22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 EYLÜL1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET 2 SAYFA KULTUR Nida Tüfekçi, Türk halk müziğinin ödün vermeyen değerli bir araştırmacısı, usta bir bağlamacısıydı Türk müziğj yılmaz bir savaşasını yitirdi EVİN İLYASOĞLL Nida Tüfekçi'yi kaybettik. Türk müziği. ödün vermeyen. değerli bir araştırmacısını. yılmaz bir savaşçısını kaybetti. Türk halk müziği usta.bir bağlamacısını. disiplinli bir öğretmenini kaybet- Neriman ve Nida Tüfekçi benim için halk mü- ziği konusunda sık sık başvurduğum bir ansik- lopedi kavnağı gibidir. Taa Sansözen araştırma- lanndan. radyonun ilk kuruluş çahşmalanndan. otantiğe bağlı icranın gerekçelerinden gerçek bi- rer kaynaktır onlar. Nida Bev'in en dikkatimı çeken özelliğı. bir kez anlattığı şeyi yıllar sonra kaç kez anlatırsa anlatsın. hiçbir zaman değişik- liğe uğratmamasıydı. Bildiğini iyi bilir. yürekli- lıkle savunur ve ğ ~\ ödün vermezdi. W"\...,. . Zaman zaman M 3 lldlğini ödün vermeyişi nedeniyle eleşti- riler âldı. TRT Müzik Dairesi Başkaniığı sırası- nda halk müzi- ğinin hafıf müzik- çiler tarafından yozlaştınlmasına gözyummadığı için suçlandı. Ancak bir de geriye dönüp dü- şünelim: Herkes müziğimizde yapılan her türlü değişiklıği inübah' gördü yıllardır. Halk müziği en çok kullanılan. en çok sömürülen müzik dalımız oldu. En son konuşmalanmızdan birin- de "Kaleden kaleye şahin uçurdum, balam. Ah Ue vah ile örarü geçirdim" dizeleriyle başlayan tür- küyü sormuştum. Onun da kendi içindc bir hüz- nü. nazlı edası vardı. ama artık synthesizerla bir pop müzik nıtelığı kazandı. şimdi hüzünlü değil bu türkü demiştim. Gerçekten içi yanıyordu halk müziğinin yozlaşmasına. Peki. değişmeye- cek miydi zamanla otantik türküler. Doğal kı değişecekti. Ancak Nida Tüfekçi gibi bir otorite- nin de kaleyi beklemesi. başını ahp gidenlere bir çift söz edecek bir gücün varlığı gerekliydi. iyi bilir, yüreklilikle savunur ve ödün vermezdi. Zaman zaman bu nedenle eleştirileraldı. En son fun ada 'Devlet Sanatçısı' umanını almıştı. Ancak son ameli> atında De>let Sanatçılığı ile bir ayrıcalık olabilir mi diye araştırmtşlar. hiçbir ayrıcalık tanınmay acağını öğrenmişlerdi. I'Halk müziği halk yaşantısınınaynasıdır' Bir sö\leşimizde halk müziğini anlatıyordu: "Halk müziği halk \asantısının aynasıdır. Doğal ve sosyaJ ola> ların bütünüdür. Ağıtiar. öğüt, mer- siye, yiğitleme, koçaklama, kına hatası, gelin ha- vasu çiğdetn türküsü, iklim. mevsim tabiat olay- larının değişiminin türküsü. Halkın yaşadığı her şey in aksedişidir. Müzik, edebiv at, oyun bir araya gelir, tek sanat haline dönüşür. Halkımız ya özet- lemiş ya da genişletmiştir olaylan. Veciz olarak söylemiştir: "Ben ağlanm, doktor ağlar, dert ağ- lar" gibi. Ben dertUyim, doktor çaresiz. Dert ise halimize bakıp ağlıyor." ' Yörcsel tavırlann değiştiği. ücra dağ köylerin- de bile artık arabesk etkisine rastlandığı söyleni- yor dediğimde şiddetle karşı çıkmıştı bana Nida Bey: "Öyle şey yok. Bunu rahatlıkla söyleyebili- rim. Her türlü müzik bu ulusun insanlanna şu veya bu araçla aktarılabiliyor. Yani bombardı- man ediliyor. Ama bugüne dek halktan arabesk türkü çıktığını du\ madun. Ancak şehirlerde olu- yor bu. Çünkü musikinin ticareti başladı. Sanatın ticareti olunca müşterive göre malzemeler ilet- mek gerekiyor. Ama halk kendi üslubunu, kendi musiki tarzını bırakmıyor. Hatta kendi konuşma tarzını dahi kolaylıkla bırakamıyor. İ niversitc mezunu dahi olsa yöresinin ağzına doğru kayıyor. ben de bazen kayıyorum. Onun için > ıllardan beri folklorun kuv>etli bir tarafı >ar. Asırlar bo>u asli unsurlan kavbetmeden _\aşayabiliyor. Babadan oğula. ustadan çırağa, kuşaktan kuşağa, kulak- tan kulağa gelir ve kolav kolay değişmez." Nida Tüfekçi'nın bu sa\ı toplumun geçırdiğı evrim ile folklorun statık duracağı anlamına gel- miyordu: "Halk müziği starik oisa zaten kaybo- lurdu. Daima dinamikti. Bir mahaJli sanatçı>a aynı parçayı a\rı zamanlarda okutsam motomot. birbirinin aynı çıjtınazta£i!>farkuljğı,notaya dö- künce görürüz. Yaşantııîih^aksedlf Şeklin^göre .değişikliğe uğramıştır." Mesela uçağın bize geliş tarihıni haber veren türküde: "Gökte uçan te>- yare, selam \erdi o >are." Zumanla tavyare lafı unutulmuş. uçak kelimcsı çıkmış. halk buna göre de vazmış: "Gökyüzünde uçan posta uçağı, dedim. götürmedi" gibi. IArşivcilik ve araştırmacılığın olmaytşındanyakımrdı Nida Tüfckçi'nin cn büvük >akınması günü- müzde arşivcilik. araştırmacılık olma\ışı ıdı. "Eskiden Darülelhan arşûinde ilk kayıtlar duru- >ordu. Tevbe alınıp nota>a döküldü, kitaba dö- nüştü. Daha sonra Ankara De>let Konsen atu> an ile 1937-1953 arasında Sarısözen \e Haiil Bedi Yönetken'in yurt sathında ulaşılabilecek her >ere gittikleri bir proje düzenlendi. Bir de Rıza Yetiş- ken adlı teknisjen vardı. L ç kişi on binin üstünde halk ezgisi derltyip kayıt >aptılar. Sonra bir ara TRT, derleme denemesi \aptı. Ama halk müziği- nin dinamiğini sürekli izlemek gerek. Bütün folk- lor malzemesinin bir müzede saklanması, halkın istifadesine sunulması lazım." da her zaman açık fikirli olduğunu belirtmişti: "İlim adamlan da sanatçdar da halkın içinden çıkıyor. Başka bir yerden getirtilmiyorlar. Onları okutup eğitip halk kendi kaynağını geliştiriyor. Bütün dünya tarihinde folklor malzemesi halkın istifadesine sunulmuştur. Folklonı aynen ahp üs- tünde işlemek yerine. onun ritm ve ifade özelliğin- den esinlenen öz&ün. \eni bir sevler çıkarmalidır. Bugüne kadar yapılanlarda şövle bir tehlike doğ- du: Halk. kendi türküsünü bilivor. benim türküye hem benziyor, hem benzemivor, ama benimki de- ğil diyor. Bu sefer kendine yakın başka seslerin başka üslupların ardından gidivor. Mutlaka öz- gün \e büyük eserler yazacak bestekârlarımız ye- tişecektir" \e burada söyleşıve Nenman Tüfekçi şunlan ekliyor: "Sibelius, Çaykovski. Bartok. kendi halk müziklerinden çok güzel esinlenmişler. Motomot değil, kendi dehalarıyla katkıda bultın- muşlar." INeriman-Nida Tüfekçi'ye ait özgün bir CD tasansı Şimdilerde Türk sanal müziği üstüne compact disclerin sayısı artmakta. Çoksesli Türk müziği- nin compact diskleri dc çeşitli projeler altında \ola çıkıyor. Ancak henüz elimizde Türk halk müziğinin otantiğe bağlı yorumundan hiçbir ör- nek yok compact disc olarak. Bu konulara des- tek veren bir banka müdürüyle çok yeni konuş- muştuk. Hemen Nenman-Nida Tüfckçi'yc ait özgün bir CD yapılması üstüne karar çıkarta- caktı. Ne >azık kı gecikmişiz. Nida. Tüfekg en son fur\ ada *Devlet Sanatçısf- unvanını almıştı. Ncden Nenman Hanım'a da veril- mediğine bir türlü akıl erdirememiş- ti. Son ameli\atı- nda Devlet Sa- natçılığı ile bir aynculık olabilir mi dıyc araştırmı- şlar. lııçbır avncalık tanınmayacağını öğrenmiş- lerdi. Türk halk müzığine onca yıllık hızmetiyle müzik tarıhimizin savfalannda nice devlet sa- natçımızdan daha önemli bir yer tutacak Nida Tüfekçi. ürk halk müziğine onca yıllık hizmetiyle müzik tarihimizin sayfalannda nice devlet sanatçımızdan daha önemli bir yer tutacak Nida Tüfekçi. Nida Bcy. halk müzığınden csınlenrhc. yarar- lanma. yeni bestelere temel oluşturma konusun- PORTRE NİDA TÜFEKÇİ 1929'da Yozgat'tadoğmıif, Türk halk müzi- ği (iraştırmacısı, hağlama sanatçısı ve İstantrul Teknik İ'nıversıtesı Devlet Türk Müziği Kon- servatuvurı nda öğretim üvesi idi. Ankara Ma- liye Okıılıı nu bıtirmiş, 1953 'te Ankara Radyo- su'mm 'Yurttun Sesler Topluluğjtna kaiılmıs. ziği lopluhıkları kurımış. yo Devlet Sanatçısı olmuştu. Akbank Caz Festivali, 4-16 ekim tarihleri arasında AKM, Aksanat ve CRR Konser Salonıfnda gerçekleşecek Abbey Lincoln'den Steve Coleman'aKüftür Seoisi-Akhank 3. Ulus- lararası Caz Festivali 4-16 ekim tarihleri arasında Atatürk Kültür Merkezi. Aksanat ve Cemal Re- şıt Rey Konser Salonu'nda dün- ya cazından yetkin örneklerin sunulacağı konserlerle gerçekle- şecek. Abbey Lıncoln Quartet'in 4 ekim pazartesi günü saat 21. OO'de Atatürk Kültür MerkezT- nde vereceği konserle açılacak olan Akbank 3. Uluslararası Caz Festivali'ne bu yıl Aydın Esen, Randy K., Yıldız Ibrahimova. An- toine Herve, Evan Parker , Barry Guv, Can Kozhı ve Georg Garzo- ne, Archie Shepp Quartet, Don Pullen's Afriean-Brazih'an Con- necoon, Steve Coleman ve Five Elements ve Rand> VV'eston ve Af- rican Ryttıms katılıyor. IAçılış ta Abbey Lincoln Quartet Caz festivalinde ikı solo konser bir de vokalist Randy K. eşliğinde konser verecek olan piyanist ve besteci Aydın Esen, Gary Burton, Eddie Gomez ve Pat Metheny gibi caz dünyasının tanınmış ısimle- nyle çalıştı. Kendi müziğini ya- ratmayı amaçlayan Esen'in bes- teleri. renkli fıkirler, içiçe gecmiş ritmler, lirik anlatım tarzı ve usta- ca dengelenmiş kompozisyon- lann harmanlanmasından oluşu- yor. Esen'e 6 ekimde vereceği konserde eşlik edecek olan Randy K.., 1985'den beri vokalist ve söz yazan olarak sanatçıyla ça- lışıyor. Festivalin açıhş konserini ve- recek olan Abbey Lincoln Qu- artet, vokalde Abbey LJncola, pi- yanoda Leonard Kendnck, basta Michael Botvie ve davulda Jor- dan Walker'dan oluşuyor. Şarkıcı. besteci. söz yazan ve oyuncu Abbey Lincoln 40 yıllık kariyeri boyunca Max Roach. Sonny Rolüns ve Stan Getz gibi ünlü isimlerle söyledi. Yumuşak sesini bir enstrüman gibi kulla- nann Abbey Lincoln'ün duygu yüklü müziği her zaman büyük hayranlık duyduğu Bıllie Holi- day etkilerinin yanı sıra gospel. blues ve Afrika müziğinin çeşitli unsurlannı banndınyor. Abbey Lmcoln. yaşayan caz şarkıcılan arasında Betty Carter ile en bü- yük iki ısimdcn bıri olaralc kabul ediliyor. Festivalde iki konser verecek olan Yıldız tbrahimova ve Antoine Herve, vokalde Yıldız tbrahımo- va ve piyanoda Antoine Herve'- den oluşuyor. Türk asıllı Bulgar şarkıa V'ıldız İbrahimova, Rus çıngene müziği, Bulgar ve Türk AKBANK 3.ULUSLARARASI CAZ FESTİVALİ'NİN PROGRAMI • AKSANAT 6 ekim çarşamba 18.30: A vdın Esen solo 20.30: Aydın Esen ve Randy K. 7 ekim perşembe 18.30: Aydın Esen solo 20.30: Yıldız İbrahimova ve Antoine Herve 8 ekim cuma 18.30: Yıldız İbrahimova ve Antoine Herve 20.30: Yıldız ibrahimova ve Antoine Herve 9 ekim cumartesi 16.30: Kirk Lightsey solo 18.30: Evan Parker ve Barry Guy 20.30: Evan Parker ve Barry Guy 10 ekim pazar 18.30: Evan Parker ve Barrv Guv 20.30: Kırk Lightsey solo 11 ekim pazartesi 18.30: Kırk Lightsey solo 20.30: Can Kozlu ve George Garzone 12 ekim salı 18.30: Can Kozlu ve George Garzone 20.30: Can Kozlu ve George Garzone • CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU 13 ekim çarşamba 18.30: Don Pullen 's Afrkan-Brazilian Connection 21.30: Archie Sltepp Çuartet 14 ekim perşembe 18.30. Archie Shepp Quartet 21.30. Don Pullen's African-Brazilian Connection ' 15 ekim cuma 18.30: Randy JVeston ve African Rhythms 21.30: Sieve Coleman ve Five Elyements 16 ekim cumartesi18.30: Steve Coleman ve Five Elements 21.30: Randy Weston ve African Rhythms ta'dan oluşan Don Pulllen's Afri- can -Brazilian Connection festi- valde iki konser verecek. Piyanist ve besteci Don Pullen müzik >aşamına Ruth Brown. Jimmy Rushing ve Big Maybelle gibi blues devlerinc orguyla eşlik ederek başladı. 1970'lerde Charles Mingus ve 1980'lerde tcnor saksofoncu Ge- orge Adams'la yaptığı çalışma- larla tanınan Don Pullen. geniş ses dağarcığı ve bunu kullan- madaki başansıyla ün yapımış bir piyanist. Sanatçı Senegalli ve Brezilyalı müzisyenlerle yaptığı son çalışmalannda Afrika, Bre- zilya. Krayib ritm ve ezgilerini gospel sesleri. yüksek enerjili swing ve boogie-woogie gibi un- surlarla kaynaştınyor. IArchie Shepp Caz Festivali'nin komıklanndan Kirk Lightsey, Yıldız İbrahimova, Barry Guy, Archie Shepp ve Abbey Lincotn. halk şarkılan gelenekscl ycrcl müziUerdcn örncklcr sunuyor. tbrahimova'ya eşlik edecek olan Fransız besteci ve piyanist Anloi- ne Herve ise Pans'te hemcn he- mcn bütün caz müzisycnlcriylc çalışmalar yapmış. Festivalde solo olarak iki kon- ser verecek olan piyanist Kirk Lightsey, Dexter Gordon. Sony Stitl, Chct Baker, Clifford Jor- dan. Pharoah Sandcrs. Boby Hutchcrson gibi caz dünyasının pck çok kalburüslü ismiyle çalışmış. Tcmellcri bop"ta olan sı- tilini Hank Jones ve Tommy Fla- nagan ctkilcnımleri ile yoğuran Kirk Lıghlscy, The Leaders'ın pi- yanistı olarak da çalışıyor. Kontrbasta Barry Guy vc tc- nor-soprano saksofon Evan Par- ker'dan oluşan Evan Parker vc Barry Guy topluluğu, festivalde üç konser verecek. Davulda Can Kozlu ve tenor saksofonda George Garzone'dcn oluşan ikili, festivalde üç konser verecek. Davulcu veeğitmen Can Kozlu kariyen boyunca Aydın Esen. Mike Zvvcrin, Mick Good- rick, Ricky Ford. Barney Kessel. Chiris Woods gibi birçpk isimle sahne ve kayıt çalışmalan yaplı. Kozlu, çeşitli Latin ve Agbekor Dans Topluluğu'yla da çalışma- ları bulunuyor. Piyanoda Don Pullen, alto sak- sofonda Carios Ward. flütle Mor Thiam. vurmalı çalgılarda J.T. Thomas vc davulda Nilson \Iat- Quartet Tcnor saksofonda Archie Shepp. piyanoda Horace Parlan. basta Steve Neael ve davulda Ste- ve McCraven'dan oluşan Archie Shepp Ouartet, iki konserle İstan- bullu cazseverlerin karşısına cı- kacak. Besteci, eğitmen ve tiyatro ya- zan da olan Archie Shepp, 6O'lı yıllarda John Coltrane'la yaptığı çalışmalarla caz dünyasında bü- > ük çıkış yaptı. 1970'lerde tarzını yumuşatan Shepp, 80"lerde re- pertuvanna bebop'u da ekledi. Randy \Veston ve African Rhythms, piyanoda Randy Wes- ton, alto saksofonda Talıb Kıbvve. basta Stafford James, gu- enbri'de Abdellah El Courd, karkba'da Mostafa Qubella ve Abdeni Qubella ve vurmalı çalgı- larda Neil Clarke'dan oluşuyor. Son yıllarda Dizzy Gillespic, Pharoah Sanders ve David Mur- ray gibi ısimlerle albüm çalışma- lan yapan Randy NVeston. festi- vali birlikte çalışüğı üç Fash mü- zisyen ile katılacak. Festivalde iki konser verecek olan Steve Coleman ve Five Ele- ments topluluğu alto saksofonda Steve Coleman, tuşlu çalgılarda Andy Milne. gitarda David Gil- more, basta Reggie Washington ve davulda Gene Lake'de oluşu- yor. Five Elements Topluluğu'- nun kurucusu Steve Coleman caz-funk-afrika kökcnli ritmler üzerine oturtulmuş doğaçlama- lan ile M-BASE adlı kuruluşun ve akımın yaratıcısıdır. • Stcvc Coleman, David Mur- ray. Dave Holland. Bobby McFerin ve Branford Marsalis gibi f müzisyenlcri ile albüm çalışnı<.'.!an vaptı. ÜÜDÜŞÜNCEYE SAYGI MEMET FUAT Universite Oğrenimi Üniversiteye girmek için neden böylesine yarıstlıyor? Yüzbinlerce genç ek çalışmalar yaparak, kurslara gide- rek, universite giriş sınavlarında başarılı olabılmek için büyük bir savaşım veriyor. Hele sınava girecekleri yıl, eğlenceler, sporlar, ders dışı her şey bir yana bırakılı- yor, ana babaların sıkıyönetiminde canından bezmiş birtakım genç insanlar ortalıkta dut gibi dolaşmaya baş- lıyor: Çalışma sarhoşları olarak... Çocuklarla birlikte okullar, kurslar. ana babalar da ya- rışıyor. Başarılarsicilere işleniyor... Nedir bunca özverinin karşılığı? Kas gücünden çok, beyin gücüne dayalı, iyi kazançlı bir meslek edinmek... Üniversiteye gitmeden doktor, ' yargıç, avukat, mühendis, fizikçi, vali, elçi vb. olunamı- yor. Yüksek düzeyde özel bir eğitimi gerektiren meslek- lere giden yol üniversiteden geçiyor. Bu mesleklersaygınlıklarını hem iyi bir gelir sağiama- larından, hem de toplumun egemen güçleriyle sıkı ilişki- ler içinde olmalarından alıyor. Giderek bu mesleklere varan yoldan, üniversiteden geçmek de bırsaygınlık ne- deni olarak görülmeye başlanıyor. Hepsi bu mu: Beyin gücüne dayalı bir meslek.'toplum içinde saygınlik, egemen güçlerle sıkı ilişkiler içinde ol- mak?.. Bir de yedek subaylık var. Eskiden lise bttirme yeterdi. Sonra yalnızca universite bitirenler yedek subay olacak dendi. Haydi herkes üniversiteye... Salt askerliğini daha rahat yapmak için değil, gene toplumsal saygınlik söz konusu... En büyük değer olarak paranın öne çıkması doğru dürüstöğrenim görmemiş kişilerin ticaretle, yapımcılık- la, ya da kaçakçılıkla, kuralına uyan uymayan her türlü hırsızlıkla toplumun en varlıklı kişileri durumuna gelebil- meleri de pek bir şeyi değiştirmedi. Egemen güçlerle sıkı ilişkiler içinde olmayı sağlayan yol, universite oğrenimi, bu tür serüvenlere atılmadan önce edinilmesi gereken bir güvence niteliğini koruma- yı sürdürdü. Yaşama kestirmeden giden yollar denebilecek mes- lek liseleri de bir çözüm olamadı. Bugün üniversitelere girmek isteyenlerin sayısı sı- navlarla elenmelerini gerektirecek kadar büyük. Oysa lise öğrenimini tamamlamış olan herkesin, özlediği üni- versiteye sınavsız girebilmesi gerekir. Başarır ya da ba- şaramaz, o kendi sorunu, ama istediği çalışma alanını niçin seçemesın? Bir insanın öğrenme, bilgilenme, gön- lüne göre öğrenim görme özgürlüğü nasıl engellenebi- lir? Bu konu üzerinde hiç durulmuyor, çünkü üniversiteye girmek için yarışanların bu işe bilgilenme, kültürlü insan olma kaygısıyla yöneldiklerine inanılmıyor Buna inanıl- masını sağlayacak göstergeler yok. Büyük çoğunluk üniversitelere meslek edinmek, saygınlik kazanmak, egemen güçlerle sıkı ilişkiler içinde yaşamak için sadırı- yor. Üniversitelere "kültur mirasını tanımak, kendi yaratıcı yetilerini kavramak, bir insan olarak sorumluluklanmn bilincine varmak, bilginin yayılmasını sağlamak, yaşa- mı daha iyi tanımak, toplumsal sorunlara çözümler ara- mak" için giriliyor olsa, yayın dünyasındaki bu yoksulluk sürüp gider miydi? Kitap okuyan insanların sayısı bunca az mı olurdu? Gazetecilik alanında böylesine yozlaşma- laryaşanır mıydı? -.,n:ı:. •••»-. T:I Rahmi Pehlivanh anılıyor ANKARA (AA) - Rahmi Pehlivanh Kültür ve Sanat Vakfı (PEKSAV), ölümünün birinci yıldönümünde Rahmi Pehlivanh için bir anma günü düzenledi. Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi"nde yann gerçekleştirilecek anma gününde. sanatçının kendi kurduğu vakıf tanıtılacak. Bir dostunun Pehlivanlf yla ilgili anılanna da yer verilecek olan anı gününde. sanatçının "Renk Renk Türkiyem" adh çahşmalanndan kesitlersunulacak. Rahmi Pehlivanlf nın kurduğu vakıf, Rahmi Pehlivanlı'nın kültür ve sanat anlayışı kapsammda araştırma ve incelemelerde bulunmak. yapıtlannı gelecek kuşaklara bırakmak. bu doğrultuda eğitım. üretim ve tanıtım imkanlan kurarak yaymcılık yapmayı amaçlıyor. *Yaşarken Âçılan Miras' Kültür Servisi -Yüzyılımızın en büyük yazarlanndan Robert Musil'in (1860-1942) "Yaşarken Açılan Mıras" (Nachlass zu Lebzeiten) adlı kitabı. Ahmet CemaFin çevirisiyle Yapı Kredi Yayınlan'ndan çıktı. MusiFin kendisinin haarladığı birdüzyazı seçkisi niteliğindeolan kitap. türlü dil ustakklanyla ve mizah üslubuyla yazann bütün anlamını yansıttığından, Musil meraklılan için ilkbasımından bu yana hep önemli bir kaynak sayılageldi. Musil'in başyapıtı olan "Niteliksiz Adam"a da bir tür giriş niteliği taşıyan "Yaşarken Açılan Miras", yazanna göre "kimi zaman yalnızca gölgeleri ya da artık var olmayan bir yaşamı yansıtan" metinlerden. bunun yanı sıra da yazann "asıl çalışmalanna" sık sık atıfta bulunan metinlerden oluşmakta. Musil. bumetinleri, ölümünden sonra "kağıtlan" arasında bulunup rasgele yayınlanabileceği korkusuyla, kendi yaptığı bir düzenlemeyle yayınlatmayı yeğlemiş. 3. Uluslararası Türk Kültür Kongresi ANKARA (UBA) - Uluslararası Türk Kültürü Kongresi'nin üçüncüsü Ankara'da yapılacak. 25 eylül günü Devlet Resim ve Heykel Müzesi Konser Salonu'nda çahşmalanna başlayacak olan kurultaya Cumhurbaşkanı SülcjTnan Demirel de katılacak. Cumhurbaşkanı Demirel'in himayesinde, Atatürk KültürDil veTarih Yüksek Kurumu ile Atatürk Kültür Merkezi tarafından düzenlenen Üçüncü Uluslararası Türk Kültürü Kongresi. Ord. Prof. Dr. Aydın Sayılı'nın konuşmasıyla başlayacak. Daha sonra Dil veTarih Yüksek Kurumu Başkanvekili Prof. Dr. Reşat Genç, Devlet Bakanı Ahmet Sanal. katılır ve konuşmak isterse Başbakan Tansu Çiller birer konuşma yapacak. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in konuşmasından sonra, Gazi Üniversitcsi Gazi Eğitim Fakültesı Müzik Eğitimi Bölümü Korosu mini bir konser verecek. Bukonseri MimarSinan Eserleri Fotoğraf Sergisi'nin gezilmesi izleyecek. Daha sonra da 3. Uluslararası Türk Kültürü Kurultayı yerli veyabancıçok sayıda bilim adamının katıiımı ile çalışmalannı sürdürecek. "61. DüBayranu' ANKARA (UBA)-Ankara BüyükşehirBelediyesi ile Dil Demeği'nin birlikte düzenlediği 61. Dil Bayramı'nda çeşitli ctkinlikler yapılacak. Dil Demeği Başkanı Şerafettin Turanılc Ankara Büyükşchir Belediye Başkanı Murat Karayalçin'ın bilgisi dahilinde hazırlanan program uyannca 61. Dil Bayramı töreni Anıtkabir'dc saygı duruşu ile başlayacak. 26 eylül pazar günü yapılacak saygı duruşunu. Dil Bayramı'nın açılışı nedeniyle sahnelenecek "Bir Oyun" izleyecek. Ahmet Bener'in yazdığı oyunu Turgay Yıldız. Ali Okyar vc Şebnem Eyüboğlu sunacak. Şinasi Sahnesi'ndc yapılacak etkinlikler arasında, Ufuk Karakoç. Hüseyin Başaran veTolga Çandar'ın müziği de ycralacak. SunuculuğunuGülşcnTuncer'inyapacağı Dil Bayramı törcnlcrineSHPGcnel Başkanı olan Murat Karayalgn'ın da kotılacağı bildirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear