25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 ŞUBAT 1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 GÜNCEL CUNEYT ARCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada ğinmeler, kimi yerde önemse- necek kısa açıklamalar dikkatleri çekiyor. Başbakan'ın üzerinde durduğu belli başlı noktalardan biri, Türkiye'nin "laik-antilaik bölunme tuzağına düşme- diğini" söylemesi. Doğru Ancak, toplumu kışkırtanların antilaik cephede bulunduğu da bir gerçek. Asıl bu ke- simlere karşı önlemler alınması gerekmiyor mu? Bugüne değin genel bir yargı oluşuyor. Toplumu de- rinden sarsan cinayetlerde tetiği çeken parmakların is- lamcı örgütlere bağlı olduğu yazılıyor. Herhalde bu tür- den yorumlar, yargılar veya kanılar durup dururken ortaya atılmıyor. Başbakan Demirel, birkaç gündür yazdıklarımızı yine- liyor. "Güvenlık makamlarının, Çetin Emeç ve Turan Dursun cinayetlerini aydınlığa kavuşturduğunu, bir iki gün içinde gereken açıklamaları yapacağını" söylüyor. Soruları yanıtlarken; Aksoy ve Uçok cinayetlerinin ay- nı dizi içinde olabileceğine dokunuyor. Polis belki Baş- bakan gibi düşünmüyor, ama Demirel "önemli cinayet- lerin birbiriyle bağlantılan bulunduğuna" inanıyor. Başlıca Konu: Iran Henüz Mumcu suikastını aydınlatacak "hiçbir bilgi ol- madığını" kabul ediyor. Buna karşın bir umut aşılıyor Başbakan. "Güvenlik güçlerinin bir cinayet şebekesi üzerinde sürdürdüğü çalışmalann sona ermek üzere" olduğun- dan söz ediyor ve... Bunun sonunda, "Mumcu cinayeti- nin de çözülebileceği kanaati polise hâkimdir" diyor. Başbakan Demirel, cinayetlerin iran'la bağlantısı üze- rinde durmayı, Iran'ın sözünü etmeyi belki de istemiyor. Ola ki, Başbakan da -biz, açıklamalarından böyle bir duyguya kapılıyoruz- cinayetlerle Iran'daki kimi örgütler arasında bir bağlantıdan, bir bağdan kuşkulanıyor. örneğin, Jak Kamhi'ye saldıranlar birkaç kez Erme- nistan üzerinden iran'agidip gelmişler, taşeron oldukla- rını söylüyorlar. Yani iran'da bir örgüt, Türkiye'de kanlı işler becersinler diye katiller kiralıyor. Belki devletin elinde iran kaynaklı başka bilgiler de var. Gizli örgüt Savama'nın "Türkiye içindeki faaliyetle- rini MİTsaptadı", ama şimdilik açıklanmıyor. Başbakan Demirel dün Iran bağlantısına çok dikkatli bir üslupla yanaşıyor. Nazik konu. Dost bir devletten söz açarken dahaçok "eldeyeterıncekanıtbulunmadığını" kısa açıklamaları arasına sıkıştırarak soruları geçiştiri- yor. Ne çare, Iran bağlantılarını kesinkes bir dille geri çevi- remiyor. Hatta, öyle bir cümlesi var ki, basının iran'la ilgili irdelemelerini bir bakıma doğruluyor. Şöyle diyor: "Bazı hassas durumlar olduğunu kabul etmeliyim." Başka bir örnek: İran'da Şah yanlısı Halkın Mucahit- leri'ne karşı devletin eğittiği "Tanrının güçlerim temsi- len Müfreze Beşbın'ın Türkiye'deki eylemlerinin, öteki kimi örgütlerle birlikte araştırıldığmı" Başbakan ve içiş- leri Bakanı kabul ediyor. Bu hafta oldukça hareketli bir hatta Azeriler Demirel'i kınadı Türkhükümetini Türklüğe şikayet Haber Merkezi - Başbakan Süleyman Dcmirerin Erme- nistan'a yardım konusunda 'Eğer komşum ben açım di- yorsa ben ona öl diyemem" şeklindeki sözleri ve Türk hü- kümetınin Ermeni politikası, Türkiye'de bulunan Azerbay- can Başbakan Yardımcısı Abbas Abbasov ıle İçişleri Ba- kanı İskender Hamidov tara- findaneleştirildi. Ermenistan"a elektrik veril- mesini öngören anlaşmanın iptal edildiği halde son günler- de uyeulanacağının söylendi- ğıne dikkat çeken Abbasov ve 'amidov. Türk hükümetinin anti Türk" siyaset izlediğini öne sürdü. Ermenistan'dan ge- len heyet de geçtiğimiz Cuma gününden beri Ankara'da Başbakan Demirel ile görüş- mek üzere bekliyor. Başbakan Demirel dün dü- zenlediği basın toplantısında Ermenistan'a yardım konu- sundaki soruları yanıtlarken. Türkiye'nin Ermenistan'a PKK ile çatışma: 2 asker şehit Haber Merkezi -Diyarba- kır'ın Lice ilçesi yakınlannda güvenlik güçleriyle bir grup PKK milıtanı arasında Çikan çatışmada 4 PKKlı öldü, bir üsteğmen ile bir onbaşı şehit oldu Mardin'in Nusaybin ve - Mid^at ilçeleri kırsal alanla- nndt güvenlik güçleriyle PKK militanlan arasında cı- kan çatışmalarda 6 PKK'lı öldirüldü. Batman'da devri- ye görevi yapan ekip otosuna ateş ıçıldı. 3 polis memuru ya- ralardı. Olığanüstü Hal Bölge Vali- .ıği'nlen yapılan açıkîamaya göre güvenlik güçlerinin Lice ilçesi kırsal alanında vaptığı araıra tarama çabşmafannda birgup PKK'lı militanla kar- şılaşıdı. Militanlarla çıkan çatışnada. 4 PKK'lı öldü. Üs- teğıtBn Bülent Kızıldemir ile Onbışı Hasan Yılmaz Şehit oldu Şmak'ın Güneyce köyü Çiftkavak Mezra'sı'nda ıse bir ede bulunan 5 kişinin dün PKl'nın roketatarlı saldınsı soncu yaşamını yitirdiğı öğ- reniJi. Öte vandan 5 kişinin ölürrüne neden olan patlama- nıntolgedekeşif uçuşu yapan bir ~ürk uçağından bomba düşnesi sonucu meydana gel- diğıjne sürüldü. Âncak bu sav etkılı makamlar tarafın- danloğrulanmadı. buğday vermeye devam ettıği- nı söyledi. Demirel. "Komşum eğer "ben açım' diyorsa ben ona "öl" diyemem" dedı. Demi- rel, Türkiye'nin verdiği buğda- ym OECD ve ABD tarafından Türkiye'ye buğday olarak iade edileceğjni vurguladı. Bu arada geçtiğimiz cuma günü gelen ve halen Ankara'- da bulunan Ermenistan heyeti de temaslarda bulunmaya çalı- şıyor. Heyetin Ermerustan'a Türkiye üzerinden elektrik nakledilmesi için yaptıklan başvuru henüz sonuçlanmadı. Başbakan Demirel ile heyet arasında dün yapılması bekle- nen görüşme de gerçekleşme- di. Ancak Başbakan Süleyman Demirel'in Ermenistan heyeti- ni bugün kabul etmesi bekleni- yor. Ermenistan'a yardım konu- sunda Fransa Dışişleri Bakanı Rolan Dumas da Hikmet Çe- tin ile temas kurdu. Dumas'un dün akşam saatlerinde bakan Hikmet Çetin'i arayarak bu ül- kenin Türkiye üzerinden Er- menistan'a yapmak istediği yardım konusunu göriiştüğü bildırildi. Amerika ziyaretinden sonra İstanbul'a gelen Azerbaycan Başbakan Yardımcısı Abbas Abbasov ile İçişleri Bakanı İs- kender Hamidov. dün ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ile görüştü. Conrad Otel'de ya- pılan görüşmede Mesut Yıl- maz, hükümetin Azerbaycan ve Ermenistan'la ilgili dış poli- tikasından duyduklan rahat- sızlığı dile getirdi. Türk hükü- metinin Azerbaycan'a danış- madan, Ermenistan'a elektrik vermek için anlaşma imzaladı- ğını, baskılar üzerine daha sonra anlaşmayı ıptal ettiğini anlatan Yılmaz, "Hükümetin, Ermenistan'a şartsız elektrik vermesine karşıyız. Ermenis- tan'ın Azerbaycan'la olan ça- tışmasında, savaşında, bunu koz olarak kullanmalı. Erme- nistan'ın, Karabağ'daki dav- ranışlanna son vermesini aramak hakb talep olur. Türk hükümetinin üstelik Azerbay- can'a damşmadan, onunla ıstı- şare etmeden bu adımı atması- nı yadırgadığımızı daha önce söyledim. Bunu engellemek için elimizden geleni yaptık" dedi. 'Dûşmana yardım' Azerbaycan İçişleri Bakanı da. Türk hükümetini, "Kanın- da zerre kadar Türk kanı olan herkese şikayet ettiğini" söyle- di. Bakan Hamidov. Türkiye'- nin, şimdiye dek Azerbaycan'a söz verdiği yardımlardan hiç- birisini gerçekleştirmediğini öne sürerek. "Düşmahımız Er- ^ıenilere vardım etti" dedi. P a l r g T , CLv7<nn 9 ÎTi l r ı ^ ı o v l ^ n r l i !Ç'Ş |eri Bakanı Ismet Sezgin'in kızı Ayşe Sezgin, Milliyet Gazetesi Muhabiri 13<UkcUl O C Z ğ l I l 111 M Z J CV1CI1U1i h s a n A k d e m i r iie evlendi. Sheraton Oteli'nde kıyılan nikahta genç çiftlerin şahitliğini Başbakan Süleyman Demirel ile Milliyet Gazetesi Sahibi Aydın Doğan vaptılar. Nikâh töreninde Bakan Sezgin, eşi ile birlikte konukları kapıda karşdadı. Başbakan Süleyman Demirel ve eşi Nazmiye Dcmirerin salona girişleri sırasında davetlilerin yoğun ilgisi nedeni>le bü\ük bir izdiham yaşandı. Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Murat Karayalçın'ın izdiham nedeniyle çok hızlı bir şekiide kıydığı nikâh sonrasında. Başbakan ve eşinin salondan aydnlması sırasında davetlilerin kendileri ile el sıkışma istemeleri, yeniden büyük bir kargaşaya neden oldu. Nikâha Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal fnönü, çok sayıda ba- kan, Genelkurmay Başkanı Orgeneraİ Doğan Güreş, bazı millervekilkri, üst düzey bürokratlar, emniyet yetkilileri, gazeteciler ve oldukça kalabalık bir davetli topluluğu katüdı. (Fotoğraf: A A) Ozal'ın ABD gezisi sürüyor 6 Sağ-sol kavgası umuyorlar 9 FLORIDA-FORT LAU- DERDALLE (AA) - Özel bir ziyaret için ABD'de bulunan Cumhurbaşkanı Turgut Özal. gezisinin ikinci durağı olan Flo- rida'nın Fort Lauderdalle kasa- basında incelemelerine devam edivor. Ozal, dün Motorola fabnka- şını gezdı. Daha sonra Nova Üniversitesi'nde kendisine veri- len liyakat nişanı için düzenle- nen törene katıldı ve akşam da Florida Türk-Amerikan Ka- dınlar Derneği'nin balosunu i?- ledı. Özal, aynca Türk basın mensuplanyla sohbet toplantısı düzenledi. Özal. ABD Başkanı Bıll Clinton'la yapacağı görüşme- nin süresi ve kimlerin katılacağı konusunun henüz belli olmadı- ğını söyledi. Türk-Amerikan ilişkilerinin Clinton yönetimin- de de devam deceğini belirten Özal, "Ama öyle muhalifleri- miz var ki, daha çok da basını- mızın köşelerinde var, Özal'a bir şey olsun da. memlekete za- rar biİe gelse onlar için makbul- dür. Ben bunu açık söyiüyo- rum" şeklinde konuştu. Özal, Bosna'daki gelişmeler- le ilgili soru üzennede. "Mutla- ka bir Balkan savaşına yol açar" şeklinde değerlendirme- dığini. ancak böyle bir ihtima- lın me\eut olduğunu söyledi. Özal. "Balkan Savaşı ihtima- lı, yüzde 5O'den fazladır" dedı. Özal, bir soru üzerine, Tür- kiye'deki terör mihraklarının nereden desteklendiğine dair bir tahmin yapmanın zor oldu- ğunu belirtti. Özal şöyle devam etti: "Aşağı yukan 7-8 yıldır, Türkiye'de 1980'lerin başına geldiğimizdeki gıbi sağ-sol ayn- mı hemen hemen ortadan kalk- mıştır. Yani sağ-sol diye bir kamplaşma artık ülkemizde görülmüyor. Yani bir nevi, Türkiye'nin. daha normale. uç- lardan ortaya doğru geldiginı hissediyorum. Tabii bu fevka- lâde ıyi bir gelişme." Özal. Uğur Mumcu'nun öl- dürülmesini hatırlatarak olayın başlangıcından bu yana atılan sloganlan. yazılan yazılan ince- lediğinde, bunun gerisinde bir provokasyon olduğunu sezdi- ğini söyledi. Özal. provokasyo- nu yapanlann, tekrar ülkeyi sağ-sol kavgasına götürmek is- tediklerini bildirdi. Özal, "Arük bir sağ-sol kav- gası olamaz" dedi. Cumhurbaşkanı, kendisinin hür düşünceden yana olduğu- nu, tabulan yıktığını, bunun için de kendisine bazı çevrelerin kızdığını kaydetti. Özal, bugün de bir yat gezisi- ne katılacak. Aynca Miami Üniversıtesi'nden bir liyakat madalyası alacak. Özal yann Chicago'a geçerek aynı gün Boston'a gidecek. Kuveyt, savaş öncesikeyifini yakalamış MLSTAFABALBAY KUVEYT - Kcnt mcrkezin- deki evlerin girişi büyükelçilik kapılannı andınyor. Yüksek. demir parmaklıklı, çoğunlukla yeşile boyalı.Yan duvarlar da kapıyla bütünleşmiş. Evlenn birinci katını örtecek kadar yüksek. Bazılan duvarla yetın- memiş üzerine bir de tel örgü çektirmiş. Bu evler Kuveytli zengınle- rin. Saray yavrusunu andıran. daha lüks yapılann sahiplerini tahmin etmek zor değjl. Hepsi- nin soyadında El-Sabah var. Kcrfez savaşının ikinci yilın- da Kuveyt'te yaşam savaş ön- cesine tam dönmüş dcğil. lrak sının geçer geçmez Kuveyi'i terkedip Suudi Arabistan'a sı- ğınan Emir El Sabah vc sülalesı geri dönüşün ardından sadece harap olmuş binalan değil sos- yal yapıyı da yeniden inşa et- mek durumunda kalmış. Kuveyt'in ana caddelerinde. lüks semtlerinde savaşın izlerini ararken Saddam'ın burayı ya- kıp yıkmak için gelmediği he- men anlaşılıyor. Bize eşlik eden rehberin de aktardığına görc, Saddamın askerleri buraya "vatanımız " diye gelmiş. An- cak kendilerine karşı koymaya çalışan.silahlı kişiler vc onlann evleri saldınya uğramış. Sad- dam, "yavuz bir hırsız" gibi gel- miş, yükte hafif, pahada ağır ne varsa alıp gjtmiş. Harap olan binaların ısc ço- ğunluğu saklanıyor. Yabancı- lara, Irak'ın vahşetini anlatmak^ için açık bir müze olarak koru- nuyor bu yıkıntılar. Ancak sa- yılan çok fazla değil. Kuvcylli- lcr tarihlerindc de büyük bir savaş görmediklen içın lrak as- kerlenn gelişını. saldınşını cik- ler dolusu kitap haline getırmiş- ler. Sabah'ın konuklannı da ağırladığı Bayan Sarayı'nın gü- neybatısında saldınya uğramış cnder evlerden bınndeyiz. Giri- şınde evin sahibi var. Saddam"- ın askerlen geldiğindc Kuveyt'- teymiş. Yakınlanyla birlikte evden aicş etmışler. Karşılıklı çatışma bir günü aşkın sürmüş. Bazılan yaşamını yitirmiş. Evin yansı harap olmuş. Ev sahibi çatışmayı öyle bir anlatıyor ki, Malkoçoğlu'yla sohbcl cdiyo- rum hissine kapıldım. Amerika ve Güney Asya Baa altyapı lesıslennın dışın- da cıddi bir maddi hasann göz- lenmediği Kuveyt'lc asıl yarayı sosyal yaşam almış. Savaş ön- ccsinde iki milyonu gcçmcyen ülke nüfusunun yansını yaban- alar oluşturuyormuş. Bunlar, hizmet sektörünün lokomoli- fıymiş. Başı da Filistınlilcr, Pa- kistanlılar ve Hindislanlılar çekiyormuş. Ancak savaşla bir- likte bunlann çoğu ülkeyi ter- ketmiş. Filistinliler dc Sad- dam'la işbirliği yapmanın ceza- sını çckmişlcr. Sabah ailcsi geri döncr dönmc? ılk iş olarak filıs- linlilcri sınırdışı ctmış. Sad- daaı'laişbirttği yapuğı "'kesın"- olanlan da ölümlc cczalandır- mış. Bunun ardından hi/mcl sck- löründc ciddi bir bunalım baş- lamış. Hcmcn cski bağlanlılar yeniden kurulmuş vc Filistinli- ler dışındaki yabancılar ıckrar ülkcyc dönmcşc başlamış. Yol. allyapı çalışmaları. gü- venlik görevlilennin bir bölü- mü, şoförlcr. tacirlcr, cv hiz- meıçileri tümüylc yabancı. Yabancılardan bıraz para ka- zanan kcndi başına iş yapıp dcnetim dışına çıkmasın diye dc hcrbirinc bir Kuvcylli kcfıl şartı getırilmış. Bir yabananın eğer Kuveylli kefili yoksa bu ülkcdc kalması mümkün dcğil. Kefıl, yabancıyı ıstemediğini söylcdi- ği an, kcndisinı yurldışında bu- luyor. Rcsmi dairclcrc işı düşcr- sc de yınc kefili aracılığıyla halledebiliyor. Sabah ailcsıne ait saraylar- dan birinin hizmctçilcrinın bu- lunduğu bölümdeyiz. Sarayın ginşinin yan tarafında lek katlı, iki odalı bir bina. Küçücük odada, 10-15 kişi vidcoda film ızliyor. Çoğu çal-pal ingilizcc biliyor. Sri Lanka. Pakistan ve Hindistan'dan gelmişler. Ağır- hk Hindistan'da. Ayda 100-150 dolar arasında para alıyorlar. Hepsi burada kalıyor. Ycme, içmc gcreksinimleri dc saray- Mumcu cinayeti karanhkta MBaftarafi 1. Sayfada Başta Başbakan Süleyman Demirel olmak üzere hükümel üyelerinin ve güvenlik güçleri- nin faili meçhul cinayetlerin tümünün "aydmlanmak üzere" olduğunu sık sık yinelemelerine karşın dün de "somut " bir açıklama yapılmadı. Hüküme- le bilgj veren istihbarat kaynak- lan elde bazı ipuçlan bulundu- ğunu bu ipuçlannın "Jran parmağı"nı giderek nctleştirdi- ğini belirttiler.Hükümete veri- len bilgiye göre istihbarat kay- naklannın değerlendirmesi şöyle: İstihbarat raponı -Birbirinden farklı noktalar- dan elde edilen ipuçlannın or- tak noktası Iran. Ancak bu konuda bir acmaz var. Hükü- met İran'ı devlet olarak karşısı- na almak istemiyor. Burada ABD faktörü de etken. ABD Türkiye'ye İran'ın karşısında tavır alması için baskı yapıyor. Hükümet bu baskının etkisı al- üna da gjrrnek istemiyor. -İran'la ilgili kuşkulann yo- ğunlaşmasında bir diğer etken de İranlı diplomaüann daha önceki tutumlan. Bilindiği gibi. İranlı bir diplomat Erzincan yakınlannda şah yanlısı bir ki- şiyi araba bagajında yurtdışı- na kaçırmak isterken yakalan- mıştı. İranlı diplomatlann şah yanlısı kişilere yönelik pek çok vasadışı girişimleri var. -Bu olaylann Iran'daki yönc- tımin bilgisi dışında gclişmesi de olanak dahilinde. Iran gizli örgütü Savama kendi girişimiy- le bu eylemlcrde rol almış olabi- -Soruşturmalann kilitlenme- sinde bir diğer etkel, taşeron kullanılması. Türkiyc'den de pekçok genç İran'ın Kum ken- line gölürülüyor ve burada yo- ğun dini cğıümdcn geçiriliyor. Bu kişilere 'siyasi inançlar' doğ- rultusunda eylem yaptırmak da zorolmuyor. -İstanbul polisi soruşturma- lar konusunda başına erken bil- gi verdi. Bu durum, özellikle Ankara'da bazı kaynaklara ulaşılmasını engelledi. -Jak Kahmi olayında Dev- sol'un parmağı yok. Birkaç ay önce düzenlenen bir operas- yonda Dev-Sol'un merkez arşi- vi ele geçirldi. Artık Dev-Sol'a tümüyle nüfuz cdilmiş durum- da. Jak Kahmi'yi saldın düzen- leme haarlığı kasım ayında saptandı. Kendisine koruma verildi vc arhlı araç alması ko- nusunda uyanldı. -Çetin Emeç ve Turan Dur- sun cinayetinin faillcri yakalan- dı. Bu kişiler bir haftaya kadar mahkeme önünc çıkanlacak. Dcvlel Güvenlik Mahkcmcsı (DGM) Başsavcısı Nusrct Dc- miral, Uğur Mumcu'nun katle- dilmcsine yol açan bombalı suikastin 8. günündc, soruştur- mada bir gelişme olmadığını bildirdi. Dcmiral, suikastin İran baglantılı örgütlcrcc gcr- çcklcşürilmcsi olasılığı çcrçcvc- sinde araştırmalann sürdürül- düğünüdebelırui. Dcmiral, suikastin hemen ar- dından gözaltına alınan Orta- doğu uyruklu kişilerin sorgula- nnın devam clliğini vc bunun sonuçlannın bugün dcğcrlcndi- rileceğinı söyledi. Soruşturma kapsamında daha çok dinci bir yasadışı lerör örgülü üzerinde durulduğunu belirten, Demi- ral, işadamı Jak Karnhi'ye ya- pılan suikast girişimi zanlılan- nın sorguları sırasında, Mumcu suikasti ile bir ilgilerinin olup olmadığının araştınlacağını da söyledi. Öle yandan uzmanlar, yaza- nmız Uğur Mumcu'ya düzen- lenen suikaslin. uzaktan ku- manda ile gcrçcklcştirilmc ola- sılığı üzerinde de durulması gerektığini bildirdiler. Polisin sürekli olarak mckanik düzcn . üzerinde durmaması gercktiği- ni belirtcn, uzmanlar, "Bu işlc birinci öncclik uzaktan kuman- dadadır. Daha sonra clcklrikli düzcn ve son olasılık mckanik düzcndır" dcdılcr. Uzmanlar aynca, suikasti, dinci örgüllcrin dan kaTşılanıyor. Bu paranın çoğunu mcmlckcilcrinc göndc- riyorlar. İzlcdiklcri Tılmi mcrak .cuım=- Şcytw> insaf" adlı • bi»- Hint filmiymış. Oıcl.lokanta vc bcnzcri ycr- lcrdc çalışanların da önemli bir bölünıü yabancı. Özellikle körfcz savaşından sonra ülkcnm savunması da tü- müylc ABD'yc ıhalc cdilmiş durumda. Saddam'ın son girişi- mi biraz hcyccan yaralmış ama Amerika sağolsun. pck cndişc- lenmcmişler. Son olarak bini aşkın ABD komandosunun Kuveyt lrak sınınna ycrlcşlirıl- mesı dc önemli bir güvcn kay- nağı olmuş. Saddam yönclimini diklatör bulup, dcvnlmcsini istcycn ABD'nin Kuvcyt'teki yönclimi destcklcmesi dc ilginç bir çcliş- ki. Kuveyt'lc yönclım noktala- nnın lümü Sabah ailcsinin. Enformasyon Bakanı Şeyh Nascr El Sabah dcmokrasiye ilişkin bir soruya şu karşılığı vcrdi: "Demokrdsi halkın istediği- dir. Halk bizi isliyor. Yabana- lardan da bize bağlı olanlan tutanz, olmayanlan sınır dışı cdcriz. Bu hakkımızdır." Dokuz milyar lonla dünya- •1aki bilincn pclrol rezcrvlcrinin yüzdc 10'una sahip Kuveyt'te savunma Amcrika'ya, hizmcı scktörü Asya ülkelerine ihalc edilmiş. Kuvcytlilere de keyif sürmck kalmış. üstlenmcsıne karşın, soruşlur- manın dinci örgütler dışındaki yasadışı örgüllcr vc mafya üze- rinde de gcniş kapsamlı olarak sürdürülmcsi gereğinc işarel et- lilcr. Jak Kamhi'ye silahlı saldın- da bulunanlar arasında olduğu bcİHli.lcn vc Van'da yakalanan Can Özbilen ile Osman Erdc- mirdün İstanbui'a gctirildi. Rafsancani'nin sözleri İran Cumhurbaşkanı Ali Ek- bcr Haşimi Rafsancani, "Mumcu cinayctiylc İran ara- sında bağ kurmanın boş sö/. olduğunu " söyledi. Rafsancani dün Tahran'da düzcnlcdiği ba- sın toplantısında , AA muhabi- rinin, "Türkiye'de laiklik yanlı- sı görüşlcriylc lanınan gazclcci Uğur Mumcu'nun öldürülmc- siylc patlayan gelişmclcrin, Türkiye-İran ilişkilerinc, örne- ğin Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Hasan Habip'in ge- lecek ay Türkıye'ye planlanan ziyarclinc, olumsuz bir ctkisi olup olmayacağı " sorusuna karşılğı verdi: "İki ülke arasında iyi ilişkilcr olmasını istcmcycn bazı güçlcr İran'a karşı bir propaganda sa- vaşı sürdürüyorlar. Bazı provo- kasyonlar gcrçcklcşliriyorlar. Bu tür olaylarla İran'ın ılışkisı olduğu ıddıalannın asılsız söz- lcrden ıbarellir GOZLEM UCUR MUMCU UBaftarafi I. Sayfada Bu fiim, bütün dünyada gösterildi Bir tek Türkiye'de, Türk yetkiliterince yasaklandı! Yunanistan'da adlarına Milliyetçı Güvenlik Gücü" (TEA) adı verilen bir terörist örgüt, ülkenin dört bir buca- ğında, "antikomünizm" ve "milliyetçilik" adına terörist eylemlere girişiyor, Yunan halkı üzerinde korku ve yıl- gınlık yaratmaya çahşıyordu. Belki, ilginç bir rastlantı. Öldürülen solcu milletvekili ile aynı adı taşıyan bir gazete sahibi, Christos Lambrakis, sahibi bulunduğu yayın organlarıyla, "Milliyetçi Güven- lik Kuvvetleri" koşutunda yazılar yayımlıyor ve Yunan politikasında erkın roller yürütüyordu... Lambrakis cinayeti, Selanik kentinde, Yunan Güvenlik Güçleri içinde yer alan bir cunta tarafından kiralık katil tutularak işlenmişti. Lambrakis cinayeti ile hızlanan olaylar, 1967 Albaylar ihtilalı ile noktalandı. Bu ıhtilalin, CIA tarafından düzerv lendiği, sonradan resmi nitelikteki kanıtlarla ortaya kon- du... Lambrakis ve Abdı Ipekçi cinayetleri arasında bir ben- zerlik kurmak belki yersiz bir abartma, gereksiz bir zorla- ma olur. Doğru, öyle olur! Fakat aklıma gelenleri, duygu ve düşünce dünyamda oîuşan çağrışımları sizlere ilet- meden yapamadım. Bağışlayın! Vasili Vassilikos un "Olumsüz"adlı yapıtını okumadıy- sanız, alın, bugünlerde okuyun.. Işte iki Lambrakis. Biri, büyük bir "işadamı", CIA ile cuntalar ile gizli pazarlıklar yapıp ülkede egemen olma- ya ve sahibi bulunduğu şirketleri genişletmeye çalışıyor; öteki Lambrakis, Yunan halkının sevdiği, alkışladığı bir eski "milli atlet" sporcu Lambrakis... Siyasal yaşama EDA partisinden atılmış. EDA partisi, ılımlı sol, demokra- tik sol. Lambrakis, Yunan halkının faşizme karşı savaşı- na omuz vermiş, adaşı Lambrakis'lerin düzenine kafa tutmuş. Veöldürülmüş... İşadamı Lambrakis ne için savaşıyordu, solcu millet- vekili Lambrakis ne için can vermişti? Bu soru, dünyanın her yerinde, başka başka adlar, başka başka koşullar için hep, ama hep sorulacaktır. - Niçin? Niçin o'ölümsüz"? Abdi Ipekçi bir basın şehidi olarak ölümsüzlüğe doğru uğurlanıyor. Çağımızda kahramanlar, kılıçlarıyla değil kalemleriyle yüceleşiyor. Abdi Ipekçi için akan gözyaşlarının yüreklerdeki kin to- humlarını kurutmasını diliyorum. Biz yazarlar, bu gibi günlerde, kalemlerimizden süzü- len gözyaşlarımızı satırlarımızın arasına saklamak, acı- larımızı gizlemek zorundayız. Bugünleri, acılarla, kan ve gözyaşıyla yaşıyoruz. Ya- rınların özgürce yaşanması için... "Abdi ipekçi niçin öldü?" diye sormayın, yarınlar için, yarınların özgürce yaşanması için öldü... Clinton önce DemijrePle telefonla konuşaeak ANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu) - Cumhurbaşkanu Turgul Özal ABD Başkanı Bill Clinton ile görüşmck için 8 şubatı bck- lcrkcn, Başbakan Süleyman Demirel Clinton ile daha önce konuşaeak. Clinton'un ABD'- nin Ankara Büyükclçisi aracılı- ğıyla Dcmircrcbirmcsaj bırak- lığı vc kcndısiylc bugün ya da birkaç gün içinde görüşme yap- mak istediği açıklandı. Demirel dün düzcnlcdiği basın toplantı- sında, "Cumhurbaşkanı Tur- gul Özal'ın. Clinlon'dan randc- vu almadan ABD'yc gitmcsini clcşıirip elcştirmcdiğini " soran bir basın mcnsubunu yanıtlar- ken. "(Özal Clinlon'dan randc- vuyu kopradı) manşcllcrini alan gazclccilerc sayın Özal'ın 'ben randcvuyu kopardım' dc- yip dcmcdiğinı bilcmcm. Ama bu bir dcğerlcndirme mesclcsi- dir. kopardın koparamadın mcsclcsi dcğil" diycrck şöyle konuştu: "Clinton yeni göreve gckii. Ben dc görüyorum, önce kim görüşecck şeklinde bir yanş ol- duğu yazılıyor: Clinton ile cvve- la kimlc konuşaeak yanşı. Dün bana Amcrikan sefiri bir mesaj bırakmış. sayın Clinton pazar- tesi'dcn (bugün) ilibaren sizi te- lefonla aramak isliyor diye, benim hiçbir lalcbım olmadı. Haila kendisine bir kutlama gönderdim, ama birçok lavsi- j yelcr oldu. I clclon edereK kul-3 lamam konusunda. Bunu } vapmadım ncdcn? Adamlar yc- nı gcldilcr işlcrinin başına Gclsin otursun bakalım hc-/ mcn ayağının tozu ile geldiği ' anda, ycmcdcn içmeden burda biz dc vanz diye ortaya çıkmak- ta birmana görmcdim. Devletc yakışan bir cıddiycl vardır ben onu takip ctlım. ama kendisi ile Pazarlcsi'den sonra konuşaca- ğım. Buna yanş demezscniz mcmnun olurum" Başbakan Demirel basın top- lantısında Suriye ile su konu- sunda bir anlaşma yapılabilcce- ğini dc açıkladı. Demirel, anlaş- manın Suriyc'nin "ısran" nedeniyle gündeme girdiğıni belirtti. Demirel, Türkiye'nin Ermenisıan'a insani yardıma cngcl çıkartmayi dünya ka- muoyuna anlatmasının "güç" olduğunu söyleyerek insani yardıma ycşil ışık yaktı. Demirel, gazetecilerin Erme- nisıan'a yardım konusundaki sorulannı yanıtlarken, Tür- kiye'nin Ermenisıan'a buğday vcrmcyc devam ettiğini, "Kom- şum eğer "Ben açım' diyorsa, ben ona 'öl' diyemem" dedi. Demirel, Türkiye'nin verdiği buğdayın OECD vc ABD tara- fından Türkiye'ye buğday ola- rak iade edileceğini vurguladı. KJrok'in Erbakan'ı • Baftarafi 1. Sayfada hangi gazelclcrde çalış- tığımız vc niçin geldığimiz soruluyor. Şeyhin bu köydc ya- şadığını kimdcn öğrendiğimizi anlamaya çalışıyorlar. Masuın insanlar olduğumuzu vc görcv için gcldiğimizi sürekli yincliyo- ruz. lkna oluyorlar. Bizlerle il- gili aldıklan nollan şcyhc ilcli- yorlar. Bir sürc sonra olumlu yanıt gcliyor. Şeyhin evini gölü- rülüyomz. Ev iki katlı. villa lipi. Çcrcsi üç mctrç yüksckliğindc duvarlarla çcvrili. Ağır silahlar- la donalılmış militanlar nöbci tutuyor. Şeyhin bulunduğu odaya alı- nıyoruz. Oda sade döşcnmiş. Masanın üzcnndedini kitaplar, siyah cüppcsi başında sanğı, odanın baş köşcsinde oturan şcyh Osman Abdülaziz, ağır harckcılcrlc ayağa kalkarak bizlcri karşılıyor. Türk gazctc- cilcrc ilk kcz kapısını açüğını söylüyor. Yapacağımız söylesi- nin içeriğini öğrcnmcye çalışı- yor. Hangi amaçla geldiğimizi anlatıyoruz. Sorulara geçiyoruz. Konuş- malanmız ve göriintülcrimız vidcoya kaydediliyor. Partinin mcrkes komite üyesi Seyit Yu- suf. "Yanlış anlamayın video çckimi ycrcl yayın için yapılı- yor. Şeyhi ziyaret etmeniz parti- mizin televizyonundan yayınla- nacak" diyor. Şcyhc Türkiye ile ilgili düşün- cclcrini ve Rcfah Partisi'ni nasıl bulduklannı soruyoruz: "Türkiye ilc bir ilişkimiz yok- lur. Türkiye'nin yönclim şckli İslami dcğil, ilmidir. Yani gayn islamidir. Ancak, halkı isiam- dır. Kardcşımızdirlcr. Tür- kiye'deki islami hareketlerle sıcak ilişkilerimiz var. Bunlann başında da Refah Partisi gcli- yor. Erbakan'ın yaruna hcyct- lcr gönderdik. Onlardan heyet gcldi. Erbakan'ın partisi iyi partidir. Düşünccleri vc hare- kctlcri çclişmiyor. Ancak, RP'- ye ilişkilerimiz sadece düşünce bazındadır." Şeyh Osman Abdülaziz, RP'- nin adil düzen teorisini yürek- len savunuyor. İran'la iyi ilişki- ler içinde olduğunu söylüyor. "Biz suniniyiz, İran Şii. İran'la dosluz. Parü olarak islam birli- ğindcn yanayız" diye konuşu- yor. Şeyh Osman Abdülaziz, Kürdislan'ı Cephe içinde ycr al- madıklannı anlatıyor. Ncdcni- ni ise şöyle açıklıyor: "Kuzey lrak'ta şeriat csasla- nna dayalı, islami yönetımdcn yanayız. Talabani vc Barzani müslüman düşünccleri farklı Kürdislan'i Ccphe'de ycr alsak onlata uymamız gerckir. An- cak, dosluz. Parti olarak Kür- dıstan'ın dcvlel olmasmı istiyo- ruz. Fcderal bir yönetim biçimi dc olabilir. İslamın kurallan yc- rinc gctırilmcsi şartıyla biz bu oluşumun içinde dc ycr alınz." "Bosna Hcrsck müslüman- dır. Oraya kadar gıdcbilscydim Cihad ilan cdcrdim. Yakında Bosna Hcrsck'e kuvvct göndcr- mcyi düşünüyoruz. İstcdiklcn taklirdc daha fazla güç göndc- rebıliriz." İlk kcz Türk basınına kapıla- nnı açan Hızbi İslami harckcıı- nin lidcrı. bir anlamda Kuzcy Irak'ın Erbakan'ı gıbı. .
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear