25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet tmtivaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni Özgen Acar •Genel Yayın Koordın?!örü: Hikmet Çerinka\a • Yazı tşler Müdünj. Celal Başlangıç ; • Haber Merkezi Müdürü: Mustafa Balbay Görsel Yonetmen Aü Acar •Düzenleme Mustafa Sağlamer Ankaıa Temsılcısr Cüneyt Arcayıirek #Haber Mudurlen: Işık Kansu, Hakkı Müessese Müdur V . Erol Erkut •Koordına- • Ltanbul Haberlen Şeıtay Kalkan «Dış Haberler Ergun Bakı Erdem Z Gokdlp BI\.İnkılap S 'No.l9 4. Tel 4331141-47. Telex: 42344, Fax. tör Abnet Konfcan »Muhasebe Büienl Ye- • 1} - Ekonomı Dinc Ta>anç •Yurt Haberlen Mehmet Saraç (4)4330565 • İzmır Temsılcı V : Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352S.2 3Tel.83123O, ner • İdare Hüseyin Gürer »Işletme Onder • Makaleler Sami Karaören • Spor. Abdölkadir Yücetman «Du- Telex: 52359.Fav (51 (895360 • Adana Temsilcisı Çetio Yiğenoğlu İnönü Cd. Çelik • Bilgj-tşleni Nail tnal •Bılgısayar Sis- zeltme Abdııllah Yaacı 119SNo 1 Kaı. I, Tel: 59 37 52(4hat).Telex:62155, Fax:(71) 5925 78 • tem: Mürâvet ÇUer • Reklam Refca Işıtman YaynUyiK Yeoı Gun Haber Ajansı. Basın \e Yayıneılık A Ş Basm: Cumhunvet Maıbdacılık ve Gazelecılık T AŞ Türkocafc Cad.39,41 Cağaloğlu34334lsı.PK.246IsunbulTel.5120505Telex 22246. Fdx (1)5138595 4ŞLBAT1993 İmsak 5 38 Guneş7O5 Öğle 12.22 Ikmdr 15 05 Akşanv 17.30 Yatsı: 18 51 Orgazm hapı • ATİNA (AA) - Yaklaşık 90 yıl önce keşfedilen ve gebehkle ilgili en çok kullanılan ilaçlardan birini oluşturan "Oksıtosin"' (Oxytocın) adlı bir kimyevi maddenin insanlara "bireşe gerek du>madan sayısız tatmin" sağlavabileceğı belırlendi. Omni dergısinde yayımlanan biryazıya göre bılım adamlan.konuyla ilgili araştırmalannın henüz haşlangıç aşamasında olmasına rağmen söz konusu maddenin, "kadınlan sekse hazırlayabileceği, tek eşli e\ lilikleri güçlendırebileceği, erkeklerde iktidarsızhk gibi sorunlan ortadan kaldırabiieceği ve keyifli bir tatmin sağlayabileceği" ^ahminınde bulunuyorlar. Kahve tiryakilerinin dikkatine • ATİNA(AA)- Kahve de sigra kadarzararlı ml? Bazı psıkologlar. kahvenın çok daha ciddı sorunlara yol açabıleceğjnı düşünüyorlar. Vermont Üniversitesi psikiyatristlenndenJohn Hughes. "kafein çekılmesi" adını \erdığı hastahğın Amerikan Psikıyatristler Derneği'nın "Diagnostıc and Statistıcal ManuaT" (Teşhis ve İstatistiki Bilgıler Rehberi) kitabının yeni baskısında özel bir psikolojik durum olarak gösterilmesini istedi. "Kafein çekılmesi" için yeterince kanıt bulunduğunu kaydeden Hughes. bugüne kadaryapılan araştırmalarda bazı insanlara gerçek kahve yenne kafeinden anndınlmış kahve verildiğınde başağnsı, yorgunluk ve uyuşukluk hissettıklerinin belirlendiğmı ifadecttı. Hughes kafein bağımlılığı konusunda bugüne kadar kesın bir kanıt bulunamamasını da bu konunun henüz araştınlmamış olmasından kaynaklandığını savunarak "Toplumumuz bağımlılık yapan ilaçlar konusunda bu ılaçlann tıbbi etkileri ortaya çıkmadanönce endişelenmiyor" ıfadesini kullandı. Aktuna'nın basın toplantısı • ANKA RA (Cumhuriyet Bürosu)-Sağlık Bakanı Aktuna. dün düzenlediğı basınla sohbet toplantısında. bakanhk olarak I993'te gerçekleştırecekleri çalışmalar, yapacaklan yatırımlar hakkında bilgi verdi. Aktuna, altyapı, personel, teknoloji yetersizlikleri nedenivle başta Istanbul. Ankara ve İzmir olmak üzere büyükşehirlere yönelik sağlık göçünü durduracaklannı söyledi. Bakan Aktuna, "Artık Artvın'deki birböbrek hastası. diyalıze gırmek için Rızeye gıtmeyecek. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan insanlanmız kalp ameliyaü için İstanbul'a gelmek zorunda kalmayacak" dedi. 1993 yılında yapılacak yatınmlarla herkesin bulunduğu bölgede tedavi edilmesıni sağlayacaklannı kaydeden Aktuna. Van'da yapımı süren ilk bölge hastanesinin Mayısayından ıtibaren kısmen faaliyete geçeciğıni. bu yıl içinde hemodiyaliz merkezi bulunmayan ıl kalmayacağını bildirdi. Çimento fabrikalarına denetim • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Çevre Bakanlığı. çimento fabrikalannın yol açtığı kirlıliğe "dur" dedi. Bakanhk ile Türkiye"dekı 47 çimento fabrikası arasında, çimento fabrikalannın çevreye verdikleri kirlilik yükünün azaltılması konusunda bir deklarasyon imzalandı. Çevre Bakanlığı ile fabrika yetkilılen arasında. dün Özel Çevre Koruma Kunımu'nda bir teknik toplantı düzenlendi. Çevre Bakanı Doğancan Akyürek, toplanünın açılışında yapüğı konuşmada. çevre ve kalkınmanın el ele olması gerektiğine dikkat çekerek amaçlannın çimento fabrikalannın yarattığı kirlilıği "kabul edilebilir" sevıyeye getirmek olduğunu söyledi. Akyürek, Türkıye'nin çevreye duyarhlık açısından, İsveç'ten sonra ikinci sırada geldiğinı de belinerek "'Devlet, bugüne kadar imkânsızlığını sizin üzerinize atmış. Bundan sonra, olur olmaz yerlerde çimento fabnkası yapılmayacak" dedi. Kentleşme ve çevrede yetki karmaşası giderilemiyor değişik bakanlıklarca değişik yaklaşımlar sergileniyor Yasalarda 'taslaklar' karmaşası• Ortaya çıkan tasanlarda 'yasalar arası eşgüdüm' anlayışı yine erteleniyor. Örneğin kent içindeki bir yeşil alanın İmar Yasası'na göre 'park', Turizmi Teşvik Yasası'na göre ise 'otel alanı' olarak belirlenebilmesi, taslaklar yasalaşsa bile önlenemeyecek. • TBMM gündemine önümüzdeki günlerde 'sırayla' getirilmesi hedeflenen kentleşme-imar ve çevreye yönelik yeni yasal düzenlemeler arasında İmar Yasası değişikliği, Çevre Etki Değerlendirmesi, Koruma ve Belediye yasalan, Boğaziçi, İhale ve Turizm Teşvik Yasalan yer ahyor. OKTAY EKİNCİ Kentleşme, imar ve çevre mevzuatındakı yetki ve kavram kargaşası, yeni yasa tas- laklannda da varhğını sürdürüyor. 1992 yılı boyunca değişik bakanhklarda 'değişik yak- laşımlar' içerisinde sürdürülen çalışmalar so- nuçlanma aşamasına gelirken ortaya çıkan tasanlarda 'yasalar arası eşgüdüm' anlayışı yine erteleniyor. Örneğin kent içindeki bir yeşil alanın fmar Yasası'na göre 'park', Tu- rizmi Teşvik Yasası'na göre ise 'otel alanı' olarak belirlenebilmesi, taslaklar yasalaşsa bile önlenemeyecek. Benzer konularda Çev- re Bakanlığı, koruma kurullan gibi diğer 'so- rumlu' kunımlann yetkileri ise yine 'etkisiz' kalabilecek. TBMM gündemine önümüzdeki günlerde sırayla' getirilmesi hedeflenen kentleşme- imar ve çevreye yönelik yeni yasal düzenle- melerdeki son durum şöyle: İmar Yasası değişikliği: Bayındırlık Ba- kanhğı'nın sadece 'kendı binmleri arasında' yürüttüğü çahşmalarda, yürürlüktekı ya- sanın 'gereksiz aynntılarla etkinliğini yitirdi- ği' görüşü ağır basıyor. Yapı İşlen Genel Müdürlüğü'nde hazırlanan raporda, İmar Yasasf nın 'bölgelere göre ayn ayn düzen- lenmesi', ülke düzeyinde ise 'Genel ilkelerin belirlendiğı bir çekirdek yasa'nın geçerli ol- ması savunuluyor. Bakanhktaki bu görüşler yasalaşma sürecıne gırdıği takdirde teşkilat- lanma yasalannda da yeni düzenlemeler ge- tirilecek. Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED): Yeni imar yasası hanrîıklannda 'yerelleşme' ağır basarken, Çevre Bakanlığı'nca yüriitülen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yö- netmeliği çalışmalannda, tersi bir yakla- şımla, 'merkezi otoritenin güçlendirilmesi' hedeflenıyor. 1992'nin son aylannda tartışmaya açılan ÇED Yönetmeliği taslağında. yatınmlann çevresel etkileri bakımından deneüenmele- rinde yöresel demokratik örgütlenmeler dev- re dışı bırakıbyor. Uluslararası çevre sözleş- melenne de aykın olan bu sistemle, doga ve kültür değerlerinin yine 'bürokrasideki üka- nıklığa' kurban gitmesinden ve uygula- manın politik beklentilerden etkilenmesin- den kaygı duyuluyor. Koruma Yasası: Türkıye'nin doğal ve ta- rihsel kimliğinin 'bekçisi' sayılan Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Yasası'ndaki değişiklik çabşmalan da son aşamasında. 1992 yüında ikı kez değıştirilen taslağm son şeklinde, yurt düzeyinde yaygm bir denetim için "İl koruma kurullan" önerisı yer ahyor. Belediye Yasalan: İçışleri Bakanlığı'nca hazırlanan belediye yasalanndaki değişiklik taslaklannda da yürürlükteki 'vesayeti' kaldıran ve merkezi yönetim ile yerel yöne- timler arasındaki yetki çatışmaJannı gidere- cek önlemler yer almıyor. 3030 sayıh Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimı Hakkındaki Yasa'da, ilçe beledi- yelerinin ımar yetkileri üzerinde anakent yö- netiminin denetimi güçlendirilirken beledi- yeler arasında, planlı kentleşmeye yönelik bir imar eşgüdümünün nasıl sağlanabileceği belirlenmemiş durumda. Aynı şekilde. 1580 sayılı Belediyeler Yasası'nda da, yine kent yönetiminde 'demokratikleşme' yönünde yeni açınımlar önerilmiyor; 'sivil katıhm' önemsenmiyor. Boğaziçi Yasası: İstanbul Büyükşehir Be- lediyesi'nce hazırlanan taslakta, yürürlükte- ki yasanın 'bölgelendirmelere göre imar ku- rallan' anlayışı terk ediliyor: yerine, 'planla- maya dayanan koruma ve kullanma denge- si' ilkesi geüriliyor. Boğaziçi'nin 'yasaklarla' korunamadığı, o nedenle 'planla' konına- bileceği görüşüyle hazırlanan taslağm 'dör- düncü' ve son şekli tartışmaya açdmış du- rumda. İhale Yasası: Kentleşme ve çevre ilişkile- rinde önemli yer tutan kamu yaünmlannm projelendirilmesi ve ihalesiyle ılgili yeni yasal düzenlemeler ise Devlet İhale Kanunu'nda öngörülen değişikliklerle yapılıyor. Turizmi Teşvik Yasası: Turizm yaünm- lanna, doğal ve kültürel değerler göz ardı edilerek 'ayncalıkJı imar haklan sağlatan' bu yasa ise anayasanın geçici 15. maddesinin 'koruması'alünda. 12Eylüldönemineaıtol- duğundan, anayasaya aykınhğına rağmen işlevini sürdürmekte olan yasanın merkezi hükümete tanıdığı imar yetkilerini Turizm Bakanlığı elden bırakmak istemiyor. Böyle- ce, imar planlanna aykın spekülatif'turizm merkezi' yapılaşmalannın kentler ve çevre üzerindeki yasal dayanağı varhğını sürdürü- yor... POIİTİKACILAR Evrimde yenibir kurammı?Haber Merkezi - Fransız çizer Morchoisne'm yeni bir evrim kuramı var. Politikaalann maymundan geldiklerini ileri sürüyor. Morchoisne bunu ka- nıtlamak için ünlü Fransız politikacılan ve onlann atası olabilecek maymunlan çizerek bu iddiasını ortaya koyuyor. Morchoisne, CNRS'den diplomalı olduğunu söylüyor. Ama bu CNRS, Cenevre'dekı ünlü Bilim Araşürmalan Merkezi değil. Morchoisne, Karikatür Araştırma Okulu mezunu. Fransız çizer, "Maymundan Gelen Politikacı" adh kitabında politikacılar ile maymunlar arasındaki bağlantıyı sergilerken, kuramını şu görüşlerin üzerine kuruyor: "Maymun el kol hareketi yapar, politikacı da öyle. Maymun, insana en çok benzeyen hayvandır, politikaa da öyle." Karşılaştırmayı yapın, Morchoisne'm kuramı doğru mu siz karar verin. Soldaki Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand, Cumhuriyetçi Birlik Partisi Başkanı, aynı zamanda Paris Belediye Başkanı Jacques Chirac ve sağın öteki iki lideri Charles Pasqua ve Raymond Barre'm karikatürler, politikacılar ile maymun arasındaki bağlanüyı açıkça ortaya koyuyor. Fransız karikatürcü Morchoisne Maymundan Gelen Politikacı adlı yapıtında politikacılar ile mavmunlar arasındaki bağlantıyı sergiiliyor. Bu bağlanöya ömek olarak Françoise Mitterraııd, Paris Belediye Başkanı Jacaues Chirac ve sağm öteki iki lideri Chârles Pasqua ve Raymond Bairre'yi gösteriyor. Sağlık Bakanlığı pamukpaketlerinin üzerine uyarı konulmasını istedi Hîdrofil pamuk paketleri steril değilŞEBNEM GÜNGÖR ANKARA - Piyasada tükerikn değişik am- balaj ve gnunajlardaki hidrofil pamuklann, yanuş alışkanlıklar nedenivle 'tıbbi" amaçlarla kullanıldığının saptanması üzerine, Sağlık Ba- kanhğı yayınladığı bir genelgeyle, hidrofil pa- muk paketleri üzerine, vatandaşlan uyancı ni- teh'kte ibareler konulması şartmı gerirdi. Buna göre, satışa sunulan hidrofil pamuk paketlerinin üzerine, "Steril değiklir. Açık yara üzerine doğ- rudao uygulanmaz. Pansuman amacıyla kul- lanıknası için sterilize edihnelidir" yazılacak. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımctsı Dr. İsmail Koca imzasıyla, 27 Ocak 1993 tarihinde yaymlanan genelgede, eczaneler ve marketlerde satışa sunulan hidrofil pamuklann, günlük ha- yatta pek çok insan tarafından sıhhi ve kozmetik amaçlarla kullanddığı betirtikrek, bu pamuk- lann zaman zaman bilinçsiz bir şekilde vatan- daşlarca açık, kanayan yaralar üzerine pansu- man malzemesi olarak uygulandığına dikkat çe- kildi. Hidrofil pamuk üreticilerine gönderilen genelgede, "Steril ohnayan hidrofil pamuğun bu şekilde uygulanışı, kanayan yaranın daha çok kanamasına ve organizmanın mikrop kapma tehlikesine yol acmaktadır" denildi. Bir defaiık kullanım teşvik edilecek Genelgede aynca, vatandaşların. sıhhi amaç- lar için bu tür pamuklar \erine, gazlı bez >e steril pansuman tamponlarını kullanmalan yönünde bilgüendirilmeleri de istendi. Genelgede, bir de- falık kuUannnlar için kücük steril pamuk paket- lerinin üretiminin teşuk edilmesi amacı\la çalış- maların başlatıldığı da kavdedikli. Sağlık Bakanlığı genelgesine göre, hidrofil pa- muk üreten firmalar bundan sonra piyasaya sü- recekkri pamuk paketlerinin üzerine , dikkati çekecek ve kolayca okunabilecek puntolaria "Steril değildir. Açık yara üzerine doğrudan uy- gulanmaz. Pansuman amacıyla knDamlması için sterilize edilmeüdir" ibaresini yazacaklar. Firmalar tarafından üretilecek bu paketler, an- cak bakanlık tarafından onaylandıktan sonra piyasaya sürülebflecek. Uyan ibaresi bulunma- yan. ya da istenilen nitelikte ohnayan paketler ise toplatüacak. 600'eyakıntürvar Çiçekleride kuruttuk • Çiçek gen kaynaklan- nın yurtdışına yasadışı yollarla çıkanlması çi- çeklerin yok olmasın neden olabilir. ADANA (Cumhuriyet Güoey İUeri Bürosu)-Tüm Avrupa'da ancak 540 tür çiçek bulunurken, Türkiye'de 600'e yakın çiçek türü bulunduğuna dikkat çekildi. Gen kaynaklannın yasadışı yoüarla yTirtdışına çıkanlması. çiçek cenneti Türkiye'de çıçeklerin yok olmasına neden olabilecek. Çukurova Üniversitesi Çevre Sorunlan Araştırma ve Uyguluma Merkezi'nin konuğu olarak kente gelen Ankara Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tuna Ekim, "Türkiye'den ihraç edilen Geofıt'ler ve ahnan önlemler" konusunda bir konferans verdi. Konferansta ülkemizin çiçek türleri açısndan bir cenneti andırdığını anlatan Prof. Dr. Tuna Ekim, halen sonınlar bulunmasına karşın türlenn korunması alanında önemh ilerlemeler kaydettiğini belirtti. Türkiye'de 600'e yakın çiçek türü bulunduğunu, bunlann kolayca yetışebildiğini vurgulayan Tuna Ekim, tüm Avrupa'da ise bu türlerin ancak 540'ının bulunduğuna dikkat cekti. Buçiçeklerin batıh ülkelere ihraç edildiğini, ıhracatın yüzde 85*inın Hollanda'ya yapıldığını aktaran Prof. Ekim, bu ülkenin de dığer çiçeklen dünya ülkelerine dağıtüğını. çiçeklerir zaman zaman tıpta da kullanıladığmı bildirdi. İhracatçı fırmalann rekabeti yüzünden çiçek tohumlannın henüz olgunlaşmadan söküldüğünü, bu nedenle de bazı türlerin popülasyonunda azalmalar gördüklerini anlatan Tuna Ekim, toplandıktan sonra da konınamayan bu çiçeklerin daha depolara ulaşmadan solduğunu, dolayısıyla doğanın tahrip edildiğini kaydetti. Ancak fırmalann bir dernek çatısı alünda toplanıp yöneücilerinin eğitilmesi sonucu bu tahribaün önüne gecildiğine dikkat ceken Ekim, şunlan söyledi: "İhracatçı firmalann yöneticilerine doğayı koruma bilinciyerleştirdik. Rekabeti çok aşağıya çektik. Çiçek türlerimiz için asıl tehlıke ülkemize tunst olarak gelen yabancılann gen kaynaklannı toplayarak yurtdışı çıkarması. Bunun hiçbır kontrolu yok. Sevgilisinin kansını öldürmüştü Amerika'da'Amy' firtması Amy,ABD'deilgiodağı. Haber Merkezi -NBC, CBS ve ABC televizyonlan sevgilisinin kansını öldüren 17 yaşındaki Amy Fischer'in yaşam öyküsünü ekranlara getirdi. Bugüne kadar hiçbir zaman üç ayn kanal aynı konuda film hazırlamamıştı ve iki ayn kanalda aynı anda aynı konuda bir film gös- terilmemişti. 19 Mayıs 1992'de sevgilisi Joey Buttafuoco'ntın kansı Mary Joe'yu öldüren Amy Fischer'in bugüne kadarki ve bundan sonraki yaşamı Amerikan halkının başbca ilgi konulanndan birisi olmuş durumda. Televizyonlarda mahkemeyle ilgili programlar >apılıvor. Beş-on beş yıl arası- nda hapıs yatacak olan Amy'- nin affediİmesi için kampan- • Sevgilisi Joey Buttafuoco'nun kansı Mary Joe'yu öldüren Amy Fischer'ın bugüne kadarki ve bundan sonraki yaşamı Amerikan halkının başbca ilgi konulanndan birisi olmuş durumda. Televizyonlarda mahkemeyle ilgili programlar yapılıyor. Beş - on beş yıl arasında hapis yatacak olan Amy'nin affediİmesi için kampanyalar yürütülüyor. Sansasyon gazeteleri ve televizyonlar konuya dört elle sanlmış durumda. yalar yürütülüyor. Seks, şiddet ve şehvet med- yada çok satmanın bir numarah yolu. Amy Fischer'in öyküsü bütün bu unsurlan kapsadığı için sansasyon gazeteleri ve televizyonlar konuya dört elle sanlmış durumda. Amy'nin öyküsü kısaca şöy- le: New York'un banlıyösü Long Island'da yaşayan Amy, Joey Buttafuoco adb evli bir oto tamircisine aşık olur. Joey, Amy'yi fahişeliğe sürükler. Daha sonra, Joey kansından boşanmayacağını söyleyince, Amy onu terkeder. Joey yeniden Amy'nin peşine düşünce, Amy ılişkilerinın sürmesi için bir şart koşar. Joey'in kansı Mary Jo'yu öldürecekür. Bir silah satın alır ve 19 Mayıs'ta Mary Jo'yu öldürür. Martin Scorcese ya da Lx>uis Malle gibi bir yonetmen. Amy'- nin öyküsünden yararlanarak bugürîkü banliyölerde insanla- nn bomboş yaşamlannın filmi- nı çekebılirdi. Ancak televizyon kanallan her zaman olduğu gi- bi ucuz sansasyon yaratarak iz- leyicileri ekran başma toplama- yı yeğledi. Bunda da başanh oldu. 28 aralıkta göstenlen NBC'nın fılmıni izleme oranı yüzde 19.1 ile mevsimin en yük- sek düzeyine ulaştı. ABC ve CBS televizyonlan ise filmlerini 3 ocak gecesı a\nı saattc ya>ı- na soktular. Ikı kanaİ da ızleyici ekran başma getirmekte çok başanlrydı. ABC'nin ızleyici oranı yüzde 19.4. CBS'- inkı yüzde 15.8 oldu. Bu kanallarda göstenlen bir programın ortalama izlenme oranı ise yüzde 12.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear