25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 EKİM 1993 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER Çocukta suçluluk Çocuk suçluluğu. genelde sosyal bır uyumsuzluktur. Dolavısı ile suç ve suçluluğun salt hukuksal bır sorun olmadığı, suçlunun, ınsan \e sosyal ozellıklerınden anndınlarak ele alınamayacağı bır gerçektır GANİMET GÖNÜL SEÇİLMİŞ Yargıç, İstanbul 1. Çocuk Mahkemesi nnın önüne tam olarak geçılemedığı de bır gerçektır Turkıye'de çocuk ıh- mal ve ıstısman, henuz sosyal problem olarak kabul edılmemıştır Bu yuzden, konuyla ılgılı ayn bır yasa yapmak ıh- üyacı duyulmamış. ancak çeşıtlı yasa- larda bu konuy a yonelık hukumler yer almıştır Bu yasalann en önemlılen Çocuk Esırgeme Kurumu Kanunu. Çocuk Mahkemelennın Kumluşu. Görev ve Yargılama Usullen Hakkın- dakı Kanun. Türk Medenı Kanunu Turk Ceza Kanunu. İş Kanunu'dur Çok kısa, bellı başlı orneklerle bu ya- ->alan ıncelersek. orneğın Turk Mede- nı Kanunu, çocuklann bakılıp gozetıl- mesı yetıştınlıp topluma kazandınlma- si gorevıru, oncelıkle ana-babaya vermış. bu konuda ıhmalı gorulen ana-baba ya da çocuğa bakmakla yu- kumlu olan kışıve vela>etın, >a da ve- sa>etın nez'ı yanında suç da sayarak. Ceza Kanunu'nda cezalandıncı hu- kumler getırmıştır Ekonomık yetersızlık veya çeşıtlı sosyo-psıkolojık nedenlerle çocuk ter- kı suç sayılmış. ebeveyne çeşıtlı cezaı hukumler geunlmıştır Ana-babanın çocuğunu eğıtmek amacıyla başvur- duğu dısıplın araçlannı kötuyekullan- masını kanunlanmız suç saymış. cezaı hukumler getırmıştır Keza çocuğunu ıstısmaredıp.dılencıbkvs gıbı kullan- mayı fıılı suç saymış teczıyesı cıhetıne gıtmışür Çocuğun ırzına geçmek, ve- >a buna teşebbus etmek, ağır cezayı gerektıren bır suç sayılmıştır Çocuğu fuhuşa tevşık etmek de suçtur B u yıl, Çocuk Haklan Bıl- dınsı'nın 30 yıldönumu- dur Gecen 30 yılda, çocuk haklannın ulusla- rarası duzeyde yeten ka- dar korunmadığı ortaya çıkmış. bunun uzenne sozleşme \le gu- vence altına alınması gereğı. Bırleşmış Mıüetler'ce kabul edılmıştır Çocuk Haklan Tasansfnın hazırlanıp uye devletlenn onayına sunulması ıle bır- hkte. bunu ımzalayacak devletler ul- kelenndekı çocuklann "fîziksel. duy- gusal, zihinsel ve sosyal gelişmelerini engelleyici >eva beden »e ruh sağlıkları- ra zedeleyici davTanış \e koşullan orta- dan kaklırmakla yukumlu" olacaklar- dır Çocuk Haklan Tasansı'run kamuoyuna duyurulması. kıtlelere be- nımseltınlmesı \e uygulamaya geçınl- mesı ıçın, her kuruma gore\ duşmek- tedır 23 Nısan gununun ulkemızde çocuk bayramı olarak kabul edılmesı. yan- mn guvencesı olan çocuklara, Turk mılletırun verdığı onemı gostermekte- dır Cumhunyeünkuruluşununılkyıl- lannda kurulan Çocuk Esırgeme Kurumu, ulkemız çocuklannın muh- taç, bakımsız, eğıtımsız kalmasını on- lerneye çahşmıştır Konunun her gun daha fazla onemsendığı ulkemızde, bu alanda hızmet veren gonüllu kuruluş- larvardır Aynca 1988 >ılında kurulan Çocuk İstısmannı ve Ihrnahnı Önleme Demeğı. 6 yıldır olumlu çalışmalannı sürdurmektedır Ancak, hala çocuk ıhmal ve ıstısma- Keza Iş Kanunumuz, çocuklann çalışması yoluyla istısmannı önleyıcı mahıyette hukumler getırmektedır 12 yaşından kuçuk çocuklann çalışması yasaktır 16 yaşından kuçuk çocuklar ıse ağır ve tehlıkelı ışlerde çabştınla- mazlar Çalışma surelen 7 5 saatı aşa- maz Ilkokula gıden çocuklann, okul- lanna gıdebılmelen sağlanıp. çalışma surelen okulda geçecek sureye eklen- dıkten sonra 7 5 saatı aşmayacak bı- çımde düzenlenmelıdır Çocuklar maden ocaklannda, tunel ınşaatlann- da. kanalızasyon ınşaatlannda çalıştı- nlamazlar Çocuk, ışe abnırken ve çalıştınlırken, her 6 ayda bır sağlık ku- rulundan geçınlmelıdır Çocuk Mahkemeleri 1957 sayılı Muhtaç Çocuklann Ko- runması Hakkındakı Kanun u yurur- lukten kaldıran 1983 tanhlı Sosyal Hızmetler ve Çocuk Esırgeme Kuru- mu Kanunu ıle bedensel, ruhsal. ah- laksal guvenlıklen ve gelışmelen tehlı- kede olup anasız. babasız, ve ana- babasız olan. bunlar tarafından terk edılen veya ıhmal edılerek fuhuş, dı- lencılık, alkol veya u>uşturucu kullan- mak gıbı her turlu sosyal tehlıkelere karşı savunmasız bırakılan çocuklar, korunmaya muhtaç çocuk kavramına alınıp. bakım ve korunmalan bır dev- leı bakanlığına bırakılmıştır 2253 sayılı Çocuk Mahkemelennın Kuruluşu Görev ve Yargılama Usul- len Kanunu da. korunmaya muhtaç çocuklan benzer bıçımde tanımladık- tan sonra bunlar hakkında onlem aJmak gorevını çocuk mahkemelenne vermektedır 17 11 1979 tanhınde ka- bul edılerek 1 6 1982 tanhınoe vurur- luğe gıren bu kanunun ongordüğu bıçımde, oncelıkle istanbul. Ankara. İzmır ve Trabzon'da kurulan çocuk mahkemelen halen bu bolgelerdekı çocuk suçlan ıle ılgılı davalara bak- makta, dığer ıllerde ıse şımdılık. ozel >etkı venlmış genel mahkemelerden bın. bu ışlen yurutmektedır Çocuk mahkemelen, 11-15 yaş grubu ıçınde- kı çocuklann ışledıklen suçlardan do- layı C Savcılığı nca haklannda açılan kamu davalanna bakar Ulkemızde halen uygulanan sıstem bu olmakla bırlıkte, yakın bır gelecekte yururluğe gırmesı umut edılen ve halen TBMM'- de göruşulme sırasını bekleyen tasan da ust smın. son derece ısabetlı bır sap- tama ıle 18'e yukseltmıştır Çocuk mahkemelennın kurulma- smda asıl amaç, yasanın da ruhuna uygun şekılde. suç ışlemış çocuklan ce- zalandırmak değıl, topluma uyumlu hale getırmek, yenıden topluma ka- zandırmaktır Bu sebeple de 2253 sayı- lı yasanın 10'uncu maddesı, tedbırlere oncelık hakkı vermış. yargılama sıra- sında \e hemen sonrasında mahkeme- nın koruyucu mudahalesı sağlanmış- tır TCK ıle Çocuk Mahkemelen Kanunu'nda 0-11 >aş grubu arasında suç ışleyen çocuklar, mutlak sorumsuz kabul edılmışlerdır Bu çocuklar hak- kında takıbat yapılmaz Ceza venle- mez 11-15 yaş grubu çocuklar, ışle- dıklen suçlardan, eğer suçu ışledıklen sırada fank ve mumeyyız ıseler, hakla- nnda ceza tertıbıne gıdılebılecek, ancak cezalanndan yaşlan gereğı ka- nunı ındınmler yapıldıktan sonra, şartlan haız ıse paraya çevnlebıhp, uy- gun goruldüğunde erteleme yapılabı- lecektır Çocuk, fank ve mumeyyız değılse hakkında ceza tertıbıne gıdıl- meyecek. yasanın ongörduğü tedbır- lerden bınne karar venlerek korunabı- lecektır Bu yaş grubundakj suçlu çocuklann muhakemesı gızlı yapılıp. haklarında uç yılı geçmeyen. hürnyetı bağlayıcı cezayı gerektırmeyen haller- de tutuklama karan venlemeyecektır Haklannda 3005 sayılı meşhut suçla- nn muhakemesı hakkındakı kanun hukumlen tatbık edılemeyecek. hurn- yetı bağlayıcı ceza venldı ıse bunlann mfazı çocuk ıslahevı veya kuçüklere mahsus cezaevlennde yenne getınlebı- lecektır Çocuklann suçlan veya yar- gılamalan ıle ılgılı olarak, her turlü yayın yasak olup, bu* yaşlardakı kuçukler hakkanda yenıden suç ışle- melen halındc oncekı mahkumıyetlen de tekerrure esas teşkıl etmeyecektır Kuçuklenn sorgu ve muhakemelen sı- rasında, avukat bulundurma mecbun- yetı vardır Sonuç Gorûldüğu gıbı Turk hukuk sıste- mınde. çocuk ıhmal ve ıstısman konu- sundakı hukumler ayn bır duzenleme- yı gerektırecek olçude yetersız değıl- dır Ancak sıstemın gerekürdığı kurumlann kurulması ve ışletılmesı açısından buyuk eksıklıkler bulundu- ğunu kabul etmek zorundayız Çocuk suçluluğu, genelde sosyal bır uyumsuzJuktur Dolayısı ıle suç ve suçluluğun salt hukuksal bır sorun ol- madığı, suçlunun ınsan ve sosyal özellık- lennden anndınlarak ele alınamaya- cağı bır gerçektır O halde yetennce sosyal benhğe kavuşmamış çocuk ve- ya gencin ışledığı suç nedenı ıle onu kntık jıelışme donemlennden soyut- layarak yalnızca suçlu gözüyle bak- mak. ınsancıl bır duşunce olamaz Çocuk suçluluğunun sebebı ne olur- sa olsun, sosyal ve eğıtsel açıdan henûz gelışmemış olan çocuklar ıçın, genış anlamda tedbır paketının getınlmesı ve du.zenlenmesı, bu çocuklann reha- bılıtasyonu ıçın kurum dışı tedbırlere ağırlık venlmesı. gonullu kurum ve kuru'ıuşlara. topluma benımsettınlme- sı. çocuklara karşı tolerans ve hassası- yetın oluşturulması, ınsanca ve evren- sel bır yaklaşım olacaktır Konu, tek bakanlığın sorumluluğu değıl, tum ba- kaniıklann sorumluluk ve ışbırlığını ıvedı olarak gerektırmektedır ARADABIR Doç.Dr. ŞERMİN TEKİNALP • • • istanbul Universitesi Televizyonun Dûğmesi... Sanıyorum 1992 yılının mayıs ayında Netaş'ın duzen- ledığı bır paneldı Hurrıyet gazetesı yazarlarından Sayın Ertuğrul Ozkök, bu panelde ıletışım teknolojısının ve oz- gurlüğunun ve ozel TV'lerın onemını vurgularken, tele- vızyonda duğme denılen bır aygıt olduğu, ızleyıcının ıstemedığı programları duğmeye basıp ızlemeyebılece- ğı, kıtle ıletışım araçlarına konulacak kısıtlamaların demokrasıye ters duşeceğı, ızleyıcıye guvenmemız ge- rektığı gıbı sozler etmıştı Konuşması bıtınce, televizyo- nun duğmesı ıle ılgılı bır soru sormak geçtı ıçımden Ancak paneldekı genel hava soracağım sorunun yadır- ganacağı ızlenımını verıyordu Hemen hemen butun konuşmacılar, ıletışım teknolojısının, ozel gırışımcılığın ve ıletışım ozgurluğunun erdemlerını kendılerınden ge- çercesıne goklere çıkarırken, kamu hızmetı yayıncılığı'- nın ne anlama geldığını, boyle bır yayıncılıkta ozgürlu- ğun nerede bıteceğını ya hıç bılmıyorlar ya da bılmezlık- ten gelıyorlardı Şımdı sırası mıydı, bır kamu hızmetı olan radyo-televızyon yayıncılığındakı ozgurluğu, tele- vizyonun duğmesıne bağlamanın yanlışlığını tartışma- nın" Aynı yıl ağustos ayında, Uluslararası Kıtle Iletışım Araştırmaları örgutu IAMCR ın Brezılya'nın Sao Paulo kentınde duzenledığı bır konferansa, Turkıye'dekı 1991 genel seçımlerınde ozel TV lerde kullanılan sıyasal rek- lamlarla ılgılı bır araştırmamı sunmak uzere çağrıldım Konuşmamın başında, doğal olarak, Turkıye dekı ozel TV'lerın yasalar karşısmdakı durumundan söz ettım Konferansta ABD ve Avrupa başta olmak uzere, Latın Amerıka, Asya Ortadoğu ve Afrıka ulkelerınden bırçok ıletışım araştırmacısı bulunuyordu Konuşma bıtınce dınleyenler şaşkınlıklarını dıle getırerek, nasıl olur da cumhurbaşkanı hukumet ve hatta muhalıf sıyasal partı- ler, yasalann ızın vermedığı bır yayıncılığın destekçısı danası açıkça kurucusu olabılırler gıbı sorular yonelttı- ler Anlaşılan, hıçbır konuda dunyaya onculuk yapama- yan Türkıye, sınır otesı yayıncılık kandırmacasıyla ko- şulsuz, kuralsız tecımsel, kışısel ve çıkarsal TV yayıncı- lığı konusunda tum dunyanın onderı durumuna gelıver- mıştı Konferansa katılanların hepsı de bılıyardu kı, dünyada hıçbır ulke yasasız ve kuralsız yayıncılığın açıkça destekçısı olmamış, korsan yayınlar hukumetın soluğunu hep ensesınde hıssetmış ve yakalandıkları yerde faalıyetlerıne son verılmıştı Ne var kı gelışen tek- nolojıye koşut olarak başlayan kovalamacalı korsan radyo-TV yayıncılığı, yayın yasalarının çıkmasını ıvedı- leştırmıştı Turkıye'de ıse bırakın sozde sınır otesı yayın yapan korsan ozel TV lerı kapatmayı, ulkenın başbakanı ve sonrakı cumhurbaşkanı bıle bır korsan yayının kuru- cusu ve destekçısı olmuştu Konferansa katılanları en çokşaşırtan vetekrartekrar 'doâ/'urnu"dıyesormaları- na neden oıan da ençokbudurumdu Coğunluk sıyaset adamları demokrası ve kıtle ıletışım araçlarındakı oz- gurluk anlayışını gunu kurtarma ve kısa donemlı sıya- salarıyla ıçselleştırerek basmakalıp, yuzeysel ıfadelerle tanımlamayaçaiışmışlar, 'radyomu ısterım ', "coğulcu- luk", "çokseslılık ', 'ozgurluk gıbı moda sloganlar kul- lanarak kamuoyunu kandırma yontemlerını lyı kullan- mışlar ve tek ıstedıklerı kuralsız ve yasasız yayıncılık yaparak kârlarına kâr katmak, gazetecılık, bankacılık ve her tur pazarlama ışlerıne el atıp ulkeyı babalarının çıftlı- ğı gıbı kullanmak olan ozel tecımsel yayıncıların çıkarla- rına çanak tutmuşlardır 8u yayıncılar bılmezler mı hangı polıtıkacıyı tutacaklarmı, hangısını yerın dıbıne batıracaklarınP Vafan mıltet Sakarya oıel yayıncılara sataşmama ılkesını sıyasal ılke edınen kof polıtıkacıları başlarının tacı etmezler mPNeresı bunun "çoğulculuk' ' çok seslılık', "ozgurluk' Sayın Ertuğrul özkok, TV ku- ruluşunun ırkçılık, hareket ve ozel yaşama saldırı gıbı basın yayın ahlak ılkelerıyle ve de tum ulkelerdekı yayın- cılık yasalarıyla (Avrupa Sınır Ötesı Televızyon Yayıncı- lığı Sozleşmesı de dahıl) ters duşen ve savcılığın hemen soruşturma başlatması gereken, Hurrıyet gazetesıyle ıl- gılı yayınına ılışkın 4 Ekım 1993 tanhlı yazısında "Yenı bır demokrası tarıfı gerekıyor dıyor ve soruyor ' De- mokrası kaos mu? Sayın Ozkok o gun de yanılıyordu bugun de yanılıyor Demokrasının yenıden tarıfı yapıl- maz, demokrası demokrasıdır, ancak ozel televızyonla- nn yasası ve kuralları olur, ozgurluk, televizyonun duğmesıne hapsedılemez Çok seslılık, nereden hangı kaynaklarla beslendığı kuşkulu ınsanların ya da kuruluşların bır ozel televızyon kurup, her ıstedığını ıstedığı usluplasoyleme ozgurluğu değıldır TARTIŞMA PENCERE Dil Bayramımız B u bayram. ulusal benlığımızı kazanmamızın b'üyuk etkenlennden bın olan dıl devnmımızın anısına, 26 Eylul 1932 yılında benımsenmıştır Türklenn. tutsak olarak yaşamayacaklannı Kurtuluş Savaşı ıle dunya devletlenne kanıtıamalanndan sonra kurulan cumhunyetımızm, hıç unutulmaması gereken bır ılkesıdır Dunyada hıçbır ulusun bu olçude gerçekleştıremedığı dıl değışımını bızım gerçekleştırmış olmamızı, ozgurluk konusundakı ateşımıze. dılımızın yabancı dıllenn bovunduruğu altına gırmış olmasıvla ve en onemlısı başımıza Atatürk gıbı. tanhımızın acı olavlan ıle yuğnılmuş, ılen gonışlu bır ondenn geçmış olması ıle acıklayabılınz Bu buyuk ınsan, Türklenn gonlunde yâtan ısteklen onlara açıklama yolunu gostennce. ulusal bılınçten y oksun az sayıda aydının engellemelenne karşın, cumhunyetın otekı ılkelen gıbı, dıl dev nmı de kolayca gerçekleşmışür Bu kjsa y azıda, unlulerden seçüğım bırkaç alıntı ıle konunun onemını belırtmeye çabşacağım 1 - Lord Kinross, Atatürk -Bır Mılletın Yenıden Doğuşu- 1970adlıyapıtmda "Bö> lece türkler. y azı dili ile konuşma dilı arasındaki ucununukapatan ve okuması olan herkesin anlay abıteceği, sade bir dile kavı^tular. Gazi'ran butun doTİmleri arasında, onlarda Türklıik şuurunu en çok geliştirmeye v aray an bu devrim oldu" demektedır (S 703) 2- Yakında yıürdığımız, felsefe tenmlennın Turkçeleştınlmesınde buyuk katkısı olan Prof. Vlacit Gökberk. (1908-1993) Değişen Düny a, Değişen Dil adlı ozgun yapıtında, dil özleşmesine karşı çıkanları şoy le tanımlank '\ a da bunlar, bir kültur dili olarak Turkçe'nın butun toplumu kolayca aydınlatıp karanlıktan kurtarmasından korkanlar,taalkınkaranlıkta kalmasından yanui olanlardnr." (S 167) 3- Baki Suha Ediboğlu, Falıh Rıfkı Atay Konuşuyoradlı yapıtında (1945 basınu), Atay'danşunlan aktannaktadır "Şimdi zevk, değjşen zevk, mıllileşen zevk, binm zevkinrıiz, herkeste ilerlediği kadar ve kendiliğinden bir ay ıklama yapıyor. Bu ne tenkitohnuüıilir, ne de bunun önüne gecilebilir. Turkçe'nin millileşmesıni istemiyor mu idik, işte olmaktadır. Hem busefer, sözle, teori ile ve mantıkla değil, kendi kendini yufurarak obnakt adır." (S 116) "Dılalmıs yurumektedır Hakıkatonun yöneldığı yol ustundedu" Yannkı Turkıye'nın nasnl olacağını hepımız şımdıden anlayabılınz " (S 117) (Bu satırları. özellikle, Atatûrk'ön bu devnmderı döndüğune F.R. \ta\'ıtanık gösterenlerin, duşunerek okumalan çok yararlı olacaktır.) 4-1993 yılında Adam Yay ınlan'ndan çıkan, Nâzm Hikmet adlı yapıtın 51. sayfasında, yazarın, N. Hıkmet'in, şu yargsı da çok sevindiricidır. "Turkçe bır donum yerindedir. Er şeç bu donumü dönecektir. Dilunizin temizliğe, güneşli su gibi tşıklılığa do^u akışmın onune geçilemez." Bu oz dılımızle, cumhunyetın, bızı sonsuza dek guçlu ve mutlu bır toplum olarak y asatacak olan tüm ılkelennın denn anlamını kavrayalım Başanmızın, abecemızdekı harflenn 1353 sayılı yasa ıle belırtılmış olan okuma bıçımlenne bağb kalmaktan kaynaklanacağını unutmayabm Be,Ce.De,E,Fe,(He),l,Ke, Le.Me,Ne,(Re),Se,Te.Ve harflenmızı, Bı. Sı, Dı, t, eF, (-aş, Ha. eyç), ay,Ka,eL.eM.eN.(eR-aR), eS.Tı.Vı bıçımınde okumayahm Nıce mutlu dıl bayramlan gorelım RüştöErgun Işınbılımcı (Radyolog) Nüfus artışının düşündürdükleri 1 0 nısan 1993 gunü Cumhunyet'ın arka sayfasında Cenova da toplanan Avrupa Nufus Konseyı'nın ılgınç bır raporu vayımlandı Buna gore Avrupa anakarasında y er alan 20 ulkede yaşay an nufusun, gelecek yuzyılın ortalanna doğru 449 mılyondan 342 mılyona duşmesının beklendığı açıklanıyordu Yıne aynı raporda şu bılgılenn yeraldığı bıldınlmektevdı "Durağan nufusa ulaşmak için gerekli olan doğum hızı binde 2.1 olduğu halde. Guney Amıpa ülkelennde ortalama hızın bınde 1.28'e duştuğu gozlenmektedır. İtah a'da bu eğilım surerse 2050 yılında nufusunu 57 milyondan 40 milyona gerileycccği, İspanyolların da aynısürede 10 müyon azalacağı öngorulmektedır." Toplam nufusbakımından Avrupa da Almanya'dan sonra ıkıncı ulkedurumundakı Turkıye, bınde 25 ıle en y uksek nufus artış hızına sahıpür (1985 -1990) Bu yuksek artış oranı ıle dunya ortalamasının (bınde 18)oldukçauzenndeyız Nufus artış ortalamalan bınde 2'lere çekılen gehşmış Avrupa ülkelennden onıkı buçuk. nufus artış ortalaması bınde 6 oranında seyreden Av rupa Ekonomık Işbırlığı ve Kalkmma Orgutu (OECD) ülkelennden dort kat daha hızla çoğalıyoruz Bugunku artış hıayla 2030 y ıhnda ulkemız nufusunun 110 mılyonu aşacağı. 40 yılda ıkıye katlanacağı varsayılmaktadır Nufus artışı ıkı y anı keskın bır bıçak gıbı hem doğal kaynaklann hızlı tuketılmesıne, hem de bu kaynaklara duyulan gereksınmeyı arttırdığı ıçın doğal çevrenın dengesının bozulmasına neden olmaktadır Gelışme yolundakı ulkemızı kısır bır dongu ıçıne alan başıboş artan nufus y oksulluğu, yoksulluk da doğurganlığı koruklemektedır Etkın bır aıle planlaması yoluyla bu kısır donguden kurtulmadan gehşmış ulkeler arasına gınnemız olanaksızdır Aıle planlamasında temel amaç, "her ailenin istediği kadar, bakabileceği sayıda çocuğa sahip olma^ı"nı sağlamak, yan aç yan tok kalabalıklar uretmek yenne, yeter sayıda "karnı tok, sntı pek" sağhklı ve ıyı eğıüm gormüşkuşaklar yetışürmektır 1983yıbnda Anayasa'ya gıren aıle planlaması ıÖce*.ı ve ay nı yıl bır y asa ıle kurtajın aıle planlaması yontemlen ara;>ına abnması bu bakımdan çok yararlı bır uygulama olm uştur Ise var kı, salt doğum denetımı yöntemlenyle nufus artışımn önune geçılemeyeceğı bılınmektedır Ekonomık gebşmey le nufus artışının kendıbğmden yavaşladığı da bır gerçektır Tanmdan sanayıye, kırsal yaşamdan kentsel y aşarna geçış sürea ıçınde yüksek ölumluluk ve doğurganbk duzeylen de duşecek, nufus artışı yenıden bırdengeyeoturacaktır Ancak bu denge toplumlann gebr, geçım ve gonenç düzeyını arttmcı polıtıkalarla kurulabılecektır 1974'te Bırleşmtş Mıllet m duzenledığı uluslararası nufus konferansı sonunda yayımlanan ortak bıldırgede. nuıus artışının ulkelenn gebşmelen açısından onemb bır sorun olduğu kabul edılmış, ama bu sorunun yalnızca doğum denetımı programlannın yaygınlaştınlmasıyla çozulemeyeceğı, yaşam ve geçım duzeylennı yukseltmeye yonebk pobtıkalann da nufusun arüşını dengelemekte onemlı rol oynadığı vurgulanmıştır Bu bağlamda ulkemızde uygulanan butun kalkınma planlannda aıle planlamasından soz edıldığı halde, ulusal gelınn daha hızlı artünlmasının ve daha adaletlı boluşumunun bu sorunu çozecek en etkıb onlem olduğu gerçeğı gozardı edıbnıştır Yanı pastayı paylaşanlann sayıca azaltılması yanında, pastanın buyutulmesı konusuna gerçekçı ve etkın bır bıçımde yaklaşılmamıştır Bu yüzden ekonomık buyume hep nüfus artışının gensınde kalmış, gebşmış ulkelerle aramızdakı açıklık gıderek buyumuştur Umut Aydemir A.Ü. Eczacılık Fakultesı Senin Darben lyidir!.. Eskıden İstanbul da Rus salatasını çok guzel yapan ucuz yerler vardı Beyoğlu nda boyle bır yere dalıp sosıs, kızarmış pata- tes, Rus salatasını soyledın mı masayı donatmış olur- dun, ustune bır de bıra ısmarladın mı gel keyfım gel Sonra ne olduysa oldu, bırdenbıre Rus salatasının adı değışıverdı -Ver bır Amerıkan1 Rus salatasının Amerıkan salatasına nasıl donuştuğu anlaşılamadı Bır yasa mı çıkarılmıştı'? Lokantalara 'feb- lıgat mı yapılmıştı1 ? Yoksa hınzır rttıhatçılaryada Kema- lıstler darbe yaparak salatanın adını mı değıştırmışler- dû Hayır Aşağıdan yukarıya doğru demokratık bır gelışmeyle Rus salatası Amerıkanlaştı Yaşayaşa gortemasa1 • Rusya'da Lenıngrad ın adı Sen Petersburg a çevrılın- ce, Turkıye'de Rus salatası da eskı adına kavuşabıldı, bır sorunumuzu da boylece çozduk Ama bır de beyın salatası sorunumuz var Çoğu kışının kafatasının ıçındekı beyın salataya do- nuşmuş ustune lımon sıkılmış Moskova'dan gelen haberlerın yerlı yorumlarına ba- kınca beyınlerın nasıl salatalaştığı goruluyor, ama, bu da Amerıkan salatası' Çunku bızım yazarımız, çızerı- mız, uzmanımız gazetecımız polıtıkacımız, mılletvekılı- mız kesımınde dunya ahvalıne ılışkın bır tek laf etmek ıçın bıle gozunu VVashıngton a çevıren o kadar çok kışı varkı ınsan şaşırıyor VVashıngton Yeltsln'ın Moskova'da parlamentoyu to- pa tutup yuzlerce kışıyı oldurmesını nasıl yorumladı1 ' Amerıka, darbeyı desteklıyor Eh, oyleyse Turkıye'dekı entel de darbeyı destekler, ustune ustluk alkışlar • Bızım ulkemızde oteden berı Arısto mantığı genelge- çer duşunce bıçımıdır, her olayın ustune eğılıp somut koşullarını ıncelemek yenne, soyut genellemeler yap- makla yetınırız Çoktandır 27 Mayıs'ın yanında olup 12 Mart ve 12 Eylul e karşı çıkanlara ne denıyordu - Darbe dedm mı, hepsı bırdır,' senın darben kotudur, benım darbem lyıdır dıyemezsın - Neden? -12 Eylul de kotudur, 12 Mart da kotudur 27 Mayıs da kotudur, hepsı bırçuvala gırer Şımdı Moskova dakı Yeltsın darbesını destekleyen bu takıma bakıyorum Meğer ıyı darbeler de varmış Eğer darbenın lyısı olmasaydı parlamentoyu tanklar- la çevırıp topa tutan ve askerle bırlıkte butun yasaları çığneyıp ortalığı kırıp geçıren Yeltsın ı Fransa, Ingıltere, Almanya gıbı Batı nın demokrası şampıyonları tutarlar mıydı'' Amerıka Cumhurbaşkanı Clinton, Yenı Dunya Duze- nı' adına Yeltsın ı alkışlar mıydı 7 • Yeltsın ın darbesı lyıdır Batı ıyı dedı mı darbe lyıdır Kotu dedı mı, kotudur Akılcılık yerıne nakılcılık Doğu'nun mantığı değıl mı, kullan kullan, tukenmez Bır"banşsavaşçısfnı, MAHMÜT DÎKERDEM'i yıtırdık. Turkıye'de banş savaşımı onunısmınde somutlaşü. Türkıye ınsanı onunla banşı \enıden öğrendi. Türkıyeışçısınıfı banş vesosyalızmın ıkız kardeşlığının en seçkın orneğını onun mücadelesınde tanıdı 12 E>lül faşızmıne karşı aklın, onunın vedırenarı anıtı oldu Anısıönünde sa\gı\la eğılıyoruz. SOSYALİST BtRLİK PARTİSt Genel Merkezı Banş Derneği Başkanı MAHMUT DİKERDEM'i kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Onun anısı. Türkiye ve dünyada artarak duyulan banş özlemiyle birlikte yaşayacaktır. Halis Aydıntaşbaş, Figen Aydıntaşbaş, Adnan Cemgil, Nazife Cemgil, Hasan Çakır, Haüt Çelenk, Şekibe Çelenk, Fösun Demirel, Güner Eliçin, Erhan İşözen, Orhan İyiler, Cemal Kıral, Uğur Kökten, Nurettin Şen, Meral Taygun, Orhan Taylan, Müzehher Vâ-Nû, Levent Yılmaz. MAHMUT DÎKERDEM Banşa ve demokrasıye adanmış bir yaşamın önünde saygıyla eğiliyoruz. KRİSTAL-İŞ SENDİKASI GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear