdi.
I'Halk müziği halk
yaşantısınınaynasıdır'
Bir sö\leşimizde halk müziğini anlatıyordu:
"Halk müziği halk \asantısının aynasıdır. Doğal
ve sosyaJ ola> ların bütünüdür. Ağıtiar. öğüt, mer-
siye, yiğitleme, koçaklama, kına hatası, gelin ha-
vasu çiğdetn türküsü, iklim. mevsim tabiat olay-
larının değişiminin türküsü. Halkın yaşadığı her
şey in aksedişidir. Müzik, edebiv at, oyun bir araya
gelir, tek sanat haline dönüşür. Halkımız ya özet-
lemiş ya da genişletmiştir olaylan. Veciz olarak
söylemiştir: "Ben ağlanm, doktor ağlar, dert ağ-
lar" gibi. Ben dertUyim, doktor çaresiz. Dert ise
halimize bakıp ağlıyor."
' Yörcsel tavırlann değiştiği. ücra dağ köylerin-
de bile artık arabesk etkisine rastlandığı söyleni-
yor dediğimde şiddetle karşı çıkmıştı bana Nida
Bey: "Öyle şey yok. Bunu rahatlıkla söyleyebili-
rim. Her türlü müzik bu ulusun insanlanna şu
veya bu araçla aktarılabiliyor. Yani bombardı-
man ediliyor. Ama bugüne dek halktan arabesk
türkü çıktığını du\ madun. Ancak şehirlerde olu-
yor bu. Çünkü musikinin ticareti başladı. Sanatın
ticareti olunca müşterive göre malzemeler ilet-
mek gerekiyor. Ama halk kendi üslubunu, kendi
musiki tarzını bırakmıyor. Hatta kendi konuşma
tarzını dahi kolaylıkla bırakamıyor. İ niversitc
mezunu dahi olsa yöresinin ağzına doğru kayıyor.
ben de bazen kayıyorum. Onun için > ıllardan beri
folklorun kuv>etli bir tarafı >ar. Asırlar bo>u asli
unsurlan kavbetmeden _\aşayabiliyor. Babadan
oğula. ustadan çırağa, kuşaktan kuşağa, kulak-
tan kulağa gelir ve kolav kolay değişmez."
Nida Tüfekçi'nın bu sa\ı toplumun geçırdiğı
evrim ile folklorun statık duracağı anlamına gel-
miyordu: "Halk müziği starik oisa zaten kaybo-
lurdu. Daima dinamikti. Bir mahaJli sanatçı>a
aynı parçayı a\rı zamanlarda okutsam motomot.
birbirinin aynı çıjtınazta£i!>farkuljğı,notaya dö-
künce görürüz. Yaşantııîih^aksedlf Şeklin^göre
.değişikliğe uğramıştır." Mesela uçağın bize geliş
tarihıni haber veren türküde: "Gökte uçan te>-
yare, selam \erdi o >are." Zumanla tavyare lafı
unutulmuş. uçak kelimcsı çıkmış. halk buna
göre de vazmış: "Gökyüzünde uçan posta uçağı,
dedim. götürmedi" gibi.
IArşivcilik ve araştırmacılığın
olmaytşındanyakımrdı
Nida Tüfckçi'nin cn büvük >akınması günü-
müzde arşivcilik. araştırmacılık olma\ışı ıdı.
"Eskiden Darülelhan arşûinde ilk kayıtlar duru-
>ordu. Tevbe alınıp nota>a döküldü, kitaba dö-
nüştü. Daha sonra Ankara De>let Konsen atu> an
ile 1937-1953 arasında Sarısözen \e Haiil Bedi
Yönetken'in yurt sathında ulaşılabilecek her >ere
gittikleri bir proje düzenlendi. Bir de Rıza Yetiş-
ken adlı teknisjen vardı. L ç kişi on binin üstünde
halk ezgisi derltyip kayıt >aptılar. Sonra bir ara
TRT, derleme denemesi \aptı. Ama halk müziği-
nin dinamiğini sürekli izlemek gerek. Bütün folk-
lor malzemesinin bir müzede saklanması, halkın
istifadesine sunulması lazım."
da her zaman açık fikirli olduğunu belirtmişti:
"İlim adamlan da sanatçdar da halkın içinden
çıkıyor. Başka bir yerden getirtilmiyorlar. Onları
okutup eğitip halk kendi kaynağını geliştiriyor.
Bütün dünya tarihinde folklor malzemesi halkın
istifadesine sunulmuştur. Folklonı aynen ahp üs-
tünde işlemek yerine. onun ritm ve ifade özelliğin-
den esinlenen öz&ün. \eni bir sevler çıkarmalidır.
Bugüne kadar yapılanlarda şövle bir tehlike doğ-
du: Halk. kendi türküsünü bilivor. benim türküye
hem benziyor, hem benzemivor, ama benimki de-
ğil diyor. Bu sefer kendine yakın başka seslerin
başka üslupların ardından gidivor. Mutlaka öz-
gün \e büyük eserler yazacak bestekârlarımız ye-
tişecektir" \e burada söyleşıve Nenman Tüfekçi
şunlan ekliyor: "Sibelius, Çaykovski. Bartok.
kendi halk müziklerinden çok güzel esinlenmişler.
Motomot değil, kendi dehalarıyla katkıda bultın-
muşlar."
INeriman-Nida Tüfekçi'ye ait
özgün bir CD tasansı
Şimdilerde Türk sanal müziği üstüne compact
disclerin sayısı artmakta. Çoksesli Türk müziği-
nin compact diskleri dc çeşitli projeler altında
\ola çıkıyor. Ancak henüz elimizde Türk halk
müziğinin otantiğe bağlı yorumundan hiçbir ör-
nek yok compact disc olarak. Bu konulara des-
tek veren bir banka müdürüyle çok yeni konuş-
muştuk. Hemen Nenman-Nida Tüfckçi'yc ait
özgün bir CD
yapılması üstüne
karar çıkarta-
caktı. Ne >azık kı
gecikmişiz.
Nida. Tüfekg
en son fur\ ada
*Devlet Sanatçısf-
unvanını almıştı.
Ncden Nenman
Hanım'a da veril-
mediğine bir türlü
akıl erdirememiş-
ti. Son ameli\atı-
nda Devlet Sa-
natçılığı ile bir
aynculık olabilir
mi dıyc araştırmı-
şlar. lııçbır avncalık tanınmayacağını öğrenmiş-
lerdi. Türk halk müzığine onca yıllık hızmetiyle
müzik tarıhimizin savfalannda nice devlet sa-
natçımızdan daha önemli bir yer tutacak Nida
Tüfekçi.
ürk halk
müziğine onca
yıllık hizmetiyle
müzik tarihimizin
sayfalannda
nice devlet
sanatçımızdan
daha önemli bir
yer tutacak Nida
Tüfekçi.
Nida Bcy. halk müzığınden csınlenrhc. yarar-
lanma. yeni bestelere temel oluşturma konusun-
PORTRE NİDA TÜFEKÇİ
1929'da Yozgat'tadoğmıif, Türk halk müzi-
ği (iraştırmacısı, hağlama sanatçısı ve İstantrul
Teknik İ'nıversıtesı Devlet Türk Müziği Kon-
servatuvurı nda öğretim üvesi idi. Ankara Ma-
liye Okıılıı nu bıtirmiş, 1953 'te Ankara Radyo-
su'mm 'Yurttun Sesler Topluluğjtna kaiılmıs.
ziği lopluhıkları kurımış. yo
Devlet Sanatçısı olmuştu.
Akbank Caz Festivali, 4-16 ekim tarihleri arasında AKM, Aksanat ve CRR Konser Salonıfnda gerçekleşecek
Abbey Lincoln'den Steve Coleman'aKüftür Seoisi-Akhank 3. Ulus-
lararası Caz Festivali 4-16 ekim
tarihleri arasında Atatürk Kültür
Merkezi. Aksanat ve Cemal Re-
şıt Rey Konser Salonu'nda dün-
ya cazından yetkin örneklerin
sunulacağı konserlerle gerçekle-
şecek. Abbey Lıncoln Quartet'in
4 ekim pazartesi günü saat 21.
OO'de Atatürk Kültür MerkezT-
nde vereceği konserle açılacak
olan Akbank 3. Uluslararası Caz
Festivali'ne bu yıl Aydın Esen,
Randy K., Yıldız Ibrahimova. An-
toine Herve, Evan Parker , Barry
Guv, Can Kozhı ve Georg Garzo-
ne, Archie Shepp Quartet, Don
Pullen's Afriean-Brazih'an Con-
necoon, Steve Coleman ve Five
Elements ve Rand> VV'eston ve Af-
rican Ryttıms katılıyor.
IAçılış ta Abbey
Lincoln Quartet
Caz festivalinde ikı solo konser
bir de vokalist Randy K. eşliğinde
konser verecek olan piyanist ve
besteci Aydın Esen, Gary Burton,
Eddie Gomez ve Pat Metheny gibi
caz dünyasının tanınmış ısimle-
nyle çalıştı. Kendi müziğini ya-
ratmayı amaçlayan Esen'in bes-
teleri. renkli fıkirler, içiçe gecmiş
ritmler, lirik anlatım tarzı ve usta-
ca dengelenmiş kompozisyon-
lann harmanlanmasından oluşu-
yor. Esen'e 6 ekimde vereceği
konserde eşlik edecek olan
Randy K.., 1985'den beri vokalist
ve söz yazan olarak sanatçıyla ça-
lışıyor.
Festivalin açıhş konserini ve-
recek olan Abbey Lincoln Qu-
artet, vokalde Abbey LJncola, pi-
yanoda Leonard Kendnck, basta
Michael Botvie ve davulda Jor-
dan Walker'dan oluşuyor.
Şarkıcı. besteci. söz yazan ve
oyuncu Abbey Lincoln 40 yıllık
kariyeri boyunca Max Roach.
Sonny Rolüns ve Stan Getz gibi
ünlü isimlerle söyledi. Yumuşak
sesini bir enstrüman gibi kulla-
nann Abbey Lincoln'ün duygu
yüklü müziği her zaman büyük
hayranlık duyduğu Bıllie Holi-
day etkilerinin yanı sıra gospel.
blues ve Afrika müziğinin çeşitli
unsurlannı banndınyor. Abbey
Lmcoln. yaşayan caz şarkıcılan
arasında Betty Carter ile en bü-
yük iki ısimdcn bıri olaralc kabul
ediliyor.
Festivalde iki konser verecek
olan Yıldız tbrahimova ve Antoine
Herve, vokalde Yıldız tbrahımo-
va ve piyanoda Antoine Herve'-
den oluşuyor. Türk asıllı Bulgar
şarkıa V'ıldız İbrahimova, Rus
çıngene müziği, Bulgar ve Türk
AKBANK 3.ULUSLARARASI CAZ FESTİVALİ'NİN PROGRAMI
• AKSANAT
6 ekim çarşamba 18.30: A vdın Esen solo
20.30: Aydın Esen ve Randy K.
7 ekim perşembe 18.30: Aydın Esen solo
20.30: Yıldız İbrahimova ve Antoine
Herve
8 ekim cuma 18.30: Yıldız İbrahimova
ve Antoine Herve
20.30: Yıldız ibrahimova ve Antoine
Herve
9 ekim cumartesi 16.30: Kirk Lightsey
solo
18.30: Evan Parker ve Barry Guy
20.30: Evan Parker ve Barry Guy
10 ekim pazar 18.30: Evan Parker ve
Barrv Guv
20.30: Kırk Lightsey solo
11 ekim pazartesi 18.30: Kırk Lightsey
solo
20.30: Can Kozlu ve George Garzone
12 ekim salı 18.30: Can Kozlu ve George
Garzone
20.30: Can Kozlu ve George Garzone
• CEMAL REŞİT REY KONSER
SALONU
13 ekim çarşamba 18.30: Don Pullen 's
Afrkan-Brazilian Connection
21.30: Archie Sltepp Çuartet
14 ekim perşembe 18.30. Archie Shepp
Quartet
21.30. Don Pullen's African-Brazilian
Connection '
15 ekim cuma 18.30: Randy JVeston ve
African Rhythms
21.30: Sieve Coleman ve Five Elyements
16 ekim cumartesi18.30: Steve Coleman
ve Five Elements
21.30: Randy Weston ve African
Rhythms
ta'dan oluşan Don Pulllen's Afri-
can -Brazilian Connection festi-
valde iki konser verecek.
Piyanist ve besteci Don Pullen
müzik >aşamına Ruth Brown.
Jimmy Rushing ve Big Maybelle
gibi blues devlerinc orguyla eşlik
ederek başladı.
1970'lerde Charles Mingus ve
1980'lerde tcnor saksofoncu Ge-
orge Adams'la yaptığı çalışma-
larla tanınan Don Pullen. geniş
ses dağarcığı ve bunu kullan-
madaki başansıyla ün yapımış
bir piyanist. Sanatçı Senegalli ve
Brezilyalı müzisyenlerle yaptığı
son çalışmalannda Afrika, Bre-
zilya. Krayib ritm ve ezgilerini
gospel sesleri. yüksek enerjili
swing ve boogie-woogie gibi un-
surlarla kaynaştınyor.
IArchie Shepp
Caz Festivali'nin komıklanndan Kirk Lightsey, Yıldız İbrahimova, Barry Guy, Archie Shepp ve Abbey Lincotn.
halk şarkılan gelenekscl ycrcl
müziUerdcn örncklcr sunuyor.
tbrahimova'ya eşlik edecek olan
Fransız besteci ve piyanist Anloi-
ne Herve ise Pans'te hemcn he-
mcn bütün caz müzisycnlcriylc
çalışmalar yapmış.
Festivalde solo olarak iki kon-
ser verecek olan piyanist Kirk
Lightsey, Dexter Gordon. Sony
Stitl, Chct Baker, Clifford Jor-
dan. Pharoah Sandcrs. Boby
Hutchcrson gibi caz dünyasının
pck çok kalburüslü ismiyle
çalışmış. Tcmellcri bop"ta olan sı-
tilini Hank Jones ve Tommy Fla-
nagan ctkilcnımleri ile yoğuran
Kirk Lıghlscy, The Leaders'ın pi-
yanistı olarak da çalışıyor.
Kontrbasta Barry Guy vc tc-
nor-soprano saksofon Evan Par-
ker'dan oluşan Evan Parker vc
Barry Guy topluluğu, festivalde
üç konser verecek.
Davulda Can Kozlu ve tenor
saksofonda George Garzone'dcn
oluşan ikili, festivalde üç konser
verecek. Davulcu veeğitmen Can
Kozlu kariyen boyunca Aydın
Esen. Mike Zvvcrin, Mick Good-
rick, Ricky Ford. Barney Kessel.
Chiris Woods gibi birçpk isimle
sahne ve kayıt çalışmalan yaplı.
Kozlu, çeşitli Latin ve Agbekor
Dans Topluluğu'yla da çalışma-
ları bulunuyor.
Piyanoda Don Pullen, alto sak-
sofonda Carios Ward. flütle Mor
Thiam. vurmalı çalgılarda J.T.
Thomas vc davulda Nilson \Iat-
Quartet
Tcnor saksofonda Archie
Shepp. piyanoda Horace Parlan.
basta Steve Neael ve davulda Ste-
ve McCraven'dan oluşan Archie
Shepp Ouartet, iki konserle İstan-
bullu cazseverlerin karşısına cı-
kacak.
Besteci, eğitmen ve tiyatro ya-
zan da olan Archie Shepp, 6O'lı
yıllarda John Coltrane'la yaptığı
çalışmalarla caz dünyasında bü-
> ük çıkış yaptı. 1970'lerde tarzını
yumuşatan Shepp, 80"lerde re-
pertuvanna bebop'u da ekledi.
Randy \Veston ve African
Rhythms, piyanoda Randy Wes-
ton, alto saksofonda Talıb
Kıbvve. basta Stafford James, gu-
enbri'de Abdellah El Courd,
karkba'da Mostafa Qubella ve
Abdeni Qubella ve vurmalı çalgı-
larda Neil Clarke'dan oluşuyor.
Son yıllarda Dizzy Gillespic,
Pharoah Sanders ve David Mur-
ray gibi ısimlerle albüm çalışma-
lan yapan Randy NVeston. festi-
vali birlikte çalışüğı üç Fash mü-
zisyen ile katılacak.
Festivalde iki konser verecek
olan Steve Coleman ve Five Ele-
ments topluluğu alto saksofonda
Steve Coleman, tuşlu çalgılarda
Andy Milne. gitarda David Gil-
more, basta Reggie Washington
ve davulda Gene Lake'de oluşu-
yor. Five Elements Topluluğu'-
nun kurucusu Steve Coleman
caz-funk-afrika kökcnli ritmler
üzerine oturtulmuş doğaçlama-
lan ile M-BASE adlı kuruluşun
ve akımın yaratıcısıdır.
• Stcvc Coleman, David Mur-
ray. Dave Holland. Bobby
McFerin ve Branford Marsalis
gibi f müzisyenlcri ile albüm
çalışnı<.'.!an vaptı.
ÜÜDÜŞÜNCEYE SAYGI
MEMET FUAT
Universite Oğrenimi
Üniversiteye girmek için neden böylesine yarıstlıyor?
Yüzbinlerce genç ek çalışmalar yaparak, kurslara gide-
rek, universite giriş sınavlarında başarılı olabılmek için
büyük bir savaşım veriyor. Hele sınava girecekleri yıl,
eğlenceler, sporlar, ders dışı her şey bir yana bırakılı-
yor, ana babaların sıkıyönetiminde canından bezmiş
birtakım genç insanlar ortalıkta dut gibi dolaşmaya baş-
lıyor: Çalışma sarhoşları olarak...
Çocuklarla birlikte okullar, kurslar. ana babalar da ya-
rışıyor. Başarılarsicilere işleniyor...
Nedir bunca özverinin karşılığı?
Kas gücünden çok, beyin gücüne dayalı, iyi kazançlı
bir meslek edinmek... Üniversiteye gitmeden doktor, '
yargıç, avukat, mühendis, fizikçi, vali, elçi vb. olunamı-
yor. Yüksek düzeyde özel bir eğitimi gerektiren meslek-
lere giden yol üniversiteden geçiyor.
Bu mesleklersaygınlıklarını hem iyi bir gelir sağiama-
larından, hem de toplumun egemen güçleriyle sıkı ilişki-
ler içinde olmalarından alıyor. Giderek bu mesleklere
varan yoldan, üniversiteden geçmek de bırsaygınlık ne-
deni olarak görülmeye başlanıyor.
Hepsi bu mu: Beyin gücüne dayalı bir meslek.'toplum
içinde saygınlik, egemen güçlerle sıkı ilişkiler içinde ol-
mak?..
Bir de yedek subaylık var. Eskiden lise bttirme yeterdi.
Sonra yalnızca universite bitirenler yedek subay olacak
dendi. Haydi herkes üniversiteye...
Salt askerliğini daha rahat yapmak için değil, gene
toplumsal saygınlik söz konusu...
En büyük değer olarak paranın öne çıkması doğru
dürüstöğrenim görmemiş kişilerin ticaretle, yapımcılık-
la, ya da kaçakçılıkla, kuralına uyan uymayan her türlü
hırsızlıkla toplumun en varlıklı kişileri durumuna gelebil-
meleri de pek bir şeyi değiştirmedi.
Egemen güçlerle sıkı ilişkiler içinde olmayı sağlayan
yol, universite oğrenimi, bu tür serüvenlere atılmadan
önce edinilmesi gereken bir güvence niteliğini koruma-
yı sürdürdü.
Yaşama kestirmeden giden yollar denebilecek mes-
lek liseleri de bir çözüm olamadı.
Bugün üniversitelere girmek isteyenlerin sayısı sı-
navlarla elenmelerini gerektirecek kadar büyük. Oysa
lise öğrenimini tamamlamış olan herkesin, özlediği üni-
versiteye sınavsız girebilmesi gerekir. Başarır ya da ba-
şaramaz, o kendi sorunu, ama istediği çalışma alanını
niçin seçemesın? Bir insanın öğrenme, bilgilenme, gön-
lüne göre öğrenim görme özgürlüğü nasıl engellenebi-
lir?
Bu konu üzerinde hiç durulmuyor, çünkü üniversiteye
girmek için yarışanların bu işe bilgilenme, kültürlü insan
olma kaygısıyla yöneldiklerine inanılmıyor Buna inanıl-
masını sağlayacak göstergeler yok. Büyük çoğunluk
üniversitelere meslek edinmek, saygınlik kazanmak,
egemen güçlerle sıkı ilişkiler içinde yaşamak için sadırı-
yor.
Üniversitelere "kültur mirasını tanımak, kendi yaratıcı
yetilerini kavramak, bir insan olarak sorumluluklanmn
bilincine varmak, bilginin yayılmasını sağlamak, yaşa-
mı daha iyi tanımak, toplumsal sorunlara çözümler ara-
mak" için giriliyor olsa, yayın dünyasındaki bu yoksulluk
sürüp gider miydi? Kitap okuyan insanların sayısı bunca
az mı olurdu? Gazetecilik alanında böylesine yozlaşma-
laryaşanır mıydı? -.,n:ı:. •••»-. T:I
Rahmi Pehlivanh anılıyor
ANKARA (AA) - Rahmi Pehlivanh Kültür ve Sanat Vakfı
(PEKSAV), ölümünün birinci yıldönümünde Rahmi
Pehlivanh için bir anma günü düzenledi. Ankara Devlet
Resim Heykel Müzesi"nde yann gerçekleştirilecek anma
gününde. sanatçının kendi kurduğu vakıf tanıtılacak. Bir
dostunun Pehlivanlf yla ilgili anılanna da yer verilecek
olan anı gününde. sanatçının "Renk Renk Türkiyem" adh
çahşmalanndan kesitlersunulacak. Rahmi Pehlivanlf nın
kurduğu vakıf, Rahmi Pehlivanlı'nın kültür ve sanat
anlayışı kapsammda araştırma ve incelemelerde
bulunmak. yapıtlannı gelecek kuşaklara bırakmak. bu
doğrultuda eğitım. üretim ve tanıtım imkanlan kurarak
yaymcılık yapmayı amaçlıyor.
*Yaşarken Âçılan Miras'
Kültür Servisi -Yüzyılımızın en büyük yazarlanndan
Robert Musil'in (1860-1942) "Yaşarken Açılan Mıras"
(Nachlass zu Lebzeiten) adlı kitabı. Ahmet CemaFin
çevirisiyle Yapı Kredi Yayınlan'ndan çıktı. MusiFin
kendisinin haarladığı birdüzyazı seçkisi niteliğindeolan
kitap. türlü dil ustakklanyla ve mizah üslubuyla yazann
bütün anlamını yansıttığından, Musil meraklılan için
ilkbasımından bu yana hep önemli bir kaynak sayılageldi.
Musil'in başyapıtı olan "Niteliksiz Adam"a da bir tür giriş
niteliği taşıyan "Yaşarken Açılan Miras", yazanna göre
"kimi zaman yalnızca gölgeleri ya da artık var olmayan bir
yaşamı yansıtan" metinlerden. bunun yanı sıra da yazann
"asıl çalışmalanna" sık sık atıfta bulunan metinlerden
oluşmakta. Musil. bumetinleri, ölümünden sonra
"kağıtlan" arasında bulunup rasgele yayınlanabileceği
korkusuyla, kendi yaptığı bir düzenlemeyle yayınlatmayı
yeğlemiş.
3. Uluslararası Türk Kültür
Kongresi
ANKARA (UBA) - Uluslararası Türk Kültürü
Kongresi'nin üçüncüsü Ankara'da yapılacak. 25 eylül
günü Devlet Resim ve Heykel Müzesi Konser Salonu'nda
çahşmalanna başlayacak olan kurultaya Cumhurbaşkanı
SülcjTnan Demirel de katılacak. Cumhurbaşkanı
Demirel'in himayesinde, Atatürk KültürDil veTarih
Yüksek Kurumu ile Atatürk Kültür Merkezi tarafından
düzenlenen Üçüncü Uluslararası Türk Kültürü Kongresi.
Ord. Prof. Dr. Aydın Sayılı'nın konuşmasıyla başlayacak.
Daha sonra Dil veTarih Yüksek Kurumu Başkanvekili
Prof. Dr. Reşat Genç, Devlet Bakanı Ahmet Sanal. katılır
ve konuşmak isterse Başbakan Tansu Çiller birer konuşma
yapacak. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in
konuşmasından sonra, Gazi Üniversitcsi Gazi Eğitim
Fakültesı Müzik Eğitimi Bölümü Korosu mini bir konser
verecek. Bukonseri MimarSinan Eserleri Fotoğraf
Sergisi'nin gezilmesi izleyecek. Daha sonra da 3.
Uluslararası Türk Kültürü Kurultayı yerli veyabancıçok
sayıda bilim adamının katıiımı ile çalışmalannı
sürdürecek.
"61. DüBayranu'
ANKARA (UBA)-Ankara BüyükşehirBelediyesi ile Dil
Demeği'nin birlikte düzenlediği 61. Dil Bayramı'nda çeşitli
ctkinlikler yapılacak. Dil Demeği Başkanı Şerafettin
Turanılc Ankara Büyükşchir Belediye Başkanı Murat
Karayalçin'ın bilgisi dahilinde hazırlanan program
uyannca 61. Dil Bayramı töreni Anıtkabir'dc saygı duruşu
ile başlayacak. 26 eylül pazar günü yapılacak saygı
duruşunu. Dil Bayramı'nın açılışı nedeniyle sahnelenecek
"Bir Oyun" izleyecek. Ahmet Bener'in yazdığı oyunu
Turgay Yıldız. Ali Okyar vc Şebnem Eyüboğlu sunacak.
Şinasi Sahnesi'ndc yapılacak etkinlikler arasında, Ufuk
Karakoç. Hüseyin Başaran veTolga Çandar'ın müziği de
ycralacak. SunuculuğunuGülşcnTuncer'inyapacağı Dil
Bayramı törcnlcrineSHPGcnel Başkanı olan Murat
Karayalgn'ın da kotılacağı bildirildi.